Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g94 Mart s. 26-27
  • Plastik Para Size Göre Mi?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Plastik Para Size Göre Mi?
  • Uyanış!—1994
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Kime Yarar Sağlıyor?
  • Tehlikelerden Sakının
  • Kredi Kartları—“Plastikten Bir Tuzak” Mı?
    Uyanış!—1987 (Bilimsel Seri 21-24)
  • Kredi Kartları ve Maaş Çekleri—Hakiki mi, Sahte mi?
    Uyanış!—1996
  • Kredi Kartı Alsam mı?
    Uyanış!—2000
  • Yedi Özlü Söz
    Uyanış!—2011
Daha Fazla
Uyanış!—1994
g94 Mart s. 26-27

Plastik Para Size Göre Mi?

BAZILARININ “Mr. Plastic Fantastic” olarak tanıdığı Kaliforniyalı bir adamın 1.265 geçerli kredi kartından oluşan bir koleksiyonu var. Bu adamın kredi kartı sahibi olan ortalama insanları temsil etmediği kabul edilirse de, kredi kartı olayının çağdaş Batı toplumlarının vazgeçilmez bir parçası haline geldiği genelde bilinen bir gerçektir.

American Demographics dergisinin bildirdiği gibi, 1986’da ABD’de ailelerin neredeyse dörtte üçünde bir veya daha fazla kredi kartı vardı. Sadece Amerika Birleşik Devletlerinde 25.000 farklı kredi kartı bulunuyor. Petrol şirketleri, mağazalar ve havayolları kendi kredi kartlarını çıkarıyorlar. 1991’de Amerikalılarda, en çok aranan türler olan MasterCard ve Visa kartından geçerli 232 milyon adet vardı.

Plastik para endüstrisi diye adlandırılan bu dal Avrupa’da da gelişerek istekli tüketicileri kazanmak üzere rakip bankalar ve kredi şirketleri arasında şiddetli çekişmeler başlattı. Dünya çapındaki geçerli kredi kartlarının sayısı bir milyarı aşıyor! Plastik para neden bu kadar yaygın? Kullanılması en çok kime yarar sağlıyor? Kredi kartı sahiplerinin karşılaştığı bazı tehlikeler ve sorunlar neler?

Kime Yarar Sağlıyor?

Bankalar ve kredi kartı şirketleri sadece yıllık üyelik ücretlerinden, gecikmiş ödeme ve limiti geçme gibi durumlardaki tahsilatlardan değil, borç verdikleri paranın yüksek faizinden de çok kâr sağlıyorlar. Fakat tabii ki, kredi kartı sahipleri büyük borçlar altına girmezlerse, bu şirketler finans hizmetlerinden para kazanamazlar. Sadece Amerika Birleşik Devletlerinde milyonlarca kişi sürekli borç içinde yüzüyor. Kredi kartı sahibi Amerikalıların yaklaşık yüzde 75’i hesaplarını kapatmadıklarından her ay yüksek faiz ödemek zorunda kalıyor. Kredi kartı sahibi ortalama bir Amerikalının aylık hesabında 2.000 doları aşkın borcu var.

The Credit Jungle adlı kitabında Al Griffin “dekontlarını alır almaz hesaplarını kapatan, sayıları yüzde 15 ila 20 arasında olan kart sahiplerinin bankanın hizmetleri için bir kuruş dahi ödemediklerini” söylüyor. Devamen şöyle diyor: “Kart sahiplerinin geri kalan yüzde 80 ila 85’i kredi kartı düzenlemesini bankanın en kârlı işi haline getiriyorlar. Orta büyüklükteki 10 milyon dolarlık bir banka kartının işlemleri yılda 1,8 milyon dolar kâr bırakabilir.” 1990’da kredi kartı piyasasında en büyük paya sahip olan ABD bankası, başta kredi kartıyla ilgili yan kuruluşunun hizmeti olmak üzere, tüm tüketici faaliyetlerinden hemen hemen 1 milyar dolar kâr etti.

Tehlikelerden Sakının

Bu küçük plastik parçalarının karanlık bir yüzü de var. Örneğin, esrarengiz bir şirketin sizi telefonla arayıp bir ödül kazandığınızı söylediği hiç oldu mu? Bu birçok kişinin başına geldi. Armağanınızı almak için sadece birkaç basit soruyu yanıtlamanız gerekiyormuş. Sonra arayan kişi kredi kartınızın numarasını istiyor. Neden? Çünkü aslında bir armağan kazanmadınız. Arayan kişi, kredi kartınızın numarasını, posta ya da telefon yoluyla sizin hesabınızdan siparişler verebilmek için istiyor.

Kredi kartıyla yapılan ve her yıl yüz milyonlarca dolar zarara neden olan çeşitli dolandırıcılık türleri var. Ve bu sorun sizi doğrudan etkilemiyorsa bile, eğer kredi kartınız varsa, büyük olasılıkla daha yüksek ücretler ve faiz oranları vasıtasıyla bu tür sahtekârlıkların bedelini ödüyorsunuz.

Kredi kartlarının esas tehlikesi, borca gömüldüğünüzde başgösteren zorluk ve sıkıntılardır. The Credit Jungle’in gösterdiği gibi, “nakit parayla ödemeye güçleri yetmediğinden lüks eşya ve hizmetleri satın almanın cazibesine direnebilmiş sayısız insan bir kredi kartına sahip olduğunda aynı cazibe karşısında tamamen aciz duruma düşüyor. Birçok aile, ödemesini bir ay önce kredi kartıyla yaptığı ıstakoz ziyafetlerinden sonraki birkaç hafta boyunca kuru fasulye yiyor.”

Fakat borçlarınız gelirinizin büyük bir kısmını tüketirse, bundan sadece yeme alışkanlıklarınız zarar görmez. Credit—The Cutting Edge adlı kitabın belirttiği gibi “Amerikalılar her ay gelirlerinin ortalama yüzde 75’ini kredileri, borçları ve kredi kartlarıyla ilgili ödemeler için kullanıyorlar.”

Maalesef, kredi kartları birçok tüketici için ekonomik açıdan cennet benzeri koşullara açılan bir kapı değil, uzun vadeli borç ve kaygılara çıkan kaygan bir yokuştur. Örneğin, son yıllarda Amerikalı tüketicilerin kredi kartı borçlarının birikmesi sonucunda, kredi kartı suçları, ödeyememe durumları ve iflaslar çoğaldı. 1990’da ABD’de tüketicilerin kredi kartı, araba kredisi ve ipotek borçlarının toplamı 3,2 trilyon dolardı! Ortalama bir aile yaklaşık 35.000 dolar borçluydu ve yılda yaklaşık 3.500 dolar faiz ödedi.

Tüm bu gerçekler karşısında, şahsi iflasların hızla çoğalması şaşırtıcı gelmiyor. 1990’da rekor sayıda, yani 720.000 Amerikalı iflas bildirdi. Bu, 1989’a göre yaklaşık yüzde 17 oranında bir artıştır. 1991’de bu sayı 800.000’e yükseldi ve 1992’de yeni rekor 971.517 şahsi iflastı.

Kredi kartlarını kullanma konusunda kendilerini zapt etmekte zorlanan bazıları, kredi kartlarından vazgeçmeyi seçtiler. Diğer tarafta, birçok kişi hayatını gereksiz yere zorlaştırmadan kredi kartını akıllıca kullanır.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş