TARİHLER İKİNCİ KİTAP
1 Davut’un oğlu Süleyman’ın krallığı gitgide güçlendi, Tanrısı Yehova onunlaydı ve onun büyüklüğüne büyüklük kattı.+
2 Süleyman bütün İsrail’i, binbaşıları, yüzbaşıları, hâkimleri, tüm İsrail’de aşiret reisi olan bütün beyleri yanına çağırdı. 3 Sonra Süleyman ve tüm cemaat* Gibeon’daki yüksek yere*+ gittiler, çünkü Yehova’nın kulu Musa’nın çölde yaptığı Toplanma Çadırı* oradaydı. 4 Fakat Davut Sandık* için Yeruşalim’de bir çadır kurmuştu+ ve Tanrı’nın sandığını Kiryat-yearim’den+ alıp hazırladığı yere getirmişti. 5 Hur oğlu Uri oğlu Betsalel’in+ yaptığı bakır sunak+ ise Yehova’nın çadırının önüne konmuştu. Süleyman ve tüm cemaat sunağın önünde dua ederdi.* 6 Süleyman orada Yehova’nın huzurunda sunular sundu, Toplanma Çadırı’nın önündeki bakır sunakta yakılan sunu* olarak 1.000 hayvan kurban etti.+
7 Tanrı o gece Süleyman’a göründü ve ona “Sana ne vermemi istersin?” diye sordu.+ 8 Süleyman da Tanrı’ya şöyle cevap verdi: “Sen, babam Davut’a büyük bir vefa* gösterdin,+ beni de onun yerine kral yaptın.+ 9 Ey Yehova Tanrı, babam Davut’a verdiğin söz yerine gelsin,+ çünkü beni yerin tozu kadar çok olan bir halkın kralı yaptın.+ 10 Şimdi bana hikmet* ve bilgi ver+ ki bu halka önderlik edebileyim. Yoksa Senin bu büyük halkına kim hükmedebilir?”+
11 O zaman Tanrı Süleyman’a şöyle dedi: “Mademki yüreğinde bu arzu var ve Benden zenginlik, mal mülk, itibar ya da senden nefret edenlerin canını istemedin, kendin için uzun ömür de dilemedin, fakat seni başlarına kral yaptığım halka hükmedebilmek için hikmet ve bilgi istedin;+ 12 sana hikmet ve bilgi verilecek. Sana ayrıca öyle büyük zenginlik, mal mülk ve itibar vereceğim ki, böylesi ne senden önceki krallarda görülmüştür ne de senden sonrakilerde görülecektir.”+
13 Sonra Süleyman Gibeon’daki yüksek yerden,+ Toplanma Çadırı’nın önünden ayrılıp Yeruşalim’e döndü ve İsrail’de saltanat sürdü. 14 Süleyman savaş arabaları ve atlar* topluyordu; 1.400 savaş arabası ve 12.000 atı oldu.+ Onları savaş arabası şehirlerinde+ ve Yeruşalim’de kendi yakınında tutuyordu.+ 15 Onun döneminde gümüş ve altın Yeruşalim’de taş kadar çok,+ sedir ağacı da Şefela’daki firavuninciri* ağaçları kadar boldu.+ 16 Süleyman’ın atları Mısır’dan getirilirdi.+ Kral’ın tüccarları atları sürü olarak* belirli bir fiyata alırdı.+ 17 Mısır’dan getirtilen her savaş arabası 600 gümüşe, her at 150 gümüşe mal olurdu. Süleyman’ın tüccarları bunları tüm Hitit ve Aram* krallarına satardı.
2 Süleyman Yehova’nın ismine bir mabet,+ kendisine de bir kraliyet sarayı yapılması için emir verdi.+ 2 İşçi* olarak çalışacak 70.000 adam, dağlarda taş kesecek 80.000 adam+ ve onların gözetimini üstlenecek 3.600 adam ayırdı.+ 3 Ayrıca Süleyman, Sur Kralı Hiram’a+ şu haberi gönderdi: “Babam Davut’a oturacağı sarayı yapması için sedir tomrukları gönderdiğin gibi bana da gönder.+ 4 Ben Tanrım Yehova’nın ismine bir ev yapıyorum. Bu ev O’na adanacak,* orada O’nun huzurunda hoş kokulu buhur* yakılacak,+ ayrıca daima ekmekler* dizili olacak;+ her sabah ve akşam,+ Sebt günlerinde,+ her Yeniay’da*+ ve Tanrımız Yehova’nın belirlediği bayramlarda+ yakılan sunular sunulacak. Bunu yapmak her zaman İsrail’in sorumluluğu olacak. 5 Yaptığım ev çok büyük olacak, çünkü Tanrımız diğer tanrıların hepsinden büyüktür. 6 Kim O’na gerçekten bir ev yapabilir ki? Çünkü O göklere, göklerin göğüne bile sığmaz.+ Ben kimim ki O’na ev yapayım? Ben sadece O’nun önünde sunu dumanı sunmak için bir yer yapabilirim. 7 Şimdi bana altın, gümüş, bakır,+ demir, erguvani* yün, koyu kırmızı iplik ve mavi iplik işçiliğinde becerikli, oymacılıktan anlayan bir zanaat ustası gönder. Yahuda ve Yeruşalim’de babam Davut’un görevlendirdiği yetenekli zanaatçılarımla birlikte çalışsın.+ 8 Bana Lübnan’dan sedir, ardıç+ ve sandal ağacı tomrukları+ gönder, çünkü senin hizmetkârlarının Lübnan ağaçlarını kesmekte usta olduklarını biliyorum.+ Benim hizmetkârlarım da seninkilerle birlikte çalışır,+ 9 bana çok sayıda kereste hazırlarlar; çünkü yapacağım ev muazzam bir yapı olacak. 10 Ben de senin ağaç kesen hizmetkârlarına erzak olarak şunları veririm:+ 20.000 kor* buğday, 20.000 kor arpa, 20.000 bat* şarap ve 20.000 bat zeytinyağı.”
11 Bunun üzerine Sur Kralı Hiram, Süleyman’a yazılı olarak şu mesajı gönderdi: “Yehova halkını sevdiği için seni onların kralı yapmış.” 12 Sonra Hiram şöyle dedi: “Gökleri ve yeri yaratan, İsrail’in Tanrısı Yehova yüceltilsin! Çünkü O, Kral Davut’a hikmetli, sağgörülü* ve anlayışlı+ bir oğul verdi.+ Bu oğul Yehova için bir mabet, kendi krallığı için de bir saray yapacak. 13 Şimdi sana anlayışlı ve usta bir zanaatçı olan Huram-abi’yi+ gönderiyorum. 14 Kendisi Dan soyundan bir kadının oğludur, fakat babası Sur halkındandır. Altın, gümüş, bakır, demir, taş, ağaç, erguvani yün, mavi iplik, ince dokuma ve koyu kırmızı iplik+ işlerinde deneyimli bir adamdır. Her tür oyma işini ve kendisine verilen her tasarımı yapabilir.+ Senin ve babanın, efendim Davut’un yetenekli zanaatçılarıyla birlikte çalışacak. 15 Efendim de söz verdiği buğdayı, arpayı, zeytinyağı ve şarabı hizmetkârlarına göndersin.+ 16 Biz Lübnan’dan senin tüm ihtiyacını karşılayacak kadar ağaç keseriz.+ Onlardan sallar yapıp deniz yoluyla Yafa’ya,+ sana getiririz. Sen de onları Yeruşalim’e götürürsün.”+
17 Süleyman, babası Davut’un yaptığı sayımdan sonra+ yeniden, İsrail topraklarında yaşayan yabancıların sayımını yaptı.+ 153.600 kişiydiler. 18 Onlardan 70.000’ini işçi* olarak, 80.000’ini dağlarda taş kesmekle+ ve 3.600’ünü de çalışanların gözetimiyle görevlendirdi.+
3 Sonra Süleyman Yeruşalim’deki Moriya Dağı’nda+ Yehova’nın mabedini inşa etmeye başladı.+ Yehova, babası Davut’a orada görünmüştü+ ve Davut Yebusi Ornan’ın+ harman yerinde* bu iş için hazırlık yapmıştı. 2 Süleyman saltanatının 4. yılında, 2. ayın 2. günü inşa işine başladı. 3 Tanrı’nın mabedini inşa etmek için attığı temel, eski ölçülere göre, 60 arşın uzunluğunda ve 20 arşın genişliğindeydi.*+ 4 Mabedin öndeki giriş salonunun genişliği mabedinkiyle aynıydı, 20 arşındı ve yüksekliği 20 arşındı.* Salonun içini saf altınla kapladı.+ 5 Büyük odanın duvarlarını önce ardıç ağacından panellerle sonra da saf altınla kapladı,+ sonra üzerlerini hurma ağacı+ ve zincir+ motifleriyle süsledi. 6 Ayrıca bütün evi güzel değerli taşlarla süsledi,+ kullandığı altın+ Parvayim’den geliyordu. 7 Bütün evi, kirişleri, eşikleri, duvarları ve kapıları altınla kapladı;+ duvarlara kerubi* motifleri oydu.+
8 En Kutsal Yer’i yaptı.+ Bu bölmenin uzunluğu evin genişliğine eşitti, 20 arşındı; genişliği de 20 arşındı. İçini 600 talant* saf altınla kapladı.+ 9 Çiviler için kullandığı altının ağırlığı 50 şekeldi.* Üst kattaki odaları da altınla kapladı.
10 Sonra En Kutsal Yer’de 2 kerubi heykeli yaptı ve onları altınla kapladı.+ 11 Kerubilerin kanatlarının uzunluğu+ toplam 20 arşındı. İlk kerubinin bir kanadı 5 arşındı* ve evin duvarına değiyordu, öbür kanadı da 5 arşındı ve diğer kerubinin kanadına değiyordu. 12 Diğer kerubinin de 5 arşın uzunluğunda olan bir kanadı evin öteki duvarına değiyordu, 5 arşın uzunluğundaki diğer kanadı da ilk kerubinin kanadına değiyordu. 13 Kerubilerin açık kanatlarının uzunluğu toplam 20 arşındı. Ayakta duruyorlardı ve yüzleri Kutsal Yer’e dönüktü.
14 Ayrıca mavi iplik, erguvani yün, koyu kırmızı iplik ve ince dokumadan bir perde hazırladı;+ kumaşa kerubi desenleri yaptı.+
15 Sonra mabedin önüne 35 arşın* yüksekliğinde 2 sütun yaptı;+ her birinde 5 arşın yüksekliğinde bir sütun başlığı vardı.+ 16 Gerdanlık şeklinde zincirler yaptı ve onları sütunların üst kısmına geçirdi, 100 tane nar yapıp zincirlerin üzerine yerleştirdi. 17 Bu sütunları mabedin önüne yerleştirdi; biri sağ biri sol taraftaydı. Sağdakine Yakin,* soldakine de Boaz* adını verdi.
4 Sonra bakır sunağı yaptı;+ uzunluğu 20 arşın, genişliği 20 arşın, yüksekliği ise 10 arşındı.*
2 Döküm havuzu yaptı.+ Havuz yuvarlaktı, ağzının genişliği bir uçtan öbür uca 10 arşındı, havuzun yüksekliği 5 arşındı ve çevresi ölçü ipiyle 30 arşındı.+ 3 Havuzun ağzının alt kısmı acıkarpuz motifleriyle+ süslenmişti. Her arşında 10’ar tane olan bu motifler havuzu çepçevre sarıyordu. İki sıra halindeki acıkarpuzlar havuzun gövdesiyle birlikte dökülmüştü. 4 Havuz 12 boğanın üzerindeydi;+ 3’ü kuzeye, 3’ü batıya, 3’ü güneye, 3’ü de doğuya bakıyordu. Boğaların arka kısımları havuzun ortasına doğruydu, havuz boğaların üzerinde duruyordu. 5 Havuzun kalınlığı 4 parmaktı,* ağzı kâse ağzı gibi, zambak çiçeği şeklindeydi. 3.000 bat* su alabiliyordu.
6 Ayrıca yıkama işleri için 10 kazan yaptı, 5’ini sağ 5’ini sol tarafa koydu.+ Yakılan sunularla ilgili her şey bu kazanlardaki suyla yıkanırdı.+ Havuz ise kâhinlerin* yıkanması içindi.+
7 Sonra, kendisine verilen talimata göre+ 10 altın şamdan yaptı+ ve onları mabedin içine, 5’ini sağ 5’ini sol tarafa yerleştirdi.+
8 Ayrıca 10 masa yaptı ve onları mabedin içine, 5’ini sağ 5’ini sol tarafa yerleştirdi.+ Sonra 100 altın leğen yaptı.
9 Sonra kâhinler avlusunu,+ büyük avluyu+ ve kapılarını yaptı; avluların kapılarını bakırla kapladı. 10 Havuzu sağ tarafa, güneydoğu yönüne doğru yerleştirdi.+
11 Hiram ayrıca kovalar, kürekler ve leğenler yaptı.+
Böylece Hiram Tanrı’nın evinde Kral Süleyman için yaptığı şu işleri bitirdi:+ 12 İki sütun+ ve kâse biçimindeki sütun başlıkları; kâse biçimindeki iki sütun başlığını saran iki ağ süsü;+ 13 kâse biçimindeki iki sütun başlığını saran iki ağ için,+ her ağda iki sıra olmak üzere 400 nar;+ 14 10 araba ve arabaların üzerindeki 10 kazan;+ 15 havuz ve altındaki 12 boğa;+ 16 kovalar, kürekler, çatallar+ ve diğer takımlar. Huram-abiv+ bunları parlatılmış bakırdan, Kral Süleyman’ın isteği üzerine Yehova’nın mabedi için yaptı. 17 Kral bunları Ürdün Irmağı bölgesinde, Sukkot+ ile Tsereda arasında kilden kalıplara döktü. 18 Süleyman’ın yaptığı bütün bu takımlar öyle büyük miktardaydı ki, kullanılan bakırın hesabı tutulmadı.+
19 Süleyman Tanrı’nın mabedi için bütün şu takımları yaptı:+ altın sunak;+ üzerine huzur ekmeği konan+ masalar;+ 20 iç odanın önünde kurallara göre yakılacak saf altından şamdanlar+ ve kandilleri;* 21 altından, en saf altından çiçekler, kandiller ve fitil maşaları; 22 saf altından fitil makasları, leğenler, taslar ve kor kapları; ayrıca mabedin girişi, içerdeki En Kutsal Yer’in kapıları+ ve Kutsal Yer’in* kapıları da altındandı.+
5 Süleyman Yehova’nın mabediyle ilgili yapması gereken tüm işleri tamamladı.+ Sonra babası Davut’un adadığı* şeyleri oraya getirdi;+ gümüşü, altını ve diğer eşyaları Tanrı’nın mabedinin hazine odalarına koydu.+ 2 O zaman Süleyman İsrail ihtiyarlarını, yani İsrail’in bütün kabile başlarını ve aşiret beylerini bir araya topladı. Yehova’nın Ahit Sandığı’nı Davut Şehri+ Sion’dan çıkarmak için Yeruşalim’e geldiler.+ 3 Böylece İsrail’in bütün erkekleri 7. ayda kutlanan bayramda*+ Kral’ın önünde toplandı.
4 İsrail’in bütün ihtiyarları* geldi ve Levioğulları Sandığı kaldırıp taşıdı.+ 5 Sandığı, Toplanma Çadırı’nı+ ve bu çadırdaki tüm kutsal takımları mabede getirdiler. Onları kâhinler ve Levioğulları taşıdı. 6 Kral Süleyman ve tüm İsrail topluluğu, Kral’ın çağırdığı herkes Sandığın önündeydi. Sayılamayacak kadar çok koyun ve sığır kurban ediyorlardı.+ 7 Sonra kâhinler Yehova’nın Ahit Sandığı’nı yerine, yani mabedin iç odasına, En Kutsal Yer’e taşıyıp kerubilerin kanatlarının altına koydular.+ 8 Kerubilerin kanatları Sandığın konulduğu yerin üzerinde açık duruyordu, böylece Sandığın ve sırıklarının+ üzerini örtüyorlardı. 9 Sırıklar o kadar uzundu ki, uçları iç odanın önündeki Kutsal Yer’den görünüyordu, fakat dışarıdan görünmüyordu. Bugün hâlâ oradalar. 10 Sandıkta iki levhadan başka bir şey yoktu. Musa onları Sandığa Horeb’de,+ Yehova Mısır’dan çıkan+ İsrailoğullarıyla ahit* yaptığında+ koymuştu.
11 Sonra kâhinler kutsal mekândan çıktılar (hangi bölükten olurlarsa olsunlar,+ orada bulunan tüm kâhinler kendilerini arındırmıştı).*+ 12 O sırada Asaf’ın,+ Heman’ın,+ Yedutun’un,+ onların oğullarının ve kardeşlerinin yönetiminde ilahi söyleyen Levioğullarının+ hepsi sunağın doğu tarafında duruyordu. İnce dokumadan giysiler giymişlerdi, ellerinde ziller, telli çalgılar ve lirler* vardı ve yanlarında borazan+ çalan 120 kâhin vardı. 13 Borazan çalanlar ve ilahi söyleyenler hep birlikte Yehova’yı yüceltmeye ve O’na şükretmeye başladı. “O iyidir, O’nun vefası sonsuzdur”+ diyerek Yehova’yı yüceltirlerken, borazanların, zillerin ve diğer müzik aletlerinin sesleri yükseldi. O zaman Yehova’nın evini, tüm mabedi bir bulut doldurdu.+ 14 Kâhinler bulut nedeniyle orada kalıp hizmet etmeye devam edemediler, çünkü Yehova’nın ihtişamı mabedini doldurmuştu.+
6 O zaman Süleyman şöyle dedi: “Yehova, Sen koyu karanlıkta oturduğunu söylemiştin.+ 2 İşte, Sana sonsuza dek oturman için yüce bir mabet, kalıcı bir yer inşa ettim.”+
3 Sonra Kral halka döndü ve onlar için hayırdua etti; o sırada bütün İsrail cemaati ayakta duruyordu.+ 4 Süleyman şöyle dedi: “Babam Davut’a bizzat* verdiği sözü Kendi elleriyle gerçekleştiren İsrail’in Tanrısı Yehova yüceltilsin. O demişti ki, 5 ‘Halkımı Mısır diyarından çıkardığım günden beri, ismimi taşıyacak bir ev inşa edilmesi için İsrail kabileleri içinde bir şehir seçmemiştim,+ halkım İsrail’in önderi olacak bir adam da seçmemiştim. 6 Fakat şimdi, ismimi taşıması için Yeruşalim’i,+ halkım İsrail’in önderi olması için de Davut’u seçtim.’+ 7 Babam Davut, İsrail’in Tanrısı Yehova’nın ismine bir ev inşa etmeyi yürekten istiyordu.+ 8 Fakat Yehova, babam Davut’a şöyle dedi: ‘İsmime bir ev inşa etmeyi yürekten istiyorsun, bunu istemen güzel. 9 Ancak evi sen yapmayacaksın. Doğacak olan oğlun, Benim ismime o ev yapacak.’+ 10 Yehova verdiği sözü yerine getirdi+ ve ben Yehova’nın vaat ettiği gibi babam Davut’un yerine geçip İsrail tahtına oturdum.+ Ayrıca İsrail’in Tanrısı Yehova’nın ismini taşıyan mabedi inşa ettim 11 ve Yehova’nın İsrail halkıyla yaptığı ahdin bulunduğu Sandığı+ oraya yerleştirdim.”
12 Sonra Süleyman tüm İsrail cemaatinin karşısında, Yehova’nın sunağının önünde durdu ve ellerini açtı.+ 13 (Süleyman avlunun+ ortasına bakırdan bir platform yerleştirmişti; uzunluğu 5 arşın,* genişliği 5 arşın, yüksekliği de 3 arşındı. Kendisi bunun üzerinde duruyordu.) Tüm İsrail cemaatinin karşısında diz çökerek ellerini göğe açtı.+ 14 Şöyle dedi: “Ey İsrail’in Tanrısı Yehova, göklerde ve yerde Senin gibi Tanrı yok. Sen, tüm yürekleriyle Senin yolunda yürüyen kullarına vefa gösterirsin ve ahdine bağlı kalırsın.+ 15 Babam kulun Davut’a verdiğin sözü tuttun.+ O sözü bizzat Sen vermiştin, bugün de Kendi elinle yerine getirdin.+ 16 Ey İsrail’in Tanrısı Yehova şimdi babama, kulun Davut’a verdiğin şu sözü de tut, ona şöyle demiştin: ‘Eğer oğulların kanunuma uyup gittikleri yola dikkat eder, tıpkı senin gibi yolumda yürürlerse,+ soyun İsrail tahtından inmeyecek’.+ 17 Ey İsrail’in Tanrısı Yehova, kulun Davut’a verdiğin söz gerçekleşsin.
18 Fakat Tanrı gerçekten yeryüzünde insanlarla oturur mu?+ İşte gökler, evet göklerin göğü bile Seni alamaz;+ benim inşa ettiğim bu mabet nedir ki!+ 19 Ey Tanrım Yehova, kulunun duasına ve lütuf dileğine kulak ver, Senin önünde ettiği bu duayı ve yardım yakarışını dinle. 20 Gözlerin gündüz ve gece bu mabedin, Kendi ismini vereceğini söylediğin yerin+ üzerinde olsun ve bu yere doğru dua eden bu kulunun duasını işit. 21 Buraya doğru dua ettiklerinde+ kulunun yardım çağrısına ve halkın İsrail’in yakarışlarına kulak ver. Göklerden, meskeninden işit;+ evet, işit ve bağışla.+
22 Bir adam komşusuna karşı günah işlediğinde, ona bu günahı işlemediğine dair yemin* ettirilirse ve adam o yemin altındayken Senin bu mabetteki sunağına gelirse,+ 23 o zaman göklerden işit, harekete geç ve kullarını yargıla. Kötülük yapana suçunun karşılığını ver ve yaptıklarını kendi başına getir.+ Doğru davrananın ise masum olduğunu ortaya çıkar ve onu doğruluğuna göre ödüllendir.+
24 Halkın İsrail Sana karşı ısrarla günah işlediği için düşmana yenilirse,+ sonra yolundan döner, Senin adını yüceltir,+ bu mabette Senin önünde dua edip+ lütuf dilerse,+ 25 o zaman göklerden işit+ ve halkın İsrail’in günahını bağışla, kendilerine ve atalarına verdiğin topraklara onları geri getir.+
26 Halkın Sana karşı ısrarla günah işlediği için+ gökler kapanıp hiç yağmur yağmadığında,+ onları terbiye ettiğin için bu yere doğru dua eder, adını yüceltir ve günahlarını bırakırlarsa,+ 27 o zaman göklerden işit ve kullarının, halkın İsrail’in günahını bağışla. Yürümeleri gereken doğru yolu onlara öğret+ ve halkına miras olarak verdiğin topraklara yağmur yağdır.+
28 Ülkede kıtlık+ ya da salgın hastalık+ olursa, ürünler kavurucu rüzgârla, küfle,+ istilacı ya da doymak bilmez çekirge sürüleriyle+ mahvolursa; şehirlerinin birine düşmanları saldırırsa;+ başka herhangi bir felaket veya hastalık olursa,+ 29 bir kişi veya tüm halkın İsrail, ellerini bu mabede doğru açıp+ dua eder,+ lütuf dilerse+ (çünkü herkes kendi derdini ve acısını bilir)+ 30 o zaman göklerden, meskeninden işit+ ve bağışla.+ Herkese tuttuğu yola göre karşılığını ver, çünkü Sen insanın yüreğindekileri bilirsin (insanın yüreğinde gerçekten ne olduğunu yalnızca Sen bilirsin).+ 31 Böylece, atalarımıza verdiğin topraklarda yaşadıkları sürece halkın Senden korkup Senin yolunda yürüsün.
32 Halkın İsrail’den olmayan, Senin büyük ismini, uzattığın elini ve kolunun kuvvetini duyup uzak bir memleketten gelen yabancı da,+ gelip bu mabede doğru dua ederse;+ 33 göklerden, meskeninden işit ve o yabancının Senden dilediği her şeyi yerine getir. Böylece yeryüzündeki tüm milletler, halkın İsrail gibi Senin ismini bilsin,+ Senden korksun ve yaptığım bu mabedin Senin ismini taşıdığını anlasın.
34 Halkını düşmanlarıyla savaşmaya gönderdiğinde,+ nerede olurlarsa olsunlar, seçtiğin bu şehre ve Senin ismin için inşa ettiğim bu mabede doğru dönüp+ Sana dua ederlerse,+ 35 göklerden onların duasını ve lütuf dileğini işit, onlar için adaleti yerine getir.+
36 Sana karşı günah işlediklerinde (çünkü günah işlemeyen insan yoktur),+ öfkelenip onları bir düşmanın eline bırakırsan, düşmanları da onları tutsak alıp yakın ya da uzak bir ülkeye götürürse,+ 37 tutsak oldukları o ülkede akılları başlarına gelir, Sana geri dönüp ‘Günah işledik, yanlış yaptık, kötülük ettik’+ diyerek Senden lütuf dilerlerse, 38 tutsak olarak götürüldükleri o ülkede+ tüm yürekleriyle, tüm benlikleriyle* Sana dönerlerse+ ve atalarına verdiğin topraklara, seçtiğin bu şehre ve ismin için inşa ettiğim bu mabede doğru dua ederlerse,+ 39 göklerden, meskeninden onların duasını ve lütuf dileğini işit, onlar için adaleti yerine getir+ ve Sana karşı günah işlemiş halkını bağışla.
40 Şimdi ey Tanrım, ne olur Sana bu yerden dua ettiğimizde gözlerin bizi görsün, kulakların bizi duysun.+ 41 Ey Yehova Tanrı, gücünü temsil eden o sandıkla birlikte mekânına+ çık. Ey Yehova Tanrı, kâhinlerin Senden gelen kurtuluşu kuşansın, vefalı kulların iyiliğinle sevinsin.+ 42 Ey Yehova Tanrım, meshettiğin* kişiyi reddetme.+ Ne olur, kulun Davut’a olan vefanı unutma.”+
7 Süleyman duasını bitirir bitirmez+ göklerden ateş indi,+ yakılan sunuyu ve kurbanları yiyip bitirdi. Yehova’nın ihtişamı mabedini doldurdu.+ 2 Kâhinler Yehova’nın mabedine giremiyordu, çünkü Yehova’nın ihtişamı Yehova’nın mabedini doldurmuştu.+ 3 Gökten ateş indiğinde ve Yehova’nın ihtişamı mabedin üzerine geldiğinde tüm İsrailoğulları bunu gördü ve eğilip avlunun taş zemini üzerinde yere kapandılar. Yehova’nın önünde “O iyidir, O’nun vefası sonsuzdur” diyerek şükrettiler.
4 Kral ve tüm halk Yehova’nın önünde kurbanlar sundu.+ 5 Kral Süleyman 22.000 sığır ve 120.000 koyun sundu. Böylece Kral ve tüm halk Tanrı’nın mabedini hizmete açtı.+ 6 Kâhinler görev yerlerindeydi; Levioğulları da Yehova’ya ilahi söylerken çaldıkları müzik aletleriyle birlikte yerlerini almıştı.+ (Kral Davut bu müzik aletlerini, Yehova’yı onlarla* yüceltirken “vefası sonsuz” Tanrı’ya şükretmek için yapmıştı.) Tüm İsrailliler ayakta dururken kâhinler onların önünde yüksek sesle borazan çalıyordu.+
7 Süleyman’ın yaptığı bakır sunak,+ yakılan kurbanları, tahıl sunularını+ ve paylaşma kurbanlarının* yağını+ almaya yetmedi. Süleyman bunun üzerine Yehova’nın mabedinin önündeki avlunun orta kısmını kutsadı, çünkü yakılan sunuları+ ve kurbanların yağlarını orada sunması gerekmişti. 8 O zaman Süleyman tüm İsrail halkıyla, Lebo-hamat’tan* Mısır Vadisi’ne+ kadar ülkenin her yerinden gelmiş çok büyük bir cemaatle birlikte 7 gün bayram kutladı.+ 9 Sekizinci gün* ise özel bir toplantı düzenlediler,+ çünkü 7 gün sunağın açılışı için, 7 gün de bayram olarak kutlama yapmışlardı. 10 Kral, 7. ayın 23. günü halkı evlerine gönderdi. Yehova’nın Davut, Süleyman ve halkı İsrail için yaptığı iyiliklerden dolayı yürekleri sevinç+ ve neşeyle coşuyordu.+
11 Böylece Süleyman Yehova’nın mabedini ve kral sarayını tamamladı;+ Yehova’nın mabedi ve kendi eviyle ilgili yürekten arzuladığı her şeyi başardı.+ 12 Sonra, Yehova Süleyman’a geceleyin görünüp+ şöyle dedi: “Duanı işittim ve burayı kurban sunulacak bir mabet olarak seçtim.+ 13 Gökleri kapattığım zaman hiç yağmur yağmadığında, çekirgelere memleketteki her şeyi yiyip bitirmelerini emrettiğimde ve halkımın arasına salgın hastalık gönderdiğimde, 14 adımı taşıyan halk+ önümde alçakgönüllü olur,+ dua edip lütuf diler ve kötü yollarından dönerse,+ o zaman onları göklerden işiteceğim, günahlarını bağışlayacağım ve memleketlerini iyileştireceğim.+ 15 Bu yerde sunulan dualara gözlerim ve kulaklarım açık olacak.+ 16 Adımı her zaman taşısın diye bu mabedi seçtim+ ve onu kutsal kıldım. Gözlerim ve yüreğim hep orada olacak.+
17 Ve sen, eğer sana emrettiğim her şeyi yaparak baban Davut gibi yolumda yürürsen, kurallarıma ve hükümlerime uyarsan,+ 18 o zaman baban Davut’la ahit yapıp+ ‘İsrail üzerinde her zaman senin soyundan biri hüküm sürecek’+ dediğim gibi, senin krallık tahtını sağlam kılarım.+ 19 Fakat siz Benim yolumdan sapar, size verdiğim yasalara ve emirlere uymazsanız, gidip başka tanrılara tapınır ve onların önünde eğilirseniz,+ 20 Ben de İsrail’i ona verdiğim topraklardan söker,+ ismimden dolayı kutsal kıldığım bu mabedi de gözümün önünden silip atarım. O tüm halkların diline düşer ve alay konusu olur.+ 21 Bu mabet harabeye döner. Yanından geçenler şaşkınlık içinde bakıp+ ‘Yehova bu ülkeye ve mabede neden bunu yaptı?’ derler.+ 22 Sonra da derler ki, ‘Çünkü onlar, atalarını Mısır’dan çıkaran+ Tanrıları Yehova’yı bıraktılar,+ başka tanrılara bağlandılar, onlara tapınıp önlerinde eğildiler.+ O da bu yüzden onca felaketi başlarına getirdi.’”+
8 Süleyman, Yehova’nın mabedinin ve kendi evinin inşasını 20 yılda bitirdi.+ 2 Sonra, Hiram’ın+ kendisine vermiş olduğu şehirleri yeniden inşa edip oralara İsrailoğullarını yerleştirdi. 3 Ayrıca, Hamat-tsoba üzerine yürüyerek orayı ele geçirdi. 4 Sonra çölde Tadmor’u ve Hamat’ta+ yaptığı tüm ambar şehirlerini+ güçlendirdi.* 5 Yukarı Beyt-horon’da+ ve Aşağı Beyt-horon’da+ inşa işleri yaptı; surlarla, kapılarla ve kapı sürgüleriyle bu şehirlerin savunmasını güçlendirdi. 6 Baalat’ı,+ kendisine ait olan bütün ambar şehirlerini, tüm savaş arabası şehirlerini+ ve atlılar için olan şehirleri inşa etti.* Yeruşalim’de, Lübnan’da ve egemenliği altındaki tüm topraklarda yapmak istediği bütün inşa işlerini tamamladı.
7 İsrail’den olmayan Hititler, Amoriler, Perizziler, Hiviler ve Yebusilerden+ artakalan tüm halka gelince,+ 8 Süleyman İsrailoğullarının tamamen yok etmediği o halkların+ memlekette kalmış olan çocuklarını zorunlu hizmette çalıştırdı; bu hâlâ böyledir.+ 9 Fakat Süleyman İsrailoğullarından hiç kimseyi köle olarak çalıştırmadı.+ Onlar Kral’ın savaşçıları, emir subaylarının, arabacılarının ve atlılarının başlarıydı.+ 10 Kral Süleyman’ın emrinde, çalışanlara ustabaşılık yapan 250 yetkili vardı.+
11 Süleyman ayrıca Firavun’un kızını+ Davut Şehri’nden çıkarıp onun için inşa ettiği saraya getirdi.+ Şöyle dedi: “Karım da olsa, İsrail Kralı Davut’un sarayında oturamaz, çünkü Yehova’nın sandığının bulunduğu yer kutsaldır.”+
12 Sonra Süleyman, giriş salonunun+ önüne inşa ettiği Yehova’nın sunağında+ Yehova’ya yakılan kurbanlar sundu.+ 13 Sebt günlerinde,+ her Yeniay’da,+ her yıl kutlanan üç bayramda,+ yani Mayasız Ekmek Bayramı’nda,*+ Haftalar Bayramı’nda*+ ve Çardaklar Bayramı’nda,*+ Musa’nın emirlerine göre sunuları günü gününe sundu. 14 Süleyman, babası Davut’un belirlediği şekilde kâhinleri bölüklerine+ göre görevlerine atadı. Ayrıca Levioğullarını da, Tanrı’yı yüceltsinler+ ve günü gününe yapılması gereken işlerde kâhinlerin yanında hizmet etsinler diye görevlerine atadı. Kapı görevlilerini de bölüklerine göre farklı kapılara tayin etti.+ Tanrı’nın hizmetkârı* Davut’un emri böyleydi. 15 Onlar ambarlarla* ilgili konularda ve başka konularda, Kral’ın kâhinlere ve Levioğullarına verdiği emirlerin dışına çıkmadılar. 16 Bu şekilde, temelin atıldığı günden+ Yehova’nın mabedinin tamamlandığı güne kadar Süleyman’ın işleri düzen içinde yürüdü. Böylece Yehova’nın mabedi tamamlandı.+
17 Bundan sonra Süleyman Edom topraklarında,+ deniz kıyısında bulunan Etsyon-geber’e+ ve Elot’a+ gitti. 18 Hiram+ ona kendi hizmetkârları aracılığıyla gemiler ve usta gemiciler gönderdi. Onlar Süleyman’ın hizmetkârlarıyla birlikte Ofir’e+ gidip Kral Süleyman’a+ oradan 450 talant* altın getirdiler.+
9 Saba Kraliçesi,+ Süleyman’ın ününü duymuştu, bu nedenle zor sorularla* onu sınamak için Yeruşalim’e geldi. Yanında etkileyici bir kalabalık* vardı; develeri pelesenk* yağı, büyük miktarda altın+ ve değerli taşla yüklüydü. Süleyman’ın huzuruna çıktı ve yüreğinden geçen her şeyi onunla konuştu.+ 2 Süleyman da Kraliçe’nin bütün sorularını cevapladı. Ona açıklamakta zorlandığı hiçbir şey yoktu.
3 Saba Kraliçesi, Süleyman’ın hikmetini,+ inşa ettiği sarayı,+ 4 sofrasındaki yiyecekleri,+ hizmetindekilerin oturma düzenini, uşaklarının yemek servisini ve giyim kuşamlarını, sâkilerini* ve giyim kuşamlarını, Yehova’nın mabedinde düzenli olarak sunduğu yakılan kurbanları gördü+ ve bunlar karşısında nefesi kesildi. 5 Kral’a şöyle dedi: “Senin başarıların* ve hikmetin hakkında ülkemde duyduklarım doğruymuş. 6 Gelip kendi gözlerimle görene kadar söylenenlere inanmamıştım.+ Oysa bana anlatılanlar büyük hikmetinin yarısı bile değilmiş.+ Büyüklüğün duyduklarımı kat kat aşıyor.+ 7 Adamlarına ne mutlu! Her zaman senin huzurunda bulunan, hikmetini dinleyen bu hizmetkârlarına ne mutlu! 8 Senden memnun olduğu için seni kral olarak Kendi tahtına oturtan Tanrın Yehova yüceltilsin. Tanrın Yehova, İsrail’i sevdiğinden+ ve sonsuza dek var olmasını istediğinden, seni adaleti ve doğruluğu sağlaman için onların başına kral yaptı.”
9 Sonra Kral’a 120 talant* altın,+ büyük miktarda pelesenk yağı ve değerli taş verdi. Kral Süleyman’a Saba Kraliçesi’nin verdiği miktarda pelesenk yağı bir daha gelmedi.+
10 Ayrıca, Hiram’ın ve Süleyman’ın Ofir’den altın getiren+ hizmetkârları oradan sandal ağacı tomruğu ve değerli taşlar da getirdi.+ 11 Kral, sandal ağacı tomruklarından Yehova’nın mabedi ve kral sarayı+ için merdivenler,+ ayrıca ilahiciler için lirler ve telli çalgılar yaptı.+ Yahuda topraklarında bunlar gibisi görülmemişti.
12 Kral Süleyman, Saba Kraliçesi’ne beğendiği ve istediği her şeyi, onun kendisine getirdiklerinden çok daha fazlasını verdi. Sonra Kraliçe hizmetkârlarıyla beraber ülkesine geri döndü.+
13 Süleyman’a bir yılda gelen altının ağırlığı 666 talanttı.*+ 14 Bundan başka Süleyman’ın gezgin tacirleri, tüccarları, bütün Arap kralları ve ülkedeki valiler de altın ve gümüş getirirdi.+
15 Kral Süleyman altın alaşımı kullanarak 200 büyük kalkan yaptı+ (her bir büyük kalkan için 600 şekel* altın alaşımı kullandı).+ 16 Altın alaşımından 300 de küçük kalkan yaptı (her bir küçük kalkan için 3 mina* altın kullandı). Sonra Kral bunları Lübnan Ormanı+ denilen binaya koydu.
17 Kral bunlardan başka, fildişinden büyük bir taht yaptı ve onu saf altınla kapladı.+ 18 Tahta altı basamakla çıkılıyordu ve ona birleşik yapılmış altın bir ayak taburesi vardı. Tahtın iki yanında kolları vardı, kolların yanlarında da iki aslan+ heykeli duruyordu. 19 Altı basamakta, her basamağın iki ucunda toplam 12 aslan+ duruyordu. Başka hiçbir krallıkta böylesi yapılmamıştı. 20 Kral Süleyman’ın tüm içki kâseleri altındandı ve Lübnan Ormanı denilen binadaki tüm kaplar saf altındandı. Gümüşten yapılmış hiçbir şey yoktu, çünkü Süleyman’ın döneminde gümüş değersiz sayılırdı.+ 21 Kral’ın gemileri, Hiram’ın hizmetkârlarıyla+ birlikte Tarşiş’e+ giderdi. Tarşiş gemileri üç yılda bir altın, gümüş, fildişi,+ maymun ve tavuskuşu yüklü olarak gelirdi.
22 Kral Süleyman dünyadaki bütün krallardan daha zengin ve daha hikmetliydi.+ 23 Dünyanın bütün kralları Tanrı vergisi hikmetini dinlemek için Süleyman’ın huzurunda bulunmayı isterdi.+ 24 Ziyaretine gelenler ona hediye olarak altın ve gümüş eşyalar, giysiler,+ savaş malzemeleri, pelesenk yağı, atlar ve katırlar getirirdi; bu böyle yıllarca devam etti. 25 Süleyman’ın, atları için kullandığı ahırlar 4.000 bölmeliydi. Onun savaş arabaları ve 12.000 atı* vardı.+ Onları savaş arabası şehirlerinde ve Yeruşalim’de kendi yakınında tutuyordu.+ 26 Süleyman, ırmaktan* Filisti topraklarına ve Mısır sınırına kadar tüm krallıklara egemen oldu.+ 27 Onun döneminde gümüş Yeruşalim’de taş kadar çok, sedir ağacı da Şefela’daki firavuninciri ağaçları kadar boldu.+ 28 Süleyman’ın atları Mısır’dan+ ve diğer tüm memleketlerden getirilirdi.
29 Süleyman’ın dönemindeki diğer olaylar,+ başından sonuna kadar hepsi, Natan+ Peygamber’in yazdıkları arasında, Şilolu Ahiya’nın+ bildirdiği sözlerde* ve Gören* İddo’nun+ Nebat oğlu Yeroboam+ hakkında gördüklerini kaydettiği yazılarda bulunur. 30 Süleyman Yeruşalim’de, tüm İsrail’in kralı olarak 40 yıl saltanat sürdü. 31 Sonra ataları gibi öldü ve babasının şehri olan Davut Şehri’nde gömüldü.+ Yerine oğlu Rehoboam kral oldu.+
10 Rehoboam Şekem’e+ gitti, çünkü tüm İsrail onu kral yapmak için Şekem’e gelmişti.+ 2 Nebat oğlu Yeroboam+ bu olanları duyduktan hemen sonra Mısır’dan döndü. (Kral Süleyman yüzünden Mısır’a kaçmıştı ve hâlâ oradaydı.)+ 3 Sonra haber yollayıp onu çağırdılar; tüm İsrail Yeroboam’la birlikte Rehoboam’a gelip şöyle dedi: 4 “Baban bize ağır bir boyunduruk* yükledi,+ ama eğer sen babanın bizden istediği ağır işi ve üzerimize yüklediği ağır boyunduruğu hafifletirsen, biz de sana hizmet ederiz.”
5 Bunun üzerine Rehoboam onlara “Üç gün sonra yine gelin” dedi. Halk da yanından ayrıldı.+ 6 Sonra Kral Rehoboam, babası Süleyman hayattayken ona hizmet etmiş olan yaşlı adamlara* danıştı ve “Bu halka ne cevap vermemi önerirsiniz?” diye sordu. 7 Onlar da şöyle dediler: “Eğer sen bu halka iyi davranırsan, onları memnun edersen ve olumlu bir karşılık verirsen, onlar da daima senin hizmetkârın olurlar.”
8 Ancak Rehoboam yaşlı adamların öğüdünü dinlemedi, bunun yerine beraber büyüdüğü ve şimdi hizmetinde olan genç adamlara danıştı.+ 9 Onlara şöyle sordu: “Ne dersiniz, ‘Babanın üzerimize yüklediği boyunduruğu hafiflet’ diyen bu halka ne cevap verelim?” 10 Beraber büyüdüğü genç adamlar da ona şöyle dediler: “Sana gelip ‘Baban bize ağır bir boyunduruk yükledi, fakat sen yükümüzü hafiflet’ diyen halka şöyle de, ‘Benim küçük parmağım babamın belinden daha kalın olacak. 11 Babam size ağır bir boyunduruk yükledi, ama ben boyunduruğunuzu daha da ağırlaştıracağım. Babam sizi kamçılarla cezalandırdı, ama ben sizi kancalı kırbaçlarla cezalandıracağım.’”
12 Rehoboam’ın “Üçüncü gün yanıma gelin” sözü üzerine Yeroboam ve tüm halk üçüncü gün Kral’ın yanına geldiler.+ 13 Fakat Kral halka sert bir cevap verdi. Böylece Kral Rehoboam yaşlı adamların öğüdünü uygulamadı. 14 Genç adamların verdiği öğüde uyup halka şöyle dedi: “Ben size daha ağır bir boyunduruk yükleyeceğim, evet yükünüzü daha da artıracağım. Babam sizi kamçılarla cezalandırdı, ama ben kancalı kırbaçlarla cezalandıracağım.” 15 Sonuçta Kral halkı dinlemedi; çünkü Yehova Tanrı, Şilolu Ahiya aracılığıyla Nebat oğlu Yeroboam’a söylediği sözü+ gerçekleştirmek için olayların seyrini değiştirmişti.+
16 Kral kendilerini dinlemeyince tüm İsrail ona şöyle karşılık verdi: “Davut’la ne bağımız var? Yesse’nin oğlundan hiçbir şey istemiyoruz, mirası ona kalsın. Ey İsrail, herkes kendi tanrılarına dönsün! Ey Davut, sen de kendi işine bak, kendi soyunla ilgilen.”+ Bunun üzerine tüm İsrail evlerine* döndü.+
17 Ancak Rehoboam, Yahuda şehirlerinde oturan İsrailoğulları üzerinde hüküm sürmeye devam etti.+
18 Sonra Kral Rehoboam zorunlu hizmette çalışanların başında bulunan Hadoram’ı+ bir görev için gönderdi ama İsrailoğulları onu taşlayıp öldürdü. Kral Rehoboam savaş arabasına zar zor binip Yeruşalim’e kaçtı.+ 19 İsrail halkı Davut soyundan gelenlere karşı bugüne dek hep isyankâr oldu.
11 Rehoboam Yeruşalim’e varınca, İsrail’le savaşıp krallığı geri almak için Yahuda ve Benyamin kabilelerinden+ hemen 180.000 eğitimli savaşçı topladı.+ 2 Bunun üzerine Tanrı’nın hizmetkârı Şemaya’ya+ Yehova’dan şu söz geldi: 3 “Yahuda Kralı Süleyman oğlu Rehoboam’a ve Yahuda ile Benyamin topraklarındaki tüm İsrail halkına de ki, 4 ‘Yehova şöyle söylüyor: “Kardeşlerinize saldırmayacak ve onlarla savaşmayacaksınız. Herkes kendi evine dönsün, çünkü bu Benim isteğimle oldu.”’”+ Onlar da Yehova’nın sözünü dinleyip döndüler ve Yeroboam’a saldırmadılar.
5 Rehoboam Yeruşalim’de yaşadı ve Yahuda’da surlu şehirler kurdu. 6 Güçlendirdiği şehirler şunlardı: Beytlehem,+ Eytam, Tekoa,+ 7 Beyt-sur, Soko,+ Adullam,+ 8 Gat,+ Mareşah, Zif,+ 9 Adoraim, Lakiş,+ Azeka,+ 10 Tsora, Ayyalon+ ve Hebron.+ Bunlar Yahuda ve Benyamin topraklarındaki surlu şehirlerdi. 11 Dahası Rehoboam surlu yerleri güçlendirdi; buralara komutanlar atadı, erzak, yağ ve şarap depoladı. 12 Her şehir için büyük kalkanlar ve mızraklar sağladı, şehirlerin savunmasını iyice güçlendirdi. Böylece Yahuda ve Benyamin topraklarını elinde tuttu.
13 Kâhinler ve Levioğulları İsrail’in her bölgesinden gelerek Rehoboam’ın yanında yer aldılar. 14 Levioğulları otlaklarını ve mallarını bırakıp+ Yahuda ve Yeruşalim’e geldi, çünkü Yeroboam’la oğulları onları Yehova’nın kâhinliği görevinden uzaklaştırmıştı.+ 15 Yeroboam keçi görünümlü cinlere*+ ve yaptırdığı buzağılara+ hizmet etsinler diye yüksek yerlerde kendi kâhinlerini görevlendirmişti.+ 16 İsrail’in her kabilesinden, İsrail’in Tanrısı Yehova’ya ibadet etmeyi yürekten isteyenler de atalarının Tanrısı Yehova’ya kurban sunmak için kâhinlerin ve Levioğullarının peşinden Yeruşalim’e geldi.+ 17 Onlar üç yıl Davut ve Süleyman’ın yolundan giderek Yahuda Krallığı’nı güçlendirdiler ve Süleyman oğlu Rehoboam’ı desteklediler.
18 Daha sonra Rehoboam Mahalat’la evlendi; o Davut oğlu Yerimot ile Yesse oğlu Eliab+ kızı Abihail’in kızıydı. 19 Mahalat’ın dünyaya getirdiği oğulları Yeuş, Şemarya ve Zaham’dı. 20 Rehoboam ondan sonra Abşalom’un+ torunu Maaka’yla evlendi. Ondan doğan oğulları Abiya,+ Attay, Ziza ve Şelomit’ti. 21 Rehoboam, Abşalom’un torunu Maaka’yı diğer bütün karılarından ve cariyelerinden daha çok sevdi.+ Onun 18 karısı ve 60 cariyesi vardı; 28 oğlu ve 60 kızı oldu. 22 Rehoboam, Maaka’dan doğan oğlu Abiya’yı kral yapma niyetiyle onu kardeşleri arasında başa getirdi ve lider yaptı. 23 Bununla birlikte akıllıca davranarak, oğullarından bazılarını bütün Yahuda ve Benyamin topraklarına, tüm surlu şehirlere gönderdi;+ onlara bol bol erzak sağladı ve birçok kadınla evlendirdi.
12 Rehoboam krallığını sağlamlaştırıp+ güç kazanınca Yehova’nın Kanunu’nu bıraktı,+ tüm İsrail halkı da onu izledi. 2 Kral Rehoboam’ın 5. yılında Mısır Kralı Şişak+ Yeruşalim’e saldırdı, çünkü onlar Yehova’ya sadakatsizlik etmişlerdi. 3 Şişak’ın 1.200 savaş arabası ve 60.000 atlısı vardı. Mısır’dan onunla birlikte gelen ordunun, Libyalı, Sukki ve Habeş*+ askerlerin haddi hesabı yoktu. 4 Yahuda’nın surlu şehirlerini ele geçirdi ve sonunda Yeruşalim’e kadar geldi.
5 Şemaya+ Peygamber gelip Rehoboam’a ve Şişak yüzünden Yeruşalim’de toplanmış olan Yahuda önderlerine şunları söyledi: “Yehova diyor ki, ‘Siz Beni bıraktınız, Ben de sizi Şişak’ın eline bırakıyorum.’”+ 6 Bunun üzerine İsrail’in önderleri ve Kral alçakgönüllülük gösterdi+ ve “Yehova adildir” dediler. 7 Yehova onların alçakgönüllü tutumunu gördü. O zaman Şemaya’ya Yehova’dan şu söz geldi: “Önümde alçakgönüllülük gösterdiler. Onları yok etmeyeceğim,+ çok yakında onları kurtaracağım. Yeruşalim üzerine gazabımı Şişak eliyle yağdırmayacağım. 8 Fakat onlar Şişak’ın hizmetkârı olacaklar. Böylece Bana kulluk etmekle başka ülkelerin krallarına kulluk etmek arasındaki farkı anlayacaklar.”
9 Mısır Kralı Şişak Yeruşalim’e saldırdı. Yehova’nın mabedindeki ve saraydaki hazineleri alıp götürdü.+ Süleyman’ın yapmış olduğu altın kalkanlar da dahil her şeyi aldı.+ 10 Kral Rehoboam da onların yerine tunçtan* kalkanlar yapıp sarayın girişini koruyan başmuhafızlara* teslim etti. 11 Kral, Yehova’nın mabedine her geldiğinde muhafızlar da içeri girip kalkanları taşır, sonra muhafız odasına geri götürürlerdi. 12 Rehoboam alçakgönüllülük gösterdiği için Yehova’nın ona duyduğu öfke yatıştı+ ve onların başına tam bir yıkım getirmedi.+ Ayrıca, Yahuda’da bazı iyi şeyler de vardı.+
13 Kral Rehoboam Yeruşalim’de yönetimini güçlendirdi ve saltanat sürmeye devam etti. Kral olduğunda 41 yaşındaydı ve Yehova’nın, ismini taşıması için İsrail’in tüm kabileleri içinden seçtiği şehir olan Yeruşalim’de 17 yıl saltanat sürdü. Annesi, Ammonlu Naama’ydı.+ 14 Fakat Rehoboam Yehova’nın rehberliğini aramaya yürekten kararlı olmadığından kötü olanı yaptı.+
15 Rehoboam’ın dönemindeki olaylar, başından sonuna kadar, Şemaya+ Peygamber’in ve Gören* İddo’nun tuttuğu soy kayıtlarında bulunur.+ Rehoboam ile Yeroboam arasında her zaman savaş vardı.+ 16 Sonra Rehoboam ataları gibi öldü ve Davut Şehri’nde gömüldü.+ Rehoboam’ın yerine oğlu Abiya+ kral oldu.
13 Kral Yeroboam’ın 18. yılında, Abiya Yahuda kralı oldu.+ 2 Yeruşalim’de 3 yıl saltanat sürdü. Annesi, Gibealı+ Uriel’in kızı Mikayah’tı.+ Abiya ile Yeroboam arasında savaş vardı.+
3 Abiya, hepsi de güçlü 400.000 seçkin* savaşçıdan oluşan ordusuyla savaşa gitti.+ Yeroboam da, 800.000 güçlü ve seçkin savaşçıyla onun karşısında savaş düzeni aldı. 4 Abiya, Efraim’in dağlık bölgesinde bulunan Tsemaraim Dağı’nda durup şöyle dedi: “Ey Yeroboam ve tüm İsrail halkı, dinleyin! 5 İsrail’in Tanrısı Yehova’nın, bir tuz ahdi*+ yaparak İsrail’de krallığı sonsuza dek Davut’a+ ve oğullarına+ verdiğini bilmiyor musunuz? 6 Fakat Davut oğlu Süleyman’ın hizmetkârı, Nebat oğlu Yeroboam+ ayaklandı ve efendisine isyan etti.+ 7 İşe yaramaz, boş adamlar onun yanına toplanıp Rehoboam’a isyan ettiler. Süleyman’ın oğlu Rehoboam o sırada genç ve cesaretsizdi; onlara karşı koyamadı.
8 Şimdi siz, Davut’un soyuna verilen Yehova’nın krallığına karşı koyabileceğinizi düşünüyorsunuz. Çünkü büyük bir kalabalıksınız, Yeroboam’ın size tanrı diye yaptığı altın buzağılar da yanınızda.+ 9 Yehova’nın kâhinlerini, Harunoğullarını ve Levioğullarını siz kovmadınız mı?+ Başka memleketlerin halkları gibi kendi kendinize kâhinler atamadınız mı?+ Yetki elde etmek için 1 genç boğa ve 7 koç getirip sunan herkes, sahte tanrıların kâhini olabiliyor. 10 Oysa bizim Tanrımız Yehova’dır+ ve biz O’nu terk etmedik. Harunoğullarından olan kâhinlerimiz Yehova’ya hizmet ediyor, Levioğulları da onlara yardım ediyor. 11 Onlar her sabah ve akşam+ Yehova’ya yakılan kurbanların dumanını ve hoş kokulu buhur+ sunuyorlar. Saf altından masanın üzerinde ekmekler*+ dizili ve her akşam altın şamdanın+ kandillerini+ yakıyorlar. Çünkü biz Tanrımız Yehova’ya karşı yükümlülüğümüzü yerine getiriyoruz, fakat siz O’nu terk ettiniz. 12 Bakın! Bizim başımızda gerçek Tanrı var, kâhinleri de bizimle. Size karşı savaş çağrısı yapmak üzere ellerinde borazanlarla bekliyorlar. Ey İsrailoğulları, atalarınızın Tanrısı Yehova’yla savaşmayın, çünkü başarılı olamazsınız.”+
13 Fakat Yeroboam arkalarında pusu kurdurdu; böylece Yahuda ordusu öndeki Yeroboam ve ordusu ile arkadaki askerlerin arasında kaldı. 14 Yahuda askerleri geriye bakınca, hem önde hem de arkada mücadele etmeleri gerektiğini gördüler. Bunun üzerine Yehova’ya feryat etmeye başladılar,+ bu sırada kâhinler yüksek sesle borazan çalıyordu. 15 Yahuda askerlerinden bir savaş narası koptu. Tanrı, Yahuda askerlerinin savaş narası üzerine Yeroboam’la tüm İsrail’i, Abiya’nın ve Yahuda’nın karşısında yenilgiye uğrattı. 16 İsrailliler Yahuda ordusu önünden kaçtı ve Tanrı onları Yahudalıların eline teslim etti. 17 Abiya ve ordusu onlara ağır kayıplar yaşattı, İsraillilerden 500.000 seçkin asker öldürüldü. 18 Böylece bu olayda İsrailliler yenik düştü, Yahudalılar ise atalarının Tanrısı Yehova’ya güvendikleri için zafer kazandı.+ 19 Abiya Yeroboam’ın peşine düştü ve onun bazı şehirlerini ele geçirdi. Bunlar Beytel+ ve ona bağlı* kasabalar, Yeşana ve ona bağlı kasabalar, Efrain+ ve ona bağlı kasabalardı. 20 Abiya’nın döneminde Yeroboam bir daha eski gücüne kavuşamadı. Sonra Yehova onu cezalandırdı ve Yeroboam öldü.+
21 Abiya ise giderek güçlendi. Onun 14 karısı,+ 22 oğlu ve 16 kızı oldu. 22 Abiya’nın dönemindeki diğer olaylar, yaptığı işler ve söyledikleri İddo Peygamber’in yazılarında kayıtlıdır.+
14 Sonra Abiya ataları gibi öldü ve Davut Şehri’nde+ gömüldü; yerine oğlu Asa kral oldu. Onun döneminde ülke 10 yıl huzur içindeydi.
2 Asa Tanrısı Yehova’nın gözünde iyi ve doğru olanı yaptı. 3 Yabancı sunakları ve yüksek yerleri kaldırdı,+ dikili taşları parçaladı+ ve kutsal direkleri* kesti.+ 4 Ayrıca, Yahuda halkına, atalarının Tanrısı Yehova’ya ibadet etmelerini, O’nun Kanunu’na ve emirlerine uymalarını söyledi. 5 Yahuda’nın bütün şehirlerinden yüksek yerleri ve buhurlukları kaldırdı.+ Onun yönetimi sırasında ülkede hiç huzursuzluk yaşanmadı. 6 Ülkede huzursuzluk olmadığı için Asa Yahuda’da surlu şehirler inşa etti.+ Yehova huzur ve barış verdiği için o yıllarda kimse ona savaş açmadı.+ 7 Kral, Yahuda halkına şöyle dedi: “Bu şehirleri inşa edelim, etraflarını surlarla çevirip kuleler,+ kapılar ve sürgüler yapalım. Tanrımız Yehova’ya ibadet ettiğimiz için bu ülke hâlâ bizim elimizde. Biz O’na ibadet ediyoruz, O da bize her taraftan huzur verdi.” Böylece yaptıkları inşa işi başarıyla sonuçlandı.+
8 Asa’nın ordusunda, Yahudaoğullarından, büyük kalkan ve mızraklarla donanmış 300.000 kişi, Benyaminoğullarından da küçük kalkan taşıyan ve ok atan 280.000 kişi vardı. Hepsi güçlü savaşçılardı.+
9 Daha sonra Habeş Zerah, 1.000.000 askeriyle ve 300 savaş arabasıyla+ gelip onlara meydan okudu. Mareşah’a+ vardığında, 10 Asa onun karşısına çıktı; Mareşah’taki Tsefata Vadisi’nde savaş düzeni aldılar. 11 Asa Tanrısı Yehova’ya şöyle yakardı:+ “Ey Yehova, yardım ettiğin kişiler kalabalık da olsa güçsüz de olsa, Senin için hiç fark etmez.+ Ey Tanrımız Yehova, bize yardım et, çünkü Sana güveniyoruz.+ Senin adınla bu kalabalığın karşısına çıktık.+ Ey Yehova, Sen bizim Tanrımızsın. Ölümlü insanların Senin karşında zafer kazanmasına izin verme.”+
12 Bunun üzerine Yehova, Asa ile Yahuda’nın önünde Habeşleri bozguna uğrattı ve Habeşler kaçtı.+ 13 Asa’yla yanındakiler onları Gerar’a+ kadar kovaladı, sonunda Habeşlerden hiç kimse sağ kalmadı. Yehova ve ordusu onları kırıp geçirdi. Savaşın sonunda çok büyük bir ganimet ele geçirdiler. 14 Ayrıca Gerar çevresindeki bütün şehirlere de saldırdılar, o şehirlerde yaşayanları Yehova korkusu sarmıştı. Bütün şehirleri yağmaladılar, oralarda yağmalanacak çok şey vardı. 15 Çobanların çadırlarına da saldırıp çok sayıda küçükbaş hayvan ve deve ele geçirdiler. Sonra Yeruşalim’e döndüler.
15 Tanrı’nın ruhu* Oded oğlu Azarya’yı etkisine aldı. 2 Bunun üzerine Asa’nın karşısına çıkıp şöyle dedi: “Ey Asa! Ey Yahuda ve Benyamin halkı, beni dinleyin! Siz Yehova’yla olduğunuz sürece,+ O da sizinle olacak. Siz O’nu ararsanız, Kendisini bulmanızı sağlar.*+ Fakat O’nu bırakırsanız, O da sizi bırakır.+ 3 İsrail uzun zaman boyunca gerçek Tanrı’dan, kâhinlerin öğretiminden ve Kanun’dan uzaktı.+ 4 Fakat sıkıntıya düştüklerinde, İsrail’in Tanrısı Yehova’ya dönüp O’nu aradıklarında, O da Kendisini bulmalarını sağladı.+ 5 O günlerde yolculuk eden hiç kimse güvende değildi, çünkü tüm memleket halkı büyük bir kargaşa içindeydi. 6 Halklar ve şehirler birbirine düşmüştü, çünkü Tanrı onları her çeşit sıkıntıyla kargaşa içinde bırakmıştı.+ 7 Fakat şimdi siz güçlü olun ve cesaretinizi kaybetmeyin,*+ çünkü yaptıklarınızın ödülünü alacaksınız.”
8 Asa bunları ve Oded Peygamber’in bildirdiği sözleri* duyunca cesaret buldu. Bütün Yahuda ve Benyamin topraklarındaki, ayrıca Efraim’in dağlık bölgesinde ele geçirdiği bütün şehirlerdeki iğrenç putları yok etti.+ Yehova’nın mabedindeki giriş salonunun önünde bulunan Yehova’nın sunağını da onardı.+ 9 Tüm Yahuda ve Benyamin’le birlikte, Efraim, Manasse ve Şimeon kabilelerinden orada yaşayanları topladı;+ birçokları Tanrısı Yehova’nın Asa’yla olduğunu görünce İsrail’den ayrılıp onun yanına gelmişti. 10 Böylece Asa’nın saltanatının 15. yılının 3. ayında hepsi Yeruşalim’de toplandı. 11 O gün, getirmiş oldukları ganimetten 700 sığırı ve 7.000 koyunu Yehova’ya kurban ettiler. 12 Ayrıca, atalarının Tanrısı Yehova’ya bütün yürekleri ve bütün benlikleriyle* ibadet etmek üzere bir ahit yaptılar.+ 13 Buna göre küçük ya da büyük, erkek ya da kadın, kim İsrail’in Tanrısı Yehova’ya ibadet etmezse kesinlikle öldürülecekti.+ 14 Böylece sevinç çığlıkları atarak, borazanlar ve borular* çalarak, yüksek sesle Yehova’ya yemin ettiler. 15 Bütün Yahuda, bu yeminden dolayı sevinç içindeydi, çünkü bütün yürekleriyle yemin etmişlerdi. Büyük bir istekle Yehova’yı aradılar, O da Kendisini bulmalarını sağladı+ ve onlara her taraftan huzur vermeye devam etti.+
16 Kral Asa, büyükannesi Maaka’yı+ da ana kraliçelikten aldı, çünkü o kutsal direk tapınması için iğrenç bir put yapmıştı.+ Asa onun iğrenç putunu kesti ve un ufak edip Kidron Vadisi’nde yaktı.+ 17 Fakat yüksek yerler İsrail’den+ kaldırılmadı.+ Asa yine de ömrü boyunca Tanrı’ya tüm yüreğiyle bağlı kaldı.+ 18 Babasının ve kendisinin Tanrı’ya adadığı* şeyleri; altını, gümüşü ve çeşitli takımları Tanrı’nın mabedine getirdi.+ 19 Asa’nın saltanatının 35. yılına kadar savaş olmadı.+
16 Asa’nın saltanatının 36. yılında, İsrail Kralı Baaşa+ Yahuda’nın üzerine yürüdü ve Yahuda Kralı Asa’nın topraklarına giriş çıkışı engellemek için Rama+ şehrini güçlendirmeye* başladı.+ 2 Bunun üzerine Asa Yehova’nın mabedinin ve kral sarayının hazine odalarındaki gümüşü ve altını+ Şam’da yaşayan Aram Kralı Ben-hadad’a gönderdi.+ Ona şöyle dedi: 3 “İkimizin arasında ve senin babanla benim babam arasında bir anlaşma var. Sana hediye olarak gümüş ve altın gönderiyorum. Şimdi İsrail Kralı Baaşa’yla anlaşmanı boz ki, topraklarımdan çekilsin.”
4 Ben-hadad Kral Asa’yı dinledi ve ordusunun komutanlarını İsrail şehirlerinin üzerine gönderdi. İyon’u,+ Dan’ı,+ Abel-mayim’i ve Naftali şehirlerindeki tüm ambarları ele geçirdiler.+ 5 Baaşa bunu duyar duymaz Rama’daki inşaatı durdurdu ve bu işten vazgeçti. 6 Sonra Kral Asa tüm Yahuda halkını topladı, Baaşa’nın Rama+ inşasında+ kullandığı taşları ve keresteleri alıp götürdüler. Kral Asa bu malzemelerle Geba+ ve Mitspa+ şehirlerini güçlendirdi.
7 Bu sırada Gören* Hanani+ gelip Yahuda Kralı Asa’ya şöyle dedi: “Tanrın Yehova’ya güvenmeyip Aram Kralı’na güvendiğin için onun ordusunu elinden kaçırdın.+ 8 Habeşler ve Libyalılar savaş arabalarıyla, atlılarıyla çok büyük bir ordu değil miydi? Ama sen Yehova’ya güvendiğin için O da onları eline teslim etmişti.+ 9 Yehova, Kendisine tüm yürekle bağlı olanlar uğrunda gücünü* göstermek için+ gözleriyle tüm yeryüzünü tarar.+ Sen böyle davranarak akılsızlık ettin, bundan sonra hep savaş içinde olacaksın.”+
10 Fakat Asa, Gören’e öfkelendi ve onu hapishaneye attı. Söyledikleri yüzünden çok kızmıştı. Aynı zamanda halktan bazılarına da zulmetmeye başladı. 11 Asa’nın dönemindeki olaylar, başından sonuna kadar, Yahuda ve İsrail Krallarının Kitabı’nda yazılıdır.+
12 Asa, saltanatının 39. yılında ayaklarından hastalandı ve durumu çok ağırlaştı. Fakat hastalığında bile Yehova yerine hekimlere umut bağladı. 13 Sonra ataları gibi öldü;+ öldüğünde saltanatının 41. yılıydı. 14 Onu Davut Şehri’nde+ kendisi için kazdırdığı görkemli mezara gömdüler. Pelesenk yağıyla ve özel bir merhemle karıştırılmış çeşit çeşit baharatlarla dolu+ bir sedyeye yatırıldı. Ayrıca onun için olağanüstü büyük bir cenaze ateşi yakıldı.*
17 Asa’nın yerine oğlu Yehoşafat+ kral oldu ve İsrail üzerindeki hâkimiyetini güçlendirdi. 2 Yahuda’nın bütün surlu şehirlerine askeri birlikler yerleştirdi, ayrıca tüm Yahuda topraklarına ve babası Asa’nın ele geçirdiği Efraim şehirlerine+ askerler tayin etti. 3 Yehova Yehoşafat’la birlikteydi, çünkü o geçmişte atası Davut’un gittiği yoldan gitti+ ve Baallere* tapınmadı. 4 Babasının Tanrısına ibadet etti+ ve O’nun emirlerini yerine getirdi; İsrail’de yapılanları yapmadı.+ 5 Yehova, krallığı onun ellerinde gitgide sağlamlaştırdı.+ Tüm Yahuda Yehoşafat’a armağanlar getirirdi. Yehoşafat büyük bir servete ve itibara kavuştu.+ 6 Yehova’nın yolunda yürümek için cesaret kazandı; yüksek yerleri+ ve kutsal direkleri+ Yahuda’dan kaldırdı.
7 Saltanatının 3. yılında, kendi yöneticilerinden Ben-hayil, Obadya, Zekeriya, Netanel ve Mikayah’ı çağırıp onları Yahuda şehirlerinde halkı eğitmeleri için gönderdi. 8 Onlarla birlikte Levioğullarından Şemaya, Netanya, Zebadya, Asahel, Şemiramot, Yehonatan, Adoniya, Tobiya ve Tob-adoniya’nın yanı sıra kâhinlerden Elişama ve Yehoram da gitti.+ 9 Yanlarına aldıkları Yehova’nın Kanun kitabıyla Yahuda’da halkı eğitmeye başladılar.+ Yahuda’nın bütün şehirlerini dolaşarak halkı eğittiler.
10 Yahuda çevresindeki topraklarda bulunan tüm krallıkları Yehova korkusu sardı ve Yehoşafat’la savaşmadılar. 11 Filistiler hediyeler ve para getirip Yehoşafat’a haraç olarak verdi. Araplar da ona sürülerinden 7.700 koç ve 7.700 teke getirdi.
12 Yehoşafat giderek güçlendi+ ve Yahuda’da hisarlar+ ve ambar şehirleri+ inşa etmeye devam etti. 13 Yahuda şehirlerinde kapsamlı işler başardı. Yeruşalim’de askerleri, güçlü savaşçıları vardı. 14 Aşiretlerine göre bölükler şöyleydi: Yahuda’daki binbaşılardan Adnah komutandı. Onun 300.000 güçlü savaşçısı vardı.+ 15 Onun emrindeki komutan Yehohanan’dı. Onun 280.000 askeri vardı. 16 Yine onun emrinde, Yehova’nın hizmetinde gönüllü olan Zikri oğlu Amasya vardı; onun 200.000 güçlü savaşçısı vardı. 17 Benyamin kabilesinden güçlü bir savaşçı+ olan Elyada’nın yay ve kalkan kuşanmış 200.000 askeri vardı.+ 18 Yehozabad onun emrindeydi. Savaş için donanımlı 180.000 askeri vardı. 19 Kral’ın tüm Yahuda’da surlu şehirlere+ yerleştirdiği askerlerin yanı sıra bu komutanlar da onun hizmetindeydi.
18 Yehoşafat büyük bir servet ve itibar kazanmıştı,+ fakat evlilik yoluyla Ahab’la+ akraba oldu. 2 Yıllar sonra Ahab’ı Samiriye’de ziyarete gitti.+ Ahab, Yehoşafat ve yanındakiler için çok sayıda koyun ve sığır kurban etti. Yehoşafat’ı Ramot-gilead’a+ saldırmaya teşvik etti.* 3 Sonra İsrail Kralı Ahab, Yahuda Kralı Yehoşafat’a “Benimle beraber Ramot-gilead’a gelir misin?” diye sordu. O da “Beni kendin gibi say, halkımı da kendi halkın gibi say; savaşta seni destekleyeceğiz” diye karşılık verdi.
4 Ancak Yehoşafat, İsrail Kralı’na “Lütfen önce Yehova’ya danış” dedi.+ 5 İsrail Kralı da peygamberleri bir araya topladı, 400 peygamber vardı. Onlara “Ramot-gilead’a savaş açalım mı, yoksa vaz mı geçeyim?” diye sordu. Onlar “Git, Tanrı orayı Kralımızın eline verecek” dediler.
6 Fakat Yehoşafat “Burada Yehova’nın bir peygamberi yok mu?+ Bir de onun aracılığıyla danışalım” dedi.+ 7 İsrail Kralı, Yehoşafat’a “Yehova’nın görüşünü sorabileceğimiz biri daha var,+ İmla oğlu Mikaya” dedi. “Fakat ben ondan nefret ederim, çünkü benim hakkımda asla iyi şeyler söylemez, hep kötü şeyler bildirir.”*+ Ancak Yehoşafat “Kral böyle söylemesin” dedi.
8 Bunun üzerine İsrail Kralı bir saray memurunu çağırıp “Çabuk İmla oğlu Mikaya’yı getir” dedi.+ 9 İsrail Kralı ile Yahuda Kralı Yehoşafat kraliyet giysileri içinde tahtlarındaydılar; Samiriye’nin şehir kapısının girişindeki harman yerinde oturuyorlardı. Tüm peygamberler de onların önünde peygamberlik yapıyordu. 10 Sonra Kenaana oğlu Tsedekiya kendine demirden boynuzlar yaptı ve şöyle dedi: “Yehova diyor ki, ‘Aramileri bunlarla geri püskürtüp tamamen yok edeceksin.’” 11 Diğer peygamberlerin hepsi de aynı şeyleri söyleyip “Ramot-gilead’a git, zafer senin olacak.+ Yehova orayı Kralımızın eline teslim edecek” diyorlardı.
12 Mikaya’yı çağırmaya giden haberci ona “Bak, peygamberlerin hepsi Kral’a iyi şeyler söyledi. Lütfen sen de onlar gibi+ iyi şeyler söyle” dedi.+ 13 Fakat Mikaya “Yehova’nın varlığı üzerine yemin ederim ki, Tanrım ne derse onu söylerim” dedi.+ 14 Sonra Kral’ın huzuruna çıktı. Kral “Mikaya, Ramot-gilead’a savaş açalım mı, yoksa vaz mı geçeyim?” diye sordu. Mikaya da “Git, zafer senin olacak. Onlar sizin elinize teslim edilecek” dedi. 15 Bunun üzerine Kral şöyle dedi: “Yehova adına bana sadece doğruyu söylemen için sana kaç defa yemin ettirmeliyim?” 16 Mikaya şöyle karşılık verdi: “Tüm İsraillileri dağlarda, çobanı olmayan koyunlar gibi dağılmış görüyorum.+ Yehova ‘Bunların efendisi yok. Herkes sağ salim evine dönsün’ dedi.”
17 O zaman İsrail Kralı, Yehoşafat’a “Ben sana ‘Hakkımda iyi şeyler söylemez, sadece kötü şeyler bildirir’ dememiş miydim?” dedi.+
18 Mikaya “O halde şimdi Yehova’nın sözlerini dinle” dedi, “Yehova’yı tahtında otururken gördüm,+ göklerin tüm ordusu+ sağında ve solunda ayakta duruyordu.+ 19 Yehova ‘İsrail Kralı Ahab’ı Ramot-gilead’a saldırsın ve orada ölsün diye hanginiz kandırır?’ dedi. Ruhlardan* kimi şöyle, kimi böyle diyordu. 20 Sonra içlerinden biri+ öne çıkıp Yehova’nın önünde durdu ve ‘Ben onu kandırırım’ dedi. Yehova ‘Nasıl yapacaksın?’ diye sordu. 21 O da ‘Gider Ahab’ın bütün peygamberlerinin diline aldatıcı sözler koyarım’ dedi. Tanrı ‘Onu kandıracaksın, evet başaracaksın. Git, dediğin gibi yap’ dedi. 22 İşte Yehova senin bu peygamberlerinin diline aldatıcı sözler koydu,+ fakat aslında Yehova senin başına felaket geleceğini bildirdi.”
23 Kenaana oğlu Tsedekiya,+ Mikaya’ya+ yaklaşıp yüzüne vurdu+ ve “Yehova’nın ruhu seninle konuşmak için benden sana geçti, öyle mi!” dedi.+ 24 Mikaya ona “Saklanmak için bir evin arka odasına girdiğin gün anlarsın” diye cevap verdi. 25 O zaman İsrail Kralı “Mikaya’yı alıp şehrin yöneticisi Amon’a ve Kral’ın oğlu Yoaş’a götürün” dedi. 26 “Onlara deyin ki, ‘Kral şunu emrediyor: “Bu adamı hapse atın+ ve ben sağ salim dönene dek ona çok az ekmek ve su verin.”’” 27 Mikaya “Eğer sen sağ salim dönersen, Yehova da benimle konuşmamış demektir” dedi,+ sonra da “Ey halklar, bunu hepiniz duyun” diye ekledi.
28 Böylece İsrail Kralı ile Yahuda Kralı Yehoşafat Ramot-gilead’a gittiler.+ 29 İsrail Kralı, Yehoşafat’a dedi ki “Ben kılık değiştirip savaşa öyle gireceğim, fakat sen kral giysilerini giy.” İsrail Kralı dediği gibi kılık değiştirdi, sonra da birlikte savaşa girdiler. 30 Aram Kralı savaş arabalarının başındaki komutanlara şöyle emir vermişti: “Büyük ya da küçük hiç kimseye değil, yalnızca İsrail Kralı’na saldıracaksınız.” 31 Savaş arabalarının başındaki komutanlar Yehoşafat’ı görür görmez içlerinden “İşte İsrail Kralı!” dediler ve dönüp ona doğru saldırıya geçtiler. Yehoşafat bağırıp yardım istedi.+ Yehova ona yardım etti ve hemen onları başka tarafa yönlendirdi. 32 Komutanlar onun İsrail Kralı olmadığını anlayınca derhal peşini bıraktılar.
33 Fakat bir adam rastgele ok attı ve İsrail Kralı’nı zırhının birleşme yerinden vurdu. Bunun üzerine Kral arabacısına “Geri dön, beni savaştan çıkar çünkü ağır yaralandım” dedi.+ 34 O gün boyunca savaş tüm şiddetiyle sürdü ve akşama kadar İsrail Kralı’nı Aramilerin karşısında arabada destekle ayakta tutmak zorunda kaldılar. Gün batarken Kral öldü.+
19 Yahuda Kralı Yehoşafat Yeruşalim’deki evine sağ salim döndü.+ 2 Gören* Hanani’nin+ oğlu Yehu,+ Kral Yehoşafat’ın karşısına çıkıp şunları söyledi: “Kötülere yardım etmen+ ve Yehova’dan nefret edenleri sevmen doğru mu?+ Bu yüzden Yehova sana kızgın. 3 Yine de O sende iyi şeyler buldu,+ çünkü memleketi kutsal direklerden temizledin ve gerçek Tanrı’ya ibadet etmek için yüreğini hazırladın.”*+
4 Yehoşafat Yeruşalim’de yaşamaya devam etti ve halkın tekrar atalarının Tanrısı Yehova’ya dönmesi için yine Beer-şeba’dan Efraim’in dağlık bölgesine+ kadar her yere gitti.+ 5 Ayrıca ülkenin her yerine, Yahuda’nın surlu şehirlerinin her birine hâkimler tayin etti.+ 6 Hâkimlere şöyle dedi: “Yaptıklarınıza dikkat edin, çünkü siz insanlar için değil Yehova için yargılıyorsunuz. Hüküm verirken O sizinle olacak.+ 7 İçinizde Yehova korkusu olsun.+ Dikkatli davranın, çünkü Tanrımız Yehova haksızlığa,+ taraf tutmaya+ ya da rüşvete göz yummaz.”+
8 Yehoşafat, Yehova adına hâkimlik yapmaları ve Yeruşalim halkının davalarına bakmaları için Levioğullarından, kâhinlerden ve İsrail’in aşiret reislerinden bazılarını da Yeruşalim’e tayin etti.+ 9 Onlara şu emri de verdi: “Yehova korkusuyla, sadakatle ve tüm yüreğinizle* şöyle yapmalısınız: 10 Başka şehirlerden kardeşleriniz size ister kan dökmekle+ ilgili ister bir kanun, emir, kural ya da hükümle ilgili bir davayla geldiğinde, Yehova’ya karşı suç işlemesinler diye onları uyarmalısınız. Yoksa Tanrınız size ve kardeşlerinize öfkelenir. Suç işlememek için böyle yapmalısınız. 11 Yehova’ya ibadet etmekle ilgili her konuda Yüksek Kâhin Amarya başınızda olacak.+ Kral’la ilgili her konuda ise İsmail oğlu Zebadya Yahuda kabilesinin önderi olacak. Ayrıca Levioğulları da sizin için görevlendirilecek. Güçlü olun ve harekete geçin, Yehova iyi olanı yapanları* desteklesin.”+
20 Daha sonra Moablılar+ ve Ammonlular,+ Ammonim soyundan* bazılarıyla birlikte Yehoşafat’la savaşmak için toplandılar. 2 Yehoşafat’a şu haber geldi: “Deniz* bölgesinden, Edom’dan+ büyük bir kalabalık sana saldırmak için geliyor. Hatsatson-tamar’a, En-gedi’ye+ kadar gelmişler.” 3 Bunun üzerine Yehoşafat korkuya kapıldı ve Yehova’nın rehberliğini aramaya karar verdi.+ Bu nedenle bütün Yahuda’da oruç* ilan etti. 4 Yahuda halkı Yehova’ya danışmak üzere bir araya toplandı,+ Yehova’dan yardım dilemek için Yahuda’nın bütün şehirlerinden gelmişlerdi.
5 Sonra Yehoşafat, Yehova’nın mabedindeki yeni avlunun önünde Yahuda ile Yeruşalim cemaatinin ortasında durdu 6 ve şöyle dedi:
“Ey atalarımızın Tanrısı Yehova, Sen göklerdeki Tanrı değil misin?+ Milletlerin bütün krallıklarına egemen olan Sen değil misin?+ Güç ve kudret Senin elinde, kimse Sana karşı koyamaz.+ 7 Ey Tanrımız, bu memlekette oturanları halkın İsrail’in önünden kovup, burayı kalıcı olarak dostun İbrahim’in soyuna vermedin mi?+ 8 Buraya yerleştiler, Senin ismine kutsal bir mekân yaptılar+ ve şöyle dediler: 9 ‘Başımıza bir felaket gelirse; ister kılıç ya da cezadan, ister salgın hastalık ya da kıtlıktan olsun, bu evin önünde ve Senin huzurunda duralım (çünkü bu ev Senin ismini taşıyor),+ bizi sıkıntıdan kurtarman için yakaralım, Sen de bizi duy ve kurtar.’+ 10 Ammon, Moab ve Seir dağlık bölgesinde+ yaşayanlar işte burdalar! Mısır’dan çıktıktan sonra İsrail’in onların topraklarını ele geçirmesine izin vermemiştin. Onlar da yollarını değiştirmiş ve bu halkları yok etmemişti.+ 11 Ama bak, bunun karşılığını bize nasıl ödüyorlar! Senin miras olarak verdiğin topraklardan bizi kovmak için üzerimize geliyorlar.+ 12 Ey Tanrımız, onlara hükmünü infaz etmeyecek misin?+ Çünkü üzerimize gelen bu büyük kalabalığın karşısında dayanacak gücümüz yok, ne yapacağımızı da bilmiyoruz,+ ama yardım için Sana bakıyoruz.”+
13 Bu sırada tüm Yahuda halkı, genciyle yaşlısıyla, kadınları ve çocuklarıyla Yehova’nın önünde duruyordu.
14 Sonra, Levi soyundan, Asafoğullarından, Mattanya oğlu Yeiel oğlu Benaya oğlu Zekeriya oğlu Yahaziel cemaatin ortasındayken Yehova’nın ruhu onu etkisine aldı. 15 O şunları söyledi: “Ey bütün Yahuda ve Yeruşalim halkı, ey Kral Yehoşafat, iyi dinleyin! Yehova size şöyle diyor: ‘Bu büyük kalabalık yüzünden korkmayın ve dehşete kapılmayın, çünkü bu sizin savaşınız değil Tanrı’nın savaşıdır.+ 16 Yarın onların karşısına çıkın. Onları vadinin bitiminde, Yeruel Çölü önlerinde, Sits Geçidi’nden çıkarlarken bulacaksınız. 17 Bu defa savaşmanız gerekmeyecek. Yerlerinizi alın, durup bekleyin+ ve Yehova’nın sizin için sağlayacağı kurtuluşu görün.+ Ey Yahuda ile Yeruşalim, korkmayın ve dehşete kapılmayın!+ Yarın onların karşısına çıkın, Yehova sizinle olacak.’”+
18 Yehoşafat hemen Yehova’nın önünde yere eğildi; tüm Yeruşalim ve Yahuda halkı da Yehova’ya ibadet etmek için O’nun önünde yere kapandı. 19 Sonra Kohat’ın+ ve Korah’ın soyundan gelen Levioğulları kalktılar ve çok yüksek bir sesle İsrail’in Tanrısı Yehova’yı yücelttiler.+
20 Ertesi sabah erkenden kalkıp Tekoa Çölü’ne+ doğru yola çıktılar. Yola çıkarlarken Yehoşafat karşılarında durup şöyle dedi: “Ey Yahuda ve Yeruşalim halkı beni dinleyin! Tanrınız Yehova’ya iman edin, o zaman güvende olursunuz.* O’nun peygamberlerine iman edin,+ o zaman başarılı olursunuz.”
21 Halkın fikrini aldıktan sonra, silahlı adamların önünden gidip Yehova’ya ilahi söyleyecek ve kutsal giysiler içinde övgüler sunacak ilahiciler atadı.+ Onlar şöyle diyecekti: “Yehova’ya şükürler sunun, çünkü O’nun vefası sonsuzdur.”+
22 Halk sevinçle ilahiler söylemeye başladı. O zaman Yehova, Yahuda’ya saldıran Ammon ve Moab oğullarıyla Seir dağlık bölgesinden gelenleri pusuya düşürdü ve hepsi birbirini öldürdü.+ 23 Ammonlular ve Moablılar, Seir dağlık bölgesinden+ gelenlere saldırıp onları tamamen yok ettiler. Seirlileri ortadan kaldırınca da birbirlerini öldürdüler.+
24 Yahuda halkı çöldeki+ gözcü kulesine gelip o kalabalığa doğru baktıklarında yere serilmiş cesetleri gördüler,+ sağ kalan kimse olmamıştı. 25 Yehoşafat ve adamları ölenlerden kalan ganimeti almaya geldiler; çok miktarda mal, giysi ve değerli eşya buldular. Öyle çok şey aldılar ki, artık taşıyamaz oldular.+ Ganimet çok fazla olduğundan taşımaları üç gün sürdü. 26 Dördüncü gün Beraka Vadisi’nde toplanarak orada Yehova’yı yücelttiler. Bu nedenle oraya Beraka* Vadisi adını verdiler;+ orası bugün hâlâ böyle anılır.
27 Sonra bütün Yahuda ve Yeruşalim halkı, Yehoşafat önderliğinde sevinç içinde Yeruşalim’e döndü. Çünkü Yehova düşmanları karşısında onları sevindirmişti.+ 28 Telli çalgılar, lirler+ ve borazanlar+ çalarak Yeruşalim’e, Yehova’nın mabedine geldiler.+ 29 Yehova’nın İsrail’in düşmanlarına karşı savaştığını duyan bütün krallıkları Tanrı korkusu sardı.+ 30 Böylece Yehoşafat’ın krallığında ülkeye huzur hâkim oldu ve Tanrısı ona her taraftan huzur vermeye devam etti.+
31 Yehoşafat Yahuda’da saltanat sürmeye devam etti. Kral olduğunda 35 yaşındaydı ve Yeruşalim’de 25 yıl saltanat sürdü. Annesi Şilhi kızı Azuba’ydı.+ 32 Babası Asa’nın yolundan gitti.+ O yoldan sapmadı ve Yehova’nın gözünde doğru olanı yaptı.+ 33 Ne var ki yüksek yerler ortadan kaldırılmadı+ ve halk henüz atalarının Tanrısına ibadet etmeye yürekten kararlı değildi.+
34 Yehoşafat’ın dönemindeki diğer olaylar, başından sonuna kadar, İsrail Krallarının Kitabı’na eklenmiş olan, Hanani+ oğlu Yehu’nun+ sözleri arasında yazılıdır. 35 Daha sonra Yahuda Kralı Yehoşafat, İsrail’in kötü işler yapan kralı Ahazya+ ile bir anlaşma yaptı. 36 Tarşiş’e gidecek gemiler+ yapmak için onunla ortak oldu ve gemileri Etsyon-geber’de+ inşa ettiler. 37 Fakat Mareşalı Dodavahu’nun oğlu Eliezer, Tanrı’nın Yehoşafat aleyhindeki şu sözlerini bildirdi: “Mademki Ahazya ile anlaşma yaptın, Yehova yaptığın işleri bozacak.”+ Gerçekten de gemiler Tarşiş’e gidemeden parçalandı.+
21 Daha sonra Yehoşafat ataları gibi öldü ve Davut Şehri’nde atalarının yanına gömüldü. Onun yerine oğlu Yehoram kral oldu.+ 2 Onun kardeşleri ve Yehoşafat’ın oğulları şunlardı: Azarya, Yehiel, Zekeriya, Azarya, Mikael ve Şefatya; hepsi de İsrail’in kralı Yehoşafat’ın oğluydu. 3 Babaları onlara çok sayıda gümüş ve altın armağanlar ile değerli eşyaların yanı sıra Yahuda’da surlu şehirler+ vermişti. Fakat krallığı Yehoram’a verdi,+ çünkü o ilk oğluydu.
4 Yehoram babasının krallığında yönetimi ele alınca bütün erkek kardeşlerini+ ve İsrail’in bazı ileri gelenlerini kılıçtan geçirerek tahtını güçlendirdi. 5 Yehoram kral olduğunda 32 yaşındaydı ve Yeruşalim’de 8 yıl saltanat sürdü.+ 6 Ahab’ın kızını eş olarak almıştı+ ve Ahab’ın ailesinin yaptığı gibi, o da İsrail krallarının yolundan gitti.+ Yehova’nın gözünde kötü olanı yapmayı sürdürdü. 7 Fakat Yehova Davut’la yaptığı ahit uğruna Davut’un hanedanını yok etmek istemedi,+ çünkü onun ve oğullarının ışığının hiç sönmeyeceğine söz vermişti.+
8 Edom, Yehoram’ın döneminde Yahuda’ya başkaldırdı+ ve kendilerine bir kral seçtiler.+ 9 Bunun üzerine Yehoram, komutanları ve bütün savaş arabalarıyla oraya gitti. Edomlular onun ve savaş arabalarının başındaki komutanların çevresini kuşattı. Yehoram geceleyin harekete geçip onları bozguna uğrattı. 10 Fakat Edom Yahuda’ya bugüne dek isyankâr oldu. O sırada Libna+ da başkaldırdı, çünkü Yehoram atalarının Tanrısı Yehova’yı bırakmıştı.+ 11 Yehoram Yeruşalim’de yaşayanlar Tanrı’ya ihanet etsinler* ve Yahuda yoldan sapsın diye Yahuda dağlarında yüksek yerler yaptı.+
12 Sonra İlya+ Peygamber’den ona yazılı bir mesaj geldi, şöyle yazıyordu: “Atan Davut’un Tanrısı Yehova diyor ki, ‘Sen baban Yehoşafat’ın+ ya da Yahuda Kralı Asa’nın+ yolundan gitmedin. 13 Bunun yerine İsrail krallarının yolundan gittin;+ tıpkı Ahab’ın ailesi gibi+ sen de Yahuda’nın ve Yeruşalim’de yaşayanların başka tanrılara tapınarak ihanet etmesine sebep oldun.+ Üstelik babanın ev halkından, senden daha iyi olan öz kardeşlerini öldürdün.+ 14 İşte bu yüzden Yehova senin halkına, oğullarına, karılarına ve mallarına büyük bir darbe indirecek. 15 Sana gelince, çok hastalanacaksın, ciddi bir bağırsak hastalığına yakalanacaksın, günden güne daha kötü olacaksın ve sonunda bu hastalık yüzünden bağırsakların dışarı çıkacak.’”
16 Sonra Yehova Filistileri+ ve Habeşlerin yakınında yaşayan Arapları+ Yehoram’a karşı harekete geçirdi.+ 17 Yahuda’ya saldırıp orayı istila ettiler, kral sarayında bulunan her şeyi,+ Kral’ın oğullarını ve karılarını ele geçirdiler. Geride sadece Kral’ın en küçük oğlu Yehoahaz* kaldı.+ 18 Bütün bunlardan sonra Yehova onu şifa bulmaz bir bağırsak hastalığıyla cezalandırdı.+ 19 Aradan zaman geçti, iki yılın sonunda hastalık yüzünden bağırsakları dışarı çıktı. Bu hastalık nedeniyle acılar içinde kıvranarak öldü. Halk ataları için yaptığı gibi onun için ateş yakmadı.+ 20 Yehoram kral olduğunda 32 yaşındaydı ve Yeruşalim’de 8 yıl saltanat sürdü. Öldüğünde kimse üzülmedi. Onu Davut Şehri’nde gömdüler,+ fakat kralların mezarlığına gömmediler.+
22 Yeruşalim halkı Yehoram’ın en küçük oğlu Ahazya’yı onun yerine kral yaptı (çünkü Araplarla birlikte ordugâha giren yağmacılar büyük kardeşlerinin hepsini öldürmüştü).+ Böylece Yehoram oğlu Ahazya Yahuda Kralı olarak saltanat sürmeye başladı.+ 2 Ahazya kral olduğunda 22 yaşındaydı ve Yeruşalim’de 1 yıl saltanat sürdü. Annesi, Omri’nin+ torunu* Atalya’ydı.+
3 O da Ahab’ın ailesinin yolundan gitti,+ çünkü kötülük etmek konusunda ona annesi akıl veriyordu. 4 Ahab’ın ailesi gibi Yehova’nın gözünde kötü olanı yapmayı sürdürdü, çünkü babasının ölümünden sonra Ahazya’ya onlar akıl vermeye başladı, böylece yıkımına yol açtılar. 5 Onların öğüdüne uyarak İsrail Kralı Ahab’ın oğlu Yehoram’la birlikte Ramot-gilead’da+ Aram Kralı Hazael’le+ savaşa girdi. Orada okçular Yehoram’ı yaraladı. 6 Yehoram, Rama’da Aram Kralı Hazael’le savaşırken aldığı yaraların iyileşmesi için Yizreel’e+ döndü.+
Yahuda Kralı Yehoram’ın+ oğlu Ahazya* da Yizreel’e gitti, çünkü yaralı olan Ahab oğlu Yehoram’ı+ görmek istiyordu.+ 7 Fakat Tanrı, Yehoram’ı ziyarete giden Ahazya’nın başına yıkım getirdi. Ahazya oraya varınca, Yehoram’la birlikte Nimşi’nin torunu* Yehu’yu karşılamaya çıktı.+ Oysa Yehova Yehu’yu Ahab’ın ailesini ortadan kaldırması için seçmişti.*+ 8 Yehu, Ahab’ın ailesine verilen hükmü infaz etmeye başlayınca Yahuda yöneticilerini, Ahazya’nın erkek kardeşlerinin oğullarını ve Ahazya’nın hizmetkârlarını yakalayıp öldürdü.+ 9 Ardından Ahazya’yı aramaya başladı. Onu Samiriye’de saklanırken yakalayıp Yehu’ya getirdiler. Sonra onu öldürdüler ve “O bütün yüreğiyle Yehova’ya ibadet eden Yehoşafat’ın torunu”+ diyerek gömdüler.+ Ahazya’nın ailesinden krallığı yönetebilecek güçte kimse kalmadı.
10 Ahazya’nın annesi Atalya,+ oğlunun öldüğünü görünce harekete geçip Yahuda kabilesinde kraliyet soyundan olan herkesi öldürdü.+ 11 Fakat Kral’ın kızı Yehoşabeat, öldürülecek olan kral oğulları arasından Ahazya oğlu Yehoaş’ı+ alıp kaçırdı. Çocuğu ve sütannesini arkada bir yatak odasına sakladı. Kral Yehoram’ın+ kızı Yehoşabeat (o, Kâhin Yehoyada’nın+ karısı ve Ahazya’nın da kız kardeşiydi) çocuk öldürülmesin diye onu Atalya’dan gizledi.+ 12 Atalya ülkede kraliçe olarak saltanat sürerken, çocuk 6 yıl Tanrı’nın mabedinde gizlenerek onlarla birlikte kaldı.
23 7. yıl Yehoyada cesaretle harekete geçti ve her biri yüzbaşı+ olan Yeroham oğlu Azarya, Yehohanan oğlu İsmail, Obed oğlu Azarya, Adaya oğlu Maaseya ve Zikri oğlu Elişafat’la bir anlaşma yaptı. 2 Bunun üzerine onlar Yahuda’yı baştan başa dolaşıp bütün Yahuda şehirlerinden Levioğullarını+ ve İsrail’in aşiret reislerini topladılar. Yeruşalim’e geldiklerinde, 3 tüm cemaat Tanrı’nın mabedinde Kral’la bir anlaşma yaptı.+ Sonra Yehoyada onlara şöyle dedi:
“Yehova’nın Davut’un soyu hakkında vaat ettiği gibi, Kral’ın oğlu saltanat sürecek.+ 4 Yapmanız gerekenler şunlardır: Sebt gününde görevli+ kâhinlerin ve Levioğullarının üçte biri kapı bekçisi olacak,+ 5 üçte biri kral sarayında,+ üçte biri de Temel Kapısı’nda hizmet edecek. Tüm halk Yehova’nın mabedinin avlularında+ olacak. 6 Kâhinlerden ve görevli Levioğullarından başka kimsenin Yehova’nın evine girmesine izin vermeyin.+ İçeri sadece onlar girebilir, çünkü onlar kutsaldır. Bütün halk Yehova’ya karşı sorumluluklarını yerine getirecek. 7 Levioğulları ellerinde silahlarıyla Kral’ın çevresini saracak. Mabede kim girerse öldürülecek. Kral nereye giderse hep yanında olacaksınız.”
8 Levioğulları ve tüm Yahuda halkı Kâhin Yehoyada’nın emirlerine tam olarak uydular. Her biri, Sebt günü görevde olanlarla birlikte görevde olmayan adamlarını da yanına aldı.+ Kâhin Yehoyada tüm bölükleri+ görev başında tuttu. 9 Sonra Kâhin Yehoyada, Tanrı’nın mabedinde bulunan+ ve eskiden Kral Davut’a ait olan mızrakları, küçük kalkanları ve yuvarlak kalkanları+ yüzbaşılara+ verdi. 10 Herkesi ellerinde silahlarıyla, sunağın ve mabedin yanına, mabedin sağ yanından sol yanına kadar, Kral’ın çevresine yerleştirdi. 11 Sonra Kral’ın oğlunu+ dışarı çıkardılar, tacı ve Kanun’u*+ onun başına koydular ve onu kral yaptılar. Yehoyada ve oğulları onu meshedip “Yaşasın kral!”+ dediler.
12 Atalya koşuşanların ve Kral’ı övenlerin seslerini duyunca hemen Yehova’nın mabedindeki halkın yanına gitti.+ 13 Kral’ın girişte, kendi sütununun yanında durduğunu gördü. Yöneticiler+ ve borazan çalanlar da onun yanındaydı. Tüm memleket halkı sevinç içindeydi+ ve borazanlar çalınıyordu. Ellerinde müzik aletleri olan ilahiciler de ilahileri yönetiyordu. Bunun üzerine Atalya giysilerini yırtarak “İhanet! İhanet!” diye bağırdı. 14 Kâhin Yehoyada ordunun başına atanan yüzbaşıları çağırıp “Kadını askerlerin arasından çıkarın! Arkasından giden olursa kılıçla öldürülecek!” dedi. Çünkü Kâhin “Onu Yehova’nın evinde öldürmeyin” demişti. 15 Onlar da Atalya’yı yakaladı. Kral sarayındaki At Kapısı’nın girişine gelince hemen orada öldürdüler.
16 Yehoyada, her zaman Yehova’nın halkı olarak kalacaklarına dair, halkla ve Kral’la birlikte bir ahit yaptı.+ 17 Daha sonra bütün halk Baal tapınağına gidip orayı yıktı,+ sunaklarını ve putlarını parçaladılar.+ Baal’in kâhini olan Mattan’ı sunakların önünde öldürdüler.+ 18 Sonra Yehoyada, Yehova’nın mabedindeki işlerin gözetimini kâhinlere ve Levioğullarına verdi. Daha önce Davut da onları bölüklerine göre Yehova’nın mabedinde görevlendirmişti. Görevleri, Davut’un emrettiği gibi Yehova’ya ilahiler eşliğinde ve sevinçle, Musa Kanunu’nda yazılanlara uygun olarak+ yakılan kurbanlar sunmaktı.+ 19 Yehoyada, herhangi bir nedenle temiz* durumda olmayan biri içeri girmesin diye, Yehova’nın evinin kapılarına kapı görevlileri+ de yerleştirdi. 20 Sonra da yüzbaşılar,+ soylular, halkın yöneticileri ve memleketin tüm halkıyla birlikte Kral’ı Yehova’nın mabedinden aldı. Yukarı kapıdan geçip kral sarayına geldiler ve Kral’ı kraliyet tahtına+ oturttular.+ 21 Tüm memleket halkı sevinçliydi ve şehir huzur içindeydi, çünkü Atalya kılıçla öldürülmüştü.
24 Yehoaş kral olduğunda 7 yaşındaydı+ ve Yeruşalim’de 40 yıl saltanat sürdü. Annesi, Beer-şebalı Tsibyah’tı.+ 2 Yehoaş, Kâhin Yehoyada yaşadığı sürece Yehova’nın gözünde doğru olanı yaptı.+ 3 Yehoyada onu iki kadınla evlendirdi; oğulları ve kızları oldu.
4 Sonra Yehoaş Yehova’nın mabedini yenilemeyi yürekten arzuladı.+ 5 Kâhinleri ve Levioğullarını bir araya toplayıp “Yahuda şehirlerine gidin ve her yıl Tanrınızın mabedini onarmak için tüm İsrail’den para toplayın.+ Hemen harekete geçin” dedi. Fakat Levioğulları hemen harekete geçmediler.+ 6 Bunun üzerine Kral onların başında olan Yehoyada’yı çağırıp şöyle sordu:+ “Yehova’nın kulu Musa, Hatırlatma Sandığı’nın bulunduğu çadır+ için İsrail cemaatinin kutsal vergi vermesini emretmişti.+ Sen neden Levioğullarına Yahuda ve Yeruşalim’den bu kutsal vergiyi toplayıp getirmelerini söylemedin? 7 O kötü kadın Atalya’nın+ oğulları, Tanrı’nın evine zorla girmiş+ ve Yehova’nın evindeki bütün kutsal eşyaları Baallere tapınmak için kullanmış.” 8 O zaman Kral’ın emriyle bir sandık yapıldı+ ve Yehova’nın mabedinin kapısının önüne konuldu.+ 9 Sonra da Tanrı’nın kulu Musa’nın çölde İsrail için belirlediği kutsal verginin+ Yehova’ya getirilmesi için bütün Yahuda ve Yeruşalim’de bir çağrı yapıldı. 10 Bütün yöneticiler ve halk sevinç içindeydi,+ hepsi sandık doluncaya dek bağışlarını getirip içine attılar.
11 Levioğulları sandıkta çok para biriktiğini gördüklerinde onu Kral’a devretmek için getirirlerdi. O zaman Kral’ın yazmanı ve yüksek kâhinin yardımcısı gelip sandığı boşaltır,+ sonra da götürüp yerine koyarlardı. Her gün böyle yaptılar ve çok para toplandı. 12 Kral ve Yehoyada bu parayı Yehova’nın mabedindeki işin gözetiminden sorumlu olanlara verirdi. Onlar da Yehova’nın mabedinin yenilenmesi için taş kesiciler ve zanaat ustaları,+ ayrıca Yehova’nın mabedinin onarımı için demir ve bakır işçileri tuttular. 13 Böylece gözetmenler işi başlattı ve onarım işi onların gözetimi altında ilerledi. Tanrı’nın mabedini önceki durumuna getirdiler ve sağlamlaştırdılar. 14 İşi bitirince, artan parayı Kral’a ve Yehoyada’ya getirdiler. Onlar da bunu Yehova’nın mabedindeki takımları; hizmet ve sunular için gerekli takımları, tasları, altın ve gümüş takımları yaptırmak için kullandılar.+ Yehoyada yaşadığı sürece, her gün Yehova’nın mabedinde yakılan kurbanlar sundular.+
15 Yaşı ilerleyen Yehoyada hayata doymuş biri olarak 130 yaşında öldü. 16 Onu Davut Şehri’nde kralların yanına gömdüler,+ çünkü İsrail’de+ Tanrı için ve O’nun mabedi için iyi şeyler yapmıştı.
17 Yehoyada’nın ölümünden sonra Yahuda yöneticileri Kral’a gidip önünde eğildiler. Kral da onları dinledi. 18 Halk, atalarının Tanrısı Yehova’nın mabedini terk edip kutsal direklere ve putlara tapınmaya başladı. Bu suçları yüzünden Tanrı, Yahuda ve Yeruşalim’e öfkelendi. 19 Yehova Kendisine dönmeleri için onlara defalarca peygamberler gönderdi; bu peygamberler halkı uyarmayı sürdürse de onlar dinlemeyi reddettiler.+
20 Tanrı’nın ruhu Kâhin Yehoyada’nın+ oğlu Zekeriya’yı etkisine aldı, o da halkın önünde yüksek bir yerde durup şöyle dedi: “Tanrı diyor ki, ‘Neden Yehova’nın emirlerini çiğniyorsunuz? Başarılı olamayacaksınız! Siz Yehova’yı terk ettiğiniz için O da sizi terk edecek.’”+ 21 Fakat ona karşı düzen kurdular+ ve Kral’ın emriyle Yehova’nın mabedinin avlusunda onu taşlayıp öldürdüler.+ 22 Kral Yehoaş, Yehoyada’nın gösterdiği vefayı unutup onun oğlu Zekeriya’yı öldürttü. Zekeriya ölürken, “Yehova bunu görsün ve hesabını senden sorsun” dedi.+
23 Sonraki yılın başında Aram ordusu Yehoaş’a saldırıp Yahuda ve Yeruşalim’i istila etti.+ Halkın bütün yöneticilerini+ öldürdüler ve ele geçirdikleri ganimetin hepsini Şam Kralı’na gönderdiler. 24 Aramiler küçük bir orduyla saldırmış olsa da, Yehova çok büyük bir orduyu onların eline teslim etti,+ çünkü İsrailoğulları atalarının Tanrısı Yehova’yı terk etmişti. Böylece Yehoaş’ın hükmü infaz edilmiş oldu. 25 Onu bırakıp gittiklerinde (Yehoaş ağır yaralanmıştı),* Kâhin Yehoyada’nın oğullarının* kanını döktüğü için+ kendi hizmetkârları ona düzen kurdu. Onu kendi yatağında öldürdüler.+ Böylece öldü ve onu Davut Şehri’nde gömdüler,+ fakat kralların mezarlığına gömmediler.+
26 Yehoaş’a düzen kuranlar şunlardı:+ Ammonlu Şimeat adlı kadının oğlu Zabad ve Moablılardan Şimrit adlı kadının oğlu Yehozabad. 27 Yehoaş’ın oğullarına, onun aleyhinde bildirilen sözlere+ ve Tanrı’nın mabedinin yenilenmesi+ hakkındaki bilgilere gelince, tüm bunlar Krallar Kitabı’ndaki açıklamalarda kayıtlıdır. Sonra onun yerine oğlu Amatsya kral oldu.
25 Amatsya kral olduğunda 25 yaşındaydı. Yeruşalim’de 29 yıl saltanat sürdü. Annesi Yeruşalimli Yehoaddan’dı.+ 2 Amatsya Yehova’nın gözünde doğru olanı yaptıysa da, bunu tüm yüreğiyle* yapmadı. 3 Kontrolü tam olarak eline alır almaz babasını öldüren hizmetkârlarını öldürdü.+ 4 Fakat onların oğullarını öldürmedi, çünkü Kanun’da, Musa’nın kitabında yazılı olan Yehova’nın şu emrine uygun davrandı: “Babalar oğulları yüzünden öldürülmeyecek, oğullar da babaları yüzünden öldürülmeyecek. Her biri kendi günahı yüzünden öldürülecek.”+
5 Amatsya, Yahuda halkını bir araya topladı. Bütün Yahuda ve Benyamin’i aşiretlerine göre, başlarında binbaşıları ve yüzbaşıları olacak şekilde ayırdı.+ 20 ve daha yukarı yaştakileri sayıp kaydetti.+ Mızrak ve büyük kalkan kullanan, orduya katılabilecek 300.000 seçkin asker vardı. 6 Ayrıca 100 talant* gümüş karşılığında İsrail’den 100.000 güçlü savaşçı tuttu. 7 Fakat Tanrı’nın bir hizmetkârı ona gelip şöyle dedi: “Ey Kral, İsrail askerleri seninle gelmesin, çünkü Yehova İsrail’in, hiçbir Efraimlinin yanında değil.+ 8 Sen cesur ol ve savaşa kendi başına çık. Yoksa Tanrı seni düşmanın önünde yenilgiye uğratır. Tanrı’nın yardım etmeye+ de tökezletmeye de gücü var.” 9 Bunun üzerine Amatsya Tanrı’nın hizmetkârına “Ya İsrail askerlerine verdiğim 100 talant ne olacak?” dedi. O da “Yehova sana bundan çok daha fazlasını verebilir” diye karşılık verdi.+ 10 O zaman Amatsya, Efraim’den gelen askerlerin görevine son verip onları yerlerine geri gönderdi. Fakat onlar Yahuda’ya çok kızdılar, büyük bir öfke içinde yerlerine döndüler.
11 Sonra Amatsya cesaretini toplayıp kendi askerlerine önderlik ederek Tuz Vadisi’ne+ yürüdü ve Seir’den 10.000 kişiyi öldürdü.+ 12 Yahuda erkekleri 10.000 kişiyi de sağ olarak ele geçirdiler. Onları bir kayalığın tepesine götürüp aşağı attılar. Hepsi paramparça oldu. 13 Fakat Amatsya’nın, savaşta yanına almayıp geri gönderdiği askerler,+ Samiriye’den+ Beyt-horon’a+ kadar Yahuda şehirlerine akınlar düzenlediler. Onlar 3.000 kişiyi öldürdüler ve büyük bir ganimet ele geçirdiler.
14 Amatsya Edomluları bozguna uğrattıktan sonra, geri dönerken Seir halkının ilahlarını da yanında getirdi.+ Onları kendi tanrısı olarak kabul edip önlerinde eğilmeye ve onlara sunu dumanı sunmaya başladı. 15 Bunun üzerine Yehova Amatsya’ya çok öfkelendi ve ona bir peygamber göndererek “Neden kendi halkını senin elinden kurtaramayan bu ilahlara tapıyorsun?” dedi.+ 16 Peygamber bunları söyleyince Kral, “Seni Kral’ın danışmanı mı yaptık?+ Sus!+ Yoksa canından olursun” dedi. O zaman Peygamber şöyle dedi ve sustu: “Biliyorum ki, bunu yaptığın ve öğüdümü dinlemediğin için Tanrı seni yok etmeye karar verdi.”+
17 Yahuda Kralı Amatsya, danışmanlarından fikir aldıktan sonra İsrail Kralı Yehu oğlu Yehoahaz oğlu Yehoaş’a haber gönderip “Gel, savaşta karşıma çık”* dedi.+ 18 İsrail Kralı Yehoaş, Yahuda Kralı Amatsya’ya şu cevabı gönderdi: “Lübnan’da, dikenli çalı sedir ağacına ‘Kızını oğluma eş olarak ver’ demiş. Ama oradan geçen bir yaban hayvanı dikenli çalıyı çiğnemiş. 19 Sen ‘Bak, Edom’u yendim’ diyorsun.+ Yüreğini kibir kapladı ve yücelmek istiyorsun. En iyisi, sen evinde kal! Neden başına bela açıp da kendinle beraber Yahuda’yı da mahvedesin?”
20 Fakat Amatsya kulak asmadı.+ Böyle olması Tanrı’nın isteğiydi; Edom’un tanrılarına tapındıkları için+ onları düşman eline verecekti.+ 21 Sonra İsrail Kralı Yehoaş yola çıktı. Yahuda Kralı Amatsya’yla Yahuda’daki Beyt-şemeş’te,+ savaşta karşı karşıya geldiler. 22 Yahuda İsrail’e yenildi ve herkes evlerine* kaçtı. 23 İsrail Kralı Yehoaş, Yahuda Kralı Yehoahaz oğlu Yehoaş oğlu Amatsya’yı Beyt-şemeş’te esir aldı ve sonra onu Yeruşalim’e getirdi. Yeruşalim surlarının Efraim Kapısı’ndan+ Köşe Kapısı’na+ kadar olan 400 arşınlık* kısmını yıktı. 24 Saray hazinesinde ve Obed-edom’un gözetiminde* mabette bulunan tüm altını, gümüşü ve eşyaları+ alıp rehinelerle birlikte Samiriye’ye döndü.
25 Yahuda Kralı Yehoaş oğlu Amatsya,+ İsrail Kralı Yehoahaz oğlu Yehoaş’ın+ ölümünden sonra 15 yıl daha yaşadı.+ 26 Amatsya’nın dönemindeki diğer olaylar, başından sonuna kadar Yahuda ve İsrail Krallarının Kitabı’nda yazılıdır. 27 Amatsya Yehova’nın yolundan ayrıldığında, Yeruşalim’de ona karşı düzen kuruldu.+ Amatsya Lakiş’e kaçtı, fakat peşinden adam gönderip onu orada öldürdüler. 28 Sonra onu atların üzerinde getirip Yahuda şehrinde atalarının yanına gömdüler.
26 Sonra tüm Yahuda halkı 16 yaşındaki Uzziya’yı+ babası Amatsya’nın yerine kral yaptı.+ 2 Kral Amatsya ataları gibi öldükten sonra, Uzziya Elot’u yeniden inşa etti+ ve tekrar Yahuda topraklarına kattı.+ 3 Uzziya+ kral olduğunda 16 yaşındaydı ve Yeruşalim’de 52 yıl saltanat sürdü. Annesi Yeruşalimli Yekolya’ydı.+ 4 Babası Amatsya’nın yaptığı gibi Yehova’nın gözünde doğru olanı yaptı.+ 5 Ona Tanrı korkusunu öğreten Zekeriya’nın yaşadığı dönemde Tanrı’ya hizmet etti. Yehova’ya hizmet ettiği süre boyunca O da onu başarılı kıldı.+
6 Uzziya Filistilere savaş açtı;+ Gat+ surlarını, Yabne+ surlarını ve Aşdod surlarını yıktı. Sonra da Aşdod+ yakınlarında ve Filisti topraklarının diğer yerlerinde şehirler kurdu. 7 Filistilere, Meunlara ve Gurbaal’de yaşayan Araplara+ karşı Tanrı ona yardım etti. 8 Ammonlular+ Uzziya’ya haraç vermeye başladı. Olağanüstü bir güç kazandığından, zaman içinde ünü Mısır’a kadar ulaştı. 9 Ayrıca Uzziya Yeruşalim’de Köşe Kapısı’nın,+ Dere Kapısı’nın+ ve Destek Duvarı’nın yanına kuleler yaptı+ ve bunları sağlamlaştırdı. 10 Bundan başka çölde kuleler yaptı+ ve birçok sarnıç kazdı, çünkü çok sayıda hayvanı vardı. Şefela’da ve ovada da aynısını yaptı. Uzziya tarım işlerini severdi, bu nedenle dağlarda ve Karmel’de çiftçileri ve bağcıları vardı.
11 Ayrıca, Uzziya’nın savaş için donanımlı bir ordusu vardı. Bu ordu bölükler halinde seferlere çıkardı. Kral’ın yöneticilerinden Hananya’nın emrindeki görevli Maaseya ile Yazman Yeiel,+ onları sayıp bölüklerine göre kaydetti.+ 12 Güçlü savaşçıların başında olan aşiret reislerinin toplam sayısı 2.600’dü. 13 Onların emrinde düşman karşısında Kral’ı desteklemek için güçlü bir askeri kuvvet, savaşa hazır 307.500 asker vardı.+ 14 Uzziya bütün orduyu kalkanlarla, mızraklarla,+ miğferlerle, zırhlarla,+ yaylarla ve sapan taşlarıyla donattı.+ 15 Ayrıca Yeruşalim’de mühendislere savaş makineleri yaptırdı. Bunları kulelerin üzerine+ ve surların köşelerine yerleştirdi. Bu makineler oklar ve büyük taşlar atabiliyordu. Bu sayede, Uzziya’nın ünü uzaklara kadar yayıldı, çünkü olağanüstü yardım görmüştü ve çok güçlenmişti.
16 Fakat güçlenince yüreğini kibir kapladı ve kendi yıkımına yol açtı. Buhur sunağında buhur yakmak için Yehova’nın mabedine girerek Tanrısı Yehova’ya sadakatsizlik etti.+ 17 O mabede girince hemen arkasından Kâhin Azarya ve Yehova’nın 80 cesur kâhini de girdi. 18 Kral Uzziya’nın karşısına geçerek şöyle dediler: “Uzziya, senin Yehova’ya buhur yakman uygun değil!+ Buhuru sadece bu iş için kutsanmış Harun soyundan kâhinler yakabilir.+ Kutsal mekândan çık, çünkü sadakatsizlik ettin. Bu yaptığın sana Yehova Tanrı’nın önünde onur kazandırmayacak.”
19 Fakat buhur yakmak için buhurdanı elinde tutan Uzziya çok öfkelendi.+ Kâhinlere böyle öfkeliyken, Yehova’nın mabedindeki buhur sunağının yanında duran kâhinlerin önünde, aniden alnında cüzam* çıktı.+ 20 Yüksek Kâhin Azarya ve tüm kâhinler ona doğru dönünce alnında cüzam çıktığını gördüler. Onu hemen dışarı çıkarmak istediler, kendisi de çıkmak için acele etti, çünkü Yehova onu cezalandırmıştı.
21 Kral Uzziya öldüğü güne kadar cüzamlı kaldı ve cüzamlı olarak ayrı bir evde yaşadı,+ artık Yehova’nın mabedine girmesine izin verilmedi. Kral sarayından oğlu Yotam sorumluydu, halkın davalarında o hüküm veriyordu.+
22 Uzziya’nın dönemindeki diğer olaylar, başından sonuna kadar Amots oğlu İşaya+ Peygamber tarafından kaydedildi. 23 Sonra Uzziya ataları gibi öldü ve atalarının yanına gömüldü, fakat cüzamlı olduğu için onu krallara ait olan araziye gömdüler.* Yerine oğlu Yotam+ kral oldu.
27 Yotam+ kral olduğunda 25 yaşındaydı ve Yeruşalim’de 16 yıl saltanat sürdü. Annesi, Tsadok kızı Yeruşah’tı.+ 2 Babası Uzziya’nın yaptığı gibi Yehova’nın gözünde doğru olanı yaptı.+ Ancak onun gibi Yehova’nın mabedine girmeye çalışmadı.+ Yine de halk kötü işlerini sürdürüyordu. 3 Yotam Yehova’nın mabedinin yukarı kapısını inşa etti+ ve Ofel’deki surlarda birçok inşa işi yaptı.+ 4 Yahuda’nın dağlık bölgesinde+ şehirler kurdu,+ ormanlık alanda kaleler+ ve kuleler+ inşa etti. 5 Ammonluların+ kralıyla savaştı ve onları yenilgiye uğrattı. Böylece Ammonlular o yıl ona 100 talant gümüş, 10.000 kor buğday ve 10.000 kor* arpa verdiler. İkinci ve üçüncü yıl da aynı miktarı ödediler.+ 6 Yotam giderek güçlendi, çünkü Tanrısı Yehova’nın önünde doğru yolda yürümeye kararlıydı.
7 Yotam’ın dönemindeki diğer olaylar, bütün savaşları ve yaptıkları, İsrail ve Yahuda Krallarının Kitabı’nda yazılıdır.+ 8 Kral olduğunda 25 yaşındaydı ve Yeruşalim’de 16 yıl saltanat sürdü.+ 9 Sonra Yotam ataları gibi öldü ve onu Davut Şehri’nde+ gömdüler. Yerine oğlu Ahaz kral oldu.+
28 Ahaz+ kral olduğunda 20 yaşındaydı ve Yeruşalim’de 16 yıl saltanat sürdü. Yehova’nın gözünde doğru olanı yapan atası Davut gibi doğru olanı yapmadı.+ 2 Bunun yerine, İsrail krallarının yolundan gitti,+ hatta Baallerin döküm heykellerini yaptı.+ 3 Dahası Yehova’nın İsrailoğulları önünden kovduğu milletlerin iğrenç işlerini yaparak,+ Hinnomoğlu Vadisi’nde* sunu dumanı sundu ve kendi oğullarını ateşte yaktı.+ 4 Ayrıca yüksek yerlerde,+ tepelerde ve gür yapraklı her tür ağacın altında+ kurban kesmeye ve sunu dumanı sunmaya devam etti.
5 Bunun üzerine Tanrısı Yehova, Ahaz’ı Aram Kralı’nın eline verdi.+ Onu yenilgiye uğrattılar ve çok sayıda esir alıp Şam’a+ götürdüler. Tanrı Ahaz’ı İsrail Kralı’nın da eline verdi, o da Ahaz’a büyük kayıplar verdirdi. 6 Remalya oğlu Pekah+ Yahuda’da bir günde 120.000 cesur askeri öldürdü, çünkü Yahuda halkı atalarının Tanrısı Yehova’yı bırakmıştı.+ 7 Efraimli bir savaşçı olan Zikri, Kral’ın oğlu Maaseya’yı, saraydan sorumlu Azrikam’ı ve Kral’dan sonra ikinci adam olan Elkana’yı öldürdü. 8 İsrailoğulları ayrıca Yahudalı kardeşlerinden 200.000 kadın ve çocuğu esir aldı. Büyük bir ganimet de ele geçirdiler ve bu ganimeti Samiriye’ye+ götürdüler.
9 Orada Yehova’nın Oded adında bir peygamberi vardı. Samiriye’ye gelen ordunun önüne çıkıp şöyle dedi: “Dinleyin! Atalarınızın Tanrısı Yehova, Yahuda’ya öfkelendiği için onları elinize verdi.+ Siz de onları göklere erişen büyük bir öfkeyle öldürdünüz. 10 Şimdi de Yahuda ve Yeruşalim halkından erkekleri ve kadınları kendinize hizmetçi yapmayı düşünüyorsunuz.+ Peki Tanrınız Yehova’nın önünde siz de suçlu değil misiniz? 11 Şimdi beni dinleyin ve kardeşleriniz arasından aldığınız esirleri geri gönderin, çünkü Yehova size çok öfkeli.”
12 Bunun üzerine Efraimoğullarının önderlerinden bazıları, Yehohanan oğlu Azarya, Meşillemot oğlu Berekya, Şallum oğlu Yehizkiya ve Hadlay oğlu Amasa, savaştan dönen askerlerin önüne çıktılar 13 ve şöyle dediler: “Esirleri buraya getirmeyin, o zaman Yehova’nın önünde suçlu duruma düşeriz. Bunu yaparsanız suçumuz ve günahımız artar. Zaten çok fazla suçumuz var ve Tanrı İsrail’e çok öfkeli.” 14 Bunun üzerine askerler, aldıkları bütün esirleri ve ganimeti+ yöneticilere ve orada toplanmış halka teslim ettiler. 15 İsimleriyle seçilip görevlendirilmiş adamlar kalkıp esirleri aldılar, giyecek bir şeyi olmayanlar için ganimetten giysiler buldular. Onlara giysi ve çarık giydirdiler, ayrıca yiyecek içecek ve ciltleri için iyileştirici yağ verdiler. Yürüyecek gücü olmayanları eşeklere bindirdiler ve hepsini hurma ağaçları şehri Eriha’ya, kardeşlerinin yanına götürdüler. Sonra Samiriye’ye döndüler.
16 O zaman Kral Ahaz, Asur krallarından yardım istedi.+ 17 Edomlular bir kez daha Yahuda’ya girip saldırdılar ve esirler alıp götürdüler. 18 Filistiler+ de Şefela+ ve Necef bölgesindeki Yahuda şehirlerine akınlar düzenlediler; Beyt-şemeş’i,+ Ayyalon’u,+ Gederot’u, Soko ve ona bağlı* kasabaları, Timna+ ve ona bağlı kasabaları, Gimzo ve ona bağlı kasabaları ele geçirdiler ve oralara yerleştiler. 19 Yehova, İsrail’in kralı Ahaz yüzünden Yahuda’yı küçük düşürdü. Ahaz, Yahuda’nın dizginsizce davranmasına sebep olmuş ve Yehova’ya karşı büyük bir sadakatsizliğe yol açmıştı.
20 Asur Kralı Tilgat-pilneser+ sonunda Ahaz’ın üzerine yürüdü ve onu güçlendirmek yerine sıkıntıya soktu.+ 21 Ahaz, Yehova’nın mabedinde, kral sarayında ve yöneticilerin evlerinde ne var ne yok toplayıp+ Asur Kralı’na armağan olarak vermişti, fakat bunun kendisine bir yararı olmadı. 22 Üstelik, Kral Ahaz sıkıntı çektiği dönemde Yehova’ya daha fazla sadakatsizlik yaptı. 23 Kendisini yenilgiye uğratan Şamlıların tanrılarına+ kurbanlar sunmaya başladı.+ Şöyle diyordu: “Aram krallarının tanrıları onlara yardım ediyor, onlara kurban sunarsam bana da yardım ederler.”+ Fakat onlar hem Ahaz’ı hem de tüm İsrail halkını günaha sürükledi. 24 Üstelik Ahaz gerçek Tanrı’nın mabedindeki takımları topladı, sonra onları parçaladı.+ Yehova’nın mabedinin kapılarını kapattı+ ve Yeruşalim’in her köşesinde başka tanrılar için sunaklar yaptı. 25 Bu tanrılara sunu dumanı sunmak için Yahuda’nın bütün şehirlerinde yüksek yerler yaptırdı+ ve atalarının Tanrısı Yehova’yı öfkelendirdi.
26 Ahaz’ın dönemindeki diğer olaylar, başından sonuna dek tüm yaptıkları, Yahuda ve İsrail Krallarının Kitabı’nda yazılıdır.+ 27 Sonra Ahaz ataları gibi öldü ve onu Yeruşalim’de gömdüler, fakat İsrail krallarının mezarlığına gömmediler.+ Yerine oğlu Hizkiya kral oldu.
29 Hizkiya+ 25 yaşında kral oldu ve Yeruşalim’de 29 yıl saltanat sürdü. Annesi, Zekeriya kızı Abiya’ydı.+ 2 Atası Davut’un yaptığı gibi+ Yehova’nın gözünde doğru olanı yaptı.+ 3 Saltanatının 1. yılında, 1. ayda Yehova’nın mabedinin kapılarını açtı ve onları onardı.+ 4 Sonra kâhinleri ve Levioğullarını getirip doğu tarafındaki meydanda topladı. 5 Onlara şöyle dedi: “Siz Levioğulları, beni dinleyin. Şimdi kendinizi arındırın,+ atalarınızın Tanrısı Yehova’nın mabedini kutsal duruma getirin ve kirli* olan her şeyi kutsal yerden çıkarın.+ 6 Çünkü babalarımız sadakatsizlik edip Tanrımız Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptılar.+ O’nu terk ettiler, Yehova’nın meskeninden yüz çevirdiler ve O’na sırtlarını döndüler.+ 7 Giriş salonunun kapılarını kapattılar,+ kandilleri söndürdüler,+ İsrail’in Tanrısına kutsal yerde buhur yakmayı ve yakılan kurban sunmayı bıraktılar.+ 8 Yehova da Yahuda’ya ve Yeruşalim’e çok öfkelendi;+ bugün kendi gözlerinizle gördüğünüz gibi onları, görenlerin dehşete düşeceği, şaşıracağı ve ıslık çalacağı bir hale getirdi.+ 9 Bu yüzden atalarımız kılıçla yere serildi;+ oğullarımız, kızlarımız ve karılarımız esir düştü.+ 10 Şimdi bize karşı öfkesi dinsin diye İsrail’in Tanrısı Yehova’yla bir ahit yapmayı yürekten istiyorum.+ 11 Evlatlarım, şimdi görevinizi ihmal etmenin* zamanı değil, çünkü Yehova O’nun önünde hazır bulunmanız, hizmetkârları olmanız+ ve sunu dumanı sunmanız için sizi seçti.”+
12 Bunun üzerine Levioğulları harekete geçti: Onlar Kohatoğullarından+ Amasay oğlu Mahat ile Azarya oğlu Yoel; Merarioğullarından+ Abdi oğlu Kiş ile Yehallelel oğlu Azarya; Gerşonoğullarından+ Zimma oğlu Yoah ile Yoah oğlu Eden; 13 Elitsafanoğullarından Şimri ile Yeuel; Asafoğullarından+ Zekeriya ile Mattanyah; 14 Hemanoğullarından+ Yehiel ile Şimei ve Yedutunoğullarından+ Şemaya ile Uzziel’di. 15 Onlar kardeşlerini topladılar. Kendilerini arındırdıktan sonra Yehova’nın sözüne uygun olarak Kral’ın emrettiği gibi, Yehova’nın evini temizlemeye geldiler.+ 16 Kâhinler temizlik için Yehova’nın evine girdiler ve Yehova’nın mabedinin içinde buldukları her türlü kirli şeyi dışarı, Yehova’nın evinin avlusuna+ çıkardılar. Levioğulları da onları oradan taşıyıp Kidron Vadisi’ne attı.+ 17 Böylece kutsama işine 1. ayın 1. gününde başladılar. Ayın 8. günü Yehova’nın evinin giriş salonuna+ kadar geldiler. Yehova’nın evini de 8 günde kutsal duruma getirdiler. 1. ayın 16. gününde işi bitirdiler.
18 Sonra Kral Hizkiya’ya gidip şöyle dediler: “Yehova’nın bütün evini, yakılan sunu sunağı+ ile bütün takımlarını,+ üzerine ekmeklerin* dizildiği masa+ ile bütün takımlarını temizledik. 19 Kral Ahaz’ın, saltanatı sırasında sadakatsizlik edip attığı bütün takımları+ hazırladık ve kutsal duruma getirdik.+ Hepsi Yehova’nın sunağının önünde duruyor.”
20 Kral Hizkiya sabah erkenden kalkıp şehrin ileri gelenlerini topladı, hep birlikte Yehova’nın mabedine çıktılar. 21 Krallık için, kutsal mekân için ve Yahuda için günah sunusu* olarak 7 boğa, 7 koç, 7 erkek kuzu ve 7 erkek keçi götürdüler.+ Kral, Harun soyundan kâhinlere bunları Yehova’nın sunağında sunmalarını söyledi. 22 Sonra boğaları kestiler,+ kâhinler kanı alıp sunağın üzerine serpti.+ Ardından koçları kestiler ve kanı sunağın üzerine serptiler. Erkek kuzuları da kestiler ve kanı sunağın üzerine serptiler. 23 Sonra günah sunusu olan erkek keçileri Kral’ın ve cemaatin önüne getirip ellerini onların üzerine koydular. 24 Kâhinler bunları kesti, kanlarını bütün İsrail’e kefarette* bulunmak için günah sunusu olarak sunak üzerinde sundular. Çünkü Kral, yakılan sununun ve günah sunusunun bütün İsrail için sunulmasını emretmişti.
25 Kral bu arada Davut’un,+ Kral’ın göreni* Gad’ın+ ve Natan Peygamber’in+ emrine göre, Levioğullarını ellerinde ziller, telli çalgılar ve lirlerle+ Yehova’nın mabedine yerleştirdi, çünkü bu emri peygamberleri aracılığıyla Yehova bildirmişti. 26 Böylece Levioğulları Davut’un müzik aletleriyle, kâhinler de borazanlarla yerlerini almıştı.+
27 Daha sonra Hizkiya yakılan kurbanın sunakta sunulmasını emretti.+ Yakılan sunu sunulmaya başlayınca, İsrail Kralı Davut’un müzik aletleri önderliğinde, borazanlar eşliğinde Yehova’ya ilahi söylemeye başladılar. 28 İlahi söylenirken ve borazanlar çalınırken tüm cemaat yere eğilmişti, yakılan sunu bitinceye kadar da böyle sürdü. 29 Sunuları sunma işi bitince Kral ve yanındakilerin hepsi eğilip yere kapandı. 30 Kral Hizkiya ve halkın ileri gelenleri Levioğullarına, Davut’un+ ve Gören* Asaf’ın+ mezmurlarıyla Yehova’yı yüceltmelerini söylediler. Bunun üzerine, sevinçle övgüler sundular ve eğilip yere kapandılar.
31 Sonra Hizkiya şöyle dedi: “Şimdi Yehova’ya hizmet etmek üzere ayrıldınız. Gelin, Yehova’nın mabedine kurbanlar ve şükran sunuları getirin.” Bunun üzerine cemaat kurbanlar ve şükran sunuları getirmeye başladı, ayrıca gönülden istekli olan herkes yakılan sunular getirdi.+ 32 Cemaatin getirdiği yakılan sunular 70 sığır, 100 koç ve 200 erkek kuzuydu; hepsi de Yehova’ya yakılan sunu olarak getirilmişti.+ 33 Kutsal sunu olarak da 600 büyükbaş ve 3.000 küçükbaş hayvan getirdiler. 34 Ancak bütün yakılan sunuların derisini yüzebilecek kadar kâhin yoktu. Bu yüzden iş bitene ve diğer kâhinler kendilerini arındırana kadar+ kardeşleri Levioğulları onlara yardım etti.+ Kendilerini arındırmak konusunda Levioğulları, kâhinlerden daha gayretliydi. 35 Ayrıca çok sayıda yakılan sunu vardı,+ bunun yanı sıra paylaşma kurbanlarının yağları+ ve yakılan sunular için hazırlanan içecek sunuları+ da çoktu. Böylece Yehova’nın mabedinde sunulan hizmet yeniden başladı. 36 Hizkiya ve diğer herkes Tanrı’nın halk için yaptıkları nedeniyle büyük bir sevinç yaşadı,+ çünkü her şey hızla tamamlanmıştı.
30 Hizkiya, İsrail’in Tanrısı Yehova’nın onuruna Fısıh’ı* kutlamak üzere+ Yeruşalim’e, Yehova’nın mabedine gelmeleri için tüm İsrail+ ve Yahuda halkına haber gönderdi, Efraim ve Manasse’ye+ de mektuplar yazdı. 2 Kral, yöneticiler ve Yeruşalim’deki tüm cemaat, Fısıh’ı 2. ayda kutlamaya karar verdi.+ 3 Kutlamayı vaktinde+ yapamamışlardı, çünkü yeterli sayıda kâhin kendini arındırmamıştı,+ halk da henüz Yeruşalim’de toplanmamıştı. 4 Bu nedenle, Kral ve tüm cemaat böyle bir düzenleme yapmayı uygun gördü. 5 Yeruşalim’e gelip İsrail’in Tanrısı Yehova için Fısıh’ı kutlasınlar diye, Beer-şeba’dan Dan’a+ kadar bütün İsrail’de bir duyuru yapılmasına karar verdiler, çünkü yazılanlara uygun şekilde toplu olarak bir kutlama yapılmamıştı.+
6 Sonra, haberciler* Kral’ın emrini yerine getirmek için onun ve yöneticilerin mektuplarıyla tüm İsrail ve Yahuda’yı dolaşarak şöyle dediler: “Ey İsrail halkı! İbrahim’in, İshak’ın ve İsrail’in Tanrısı Yehova’ya dönün. Dönün ki, O da Asur krallarının elinden kurtulup geride kalmış olanlarınıza dönsün.+ 7 Atalarının Tanrısı Yehova’ya sadakatsizlik etmiş olan babalarınız ve kardeşleriniz gibi olmayın. Gördüğünüz gibi Tanrı onları dehşet verici bir duruma düşürdü.+ 8 Atalarınızın yaptığı gibi dik başlılık yapmayın.+ Yehova’ya boyun eğin, O’nun sonsuza dek kutsal kıldığı kutsal mekânına gelin+ ve Tanrınız Yehova’ya hizmet edin ki, size duyduğu büyük öfke dinsin.+ 9 Yehova’ya döndüğünüzde, kardeşleriniz ve oğullarınız kendilerini tutsak edenlerden merhamet görecekler+ ve bu memlekete dönmelerine izin verilecek.+ Çünkü Tanrınız Yehova şefkatli ve merhametlidir;+ O’na dönerseniz sizden yüz çevirmeyecek.”+
10 Haberciler Efraim ve Manasse+ topraklarında, hatta Zebulun’a kadar şehir şehir dolaştılar. Ne var ki halk onlarla alay ediyordu.+ 11 Fakat Aşer, Manasse ve Zebulun’dan bazı kişiler alçakgönüllülük gösterip Yeruşalim’e geldi.+ 12 Kral’ın ve yöneticilerin Yehova’nın sözüne dayanarak verdiği emri yerine getirmek üzere tek yürek olmaları için Tanrı’nın eli Yahuda’nın üzerindeydi.
13 2. ayda+ Mayasız Ekmek Bayramı’nı+ kutlamak üzere çok sayıda insan Yeruşalim’de toplandı; çok büyük bir cemaatti. 14 Yeruşalim’de bulunan sunakları ve bütün buhur sunaklarını kaldırıp+ onları Kidron Vadisi’ne attılar. 15 2. ayın 14’ünde Fısıh kurbanını kestiler. Bunun üzerine kâhinler ve Levioğulları utanıp kendilerini arındırdılar ve yakılan sunuları Yehova’nın mabedine getirdiler. 16 Tanrı’nın hizmetkârı Musa’nın verdiği Kanun’a uygun olarak hepsi yerlerini aldı, sonra kâhinler Levioğullarının elinden aldıkları kanı sunağa serpti.+ 17 Cemaat içinde kendini arındırmamış birçok kişi vardı. Temiz durumda olmayanların Fısıh kurbanını kesme işini Levioğulları yerine getirdi+ ve böylece onları Yehova’nın önünde arındırdılar. 18 Halktan çok sayıda insan, özellikle de Efraim, Manasse,+ İssakar ve Zebulun’dan olanlar kendini arındırmamıştı, fakat Kanun’da yazılanlara aykırı olsa da Fısıh yemeğini yediler. Hizkiya onlar için şöyle dua etti: “İyi olan Yehova,+ Sen bağışla. 19 Kutsallık standardına uygun şekilde arınmamış olsa da,+ atalarının Tanrısı Yehova’ya ibadet etmeye yürekten kararlı+ olan herkesi bağışla.” 20 Yehova Hizkiya’nın yalvarışına kulak verdi ve halkı bağışladı.
21 Böylece Yeruşalim’de bulunan İsrailoğulları Mayasız Ekmek Bayramı’nı+ 7 gün boyunca sevinç içinde kutladı.+ Levioğulları ve kâhinler her gün Yehova’yı yüceltiyordu, yüksek sesle çaldıkları müzik aletleriyle Yehova’ya övgüler sunuyorlardı.+ 22 Hizkiya da Yehova’ya hizmetlerini sağgörüyle yerine getiren tüm Levioğullarını cesaretlendirdi.* Böylece hep birlikte bayram boyunca 7 gün+ yiyip içtiler, atalarının Tanrısı Yehova’ya paylaşma kurbanları sundular+ ve şükrettiler.
23 Sonra bütün cemaat, bayramı 7 gün daha kutlamaya karar verdi, böylece 7 gün daha sevinç içinde bayram kutladılar.+ 24 Yahuda Kralı Hizkiya cemaat için 1.000 boğa ve 7.000 koyun, yöneticiler de cemaat için 1.000 boğa ve 10.000 koyun bağışladı.+ Bu arada çok sayıda kâhin kendini arındırıyordu.+ 25 Tüm Yahuda cemaati, kâhinler, Levioğulları, İsrail’den gelen tüm cemaat+ ve İsrail topraklarından gelip Yahuda’da yaşayanlar,+ hepsi sevinç içindeydi. 26 Yeruşalim’de öyle büyük bir sevinç vardı ki, İsrail Kralı Davut oğlu Süleyman’ın günlerinden beri Yeruşalim’de böylesi yaşanmamıştı.+ 27 En sonunda Levi soyundan kâhinler ayağa kalkıp tüm halk için hayırdua etti.+ Tanrı onları duydu ve duaları O’nun kutsal mekânına, göklere ulaştı.
31 Bütün bunları bitirdikten sonra, orada bulunan İsrailoğulları Yahuda şehirlerine gittiler ve tüm Yahuda, Benyamin, Efraim, Manasse topraklarında+ dikili taşları parçalayıp+ kutsal direkleri kestiler,+ yüksek yerleri+ ve sunakları yıktılar,+ hepsini yok ettiler. Ardından İsrailoğulları kendi şehirlerine, herkes kendi mülküne döndü.
2 Sonra Hizkiya kâhinleri+ ve Levioğullarını+ bölüklere ayırdı, her bir kâhine ve Levioğluna bir görev tayin etti.+ Onlar yakılan sunular ve paylaşma kurbanları sunacaklar, hizmet edecekler, Yehova’nın avlularının kapılarında şükranlar ve övgüler sunacaklardı.+ 3 Yehova’nın Kanunu’nda yazıldığı gibi her gün sabah ve akşam,+ her Sebt gününde,+ her Yeniay’da+ ve her bayram kutlamasında+ sunulacak yakılan sunular için, Kral kendi mallarından bir pay ayırmıştı.+
4 Ayrıca, kâhinler ve Levioğulları Yehova’nın kanununu tam olarak yerine getirebilsinler* diye, Kral Yeruşalim’de yaşayan halka onların paylarını vermelerini emretti.+ 5 Bu emir çıkar çıkmaz, İsrailoğulları tahılın, yeni şarabın, yağın,+ balın ve tarlada yetiştirdikleri her şeyin ilk ürününü bol bol verdiler;+ her şeyin ondalığını* bol bol getirdiler.+ 6 Yahuda şehirlerinde yaşayan İsrail ve Yahuda halkı da sığırlarının ve koyunlarının ondalığını, Tanrıları Yehova’ya adanmış kutsal şeylerin ondalığını getirip verdiler.+ Getirdikleri şeyler yığın yığın birikti. 7 Bağışları yığmaya 3. ayda+ başladılar ve 7. ayda+ bitirdiler. 8 Hizkiya ve yöneticiler gelip toplanan bağışları görünce Yehova’yı yücelttiler ve halkı İsrail için hayırdua ettiler.
9 Hizkiya kâhinlerden ve Levioğullarından yığın halindeki bağışlar hakkında bilgi istedi. 10 Bunun üzerine Tsadok soyundan Yüksek Kâhin Azarya şöyle dedi: “Halk Yehova’nın mabedine bağış getirmeye+ başladığından beri herkes yiyip doyuyor, yine de artan çok oluyor; çünkü Yehova halkına bereket verdi ve bunca şey de arttı.”+
11 Bunun üzerine Hizkiya, Yehova’nın mabedindeki erzak odalarının*+ hazırlanmasını istedi. Söylediği gibi odaları hazırladılar. 12 İşlerini dürüstçe yaparak bağışları, ondalıkları+ ve kutsal şeyleri içeri getirdiler. Levioğullarından Konanya tüm bu işin gözetiminden sorumluydu, ondan sonra kardeşi Şimei geliyordu. 13 Kral Hizkiya’nın emriyle Konanya ve kardeşi Şimei’nin yanında çalışacak görevliler Yehiel, Azazya, Nahat, Asahel, Yerimot, Yozabad, Eliel, İsmakya, Mahat ve Benaya’ydı. Tanrı’nın mabedinden sorumlu kişi ise Azarya’ydı. 14 Doğu tarafında kapı görevlisi olan Levioğullarından+ Yimna oğlu Kore, Tanrı’ya gönüllü olarak verilen bağışlardan+ sorumluydu. Yehova’ya getirilen bağışların+ ve en kutsal sunuların+ dağıtımını yapıyordu. 15 Onun emrinde çalışan Eden, Minyamin, Yeşua, Şemaya, Amarya ve Şekanya, kâhinlerin yaşadığı şehirlerde,+ güvenilirlik gerektiren bu özel görevi yerine getiriyorlardı ve bölüklere ayrılmış kardeşlerine,+ büyük küçük hepsine eşit şekilde dağıtım yapıyorlardı. 16 Bu dağıtım, bölüklerine düşen görevi yerine getirmek için her gün Yehova’nın mabedine gelip hizmet eden soy kütüğüne kayıtlı erkeklerle onların 3 yaş ve üstü oğullarına yapılan dağıtıma ek olarak yapılıyordu.
17 Kâhinlerin ve 20 yaşından büyük Levioğullarının+ soy kütüğündeki kayıtları, aşiretlerine+ ve bölüklerindeki+ görevlerine göre yapılmıştı. 18 Soy kütüğü kayıtlarına bütün küçük çocukları, eşleri, oğulları ve kızları, onların tüm cemaati dahildi. (Çünkü kendileri, güvenilirlik gerektiren kutsal görevleri için her zaman arınmış durumdaydılar.) 19 Ayrıca şehirlerinin çevresindeki otlaklarda yaşayan+ Harun soyundan kâhinler de bu kayıtlarda yer alıyordu. Kâhin olan her erkeğe ve Levioğullarından soy kütüğüne kayıtlı olanların tümüne pay vermek üzere, her şehirde isimleriyle seçilip görevlendirilmiş erkekler vardı.
20 Hizkiya Yahuda’nın her yerinde bunu yaptı. Tanrısı Yehova’nın önünde iyi ve doğru olanı yapıp O’na sadık kaldı. 21 Tanrısına hizmet etmek için üstlendiği her işi, ister Tanrı’nın mabediyle ilgili olsun,+ ister Kanun ve emirlerle ilgili olsun hepsini tüm yüreğiyle yaptı ve başarılı oldu.
32 Hizkiya’nın sadakatle yaptığı bütün bu işlerden+ sonra, Asur Kralı Sanherib gelip Yahuda’yı istila etti. Surlu şehirleri kuşattı, niyeti bu şehirlere girip onları ele geçirmekti.+
2 Hizkiya, Sanherib’in geldiğini ve Yeruşalim’le savaşma niyetinde olduğunu görünce, 3 yöneticilerine ve savaşçılarına danıştıktan sonra şehrin dışındaki su kaynaklarını+ kapatmaya karar verdi. Onlar da onu destekledi. 4 Çok sayıda insan toplandı ve “Neden Asur kralları gelip bu kadar bol su bulsun?” diyerek bütün pınarları kapattılar ve o bölgeden geçen ırmağı durdurdular.
5 Sonra Hizkiya kararlılıkla harekete geçip surların bütün harap kısımlarını onardı, üzerine kuleler dikti ve dış tarafa başka bir sur daha yaptırdı. Davut Şehri’ndeki Millo’yu*+ onardı ve çok sayıda silah* ile kalkan yaptı. 6 Halkın başına komutanlar atadı ve onları şehir kapısının önündeki meydanda toplayıp cesaretlendirdi,* şunları söyledi: 7 “Cesur ve güçlü olun. Asur Kralı ve yanındaki o kalabalık yüzünden korkup dehşete kapılmayın,+ çünkü bizimle olanlar onunla olanlardan çok.+ 8 Onun yanında insan gücü var, fakat bizim yanımızda bize yardım edecek ve bizim için savaşacak olan Tanrımız Yehova var.”+ Yahuda Kralı Hizkiya’nın bu sözleri halka güç verdi.+
9 Sonra Asur Kralı Sanherib, tüm imparatorluk gücüyle birlikte Lakiş’teyken,+ Yahuda Kralı Hizkiya’ya ve Yeruşalim’deki Yahudalılara adamlarını gönderdi,+ onlar şöyle dediler:
10 “Asur Kralı Sanherib diyor ki, ‘Yeruşalim kuşatma altındayken neye güvenip orada kalıyorsunuz?+ 11 Hizkiya “Tanrımız Yehova bizi Asur Kralı’nın elinden kurtaracak” diyerek sizi kandırıp aç susuz ölüme sürüklüyor.+ 12 Tanrınızın bütün yüksek yerlerini+ ve sunaklarını+ ortadan kaldırıp Yahuda ve Yeruşalim’e, “Hepiniz tek bir sunak önünde eğilecek ve sunu dumanını orada sunacaksınız” diyen de aynı Hizkiya değil miydi?+ 13 Ben ve atalarım başka ülkelerin halklarına neler yaptık,+ bilmiyor musunuz? O milletlerin tanrıları, ülkelerini benim elimden kurtarabildi mi?+ 14 Atalarımın yok ettiği bütün o milletlerin tanrılarından hangisi kendi halkını elimden kurtarabildi ki, sizin Tanrınız sizi elimden kurtarabilsin?+ 15 Hizkiya’nın sizi aldatmasına, böyle kandırmasına izin vermeyin!+ Ona inanmayın. Çünkü hiçbir milletin ya da krallığın tanrısı, kendi halkını benim elimden ve atalarımın elinden kurtaramadı. Onlar yapamadıysa, sizin Tanrınız sizi benim elimden nasıl kurtarsın!’”+
16 Sanherib’in adamları Yehova Tanrı ve hizmetkârı Hizkiya aleyhinde daha birçok şey söylediler. 17 Sanherib, İsrail’in Tanrısı Yehova’ya hakaret etmek+ ve aleyhinde konuşmak için mektuplar yazıp+ şöyle dedi: “Diğer milletlerin tanrıları nasıl halklarını benim elimden kurtaramadıysa+ Hizkiya’nın Tanrısı da halkını elimden kurtaramayacak.” 18 Şehri ele geçirmek amacıyla, Yeruşalim surları üzerindeki halkı korkutup yıldırmak için Yahudilerin dilinde bağırıyorlardı.+ 19 Yeryüzündeki halkların insan eliyle yapılmış tanrıları aleyhinde nasıl konuşuyorlarsa, Yeruşalim’in Tanrısı aleyhinde de öyle konuştular. 20 Kral Hizkiya ve Amots oğlu İşaya Peygamber+ ise durmadan dua ediyor, yardım için göklere feryat ediyordu.+
21 Sonra Yehova bir melek gönderip Asur Kralı’nın ordugâhında bulunan bütün güçlü savaşçıları,+ önderleri ve komutanları yok etti. Bunun üzerine Kral utanç içinde memleketine döndü. Sonra kendi tanrısının tapınağına gittiğinde, kendi oğullarından bazıları onu orada kılıçla öldürdü.+ 22 Böylece Yehova Hizkiya’yı ve Yeruşalim halkını Asur Kralı Sanherib’in ve diğer düşmanlarının elinden kurtardı ve onlara her taraftan huzur verdi. 23 Yeruşalim’e gelen birçok kişi Yehova’ya armağanlar ve Yahuda Kralı Hizkiya’ya değerli hediyeler getirdi.+ O günden sonra Hizkiya bütün milletlerden büyük saygı gördü.
24 O sıralarda Hizkiya hastalanıp ölümün eşiğine geldi ve dua etti.+ Yehova da duasını cevapladı ve bir işaret verdi.+ 25 Ne var ki Hizkiya gördüğü iyiliğe takdirle karşılık vermedi, çünkü yüreği kibirlenmişti. Bu yüzden Tanrı ona, Yahuda’ya ve Yeruşalim’e öfkelendi. 26 Fakat Hizkiya yüreğindeki kibri kırdı,+ o ve Yeruşalim halkı alçakgönüllülük gösterdi. Böylece Hizkiya’nın döneminde Yehova’nın öfkesini görmediler.+
27 Hizkiya büyük zenginlik ve itibara sahip oldu;+ gümüş, altın, değerli taşlar, pelesenk yağı, kalkanlar ve bütün güzel eşyaları için depolar yaptırdı.+ 28 Tahıl, yeni şarap ve zeytinyağı koymak için ambarlar, hayvanları için ahırlar ve sürüleri için de barınacakları yerler yaptırdı. 29 Kendisi için şehirler inşa etti, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlardan çok sayıda sürüsü oldu, Tanrı ona pek çok mal mülk verdi. 30 Gihon+ sularının yukarı kaynağını kapatarak+ suyun yönünü batıya çeviren ve Davut Şehri’ne+ doğru akıtan Hizkiya’ydı. Hizkiya yaptığı her işte başarılı oldu. 31 Fakat, Babil yöneticileri Yahuda’da görülen işaret+ hakkında bilgi almak için ona sözcülerini gönderdiğinde,+ Tanrı Hizkiya’yı sınayıp+ yüreğindeki her şeyi görmek için onu yalnız bıraktı.+
32 Hizkiya’nın dönemindeki diğer olaylar ve vefayla yaptığı işler+ Yahuda ve İsrail Krallarının Kitabı’nda yer alan Amots oğlu İşaya Peygamber’in gördüğü görüntüde*+ yazılıdır.+ 33 Sonra Hizkiya ataları gibi öldü ve onu Davut’un oğullarının mezarlarına çıkan yamaca gömdüler.+ Cenazesinde tüm Yahuda ve Yeruşalim halkı onu saygıyla andı. Yerine oğlu Manasse kral oldu.
33 Manasse+ kral olduğunda 12 yaşındaydı ve Yeruşalim’de 55 yıl saltanat sürdü.+
2 Yehova’nın İsrailoğulları önünden kovduğu milletlerin iğrenç işlerini sürdürerek Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptı.+ 3 Babası Hizkiya’nın yıktığı yüksek yerleri yeniden yaptı,+ Baaller için sunaklar kurdu ve kutsal direkler dikti. Göklerin tüm ordusu önünde eğildi ve onlara kulluk etti.+ 4 Yehova’nın mabedinde de sunaklar yaptı;+ Yehova burası hakkında “Yeruşalim’de ismimi sonsuza dek taşıyacak” demişti.+ 5 Yehova’nın mabedinin iki avlusunda+ göklerin tüm ordusu için sunaklar inşa etti. 6 Kendi oğullarını Hinnomoğlu Vadisi’nde+ ateşte yaktı,*+ büyücülük yaptı,+ kehanetle ve sihirle uğraştı, medyumlar ve falcılar atadı.+ Yehova’nın gözünde büyük kötülükler yaparak O’nu öfkelendirdi.
7 Ayrıca yaptığı oyma putu Tanrı’nın mabedine koydu,+ oysa Tanrı orası hakkında Davut’a ve oğlu Süleyman’a şöyle demişti: “İsmimi bu eve ve tüm İsrail kabileleri içinden seçtiğim şehir olan Yeruşalim’e veriyorum, ismimi daima taşıyacaklar.+ 8 İsrail, kulum Musa eliyle verdiğim emirlerin hepsine, tüm Kanun’a, kural ve hükümlere dikkatle uyarsa, atalarına verdiğim topraklardan onu bir daha çıkarmayacağım.” 9 Manasse Yahuda’yı ve Yeruşalim halkını yoldan çıkardı ve Yehova’nın önlerinden yok ettiği milletlerden daha kötü şeyler yapmalarına sebep oldu.+
10 Yehova Manasse’yi ve halkını devamlı uyardıysa da, onlar uyarıları dikkate almadılar.+ 11 Bu nedenle Yehova Asur Kralı’nın ordu komutanlarını onların üzerine gönderdi. Manasse’yi çengellerle* yakaladılar ve iki tunç* zincirle bağlayıp Babil’e götürdüler. 12 Manasse sıkıntıya düşünce Tanrısı Yehova’ya yalvarıp lütuf diledi ve atalarının Tanrısının önünde büyük bir alçakgönüllülük gösterdi. 13 Durmadan dua ediyordu; Tanrı da yalvarışlarına kulak verdi ve onun lütuf dileğini duydu. Onu Yeruşalim’e, krallığına geri getirdi.+ Manasse o zaman Yehova’nın gerçek Tanrı olduğunu anladı.+
14 Bundan sonra Davut Şehri+ için vadideki Gihon’un batısında+ çok yüksek bir dış sur yaptı. Sur, Balık Kapısı’na+ kadar devam ediyor ve Ofel’in+ etrafını dolanıyordu. Ayrıca, Yahuda’nın tüm surlu şehirlerine ordu komutanları tayin etti. 15 Oyma putu ve bütün yabancı ilahları Yehova’nın mabedinden kaldırdı.+ Yehova’nın mabedinin+ bulunduğu dağda ve Yeruşalim’de inşa ettiği bütün sunakları kaldırdı ve hepsini şehrin dışına attırdı. 16 Ayrıca Yehova’nın sunağını hazırladı+ ve üzerinde paylaşma kurbanları+ ve şükran kurbanları+ sunmaya başladı. Yahuda halkına, İsrail’in Tanrısı Yehova’ya hizmet etmelerini söyledi. 17 Ne var ki halk kurban için yüksek yerleri kullanmaya devam etti, ama kurbanlarını sadece Tanrıları Yehova’ya sunuyorlardı.
18 Manasse’nin dönemindeki diğer olaylar, Tanrısına duası, İsrail’in Tanrısı Yehova adına onunla konuşan peygamberlerin* sözleri, hepsi İsrail krallarının dönemini anlatan kayıtlarda bulunur. 19 Onun duası,+ yakarışına aldığı karşılık, işlediği bütün günahlar, sadakatsizliği,+ alçakgönüllülük göstermeden önce inşa ettiği yüksek yerlerin, diktiği kutsal direklerin+ ve oyma putların yerleri, hepsi görenlerinin* sözlerinde kayıtlıdır. 20 Sonra Manasse ataları gibi öldü ve onu kendi evine gömdüler. Yerine oğlu Amon kral oldu.+
21 Amon+ kral olduğunda 22 yaşındaydı ve Yeruşalim’de 2 yıl saltanat sürdü.+ 22 Babası Manasse gibi Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptı.+ Amon babası Manasse’nin yaptığı bütün oyma putlara+ kurban kesti ve onlara kulluk etmeyi sürdürdü. 23 Fakat o, Yehova’nın önünde babası Manasse gibi+ alçakgönüllülük göstermedi,+ tersine Amon giderek daha çok suç işledi. 24 Sonunda hizmetkârları düzen kurup+ onu kendi evinde öldürdüler. 25 Fakat memleket halkı Kral Amon’a düzen kuranların hepsini öldürdü,+ sonra da yerine oğlu Yoşiya’yı+ kral yaptılar.
34 Yoşiya+ kral olduğunda 8 yaşındaydı ve Yeruşalim’de 31 yıl saltanat sürdü.+ 2 Yoşiya Yehova’nın gözünde doğru olanı yaptı ve atası Davut’un yolundan gitti, sağa sola sapmadı.
3 Krallığının 8. yılında, henüz çok gençken, atası Davut’un Tanrısına hizmet etmeye başladı.+ Krallığının 12. yılında ise Yahuda ve Yeruşalim’i yüksek yerlerden,+ kutsal direklerden, oyma putlardan+ ve döküm* heykellerden temizlemeye başladı.+ 4 Baal sunaklarını onun huzurunda yıktılar. Kral, onların üzerindeki buhurlukları kırıp attı. Ayrıca kutsal direkleri, oyma putları ve döküm heykelleri parçalayıp un ufak etti. Sonra tozlarını bir zamanlar onlara kurban sunanların mezarlarının üzerine serpti.+ 5 Kâhinlerin kemiklerini kendi sunakları üzerinde yaktı.+ Böylece Yahuda ve Yeruşalim’i temizledi.
6 Ayrıca Naftali’ye kadar Manasse’deki, Efraim’deki,+ Şimeon’daki şehirlerde ve onların çevresindeki harap yerlerde 7 bulunan sunakları yıktı, kutsal direkleri ve oyma putları+ parçalayıp un ufak etti. Tüm İsrail topraklarındaki buhurlukları kırıp parçaladı,+ sonra da Yeruşalim’e döndü.
8 Krallığının 18’nci yılında, memleketi ve mabedi temizledikten sonra, Atsalya oğlu Şafan’ı,+ şehrin yöneticisi Maaseya’yı ve Saray Tarihçisi Yoahaz oğlu Yoah’ı, Tanrısı Yehova’nın mabedini onarmaya gönderdi.+ 9 Onlar Başkâhin Hilkiya’ya gittiler ve Tanrı’nın mabedine getirilen parayı ona verdiler. Kapı bekçisi olan Levioğulları bu parayı Manasse’den, Efraim’den, İsrail’in geri kalanından,+ ayrıca tüm Yahuda ile Benyamin’den ve Yeruşalim halkından toplamıştı. 10 Sonra onu Yehova’nın mabedindeki işlerin başına atananlara verdiler. Yehova’nın mabedinde çalışanlar da bu parayı mabedi yenilemek ve onarmak için kullandılar. 11 Yontma taşlar ve destek için keresteler satın alıp Yahuda krallarının yıkılmaya terk ettiği yapıları kirişlerle onarmak için parayı zanaatçılara ve yapı ustalarına verdiler.+
12 Adamlar sadakatle çalışıp işi yerine getirdiler.+ Onların başına gözetmen olarak Levi soyundan, Merarioğullarından+ Yahat ile Obadya, Kohatoğullarından+ Zekeriya ile Meşullam atanmıştı. Her biri yetenekli müzisyen+ olan Levioğulları, 13 işçilerin* başındaydılar ve her tür hizmeti yerine getirenlerin gözetiminden sorumluydular. Levioğullarından bazıları da yazman, memur ve kapı görevlisi olarak çalıştı.+
14 Yehova’nın mabedine getirilen parayı+ oradan çıkarırlarken, Kâhin Hilkiya, Musa aracılığıyla verilmiş olan+ Yehova’nın Kanun kitabını+ buldu. 15 Hilkiya Yazman Şafan’a “Yehova’nın mabedinde Kanun kitabını buldum” dedi ve kitabı Şafan’a verdi. 16 Sonra Şafan kitabı Kral’a götürüp şunları söyledi: “Hizmetkârların kendilerine verilen bütün işleri yapıyorlar. 17 Yehova’nın mabedinde bulunan parayı alıp* işin başına atananlara ve işçilere teslim ettiler.” 18 Yazman Şafan Kral’a ayrıca “Kâhin Hilkiya bana bir kitap verdi” dedi+ ve Kral’ın önünde kitabı okumaya başladı.+
19 Kral Kanun’daki sözleri duyar duymaz acı içinde giysilerini yırttı.+ 20 Sonra Hilkiya’ya, Şafan oğlu Ahikam’a,+ Mika oğlu Abdon’a, yazman Şafan’a ve Kral’ın hizmetkârı Asaya’ya şu emri verdi: 21 “Gidin, bulunan bu kitabın sözleri hakkında benim adıma ve İsrail ile Yahuda’da kalan halk adına Yehova’ya danışın. Yehova’nın üzerimize yağdıracağı gazap çok büyük, çünkü atalarımız bu kitapta yazılanları yerine getirmedi ve Yehova’nın sözünü dinlemedi.”+
22 Bunun üzerine Hilkiya, Kral’ın gönderdiği diğer kişilerle birlikte Hulda Peygamber’e+ gitti. O, Harhas oğlu Tikva oğlu, giysi sorumlusu Şallum’un karısıydı. Hulda Yeruşalim’de, İkinci Mahalle’de oturuyordu; ona olanları anlattılar.+ 23 Hulda da onlara “İsrail’in Tanrısı Yehova şunları söylüyor” dedi, “Sizi bana gönderen adama deyin ki, 24 ‘Yehova şöyle diyor: “Bu yere ve burada yaşayanların başına felaket getireceğim,+ Yahuda Kralı’nın önünde okudukları kitapta yazılı olan bütün lanetler başlarına gelecek.+ 25 Çünkü Beni terk ettiler,+ başka tanrılara sunu dumanı sunuyorlar ve ellerinin işleriyle Beni öfkelendiriyorlar.+ Bu yere gazabımı yağdıracağım ve öfkem dinmeyecek.”’+ 26 Sizi Yehova’ya danışmaya gönderen Yahuda Kralı’na gelince, ona şöyle diyeceksiniz: ‘Duyduğun sözler hakkında+ İsrail’in Tanrısı Yehova diyor ki, 27 “Mademki bu yer ve burada yaşayanlar hakkında söylediklerimi duyunca yüreğinin duyarlı* olduğunu gösterdin ve Tanrı’nın önünde alçakgönüllü davrandın, evet, Benim önümde alçakgönüllülük gösterdin ve giysilerini yırtıp önümde ağladın, Ben de seni işittim,+ diyor Yehova. 28 Atalarına katılacak* ve mezarına huzur içinde gireceksin. Bu yerin ve halkının başına getireceğim büyük felaketi sen görmeyeceksin.”’”+
Sonra adamlar gidip bu cevabı Kral’a bildirdiler. 29 Kral da haber gönderip Yahuda ve Yeruşalim’in bütün ihtiyarlarını topladı.+ 30 Sonra Kral tüm Yahuda erkeklerini, Yeruşalim’de yaşayanları, kâhinleri ve Levioğullarını, küçüğünden büyüğüne kadar tüm halkı yanına alıp Yehova’nın mabedine gitti. Yehova’nın mabedinde bulunan ahit kitabını halkın duyacağı şekilde okudu.+ 31 Kral kendi yerinde durdu ve Yehova’nın önünde bir ahit yaptı.*+ Yehova’nın yolunda yürüyeceğine, O’nun emirlerine, hatırlatmalarına ve kurallarına bütün yüreğiyle, bütün benliğiyle+ uyacağına ve bu kitapta yazılı ahdin sözlerini+ yerine getireceğine söz verdi. 32 Ayrıca Yeruşalim ve Benyamin topraklarında bulunan herkesin aynı sözü vermesini istedi. Yeruşalim halkı Tanrı’nın, atalarının Tanrısının ahdine uygun davrandılar.+ 33 Yoşiya İsrailoğullarına ait topraklardan iğrenç putların hepsini kaldırdı.+ İsrail’de bulunan herkesin Tanrıları Yehova’ya ibadet etmesini sağladı. Onun yaşadığı dönemde halk atalarının Tanrısı Yehova’nın yolundan ayrılmadı.
35 Yoşiya, Yeruşalim’de Yehova için bir Fısıh kutlaması+ düzenledi. 1. ayın 14. günü+ Fısıh kurbanını+ kestiler. 2 Kâhinleri görevlerine atadı ve Yehova’nın mabedindeki hizmetlerini yerine getirmeleri için onlara cesaret verdi.+ 3 Sonra Yehova için kutsal olan ve bütün İsrail halkını eğiten+ Levioğullarına şöyle dedi: “Kutsal Sandığı İsrail Kralı Davut oğlu Süleyman’ın yaptığı mabede koyun,+ onu artık omuzlarınızda taşımayacaksınız.+ Şimdi Tanrınız Yehova’ya ve halkı İsrail’e hizmet edin. 4 İsrail Kralı Davut’un+ ve oğlu Süleyman’ın+ yazdıklarıyla uyumlu olarak, aşiretlerinize ve bölüklerinize göre hizmet etmeye hazırlanın. 5 Kardeşlerinizin aşiretlerinden her bir gruba karşılık Levi aşiretlerinden bir grup olacak şekilde, onlara hizmet etmek için kutsal yerde durun. 6 Fısıh kurbanını kesin,+ kendinizi arındırın ve Yehova’nın Musa aracılığıyla bildirdiği sözü yerine getirmek üzere kardeşleriniz için hazırlık yapın.”
7 Yoşiya orada bulunan halka Fısıh kurbanı olarak 30.000 erkek kuzu ve oğlak, ayrıca 3.000 büyükbaş hayvan bağışladı. Bunların hepsi Kral’ın kendi sürülerindendi.+ 8 Kral’ın yanındaki yöneticiler de bağışta bulunup halk için, kâhinler için ve Levioğulları için gönüllü sunular verdiler. Tanrı’nın mabedinin ileri gelenleri Hilkiya,+ Zekeriya ve Yehiel, kâhinlere Fısıh için 2.600 kurbanlık, ayrıca 300 büyükbaş hayvan verdiler. 9 Konanya, kardeşleri Şemaya ile Netanel, Levioğullarının önderleri Haşabya, Yeiel ve Yozabad Levioğullarına Fısıh için 5.000 kurbanlık, ayrıca 500 büyükbaş hayvan bağışladılar.
10 Hazırlıklar bitince, kâhinler ve bölüklerine+ göre Levioğulları Kral’ın emrettiği gibi yerlerini aldı. 11 Fısıh kurbanlarını kestiler.+ Levioğulları derileri yüzerken,+ kâhinler onlardan aldıkları kanı sunağa serpiyordu.+ 12 Sonra yakılan sunuları hazırladılar, Musa’nın kitabında yazılanlara uygun şekilde Yehova’ya sunulmak üzere, onları aşiretlerine göre halka verdiler; büyükbaş hayvanlar için de aynı şeyleri yaptılar. 13 Usule uygun olarak Fısıh sunusunu ateşte pişirdiler;+ kutsal sunuları tencerelerde, tavalarda ve kazanlarda pişirdiler, sonra hemen getirip bütün halka verdiler. 14 Daha sonra da kendileri ve kâhinler için hazırlık yaptılar, çünkü Harun soyundan kâhinler gece vaktine kadar yakılan kurbanları ve yağları sundular. Bu nedenle Levioğulları, hem kendileri hem de Harun soyundan kâhinler için hazırlık yaptılar.
15 Asafoğullarından+ ilahiciler, Davut’un, Asaf’ın,+ Heman’ın ve Kral’ın göreni* olan Yedutun’un+ emrine göre görevlerinin başındaydı;+ kapı görevlileri de kapılarda nöbetteydi.+ Görevlerinden ayrılmaları gerekmedi, çünkü kardeşleri Levioğulları onlar için hazırlık yapmıştı. 16 Böylece, Kral Yoşiya’nın emrine göre Fısıh’ı kutlamak+ ve Yehova’nın sunağında yakılan sunular sunmak üzere Yehova’nın hizmetiyle ilgili gereken her şey o gün hazırlandı.+
17 Orada bulunan İsrailoğulları o gün Fısıh’ı ve 7 gün boyunca Mayasız Ekmek Bayramı’nı kutladılar.+ 18 Samuel Peygamber’in zamanından beri İsrail’de böyle bir Fısıh kutlanmamıştı. Başka hiçbir İsrail kralı da Yoşiya’nın, kâhinlerin, Levioğullarının, orada bulunan Yahuda ve İsrail halkının ve Yeruşalim’de yaşayanların kutladığı gibi bir Fısıh kutlamamıştı.+ 19 Bu Fısıh Yoşiya’nın saltanatının 18. yılında kutlandı.
20 Yoşiya’nın mabedi hazırlamasından ve bütün bunlardan sonra, Mısır Kralı Neko+ savaş için Fırat kıyısındaki Karkamış’a gitti. Yoşiya da onunla savaşmak için yola çıktı.+ 21 Bunun üzerine Neko haberciler göndererek ona şöyle dedi: “Ey Yahuda Kralı, bunun seninle ne ilgisi var? Ben bugün seninle değil başka bir krallıkla savaşacağım. Tanrı acele etmemi söyledi. Kendi iyiliğin için, benimle birlikte olan Tanrı’ya karşı gelmekten sakın, yoksa seni yok eder.” 22 Fakat Yoşiya vazgeçmedi ve onunla savaşa girmek için kılık değiştirdi.+ Tanrı’nın Neko’nun ağzından söylediği sözleri dinlemedi ve Megiddo Ovası’nda onunla savaşmaya geldi.+
23 Okçular Kral Yoşiya’yı vurdu ve Kral hizmetkârlarına “Beni burdan çıkarın, ağır yaralandım” dedi. 24 Hizmetkârları da onu savaş arabasından çıkarıp ikinci savaş arabasına bindirdiler ve Yeruşalim’e götürdüler. Yoşiya öldü ve atalarının mezarlığına gömüldü.+ Tüm Yahuda ve Yeruşalim onun için yas tuttu. 25 Yeremya+ Yoşiya için ağıt yaktı. Bütün erkek ve kadın ilahiciler+ de bugüne kadar ağıtlarında hep Yoşiya’dan söz ederler. Bu ağıtların İsrail’de söylenmesi için bir karar alındı ve diğer ağıtlar arasına kaydedildi.
26 Yoşiya’nın dönemindeki diğer olaylar, Yehova’nın Kanunu’nda yazılanlara uygun davranarak vefayla yerine getirdiği işler 27 ve yaptığı her şey, başından sonuna kadar, İsrail ve Yahuda Krallarının Kitabı’nda yazılıdır.+
36 Sonra memleket halkı Yoşiya’nın oğlu Yehoahaz’ı+ Yeruşalim’de babasının yerine kral yaptı.+ 2 Yehoahaz kral olduğunda 23 yaşındaydı ve Yeruşalim’de 3 ay saltanat sürdü. 3 Mısır Kralı onu Yeruşalim’de tahttan indirdi ve ülkeyi haraca bağlayıp 100 talant gümüş ve 1 talant* altın istedi.+ 4 Mısır Kralı ayrıca, Yehoahaz’ın kardeşi Elyakim’i Yahuda ve Yeruşalim’in kralı yaptı. Neko+ onun ismini Yehoyakim olarak değiştirdi, Yehoahaz’ı ise Mısır’a götürdü.+
5 Yehoyakim+ kral olduğunda 25 yaşındaydı ve Yeruşalim’de 11 yıl saltanat sürdü. Tanrısı Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptı.+ 6 Babil Kralı Nabukadnezar+ onun üzerine yürüdü ve Babil’e götürmek+ için onu iki tunç* zincirle bağladı. 7 Nabukadnezar Yehova’nın mabedindeki takımlardan bazılarını alıp Babil’e götürdü ve Babil’deki sarayına koydu.+ 8 Yehoyakim’in dönemindeki diğer olaylar, yaptığı iğrenç işler ve kötülüklerinin hepsi İsrail ve Yahuda Krallarının Kitabı’nda yazılıdır. Yerine oğlu Yehoyakin kral oldu.+
9 Yehoyakin+ kral olduğunda 18 yaşındaydı ve Yeruşalim’de 3 ay 10 gün saltanat sürdü. Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptı.+ 10 Yılın başında* Kral Nabukadnezar adamlar gönderip, onu Yehova’nın mabedindeki değerli eşyalarla+ birlikte Babil’e getirtti.+ Sonra da onun yerine amcası Tsedekiya’yı Yahuda ve Yeruşalim’in kralı yaptı.+
11 Tsedekiya+ kral olduğunda 21 yaşındaydı ve Yeruşalim’de 11 yıl saltanat sürdü.+ 12 Tanrısı Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptı. Yehova’nın emriyle konuşan Yeremya+ Peygamber’in önünde alçakgönüllülük göstermedi. 13 Ayrıca, kendisine Tanrı adıyla yemin ettiren Kral Nabukadnezar’a başkaldırdı.+ Yüreğini katılaştırdı ve inadını sürdürerek İsrail’in Tanrısı Yehova’ya dönmeyi reddetti. 14 Önde gelen kâhinlerin hepsiyle birlikte halk da son derece sadakatsiz olup milletlerin bütün iğrenç işlerini yapıyordu.+ Onlar Yehova’nın Yeruşalim’de kutsadığı mabedi kirlettiler.
15 Atalarının Tanrısı Yehova habercilerini gönderip onları uyarmaya devam etti, onları tekrar tekrar uyardı, çünkü halkına ve meskenine acıyordu. 16 Fakat onlar Tanrı’nın habercileriyle alay etmeyi sürdürdüler,+ O’nun sözlerini hor gördüler+ ve peygamberlerini aşağıladılar.+ Sonunda Yehova halkına o kadar öfkelendi ki,+ artık kurtuluş yolları kalmadı.
17 Bu nedenle Tanrı, Kaldelilerin+ kralını onların üzerine gönderdi, o da onların gençlerini kendi kutsal mekânlarında+ kılıçla öldürdü;+ ne delikanlıya, ne genç kıza, ne yaşlıya, ne de hasta olana merhamet etti.+ Tanrı her şeyi onun eline verdi.+ 18 Kral, Tanrı’nın mabedindeki büyük küçük bütün takımları, Yehova’nın mabedindeki hazineleri, kralın ve yöneticilerin hazinelerini alıp hepsini Babil’e götürdü.+ 19 Tanrı’nın mabedini yaktı,+ Yeruşalim’in surlarını yıktı,+ surlardaki kuleleri ateşe verdi ve bütün değerli şeyleri yok etti.+ 20 Kral, kılıçtan kurtulanları tutsak alıp Babil’e götürdü.+ Onlar Pers Krallığı hüküm sürmeye başlayana dek+ Kral’ın ve oğullarının hizmetkârı oldular.+ 21 Böylece, memleket borçlu olduğu Sebtleri ödeyene dek+ Yehova’nın Yeremya aracılığıyla bildirdiği söz yerine geldi.+ Memleket 70 yıl dolana kadar Sebt kanununa uyup ıssız kaldı.+
22 Pers Kralı Koreş’in*+ 1. yılında,* Yehova’nın Yeremya aracılığıyla bildirdiği söz+ yerine gelsin diye, Yehova bir duyuru yapması için Kral Koreş’in yüreğini etkiledi. O da şu ilanın hem yazıya dökülmesini hem de krallığının her yerinde duyurulmasını emretti:+ 23 “Pers Kralı Koreş diyor ki, ‘Göklerin Tanrısı Yehova yeryüzünün bütün krallıklarını bana verdi+ ve beni Yahuda topraklarındaki Yeruşalim’de Kendisine bir mabet inşa etmekle görevlendirdi.+ Aranızda O’nun halkından kim varsa kalkıp oraya gitsin.+ Tanrısı Yehova onunla olsun.’”
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmındaki “yüksek yer” maddesine bakın.
Sözlük kısmındaki “Toplanma Çadırı” maddesine bakın.
Sözlük kısmındaki “Ahit Sandığı” maddesine bakın.
Ya da “Tanrı’ya danışırdı.”
Sözlük kısmındaki “yakılan sunu” maddesine bakın.
Ya da “vefalı sevgi.” Sözlük kısmındaki “vefa” maddesine bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “atlılar.”
Ya da “cümbez.” Bir tür incir ağacı.
Alternatif çeviri: “Mısır’dan ve Kue’den getirilirdi; Kral’ın tüccarları atları Kue’den satın alırdı.” “Kue” ile Kilikya kastediliyor olabilir.
Ya da “Suriye.” Sözlük kısmındaki “Aram” maddesine bakın.
Ya da “Yük taşıyan işçi.”
Orijinal dilde: “kutsanacak. Sözlük kısmındaki “kutsamak” maddesine bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmındaki “huzur ekmeği” maddesine bakın.
Morun bir tonu.
“20.000 kor” 4.400.000 L. Ek B14’e bakın.
“20.000 bat” 440.000 L.
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “yük taşıyan işçi.”
Sözlük kısmına bakın.
Yani, uzunluğu yaklaşık 27 m ve genişliği yaklaşık 9 m. Ek B14’e bakın.
Bazı eski elyazmalarında “120’ydi” diyor, başka elyazmalarında ve bazı çevirilerde ise “20 arşındı” deniyor.
Sözlük kısmına bakın.
“600 talant” yaklaşık 20,5 ton.
“50 şekel” 570 g.
“5 arşın” yaklaşık 2,5 m.
“35 arşın” yaklaşık 16 m.
Anlamı, “[Yehova] sağlamlaştırsın.”
Olası anlamı, “güçle.” Diğer sütunun ismiyle beraber okunduğunda “[Yehova] güçle sağlamlaştırsın.”
Yani, uzunluğu ve genişliği yaklaşık 9 m; yüksekliği yaklaşık 4,5 m. Ek B14’e bakın.
“4 parmak” 7,4 cm.
“3.000 bat” yaklaşık 66.000 L.
Sözlük kısmına bakın.
İçinde yağ ve fitil bulunan aydınlatma aracı.
Orijinal dilde: “mabedin evinin.”
Orijinal dilde: “kutsadığı.”
Yani, Çardaklar Bayramı. Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Orijinal dilde: “Kendi ağzıyla.”
“5 arşın” yaklaşık 2,5 m; “3 arşın” yaklaşık 1,3 m. Ek B14’e bakın.
Ya da “lanet içeren bir yemin.”
Orijinal dilde: “canlarıyla.”
Sözlük kısmına bakın.
Levioğulları kastediliyor olabilir.
Sözlük kısmındaki “tahıl sunusu” ve “paylaşma kurbanı” maddelerine bakın.
Ya da “Hamat girişinden.”
Bayramdan sonraki gün ya da 15’inci gün.
Ya da “yeniden inşa etti.”
Ya da “yeniden inşa etti; güçlendirdi.”
Sözlük kısmındaki “Mayasız Ekmek Bayramı” maddesine bakın.
Hasat Bayramı ya da Pentekost olarak da bilinir. Sözlük kısmındaki “Pentekost” maddesine bakın.
Sözlük kısmındaki “Çardaklar Bayramı” maddesine bakın.
Orijinal dilde: “Tanrı adamı.”
Ya da “hazine odalarıyla.”
“450 talant” yaklaşık 15,4 ton. Ek B14’e bakın.
Ya da “bilmecelerle.”
Ya da “kervan.”
Sözlük kısmına bakın.
İçki sunan saray memurları.
Ya da “sözlerin.”
“120 talant” yaklaşık 4 ton 100 kg. Ek B14’e bakın.
“666 talant” yaklaşık 22,8 ton.
“600 şekel” yaklaşık 7 kg.
“3 mina” yaklaşık 2 kg.
Ya da “atlısı.”
Fırat Irmağı.
Sözlük kısmındaki “peygamberlik sözü” maddesine bakın.
Ya da “görüntüler gören.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “ihtiyarlara.”
Orijinal dilde: “çadırlarına.”
“Keçi görünümlü cinler”, orijinal dilde: “keçiler.” Cinlere tapınanlar, muhtemelen onların keçi görünümlü tüylü yaratıklar olduğunu düşünüyordu.
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “bakırdan.”
Ya da “koşucu askerlerin komutanlarına.”
Ya da “görüntüler gören.”
Ya da “eğitimli.”
Kalıcı ve değişmez bir ahit. Sözlük kısmındaki “ahit” maddesine bakın.
Yani, huzur ekmekleri.
Ya da “çevresindeki.”
Sözlük kısmındaki “dikili taş” ve “kutsal direk” maddelerine bakın.
Sözlük kısmındaki “kutsal ruh” maddesine bakın.
Ya da “O’na yönelirseniz, O da size karşılık verir.”
Orijinal dilde: “elleriniz gevşemesin.”
Sözlük kısmındaki “peygamberlik sözü” maddesine bakın.
Orijinal dilde: “canlarıyla.”
Orijinal dilde: “boynuz.” Sözlük kısmındaki “boynuz” maddesine bakın.
Ya da “kutsal olarak ayırdığı.”
Ya da “yeniden inşa etmeye.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “desteğini.”
Anlaşılan tütsü yakmak kastediliyor.
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “ikna etti.”
Sözlük kısmındaki “peygamberlik sözü” maddesine bakın.
Ya da “Meleklerden.” Sözlük kısmındaki “ruh” maddesine bakın.
Ya da “Görüntüler gören.”
Ya da “yürekten kararlısın.”
Ya da “bütün bir yürekle.”
Ya da “iyi işleri.”
Alternatif çeviri: “Meunlardan.”
Anlaşılan, Lût Gölü (Ölü Deniz).
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “dayanırsınız.”
Anlamı, “yüceltme; bereket.”
Ya da “yaşayanlar fahişelik yapsınlar.” Burada bu ifade mecazi olarak kullanılıyor. Sözlük kısmındaki “fahişe” maddesine bakın.
Diğer adı Ahazya.
Orijinal dilde: “kızı.”
İbranice bazı elyazmalarında “Azarya.”
Orijinal dilde: “oğlu.”
Orijinal dilde: “meshetmişti.”
Orijinal dilde: “tanıklığı.” Tanrı’nın Kanunu’nu içeren bir tomar olabilir.
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “acılar içindeydi.”
Ya da “oğlunun.” Üstün ve değerli özellikleri vurgulamak amacıyla çoğul kullanılmış olabilir.
Ya da “bütün bir yürekle.”
“100 talant” 3 ton 420 kg. Ek B14’e bakın.
Ya da “yüz yüze görüşelim.”
Orijinal dilde: “çadırlarına.”
“400 arşın” 178 m. Ek B14’e bakın.
Ya da “Obed-edom’la birlikte.”
Sözlük kısmına bakın.
Anlaşılan bir kaya mezarına değil, toprağa gömüldü.
“100 talant” 3 ton 420 kg; “10.000 kor” 2.200.000 L. Ek B14’e bakın.
Sözlük kısmındaki “Hinnom Vadisi” maddesine bakın.
Ya da “çevresindeki.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “boş durmanın.”
Yani, huzur ekmeklerinin.
Sözlük kısmındaki “günah sunusu” maddesine bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “görüntüler gören.”
Ya da “görüntüler gören.”
Sözlük kısmına bakın.
Orijinal dilde: “koşucular.”
Orijinal dilde: “yüreklerine hitap etti.”
Ya da “kendilerini tamamen adasınlar.”
Sözlük kısmına bakın.
Depo, yemek odası ya da başka amaçla kullanılan odalar.
Ya da “tepeyi.” İbranice millo sözcüğü “[toprak] dolgu” anlamına gelir.
Ya da “mızrak.”
Orijinal dilde: “yüreklerine hitap etti.”
Sözlük kısmına bakın.
Orijinal dilde: “ateşten geçirdi.”
Alternatif çeviri: “kaya kovuğunda.”
Ya da “bakır.”
Ya da “görüntüler görenlerin.”
Görüntüler görenler kastediliyor.
Ya da “metal.”
Ya da “yük taşıyan işçilerin.”
Orijinal dilde: “boşaltıp.”
Orijinal dilde: “yumuşak.”
Bu, İbranicede ölüm için kullanılan şiirsel bir ifadedir.
Ya da “ahdi yeniledi.”
Ya da “görüntüler gören.”
“100 talant” 3 ton 420 kg; “1 talant” 34,2 kg. Ek B14’e bakın.
Ya da “bakır.”
İlkbahar olabilir.
Yani, Pers Kralı II. Kyros ya da Büyük Kyros; Persçe Kuraş.
Anlaşılan Koreş’in Babil üzerindeki hükümdarlığının 1. yılına atfediyor.