Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • km 4/77 s. 5-6
  • Adalet, Hikmet ve Merhametle Hükmetmet

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Adalet, Hikmet ve Merhametle Hükmetmet
  • Krallık Hizmetimiz—1977
Krallık Hizmetimiz—1977
km 4/77 s. 5-6

Adalet, Hikmet ve Merhametle Hükmetmet

1 Hükmederken insanlar çoğu defa hata yaparlar. Bunun başlıca nedeni onların nakâmilliğidir. Acaba bir kimse, bu sebepten saikimizi hiç yalnış değerlendirmedi veya bizi hiç suçlamadı mı? Acaba biz de bir hüküm verirken, tüm gerçekleri tarafsız bir şekilde göz önünde tutmadığımızdan veya tüm gerçeklere sahip olmadığımızdan bazen hata yapmadık mı? Bunlar şüphesiz olmuştur. Bu durum bizi bu yönden eksik olduğumuzu kabul etmeğe dürüstçe zorlar.

2 Tabiî ki, adalet, hikmet ve merhametle hükmetmek için, insanların koyduğundan çok daha yüksek bir standarta uymamız gerekir ki bu, Tanrı’nın standartıdır. Sonunda hepimiz O’na hesap vereceğimizden bu stadarta uymamız çok önemlidir. (İbr. 12:23; Rom. 14:10) Ancak Tanrı’nın meselelere hükmetme şekli bizi etkilediğinde verdiğimiz kararlar sağlam ve faydalı olacaktır.

3 Özellikle Yehova’nın şahitlerinin cemaatindeki ihtiyarlar, Tanrı’nın, Sözü olan Mukaddes Kitapta belirtmiş olduğu standartlara çok sıkı şekilde uymalıdırlar. Bu sadık ihtiyarların, tüm cemaatin yararına, bu hükmetme işini yapacaklarını, bizzat Tanrı, yüzyıllar önce bildirmişti. Bu nedenle, bu cemaate, peygamberane şekilde, “doğruluk şehri, sadık şehir” denilmektedir.—İş. 1:26.

4 İsrail milletinin Mısır’ı terk etmesinden kısa bir süre sonra, Tanrı’nın eski kavmi içinde birçok hâkimler tayin edilmişti. Halletmesi gereken birçok vakalardan dolayı hemen hemen bitkin düşen Musa’ya yardımcı olmak için bu gerekliydi. Böylece Musa, kayınpederinin nasihati üzerine ve kesinlikle tanrısal yönetim altında bulunarak hâkimlik yapmaları için başka uygun erkekler tayin etmişti.—Çık. 18:13-23.

5 Aynı şekilde bugün de, Tanrı’nın kavmi arasında böyle bir tanzim mevcuttur. Yehova, hâkim ve öğütçü olarak hizmet etme durumunda bulunan ihtiyarlar meydana getirmiştir. Bu erkekler, I. Timoteos 3:1-7 ve Titus 1:5-9’da bildirilen tanrısal talepleri karşılamak zorundadırlar. Onların sorumlulukları, sadece adlî meseleleri ele almalarıyle bitmez. Onlar aynı zamanda öğretir, Tanrı’nın neler talep ettiğini açıklar ve Tanrı’ya bütün yürekle hizmet etmeği ve O’nun âdil prensiplerine sadık şekilde itaat etmeği teşvik ederler.—Kol. 3:23; I. Sel. 5:21; I. Pet. 1:22.

6 Yehova, Sözüne dayanan mukaddes ruhu vasıtasıyle ve sadık ve basiretli kölesinin temsilcilerini kullanarak, bu erkekleri tayin ettiğinden, Hıristiyanlar, cemaatlerinde böyle erkeklere sahip olduklarından çok mutlu olacak. Onların yardımlarını şüphesiz çok takdir edecek ve onların kararlarına sanki Tanrı’dan gelen kararlarmış gibi saygı da göstereceklerdir. Bu erkeklere itaat etmek Tanrı’ya itaat etmek demektir.—İbr. 13:7, 17; Efes. 5:24; Mat. 24:45-47.

7 Hükmetmek çok ciddî bir mesele olduğundan, ihtiyarlar, Tanrı’nın prensiplerine bağlı kalmağa çok dikkat etmelidirler. Bir nasihat verirken veya bir hükümde bulunurken o mesele üzerinde bir fikir beyan etmekle, adaletle hükmetmek ayrı ayrı şeylerdir. İhtiyarlar, sonuç ne olursa olsun veya o mesele hakkında kendileri ne düşünürlerse, düşünsünler, Tanrı’nın Sözüne tam anlamıyle bağlı kalmalıdırlar. (Tesn. 1:16, 17) O halde, ihtiyarlar, bir kimsenin zengin mi, fakir mi, yüksek tahsilli mi az tahsilli mi, genç mi, yaşlı mı olduğuna bakmazlar. Tanrı’nın gözünde doğru olan şeyi yapmalı, meselelere Tanrı’nın görüş açısından bakmalıdırlar. Ancak bu şekilde, onların verdiği hükmün gerçekte Yehova’nın hükmü olduğu söylenebilir.—Sül. Mes. 21:2, 3.

8 Bu nedenle ihtiyarlar, meselenin tüm ayrıntılarını veya başka sözlerle tüm gerçekleri bilmelidirler. Bunun için de, ilk önce, konuyle ilgili tarafları dikkatle dinlemelidirler. O kişiler de ihtiyarlarla arzuyle işbirliği yapmalıdırlar. Onlar bazı gerçekleri sakladıkları zaman şüphesiz âdil bir hüküm verilemez. Bu sebepten ihtiyarlar tüm ayrıntıları bilebilmek için, tabiî ki sorular da sormalıdırlar. Fakat soru sorarken, hiç kimseyi gücendirmemek veya meseleye zaten hüküm vermiş gibi bir etki yaratmamak için bunu çok dikkatle yapmalıdırlar. Aynı zamanda ihtiyarlar, semavî hikmeti almak ve Tanrı’nın Sözünü yerinde uygulayabilmek için dualarında daima Yehova’nın rehberliğini ve yardımını dilemelidirler.—I. Kır. 3:9, 12; Yak. 3:17, 18.

9 İhtiyarların göstermeleri gereken diğer bir nitelik de merhamettir. (Yak. 2:13) Onlar, merhametle davranan Yehova’yı örnek almalıdırlar. (Mezm. 103:13) İsrailliler yoldan saptıklarında, Yehova onlara mümkün olduğu kadar, günahlarını örterek merhamet etmişti. Kavmine, dönmelerini ümit ederek sabır göstermişti. (İş. 54:7, 8; Mal. 3:7) Fakat kavmı hakkettiği zaman lütfunu kesin olarak kesmişti. (Yer. 7:13-15; 35:17; Luka 13:34, 35) Aynı şekilde ihtiyarlar da, meseleleri gerçekten tartmalı ve daha fazla merhamet gösterilip gösterilemeyeceğini anlamalıdırlar. Bazen bir kimseye, bir değişiklik yapması için başka bir fırsat daha verilebilir. Hüküm verirken, hem suçun ciddîyeti hem de suç işleyenin tutumu göz önüne de alınmalıdır.

10 Açıkça belli olmayan veya gri sahada bulunan meselelere hükmetmek özellikle çok zordur. Bu husus, genellikle yemek, giyinmek ve eğlenmek gibi alışkanlıklar meselesinde bir gerçektir. Eğer ihtiyarlar bu yönlerde bazı arzu edilmeyen eğilimler görüyorlarsa, onların, katı kurallar ve yönetmelikler koyacakları yerde, o kimselere yardımcı olacak bazı nasihatlerde bulunmaları ve onları ikna etmeleri çok daha bina edici olacaktır. Ancak aşırı vakalarda bazı kuvvetli tembihlerde bulunmaları talep edilmektedir.—Rom. 14:19-23; Tit. 2:2-5.

11 Meselâ ihtiyarlar, giyiniş bakımından şöyle temel soruları kendilerine sorabilirler: Acaba giysi düzgün ve temiz midir? Sade ve iffetli olup Tanrı’yı temsil etmeğe yaraşır mı? Halim bir ruhu mu yansıtır yoksa fiziksel aşırı bir görünüşü mü kuvvetlendirir? (I. Tim. 2:9, 10; I. Pet. 3:3-5) Başkalarını olumlu yönde mi etkileyecek yoksa sürçtürecek midir? (II. Kor. 6:3, 4) Ailesine reislik eden bir kocanın veya ana-babanın sorumluluğu nedir? (Kol. 3:18-21) O giyiniş tarzı veya giysi toplum tarafından kabul edilmiş midir? (I. Kor. 10:31-33) İhtiyarlar, Mukaddes Kitabın bu hususta verdiği prensipleri göz önünde tutarak âdil bir hüküm verebileceklerdir.

12 Bütün bunlar bize, ihtiyarların, bugün Hıristiyan cemaatinde taşıdıkları büyük sorumluluğu gösterir. Aynı zamanda, hikmetli, âdil ve merhametli bir hüküm vermenin ne kadar zor olduğunu da göstermiş olur. Ve gene bunlar, ihtiyarlar, nakâmilliklerinden veya bazı gerçekler kendilerine gizli kaldığından belki bir meseleye tam doğru hüküm vermemişseler bile, bizim yine onlara Tanrı’nın temsilcileri olarak saygı göstermemiz ve herhangi bir düzeltmeyi zamanı gelince her meseleye şüphesiz kâmil ve son hükmü verecek olan Tanrı’ya ve meleklere bırakmamız gerektiğini anlamamıza da yardımcı olur.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş