Toplumsal Olaylarda da Yehova’yı Şereflendirmek
1 ‘Kötü arkadaşlıkların yararlı alışkanlıkları bozduğu’ gibi iyi arkadaşlık bina edici olup yararlı alışkanlıkları geliştirir. (İbr. 10:24, 25) Bu nedenle sadece toplantılara değil, toplumsal buluşmalara da ara sıra seve seve gideriz. Son zamanlarda bazı müjdeciler bu meselelerle ilgili görüşümüzü öğrenmek üzere birkaç soru ile bize başvurdular. Bazıları, onları çok tedirgin eden bazı şeyler gördüler. Bu nedenle toplumsal faaliyetlerle ilgili bir zaman önce yayımlanmış olan bazı genel fikirleri tekrarlamanın gerekli olduğu görülüyor.
2 Toplumsal faaliyetler prensip itibarıyle cemaatin meselesi değil, hususi meselelerdir. Bu, ihtiyarlar buna katıldıkları zaman dahi böyledir. (Hiz. Top. Prog. 7/74, s. 5) Bu nedenle toplumsal faaliyetler ister bir ihtiyar, ister bir müjdeci tarafından olsun, asla cemaat namına veya cemaatçe planlanmamalı ve toplantılarda ilan edilmemeli. Cemaatler, ara sıra, Krallık menfaatlerini ilerletmek göreviyle ilgili bazı şeyler planlayabilirler. Belki kendilerine ait uzakta olan bir sahada veya başka bir cemaati desteklemek amacıyla onun sahasında çalışmayı planmayıp bir konuşma dinlemeyi ve cemaatle birlikte uygun bir yerde birlikte bir toplantı yapmayı tasarlayabilirler. Böyle gezintilerde teokratik menfaatler daima odak noktası olarak kalır.
3 Fakat tıpkı her birader başka kardeşler için otomatikman iyi bir ardadaş olmadığı gibi, her toplumsal buluşma sadece ona “teokratik” mührü basıldığından dolayı otomatikman bina edici ve yararlı olmaz. (II. Sel. 3:14, 15; Yahuda 4, 12, 13; Rom. 9:21, 22; II. Tim. 2:20, 21) Bunu tayin eden etken aslında bu buluşmada olup bitenlerdir. Bu hususta sorumluluk, misafir edene düştüğüne göre, nezareti veya kontrolü kaybetmemek için çok kişiyi davet etmemek hikmetli bir davranıştır. (wTK 12/78, s. 8-10) Eğer herhangi bir kimse buna uygun davranmazsa, sadece misafir eden değil, orada bulunan her olgun Hıristiyan, uygun olmayan şeylerden kaçınmak için söz konusu kişiyle konuşmak üzere kendini sorumlu hissetmeli; bu, muhakkak sevgiden doğan bir davranıştır.
4 Düğün ve başka olaylarda dans etmek veya mahalli oyunlar oynamakla ilgili sorular da var. Dans edip etmemekte birçok etkenler söz konusu olduğundan bu, tamamen kişisel bir meseledir. Bu sebepten bir kimse dans etmek istemezse, onun görgüsü olmadığını düşünmek çok yanlış olur. Öte yandan bir kimseyi dans etmeğe ısrarla teşvik etmek, hatta dans dersleri almasını tavsiye etmek düşüncesiz bir davranıştır. Acaba bir Hıristiyan dans kursuna giderse, kimlerle yakın bir münasebete girecek? Dans etmek için nereye gidecek? Giderse ne tür arkadaşlıklar kuracak? Bir Hıristiyan, büyük tehlikeler arz eden şüpheli diskotek ve barlardan muhakkak ki uzak duracak. (Hiz. Top. Prog. 9/79, s. 5) Sarhoşluk, sigara içmek ve ahlâksızlığın yol açtığı tedip ve müşareket kesimiyle ilgili raporlarda son zamanlarda “diskotek” sözcüğü dikkate değer şekilde çok geçmektedir. Görüldüğü gibi, bu, sadece bir ülkeye özgü bir problem değil, dünya çapında bir problemdir ve bu dünyanın ruhunun etkisi söz konusudur. Bu yüzden Yehova’nın Şahitlerinin Yönetim Kurulu, Tanrı’nın kavminin korunması için bu konularla ilgili uyarıcı yayınları sık sık yayımlamağı gerekli görmektedir.
5 Öte yandan mahalli oyunlar oynamanın Hıristiyan kardeşler arasındaki toplumsal bir buluşmada sevinç verdiği bir gerçekse de, böyle bir oyun oynanırken bulunan yer, çevrede başka kişilerin bulunup bulunmadığı, özellikle hemşirelerin giysileri (meselâ plajda bikini mayo ile oynamak gibi) o oyunun aşırılığa kaçıp kaçmadığını tayin etmekte dikkat edilecek etkenlerdir. Şüphesiz Tanrı’ya şerefsizlik getirecek bir duruma sebebiyet vermek istemiyoruz. Öyleyse kardeşlerimizle birlikte bina edici bir arkadaşlık yaparken bütün bunları dikkat etmeğe çok önemlidir! Toplumsal bir faaliyette her ne kadar başta ve sonda dua etmek şart değilse de, kapanışta böyle bir duayı önleyebilecek herhangi bir şey vuku bulmamış olmalıdır.
6 Herkes dinlenmek ihtiyacını duyar. Böyle olmakla beraber fazla dinlenmek zararlı olduğu gibi az dinlenmek de zararlı olabilir. Fakat toplumsal olaylarımızın daima bina edici ve yararlı olmasına dikkat edersek, resul Pavlus’un: “İmdi gerek yer, gerek içer, ve her ne yaparsanız, her şeyi Allahın izzeti için yapın” nasihatine uygun davranmış oluruz.—I. Kor. 10:31.