Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g93 Ekim s. 18-20
  • Neden Tüm Bu Gözyaşları?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Neden Tüm Bu Gözyaşları?
  • Uyanış!—1993
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Neden Ağlıyoruz?
  • Diğer Gözyaşları
  • Bir Göz Kırpmasında
  • Gözyaşlarının Gizemi
    Uyanış!—2014
  • İsa’nın Gözyaşlarından Neler Öğrenebiliriz?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (İnceleme)—2022
  • Yehova Gözyaşlarınıza Değer Verir
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (İnceleme)—2024
  • “İşte! Her Şeyi Yeni Yapıyorum”
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2013
Daha Fazla
Uyanış!—1993
g93 Ekim s. 18-20

Neden Tüm Bu Gözyaşları?

EN SON ne zaman iyice ağladınız? Mutluluktan mı yoksa üzüntüden miydi? Kişisel bir zaferden mi yoksa ezici bir başarısızlıktan mı? Rahatladığınızdan mı yoksa hayal kırıklığına uğradığınızdan mıydı? Bir çocuğun doğumuna mı yoksa bir eşin ölümüne mi, tatlı bir an için mi yoksa acıklı bir hatıra için mi, sevilen bir dostu karşılarken mi yoksa birini yolcu ederken miydi? Karşıt durumlar ve değişik duygular; olmasına rağmen bunlar sık sık aynı şekilde ifade ediliyor—gözyaşlarıyla.

Duygularımız çok yoğun olduğunda, neden gözyaşlarıyla tepki gösteririz? Bu bir işe yarar mı? Yoksa gözyaşı dökmeden de yapabilir miyiz?

Neden Ağlıyoruz?

Bunun cevabını hiç kimse tam bilmiyor. İnsanlar ve hayvanlar iki tür gözyaşı üretiyor: gözü ıslak tutan asıl veya sürekli gözyaşları ve göz herhangi bir dış etkenle rahatsız edildiğinde akan refleks gözyaşları. Ancak duygusal nedenli gözyaşlarının dökülmesi, yani ağlamak, bütünüyle insana özgü bir şey görünüyor ve nedeni de pek anlaşılamıyor.

Araştırmacı William Frey, böbrek, kalın bağırsak, akciğer ve gözeneklerin işlevlerine benzer şekilde, ağlamanın da vücudu zararlı atıklardan arındırdığını öne sürüyor. Crying—The Mystery of Tears (Ağlamak—Gözyaşlarının Esrarı) kitabında yazar, (bir soğanın yaptığı gibi) tahriş yüzünden akan gözyaşını, (acıklı bir film izlerken olduğu gibi) duyguların neden olduğu gözyaşıyla karşılaştıran incelemesini anlatıyor. Duygusal nedenli gözyaşında protein yoğunluğu daha çoktu—yaklaşık yüzde 24. Bunun nedeni tam anlaşılmıyor, ancak vücudun duygulanmanın karşılığında ürettiği gözyaşının, tahrişe tepki olarak akan gözyaşından farklı olduğu anlaşılıyor.

Peygamber Yeremya: “Ben bunlara (kadın gibi) ağlıyorum; gözüm, benim gözüm, yaşlar döküyor,” diye yazdı. (Yeremyanın Mersiyeleri 1:16) Kadınlar gerçekten erkeklerden daha çok mu ağlar? İstatistiklere göre öyle—dört misli kadar fazla (kadınlar ayda 5,3 defa, erkekler ise 1,4 defa ağlar.) Frey’e göre, erkek ve kız bebekler hemen hemen aynı miktarda ağlarlar, ancak bir bebeğin duygusal nedenle ağlaması doğuşundan günler veya haftalar sonra olabilir. Oysa ergenlik yıllarında farkılılık oluşmaya başlar. Bu, toplumsal etkenlerden ötürü olabilir. Ancak prolaktin hormonu (süt salgısını uyaran hormon) ergenlik çağına kadar her iki cinste eşit miktarda bulunur. 13 ile 16 yaşları arasında bu hormon düzeyi kızlarda artmaktadır.

Prolaktin gözyaşında bulunmaktadır. Onun vücuttaki yoğunluğu stres yüzünden de artmaktadır. Dolayısıyla stres altındayken kadınlar erkeklere oranla bu hormondan daha çok etkilenir. Kadınların erkeklerden daha kolay ve daha sık ağlamasının nedeni bu olabilir mi? Dr. Frey, duygusal nedenli ağlamanın, vücudun kimyasal dengesini yeniden bulma çabası olduğuna inanıyor. Hormonlar gerçekten ağlamayı uyarabilir ve doktorun teorisine göre, bu yüzden, ağladıktan sonra kendimizi genellikle daha iyi hissederiz.

Psikoterapist Margaret Crepeau tarafından yapılan diğer bir araştırma, “ülser ve kolit gibi strese bağlı iç rahatsızlıkların önemli ölçüde daha yüksek oranda görülmesiyle ağlamayı bastırma” arasında bir bağlantı olduğunu gösterdi. (Seventeen, Mayıs 1990) Başka araştırmacılarsa, buna karşıt kanıtlar buldular. Health dergisi, Dr. Susan Labott ve Dr. Randall Martin’in sık ve seyrek ağlayanları incelediğini yazdı. Onların bulguları, stresin ağlamakla azalmadığını ve daha sık ağlayanların “endişe duyup depresyon geçirmeye daha eğilimli” olduklarını gösterdi. Onların vardığı sonuç, ağlamanın “sadece dikkatimizi sorundan uzaklaştırmak içinse” bir yarar sağlamayacağı yönündedir. Öte yandan, sevdiğimiz bir kişinin ölümü gibi sarsıcı olayların kabullenilmesinde gözyaşı dökmenin önemli bir katkısı olabilir.

Duygusal gözyaşının nedeninin ve amacının henüz anlaşılmadığını söylemekle yetinelim.

Diğer Gözyaşları

Şu an gözümüzdeki sürekli gözyaşının işlevi hakkında daha çok şey biliyoruz. Gözlerinizi sulamaktan çok fazla şey yaparlar. Bu harika sıvının gözyaşı sistemince üretilmesi, dağıtılması ve akıtılmasının nasıl gerçekleştiğine bir bakalım.

En önemli gözyaşı bezi gözünüzün dış köşesinin tam üstündeki çukurda bulunuyor. Bu süngerimsi bez, diğer 60 bezle beraber, mukus, sıvı ve yağdan oluşan üç tabakalı özel ince bir zarın yapımına katkıda bulunuyor.

Zarın iç tabakası olan mukus, gözkapağının gözyuvarının açıkta kalan kısmı üzerinde kayarak hareket edebilmesi için düzgün bir yüzey oluşturuyor. Sıvı tabaka, üçü arasında en kalınıdır ve gözün korneası açısından yaşamsal olan oksijen gibi birçok önemli maddeyi içerir. Buna ek olarak gözyaşlarında bir miktar lisozim ve 11 başka enzim vardır. Lisozim bakterilerle mücadelede çok etkin bir maddedir. Gözü beyaz ve temiz tutan da odur.

Gözyaşına son eklemeler 30 Meibomius bezi tarafından sağlanır; bu bezler alt ve üst kirpiklerin arkasında tek sıra halindeki küçük sarı noktalardır. Yağ tabakasını bunlar salgılar. Bu tabaka, görüşünüzü bozmayacak kadar ince, gözyaşı tabakasının iki göz kırpması arasında buharlaşmasıyla gözün üstünde rahatsız edici kuru noktaların oluşmasını önleyecek kadar kalındır. Aslında bazı kişilerde bu yağ miktarı yetersiz olduğundan gözyaşları normalden daha hızlı buharlaşır.

Bir Göz Kırpmasında

İşte, gözkapağı çabucak aşağı doğru kapanıp açılıyor ve ürettiği tam doğru maddelerin bileşimini gözün üstüne eşit miktarda üç kat halinde yayıyor. Gözkapakları birbirine tam uyuyor, böylece göz yuvarının açıktaki yüzeyi tümüyle bu rahatlatıcı suyla yıkanıyor.

İşlevini bitiren gözyaşları ne oluyor? Gözünüze yakından bakarsanız, iç köşesinde minicik bir delik, bir nokta görürsünüz, fazla gözyaşınız bu delikten gözyaşı kesesine giden bir kanalcığa süzülür. Oradan gözyaşı burun ve boğazın arkasından geçerek mukoza zarları tarafından emilir. Gözü kırpmak, gözyaşı kesesinin, gözyaşını bu kanalcığa ve devamen aşağı doğru iten bir pompa işlevini yapmasını sağlar.

Ağlamaya başladığınız zaman gözünüzü içgüdüsel olarak daha sık kırpabilir, dolayısıyla fazla gelen gözyaşlarını uzaklaştırmak için pompayı daha hızlı çalıştırmış olabilirsiniz. Oysa gözyaşları gerçekten sel gibi akmaya başlarsa pompa yetişemez hale gelir, burun boşluğundaki gözyaşı kesesi dolup taşar ve burnunuzdan gözyaşları akmaya başlar. Mendilinizi çıkarırsanız iyi edersiniz, çünkü diğer gözyaşları şimdi gözkapağınızın üstünden akıp yanağınızdan süzülecektir.

Böylece nedeni ne olursa olsun—candan gelen bir iltifat veya iğneleyici bir hakaret, gülme nöbetleri veya depresyon anları, büyük bir başarı veya acı bir düşkırıklığı—duygularınızı ifade etmek üzere bir miktar gözyaşı hazır beklemektedir.

[Sayfa 19’daki çerçeve]

Kızarmış Gözlerin Çaresi

Gözünüzde yanma ya da içinde kum varmış gibi bir hissi siz de yaşamışınızdır. Sebebi nedir? Göz akının üstünde olan zardaki kan damarları genişlediği zaman gözler kızarır.

Bunun suçlusu gözyaşının yetersizliği olabilir. Uzun saatler boyunca video ekranları karşısında veya yazılı sayfalar üstünde çalışan kişiler yeterince göz kırpmıyorlar. Normal olarak insan bir dakikada 15 defa göz kırpar. Okurken, araba sürerken veya dikkatini bir şey üzerinde toplarken, bu sayı dakikada üç ila altıya düşebilir, bu ise kuruluk ve tahrişe neden olur. Doktorlar gözleri rahatlatmak için göz kırpma molaları dedikleri araları ve göz damlalarını tavsiye ediyorlar.

Uyandığınızda gözünüzde biraz kızarıklık görebilirsiniz, çünkü karanlıkta ve uykuda gözyaşı faaliyeti büyük miktarda azalıyor.

Yaşlanma süreci kadar, belirli ilaçlar da gözyaşı bezlerinin işlevini yavaşlatabilir. Alerji, aşırı iklim koşulları veya kirletici unsurlardan ileri gelen gözkapağı iltihapları veya şişkinlikleri de gözün kızarmasına neden olabilir.

Gözkapağının veya bezlerin yaralanma ya da doğuştan bir bozukluk yüzünden sakatlanması veya işlevini yapamaz hale gelmesi, gözün gözyaşı tabakasıyla tamamen kaplanmasına engel olabilir; gözyaşının bileşiminde de bir eksiklik olabilir.

Ayrıca milyonlarca kişi Sjögren sendromu gibi hastalıklardan çekmektedir. Doğuştan gelen bu bağışıklık bozukluğu, gözyaşı, tükürük, yağ ve başka bezleri etkileyerek göz, ağız ve cildin kurumasına neden oluyor.

Gözün kronik kuruluğuna karşı ne yapılabilir? Yapay gözyaşı, damla veya hap şeklinde yaygın olarak satılıyor, gözün etrafını hava geçirmez şekilde kapatan gözlükler de gözün kurumasını yavaşlatıyor. Rahatsız edici olsa da, bu durumlar çok nadiren körlüğe neden oluyor. Ancak tedavi edilmezse, gözün kronik kuruluğu korneaya zarar verebilir. Bu yüzden doktora danışmak önemlidir.

[Sayfa 20’deki çerçeve]

“Gözyaşlarımı Şişene Koy”

Mezmur yazarı Davud bunu yazarak Tanrısına derin ıstırabını görmesi için yalvardı. (Mezmur 56:8) Evet, Tanrı’nın sadık hizmetçilerinin bile yaşadıkları yürek parçalayıcı olaylar ağlamalarına sebep olmuştur.

Kral Davud’un, oğulları Amnon ile Abşalom’un ve vefakâr arkadaşı Yonatan ile Kral Saul’un ölümlerinden duyduğu ıstırabı ve döktüğü gözyaşını bir düşünün. (II. Samuel 1:11, 12; 13:29, 36; 18:33) Amalekiler Tsiklag şehrini yağma ederek Davud’un ve güçlü adamlarının karılarıyla çocuklarını kaçırıp götürdüklerinde onlar “kendilerinde ağlamak için kuvvet kalmıyıncıya kadar, yüksek sesle ağladılar.”—I. Samuel 30:4.

Yakub ve Musa öldükleri zaman da yas büyük olmuş olmalı çünkü kavimlerde günlerce topluca yas tutuldu. (Tekvin 50:3; Tesniye 34:8) Tutsaklık ve acı da Yehova’nın kulaklarına ulaşan kederli haykırışlara neden oldu. (Eyub 3:24; Mezmur 137:1; Vaiz 4:1) Mukaddes Yazıların Yeremyanın Mersiyeleri kitabının tümü, gözü yaşlı Yeremya tarafından yazılmış acıklı bir ağıttır.—Yeremyanın Mersiyeleri 1:16; 2:11, 18.

Ağlamak zayıflığın bir göstergesi olmaktan çok, kuvvetli duyguların doğal bir ifadesidir. Dolayısıyla kâmil olan İsa bile ağlayacak kadar üzülmüştü. Bir defasında Yeruşalim şehri için, bir başka zaman ise ölmüş olan Lazar’ın ailesini ve arkadaşlarını gördüğünde ağlamıştı. (Luka 19:41; Yuhanna 11:33-35) Ancak İsa sevdiği arkadaşını kabirden çağırdığında, ailesinin ve arkadaşlarının üzüntüden kaynaklanan gözyaşları çok geçmeden sevinç gözyaşlarına dönüşmüştü.—Yuhanna 11:41-44.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş