Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • km 10/77 s. 6-7
  • Cemaatte Tanrı’nın Kanununu Uygulamak (Kısım 2)

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Cemaatte Tanrı’nın Kanununu Uygulamak (Kısım 2)
  • Krallık Hizmetimiz—1977
Krallık Hizmetimiz—1977
km 10/77 s. 6-7

Cemaatte Tanrı’nın Kanununu Uygulamak (Kısım 2)

1 Bir adlî heyetin üç kişiyle sınırlanmasına gerek yoktur. Mukadddes Yazılar ilk Hıristiyan cemaatinde suçun bahis konusu olduğu olayları ele alan ihtiyarların belirli bir sayısını vermiyor. Eski İsrail’in tarihinde bir toplulukta hizmet eden ihtiyarlar şehir kapısında bulunup, hizmet etmeğe hazır oluşlarına göre davaları dinlemiş olabilirler. Meselâ, Boaz sunmak istediği meseleyi dinlemeleri için şehrin on ihtiyarını seçmişti. (Rut 4:1, 2) Bununla beraber toplulukta bulunan herkes o zaman Kanun ahdi altındaydı ve bu, ihtiyarların sorumluluğunu taşıdıkları kişilerin sayısını artırırdı. Bugün cemaatteki fertlerin sayısı o kadar fazla değildir, dolayısıyle bir adlî heyetin üç kişiden ibaret olması çoğu durumda yeterli olacaktır. Bazen davanın ağırlığı dört veya beş tecrübeli erkeğin hizmet etmesini gerektiriyorsa, bu da tanzim edilebilir.

2 Problemi olan kişinin, karşılaşacağı ihtiyarların fert olarak kimler olduklarından endişelenmesine gerek yoktur. Hıristiyanlar, kendilerine çobanlık edenlere tabi olup bu tali çobanların sürünün yararına en iyi şekilde çalışacaklarından emin olabilirler. (İbr. 13:17) Hıristiyanlar, Tanrı’nın âdil prensiplerini uygulamağa ve O’nun Sözünün ne söylediğini belirtmeğe tayin edilenlerin hükümlerine saygı göstermelidirler. Eski İsraillilerden aynı şey beklenirdi. (Tesn. 17:10-13) Eğer suç işleyen veya itham edilenin, adlî heyetin üyelerinden birine karşı kuvvetli hatta sert duygulara sahip olduğu bilinirse, ihtiyarlar kurulu bunu göz önünde tutarak seçim yaparken ayırt etme yeteneğini kullanacaktır. Söz konusu herkes düşünülerek harekete geçilirse, duruşma sırasında onlardan tam bir işbirliği elde edilecektir.

3 Davada söz konusu olanların, ender de olsa, bir adlî heyet üyesinin taraf tuttuğunu iddia ettikleri zamanlar olabilir. Eğer bu iddia asıl kovuşturma işlemlerine başlanmadan önce yapılırsa, ihtiyarlar kurulu iddianın bir esasa dayanıp dayanmadığını inceleyecektir. Süleymanın Meselleri 24:23 şöyle diyor: “Hükümde hatır gözetmek iyi değildir.” Bu sebepten heyette bir değişiklik yapılmasının gerekli olup olmayacağını mahallî ihtiyarlar kurulu kararlaştıracaktır. Başka yetenekli biraderler varsa, sanığın bir akrabası olan veya onunla birlikte ticarette bulunan veya onunla özel bir dostluk bağı olan ihtiyarlar, normal olarak adlî heyette hizmet etmeyeceklerdir. Her biri taraf tutmayarak hizmet edebileceğinden vicdanen emin olmalıdır.

4 Böyle heyetleri seçmekte “sırayla değişme” yöntemi uygulanmayacaktır. Adlî meseleleri ele almakta eskiden hiç tecrübeye sahip olmayan, yeni tayin edilmiş birçok ihtiyarın bulunduğu gerçeği karşısında, ihtiyarlar kurulu onlardan birinin pek fazla karmaşık olmayan meseleleri ele almakta hizmet etmesini rica edebilir. Bu şekilde tecrübe sahibi olmayan ihtiyarlar, bir adlî heyet bir davaya bakarken buna iştirak edip öğrenmek fırsatına sahip olacaklardır.

5 Bir adlî heyet bir davayı ele almağa başlarsa, zihinde tutulması gereken başka etkenler de vardır. Belirli bir durumun nasıl ele alınması gerektiğini yöneten katı kurallar aramaktansa, Tanrı’nın esaslı bir kanununun fiilen ihlâl edilip edilmediğini tespit etmeğe gerek vardır. Mukaddes Kitap prensipleri, suçun hangi ortamda işlendiği işlenen günahın ağırlığı, hep tartılması gereken etkenlerdir. Şahsın zihnî tutumu nasıldır? Bu da çok önemlidir. Meseleleri bu şekilde bütün yönleriyle ele alan bir adlî hayat, harekete geçmeğe yeterli sebeplerin bulunmadığı durumlarda kişileri tedip etmekte veya müşareketten kesmekte aceleci olmaktan kaçınmış olacaktır. (Sül. Mes. 25:8) Öte yandan onlar gerçek tövbe göstermeyen fertlerle ilgili olarak da fazla müsamahalı davranmayacaklardır. Pavlus’un, Korintoslu Hıristiyanların müşareketten kesildikten sonra tövbe gösteren bir erkeği gene aralarına kabul etmelerini nasıl teşvik ettiğini hatırlıyoruz. Bununla beraber o aynı ikinci mektupta, işledikleri suçlardan tövbe etmeyen kişilere değinerek şöyle dedi: “Yine geldiğim zaman aranızda Allanım beni hakir edecek, ve evelce günah işlemiş olup yaptıkları pislik ve zina ve şehvet hakkında tövbe etmemiş olan birçokları için yas tutacağım.”—II. Kor. 12:21.

6 Cemaat içinde ruhî düşünüşe sahip erkeklerin adlî bir mevkide hizmet etmeleri, iyiliğimiz için sevgi dolu bir tedariktir. Tanrı’nın kanununa itaat ve onu uygulayanlara saygı göstermek birçok nimetler getirir. Böyle yaparsak, Mukaddes Kitabın âdil prensiplerini anlayıp uygulamakta yardım görmüş ve böylece kendimizi koruyup temiz tutmuş oluruz, aynı zamanda Tanrı’nın kanununun uygulanması her ne vakit gerekliyse, bizi disiplin etmeğe ve düzeltmeğe de hizmet eder. Dolayısıyle Yehova ile tasvip edilmiş bir durumu muhafaza edebiliriz. Bu, O’nun gelmekte olan yeni nizamında hayat kazanmak için çok önemlidir. Bütün bunları düşünürken daima 19. Mezmur’un yazarının ilham altında şunları söyleyerek ifade ettiği aynı derin takdire sahip olabilelim: “Yehova’nın kanunu (YD) kâmildir; canı tazeler; Yehova’nın (YD) şehadeti sadıktır; bön adama hikmet verir. Yehova’nın (YD) vesayası doğrudur; yüreği sevindirir; Yehova’nın (YD) emri paktır; gözleri aydınlatır; Yehova (YD) korkusu temizdir; ebediyen durur; Yehova’nın (YD) hükümleri haktır hepsi doğrudur. Altından, çok saf altından da ziyade özlenir; baldan ve süzme gümeç balından tatlıdır. Kulun da onlarla sakınır; onları tutmakta büyük karşılık vardır.”—Mezm. 19:7-11.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş