Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g 10/84 s. 4-5
  • Tarihten Öğrenilmemiş Dersler

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Tarihten Öğrenilmemiş Dersler
  • Uyanış!—1984 (Bilimsel Seri 9-12)
  • Benzer Malzeme
  • Bu Dersler Bizlere Neler Öğretebilir?
    Uyanış!—1984 (Bilimsel Seri 9-12)
  • 2. Kısım Tekrarlama Soruları
    Şimdi ve Sonsuza Dek Mutlu Bir Yaşam: Kutsal Yazıları İnceleme Kitabı
  • İçindekiler
    Uyanış!—2019
  • 3. Kısım Tekrarlama Soruları
    Şimdi ve Sonsuza Dek Mutlu Bir Yaşam: Kutsal Yazıları İnceleme Kitabı
Daha Fazla
Uyanış!—1984 (Bilimsel Seri 9-12)
g 10/84 s. 4-5

Tarihten Öğrenilmemiş Dersler

Okul ve üniversitelerde incelenen tarih, genellikle yalnız olayları, savaşları, belgeleri ve şahsiyetlerle ilgili yüzeysel bilgileri kapsar. Tarihçi H. G. Wells, okul günlerindeki “dar açıdan ele alınan tarih eğitiminin, ancak heves uyandırmayan, kısmen unutulmuş geçmişteki kralların ve başkanların listesi”nden oluştuğunu söylemiştir.

Oysa düşünen insanlar için tarih, geçmişin ve zamanımızın karanlıklarına ışık tutan bir fener olmalıdır. Biraz da olsa, gelecek için ümit vermelidir. Şimdi, tarihte geçen bazı kayda değer olaylara bir göz atıp, insanların bu olaylardan hangi dersleri alamadıklarını görelim.

1. DERS: Hükümet değişiklikleri: Fransız ihtilalinin günlerinde olduğu gibi, gözlenen eğilim, belirli bir durumun, benzeri bir durum tarafından takip edilmesiyle getirilen “değişikliğin”, gerçek olmaktan çok, yüzeysel olmasıdır. Böylece, gaddar bir idare başka bir gadder idarenin yerini alabilir. A.B.D. ve İngiltere gibi Batı’nın demokratik toplumlarında, bir parti, seçimle başka bir partinin yerini alır. Ancak köklü değişiklikler yapılmaz.

Ünlü yazar Paul Valery’nin şu gözlemi ilginçtir: “Bütün politikacılar tarih okumuşlardır; ancak onların tarihi sadece aynı felaketleri nasıl tekrarlayabileceklerini öğrenmek için okudukları söylenebilir.” Bu, acaba neden böyledir? Aslında Mukaddes Kitabın şu sözleri bunu doğru olarak açıklar; “İnsanın yolu kendi elinde değildir; adımlarını doğrultmak yürüyen insanın elinde değildir.”—Yeremya 10:23.

Bundan hangi dersi almalıyız? “Asilzadelere (YD) ve kurtarışı olmayan âdem oğluna güvenmeyin.” (Mezmur 146:3) İnsanların vaatleri genellikle güvenilir değildir. Dürüstçe deneseler dahi, insanların tamamıyla tatmin edici bir idare getirebileceklerini bekleyemeyiz. Böyle bir yönetimi sadece Yehova Tanrı başarabilir ve İsa Mesih’in Kralı olduğu gökteki Krallığı vasıtasıyla bunu Bizzat yapacaktır.—Matta 6:9, 10; İşaya 9:6, 7; Daniel 2:44.

2. DERS: Siyasette din: Tarih, dinsel teşkilatların papazlarının, her devirde çoğunlukla iktidardaki zümrenin yararına ve yürürlükte olan düzenin devamını sağlamak üzere, halkın üzerinde politik bir etki yaptıklarını gösterir. Buna bir örnek, Roma Katolik hiyerarşisinin, MS 5.yüzyılda, Roma İmparatorluğunun yıkılışından sonra, Avrupa ve diğer yerlerdeki feodal sistemin devamında oynadığı roldür. Bin yıldan uzun bir süre, Batı’daki ve Doğu’daki kilise, krallar, çarlar ve lordlarla yakın bir işbirliği kurarak, sosyal piramitin tepesindekilerin ayrıcalıklarının korunmasına yardımcı oldu.

Bunun karşılığında ise, kiliseye (feodal sistemin kuvvetinin temeli olarak) toprak verildi ve papazlara “Lordum Rahip” veya “Lordum Piskopos” diye hitap edildi. Papa ihtimal, bütün Hıristiyan âleminin en kudretli kralı durumundaydı. Bu kudreti, Papa VII. Greguar tarafından 11. yüzyılda yayımlanan papaya ait ayrıcalıklar listesinde görmek mümkündür. Bunların arasında “imparatorları tahttan indirmek” ve “herhangi bir hükümdarın fermanlarını iptal” etmek bile vardır.

Eski Babil’in, Mısır’ın, Azteklerin, Hintlilerin—evet, belki de geçmiş toplumların hepsinin—hükümdarları, dinsel sistemi kendi çıkarlarını kuvvetlendirmek için kullandılar. Aynı şekilde kendi bencil çıkarları için, din adamları her zaman devletle sıkı ilişkiler kurmaya çalıştılar. Bütün bunlardan alınması gereken ders acaba nedir? Şudur: Din, siyasetle karışıp, dünyanın siyasi olaylarına girerse, toplumlar acı çekerler ve şaşkınlıkla karşılaşırlar. Bu tür bir ruhi zina, Tanrı için iğrençtir. (Vahiy 17:3-5) Dahası da var: Mukaddes Kitap, Tanrı’nın kabul ettiği tapınmanın bir gereği olarak, bir kimsenin ‘kendisini dünyadan lekesiz tutmasını’ öğütler.—Yakup 1:27.

3. DERS: Maddi refah: Bazı ülkelerde, tarihin belirli zamanlarında, kayda değer bir maddi refah olmuştur. Birçok kimse, mutluluk ve doyumun, yaşam standartındaki yükselmeyle arttığını iddia eder. Ancak tarihten ne öğreniyoruz? Tarih, insanları mutlu etmek için maddi refahın yeterli olmadığını gösterir. Öyle ise, maddi şeylerin dışında neler gereklidir?

İvar Lissner, Man, God and Magic (İnsan, Tanrı ve Büyü) adlı kitabında şunları söyledi: “Bir kimse, insanın, tarih boyunca, kendini aşabilmek için harcadığı gayrete ancak şaşabilir. Enerjisi, hiçbir zaman sadece hayatın ana ihtiyaçlarına yöneltilmedi. İnsan arayış içinde, ısrarla daha ileriye erişmeye çalışıp, elinde olmayanı elde etmeye çalıştı. İnsanın tabiatındaki bu garip dürtü aslında onun ruhi düşünüşüdür . . . . insan sadece uyumak, yemek içmek ve kendini ısıtmakla yetinmez . . . . Tarih boyunca, gelmiş geçmiş bütün uygarlıklar, dini ve Tanrı’yı aramışlardır. İman, din ve Tanrı olmaksızın, uygarlık düşünülemez.”

19 yüzyıl önce İsa Mesih de şunları söylemişti: “Ne mutlu ruhi ihtiyaçlarını fark edenlere; çünkü göklerin krallığı onlara aittir.” (Matta 5:3, YD) Dolayısıyla, her ne kadar maddi refah bazı zevkleri tattırabilirse de, bu tarihi olaylardan da anlayabileceğiniz gibi, gerçek mutluluk, ruhi ihtiyaçlarımızı geliştirip onları tatmin etmekle elde edilir.

4. DERS: Daha iyi sosyal durumlar: Daha iyi insanlar bulmadan, daha iyi bir dünya kurmak imkânsızdır. Aslında tarih şunu ispat eder: “Bir adamın diğer adam üzerine hâkimiyeti kendi zararınadır.” (Vaiz 8:9) Evet, köleliğin kaldırılması gibi bazı gelişmeler şüphesiz sosyal durumun iyileşmesine yardımcı olmuştur. Ama dünyadaki birçok etken, halen milyonlarca insanın, insanlık dışı savaşlarda ölmesine neden olmaktadır. Gerçek anlamda iyi bir sosyal düzen için, insanlara birbirlerini sevmelerini öğretmelidir. (Matta 22:39) Mukaddes Kitap, İsa Mesih’in ve yanındaki meshedilmiş diğer hükümdarların krallığı altında, insanlığın kâmilliğe erişme süresinin bin yıl olacağını söyler. Ancak bu devre şimdi başlamak üzeredir ve bu, Tanrı’nın gökteki krallığının başaracağı birçok işten sadece biridir.—Vahiy 20:4-6; 21:1-5.

İnsan tarihinden şüphesiz birçok ders alabiliriz. Ama bu sözünü ettiğimiz dört ders için ne denilebilir? Acaba bu dersleri hayatımızda nasıl uygulayabiliriz?

[Sayfa 5’teki pasaj]

“Politikacıların tarihi sadece aynı felaketleri nasıl tekrarlayabileceklerini öğrenmek için okudukları söylenebilir.”

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş