Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g93 Aralık s. 28-29
  • Vicdanınızın Size Rehber Olmasına İzin Vermeli misiniz?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Vicdanınızın Size Rehber Olmasına İzin Vermeli misiniz?
  • Uyanış!—1993
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Vicdan Nedir?
  • Vicdan Neden Gerektiği Gibi Çalışmıyor?
  • Ne Yapabiliriz?
  • Nasıl Rahat Bir Vicdana Sahip Olabilirsiniz?
    “Tanrı’nın Sevgisinden Ayrılmayın”
  • İyi Eğitilmiş Bir Vicdanınız Var mı?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2005
  • Vicdanımı Nasıl Eğitebilirim?
    Gençler Soruyor
  • Tanrı’nın Verdiği Vicdandan Yararlanmak
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1983 (Dinsel Seri 25-36)
Daha Fazla
Uyanış!—1993
g93 Aralık s. 28-29

Mukaddes Kitabın Görüşü

Vicdanınızın Size Rehber Olmasına İzin Vermeli misiniz?

KALABALIK bir caddede yürürken, farkına varmadan bir tomar para düşüren şık giyimli bir hanımın yanından geçiyorsunuz. Parayı almak üzere eğildiğinizde, onun hızla bir Limuzine bindiğini gördünüz. Ne yaparsınız? Ona seslenir misiniz, yoksa paraları çabucak cebinize mi koyarsınız?

Cevap sizin vicdanınıza bağlıdır. O size ne yapmanızı söylüyor? Daha da önemlisi, size söylediklerine güvenebilir misiniz? Vicdanınızın size rehber olmasına, güven duyarak izin verebilir misiniz?

Vicdan Nedir?

Vicdan, neyin yanlış neyin doğru, neyin haklı neyin haksız, neyin ahlaksal neyin ahlaka aykırı olduğunu gösteren doğal bir duygu olarak tanımlanmıştır. Mukaddes Kitap Romalılar 2:14, 15’te vicdanın işleyişini şöyle anlatır: “Zira şeriati (kanunu) olmıyan Milletler, şeriatin işlerini tabiî surette yaptıkları zaman, onların şeriati olmıyarak kendi kendilerine şeriattirler; onların vicdanı birlikte şehadet ederek ve düşünceleri aralarında kendilerini itham ve yahut müdafaa eyliyerek şeriatin işi yüreklerinde yazılı olduğunu gösterirler.” Böylece vicdanınız size, durumları değerlendirme, doğru kararlar alma ve yaptığınız seçimler konusunda kendi kendinizi yargılama olanağını vermek üzere tasarlanmıştır. Ancak ona güvenebilir misiniz?

Bu duruma bağlıdır. Her şeyden önce, sapmış bir vicdanın kişiyi yanlış davranışlara yöneltebileceğini kanıtlayan birçok delil vardır. Kişinin vicdanının bazı davranışları hoş görmesi, bunlara Tanrı’nın da göz yumacağına dair bir garanti değildir. Örneğin, Tarsuslu Saul İsa’nın bir takipçisi olmadan önce Hıristiyanlara yapılan zulme önderlik ediyordu. Hatta kendisi Hıristiyan şehit İstefanos’un öldürülmesini onaylayarak, o cinayetin suç ortağı oldu. Tüm bunları yaparken, vicdanı onu mahkûm etmedi.—Resullerin İşleri 7:58, 59; Galatyalılar 1:13, 14; I. Timoteos 1:12-16.

II. Dünya Savaşı boyunca Nazi Almanyasındaki SS askerlerinin çoğu, Hitler’in toplama kamplarında milyonlarca insana işkence edip öldürürken, sadece emirlere uyduklarını söylediler. Onların vicdanı bunu yapmalarına izin verdi. Fakat—Tanrı’nın adaleti şöyle dursun—dünyanın adaleti bile onların bu yaptıklarına göz yummadı. Yerinde olarak bu kişiler mahkûm edildiler.

Vicdan Neden Gerektiği Gibi Çalışmıyor?

Tanrı tarafından yaratılan bir şey neden gerektiği gibi çalışmasın? Mukaddes Yazılar bunu bize açıklar. Âdem’in itaatsizliğinden ötürü insanın günaha düşmesi nedeniyle, günahın, kendi arzusuna boyun eğmeye insanları mecbur ederek ‘saltanat sürdüğünü’ söyler. (Romalılar 5:12; 6:12) Başlangıçta kâmil olan insan vicdanı zamanla çarpık biçimde işlemeye başladı; halen de günahın itici gücü onunla mücadele etmektedir. (Romalılar 7:18-20) Bu bizim yakından bildiğimiz bir zıtlaşmaya neden oldu: “Öyle ise, ben şu kanunu bulurum; iyilik yapmak isterken, benim için kötülük hazırdır. . . . . ben azamda başka bir kanun görüyorum ki, fikrimin kanunu ile muharebe ediyor, ve azamda olan günah kanununa beni esir ediyor.”—Romalılar 7:21-23.

Miras olarak alınan bu zayıflığa ek olarak vicdanımız, dış uyarıcılardan da etkilenir. Örneğin, arkadaş baskısı, açıkça daha önce bahsedilen SS askerlerinin vicdanını saptırmış ya da susturmuştu. (Süleymanın Meselleri 29:25 ile karşılaştırın.) Bundan başka, sahip olduğumuz zihni, ahlaksızlık ve şiddet içeren TV programları, filmler ve kitaplar gibi sağlıksız şeylerle beslemenin de benzer şekilde etkisi olacaktır. Eğer sürekli olarak böyle şeylere maruz kalırsak, sonunda bunlar bize artık o kadar kötü görünmeyecek ve vicdanımız gücünü yitirecektir. Diğer bir deyişle, “fena arkadaşlıklar güzel ahlakı bozarlar.”—I. Korintoslular 15:33.

Eğer bir kişi Tanrı’nın kanunlarını bilmek ve onlara saygı göstermek üzere eğitilmişse, vicdanı kendisine, muhakkak ki bu şekilde eğitilmemiş bir kişininkinden daha güvenilir bir rehber olacaktır. Bununla beraber, Tanrı’nın yollarını anlayan ve derinden takdir eden bir kimse bile, miras aldığı günah ile nakâmillik ve belki de dış etkilerden dolayı, hâlâ vicdanının her zaman güvenilir bir rehber olmadığını fark edebilir.

Ne Yapabiliriz?

Vicdan doğru prensiplere karşı daha hassas bir hale getirilerek değiştirilebilir mi? Evet. Pavlus İsa’nın takipçilerine ‘doğruyu ve yanlışı ayırt etmek için algılama güçlerini kullana kullana eğitebilecekleri’ öğüdünü verdi. (İbraniler 5:11-14) Böyle bir kullanış ve eğitim Mukaddes Kitabı incelemeyi, İsa Mesih’in bıraktığı kâmil örneğe özel bir dikkat göstermeyi içerir. (I. Petrus 2:21, 22) Daha sonra kararlar almakta ‘algılama güçlerimizi’ kullanırsak, vicdanımız bizi yanlış düşünce ve hareketlerden gittikçe daha fazla uzaklaştıracak ve bizi onurlu ve doğru olanı yapmaya itecektir.

Buna rağmen, hiçbir zaman kendi kendimizi adil görme ya da eğer bir şey “vicdanımı rahatsız etmiyor” ise mutlaka doğrudur, deme hatasına düşmemeliyiz. Nakâmil insanın vicdanını doğru ve güvenilir bir şekilde kullanması, güvenilir bir sürücünün ihtiyatlı alışkanlıklarına benzetilebilir. Sürücü şerit değiştirmek istediğinde, ilk önce içgüdüsel olarak dikiz aynasına bir göz atar. Eğer bir araba görürse, diğer şeride geçmenin güvenli olmadığını bilir. Fakat dikiz aynasından hiçbir şey görmese de, sağgörülü bir sürücü görüş açısının dışında kalan bazı noktaların bulunduğunu bilir—her şey, her zaman sadece aynaya bakmakla görülemez. Bu nedenle, o sadece aynaya göz atmakla yetinmez. Harekete geçmeden önce şeridin boş olduğundan emin olmak üzere başını çevirip bakar. Bu, vicdan için de geçerlidir. Eğer sizi uyarıyorsa, ona kulak verin! Fakat ilk başta alarm sesi duyulmasa bile, hikmetli sürücü gibi olun—herhangi bir tehlikenin olmadığından emin olmak amacıyla bir kez daha kontrol edin.

Düşünüş tarzınızın Tanrı’nınki ile uyum içinde olup olmadığını inceleyin. Sözünü vicdanınızı sınamak üzere mihenktaşı olarak kullanın. Süleymanın Meselleri 3:5, 6 şu hikmetli sözleri söyler: “Bütün yüreğinle RABBE güven, ve kendi anlayışına dayanma; bütün yollarında onu tanı, O da senin yollarını doğrultur.”

Bu nedenle vicdanımızın sesini dinlemek hikmetli bir davranıştır. Ancak yaptıklarımızın tümünü Tanrı’nın kendi Sözünde açıklanan iradesi ile karşılaştırmak yine de daha hikmetli bir davranıştır. Sadece o zaman emin şekilde şunları söyleyebiliriz: “İyi vicdanımız olduğuna kaniiz.”—İbraniler 13:18; II. Korintoslular 1:12.

[Sayfa 28’deki resim]

“Aziz Paulus’un Hristiyan Oluşu”

[Tanıtım notu]

Caravaggio’nun tablosu: Scala/Art Resource, N.Y.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş