Rabde Olan Evlilik Mutluluk ve Nimetlerle Sonuçlanır
1 Günlerimizde dünyadaki evliliklerin birçok problem ve acılarla sonuçlandığı, gazete, radyo ve televizyondaki boşanma ve hatta cinayet haberlerinden anlaşılmaktadır. Fakat bunların sorumlusu, evliliği kuran Yehova Tanrı değil, O’nun insanın iyiliği ve sıkıntılardan korunması için koyduğu kanun ve prensipleri önemsemeyip onlara uygun hareket etmeyen insanlardır.
2 Tanrı’nın evlilikle ilgili verdiği kanuna uygun yaşamanın insanlar için gerçekten mutlulukla sonuçlandığını, bu şekilde yaşayan yüz binlerce evli çiftin hayatı ispat eder. Onlar, nakâmil oldukları halde, evlilikte mutludurlar ve bu evli çiftler arasında boşanmalara çok ender rastlanır, çünkü onlar aralarındaki bütün problemleri sevgi ve merhametle hallederler. (Efes. 5:22, 28, 33) Böyle olmakla beraber, bazıları, Tanrı’nın evlilikle ilgili prensiplerini bildikleri ve hakikatte oldukları halde, bu prensipleri hafife alıp, bazen, sanki Tanrı’nınkinden daha iyiymiş gibi kendi görüşlerine göre hareket ederler. (İş. 55:6-9) Bu, özellikle “Rabde” evlenmekle ilgili prensipte bahis konusudur. (I. Kor. 7:39) Kendilerine iman kardeşleri arasında uygun bir eş bulmadıkları için, nihayet imanda olmayanlarla ilişki kurar ve “ne yapayım, mademki biraderler yok”, veya “o çok iyi kalpli, iyi bir çocuk”, “bana engel olmayacak, vazife ve toplantılara gitmeme müsaade edecek” gibi ifadelerle kendi arzularını savunurlar. Fakat onlar bu şekilde hareket etmekle, resul Pavlus’un bir kimsenin neden sedece “Rabde” evlenmesi gerektiğini söylediğini unutuyorlar.
3 Rabde evlenmenin, Yehova’nın gözünde neden doğru olup büyük fayda getireceğini, Musa kanununda görebiliriz. Her ne kadar o kanun altında değilsek de, orada belirtilen prensipler hâlâ geçerlidir. İmanda olmayan evlilikle ilgili kesin kanun şudur: “Onlarla hısımlık etmiyeceksin; kızını onun oğluna vermiyeceksin, ve onun kızını oğluna almıyacaksın.” (Tesn. 7:3) Neden? Daha sonra şunları okuyoruz: “Çünkü o senin oğlunu benim ardımca yürümekten saptıracak, ve başka ilâhlara kulluk edecekler.” (Tesn. 7:4a) Bu sözlerden, imanda olmayanlarla evlenmenin gerçekten ne kadar tehlikeli olduğunu anlayabiliriz. Birçok olayda, “bana vazifeye ve toplantılara gitmekte engel olmayacak” diyen nice hemşireler, evlenir evlenmez, bir daha ne toplantıda ne de vazifede göründüler! Anlaşılıyor ki, bunlar evlenmek isteyen erkek tarafından masum, saf kimseleri kandırıp aldatmak için söylenen boş laflardır. “Sana engel olmayacağım” sözünde dursa dahi, Tanrı’nın Sözüne göre yaşayan ve her hususta ona uygun kararlar veren biri değildir. Seks konusunda Tanrı’nın tasvip etmediği şeyleri yapmağa teşebbüs edebilir ve o zaman hakikatte olan bir kimse hislerine kapılıp suça düşerse, o vicdanen azap çekecek veya direnirse, evlilikte huzursuz yaşamağa devam edecektir. Mukaddes Kitap, ‘inancına saygı gösteren’ ile değil, “Rabde” olan biriyle evlenin diyor.
4 İmanda olmayan kişi herhangi bir ahlaksız davranışdan kaçınsa dahi, ebedi hayat yolunda kalabilmemize yardım etmek üzere iyi bir arkadaş değildir, zira evlenen bir kimse, sadece para getiren veya yemeğini pişirip çamaşırını yıkayan biri değil, manevi açıdan gerçek bir dost, bir hayat arkadaşı ister. İmanda olmayan, dürüst, namuslu bir kimse olabilir ve böyle kimseler vardır, fakat o, Yehova Tanrı’nın bir tapıcısı olmadığına göre, Yehova’ya tapınan biri için gerçekten bir teşvik kaynağı olamaz. Çocuklar Tanrı’nın Sözünde yetiştirmeğe müsaade edecek mi? Hayat meselelerinde Tanrı’nın görüş açısından karar verecek mi? Bu beklenilemez, zira imanda olmayan bir kimse, meselelere, Tanrı’nın görüş açısından değil, insanın görüş açısından bakar. (I. Kor. 2:14-16) Böylece imanda olan eşine çok acı verebilir. Daha fazlası bile olabilir. İmanda olmayan bir kimse, ne kadar “iyi” bir insan olarak görünürse görünsün, hakikatte olan kişiyi Yehova’nın yolundan tamamıyla saptırabilir ve böyle olaylar olmuştur. Bu, saptırılmış olan için ebedi ölüm demek olabilir. (Tesn. 7:4b) Ayrıca büyük bir mücadele verip sadakatini korusa ve büyük sıkıntıda sağ kalsa bile, “büyük sıkıntı”da eşini kaybetme ihtimaliyle karşı karşıya kalabilir. (I. Kor. 7:16) Böyle yüreğe acı veren durumlara düşmemek için, bir kimse Tanrı’nın prensiplerine göre hareket ederse, çok daha iyi olur.—II. Kor. 6:14.
5 Gerçekten, Yehova bununla ilgili bize uyarıca pek çok örnek verdi ve böyle örnekler son kongremizde canlandırıldı. Örneğin: “Zihninlerinizi Yenileyip Değişilmiş Olun” temsilinde Moablı kızların İsrailli erkekleri nasıl tuzağa düşürmeğe çalıştıklarını herhalde hatırlıyoruz. O temsil, bizi, imanda olmayanlarla gezip eğlenmeye karşı, yani Rabde olmayan evliğe sevk edebilecek ilk adıma karşı, uyardı. Zimri’nin başına ne feci bir felaket gelmişti. (Say. 25:6, 7, 14) Bu temsil, bizim için iyi bir piyes veya tiyatro gibi bir eğlence mi yoksa ders alabileceğimiz, bizi uyaran, Yehova’nın sadık ve basiretli köle vasıtasıyla vaktinde verdiği ruhi gıda mıdır? Tutum ve davranışımız bunun cevabını verir. Asla Hezekiel’in günlerindeki iman etmeyen kişiler gibi olmayalım.—Hez. 33:30-32.
6 Geçmişteki ve günlerimizdeki tecrübeler, Yehova’nın Sözünü dinlemeyip kendi arzularına göre yürüyenlerin başına üzüntü, dert, acı ve felaketlerin geldiğini açıkca göstermektedir. Örneğin Kral Süleyman. O, başlangıçta Yehova tarafından her hususta bol bol mübareklendi, fakat imanda olmayanlarla evlenerek sadakatsiz oldu (I. Kır. 11:4) ve sonunda Galatyalılar 6:7 belirtildiği gibi ‘ektiği şeyleri biçti.’ Acaba biz kendimizi hikmetli kral Süleyman’dan daha hikmetli zannedelim mi?
7 Öyleyse bahis konusu meseleyi hafife almayalım. Özellikle cemaatteki ihtiyarlar, hizmet-yardımcıları ve diğer olgun kardeşler daima doğru zihni tutum göstermelidirler, zira Yehova’nın kanun veya emir şeklinde olmayan prensiplerine itaat edip etmemek bizim asıl durumuzu ortaya koyar. Bu sebepten bazen, imanda olan bir kimsenin “Rabde olmayan” bir kimseyle nişanlandığı veya evlendiği zaman onların nişanına veya düğününe giderek ve “bu benim vicdanıma kalan bir şeydir” deyip bunun ileride başkalarını nasıl etkileyebileceğini düşünmemek, olumsuz sonuçlar meydana getirebilir. (Mat. 18:6; Rom. 16:17) Unutmayalım, Nehemya Rabde olmayan evlilikleri Tanrı’ya karşı “hainlik etmek” ve “büyük kötülük” olarak niteledi. (Neh. 13:23-27) Biz de Nehemya gibi düşünüyor muyuz? Eğer düşünüyorsak, onun zihni tutumunu yansıtalım.
8 Hiçbir zaman unutmayalım ki, Tanrı’nın emirlerini ve prensiplerini görmezlikten gelmek, daima olumsuz sonuçlar meydana getirir, zira Galatyalılar 6:7’de şunu okuyoruz: “Aldanmayın, Allah ihtihza edilmez; çünkü bir insan ne ekerse, onu biçer.” Gerçi bazıları için imanda olan uygun bir eş bulmamanın, birçok deneme getireceği doğrudur. Fakat Tanrı’nın kanunlarına ve prensiplerine uymak, o an için belki zor ve bir kimsenin hoşuna gitmiyen bir şeyse de, sonunda daima faydalı olduğunu bu kimseler unutmasınlar, zira Romalılar 8:28 (YD) de şunu okuyoruz: “Tanrı, bütün işlerinin Tanrı’yı sevenlerin iyiliği için birlikte çalışmasını temin eder.” Bu, evlilik için de geçerlidir.