Hayatınıza Renk Katın
“BEDAVADIR. Sizi daha çekici kılar. Kendinize güveninizi artırır. Bu nedir?”
“Bu”, giydiğiniz giysilerin renklerini birbirine uydurarak, “uyumlu” kombinasyonlar yaratma sanatıdır. Bu, kolayca öğrenilebilen bir sanat olduğu halde, birçok insan, hangi rengin neye gittiğine karar vermek konusunda kendini şaşkın, hatta aşamayacağı bir engelle karşılaşmış gibi hisseder.
Sarı maviye mi, yoksa yeşile mi gider, diye karar vermeye çalışırken, siz de kendinizi böyle mi hissediyorsunuz? Öyle ise cesaretlenin, çünkü dolabınızdaki giysilerle başarılı renk kombinasyonları yaratmak, bir sürü kural ezberlemeyi gerektirmez. Gereken tek şey, renklerin niteliği ve aralarındaki bağlantılar hakkında biraz bilgi edinmenizdir. Böylece, bazı temel prensiplere bir göz atarak, hayatınıza nasıl renk katabileceğinizi görelim.
Kaç Renk Var?
Japon renk bilgini Kunihiko Takei “gökkuşağına baktığımızda genel olarak kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, çivitmavisi ve moru ayırt ediyor ve aralarındaki renkleri bütünüyle görmezlikten geliyoruz”. “Gökkuşağındaki renkler nasıl tedricen kırmızıdan mora değişirse, her ayrı renk de tedricen koyudan açığa, canlıdan uçuğa doğru değiştirilebilir. Yüzlerce renk olduğunu söylemek anlamsızdır ve tutuculuktur.”
Bu da değişik renklerin ayrı ayrı var olmadığı anlamına gelir. Hepsi birbiriyle bağlantılıdır ve aralarındaki bağlantıyı anlamak, renkleri birbirine uydurmayı öğrenmek açısından büyük değer taşır. Bu konuda yararlı bir yardım, renk tekerleği veya renk dairesidir. Bunun bir örneği sayfa 16’da gösterilmektedir. Gökkuşağının renkleri bir daire şeklinde düzenlenmiştir. Temel renkler—kırmızı, sarı ve mavi—tekerleğin etrafına eşit miktarlarla yerleştirilmiştir.a Bu renklerin birbirleriyle değişik miktarda karıştırılmasıyla, tekerlekteki tüm diğer renk veya tonlar elde edilebilir.
Tekerlekteki bir renk, karşısındaki ile eşit miktarda karıştırılırsa, sonuç siyah veya koyu gri olur. Eğer eşit olmayan miktarlarda karıştırılırsa, koyu veya nötr renkler ortaya çıkar. Bu nötr renkler, daha çok renk içerdiklerinden, daha çok tonla uyum sağlarlar. Örneğin, nötrleşmiş kırmızı, sadece kırmızı ve yeşili içermez, yeşilin temel renkleri olan sarı ve maviyi de içerir.
Renk yaratmanın başka bir yöntemi ise, değişik miktarlarda beyaz, gri veya siyah eklemektir. Gri, rengin canlılığını alır ve aynı tonun daha sönük çeşitlerini ortaya çıkarır. Daha açık renk tonlarını elde etmek için beyaz ve daha koyu nüanslar için siyah ilave edilir. Bir renk çizelgesi (aşağıda sağda) aynı renklerin çeşitli tonlarını göstermektedir. Bu rakam, renklerin veya tonların sayısıyla çarpılırsa, ortaya çıkan heyecan verici olanaklar milyonlara varır. On milyon kadar ton ve nüans farkının varolduğu tahmin edilmektedir.
‘Zaten sorun da bu’ diyebilirsiniz. ‘O kadar çok renk var ki!’ Ama ağaçlar yüzünden ormanı göremez duruma gelmeyelim. En önemli mesele, renkler arasındaki bağlantıyı fark etmektir. Kendinize uymadığını sandığınız kırmızı bir kazağınız yüzünden, asla kırmızı giyemeyeceğinize karar verdiğiniz hiç oldu mu? Kazak, mavimsi kırmızı mı, yoksa turuncuya kaçan bir kırmızı mıydı? Koyu şarap renginde mi, yoksa pembeye dönük müydü, canlı mı yoksa sönük bir kırmızı mıydı? Eğer rengi bu şekilde analiz ederseniz, size yakışan birkaç kırmızı veya başka renk türünü bulabilirsiniz.
‘Hangi Renklerin Bana Yakıştığını Nasıl Bileyim?
Çok sayıda renk varsa da, bu, hepsinin size yakışacağı anlamına gelmez. Çok sevdiğiniz bazı renkler size yakışmayabilir. Bunun yerine, giydiğinizde en çok iltifat aldığınız renkler size yakışıyor demektir.
Birçok uzmana göre, insanların, her biri ya mavi, ya da sarı tipindendir. Mavi tiplerde mavi ve serin pembeler iyi durur, turuncu ve kahverenginden kaçınılmalıdır. Sarı tiplerine sarı, altın sarısı ve sıcak renkler yakışır, ama mor sorun yaratır.
Hangi rengin size yakıştığına karar vermenin en kolay yolu, gün ışığında renkleri teker teker üstünüze tutmaktır. Color me Beautiful adlı çok satan bir kitabın yazarı ve renk danışmanı Carole Jackson’a göre, doğru renk “teninizi düzgün ve güzel gösterir” ve “yüzünüze sağlıklı bir renk katar.” Öte yandan, yanlış renk “teninizi beyaz, soluk veya ‛kirli’” hatta “yüzünüzü daha yaşlı” gösterebilir.
Ya Kurallar?
Fakat hep sözünü duyduğumuz kurallar hakkında ne diyelim? Bazı renklerin hiçbir zaman birarada kullanılmadığı doğru değil mi?
“Bugün sadece, ‛Hiçbir zaman, hiçbir zaman deme’ kuralı geçerlidir”, bu sözler, Hollywood’lu renk ve görünüm danışmanı Leatrice Eiseman’ın Images in Colour adlı kitabında bulunmaktadır. “Yapılan önerileri, sizin yaratıcılığınızı engelleyip yeni fikirlere açık olmanızın zevkini çalabilen kurallar olarak değil, birer yol gösterici olarak görün.”
Öyle ise, bu yol gösterici öneriler nelerdir? Sadece iki temel öneriyi aklınızda tutmanız gerek: (1) Doğru renkleri bir araya getirin ve (2) birbirleriyle doğru orantıda kullanın. Bu temel öneriler size yol gösterirken, bazı yöntemler yardımcı olabilir. Renk tekerleği ve renk çizelgesini kullanarak, bunları daha iyi anlayabilirsiniz.
Tek renkli kombinasyonlar. Bu, aynı renk tonundan çeşitlemeler kullanmak demektir. Bu konuda renk çizelgesi size yardımcı olur. Tüm çeşitlemelerin nasıl birbirine uyup geçtiğini görebilir misiniz? Sadece bir tek temel renk kullanılmasına rağmen, çeşitlemeleriyle kontrastlar yapıldığı zaman, tek renkli kombinasyonlar çok etkileyici olabilir. Böyle kombinasyonlar göze hoş ve uyumlu gelir.
İki renkli kombinasyonlar. Herhalde en çok kullanılan kombinasyonlardır. Kullanacağınız iki renk, renk tekerleğinde, ya birbirine çok yakın, ya da birbirinden mümkün olduğu kadar uzak olmalıdır. Kırmızı ve kırmızımsı turuncu veya kırmızı ve kırmızımsı-mor gibi tekerlekte yan yana duran renkler, benzer renklerdir ve birbirine iyi gider. Öte yandan kırmızı ve yeşil veya sarı ve mor gibi tekerlekte birbirlerinin tam karşı tarafında bulunan renkler tamamlayıcı renklerdir. Birbirlerini kuvvetlendirir ve göze çarptırırlar. Tamamlayıcı renklerle zevkli kombinasyonlar yapmak için ikinci rengi daha az ya da daha koyu bir tonda kullanın. Belirli bir renk, tekerlekteki tamamlayıcısının yanında bulunan renklerle de başarılı bir şekilde kullanılabilir. Bunlara yakından-tamamlayıcı renkler denilebilir. Böyle bir kombinasyon sarı ile mavimsi-mor veya kırmızımsı-mordur ve bunu biraz daha vurgulamak isterseniz, sonuncusunun tonu daha koyu olmalıdır. Bir renk ‛kirli’ görünüyorsa, onu yanlış bir rengin yanında tutuyorsunuz demektir. Daha iyi bir kombinasyon yapın.
Üç renkli kombinasyonlar. Bunlar, iki renkli kombinasyonlara bir başka benzer veya yakından-tamamlayıcı rengin eklenmesiyle yapılır. Kırmızı, kırmızımsı turuncu ve turuncu, benzer üç renkli kombinasyonlara bir örnektir. Yakından-tamamlayıcı üç renkli kombinasyonlara bir örnek, kırmızı ile sarımsı-yeşil ve mavimsi-yeşildir. Üçlü denilen başka hoş bir kombinasyon, renk tekerleğinde eşit aralıklarla bulunan üç rengin kombinasyonudur, örneğin üç temel renk olan kırmızı, sarı ve mavinin. Böyle kombinasyonların hepsinde genellikle sadece bir rengin canlı, öbürlerinin ise nötr ya da koyu bir tonu kullanılmaktadır.
Çok renkli kombinasyonlar. Dört veya daha fazla rengi kullanırken, çok dikkatli olun. Herhalde bir palyaço gibi görünmek istemezsiniz. Renkleri pek göze çarpmayan tüvit ve çok renkli baskılı kumaşlar rahatlıkla kullanılabilir.
Son olarak, başlı başına bir grup olan bej, gri, koyu kahverengi ve bir ölçüde de siyah ve beyaz içeren nötr renkler de vardır. Bejle grinin bir karışımı olan Taupe hemen hemen her şeye gider. Takım elbise gibi pahalı giysiler için nötr renkler idealdir, çünkü bu renklerle çeşitli kombinasyonlar yapılabilir. Nötr renkler iyi bir klasik zevkin ölçüsüdür.
Uyum ve Orantı
Hangi kombinasyonu kullanırsanız kullanın, giysinizin bir bütün olarak uyumlu olmasına özellikle dikkat etmelisiniz ve bunda gözünüz size rehber olsun. Kural koymak olanaksızdır. Göz, kumaşın cinsi, rengin canlılığı veya yoğunluğu, turuncu gibi çabuk göze çarpması yahut gri gibi az dikkat çekmesine göre, orantıları değişik görür.
Dikkat için yarışan renkler göze hoş gelmez. Böylece genel uyum için tek renk ağır bassın ve ötekiler tamamlayıcı ikincil bir rol oynasınlar. Bu öneri bütün giysileriniz için geçerlidir. Eiseman’nın tavsiyesi, giydiklerinizin yüzde 75-90’ının ana renkte olmasıdır. Üçüncü bir renk giyerseniz, bunun sadece az bir şey, bir espri olmasına dikkat edin. Fakat tam bir uyum için cildinizi, gözlerinizi, saçlarınızı, evet, kendinizi göz önünde bulundurmalısınız.
Ayrıca bazı renklerin sizi daha şişman, başkalarının ise daha zayıf göstereceğini unutmayın. Ünlü modacı Mary Quant şöyle demektedir: “Belden yukarınız genişse, iki renkli giysileri tercih edin ve bunların koyusunu üstte giyin . . . . Kalçanız mı geniş? O zaman canlı renkli kazaklarla dikkati başka yöne çekin . . . . Koyu renkler geri planda kalır, açık olanlar öne çıkar.” Ve Carole Jackson bir zayıflama oyununu öneriyor: “Siz yakışan iyi bir renk, dikkati vücudunuzdan yüzünüze çekiyor.”
Japon politikacılara görünümlerine renk katmayı öğütledikten sonra, ünlü modacı Hanae Mori şöyle dedi: “Gösterişli olmaya gerek yoktur.” Bu basit öneriler, iyi bir zevkin sınırları içinde kalmanıza ve buna rağmen renklerden hoşlanmanıza yardımcı olur. Öyle ise, işe koyulun, neler yaratabileceğinize bir bakın! Hayatınıza katılmak üzere on milyon renk sizi beklemekte.
[Dipnotlar]
a Kırmızı, sarı, mavi boyanın temel renkleridir. Bu renklerdeki pigment veya boya maddeleri, başka renkleri meydana getirmek için birbiriyle karıştırılabilir. Öte yandan, kırmızı, yeşil ve mavi ışığın temel renkleri olarak adlandırılır. Bu renklerden bir ekrana yansıtılan ışık, karışıp başka renkleri meydana getirir.
[Sayfa 16’daki grafik/resim]
(Ayrıntılı bilgi için yayına bakın.)
MAVİ
KIRMIZI
SARI
Mavi ve kırmızı karışımı mor olur
Kırmızı ve sarı karışımı turuncu olur
Mavi ve sarı karışımı yeşil olur
[Grafik]
(Ayrıntılı bilgi için yayına bakın.)
Kırmızının tonları
%10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100
[Sayfa 18’deki resim]
Uyumlu renkler görünümünüzde çok fark yaratabilir