Her Ne Yaparsak Tanrı’nın İzzeti İçin Yapalım
1 Resul Pavlus Korintoslulara yazdığı birinci mektubunun 10. babında İsrail’de yapılan mekruh davranışlar ve Tanrı’nınn bunlara karşı gösterdiği tepkiyi anlatırken 7. ayetinde uyarıcı mahiyette şöyle yazdı:“Onlardan bazıları gibi putperest olmayın; nitekim yazılmıştır: ‘Kavm yemeğe ve içmeğe oturdu ve oynamağa kalktılar’.” Pavlus 10. babın sonuna doğru bu konuda şu genel nasihati verdi: “İmdi gerek yer, gerek içer her ne yaparsanız, her şeyi Allah’ın izzeti için yapın.”—I. Kor. 10:31.
2 “Devirlerin sonuna yetişmiş olan” bizlere bu sözler hangi olaylar için nasihat teşkil edebilir? Şüphesiz burada birçok olay sayılabilir. Ancak biz bunlardan bir tanesi, düğün ve benzeri eğlencelerdeki davranışımız üzerinde duracağız.
3 Ülkemizde, düğün veya eğelenmek üzere bir araya gelindiğende oynamak gelenek haline gelmiştir. Hatta “hamama giden terler, düğüne giden oynar” diye bir söz de vardır. Acaba Yehova’ya vakfolmuş bir kimsenin böyle vesilelerde oynaması veya dans etmesi ne dereve uygun olacaktır?
4 Bu, şüphesiz oyunun şekline, o anda giyilen giysilere çevrede bulunan kişilerin tutumuna bağlıdır. Eğer insanı seks yönünden tahrik eden bir tür oyun söz konusuysa, o olayda kişiler plaj kıyafetindeyseler veya çevrede bulunan insanlar oynanan oyundan veya kıyafetlerden yanlış anlamlar çıkarabileceklerse Pavlus’un yukardaki nasihatine göre Yehova’nın vakfolmuş bir Şahidinin böyle oyunların içinde bulunmasına uygundur diyebilir miyiz? Şüphesiz hayır, çünkü böyle durumlar Tanrı’ya izzet vermeyecektir.
5 Bu nasihate göre hareket etmek, düğün sahibinin veya eğlenceyi tertip edenin tuttuğu salonla anlaşması olan sanatçılar arasında birseçim yapmasını da gerektirecektir. Şüphesiz Yehova’ya vakfolmuş bir toplumun düğünden veya benzeri eğlencelerinde insanı tahrik eden bir dansözün veya başka bir sanatçının bulunması uygun olmayacaktır.
6 Dans ve müzik çeşitleri arasında gerçekten büyük bir fark olabileceği ve farkın Tanrı’nın eğittiği bir kişi tarafından tespit edilebileceği Mukaddes Kitaptaki örneklerden anlaşılıyor. Yehova, Mısırlıları Kızıl Deniz’de yok ettiktensonra İsrailliler Yehova’nın şerefi için müzikle dans ettiler. (Çık. 15:1-21) Musa, Horeb dağında geciktiği ve İsrailliler altın bir buzağı yaptıkları zaman da müzik eşliğinde dans ettiler; ancak bu müzik ve dans öncekilerden çok farklıydı. Musa bunu uzaktan tespit etti.—Çık. 32:18.
7 Bu sebepten herhangi bir müzik türünün veya dansın uygun olup olmadığını tespit etmek için kendimize şunları sorabiliriz: Onun kaynağı nedir? Putperestlikten mi geldi? Sahte dinle bir ilişkisi var mı? Alçaltıcı, kin ve nefret yaratıcı mı, yoksa sevincin bir ifadesi mi? Acaba genellikle hangi tür insanlar bu müzikle dans ediyor? (I. Pet. 4:3, 4) Eğer bir kimse böyle soruların cevabını kesinlikle bilmiyorlarsa herhalde onu yapmamak en hikmetli hareket tarzıdır, çünkü resul Pavlus benzer bir durumla ilgili şu nasihati vermişti: “Et yememek, şaraf içmemek ve kardeşinin onunla sürçeceği bir şeyi yapmamak iyidir.” (Rom. 14:21) Ayrıca resul Pavlus şöyle de nasihat etmişti: “Ağzınızdan hiç fena söz çıkmasın fakat işitenlere inayet vermek üzere lazım olan bünyan için iyi olan ne ise onu söleyin.” (Efes. 4:29) Bu nasihat müzik ve dans için doe geçerlidir. Yukardaki prensip ve örnekleri gözönünde bulundurursak, doğru lanı bizzat tespit edebileceğiz ve özel kurallar aramayacağız.
8 Tabii bütün bu sözler, bizim düğün ve benzeri vesilelerde eğlenmek üzere oynamamızın veya dansetmemizin genel anlamda yanlış olduğunu göstermez. Çünkü burada söz konusu edilen aşırı davranışlardır. Şahitlerin katılabileceği ve sevinç bulabileceği gerek doğu gerek batı müziğiyle yapılan dans ve oyunlar vardır. Aşırılığa kaçmayan veya insanı tahrik etemeyn oyun ve dansları neden yapmayalım? Yanlış olan dans veya oyun değil, onun yapılış şekli ve durumdur. Davud’un sevinçten raskettiğini biliyoruz.—II. Sam. 6:14.
9 Düğün ve benzeri vesilelerde şüphesiz hepimiz sevinç duymak ve sevincimizi kardeşlerle paylaşmak isteriz, fakat Pavlus’un yukardaki nasihatini unutmayalım. ‘Her ne yaparsanız Tanrı’nın izzeti için yapın’.—I. Kor. 10:31.