Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g93 Temmuz s. 18-19
  • Keteni Özel Kılan Şey Nedir?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Keteni Özel Kılan Şey Nedir?
  • Uyanış!—1993
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • İlk Zamanlarda
  • Lifleri Çıkarmak
  • Keten Yapımı
  • Kutsal Kitap Devirlerinde Renkler ve Kumaşlar
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2012
  • Tüm Savaşları Sona Erdirecek Savaş
    Hayatımız ve Hizmetimiz—İbadet Kitapçığı 2019
  • Kente—Kralların Kumaşı
    Uyanış!—2001
Uyanış!—1993
g93 Temmuz s. 18-19

Keteni Özel Kılan Şey Nedir?

BİR gömlek için 50 milyon TL öder miydiniz? Oysa, bu fiyat, MS dördüncü yüzyılda Roma İmparatorluğunun bazı kısımlarında üstün kaliteli bir keten gömlek için ödenirdi. Bu para o günlerdeki keten dokuyucuları arasında en yüksek ücreti alanın 25 haftalık maaşına eşitti.

Günümüzde ketenden yapılmış çeşit çeşit lüks şeylere hâlâ çok değer veriliyor. Siz sıcak bir iklimde temiz ve serin keten çarşafların üzerinde yatmışsanız, ketenin özel bir şey olduğunu bilirsiniz. Onu bu kadar özel yapan nedir?

İlk Zamanlarda

“Keten, en azından eski Mısırlıların günlerinden beri uzun zamandır kullanılmaktadır.” Ulster Dokuma Şirketinin Bölge müdürü Roy böyle diyor ve devam ediyor: “Nil Nehri’nin kıyılarında yetiştiği için Mısırlılar onu kutsal saydılar, hatta tanrılarının keten giydiklerini düşündüler.”

Roy, “Nil’in etrafında herhalde gelişmiş bir keten sanayii vardı,” diye devam ediyor. “Keten hem yaşayanların, hem de ölülerin giysisiydi, çünkü Mısırlılar onu naaşı gömmeye hazırlamakta kullanırlardı.” Söz konusu masrafları bir düşünün! Bir dokuyucu haftada ancak üç metre kadar keten dokuyabilirdi, oysa bir kralı gömmek için bin metre kadar keten kullanılırdı!

Firavunların mezarlarına binlerce yıl önce konulmuş keten parçaların günümüze kadar gelmesi, ketenin dayanıklılığını göstermektedir. Firavun Yusuf’a onur vermek istediği zaman görüldüğü gibi, keten yüksek mevkiin ve prestijin de bir simgesiydi. Mukaddes Kitap, Firavun’un “ona ince keten esvap giydirdi”ğini söylüyor. (Tekvin 41:42) İsa’nın cesedinin, Arimatealı Yusuf adlı zengin bir adam tarafından temiz bir keten beze sarıldığı gerçeği de dikkate değer.—Matta 27:57-59.

Mısır’ı Musa ile beraber terk eden İsrailliler arasında keten yapmakta uzman olanlar da vardı. Çöldeyken, bu ustalar Çadır’ın yapımında kullanılan “bükülmüş ince keten”i yaptılar.—Çıkış 26:1, 31, 36; 35:35.

Bu kumaş serin ve rahat olduğundan, İsrailliler keten giysilere değer vermiş olmalıydı. Üstelik, bunların yıkanıp temiz tutulması kolaydı; temizlik ve sağlık için elbiselerin yıkanmasının İsraillilerden kanun gereği istendiğini düşünecek olursanız, bunun önemini fark edersiniz. (Levililer 11:25, 40; 13:34; 15:5-13; 16:4, 32) Yerinde olarak Mukaddes Kitapta “temiz, zarif keten . . . . mukaddeslerin âdil işleri”ni temsil ediyor.—Vahiy 19:8.

“Keten, her yıkandığında,” diyor Roy, “mikroskobik bir katmanı kaybeder, böylece her seferinde düzgün temiz yüzeyini yenilemiş olur. Islakken daha kuvvetli olması nedeniyle keten sık yıkamaya çok iyi dayanır.” Öyle ise, bu ilginç kumaş nasıl yapılır?

Lifleri Çıkarmak

Tarihin çok eski zamanlarında insanlar keten bitkisinin liflerinden keten kumaşı yapmayı öğrendiler. Sonuçta güzel, lüks ketenleri meydana getiren lifleri çıkarmak kolay değildir. Yüzyıllar boyunca bir keten yapımı merkezi olan İrlanda’da eski zamanlarda bunun için yapılan gerekli işlemlere kısaca bir bakalım.

Nisan veya mayıs aylarında keten bitkileri elle dikilirdi. Sonraki 16 hafta boyunca, bunlara uzun ince saplı ve mavi çiçekli bitkiler haline gelene kadar dikkatle bakılırdı. Ağustosun sonunda, keten kahverengimsi bir renk alınca, biçilmeye hazır olurdu. Bitkiler elle, kökünden sökülürdü. Yaprakları ve tohumları çıkarıldıktan sonra (tohumlarından beziryağı yapılıyor), lifleri elde etmek üzere zahmetli bir iş başlardı.

Bitkinin saplarında saklı bulunan lifleri çıkarmak amacıyla saplar aşağı yukarı iki hafta boyunca durgun su birikintilerinde bekletilir ve ağacımsı dış kabuğu çürütülürdü. Bir kaynağa göre, “bu, ketenin yapımında karşılaşılan en özel evrelerden biridir ve kesinlikle en nahoş olanıdır.” Böyle kokmuş keten bitkilerinin olduğu su birikintilerine bele kadar girmiş vaziyetle, içlerinden çürüyenleri çekmek ve bu arada uzun sapları kırmamaya özen göstermek gerçekten hoş olmayan bir işti!

Kötü kokan keten bitkileri diğer iki hafta boyunca güneşte kurumaları için çimenler üzerine yayılırdı. Bitkiler kuru ve gevrek hale geldikten sonra lifleri elde edebilmek için saplar kırılıp dövülürdü. Bir yazarın kendi tecrübesine dayanarak söylediği gibi, “insan emeği açısından hiçbir şey keten bitkilerini eski yöntemle elle kırıp dövmekten daha yorucu ve zahmetli bir iş olamazdı.”

Keten Yapımı

Saplardan ipeksi lif kitlesi çıkartıldığı zaman bunlar karışmış telleri birbirinden ayırmak için taranırlardı. Kısa olanlar, kınnap, balık ağları, katranlı muşamba ve yelken gibi kaba ürünlerin yapımında kullanılırdı. Uzun lifler eğirilerek olağanüstü ince bir iplik elde edilirdi. Bunlar, lifleri çok daha kısa olan eğrilmiş yün veya pamuktan çok daha inceydi.

İplikten keten bez dokumak için bir tezgâh kullanılırdı. Bununla beraber, tezgâhtan çıkan sade, basit malzemeyi saten parıltılı şahane beyaz keten durumuna getirmek için başka adımların atılması gerekirdi. Örneğin, lifleri yassılaştırmak için bez tekrar tekrar dövülmeliydi. Sonra bez ağartılmalıydı.

Hollandalılar perdahlama ve ağartma sanatında tanınan ustalar oldular. Bir yazar şu açıklamada bulunuyor: “İrlanda’da uygulanan Hollanda sistemi, sekiz veya on gün için alkalin suya batırmak (ya inek idrarı ya da deniz yosununun külü karıştırılmış su), ondan sonra yıkamak ve iki veya üç hafta yayık ayranında ya da kepekte bekletmek, tekrar yıkamak, perdahlamak için tahta tokmaklarla dövmek ve uzun süre güneşte ve açık havada bırakmaktan ibaretti.” Tüm sürecin yedi veya sekiz ay aldığı söyleniyor.

Bugün, tabii, makineleşme ve daha bilimsel yöntemler, keten yapımında insan emeğinin büyük bir kısmının yerini alıyor. Çağdaş yöntemler, yalnız sade dokumayla değil, Şam kumaşı gibi daha karmaşık dokuma tarzlarıyla yapılan keten üretimini de hızlandırıp kolaylaştırdılar.

Ortaçağda Şam’da dokumacılar bu belirgin desenli kumaşları ürettiler. Bu dokuma tarzının karmaşıklığı Belfast’lı bir yapımcının 1887’de Britanya Kraliçesi Victoria’ya gönderdiği altlık takımında görülüyor. Şam kumaşından altlıkların ölçüleri sadece 43’e 38 santim iken, herbirinde 3060 çözgü ipliği ve 4012 atkı ipliği vardı; bu her altlıkta 4 kilometre iplik demektir!

Bütün iplikler aynı renk olduğuna göre, desen nasıl ortaya çıkıyor? Discovering Textile History and Design adlı kitabında K. G. Ponting şu açıklamada bulunuyor: “[Şam kumaşında] yapılan desenlerin çoğu, ışığın çözgü ve atkı yüzeylerine değişik yansımalar yapmasından ileri geliyor. Hemen hemen her zaman beyaz olan keten Şam kumaşlarının görünüşü bu ışık etkisinden kaynaklanıyor.”

Gelecek sefer bir keten parçasını incelediğinizde, kuşkusuz harcanan emek ve özeni daha çok takdir edeceksiniz. Kadın, erkek herkesin binlerce yıldır bildiği şu gerçeği anlayacaksınız: Keten gerçekten özel bir şeydir!

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş