Hikmetli Ol—Hepsinin En Küçüğü Olarak Davran—Kısım 2
1 Hepsinin en küçüğü olarak davranmamıza yardım eden en büyük etkenlerden biri, Yehova Tanrı ile iyi bir ilişkiye sahip olmak ve O’na tamamıyla güvenmektir. (Sül. Mes. 3:5, 6) Böylece Tanrı’nın, bütün işlerinin bizim iyiliğimiz için birlikte çalışmasını sağlayacağından emin olabiliriz.
2 Hepsinin en küçüğü olarak davranmak, alçak gönüllülük gerektirir. ‘Düşmeden önce mağrur ruh geldiğine göre’ ‘hepimiz birbirimize karşı alçak gönüllülüğü takınmalıyız’, “çünkü Allah mağrurlara karşı durur, fakat alçak gönüllülere lûtfeder.”—Sül. Mes. 16:18, 19; I. Pet. 5:5.
3 Bu konuda bize yardım eden başka bir etken de reislik prensibini takdir etmemizdir. Birden fazla kişinin çalıştığı bir yerde, her zaman, karışıklığa ve kargaşalığa meydan vermemek için, birisi riyaset etmeli ve son kararları vermelidir. Başka sözlerle, bir düzen ve teşkilat gereklidir. İnsan vücudunda bunu görüyoruz. Çeşitli organlarımıza rağmen, tek başımız vardır. Bir organ bir başkasına oranla daha önemli olabilir, ama hiçbirisi diğerine “ihtiyacım yoktur” diyemez. Bu örneği takip ederek teşkilatımızın amacının başarılmasında bir payımız olmasını istememiz gerekmez mi?—I. Kor. 12:21.
4 Sağlam bir zihne sahip olmak da bize yardım eden bir etkendir. Pavlus şöyle dedi: “Her adam . . . . kendisi hakkında düşünmek lâzım geldiğinden fazla düşünmesin; . . . . itidal ile düşünsün.” (Rom. 12:3) Her birimiz, diğerlerinden çok kendimizi tanıyoruz. Yapmamız gerektiğinden ne kadar geri kaldığımızı da yine en çok biz görebilmeliyiz; tıpkı Pavlus’un söylediği gibi: “İstediğim şeyi işlemiyorum, fakat nefret ettiğim şeyi yapıyorum.” (Rom. 7:15) Ayrıca, Hıristiyanlar olarak başkalarına sertçe hükmetmemeliyiz, daha ziyade nakâmilliklerinden dolayı şüpheli bir durumda olanların lehine karar vermeliyiz. Öte yandan, zayıflıklarımızın ve nerelerde yanlış saiklerle sevk edildiğmizin de iyice farkında olmalıyız. Bunlardan ötürü hepsinin en küçüğü olarak davranmaya istekli olmalıyız. Bütün bunları düşünen sağlam bir zihne sahip olmamız, bu konuda bize yardım edecektir.
5 Doğal yeteneklerimiz veya hünerlerimiz ne olursa olsun, Yehova’nın teşkilatında önemli olan, O’nun ruhudur. (Zek. 4:6) Bu mukaddes ruh sayesinde ilk Hıristiyanlar, Tanrı hizmetinde “dünyayı altüst ede”cek kadar etkili oldular. Doğal görüş açısından okumamış ve sıradan sayılabildikleri halde, dinsel muhaliflerine açık sözlülükle ve cesaretle konuştular. (Res. İşl. 17:6; 4:13, 29-31) Dünyevi açıdan yeteneklerimiz daha büyük olsa da, tüm kardeşlerimizin Tanrı’nın mukaddes ruhuna sahip olduklarının farkında olmamız, hepsinin en küçüğü olarak davranmamıza yardım edecektir. “Birbirinize şeref vermekte önde gidin.”—Rom. 12:10, YD.
6 Tanrı’nın Sözü pratik hikmet konusunda çok şey söylemektedir. Örneğin, o, gereksiz yere çaba harcamamamız için, keskin aletler kullanmamız gerektiğini söylüyor. (Vaiz 10:10) Hepsinin en küçüğü olarak davranmak için de bize pratik öğütler veriyor. (Luka 14:8-11’i oku.) Başkalarıyla iyi ilişkilere sahip olmanın hikmetlilik olduğu söylenebilir. Hepsinin en küçüğü olarak davranırsak, bunu daha kolay başarabiliriz. Tabiatımız yüzünden, çıkarlarımızla ilgilenmeye eğilimliyiz ve ihtiraslı olup yükselmeye de çok meylimiz var, bundan ötürü, başkalarını rahatsız ederiz. Hepsinin en küçüğü olarak davranan biri ise başkalarının durumunu zorlamaz, onların kendilerini güvensiz ve rahatsız hissetmelerine yol açmaz. Örneğin, hikmetli bir kadın, ailesinde barışı sağlayacağını bilerek kendisini kocasına tabi kılacaktır.
7 Hepsinin en küçüğü olarak davranmamıza yardım eden en güçlü etken ise şüphesiz fedakâr sevgidir. Yonatan, Yehova’nın krallık için Davud’u seçtiğini fark ettiği halde, onu kıskanmadı; daha önce göstermiş olduğu sevgiyi azaltmadı. (I. Sam. 18:1; 23:17) “Babayı severim” diyen İsa, Tanrı’ya eşit olmayı aramadı, takipçileri uğruna ölmeye hazırdı. (Yuh. 14:31; Efes. 5:27) Pavlus da Hıristiyan kardeşlerini çok sevdiği için, onların en küçüğü olarak davranmakta güçlük çekmedi.—II. Kor. 6:11-13; I. Sel. 2:7, 8.
8 Böylece, hepsinin en küçüğü olarak davranmamıza yardım eden şu güçlü etkenleri gördük: Mukaddes Kitabın verdiği örnekleri takip etmek, reislik prensibini tanımak, sağlam bir zihne sahip olmak, Tanrı’nın mukaddes ruhunun yönetimini kabul etmek, pratik hikmet ve fedakâr sevgi göstermek.