Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w16 Ağustos s. 31-32
  • “Yehova’yı Yücelten Hizmetin Meyvelerini Topluyorum”

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • “Yehova’yı Yücelten Hizmetin Meyvelerini Topluyorum”
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (İnceleme)—2016
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (İnceleme)—2016
w16 Ağustos s. 31-32
Johannes Rauthe hizmette bir grup kardeşle

Johannes Rauthe hizmette, muhtemelen 1920’ler

ARŞİVİMİZDEN SEÇMELER

“Yehova’yı Yücelten Hizmetin Meyvelerini Topluyorum”

“GEÇMİŞTEKİ bütün savaşlar şu anda Avrupa’da yaşanan büyük kavganın yanında sönük kalıyor.” 1 Eylül 1915 tarihli The Watch Tower dergisi yaklaşık 30 ülkeyi pençesine alan Birinci Dünya Savaşı’nı böyle tanımlamıştı. Dergi, savaş ortamı nedeniyle “hizmetin özellikle Almanya ve Fransa’da kısmen aksadığını” belirtti.

Küresel bir çatışmayla karşı karşıya kalan Mukaddes Kitap Tetkikçilerinden bazıları, Hıristiyanlara özgü tarafsızlığı henüz tam olarak anlamadıkları için orduya katıldı. Yine de iyi haberi duyurmaya kararlıydılar. Krallık için üzerine düşeni yapmak isteyen Wilhelm Hildebrandt, The Bible Students Monthly adlı broşürün Fransızcasından bir miktar sipariş etti. O Fransa’da bir kolportör (öncü) olarak değil bir Alman askeri olarak bulunuyordu. Düşman bir ordunun üniformasını taşıyan bu adam gelip geçen Fransızların şaşkın bakışları altında onlarla bir barış mesajı paylaşıyordu.

The Watch Tower dergisinde yayımlanan mektuplar, birçok Alman Mukaddes Kitap Tetkikçisinin ordudayken iyi haberi duyurmak için büyük bir istek duyduğunu gösteriyor. Örneğin donanmada hizmet eden Lemke birader mürettebattan beş kişinin ilgi gösterdiğini yazdı. Şöyle dedi: “Bu gemide bile Yehova’yı yücelten hizmetin meyvelerini topluyorum.”

Georg Kayser, cepheye bir asker olarak gidip Tanrı’nın bir hizmetçisi olarak döndü. Bu nasıl oldu? Bir şekilde eline Mukaddes Kitap Tetkikçilerinin bir yayını geçti. O hakikati yürekten kabul etti ve artık savaşmamaya karar verdi. Bunun üzerine geri hizmette görev aldı. Savaştan sonra da uzun yıllar gayretli bir öncü olarak hizmet etti.

Mukaddes Kitap Tetkikçileri tarafsızlık meselesini tam olarak anlamamış olsa da, tutum ve davranışları savaşı memnuniyetle karşılayan insanlarınkinden tamamen farklıydı. Siyasetçiler ve din adamları bir anlamda ülkelerinin bayraklarına sarılırken Mukaddes Kitap Tekikçileri ‘Barış Hükümdarına’ bağlı kaldı (İşa. 9:6). Kardeşlerden bazıları tam anlamıyla tarafsız kalmasalar da Konrad Mörtter biraderin dile getirdiği şu temel inanca göre hareket ettiler: “Tanrı’nın Sözünden bir Hıristiyanın adam öldürmemesi gerektiğini açıkça anladım” (Çık. 20:13).a

Hans Hölterhoff bir el arabasıyla The Golden Age’i tanıtıyor

Hans Hölterhoff bir el arabasıyla The Golden Age’i tanıtıyor

O dönemde Almanya vicdani sebeplerle askerliği reddedenlere muafiyet tanımıyordu. Orada 20’den fazla Mukaddes Kitap Tetkikçisi orduyu herhangi bir şekilde desteklemeyi reddetti. Onlardan bazıları akıl hastası damgası yedi. Örneğin Gustav Kujath akıl hastanesine yatırıldı ve ona ilaç verildi. Askere gitmeyi reddeden Hans Hölterhoff ise hapse atıldı ve orada da savaşla ilgili herhangi bir iş yapmayı reddetti. Gardiyanlar ona deli gömleği giydirdiler ve kolları uyuşana kadar bağlı bıraktılar. Bu işe yaramayınca bu sefer de sahte bir infaz düzenlediler. Fakat Hans savaş boyunca kararlılığını korudu.

Askere çağrılan başka biraderler ise silah almayı reddederek geri hizmette görevlendirilmeyi talep ettiler.b Onlardan biri olan Johannes Rauthe demiryolu işçisi olarak görevlendirildi. Konrad Mörtter hastabakıcı, Reinhold Weber ise hemşire olarak çalıştı. Bavul taşımakla görevlendirilen August Krafzig de cephede olmasını gerektirmeyen bir işi olduğu için minnettardı. Bu Mukaddes Kitap Tetkikçileri Yehova’ya sevgi ve sadakatle hizmet etmeye kararlıydı.

Savaş sırasında sergiledikleri tutum nedeniyle Mukaddes Kitap Tetkikçileri yetkililer tarafından mercek altına alındı. Sonraki yıllarda Almanya’daki Mukaddes Kitap Tetkikçilerine duyuru faaliyetleri nedeniyle binlerce dava açıldı. Kardeşlere destek olmak için Magdeburg’daki Almanya Beyteli’nde bir hukuk departmanı kuruldu.

Yehova’nın Şahitlerinin tarafsızlıkla ilgili görüşü gitgide netleşti. İkinci dünya savaşı patlak verdiğinde hiçbir şekilde orduyu desteklemeyerek tarafsızlıklarını korudular. Bu nedenle Almanya onları düşman olarak gördü ve acımasızca zulmetti. Bu konu “Arşivimizden Seçmeler” dizisinin başka bir makalesinde ele alınacak (Orta Avrupa arşivimizden).

a İngiliz Mukaddes Kitap Tetkikçilerinin I. Dünya Savaşı’nda neler yaşadığını görmek için 15 Mayıs 2013 tarihli Gözcü Kulesi’nde yayımlanan “Arşivimizden Seçmeler: Zor Bir Sınav Döneminde Sadık Kaldılar” makalesine bakabilirsiniz.

b Bu yaklaşım Millennial Dawn dizisinin 1904’te yayımlanan VI. cildinde ve Zion’s Watch Tower’ın Ağustos 1906 tarihli Almanca baskısında önerilmişti. Eylül 1915 tarihli The Watch Tower’da görüşümüz netleşti ve Mukaddes Kitap Tetkikçilerine orduya katılmaktan kaçınmaları tavsiye edildi. Fakat bu makale Almanca baskıda yer almadı.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş