Etkili Girişlerle İyi Haberi Takdim Etmek
1 “Keşke sadece söze başlayabilseydik veya biraz konuşabilseydik!” Bunları, geçenlerde bir hemşire evden eve faaliyeti hakkında konuşurken söyledi; muhakkak hepimiz çoğu kere bir sohbetin en güç kısmının giriş olduğunu kabul ederiz.
2 Va’zetme faaliyetimizde Mart ayında “Dünya Hükümeti” ve Nisan ayında “Sulh ve Güvenlik” kitabını dağıtmakla ilgili çabalarımızda bu meseleye tüm dikkatimizi vermek istiyoruz. Hepimize bu bakımdan yardım etmek için aşağıda “Rehber” kitabından girişlerle ilgili birkaç temel noktayı ve seyahat eden nazırların bu amaçla tavsiye ettikleri bazı girişleri sunuyoruz. Bazen “Dünya Hükümeti” ve “Sulh ve Güvenlik” kitabından sayfalar ve buna ilişkin bir sohbet konusu için noktalar veriliyor.
3 “Rehber” kitabının 24. sayfasında, paragraf 5’te özellikle bir sohbet konusuyla ilgili ilk iki veya üç cümlenin “çok dikkatle hazırlanması” tavsiye ediliyor. Bunu yapan müjdeci, ev sahibinin gösterdiği girişteki ilgiyi kaybetmeksizin, çabucak temaya geçebileceğini görecek. Bu hususta birkaç örnek verelim:
(a) “İnsanı tedirgin eden dünyanın durumu bizi düşündürdüğünden size geldik. Muhakkak . . . (o muhitte veya genel olarak cereyan eden bazı olayları say) . . . olaylardan haberiniz var. Gitgide daha çok insan kendine şunları soruyor: “Neden olaylar birbirini kovalıyor? Bütün bunların sonu ne olacak? Sizce acaba bu olaylar ilerde vuku bulacak büyük bir felaketin işareti olabilir mi?” (“Dünya Hükümeti” kitabı s. 150, 151)
(b) “Bize kapıyı açtığınız için çok sevindik. Tanrı’nın bugün insanlarla halen ilgilendiğini göstermek için sizi ziyaret ediyoruz. Tanrı’nın insanların iyiliği için günlerimizde gerçekleştireceği bir maksadının var olduğunu biliyor musunuz?”
4 Başka bir yöntem de kendimizi tanıttıktan sonra, ev sahibine dostane şekilde direkt fakat onu mahçup etmeyen iyice düşünülmüş bir soru sorabilmektir. (“Rehber” kitabı s. 23, par. 2 ile karşılaştır) Buna dair bir kaç örnek şudur:
(a) Sizce yerin sahibi kimdir? (Cevabı bekle.) Her evin bir sahibi olduğu gibi acaba sizce yerin de bir sahibi var mıdır? Tanrı’nın Sözü’nün İbraniler 3:4’teki sözlerini mantıki buluyor musunuz?”—İş. 40:26.
(b) “Acaba tüm ırk ve milletlere mensup insanlar sulh içinde bir arada yaşayacaklar mı? (Cevabı bekle.) Sulh için ilk şart gerçek bir silahsızlanmadır.”—Mezm. 46:8, 9.
(c) “Sizce gelecekte yere kim hâkim olacak? Acaba komünizm dünyayı eline geçirecek mi, yoksa Batı dünyası özgürlüğünü koruyabilecek mi?” (Mezm. 2:8, 9; Dan. 2:44; “Dünya Hükümeti” kitabı s. 67.)
5 Bir soru sorduğumuz zaman, gayet tabii cevabı görmezlikten gelmemeli onu beklemeliyiz. Eğer verilen cevap Tanrı’nın Sözüyle uyumlu ise, ev sahibini bu görüşü için övmek yerindedir. Fakat bu durumda olmayan cevapları dava konusu haline getirmemeliyiz; verilen cevaba dayanan bir temel aramak ve buna dayanarak sohbeti sürdürmeğe çalışmak çok daha iyidir.
6 Tabii, her sahanın ve insanın kendine özgü durumları vardır ve bunu hemen girişte hesaba katmak iyi olur. (“Rehber” kitabı s. 23, par. 3 ile karşılaştır.) Aşağıda çeşitli durumlara uygun olan girişler veriliyor:
(a) “Günaydın. . . . ! Dünyayı değiştirmek elinizde olsaydı, siz başta neleri değiştirirdiniz? (Cevabı bekle.) Bu iyiyi düşündüğünüzü belirten bir cevaptır; çünkü cevabınız dünyada daha çok sulhun ve adaletin olması için hasret çektiğinizi gösteriyor. Fakat siz şimdi muhakkak: ‘Maalesef biz bu durumu değiştiremeyiz’ diyeceksiniz. Ben de bu hususta sizinle yüzde yüz hemfikirim. Fakat acaba bu, Tanrı’nın durumu değiştirmeyeceği anlamına mı gelir?
(b) “Şimdi sizi galiba tam işinizin başında iken meşgul ettik. Evet, bir ev hanımı daima ailenin iyiliğiyle yakından ilgileniyor. Bugün, Tanrısal hizmetimizde sizinle ve komşularınızla kısaca müzakere etmek istediğimiz bazı şeyler var; bunlar sizin ve ailenizin refahıyla yakından ilgilidir.”
(c) “Gençlerle konuşmaktan çok hoşlanırım, zira eleştirici şekilde düşünen gençler haklı olarak, büyüklerin dünyasına karşı kızgınlık duyuyorlar. Fakat acaba bunun bir çözümü var mı?”
7 Başka çok önemli bir nokta da sohbet konusunu sunarken, özellikle girişte dostane davranmaktır. (“Rehber” kitabı s. 23, par. 4 ile karşılaştır.) Aşağıdaki şu girişler dostane şekilde sunuldukları takdirde özellikle etkilidirler:
(a) “Sizi evde bulduğumdan dolayı çok sevindim. Muhakkak içinde yaşadığımız gergin durumlar yüzünden kendi kendinize şu soruyu soruyorsunuz: Tanrı var olduğuna göre, bu feci durumların devam etmesine müsaade edecek mi, yoksa adaleti seven insanların iyiliği için, bu ortamı değiştirmek üzere bir şeyler tasarladı mı?”—II. Pet. 3:13.
8 Muhakkak hepimiz evden eve hizmetimizde, girişler konusunda daha çok ilerlemek isteriz. Mart ve Nisan ayında faaliyetimizde yukarda sunulan girişlerden birini kullanmak veya bize şahsen uygun düşen başka bir girişi bulmağa çalışmak en önemli olan şey değildir. Önemli olan, ilerlemek üzere kararlı olmak ve giriş için yapılan tavsiyeleri göz önünde tutmaktır. Bunu yaptığımız takdirde muhakkak kolayca bir sohbete başlayabileceğiz.