Yehova’nın Bir Teşkilatı Var Mı? (Kısım II)
1 Özellikle I. Dünya Savaşından sonra, iyi haberi va’zeden Yehova’nın Şahitleri büyük zulüm ve muhalefetle karşılaştılar. Bu nedenle, bu işi, yanlız Yehova’nın her şeyi yenen ruhunun yardımıyla yerine getirebildiler. Mukaddes Kitap iyi haberin Tanrı’nın mukaddes meleklerinin sevki altında va’zedildiğini gösterir.—Vah. 14:6, 7.
2 Eyub kitabında Tanrı’nın semavi ailesindeki melek oğullarından da söz edilir. (Eyub 1:6, 7; 2:1, 2) Bundan daha önce Yehova, insanı yaratmak üzere maksadını yerine getirirken, ruh olan başka bir yaratıkla işbirliği yapmayı kabul etti. (Tekv. 1:26) Daha sonra iki “kerubi” hayat ağacına giden yolu korudular. (Tekv. 3:24) İşaya “Seraflar” diye adlandırılan Tanrı’nın ruh yaratıklarından söz ediyor; Daniel ise “başlıca prenslerden biri” (YD) olan Mikael’i söz konusu ediyor; Daniel ise Tanrı’nın ruh yaratıklarından söz ediyor; Daniel ise “başlıca prenslerden biri” (YD) olan Mikael’i söz konusu ediyor. Mikael daha sonra “baş melek” olarak adlandırılıyor. (İş. 6; Dan. 10:13, 21; 12:1; Yahuda 9) Daniel bu semavi yaratıkların büyük sayısını Daniel 7:9, 10’da “Günleri eski olan”ın önünde hizmet eden “onbinlerce onbinler” olarak göstermektedir.
3 Buna uygun olarak Mezmur 103:19-21’de şunları okuyoruz: “Yehova (YD) tahtını göklerde kurdu; ve onun krallığı herkes üzerinde hâkimdir. Ey kelâmın sesini işitip kelâmı icra eden, kudreti zorlu melekleri, Yehova’yı (YD) takdis edin. Ey sizler, onun bütün orduları, rızasını yapan hademesi, Yehova’yı (YD) takdis edin.” Tanrı’nın bütün bu semavi yaratıkları, bir baş melek, prensler, kerubiler, seraflar, melek orduları olarak teşkilâtlandırılmış durumdadırlar ve Tanrı’nın semavi teşkilâtını oluştururlar. “Teşkilat” için kullanılan İbranice kelime “histadrut”tur. Her ne kadar bu kelime İbranice Mukaddes Yazılarda bulunmuyorsa da, asıl sessiz harfleri “s”, “d” ve “r”, örneğin; “sedarim” şeklinde geçmektedir. Burada “sedarim” sözcüğü “düzenler” veya “düzenlemeler” anlamına gelir. (Eyub 10:22’ye bak) “Teşkilat” için kullanılan Yunanca kelime “organosis”tir. Bu kelime Mukaddes Kitap yazarları tarafından sık sık kullanılan ve “iş” anlamına gelen “ergon” kelimesine dayanmaktadır. Tanrı, ‘karışıklık Tanrısı’ olmadığı için, itaatli semavi yaratıklarının barış ve uyum içinde çalışarak ortak bir maksadı yerine getirebilmelerini sağlamak için onları teşkilâtlandırmıştır.—I. Kor. 14:33.
4 Tekvin 3:15’te Tanrı tarafından sembolik bir “kadın” ve onun “zürriyeti” ile sembolik bir “yılan” ve onun “zürriyeti” arasına düşmanlık konulacağını okuyoruz. Vahiy kitabının 12. babı bu peygamberliği anlamamız için bir anahtar veriyor. İblis Şeytan olan “eski yılan”ın güneşin, ayın ve 12 yıldızın ışığını giyinmiş olan bir “kadın”a düşmanlık gösterdiği belirtilmektedir. Şeytan “kadın”ın doğurduğu erkek çocuğu yutmaya çalışmaktadır; fakat çocuk, babası “Allahın yanına ve onun tahtının yanına alınıp götürüldü.” (Vah. 12:1-5) Sembolik ‘kadın’, kocası olarak Tanrı’dan gebe kaldığına göre, Tanrı’nın ruhi teşkilâtını temsil etmelidir. Onun erkek çocuğu, yani Tanrı’nın krallığı doğduktan sonra, İblis ve cinleri göklerden yerin dolaylarına atıldılar. Vahiy 12:17 İblis ve cinlerinin ‘kadının zürriyetinden baki kalanlara karşı cenketmeye gittiğini’ gösterir. Tanrı’nın “kadın”ının zürriyeti olarak, Mesih’in ruhi kardeşlerinin mütebakisinin bu Krallıkla ilgili ümitleri vardır.—Vah. 12:7-12; Galatyalılar 3:16, 29 ile karşılaştır.
5 Aslına bakılırsa Tanrı’dan “koca” diye bahsedilmesi yeni bir şey değildir. Örneğin, İşaya’da şunları okuyoruz: “Terennüm et, ey kısır . . . kocan seni yaratandır . . . bütün oğulların Yehova (YD) tarafından öğretilmiş olacak.” (İş. 54:1, 5:13) Resul Pavlus, bu peygamberliği Galatyalılar 4:27’de iktibas ediyor; orada yeryüzündeki harfi bir kadından bahsetmediği bellidir. Kendisi Tanrı’nın mecazi “kadın”ından yani O’nun teşkilâtından söz ediyor. O, “zürriyet”i doğuruyor ve onun vasıtasıyla Tanrı Şeytan’ı ve Âdem ile Havva’yla başlayan teşkilâtını yok edecektir.
6 Tanrı’nın “kadın”ın, “zürriyet”inin ilki, hayatı gökten Meryem’in rahmine nakledilen Tanrı’nın biricik oğlu idi. (Luka 3:21-38) M. S. 33 yılının Pentikost bayramından beri onun ruhla tevlit edilmiş sadık şakirtleri de Tanrı’nın “kadın”ının “zürriyet”nin bir kısmı oldular. Onlar, Tanrı’nın ruhi teşkilâtının görünür kısmını oluşturdular.—Res. İşl. 2:1-47.
7 Hatta İsa’dan, müstakbel gelini olan Güvey, diye bahsediliyor. Bu gelin, harfi bir kadın değil bileşik bir gelindir. İstersen bu geline cemaat, kilise veya teşkilât diyebilirsin. Semavi güvey Tanrı’nın ruhi teşkilâtının bir kısmı olduğu gibi, onun müstakbel gelin sınıfı da, yeryüzünde bulunurken, Tanrı’nın ruhuyla tevlit edilmiş durumda olarak Tanrı’nın ruhi teşkilâtının görünür kısmıdır.”—Romalılar 12:5; I. Korintoslular 12:13, 27 ile karşılaştır.
8 Yaşadığımız son günlerde, Tanrı’nın yapılmasını istediği iş için kadının “zürriyetindan baki kalanlar” teşkilâtlandırılmalıdırlar. Zaman geçtikçe, İsa’nın kardeşlerinin “küçük sürü”sünden ayrı olarak, “başka koyunlar”ın “büyük kalabalığı”nın da toplanmasının gerekli olduğu anlaşıldı. (Yuh. 10:16) Söz konusu “başka koyunlar”dan olanlar “bu ağıldan” olmadıklarına göre, Tanrı’nın ruhi teşkilâtının bir kısmı değildirler. (Luka 12:32) 1935’ten beri, varlığı Matta 25:31-46’da önceden bildirilen bu “başka koyunlar” İyi Çoban tarafından ‘bu ağıldan olan koyunlar’ ile tek sürü haline getirildiler. Böylece bütün “sürü” bir tek teşkilât oluyor. Ümitleri ne olursa olsun, bütün bu koyunvari insanlar yeryüzünde Tanrı’nın İyi Çobanı İsa Mesih’in yönetimi altında bir tek teşkilât olarak birlikte çalışıyorlar.