Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g 1/88 s. 17-19
  • Görünüş Ne Kadar Önemlidir?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Görünüş Ne Kadar Önemlidir?
  • Uyanış!—1988 (Bilimsel Seri 25-28)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • KENDİ DURUMUNDAN TATMİN OLMAMAK
  • GÜÇLÜ ETKENLER
  • ‘GÜZEL İNSANLAR’ BEĞENİSİNE KARŞI MÜCADELE
  • TANRI’NIN BU MESELEDEKİ DÜŞÜNCESİ
  • Görünüşüm Ne Kadar Önemli?
    Gençler Soruyor . . . Sorular ve Pratik Cevaplar
  • Nasıl Daha Çekici Olabilirim?
    Uyanış!—2002
  • Görünüşüm Konusunda Saplantılı mıyım?
    Gençler Soruyor
  • Anne Babam Sosyal Medyayı Kullanmama İzin Vermiyorsa Ne Yapmalıyım?
    Gençler Soruyor
Daha Fazla
Uyanış!—1988 (Bilimsel Seri 25-28)
g 1/88 s. 17-19

Gençler Soruyor . . .

Görünüş Ne Kadar Önemlidir?

‘Vücudumu hiç beğenmiyorum’ diye feryat ediyor 16 yaşındaki genç kız. ‘İyi görünmediğimi düşünüyorum’

SEN de görünüşünü beğenmediğini mi söylüyorsun? Evet, pek azımız, belki de hiçbirimiz fiziksel görünüşümüzden tamamiyle memnundur. Bir su birikintisinde, yansıyan görünümüne aşık olan Narcissus’dan farklı olarak bazılarımız, aynadaki görüntümüzde, neredeyse paniğe kapılır.

Özellikle büyüme çağında olan belki de utangaç bir gençsen, genellikle bu böyledir. ‘Vücudumu hiç beğenmiyorum’ diye feryat eden 16 yaşındaki genç kız, ‘iyi görünmediğimi düşünüyorum’ demektedir. On üç yaşındaki başka bir gencin de benzer şikâyeti var, o da: ‘Tepemde birbirine yapışıp dik duran saçlarımdan hoşlanmıyorum’ diyor.

Şüphesiz çekici görünmek isteği doğaldır. Ve kişisel görünüm için harcanan dengeli çabalar akla yakındır. Bununla birlikte senin görünüşün, düşünüşüne hâkim olmaya başladı mı? Görünüşünden dolayı kendini beğenmiyor musun? Eğer öyle ise, kendine şunu sor: ‘Şikâyetlerim yerinde mi? Yoksa durumum beni tatmin etmediğinden, hep başka türlü görünüp, başka yerde mi olmak istiyorum?’

KENDİ DURUMUNDAN TATMİN OLMAMAK

Evet, birçok kişi sahip olduğu şeylerden hiç tatmin olmuyor; hep başka türlü görünmeyi ve başka yerde olmayı özlüyor. Herhalde bu durumda olanları görmüşsündür. Doğal olarak ince yapılı, boylu bir kız, çok zayıf olduğunu düşünür ve aşırı yiyip içmekle kendini hasta eder. Balık etinde olan bir kız, şişman olduğunu sanır ve az yemekle hemen hemen açlıktan ölür. Ya da arkadaşlarından daha çabuk büyüyen gençler vardır. Onlar yetişkinlere özgü boylarından acaba memnun mudurlar? Onlardan biri şunu hatırlıyor: “Boyum herkesten daha uzundu, bu benim için çok sıkıcıydı. Ufak tefek bir arkadaşım vardı ve onu kıskanırdım.”

Güzel görünmek için yardımcı olan bol araç ve uygulamalar var. Örneğin plastik cerrahi artmakta ve büyük kazanç getirmekte. Gençler, sağlık ve mutluluklarını tehlikeye attıklarında bile durumu değiştiremeyeceklerinden kaygılanıyorlar. Bu hoşnutsuzluğun kısır döngüsünden kurtulmanın bir yolu acaba yok mu? Var. Ama bunun anahtarı, görünüşle ilgili doğru bir bakış açısına sahip olmaktır. Bunu acaba nasıl elde edebilirsin? Neden böyle bir duyguya kapılmış olabileceğimizi anlamaya çalışmakla işe başlayalım.

GÜÇLÜ ETKENLER

Görünüşümüzle ilgili görüşlerimizi ve duygularımızı etkileyen pek çok güçlü etken var. Bu etkenlerden biri bizzat içimizden gelir. Mukaddes Kitap (Tevrat, Zebur ve İncil) bunu, “gençlik arzuları” diye adlandırır. (II. Timoteos 2:22) Bu arzu birçok yolla kendisini gösterir; örneğin, görünüşümüzle aşırı ilgilenmek bunun içindedir.

İlginç olarak psikiyatri profesörü olan Richard M. Sarles, bu arzuların bir şeyle sık sık beslendiğini gösterir: “Büyüme çağı, vücudun yeni işlevlerine başladığı bir geçiş dönemidir .... Yeni ve değişen bir vücudun beceriksizlikleriyle başa çıkmak için erinlik çağında olanların çoğu, kendi akranlarının güvenine dayanır.” Diğer sözlerle, eğer arkadaşlarımız burnumuzun ne kadar büyük olduğunu görmezlerse, boş vermekle yetiniriz. Fakat akranlarımız bunun farkına varırlarsa, biz de ona önem veririz.

Kandırıcı diğer bir etken de kitle iletişim araçlarıdır. Çocukluktan beri TV, kitap ve filmler, “iyi” insanların güzel ve yakışıklı, “kötü” insanların ise, çirkin olduklarını öğretmiştir. Bu iletişim araçları temayı tekrar tekrar işlerler. Bunun sonucu olarak da, nakâmil insanlar, etraflarında bulunan şeylerin görünüşlerine göre fikir yürütmeye eğilimli olurlar veya görünüşlerine göre kişisel bir kalıba sokmaya çalışırlar.—II. Korintoslular 10:7.

İletişim araçları seni, şuna inanmaya zorlayacaktır: Eğer parlak ve çekici görünüşlü, elmacık kemikleri hafif çıkık, kusursuz bir cilde ya da adaleli bir vücuda sahip değilsen, herhangi bir yerde bir köşeye çekilmen veyahut hiç olmazsa popüler ve başarılı ya da mutlu olma fikrinden vazgeçmen daha iyi olur. Bilinçli olarak düşünürsen, filmlerin etkisinin ne değerde olduğunu şüphesiz anlarsın. Değerler son derece saçmadır. Yine de bu etkilerin çoğu bilinçaltında değerlenir. Güzellik, üstü kapalı veya açık olarak her defasında idealleştirilir, ya da ona tapınılır. Çarpıcı görünüşler, parfümden demir testeresine kadar her şeyi satabilir. Sonuç olarak birçok kimse, sadece bir ürünü satın almakla kalmaz, aynı zamanda, görünüşün her şeyden önemli olduğu çarpık fikrini de benimsemiş olur.

‘GÜZEL İNSANLAR’ BEĞENİSİNE KARŞI MÜCADELE

‘Güzel insanlara’ karşı duyulan beğeni, şüphesiz birçok kişiyi etkiler. Böylece, yaşam, moda diyetleri, çekici kozmetikler ve masraflı bakımların bitmez tükenmez kölesi durumuna gelir. Bununla birlikte, Mukaddes Kitap şöyle der: “Bu âleme uymayın.” (Romalılar 12:2) Bir an düşün: Popüler, başarılı ya da mutlu olmak için belirli bir görünüşe sahip olmanın gerektiği fikrini kimler geliştirir? Genellikle böyle bir aldatmacadan kazanç sağlamaya çalışan fabrikatörler ve reklamcılar, değil mi? Onlar tarafından düşüncelerinin biçimlendirilmesine neden izin veresin? Ve görünüşün hakkındaki olumsuz yorumlar arkadaşlarından kaynaklanıyorsa, zaten böyle “arkadaşlar”a kim ihtiyaç duyar?

Mukaddes Kitap, ayrıca sana “itidal ile düşünmeyi” öğütler. (Romalılar 12:3) Bu,—ister arkadaşlardan, isterse iletişim araçlarından gelsin—tatminsizlik uyandıran propagandalara şüpheci bir gözle bakman gerektiği anlamına gelebilecektir. Gerçekte pek az insanın süper modellere benzediğini kabul etmek doğru değil midir? Mukaddes Kitap, “güzellik boş” şeydir der. (Süleymanın Meselleri 31:30) Güzel bir yüzden dolayı kendilerine kazanç sağlayan kişiler, ancak kısa bir süre zirvede kalabilirler. Az zaman sonra başka biri onun yerine geçer. Aynı zamanda makyaj, ışık ve fotoğraf hileleriyle, yüz ve vücut için harikalar yaratılabilir. Bazıları, favori kabul ettikleri kişiyi henüz güzelleşme sisteminden yararlanmamış vaziyette gördüklerinde şok geçirmişlerdir.

Düşünülmesi gereken bir diğer nokta da şudur: Arkadaşlarının çoğu ancak orta görünümdedirler, değil mi? Onlardan bazıları belirli standartlara göre belki hiç de çekici sayılmayabilirler. Ana-babanla ilgili ne diyebilirsin? İkisinden biri, bir moda dergisinin kapağını süsleyebilir mi? Herhalde hayır diyeceksin. Buna rağmen onlarla ilgili duyguların değişiyor mu? Gerçekte önce görünüşlerine göre değil, ne olduklarına göre onlara değer vermeye başlarsan, büyük olasılıkla onların görünüşlerine pek önem vermeyeceksin.

Son olarak, büyümekte olan bir gencin görünüşü değişmektedir; bu, gerçekten böyle değil midir? Gençler değişik sürelerle erginliğe varırlar. Böylece, boyun çok kısa veya uzunsa, ya da vücut hatların uygun değilse, sabırlı ol. Zaman, bu küçük kusurlardan bazılarını düzeltecektir.

Bu çeşit sorunları sağgörüyle ele aldığında, beyaz perde veya parlak magazindeki doğal olmayan görüntülere benzeme veyahut kendini gereksiz yere diğer gençlerle karşılaştırma çabalarından kurtaracaksın. Hayali veya gerçek olsun, noksanlığını duyduğun herhangi bir fiziksel yapıdan daha değerli olan zenginliklere sahipsin. Yine de dikkate alman gereken başka önemli bir etken var.

TANRI’NIN BU MESELEDEKİ DÜŞÜNCESİ

Mukaddes Kitabın, haklarında konuştuğu kişilerin görünüşlerine ne kadar az yer verdiğine hiç dikkat ettin mi? Niçin bize İbrahim, Meryem—ya da İsa’nın bile—nasıl göründüğü hakkında birşeyler anlatmıyor? Bellidir ki, Tanrı bunu önemli saymadı.

Tanrı, bir zamanlar görünüşte fiziksel açıdan güzel bir örnek oluşturan Eliab isimli bir adamın kral olmasını reddetti. Yehova Tanrı, peygamber Samuel’e şöyle açıkladı: “Onun görünüşüne ve boyunun uzunluğuna bakma; ... çünkü RAB insanın gördüğü gibi görmez, çünkü insan yüze bakar, fakat RAB (Yehova) yüreğe bakar.” (I. Samuel 16:6, 7) Tanrı, onun yerine çocuk denecek bir genç olan Davud’u seçti.

Haklı olarak Mukaddes Kitap, dikkatimizin odak noktasının dıştan süslenme olmadığını, ancak “yüreğin gizli insanı” olduğunu vurgular. (I. Petrus 3:3, 4) Şüphesiz, bu, dış görünüşümüzü ihmal etmemiz gerektiği anlamına gelmez. Mukaddes Kitap, giyim-kuşamla ilgili yüksek standartlara uymak üzere bizi teşvik eder. (I. Timoteos 2:9 ile karşılaştır.) Buna rağmen arasıra dış görünüşümüz bizi biraz sıkıntıya sokabilir. Fakat gerçekten önemli olan Tanrı’nın önünde dış görünüşümüzün önemli olmadığını bilmek, ne kadar teselli edicidir. “O yüreğe bakar.” Bu nedenle, görünüşün hakkında üzülmeyi bırakıp, Tanrı’nın önünde yüreğini güzelleştirmeye çalışman daha hikmetli bir davranış olmayacak mı?

[Sayfa 18’deki resim]

Kendinde beğenmediğin bir şeyi başkaları kıskanabilir

[Sayfa 19’daki resim]

Noksanlığını duyduğun herhangi bir fiziksel yapıdan daha önemli olan zenginliklere sahipsin

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş