Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g94 Ocak s. 12-13
  • Basınç Altında Yaşam Mücadelesi

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Basınç Altında Yaşam Mücadelesi
  • Uyanış!—1994
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Ameliyat Sırasındaki Komplikasyonlar
  • Basınç Altında
  • Basınç Azaltılıyor—Başarı!
  • Şaşırtıcı Hemoglobin Molekülü Bir Tasarım Harikası
    Uyanış!—2010
  • “Mia Artık Yehova’ya Emanet”
    Uyanış!—1995
  • Kan Naklinden Başka Kaliteli Seçenekler
    Kan Hayatınızı Nasıl Kurtarabilir?
  • Kanın Gerçek Değeri
    Uyanış!—2006
Daha Fazla
Uyanış!—1994
g94 Ocak s. 12-13

Basınç Altında Yaşam Mücadelesi

“YUTKUNUN! Kulaklarınızın açılması çok önemlidir!” Kalın bağırsağımın bir kısmının alındığı ameliyattan sonra kendime geldiğimde ilk duyduğum sözler bunlardı. “Çok garip” diye düşündüm, “karnımı ameliyat ettiler. Kulaklarım niye etkilenmiş olsun ki?”

Ancak yavaş yavaş etrafımdaki şeylerin farkına varınca, normal bir hastane koğuşunda bulunmadığımı anladım. Uzun, dar, torpido şeklinde bir odada bulunuyordum—bu bir basınç odasıydı.

Ameliyat Sırasındaki Komplikasyonlar

İlk başta planlandığından daha büyük bir ameliyat geçirdiğimi öğrendim. Kanser karaciğerime de yayılmıştı ve çok büyük bir iç kanama geçirmiştim. Ameliyathaneden çıktığım zaman, kanımdaki hemoglobin sayısı 3,6’ya kadar düşmüştü. (Bir yetişkinin normal hemoglobin sayısı 100 ml. kanda 15 gramdır.) Bundan çok endişelenen doktorlar babamı hastaneye çağırmıştı. O da Yehova’nın bir Şahidi olduğundan, kan almama kararımı desteklemekte direnmişti.—Resullerin İşleri 15:20, 29.

Operatörüm, acilen İskoçya’nın Aberdeen kentine yakın olan Dyce kasabasındaki derin deniz dalgıçlığı merkezinde bulunan basınç odasını kullanmak üzere izin istedi. Bu, vücudumda az miktarda kalan kanın oksijen taşımasına yardımcı olabilecekti. İzin verildi. Bunun üzerine bir ambulans beni son süratle Aberdeen’den 8 kilometre uzakta olan Dyce’e götürdü. Orada denizin 15 metre derinliğindekine eşit bir basınç altına konulmuştum.

Bu, tüm ilgililer için yeni bir deneyimdi; çünkü bu oda genellikle Kuzey Denizindeki petrol platformlarında çalışan dalgıçların karşılaştıkları yüksek basıncın etkisini azaltmak için kullanılırdı. İlk defa ameliyat sonrası tedavide kullanıldığı için, 20 yaşlarında olan iki hastabakıcı ve bir teknisyen benimle beraber o üniteye girdi; basınç tekrar normal olana kadar orada kalmak zorundaydılar. Dışarda ise, karmaşık cihazların kumandası basınç odası uzmanlarınca yürütülüyordu.

Basınç Altında

Odaya hava pompalandıkça, içerdeki basınç artıyordu. Normal atmosfer basıncının iki buçuk katı basıncı olan bir maskeden nefes almam, ciğerlerimi normalden iki buçuk kat daha fazla oksijenle doldurmam demekti. Oksijenin (şimdi hacim genişleticilerle desteklenmiş olan) kanımın sıvı bileşimine karışmaya zorlanması hemoglobin eksikliğini karşılıyordu.a

Sonraki birkaç gün oldukça zor geçti. Sadece sıkı tıbbi testlerden geçirilen ziyaretçiler basıncı azaltılabilen yan bölmeye girebildiler. Diğer ziyaretçiler torpidonun uç kısmındaki bir minik gözetleme deliğinden beni görebiliyorlardı, oysa benim görebildiğim tek şey bir tane gözdü!

Yehova’nın bir Şahidi olan erkek kardeşim kısa bir süre için beni basınçlı odada ziyaret edebildi. Bu, moralimi çok düzeltti. İman kardeşlerimin sevgilerini ve Kutsal Yazılara dayalı düşüncelerini ifade etmek için yolladıkları tüm kartlar da moralimi yükseltti. Bu mesajlar, hep kendimi özellikle zayıf hissettiğim zamanlarda geliyor gibiydi.

Basınçlı odadaki beşinci günde üniteden sorumlu olan doktor bana yaklaştı. Kaygılı olduğu belliydi ve şöyle dedi: “Şimdi kanınızda fazla oksijen bulunuyor.” Bunun sonucu olarak göründüğü kadarıyla kemik iliğim işlevini yapmıyordu. Doktor, kanımın hemofili hastalığındakine benzer bir duruma geldiğini söyledi; pıhtılaşma mekanizmalarım çalışmadığından kalan az miktardaki kanımın da sızıp gideceği düşünülüyordu. (Hemoglobinim artık aygıtlarla ölçülemeyecek kadar düşmüştü; 2,6 civarındaydı.)

Hemşirelerin gözlerinden yaşlar boşalıyordu. Onları elimden geldiğince teselli etmeye çalıştım ve sonucu Yehova’nın eline bıraktım.

Basınç Azaltılıyor—Başarı!

Doktorun emriyle hemen odadaki basıncın azaltmasına başlandı. Bu kadar uzun süre basınç altında kalan hemşirelerde kötü etkiler görülmeye başlamıştı; o zamana kadar basınç odasında en fazla üç gün kalınmıştı. Bize gelince, şimdiden hepimiz beşinci günümüze gelmiştik! Şimdi basıncın yavaş yavaş azaltılması için iki gün daha beklemek zorunda idik.

Doktorum tekrar geldiğinde çok daha neşeli görünüyordu ve şöyle dedi: “Bilinmeyen bir nedenle hemoglobin düzeyinizde hafif bir artış oldu.” Kemik iliğinin işlevini tekrar yapmaya başladığına inanıyordu. Ben de sevinçten uçuyordum.

Ameliyattan bir hafta sonra, hemoglobin düzeyi 4,6 iken, nihayet basınç odasından çıktım ve beni Aberdeen’deki yoğun bakım bölümüne götürecek ambulansı beklemek üzere yan odaya aldılar. Orada beklerken iman kardeşlerimizden biri, önceki akşam İbadet Salonundan aldığı yeni dergi ile yanıma geldi. “Tıbbi Kararlar—Kim Vermeli?” (Awake! 8 Temmuz 1984) adlı başmakale tam zamanında çıkmıştı! Makaleyi, aldığım duruşu izah etmek için kullandım.

Hemoglobin sayım yavaş yavaş 5’in üzerine çıktı ve yoğun bakımdan çıkarıldım. Sağlıklı gıdalar dışında hiçbir tedavi görmüyordum. Vücudum şimdi tek başına harika bir iyileştirme işi yapmaktaydı. Hemoglobin sayım 7,8’e çıktı, ertesi gün taburcu edildim.

Bu tür ameliyatlarda iyileşme genellikle uzun sürdüğünden, eski gücüme kavuşabilmem için bana işimden üç ay izin verildi. Kanımdaki hemoglobin sayısı şimdi 15,3’e çıktı ve kaybettiğim 9,5 kiloyu geri aldım.

O zamandan bu yana, yeniden kazandığım hayatı, imanımı başkalarıyla paylaşmak için kullanmaktan çok büyük sevinç duydum. Hayatı Destekleyen Yehova’ya ve böylesine alışılmamış bir tedaviyi büyük bir başarıyla uygulayan tıp personeline içten gelen teşekkürlerimi sunuyorum.—Doreen Strachan tarafından anlatıldı.

[Dipnotlar]

a Teorik olarak, vücut sıvıları yerine saline, dekstroz veya dekstran solüsyonları ile birlikte yüksek basınçta oksijen verilmesi akut kan kaybından ileri gelen aneminin acil tedavisinde gerçekçi bir prosedürdür. Ancak her tür tıbbi müdahalede olduğu gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir ve yüksek basınç ünitesinin güvenli şekilde kullanılması çok ustalık ve dikkat ister.

[Sayfa 13’teki resim]

Doreen, taburcu olduktan bir hafta sonra

[Sayfa 12’deki resim tanıtım notu]

Grampian Health Board’un izniyle

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş