Tanrı’nın “Kandan Çekinin” Emrini Ciddiye Almak
1 Hayat, Tanrı’dan bir hediye olduğu için, hepimiz bu değerli hediyeyi mümkün olduğu kadar korumak istiyoruz. Bu sebepten hastalanmamak üzere elimizden geldiğince önlemler alıyoruz ve hasta olduğumuz zaman bir doktora veya hastaneye başvuruyoruz. Amacımız, iyileşmek, yaşamaktır.
2 Fakat bir doktor uygun olmadığına inandığımız bir tıbbi tedavi yöntemini tavsiye ederse, bunu herhalde reddedeceğiz. Böyle bir durum muhakkak bazı zorluklar meydana getirecek ve imanımızı deneyecektir, çünkü Tanrı’nın gözünde “doğru olanı” yapmak istiyoruz. (Tesn. 12:25) Bunun için doktora kabul edemeyeceğimiz tedavi yöntemini açıkça göstermeliyiz.
3 Bugün kan nakli tıpta olağan bir tedavi yöntemi olarak telakki ediliyor. Fakat Tanrı’nın Sözü açıkça “kandan çekinin” emrini veriyor. (Res. İşl. 15:28, 29; Tesn. 12:23) Hakikati bilmeyenler bu gerçeği pek anlamayabilir ve doktorun ameliyatta hayatı korumak düşüncesiyle kan naklini tavsiye ettiğinde bunu reddetmemize anlam veremeyip, belki ölmek veya ille bir “şehit” olmak istediğimizi düşünebilir. Bu tamamen yanlış bir düşüncedir. Tanrı’ya hayatını vakfetmiş ve O’na sadık kalmak isteyen bir kişi, kan naklini ölmek istediğinden değil, “dini” veya “inancı” sebebiyle reddediyor, çünkü ebedi hayatı söz konusudur.
4 Bunun için bu konuyu doktorlarla tıbbi açıdan değil, dini açıdan müzakere edeceğiz. Her ne kadar kan nakli tıbbi açıdan bazı tehlikeler yaratıyorsa da, örneğin, AIDS ve başka hastalıklara neden olabiliyor, bizim için bunu reddetmek sırf bir inanç ve Tanrı’ya itaat meselesidir. Bunu izah etmek istiyoruz. O halde bu konuyu açıklayabilmek amacıyla doktora “Kan Hayatınızı Nasıl Kurtarabilir?” küçük kitabını vermek en iyisidir.
5 Bu küçük kitabı okuyan doktorlar, Yehova’nın Şahitlerinin tıbba karşı olmadıklarını, daha ziyade doktorların ve hastanelerin insanlara yardım etme konusunda gösterdiği çaba ve mahareti takdir ettiklerini kolayca anlayabilir, çünkü Yehova’nın Şahitleri kan nakli hariç, diğer tıbbi tedavi yöntemlerini kabul ederler. Kan naklinin alternatifleri olan birçok tedavi yöntemi vardır. Tecrübeli doktorlar bunları uyguluyor. Tıp dergileri, dünya çapında binlerce doktorun ciddi ameliyatları kan kullanmaksızın başarıyla yaptıklarını gösteriyor. Bu nedenle doktoru ikna etmek ya da kansız ameliyatlar yapan doktorlar aramak bizim yükümlülüğümüzdür. Bir kimse dua ederek bunu yaparsa, Tanrı’nın ona yardım edeceğinden emin olabilir.—I. Yuh. 5:14, 15.
6 Tabii, doktorlara isteklerimizi bildirirken gerçekten kararlı olduğumuzu açıkça göstermeliyiz, ancak bilinçli ve kesin olarak verdiğimiz kararlara saygı gösterilmesini bekleyebiliriz. Bunun için bir kimse, bir tıbbi müdahaleyi aramadan önce bu konuda yüreğinde sabit bir karar vermiş olmalı. Ve bu sadece kendi kararı olmalı, yani hiç kimse bu konuda başka biri adına karar veremez, çünkü herkes Tanrı’nın önünde kendi yükünü taşımalı. (Gal. 6:5) Belki bazen kişi kan almama isteğini tam olarak ifade edemez, böyle bir durumda yetenekli bir ihtiyar ona yardım etmek üzere doktorlarla görüşebilir ve Yehova’nın Şahitlerinin bu konudaki düşüncelerini açıklayabilir. Fakat kararı bizzat hasta kendi vicdanına dayanıp hür iradesini kullanarak vermeli. Hiç kimseyi baskı altında tutmaya veya tehdit etmeye hakkımız yok. Bir kişi örneğin bir kaza sebebiyle koma halinde ise ve yanında geçerli olan “Tıbbı Belge” bulunduruyorsa, yakın bir akraba veya bir ihtiyar bu kişinin kararını destekleyebilir. Tabii, reşit olmayan çocukları adına ana babalar karar verebilir, bu onların hakkıdır. Fakat bir çocuk kendi inancını açıklayabilecek yaşta ise ve bunu bizzat yaparsa, ana babası ona daha kolay yardım edip müdafaa edebilir ve herhalde doktorlar, böyle bir karara saygı göstermeyi daha kolay bulacak. Birçok olaylar bu gerçeği ispat ediyor. (kd 9/91, s. 14-17) Bunun için ana babalar çocuklarını Tanrı’nın öğüdüne göre yetiştirme konusunda büyük bir sorumluluk taşıyorlar.—Efes. 6:4.
7 Evet, hayat gerçekten çok değerli bir şeydir. Onu korumak görevimizdir. Fakat bunu ancak Tanrı’nın kanunlarına uygun olarak koruyorsak, ebediyen yaşama olanağını korumuş olacağız.—Mat. 10:28.