Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • nwt Mika 1:1-7:20
  • Mika

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Mika
  • Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi (2025)
Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi (2025)
Mika

MİKA

1 Yahuda kralları+ Yotam,+ Ahaz+ ve Hizkiya’nın+ zamanında Moreşetli Mika’ya*+ Yehova’dan gelen söz. Bu söz ona Samiriye ve Yeruşalim hakkında aldığı bir görüntüde* bildirildi:

 2 “Hepiniz dinleyin ey halklar,

Yeryüzü ve üzerindekiler, kulak verin!

Yehova, Ulu Rab Yehova,

Kutsal* mabedinden size karşı tanıklık etsin.+

 3 İşte! Yehova yerinden kalkıp geliyor,

İnecek ve yeryüzünün yüksek yerlerini çiğneyip geçecek.

 4 O’nun altında dağlar eriyecek,+

Vadiler yarılacak,

Ateş karşısındaki mum gibi,

Dik yamaçlardan dökülen sular gibi.

 5 Bütün bunlar Yakup’un isyanı yüzünden,

İsrail’in soyunun günahları yüzünden.+

Yakup’un isyanı kimin suçu?

Samiriye’nin değil mi?+

Yahuda’daki yüksek yerlerin* suçlusu kim?+

Yeruşalim değil mi?

 6 Ben Samiriye’yi kırda bir harabeye,

Bağ kurulacak bir araziye çevireceğim.

Taşlarını vadiye dökeceğim,

Temellerini açığa çıkaracağım.

 7 Bütün oyma putları paramparça edilecek,+

Uğruna kendisini sattığı tüm armağanlar ateşte yakılacak.+

Bütün putlarını yok edeceğim.

Çünkü onları fahişelik ücretiyle aldı,

Ve onlar yine fahişelik ücreti olarak başkasına verilecek.”

 8 Bu yüzden inleyip feryat edeceğim,+

Yalınayak ve çıplak yürüyeceğim.+

Çakallar gibi inleyip duracağım,

Devekuşları gibi yas tutacağım.

 9 Çünkü aldığı yara şifa bulmaz,+

Bu bela Yahuda’ya kadar geldi.+

Yeruşalim’e, halkımın kapısına dayandı.+

10 “Bunu Gat’ta duyurmayın

Ve sakın ağlamayın.

Beyt-afra’da* toz toprakta yuvarlanın.

11 Ey Şafir halkı, çıplak halde ve utanç içinde yola koyul.

Tsaanan halkı yerinden çıkmadı.

Beyt-etsel’de ağlayış olacak ve o senden desteğini çekecek.

12 Marot halkı iyilik bekledi,

Ama Yehova, Yeruşalim kapısına kötülük gönderdi.

13 Ey Lakiş+ halkı, atları arabaya bağlayıp hazırla.

Sion* halkının günahını başlatan sendin,

Sen* de İsrail gibi isyan ettin.+

14 Bu yüzden sen Moreşet-gat’a veda armağanları vereceksin.

Akzib+ halkı* İsrail krallarını kandırdı.

15 Ey Mareşah+ halkı, her yeri fetheden* düşmanı üzerine göndereceğim.+

İsrail’in onuru Adullam’a+ kadar gelecek.

16 Değerli çocuklarından ötürü saçını kazı, kel kal.

Başını akbaba* gibi kel yap,

Çünkü onlar senden alınıp sürgüne götürüldü.”+

2 “Yataklarında hain planlar kuranların,

Kötülük tasarlayanların vay haline!

Gün doğar doğmaz harekete geçerler,

Çünkü ellerinde güç var.+

 2 Tarlalara göz diker, onları ele geçirirler,+

Evlere göz diker, onları elde ederler,

Adamı kandırıp evinden ederler,+

Mirasına el koyarlar.

 3 Bu yüzden Yehova şöyle diyor:

‘Başınıza kaçamayacağınız* bir felaket+ getirmeyi düşünüyorum.+

Artık kibirli kibirli yürüyemeyeceksiniz,+ çünkü felaket zamanı geldi çattı.+

 4 Başınıza gelenler yüzünden o gün insanların diline düşeceksiniz,

Acıklı bir ağıt yakıp+ şöyle diyecekler:

“Mahvolduk!+ Halkımızın payını alıp başkalarına verdi.

Onu nasıl da elimizden aldı!+

Tarlalarımızı yabancılara paylaştırıyor.”

 5 Bu yüzden Yehova’nın cemaatinde* toprağı paylaştırmak için

Ölçü ipini geren kimse kalmayacak.

 6 Şöyle diyecekler:

“Bunlar hakkında konuşmayın!

Bu sözler ağza alınmasın,

Biz utanca boğulmayacağız!”

 7 Onlar şöyle demiyor mu, ey Yakup’un soyu?

“Yehova’nın ruhunun sabrı mı tükendi?

Bunlar O’nun işleri mi?”

Peki Benim sözlerim doğruluk* yolunda yürüyenin iyiliğine değil mi?

 8 Ama Kendi halkım daha dün Bana düşman kesildi.

Savaştan eve dönenler gibi güvenle yanınızdan geçenlerin

Giysilerini ve* değerli süslerini göz göre göre alıyorsunuz.

 9 Halkımın kadınlarını oturdukları güzel evlerden kovuyorsunuz,

Çocuklarını görkemli nimetlerimden sonsuza dek mahrum bırakıyorsunuz.

10 Kalkıp gidin, çünkü burası artık sizin huzurlu yuvanız değil.

Memleket kirlendiği* için+ yıkım geliyor, hem de ağır bir yıkım.+

11 Rüzgârın* ve hilenin peşinde olan bir adam,

“Bol bol şarabınız ve içkiniz olacak” diye yalan söylerse,

Bu halk onu hemen peygamber ilan eder.+

12 Ben hepinizi mutlaka toplayacağım ey Yakup,

İsrail’den geriye kalanları mutlaka bir araya getireceğim.+

Ağıldaki koyunlar gibi,

Otlağındaki sürü gibi+ bir araya toplayacağım.

Orası insan sesleriyle dolacak.’+

13 Yolu açan kişi önlerinden gidecek.

Özgür kalacaklar, kapıdan geçecekler ve çıkıp gidecekler.+

Kralları önlerinden gidecek,

Başlarında Yehova olacak.”+

3 Şöyle dedim: “Lütfen dinleyin, ey Yakup’un önderleri,

İsrail halkının yöneticileri!+

Adaletin ne olduğunu bilmek size düşmez mi?

 2 Fakat siz iyiden nefret edip+ kötüyü seviyorsunuz,+

Halkımın derisini yüzüp etini kemiklerinden sıyırıyorsunuz.+

 3 Siz halkımın etini yiyorsunuz,+

Kazanda pişecek et gibi,

Derilerini soyuyorsunuz,

Kemiklerini kırıyor, paramparça ediyorsunuz.+

 4 Gün gelecek yardım için Yehova’ya yakaracaklar,

Fakat onlara cevap vermeyecek.

Yaptıkları kötü işlerden ötürü,+

Onlardan yüz çevirecek.+

 5 Peygamberler halkımı yoldan saptırıyor.+

Ağızlarında yiyecek varsa*+ ‘Barış!’ diye bağırıyor,+

Ağızlarına yiyecek koymayan adama ise savaş açıyorlar.

Onlar hakkında Yehova şöyle diyor:

 6 ‘Üzerinize gece çökecek,+ görüntü görmeyeceksiniz,+

Karanlığa gömülecek, kehanette bulunmayacaksınız,

Peygamberlerin üzerine güneş batacak,

Onlar için gün karanlığa dönecek.+

 7 Görüntü görenler utanacak,+

Kehanette bulunanlar hayal kırıklığına uğrayacak.

Hepsi utançtan ağzını* örtecek,

Çünkü Tanrı’dan bir cevap alamayacaklar.’”

 8 Ben ise Yakup’a isyanını, İsrail’e günahını bildirmek için,

Yehova’nın ruhunun gücüyle,

Adaletle ve cesaretle doldum.

 9 Lütfen dinleyin Yakup’un soyuna önderlik edenler,

Ve siz İsrail’in yöneticileri,+

Adaletten iğrenenler, doğru olan ne varsa çarpıtanlar,+

10 Sion’u döktükleri kanla,

Yeruşalim’i haksızlıkla inşa edenler.+

11 Onun önderleri rüşvet karşılığı hüküm veriyor,+

Kâhinleri* ücret karşılığı öğretiyor+

Ve peygamberleri para* için kehanette bulunuyor.+

Yine de Yehova’ya güvendiklerini iddia edip,*

“Yehova bizimle değil mi?+

Başımıza felaket gelmez” diyorlar.+

12 Sizin bu yaptıklarınız yüzünden Sion tarla gibi sürülecek,

Yeruşalim taş yığınına dönecek+

Ve mabedin bulunduğu dağ, ormanlık bir tepeye dönecek.+

4 Son günlerde,

Yehova’nın mabedinin* bulunduğu dağ,+

Dağların doruklarını aşıp sapasağlam duracak,

Tepelerden yukarı yükseltilecek,

Halklar oraya akın edecek.+

 2 Pek çok millet gelecek ve şöyle diyecekler:

“Gelin, Yehova’nın dağına,

Yakup’un Tanrısının mabedine çıkalım.+

O bize yolunu öğretecek,

Biz de O’nun yolunda yürüyeceğiz.”

Çünkü kanun* Sion’dan,

Yehova’nın sözü Yeruşalim’den çıkacak.

 3 Tanrı halklar arasında hüküm verecek+

Ve uzaktaki güçlü milletlerle ilgili meseleleri halledecek.

Onlar kılıçlarını çekiçle dövüp saban* demiri,

Mızraklarını da bağcı bıçağı yapacaklar.+

Millet millete kılıç kaldırmayacak,

Artık savaşı öğrenmeyecekler.+

 4 Herkes kendi asmasının, kendi incir ağacının altında oturacak*+

Ve onları korkutan olmayacak,+

Bunu Göklerin* Hâkimi Yehova söylüyor.

 5 Bütün halklar, her biri kendi tanrısının ismine uygun bir yaşam sürer,

Fakat biz sonsuza dek Tanrımız Yehova’nın ismine layık bir yaşam süreriz.*+

 6 “O gün” diyor Yehova,

“Topallayan halkı bir araya getireceğim,

Dağılmış olanları bir araya toplayacağım,+

Gazabıma uğrayanları da aralarına katacağım.

 7 Topallayan halktan sağ bıraktıklarım olacak,+

Uzağa gönderilmiş olanı güçlü bir millet yapacağım,+

Yehova Sion Dağı’nda onların kralı olacak,

Şimdi ve sonsuza dek.

 8 Ve sen sürüye gözcülük eden kule,

Sion’un bulunduğu tepe,+

İlk* saltanatına yeniden kavuşacaksın,+

Yeruşalim’in krallığı yine sana dönecek.+

 9 Neden avaz avaz bağırıyorsun?

Kralın mı yok?

Danışmanın mı yok olup gitti?

Bu yüzden mi doğuran kadın gibi sancı içindesin?+

10 Doğum yapan bir kadın gibi,

Acılar içinde kıvran ve inle ey Sion,

Çünkü o zaman kentten çıkıp bozkırda yaşayacaksın.

Babil’e kadar gideceksin+

Ve oradayken kurtarılacaksın.+

Yehova seni düşmanlarından geri satın alacak.+

11 O zaman pek çok millet sana karşı birleşecek

Ve şöyle diyecekler: ‘Sion kirletilsin,

Biz de bunu gözümüzle görelim.’

12 Fakat onlar Yehova’nın düşüncelerini bilmiyor,

O’nun amacını anlamıyorlar.

O, hepsini yeni biçilmiş ekin yığınları gibi harman yerine* toplayacak.

13 Kalk da harmanı döv ey Sion,+

Çünkü boynuzunu demir,

Toynağını bakır yapacağım

Ve sen pek çok milleti ezip toz edeceksin.+

Elde ettikleri haksız kazancı Yehova’ya,

Mallarını bütün yeryüzünün Rabbine adayacaksın.”+

5 “Ey saldırı altındaki şehir,

Kendini yaralayıp duruyorsun.

Bizi kuşatma altına aldılar.+

İsrail hâkiminin yanağına değnekle vuruyorlar.+

 2 Ve sen Beytlehem Efrata,+

Yahuda aşiretleri* arasına giremeyecek kadar küçük olan sen,

İsrail’i Benim adıma yönetecek kişi senden çıkacak.+

Onun başlangıcı çok eskilere, uzun zaman öncesine dayanır.

 3 Bu yüzden, doğuracak kadının doğum yapma vakti gelene dek,

Tanrı halkını terk edecek.

Ve sonra kardeşlerinin kalanı İsrail halkına geri dönecek.

 4 O kalkacak, Tanrısı Yehova’nın adının haşmetiyle,

Yehova’nın gücüyle halkına çobanlık edecek.+

Onlar güven içinde yaşayacaklar,+

Çünkü onun yüceliği dünyanın en uzak köşelerine kadar yayılacak.+

 5 O barış getirecek.+

Ve Asurlu memleketimizi işgal edip hisarlarımıza girince,+

Biz onun karşısına yedi çoban, evet, insanlar arasından seçilmiş sekiz önder çıkaracağız.

 6 Onlar Asur diyarını ve Nimrod+ diyarını kılıçla cezalandıracaklar.+

Ve Asurlular memleketimize girip topraklarımızı işgal ettiğinde,

Bizi o kurtaracak.+

 7 Yakup’tan geriye kalanlar,

Pek çok halk arasında Yehova’dan gelen çiy gibi,

Bitkiler üzerine yağan yağmurlar gibi olacak.

Çiy de yağmur da insana ümit bağlamaz,

Âdemoğlunu beklemez.

 8 Yakup’tan geriye kalanlar,

Milletler içinde, pek çok halk arasında,

Orman hayvanları arasındaki aslan gibi olacak,

Koyun sürüleri içinde bir aslan gibi.

O aslan ki aralarından geçip üzerlerine atılır, onları paramparça eder,

Kimse onları elinden kurtaramaz.

 9 Senin elin düşmanlarının karşısında zaferle kalkacak,

Bütün düşmanlarının kökü kazınacak.”

10 “O gün” diyor Yehova,

“Senin atlarını telef edeceğim,

Savaş arabalarını mahvedeceğim.

11 Memleketindeki şehirleri yıkacağım,

Bütün kalelerini yerle bir edeceğim.

12 Yaptığın büyücülüğe son vereceğim,

Orada sihirbazlık yapan kalmayacak.+

13 Oyma putlarını, dikili taşlarını* parçalayacağım

Ve artık ellerinle yaptığın putların önünde eğilmeyeceksin.+

14 Kutsal direklerini*+ söküp atacağım,

Şehirlerini yok edeceğim.

15 Ve itaatsiz milletlerden,

Öfkeyle, gazapla öç alacağım.”

6 Lütfen Yehova’nın ne dediğini dinleyin.

Kalkın, davanızı dağların önünde dile getirin,

Tepeler sesinizi duysun.+

 2 Yehova’nın davasını dinleyin ey dağlar,

Siz de yeryüzünün temelleri,+

Çünkü Yehova’nın halkıyla bir davası var,

İsrail hakkında şikâyetini bildirecek:+

 3 “Halkım, Ben sana ne yaptım?

Ne yaptım da seni yordum?+

Hadi Benim aleyhimde tanıklık et.

 4 Ben seni Mısır’dan çıkardım,+

Köle olduğunuz ülkeden bedelle kurtardım,+

Sana yol göstersin diye Musa’yı, Harun’u ve Miryam’ı gönderdim.+

 5 Halkım lütfen hatırla, Moab Kralı Balak ne planladı,+

Beor oğlu Balam ona nasıl karşılık verdi,+

Şittim’den+ Gilgal’e+ kadar yol boyunca neler yaşandı.

Bunları hatırlarsanız Yehova’nın her zaman doğru olanı yaptığını anlarsınız.”

 6 Yehova’nın huzuruna ne ile çıkayım?

Yücelerdeki Tanrı’nın önünde eğilirken ne sunayım?

O’nun karşısına yakılan sunularla,*

Bir yaşındaki buzağılarla mı çıkayım?+

 7 Binlerce koç sunsam,

On binlerce zeytinyağı deresi akıtsam,+

Yehova hoşnut olur mu?

İsyanım için ilk oğlumu,

Günahım için bedenimin ürününü mü vereyim?+

 8 Ey insanoğlu, O sana neyin iyi olduğunu söyledi.

Adaletli davranman,+ vefaya değer vermen*+

Ve Tanrının yolunda haddini bilir*+ şekilde yürümenden başka,

Yehova senden ne ister?+

 9 Hikmetli* olanlar Yehova’nın isminden korkacak.*

O, şehre sesleniyor:

“Cezaya* ve onu uygulayana dikkat edin.”+

10 Kötü adamın evinde, kötülükle kazanılmış servet

Ve iğrenç hileli ölçek* hâlâ duruyor mu?

11 Elimde hileli terazi, torbamda eksik ağırlık varsa,+

Ahlaken temiz* olabilir miyim?

12 Şehrin zenginleri birer zalim,

Halk yalan söylüyor,+

Ağızlarından, dillerinden hile dökülüyor.+

13 “Bu yüzden bir darbe vurup seni yaralayacağım,+

Günahlarından ötürü ıssız bırakılacaksın.

14 Yiyeceksin ama doymayacaksın,

Hep aç olacaksın.+

Mallarını kaçıracaksın ama kurtaramayacaksın,

Kaçırıp kurtardığını da kılıca vereceğim.

15 Ekin ekeceksin fakat biçemeyeceksin.

Zeytin çiğneyeceksin fakat yağını kullanamayacaksın.

Yeni şarap yapacaksın ama içemeyeceksin.+

16 Omri’nin yasalarına uyup, Ahab’ı ve ailesini örnek alıyorsun,+

Onların öğütlerini uyguluyorsun.

Bu yüzden başına gelenler herkesi korkutacak,

Şehrin halkını da ıslık çalınacak* hale düşüreceğim,+

Siz, halklardan hakaret göreceksiniz.”+

7 Vay benim halime!

Tek bir salkım bile üzüm bulamayan,

Canının çektiği o ilk inciri yiyemeyen biri gibiyim.

Yaz meyvesi hasat edildi,

Bağbozumundan geriye kalan üzümler de toplandı.

 2 Yeryüzünde hiç vefalı insan kalmamış,

İnsanlar arasında dürüst kimse yok.+

Hepsi kan dökmek için pusuda bekliyor.+

Ağ kurup kendi kardeşini avlıyor.

 3 Elleri kötülük yapmakta ustalaşmış;+

Önderlerin talepleri bitmiyor,

Hâkimlik yapanlar rüşvet alıyor,+

Yetkisi olanlar isteklerini sıralıyor+

Ve hepsi işbirliği yapıyor.

 4 Onların en iyisi dikenli çalı gibi,

En dürüstü dikenli çitten beter.

Gözcülerinin günü, hesap vereceğin o gün mutlaka gelecek.+

O zaman hepsi panik içinde olacak.+

 5 Komşuna inanma,

Yakın dostuna güvenme.+

Koynundaki kadına söylediklerini dikkatle seç.

 6 Oğul babasını hor görüyor,

Kız annesine baş kaldırıyor,+

Gelin kaynanasına karşı geliyor.+

İnsanın düşmanları kendi ev halkından çıkıyor.+

 7 Fakat ben Yehova’dan gözümü ayırmayacağım.+

Beni kurtaracak Tanrımı sabırla bekleyeceğim.+

Tanrım da beni duyacak.+

 8 Ey düşmanım halime sevinme.

Düşmüş olsam da ayağa kalkacağım,

Karanlıkta otursam da Yehova bana ışık olacak.

 9 Yehova davama bakıp adaleti yerine getirene dek,

O’nun öfkesine dayanacağım,

Çünkü O’na karşı günah işledim.+

O beni aydınlığa çıkaracak,

O’nun doğruluğunu göreceğim.

10 Bunu düşmanım da görecek,

Bana “Hani nerede Tanrın Yehova?” demişti,+

Bu yüzden utanç içinde kalacak.

O zaman sokakların çamuru gibi ayaklar altında çiğnenecek,

Onun düştüğü hali gözlerimle göreceğim.

11 Ey şehir, o gün taş duvarların inşa edilecek,

Topraklarının sınırları genişleyecek.*

12 O gün uzun yollar aşıp sana gelecekler,

Asur’dan ve Mısır şehirlerinden,

Mısır’la ırmak* arasındaki bölgeden,

Denizler arasındaki ve dağlar arasındaki topraklardan.+

13 Ülke, üzerinde oturanlar yüzünden,

Onların yaptıklarından ötürü ıssız bir harabe olacak.

14 Halkın bir ormanda, bir meyve bahçesinin ortasında tek başına yaşıyor.

Mirasın olan sürüye çobanlık et, onu değneğinle güt.+

Eski günlerde olduğu gibi, onları Başan’da ve Gilead’da otlat.+

15 “Mısır’dan çıktığınız günlerde olduğu gibi,

Size harika işler göstereceğim.+

16 Milletler bunları görecek ve bütün güçlerine rağmen utanacaklar.+

Elleriyle ağızlarını örtecekler,

Kulakları sağır olacak.

17 Yılanlar gibi toprak yalayacaklar,+

Topraktaki sürüngenler gibi sığındıkları yerden telaşla çıkacaklar.

Yehova Tanrı’ya ürkerek gelecekler,

O’ndan korkacaklar.”+

18 Senin gibi başka hangi Tanrı var?

Sen ki halkından* geriye kalanın+ hatasını affedersin, suçunu bağışlarsın.+

Sonsuza dek öfkeli kalmazsın,

Çünkü vefadan* hoşlanırsın.+

19 Bize yine merhamet göstereceksin,+ suçlarımıza boyun eğdireceksin.

Ve bütün günahlarımızı denizin derinliklerine atacaksın.+

20 Eski günlerden bu yana atalarımıza ettiğin yemini tutarak,

Yakup’a sadakatini,

İbrahim’e vefanı göstereceksin.+

Bu isim Mikael (“Tanrı gibi kim var?”) veya Mikaya (“Yehova gibi kim var?”) isimlerinin kısa halidir.

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmındaki “yüksek yer” maddesine bakın.

Ya da “Afra evinde.”

Sözlük kısmına bakın.

Lakiş ya da Sion halkı kastediliyor olabilir.

Orijinal dilde: “evleri.”

Ya da “her şeyi elinden alan.”

İbranice sözcük kartala da atfedebilir.

Orijinal dilde: “boynunuzu kurtaramayacağınız.”

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Alternatif çeviri: “Giysilerinin üzerindeki.”

Sözlük kısmındaki “kirli” maddesine bakın.

Ya da “Boş işlerin.”

Orijinal dilde: “Dişleriyle ısırırken.”

Orijinal dilde: “bıyığını.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “gümüş.”

Ya da “sırtlarını dayayıp.”

Orijinal dilde: “evinin.”

Ya da “rehberlik.”

Toprak sürmek için kullanılan tarım aleti.

Ya da “yaşayacak.”

Ya da “Orduların.”

Orijinal dilde: “ismiyle yürürüz.”

Ya da “Eski.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “binleri.”

Sözlük kısmındaki “dikili taş” maddesine bakın.

Sözlük kısmındaki “kutsal direk” maddesine bakın.

Sözlük kısmındaki “yakılan sunu” maddesine bakın.

Ya da “iyiliği sevmen.”

Ya da “alçakgönüllü.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “ismine derin saygı duyacak.”

Orijinal dilde: “Değneğe.”

Orijinal dilde: “efa.” Ek B14’e bakın.

Ya da “Masum.”

Anlaşılan bu davranış hayret veya alay ifade ediyordu.

Alternatif çeviri: “Hakkındaki buyruk kaldırılacak.”

Fırat Irmağı.

Orijinal dilde: “mirasından.”

Ya da “vefalı sevgiden.” Sözlük kısmındaki “vefa” maddesine bakın.

    Türkçe Yayınlar (1974-2026)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş