Şu Harika Orkideler!
“KIZGINKEN bambunun; mutluyken orkidelerin resmini yap.” Bu Çin atasözü, orkideler ile onları ölümsüzleştiren Doğulu bahçıvan ve ressamlar arasındaki iki bin yıllık aşk macerasını yansıtıyor.
Orkidelerin tutkular uyandıran çiçekler olduğu kesin. Oysa onların kendilerine özgü cazibesi Batı’da daha yeni keşfedildi. Aslına bakılırsa, bu çiçeklerin yetiştirilmesine neredeyse tesadüfen başlandı.
1800’lerin başında, tropikal bitkiler ithal eden William Cattley’nin dikkati ambalaj malzemesi olarak kullanılmış soğanlı saplara çekildi. Meraklanıp onları serasına ekti. Çabaları aynı yılın içinde eflatun renkli muhteşem bir çiçekle ödüllendirildi. Başka Avrupalı fidanlık bahçıvanları bu göz alıcı çiçeklerin ticari imkânlarını görmekte fazla gecikmediler.
Çok geçmeden bu tropikal hazinelerle ilgili ciddi bir av faaliyeti başladı. Vahşi ormanlar, ender orkideleri bulmak için tarandı. Onların çoğu Avrupa’ya yapılan uzun yolculuktan sağ geçemedi. Sağ salim Avrupa’ya varanlarsa, yüksek ücretlerle satıldı. 1906 yılında Londra’da yapılan bir açık artırmada bir tek cins için 1.150 guineas (bugünkü fiyatıyla 100.000 dolar civarında) ödendi. Seralarda yetiştirilmiş melez türlerin geliştirilmesiyle fiyatlar bir hayli düştü. Ancak bugün bile bir koleksiyoncu yeni bir melez türe 25.000 dolar kadar ödeyebilir.
Orkideleri bu kadar özel yapan şey nedir? Belki sonsuz bir şekil ve renk çeşitliliğine sahip oluşları. Yoksa narin güzellikleri mi? Ya da tanımlanması zor o egzotik cazibeleri mi? Nedeni ne olursa olsun, onlar giderek büyüyen uluslararası orkide ticaretini ayakta tutacak kadar güçlüdür.
Bahçıvanlar genellikle tropikal bölgelerden gelen daha göz alıcı cinsleri yetiştirmeyi tercih ederler, oysa orkidelerin çoğunun fazla dikkati çekmeyen mütevazı bir görünümü vardır. Bazıları o kadar küçüktür ki, çiçeğinin çapı sadece 2,5 milimetredir.
Yabani orkideler çöllerde, bataklıklarda ve dağ tepelerinde, nemli tropikal ormanlardan Arktik’teki çorak ıssız yerlere kadar birçok yerde bulunur. Birçoğu ağaçlar üzerinde büyür, ancak kimileri konak olarak bir kaktüsü veya mangrov kökünü bile seçerler. Ama orkideler asalak değildir; onların topraküstü köklerinin atmosferdeki nemi çekebilmeleri için sadece destek olarak ağaca ihtiyacı vardır.
Çeşitliliğinin yanı sıra orkideler eşsiz çoğalma yöntemleriyle de farklıdırlar. Orkide, iki milyon kadar minicik tohumunu, rüzgârla uzak yerlere götürülebilen ve bir paketleme harikası olan bir tek tohum kapsülünün içine sığdırabiliyor. Çoğu tohumlardan farklı olarak, orkide tohumlarının besin deposu yoktur ve başarılı bir şekilde filizlenmesi, gerekli besini sağlayabilen mantarı bulmasına bağlıdır.
Tohumu üretebilmesi için çiçeğin önce, genellikle bir böcek tarafından tozlaştırılması gerekir. Böceği çiçeğe çeken nedir? Orkidelerin ziyaretçilerine verecekleri ne çiçektozları ne de—bazı türleri dışında—balözleri vardır. O halde, en büyük cazibeleri nedir? Güzellikleri, kokuları ve kılık değiştirmeleri.
Güzellikleri
Yüzyıldan fazla bir zaman boyunca bahçecilik uzmanları doğada bulunan güzel orkide türlerinden melezler geliştirmeye çalıştılar. Şimdi kayıtlı bulunan 75.000 kadar tür vardır.
Yabani orkideler için güzelliğin pratik değeri vardır. Cazip çiçekler, tozlaştırıcıları çekme vazifesi görür. Taçyapraklarının genellikle en renkli kısmı olan alt dudağı kanatlı misafirlere çekici bir iniş alanı olarak hizmet eder.
Canlı renkteki çiçekler arı, yaban arısı, kelebek ve kolibri gibi hayvanları çeker, ve birçok orkidenin yaprağında bulunan paralel çizgiler, misafiri yiyeceğe ve bazı cinslerde balözüne götüren, yol gösterici işaretler olarak görev yapar. Fakat böcek dünyasında güzellik her şey değildir.
Karşı Konulmaz Kokuları
Genel görme yeteneği fazla iyi olmayan bir böcek, çiçeğin güzelliğini görmeden yanından geçebilir. Oysa baş döndürücü bir koku varsa, buna dayanamaz. Koku, dişi bir böceğinkine benzeyebilir. Bazı orkidelerin, dişi yaban arısının kokusunu onun kendi kokusundan daha çok saldığı söyleniyor!
Koku her zaman o kadar zarif değildir. Bazı orkideler leş gibi kokar. Fakat bu koku da iş görür. Kendine saygısı olan hiçbir sinek bu kokuyu es geçemez. Ve sanki koku tek başına yeterli değilmiş gibi koku hilesinin yanı sıra kılık değiştirme taktiği de kullanılabilir.
Akıllı Taklitleri
Oncidium sınıfından orkideler rüzgârda hafifçe sallanırken düşman bir böceğe öylesine çok benzer ki, kızgın bir arı “rakibini” kovalamak amacıyla orkideye saldırır. Bunu yaparken farkında olmadan orkideden bir miktar çiçektozu da toplar.
Öte yandan Ophrys türünden olan arı orkideleri, düşmandan çok dosta benzer. Arı gibi kokar ve arı gibi görünürler. Erkek arı, çiçeği bir eş sanıp ziyaret eder ve talihsiz talip aldatıldığının farkına varana kadar biraz çiçektozu vücuduna yapışmış olur. Böylece, onu aldatan sonraki orkide (bir arının iki defa aldatılması mümkündür) layıkıyla tozlaştırılır.
Yaratıcı’ya Övgü
Bu kadar şaşırtıcı çeşitlilik ve karmaşık işlevler Yaratıcı’nın hikmetine işaret eden canlı tanıklardır. Bu harikalara bilinçsiz rastlantılar veya sadece ihtiyaçlar neden olamazdı.
İsa Mesih çiçek güzelliklerinden alınabilecek bir başka dersten söz etti: “Süleyman bile, bütün izzetinde bunlardan biri gibi giyinmiş değildi. . . .kır otunu Allah böyle giydirirse, sizi daha çok giydirmez mi”?—Matta 6:28-30.
Bizse, insanların gezegenimizin paha biçilmez orkidelerine özenle bakacağı zamanı özleyebiliriz. Daha binlerce tropikal çiçek cinsi keşfedilmeyi bekliyor ve kim bilir daha ne kadar çok sır ve sürpriz var! Ancak renk ve şekilleri ne olursa olsun, onların yaratılışın güzellik ve çeşitliliğine duyduğumuz takdiri artıracakları şüphesizdir!—İşaya 35:1, 2 ile karşılaştırın.
[Sayfa 16-18’deki resimler]
1. Cattleya (melez)
2. Cattleya (melez)
3. Vanda (melez)
4. Phalaenopsis (melez)
5. Cattleya (melez)
6. Phalaenopsis (melez)
7. Vanda (melez)
8. Phalaenopsis
9. Phalaenopsis (melez)
10. Cattleya auriantiaca