Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • nwt Zekeriya 1:1-14:21
  • Zekeriya

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Zekeriya
  • Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi (2025)
Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi (2025)
Zekeriya

ZEKERİYA

1 Darius’un 2. yılında,+ 8. ayda İddo oğlu Berekya oğlu Zekeriya* Peygamber’e+ Yehova’dan şu söz geldi: 2 “Yehova atalarınıza çok öfkelendi.+

3 Onlara şöyle diyeceksin: ‘Orduların* Hâkimi Yehova diyor ki, “Bana dönün, Ben de size dönerim”+ Yehova’nın sözü. Orduların Hâkimi Yehova böyle diyor.’

4 ‘Atalarınıza benzemeyin. Önceki peygamberler onlara şöyle demişti: “Orduların Hâkimi Yehova diyor ki, ‘Lütfen kötü yollarınızı, kötü işlerinizi bırakıp Bana dönün.’”+

Ama onlar dinlemediler, Bana aldırış etmediler’,+ Yehova’nın sözü.

5 ‘Şimdi atalarınız nerede? Peygamberler de sonsuza dek yaşamadı. 6 Fakat atalarınız, peygamber kullarıma bildirdiğim sözlerin ve hükümlerin yerine geldiğini gördü.’+ Bu nedenle tövbe edip şöyle dediler: ‘Orduların Hâkimi Yehova, bize yürüdüğümüz yola ve işlerimize göre karşılık verdi. Ne yapmayı düşündüyse onu yaptı.’”+

7 Darius’un 2. yılında,+ 11. ay olan Şebat ayının 24’ünde, Yehova İddo oğlu Berekya oğlu Zekeriya Peygamber’e bir görüntü* gösterdi: 8 Geceleyin bir görüntü gördüm. Kırmızı bir ata binmiş bir adam vadideki mersin ağaçları arasında duruyordu. Arkasında kırmızı, kahverengi ve beyaz renkli atlar vardı.

9 Bunun üzerine “Efendim, bu atlılar kim?” diye sordum.

Benimle konuşan melek “Onların kim olduğunu göstereyim” diye cevap verdi.

10 Sonra mersin ağaçları arasında duran adam “Yehova bu atlıları dünyada neler olup bittiğine bakmaları için gönderdi” dedi. 11 Ve atlılar, mersin ağaçları arasında duran Yehova’nın meleğine şöyle dedi: “Dünyayı dolaştık. Her yer sakin, hiç huzursuzluk yok.”+

12 Yehova’nın meleği ise şöyle dedi: “Ey Orduların Hâkimi Yehova, 70 yıldır+ öfke duyduğun Yeruşalim’e ve Yahuda’ya bak. Bu şehirlerden merhametini ne zamana dek esirgeyeceksin?”+

13 Bunun üzerine Yehova benimle konuşan meleğe rahatlatıcı ve hoş sözlerle karşılık verdi. 14 Ve melek bana şöyle dedi: “Şunu bildir, ‘Orduların Hâkimi Yehova diyor ki, “Yeruşalim ve Sion’u* gayretle, büyük bir gayretle savunacağım.+ 15 Rahat içindeki milletlere+ çok öfkeliyim, çünkü Ben halkıma biraz kızmıştım+ ama bu milletler ileri gidip onları daha büyük bir felakete sürükledi.”’+

16 Bu nedenle Yehova şöyle diyor: ‘Yeruşalim’e yeniden merhamet edeceğim.+ Mabedim* orada yine yapılacak’,+ Orduların Hâkimi Yehova’nın sözü, ‘Ve Yeruşalim ölçülüp* yeniden inşa edilecek.’+

17 Şunları da bildir: ‘Orduların Hâkimi Yehova diyor ki, “Şehirlerim yine nimetlerle dolup taşacak ve Ben Yehova, Sion’u yine teselli edeceğim,+ Yeruşalim’i yine seçeceğim.”’”+

18 Sonra başımı kaldırıp baktım ve dört boynuz*+ gördüm. 19 Benimle konuşan meleğe “Bunlar nedir?” diye sordum. O da “Bunlar Yahuda’yı,+ İsrail’i+ ve Yeruşalim’i+ darmadağın eden boynuzlar” dedi.

20 Derken Yehova bana dört usta gösterdi. 21 “Onlar ne yapmaya geliyor?” diye sordum.

Şu cevabı verdi: “O boynuzlar Yahuda’yı öylesine darmadağın etti ki, kimse karşı koyamadı. Bu ustalar da Yahuda’yı dağıtmak için boynuzlarını diken milletlere korku salmaya, boynuzlarını kırıp atmaya geliyor.”

2 Yine başımı kaldırıp baktım ve elinde ölçü ipi+ olan bir adam gördüm. 2 Ona “Nereye gidiyorsun?” diye sordum.

O da “Yeruşalim’i ölçmeye, genişliği ve uzunluğu ne kadarmış görmeye”+ diye karşılık verdi.

3 Benimle konuşan melek yanımdan ayrıldı ve başka bir melek onun yanına gitti. 4 Ona şöyle dedi: “Koş, orada duran genç adama şunları söyle: ‘“Yeruşalim’de o kadar çok insan ve hayvan olacak ki,+ orada etrafı açık köylerde oturulduğu gibi oturulacak,+ çevresinde sur olmayacak. 5 Onun etrafında Ben ateşten bir sur olacağım+ ve orayı ihtişamımla dolduracağım” diyor Yehova.’+

6 ‘Hadi, gelin! Kuzey diyarından kaçın!’+ Yehova’nın sözü.

‘Çünkü sizi dört bir yana* dağıttım’+ diyor Yehova.

7 Sen, Babil kızıyla* birlikte oturan Sion, kaç!+ 8 Çünkü Orduların Hâkimi Yehova yüceldi, ardından beni sizi yağmalayan milletlere+ gönderdi. O şöyle diyor: ‘Size dokunan Benim gözbebeğime dokunmuş olur.+ 9 Elimi onlara karşı kaldırıyorum. Onlar kendi kölelerine ganimet olacaklar.’+ Ve siz, beni Orduların Hâkimi Yehova’nın gönderdiğini anlayacaksınız.

10 ‘Ey Sion sevinçle haykır,+ çünkü işte Ben geliyorum+ ve aranızda oturacağım’+ diyor Yehova. 11 ‘O gün birçok millet Bana, Yehova’ya bağlanacak+ ve Benim halkım olacak. O zaman aranızda oturacağım.’ Ve beni sana Orduların Hâkimi Yehova’nın gönderdiğini anlayacaksın. 12 Yehova Yahuda’yı kutsal* topraktan Kendi payı olarak sahiplenecek ve yine Yeruşalim’i seçecek.+ 13 Bütün insanlar Yehova’nın önünde sussun, çünkü O kutsal mekânından harekete geçti.”

3 Ve bana Yehova’nın meleğinin önünde duran Başkâhin* Yeşu’yu+ gösterdi, Şeytan+ ona karşı koymak için sağında duruyordu. 2 Yehova’nın meleği Şeytan’a “Sana Yehova hüküm versin,* ey Şeytan!”+ dedi, “Evet, Yeruşalim’i seçen Yehova+ sana hüküm versin! Yeşu ateşten çekilip alınan bir odun parçası değil mi?”

3 Yeşu’nun üzerinde kirli giysiler vardı ve meleğin önünde duruyordu. 4 Melek, önünde duranlara “Üzerinden kirli giysileri çıkarın” dedi. Ve ona “Gördün mü, üzerinde suçundan iz bırakmadım. Sana güzel giysiler giydirilecek”+ dedi.

5 Bunun üzerine “Başına temiz bir sarık takılsın”+ dedim. Başına temiz bir sarık taktılar ve onu giydirdiler. Yehova’nın meleği yakınında duruyordu. 6 Yehova’nın meleği Yeşu’ya şunları bildirdi: 7 “Orduların Hâkimi Yehova diyor ki, ‘Eğer yolumda yürürsen, sana verdiğim sorumlulukları yerine getirirsen halkıma* hâkimlik yaparsın,+ avlularımı sen korursun ve Ben de senin buradakilerle beraber huzuruma girmene izin veririm.’

8 ‘Ey Başkâhin Yeşu ve siz önünde oturan kâhinler,* siz geleceğe dair bir işaretsiniz, şimdi lütfen dinleyin! İşte Ben, Filiz+ adındaki kulumu+ ortaya çıkarıyorum. 9 Yeşu’nun önüne koyduğum taşa bakın! Tek bir taşın üzerinde yedi göz var.* Onun üzerine bir yazı oyuyorum’ diyor Orduların Hâkimi Yehova. ‘Bu diyarın suçunu bir günde ortadan kaldıracağım.’+

10 ‘O gün her biriniz komşusunu davet edecek, onu kendi asmasının ve incir ağacının altında oturmaya çağıracak’ Orduların Hâkimi Yehova’nın sözü.”+

4 Benimle konuşan melek geri dönüp beni uykudan uyandırırmış gibi uyandırdı. 2 Sonra “Ne görüyorsun?” diye sordu.

Şöyle dedim: “Tamamı altın bir şamdan+ görüyorum, tepesinde bir tas var. Şamdanın üzerinde yedi kandil*+ bulunuyor, evet yedi kandil. Kandillerin yedi borusu var. 3 Şamdanın yanında iki zeytin ağacı+ var; biri tasın sağında diğeri solunda.”

4 Benimle konuşan meleğe “Efendim bunların anlamı ne?” diye sordum. 5 Melek şu karşılığı verdi: “Bunların anlamını bilmiyor musun?”

“Hayır efendim” dedim.

6 Bunun üzerine bana şunları söyledi: “Yehova Zerubbabel’e diyor ki, ‘“Ne askeri güçle ne de kudretle,+ ancak Benim ruhumla”,*+ Orduların Hâkimi Yehova böyle diyor. 7 Ey büyük dağ, sen kim oluyorsun? Zerubbabel’in+ önünde dümdüz olacaksın.+ O, mabedin son taşını* koyarken halk “Çok güzel! Çok güzel!” diye bağıracak.’”

8 Ve bana Yehova’nın şu sözlerini iletti: 9 “Zerubbabel bu mabedin temelini kendi elleriyle attı+ ve onu yine kendi elleriyle bitirecek.+ Böylece beni size Orduların Hâkimi Yehova’nın gönderdiğini anlayacaksınız. 10 Küçük başlangıçlar* gününü önemsiz görenler var mıydı?+ İnsanlar Zerubbabel’in elindeki çekülü* görünce sevinecekler. Bu yedi kandil* Yehova’nın gözleridir; bu gözler tüm yeryüzünü tarar.”+

11 Sonra “Şamdanın sağında ve solunda duran bu iki zeytin ağacının anlamı ne?” diye sordum.+ 12 Ve bir soru daha sordum: “Zeytin ağaçlarının iki altın oluktan altın renginde yağ akıtan iki dalının anlamı ne?”

13 Bana “Bunların anlamını bilmiyor musun?” diye sordu.

“Hayır efendim” dedim.

14 “Bunlar tüm yeryüzünün Rabbinin yanında duran iki meshedilmiş* kişidir”+ dedi.

5 Tekrar yukarı baktım ve uçan bir tomar* gördüm. 2 Bana “Ne görüyorsun?” diye sordu.

“Uçan bir tomar görüyorum” dedim, “uzunluğu 20 arşın, eni 10 arşın.”*

3 Bunun üzerine “Bu tomarda bütün yeryüzüne yayılan bir lanet var” dedi. “Çünkü hırsızlık yapan+ hiç kimse, tomarın ön yüzünde yazılı cezayı almadı ve ant içen+ hiç kimse, tomarın arka yüzünde yazılı cezayı almadı. 4 ‘Onu Ben yolladım’ diyor Orduların Hâkimi Yehova, ‘Bu tomar hırsızın evine de, Benim adımla yalan yere ant içenin evine de girecek ve evin içinde kalacak; kerestesiyle, taşlarıyla birlikte evi tamamen yok edecek.’”

5 Sonra benimle konuşan melek gelip “Lütfen başını kaldır ve şu yaklaşanın ne olduğuna bak” dedi.

6 Ona “Bu nedir?” diye sordum.

“Bu bir ölçü kabı”* dedi. Sözüne şöyle devam etti: “Kötü insanlar tüm dünyada böyle görünür.” 7 Ve yuvarlak kurşun kapağın açıldığını gördüm; kabın içinde bir kadın oturuyordu. 8 Melek “Bu kadın kötülüğü simgeliyor” dedi. Ardından kadını içeri itip kabın ağzını kurşun kapakla kapattı.

9 Sonra başımı kaldırıp baktım, iki kadının geldiğini gördüm. Rüzgârda süzülüyorlardı, leyleğinki gibi kanatları vardı. Kabı alıp göğe* doğru götürdüler. 10 Bunun üzerine, benimle konuşan meleğe “Kabı nereye götürüyorlar?” diye sordum.

11 Şöyle dedi: “Şinar diyarına.+ Orada ona bir ev yapacaklar. Ev yapılınca kadın oraya, ait olduğu yere konulacak.”

6 Tekrar yukarı baktım, iki dağ arasından dört savaş arabasının çıkıp geldiğini gördüm, dağlar bakırdandı. 2 Birinci arabayı kırmızı atlar, ikincisini siyah atlar çekiyordu.+ 3 Üçüncü arabayı beyaz atlar, dördüncüsünü benekli ve alaca atlar çekiyordu.+

4 Benimle konuşan meleğe “Efendim, bunlar ne?” diye sordum.

5 Bana “Bunlar tüm yeryüzünün Rabbinin huzuruna çıkan+ ve oradan gelen göklerin dört ruhudur”+ dedi. 6 “Siyah atların çektiği araba kuzeydeki topraklara gidiyor;+ beyaz atların çektiği araba denizin* ötesine doğru, benekli atlarınki ise güneydeki topraklara gidiyor. 7 Alaca atlar da yeryüzüne gitmek için can atıyor.” O zaman “Gidin, yeryüzünde neler olup bittiğine bakın” dedi, onlar da gidip yeryüzünde dolaşmaya başladılar.

8 Melek bana seslenerek şöyle dedi: “Bak, kuzey topraklarına gidenler, Yehova’nın oraya karşı öfkesini yatıştırdılar.”

9 Ve bana tekrar Yehova’dan bir söz geldi: 10 “Helday, Tobiya ve Yedaya’nın sürgündeki halktan getirdiklerini al. Aynı gün, Babil’den gelenlerle birlikte Tsefanya oğlu Yoşiya’nın evine git. 11 Gümüşü ve altını alıp bir taç* yap ve onu Yehotsadak oğlu Başkâhin Yeşu’nun başına tak.+ 12 Ve ona şunları söyle:

‘Orduların Hâkimi Yehova diyor ki, “İşte, Filiz adındaki adam!+ O olduğu yerde filiz verecek ve Yehova’nın mabedini inşa edecek.+ 13 Evet, Yehova’nın mabedini o inşa edecek ve itibar onun olacak. Tahtına oturup saltanat sürecek ve tahtında otururken kâhinlik de yapacak.+ İki görevi arasında tam bir uyum olacak. 14 Helem’in, Tobiya’nın, Yedaya’nın+ ve Tsefanya oğlu Hen’in anılması için taç Yehova’nın mabedinde kalacak. 15 Uzaklarda olanlar gelecek, onlar da Yehova’nın mabedinin yapımında çalışacak.” Böylece beni size Orduların Hâkimi Yehova’nın gönderdiğini anlayacaksınız. Tanrınız Yehova’nın sözüne itaat etmeyi bırakmazsanız bunlar gerçekleşecek.’”

7 Kral Darius’un 4. yılında, 9. ay olan Kislev* ayının 4’ünde Zekeriya’ya Yehova’dan bir söz geldi.+ 2 Beytel halkı, Yehova’nın desteğini dilemek için Şaretser’i, Regem-melek’i ve adamlarını gönderip 3 Orduların Hâkimi Yehova’nın mabedinin kâhinlerine ve peygamberlere şöyle sordular: “Yıllardır olduğu gibi, yine 5. ay+ ağlayıp oruç* tutalım mı?”*

4 Ve bana yine Orduların Hâkimi Yehova’dan bir söz geldi: 5 “Memleketin tüm halkına ve kâhinlere de ki, ‘70 yıldır,+ 5. ve 7. aylarda+ oruç tutup feryat ettiniz. Peki gerçekten Benim için mi oruç tuttunuz? 6 Yerken, içerken kendiniz için yiyip içmediniz mi? 7 Yeruşalim ve çevresindeki şehirlerde insanlar barış içinde yaşarken, Necef ve Şefela’da insanlar varken, Yehova’nın önceki peygamberler aracılığıyla söylediği sözleri+ dinlemeniz gerekmez miydi?’”

8 Zekeriya’ya yine Yehova’dan şu söz geldi: 9 “Orduların Hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘Adaletle hüküm verin,+ birbirinize vefalı+ ve merhametli olun. 10 Dul kadının, yetimin,+ aranızda yaşayan yabancının,+ savunmasız kişinin+ hakkını yemeyin. Birbirinize kötü niyet beslemeyin.’+ 11 Atalarınız bu söylenenlere kulak asmadılar,+ inatla sırt çevirdiler+ ve duymamak için kulaklarını tıkadılar.+ 12 Orduların Hâkimi Yehova’nın, ruhunu verdiği önceki peygamberler aracılığıyla bildirdiği sözleri yerine getirmemek+ ve kanuna* uymamak için yüreklerini taş* gibi sertleştirdiler.+ Bu nedenle Orduların Hâkimi Yehova çok öfkelendi.”+

13 “‘Ben konuşunca onlar nasıl Beni dinlemediyse,+ onlar yakarınca da Ben onları dinlemedim.’+ Orduların Hâkimi Yehova böyle diyor. 14 ‘Onları bir fırtınayla hiç tanımadıkları milletlerin arasına savurdum.+ Geride bıraktıkları topraklar ıssız kaldı, oradan ne geçen oldu, ne de oraya geri dönen.+ Çünkü onlar o güzel diyarı tüyler ürperten, yıkık dökük bir yere çevirdi.’”

8 Bana yine Orduların Hâkimi Yehova’dan bir söz geldi: 2 “Orduların Hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘Sion’u büyük bir gayretle savunacağım,+ onun için büyük bir öfkeyle harekete geçeceğim.’”

3 “Yehova şöyle diyor: ‘Sion’a döneceğim,+ Yeruşalim’de oturacağım.+ Yeruşalim’e hakikat* şehri,+ Orduların Hâkimi Yehova’nın dağına kutsal dağ+ denecek.’”

4 “Orduların Hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘Yeruşalim meydanlarında yine yaşlı erkekler ve yaşlı kadınlar oturacak; yaşları iyice ilerlediğinden her birinin bastonu elinde olacak.+ 5 Şehrin meydanları, oyun oynayan erkek ve kız çocuklarla dolacak.’”+

6 “Orduların Hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘Bu söylediklerimin yaşanacağı günler geldiğinde halkın artakalanına bunların gerçekleşmesi imkânsız gibi görünebilir, ancak Benim için imkânsız bir şey olabilir mi?’ Orduların Hâkimi Yehova’nın sözü.”

7 “Orduların Hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘İşte, halkımı doğudaki ve batıdaki topraklardan kurtarıyorum.+ 8 Onları Yeruşalim’e getireceğim. Burada oturacak,+ Benim halkım olacaklar. Ben de onların Tanrısı olacağım; onlara hakikatle ve doğrulukla* rehberlik edeceğim.’”+

9 “Orduların Hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘Bugün peygamberlerin bu sözlerini duyan sizler,+ güçlü olun!*+ Bu sözler Orduların Hâkimi Yehova’nın mabedinin temelinin atıldığı gün de söylenmişti. 10 O günlerden önce, insan için de hayvan için de emeğinin karşılığı olan ücret verilmezdi.+ Düşmanlık yüzünden bir yerden bir yere güvenli şekilde yolculuk edilemezdi, çünkü Ben herkesi birbirine düşürmüştüm.’

11 ‘Ama artık bu halkın artakalanına o günlerdeki gibi davranmayacağım’+ diyor Orduların Hâkimi Yehova. 12 ‘Çünkü barış tohumu ekilecek; asma meyvesini, toprak ürününü, gökler çiyini verecek.+ Ben bu halkın artakalanının bütün bunları miras almasını sağlayacağım.+ 13 Sizi kurtaracağım ey Yahuda ve İsrail halkı. Milletler arasında nasıl lanetlenmiş bir halk olduysanız,+ şimdi de bir nimet olacaksınız.+ Korkmayın.+ Güçlü olun.’+

14 Çünkü Orduların Hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘Atalarınız Beni kızdırdığında halkımın başına felaket getirmeye karar vermiştim ve bu karardan vazgeçmeyip yerine getirmiştim, değil mi?’+ Orduların Hâkimi Yehova’nın sözü, 15 ‘Şimdi de Yeruşalim’e ve Yahuda halkına iyilik etmeye kararlıyım.+ Korkmayın!’+

16 ‘Şunları yapın: Birbirinize doğruyu söyleyin.+ Şehrinizin kapılarında* davalara bakarken adil olun ve barışı sağlayın.+ 17 Yüreğinizde birbirinize karşı kötülük tasarlamayın,+ yalan yere yemin etmeyin,+ çünkü Ben bunların hepsinden nefret ediyorum’+ diyor Yehova.”

18 Bana yine Orduların Hâkimi Yehova’dan bir söz geldi: 19 “Orduların Hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘4.,+ 5.,+ 7.+ ve 10.+ aylarda oruç tuttuğunuz günler Yahuda halkı için sevinç ve coşku içinde geçecek, güzel birer bayram zamanı olacak.+ Öyleyse hakikati ve barışı sevin.’

20 Orduların Hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘Daha birçok millet, birçok şehrin halkı gelecek. 21 Bir şehrin halkı başka bir şehrin halkına gidip “Hadi Yehova’dan lütuf dilemeye, Orduların Hâkimi Yehova’ya danışmaya gidelim, bakın biz gidiyoruz” diyecek.+ 22 Ve birçok halk ve güçlü millet Orduların Hâkimi Yehova’ya danışmak ve Yehova’dan lütuf dilemek için Yeruşalim’e gelecek.’+

23 Orduların Hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘O günlerde, tüm milletlerden ve dillerden on kişi+ bir Yahudinin giysisine* yapışacak, onu tutup “Biz de sizinle gidelim,+ çünkü Tanrı’nın sizinle olduğunu duyduk” diyecek.’”+

9 Duyuru:

“Yehova’nın sözü Hadrak topraklarına karşı,

Hedefinde Şam var,+

Çünkü Yehova’nın gözü

İnsanların+ ve tüm İsrail kabilelerinin üzerinde.

 2 Bu sözler onun* sınırındaki Hamat’a+ da karşı,

Ve kendilerini çok bilge sanan+ Sur+ ve Sayda’ya+ da.

 3 Sur kendini savunmak için yüksek duvarlar yaptı.

Toprak kadar çok gümüş biriktirdi,

Sokakların çamuru kadar da altın.+

 4 Ama Yehova onun elinde nesi varsa alacak,

Ordusunu denize dökecek+

Ve şehir ateşe verilip kül edilecek.+

 5 Aşkelon bunu görüp korkacak,

Gazze acıdan kıvranacak,

Ekron da öyle, çünkü umudu utanca dönüşecek.

Gazze’de artık bir kral olmayacak,

Aşkelon’da ise oturulmayacak.+

 6 Aşdod’a yabancıların oğulları yerleşecek.

Ben Filistilerin gururunu kıracağım.+

 7 Onun ağzından kanlı eti,

Dişleri arasından iğrenç şeyleri çekip çıkaracağım.

Ondan geriye kim kalırsa Tanrı’nın olacak,

Onlar Yahuda’da bir kabile reisi gibi,+

Ekronlular da Yebusiler gibi olacak.+

 8 Evimi korumak için önünde ordugâh kuracağım,+

Böylece oraya girip çıkan kimse olmayacak,

Artık zalimler de oradan geçmeyecek,+

Çünkü olanları* gözümle görüyorum.

 9 Ey Sion, sevinçten coş!

Ey Yeruşalim, zafer çığlıkları at!

Bak, Kralın sana geliyor.+

Doğruluktan ayrılmayan kral kurtuluş getiriyor,

Alçakgönüllü kralın+ bir eşeğin sırtında,

Bir eşek yavrusuna, sıpaya binmiş geliyor.+

10 Ben Efraim’den savaş arabalarını,

Yeruşalim’den atları kaldıracağım.

Savaşçıların yayları kırılıp yok edilecek.

Kralın milletlere barış ilan edecek,+

Onun yönetimi denizden denize,

Irmaktan* yerin uçlarına dek uzanacak.+

11 Sana gelince ey kadın,* aramızdaki ahdin* kanı nedeniyle

Tutsaklarını susuz çukurdan çıkarıp göndereceğim.+

12 Ey siz, ümit dolu tutsaklar, kalenize dönün!+

Bugün sana diyorum ki ey kadın,

‘Senin payına düşen ödül iki kat olacak.+

13 Çünkü Yahuda elimde bir yay olacak.

Efraim’i de onun içine ok gibi yerleştireceğim.

Ey Sion, senin oğullarını uyandıracağım!

Ey Yunan halkı, onlar senin oğullarına saldıracak!

Ve Sion, seni bir savaşçının kılıcı gibi yapacağım.’

14 Yehova onların yanında olduğunu gösterecek,

O’nun oku şimşek hızıyla fırlayacak.

Ulu Rab Yehova boru* çalacak,+

Güney kasırgalarıyla birlikte ilerleyecek.

15 Onları Orduların Hâkimi Yehova savunacak,

Üzerlerine atılan sapan taşlarını parçalayıp yok edecekler.+

Mabetteki leğenler gibi dolacak,

Sunağın köşeleri gibi+ doyacaklar.

Şarap içmiş gibi neşe içinde bağrışacaklar.

16 Bir çobanın sürüsünü kurtardığı gibi,

Tanrıları Yehova o gün halkını kurtaracak.+

O’nun toprağında bir taç üzerindeki taşlar gibi parlayacaklar.+

17 O’nun iyiliği* ne büyük,+

Güzelliği ne muhteşem!

Delikanlılar tahılla güç bulacak,

Genç kızlar yeni şarapla canlanacak.”+

10 “İlkbahar yağmurları vaktinde Yehova’dan yağmur dileyin.

Yağmur bulutlarını oluşturan,

Herkes için yağmurlar yağdıran,+

Tarlalarını yeşerten Yehova’dır.

 2 Putların* sözleri aldatıcı,

Falcıların gördükleri yalan,

Anlamsız rüyalardan bahsediyor

Ve halkı avutmaya çalışıyorlar, ama boşuna.

Bu yüzden halk koyunlar gibi başıboş dolaşıyor,

Perişan haldeler, çünkü başlarında çoban* yok.

 3 Çobanlara karşı öfkem alevlendi,

Baskıcı önderlerden hesap soracağım,

Çünkü Orduların Hâkimi Yehova Yahuda halkıyla, sürüsüyle ilgilenmeye başladı+

Ve onu savaşta bindiği soylu atı gibi yaptı.

 4 Önder* ondan çıkacak,

Hükümdar ve destek* ondan çıkacak,

Savaşçıların yayı ondan çıkacak,

Her gözetmen ondan çıkacak, evet hepsi ondan çıkacak.

 5 Ve onlar savaşçılar gibi olacak,

Savaşta sokakların çamuruna basıp geçecekler.

Savaşacaklar, çünkü Yehova onlarla olacak,+

At üzerindekiler ise utanca boğulacak.+

 6 Ben Yahuda halkını üstün kılacağım,

Yusuf’un soyunu kurtaracağım.+

Onları topraklarına geri getireceğim,

Çünkü onlara merhamet edeceğim.+

Onları sanki hiç uzaklara göndermemişim gibi olacak,+

Çünkü Ben Tanrıları Yehova’yım ve onlara cevap vereceğim.

 7 Efraim halkı güçlü bir savaşçı gibi olacak,

Şarap içmiş gibi yürekleri neşe dolacak.+

Çocukları bunu görünce sevinecek,

Yürekleri Yehova’yla coşacak.+

 8 ‘Islık çalıp onları bir araya toplayacağım,

Bedelini ödeyip onları kurtaracağım,+

Sayıları artacak, çoğaldıkça çoğalacaklar.

 9 Onları halkların arasına tohum gibi savursam da,

Uzaklardayken Beni anacaklar,

Çocuklarıyla birlikte canlanıp geri dönecekler.

10 Onları Mısır’dan geri getireceğim,

Asur’dan toplayacağım.+

Diyar onlara yetmeyecek,+

Gilead+ ve Lübnan topraklarına da yerleşecekler.

11 Suları altüst ederek denizden geçeceğim,

Dalgalara vurup onları yatıştıracağım.+

Nil’in yatağı kuruyacak,

Asur’un gururu kırılacak,

Mısır’ın asası elinden alınacak.+

12 Ben Yehova onları güçlü kılacağım+

Ve adıma yaraşır bir yaşam sürecekler’+ Yehova’nın sözü.”

11 “Ey Lübnan, kapılarını aç da,

Ateş sedir ağaçlarını yakıp yok etsin.

 2 Ağıt yak ey ardıç, çünkü sedir ağacı devrildi,

Heybetli ağaçlar yok oldu!

Ağıt yakın ey Başan’ın meşeleri,

O gür orman yerle bir oldu!

 3 Dinleyin! Çobanlar feryat ediyor,

Çünkü ihtişamları ellerinden alındı.

Dinleyin! Aslanlar kükrüyor,

Çünkü Ürdün Irmağı boyunca uzanan gür çalılıklar harap edildi.

4 Tanrım Yehova şöyle diyor: ‘Kesim için ayrılmış olan sürüyü sen güt.+ 5 Bu koyunları satın alanlar onları kesiyor+ ama suçlu tutulmuyor. Satanlar+ da “Yehova’ya şükür, zengin oluyorum” diyor. Kendi çobanları onlara hiç acımıyor.’+

6 ‘Ben de memlekette yaşayanlara artık acımayacağım’ diyor Yehova. ‘Herkesi komşusunun eline ve kralının eline düşüreceğim. Onlar memleketi harap edecek ve Ben kimseyi onların elinden kurtarmayacağım.’”

7 Ey savunmasız koyunlar, kesim için ayrılan sürünüzü sizin için gütmeye başladım.+ Bunu yapmak için kendime iki değnek aldım. Birine “İyilik” diğerine “Birlik” adını verdim+ ve sürüye çobanlık etmeye başladım. 8 Bir ay içinde üç çobanı kovdum, çünkü artık onlara tahammül edemez hale gelmiştim, onlar da benden tiksiniyordu. 9 Sonra sürüye şöyle dedim: “Sizi artık gütmeyeceğim. Ölen ölsün, yok olan yok olsun. Geriye kalanlar birbirini mahvetsin, birbirinin etini yesin.” 10 Bu yüzden “İyilik” adlı değneğimi+ aldım ve bütün halkla yaptığım ahdi bozmak için onu kırıp parçaladım. 11 Ahit o gün bozuldu ve gözleri üzerimde olan savunmasız koyunlar, bu şekilde Yehova’nın sözünün gerçekleştiğini anladı.

12 Sonra onlara “Eğer uygun görüyorsanız bana ücretimi verin, ama uygun görmüyorsanız kalsın” dedim. Ve ücretimi verdiler, 30 gümüş.+

13 Bunun üzerine Yehova bana şöyle dedi: “Bana ne kadar da yüksek bir değer biçtiler!+ O gümüşleri hazineye at.” Ben de 30 gümüşü alıp Yehova’nın mabedindeki hazineye attım.+

14 Sonra Yahuda ile İsrail arasındaki kardeşliği bozmak için+ “Birlik” adlı diğer değneğimi+ de kırıp parçaladım.

15 Ve Yehova bana “İşe yaramaz bir çobanın+ takımlarını al” dedi. 16 “Çünkü Benim iznimle memleketin başına bir çoban gelecek. O, koyunların telef olmasına aldırmayacak;+ yavruları aramayacak, sakatlananları iyileştirmeyecek+ ve ayakta durabilenleri beslemeyecek. Aksine, besili olanların etini yiyip bitirecek+ ve toynaklarını sökecek.+

17 Sürüyü terk eden+ o değersiz çobanımın vay haline!+

Koluna ve sağ gözüne bir kılıçla vurulacak.

Kolu artık hiç tutmayacak,

Sağ gözü tamamen kör olacak.”

12 Duyuru:

Gökleri geren,+

Yerin temelini atan,+

İnsana hayat kuvvetini* veren Yehova şöyle diyor:

“Yehova’nın İsrail hakkında söylediği söz.

2 Ben Yeruşalim’i, çevresindeki bütün halkları sersemleten bir şarap kâsesi yapıyorum. Hem Yeruşalim hem de Yahuda kuşatma altına alınacak.+ 3 O gün, Ben Yeruşalim’i bütün halklar için ağır bir taş yapacağım. Onu kaldırmaya yeltenenlerin hepsi ağır şekilde sakatlanacak.+ Yeryüzünün tüm milletleri ona karşı toplanacak.+ 4 Ben o gün her atı dehşete düşüreceğim, binicileri de akıllarını kaybedecek” Yehova’nın sözü. “Gözüm hep Yahuda halkının üzerinde olacak, fakat diğer halklara ait tüm atları kör edeceğim. 5 Ve Yahuda önderleri içlerinden şöyle diyecek: ‘Yeruşalim halkı bize Orduların Hâkimi Yehova Tanrı’dan gelen bir güç oldu.’+ 6 Ben o gün Yahuda önderlerini ağaçlar arasında bir ateş, yeni biçilmiş ekin yığınları arasında alev saçan bir meşale gibi yapacağım.+ Sağlarında ve sollarında onları çevreleyen tüm halkları yakıp yok edecekler+ ve Yeruşalim halkı yine kendi yerinde, Yeruşalim’de oturacak.+

7 Davut’un soyunun* ve Yeruşalim halkının sahip olacağı saygınlık Yahuda’nınkini çok geçmesin diye, Yehova önce Yahuda çadırlarını kurtaracak. 8 Yehova o gün Yeruşalim halkının çevresinde koruyucu bir kalkan olacak.+ Halktan ayakta duracak gücü olmayanlar bile o gün Davut gibi güçlü olacak. Davut’un soyu da Tanrı gibi, önlerinde giden Yehova’nın meleği+ gibi kuvvetli olacak. 9 Ve o gün, Yeruşalim’e saldıran bütün milletleri kesinlikle yok edeceğim.+

10 Üzerlerine ruhumu dökünce, Davut’un soyu ve Yeruşalim halkı lütfumu görecek ve Bana yakaracaklar. Bedenini deldikleri kişiye bakacaklar+ ve biricik oğluna ağıt yakan biri gibi onun için ağıt yakacaklar, ilk oğlunun arkasından yas tutan biri gibi onun için acı içinde yas tutacaklar. 11 O gün Yeruşalim’de tutulan yas, Megiddo Ovası’ndaki Hadadrimmon’da tutulan yas gibi büyük olacak.+ 12 Bütün diyar, her aşiret kendi içinde ağıt yakacak, erkekleri ayrı kadınları ayrı ağıt yakacak. Davut’un soyu, Natan’ın+ soyu, 13 Levi’nin+ soyu, Şimei’nin+ soyu 14 ve geri kalan her aşiret kendi içinde, erkekleri ayrı kadınları ayrı ağıt yakacak.”

13 “O gün Davut’un soyunun ve Yeruşalim halkının günahtan ve kirden* arınması+ için bir kuyu açılacak.

2 Ve o gün, Ben putların adını bu topraklardan sileceğim,+ bir daha anılmayacaklar ve bu toprakları peygamberlerden+ ve kirletici etkilerinden temizleyeceğim” diyor Orduların Hâkimi Yehova. 3 “Ve biri yine peygamberlik yapmaya kalkışırsa, onu dünyaya getiren anne babası ona ‘Öleceksin, çünkü Yehova’nın adını kullanarak yalan söyledin’ diyecek. Ve onu dünyaya getiren anne babası, peygamberlik yapmaya kalkıştığı için onu bıçaklayacaklar.+

4 Ve o gün peygamberlerin her biri anlattığı görüntüden utanacak ve hiçbiri halkı aldatmak amacıyla giydiği, hayvan tüyünden peygamber giysisini+ giymeyecek. 5 Ve ‘Ben peygamber değilim. Toprak işçisiyim, gençliğimde beni satın alan adamın kölesiyim’ diyecek. 6 Biri ona ‘Sırtındaki ve göğsündeki bu yaralar ne?’ diye sorduğunda şöyle cevap verecek: ‘Bunlar dostlarımın* evinde aldığım yaralar.’”

 7 “Ey kılıç, harekete geç çobanıma*+ karşı,

Arkadaşım olan adama karşı” diyor Orduların Hâkimi Yehova.

“Çobanı vur+ da sürü* dağılsın.+

Ben de küçük görülenleri terbiye edeyim.”

 8 “Tüm diyarda oturanların

Üçte ikisi kesilip atılacak, onlar ölecek;

Üçte biri yerinde kalacak” diyor Yehova.

 9 “Ve kalan üçte birini ateşten geçireceğim,

Onları altın ve gümüş arıtır gibi arıtacağım.+

Onlar Bana adımla dua edecek,

Ben de onlara cevap vereceğim.

‘Onlar Benim halkım’ diyeceğim,+

Onlar da ‘Yehova bizim Tanrımız’ diyecek.”

14 “Bak, Yehova’nın günü geliyor. Yağmalanan malların, senin* önünde paylaşılacak. 2 Ben tüm milletleri Yeruşalim’le savaşmak üzere bir araya toplayacağım. Şehir fethedilecek, evler yağmalanacak, kadınlara tecavüz edilecek. Şehrin yarısı sürgüne gidecek ama geri kalanı şehirden götürülmeyecek.

3 Yehova geçmişte düşmanlarına karşı savaştığı gibi+ bu milletlerin karşısına çıkıp savaşacak.+ 4 O gün ayakları, doğudan Yeruşalim’e bakan Zeytinlik Dağı+ üzerine basacak. Ve Zeytinlik Dağı doğudan batıya doğru ortasından ikiye yarılacak ve büyük bir vadi oluşacak. Dağın yarısı kuzeye, yarısı güneye doğru çekilecek. 5 Siz dağlarım arasındaki vadiye kaçacaksınız, çünkü bu vadi Atsel’e dek uzanacak. Yahuda Kralı Uzziya’nın zamanında depremden+ kaçtığınız gibi, yine kaçmanız gerekecek. Tanrım Yehova gelecek ve kutsal olanların hepsi O’nunla birlikte olacak.+

6 O gün hiçbir parlak ışık bulunmayacak,+ her şey donup kalacak. 7 Ve o gün Yehova’nın günü+ diye bilinecek. O gün ne gündüz ne de gece olacak ve akşam vakti aydınlık olacak. 8 O gün Yeruşalim’den hayat veren sular+ çıkacak,+ yarısı doğu denizine*+ yarısı batı denizine*+ akacak. Yaz kış böyle olacak. 9 Ve Yehova tüm yeryüzünün kralı olacak.+ O gün herkesin tapındığı tek Tanrı Yehova olacak+ ve sadece O’nun adı yüceltilecek.+

10 Geba’dan+ Yeruşalim’in güneyindeki Rimmon’a+ kadar ülkenin her yeri Araba Vadisi+ gibi alçakta olacak, fakat Yeruşalim yükselecek. Orada Benyamin Kapısı’ndan+ Birinci Kapı’ya ve Köşe Kapısı’na dek, Hananel Kulesi’nden+ kralın üzüm teknelerine* dek şehirde oturanlar olacak.+ 11 İnsanlar Yeruşalim’e yerleşecek, orası için bir daha yıkım hükmü verilmeyecek+ ve Yeruşalim’de oturanlar güvenlik içinde yaşayacak.+

12 Yehova, Yeruşalim’e savaş açan tüm halkların başına şu belayı verecek:+ Daha ayakta dururlarken etleri çürüyecek; gözleri yuvalarında, dilleri ağızlarında çürüyecek.

13 O gün Yehova onların arasında büyük bir kargaşa yaratacak, her biri yanındakinin elini tutup ona el kaldıracak.+ 14 Yeruşalim’deki savaşa Yahuda da katılacak ve çevredeki tüm milletlerin serveti toplanacak. Büyük miktarda altın, gümüş ve giysi ele geçirilecek.+

15 Halkların başına gelen belanın benzeri onların ordugâhlarındaki at, katır, deve, eşek ve her tür hayvanın da başına gelecek.

16 Yeruşalim üzerine yürüyen tüm milletlerden sağ kalan herkes, her yıl+ Orduların Hâkimi Kral Yehova’nın önünde eğilip ibadet etmeye+ ve Çardaklar Bayramı’nı* kutlamaya gelecek.+ 17 Fakat yeryüzündeki milletlerden Orduların Hâkimi Kral Yehova’nın önünde eğilmek için Yeruşalim’e gelmeyen olursa, onların üzerine yağmur yağmayacak.+ 18 Eğer Mısır halkı kalkıp gelmezse onların üzerine de yağmur yağmayacak. Yehova’nın Çardaklar Bayramı’nı kutlamaya gelmeyen milletlere verdiği bela onların da başına gelecek. 19 Mısır’ın ve Çardaklar Bayramı’nı kutlamaya gelmeyen tüm milletlerin günahının cezası bu olacak.

20 O gün atların çıngırakları üzerinde ‘Kutsallık Yehova’nındır’ yazacak.+ Yehova’nın mabedindeki kazanlar+ sunağın önündeki leğenler+ gibi kutsal olacak. 21 Yeruşalim’deki ve Yahuda’daki her kazan kutsal olacak ve Orduların Hâkimi Yehova’ya ait olacak. Kurban kesmeye gelenler bu kazanlardan bazılarını alıp eti haşlamak için kullanacaklar. O gün Orduların Hâkimi Yehova’nın mabedinde hiçbir Kenanlı* kalmayacak.”+

Anlamı, “Yehova hatırladı.”

Ya da “Göklerin.”

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “Evim.”

Orijinal dilde: “üzerine ölçü ipi çekilip.”

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “göklerin dört rüzgârına.”

“Babil kızı” şiirsel bir ifadedir ve genellikle Babil şehrine ya da halkına atfeder.

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “azarlasın.”

Orijinal dilde: “evime.”

Sözlük kısmına bakın.

Yedi gözün taşa baktığı kastediliyor olabilir.

İçinde yağ ve fitil bulunan aydınlatma aracı.

Sözlük kısmındaki “kutsal ruh” maddesine bakın.

Ya da “kilittaşını.”

Ya da “işler.”

Bir duvarın düz olup olmadığını tespit etmek için kullanılan inşaat aleti.

Alternatif çeviri: “göz.”

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Yani, uzunluğu yaklaşık 9 m, eni yaklaşık 4,5 m. Ek B14’e bakın.

Orijinal dilde: “efa.” 22 litrelik bir tahıl ölçeği.

Orijinal dilde: “yerle gök arasına.”

Akdeniz.

Ya da “görkemli bir taç.”

Kasım-aralık aylarına denk gelir. Ek B15’e bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “tutayım mı?”

Ya da “rehberliğe.”

Buradaki İbranice kelime elmas, zımpara taşı ya da benzer bir sert taşa atfediyor olabilir.

Ya da “sadakat.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “cesur olun.”

Sözlük kısmındaki “şehir kapısı” maddesine bakın.

Ya da “giysisinin eteğine.”

Muhtemelen Hadrak toprakları ya da Şam kastediliyor.

Anlaşılan halkın çektiklerine atfediyor.

Fırat Irmağı.

Sion veya Yeruşalim kastediliyor.

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “boynuz.” Sözlük kısmındaki “boynuz” maddesine bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “Terafimin.” Sözlük kısmındaki “terafim” maddesine bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “Köşe kulesi.” Kilit öneme sahip biri kastediliyor; baş, yönetici.

Orijinal dilde: “çadır kazığı.” Destekleyici biri kastediliyor; yönetici.

Orijinal dilde: “ruh.” Sözlük kısmındaki “ruh” maddesine bakın.

Orijinal dilde: “evinin.”

Sözlük kısmındaki “kirli” maddesine bakın.

Ya da “beni sevenlerin.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “koyunlar.”

Yeruşalim kastediliyor.

Lût Gölü (Ölü Deniz).

Akdeniz.

Sözlük kısmındaki “üzüm teknesi” maddesine bakın.

Sözlük kısmındaki “Çardaklar Bayramı” maddesine bakın.

Alternatif çeviri: “tüccar.”

    Türkçe Yayınlar (1974-2026)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş