8 O zaman Süleyman İsrail ihtiyarlarını, yani İsrail’in bütün kabile başlarını ve aşiret beylerini+ bir araya topladı.+ Yehova’nın Ahit Sandığı’nı Davut Şehri+ Sion’dan+ çıkarmak için Yeruşalim’e Kral Süleyman’ın yanına geldiler.

6 Sonra kâhinler Yehova’nın Ahit Sandığı’nı yerine,+ yani mabedin iç odasına, En Kutsal Yer’e taşıyıp kerubilerin kanatlarının altına koydular.+

8 Söylediklerimizin ana noktası şudur: Bizim böyle bir başkâhinimiz var+ ve kendisi göklerde yüce Tanrı’nın tahtının sağında oturuyor.+ 2 O, insanın değil Yehova’nın* kurduğu gerçek çadırdaki kutsal yerde+ hizmet ediyor.

11 Fakat Mesih başkâhin oldu ve şimdiden bunun nimetlerini tadıyoruz. O başkâhin olarak insan eliyle yapılmamış, yani yeryüzünde olmayan, daha büyük ve kusursuz çadıra girdi.