Bir Tünel İçin Verilen Uğraş
ŞİMDİ İngiltere’yi Avrupa Kıtasına bağlayan tünelin inşası bazılarınca “Asrın Projesi” olarak görülüyor.
Bu harikulade mühendislik işine, Brigitte, Cathérine, Pascaline, Virginie ve Europa adlı dev tünel matkap makineleriyle 15.000 İngiliz ve Fransız işçisi katılmıştı. Hep birlikte, İngilizlerin “Channel,” Fransızların “La Manche” dedikleri dünyanın en uzun sualtı tünelini yaptılar.a Ancak güçlükler ve aksiliklerle karşılaşmadan başarıya ulaşamadılar. Proje esnasında dokuz kişi hayatını kaybetti.
Birçok Sonuçsuz Başlangıç
1936 yılında İngiliz devlet adamı Winston Churchill, “çok az proje Dover ile Calais arasında bir demiryolu tünelinin yapımı kadar şiddetli ve uzun süreli önyargılara hedef olmuştur” dedi. 1958’de İngiliz Parlamentosuna Manş altında bir tünelin yapımına ilişkin bir öneri sunulduğunda Lord Palmerston, kızıp şöyle itiraz etmiş: “Ne! Zaten çok kısa bulduğumuz bir mesafeyi daha da kısaltmayı hedef alan bu işe katkıda bulunmamızı isteme cüretini mi gösteriyorsunuz?”
Daha önceleri, 1802’de bir Fransız maden mühendisi, Albert Mathieu-Favier, at arabalarının geçebileceği, havalandırması dalgaların üstüne uzanan bacalarla sağlanan, lamba ile ışıklandırılmış bir tünelin yapılmasını teklif etmişti, ancak plan teknik açıdan elverişsiz bulundu.
1856’da bir başka Fransız, mühendis Thomé de Gamond, Fransa ile İngiltere’yi birleştirecek bir demiryolu tünelinin inşasını teklif etti. Fransızlar kabul etti, fakat, İngilizler tereddüt etti. De Gamond, yılmayarak, bunun ardından İngiliz maden mühendisi William Low’a danıştı. Ondan sonra, 1872’de, Low ve meslektaşı Sir John Hawkshaw, Manş’ta gerçekleştirilecek bir bağlantı için para toplamak üzere bir şirket kurdular. 1880’de Albay Beaumont tarafından tasarlanmış matkaplar, Fransa kıyısında Sangatte’dan ve Dover yakınında Shakespeare Cliff’den başlayarak tüneli kazmaya başladı. 1000 metre kazdıktan sonra İngiliz hükümeti askeri istilaya uğrama korkusuyla projeyi bıraktı.
Bir sonraki girişim 1920’lerde Folkestone (İngiltere) yakınlarında, 130 metrelik bir deneme tünelinin kazılması ile oldu. Yine İngilizlerin istila korkusu, işe son vermelerine neden oldu. 1970’de tünel işi tekrar başladı ve ancak İngiliz Hükümeti desteğini geri çekene kadar sürdü.
Daha sonra 1986 yılında Manş Tüneli Antlaşması imzalandı. Bunun, ertesi yıl hem Fransa hem İngiltere tarafından onaylanması işin ciddi olarak başlamasına olanak sağladı.
Mali Savaş
Fransız ve İngiliz özel şirketlerinden bir grup (toplu olarak Eurotunnel diye bilinir), on inşaat şirketinden ibaret bir konsorsiyum olan Transmanche-Link’i tünelin tasarımı ve inşası ile görevlendirdi. Hükümetin ısrarı üzerine projenin tamamı yalnız özel fonlardan finanse edilecekti.
İşin başlamasından sadece iki yıl sonra, Eurotunnel keşif ve takdir bedelini tekrar gözden geçirip 5,23 milyar sterlinden 7 milyar sterline yükseltmek zorunda kaldı. 1994’e kadar keşif ve takdir bedeli yaklaşık 10 milyar sterline erişti.
Denizaltında Verilen Uğraş
Gerçekte, Manş Tüneli bir değil, üç tüneldir. 15 Aralık 1987’de, ilk TBM (Tünel Matkap Makinesi) İngiltere’de çalışmaya başladı; öbür tarafta ise, Fransız Brigitte sonraki yılın 28 Şubatında işe koyuldu. Onların görevi bakım ve acil durumlar için tasarlanmış 4,8 metre çapındaki servis tünelini kazmaktı. Daha büyük TBM’ler, kayaların içinde iki ana seyir tünelini açmak üzere kullanıldı; bu tünellerden her birinin çapı içi kaplandığı zaman 7.6 metreyi buluyordu.
Tünelde çalışan Paul, “Shakespeare Cliff’te büyük bir kuyuya indik” diye anlattı. “Aşağı inerken, havanın tüm makinelerden çıkan dizel egzozlarıyla kirlenmiş olduğu dibe erişene kadar bir soğukluk, ıslaklık hissediyorsunuz. Tünelden geçerken hava daha da nemli ve sıcak oldu.”
Aşağı tünelde toplam 11 TBM tünel açma işinde çalıştı. Üçü, Shakespeare Cliff’ten karaya, Folkestone’un hemen dışında İngiliz terminalinin bulunduğu bölgeye doğru tünel açtı. Sangatte’deki bir kuyudan işe başlamış olan 3 Fransız TBM ile buluşmak üzere Manş’ın altından deniz yönünde 3 tane TBM daha yola çıktı. Geri kalan ikisi ülkenin iç kısmından Calais’e yakın Coquelles’deki terminale doğru üç tünel açtı.
Brigitte, iki moddan birinde çalıştı. Gözenekli, yarık tebeşir tabakasını delerken normal atmosfer basıncından on kat daha fazla olan 11 kilogram/santimetre karelik su basıncına karşı koyabilmek üzere güçlendirilmiş kesici başı ve gövdesiyle çalıştı. Fakat bir kez tebeşir kil karışımı olan tebeşir marnını geçtikten sonra, hızını iki kat artırdı. Deniz yatağının altında 25 ila 40 metre arasında yer alan bu tabakadan sonra Brigitte, İngiltere yönünden gelen eşine doğru güçlü şekilde ilerledi.
Brigitte gibi bütün TBM’ler seyyar fabrikalardı. Öndeki tungsten-karbidli kesici baştan arkadaki servis trenine kadar uzunluk en büyük TBM için 260 metreydi! Kayaları yararak delip geçen, kesicileri dakikada iki ila üç defa devreden, kıskaç tertibatı ile yerinde tutulan hidrolik pistonlu şahmerdanları tarafından güçlendirilerek ilerleyen bir TBM, molozu kaldırmanın ve deliğin iç yüzeyini kaplamanın yanı sıra haftada 426 metre kazma rekoruna sahipti.
İki Tünelin Doğru Şekilde Hizalanması
Makinenin ilerleyişini yönetmek üzere TBM operatörü bilgisayar ekranlarını ve televizyon monitörlerini izledi. Uydu gözlemleri, daha tünel açma işi başlamadan önce doğru yolu ayrıntısı ile planlamaya yardımcı oldu. Ensiz matkaplar 150 metre ilerideki kayaların yüzeyinden numune aldı, tebeşir marnı örnekleri hangi yöne gidileceğini gösteriyordu. Makine üzerinde bulunan ışığa duyarlı bir alıcıya yöneltilmiş bir lazer ışını demeti, sürücünün doğru yolda seyretmesine olanak verdi.
Tünelciler, ihtiyaç halinde trenlerin bir tünelden diğerine geçmesini sağlamak için Manş’ın altında aşağı yukarı 6 veya 8 kilometre uzaklıkta büyük geçiş yerleri inşa ettiler. Küçük makinelerle çalışan ekipler, her 375 metrede bir, ana tünellerle servis tünelini birbirine bağlayan galeriler kazdılar.
Bu ekipler, aynı zamanda, iki ana tüneli birleştiren servis tünelinin üzerindeki kemerde pistonlu hava boşaltma kanalları oydular. Paul, “bu, eski tip bisiklet lastiği pompalarına benzer. Başparmağınızı supabın üzerine koyduğunuz zaman ısıyı hissedebilirsiniz” diye açıkladı. “Trenler de çok ısı üretir. Piston supapları, geçen trenlerin basıncını ve ısısını boşaltmak için açılır.”
Brigitte ve onun İngiliz eşi birbirinden yaklaşık 100 metre uzakta durdular. Sonra, çok dikkatli bir şekilde, bir matkap tebeşir marnının içinden 4 santim çapında bir delik açtı. 1 Aralık 1990’da İngiltere’den yaklaşık 22,3 kilometre ve Fransa’dan 15,6 kilometre uzakta son ara geçit yarıldı. Son kontrolde iki tünel arasındaki hizalama hatasının sadece birkaç santim olduğu ortaya çıkınca duyulan ferahlığı bir düşünün. İngiliz TBM aşağıya Brigitte’in yanına bırakılmak üzere bir viraja doğru sürüldü. Küçük makinelerde çalışan tünelciler işi bitirdi. Tünellerin birleşmesinden sonra İngiliz TBM’ler yeraltı gömütlerine konuldu. Fransız olanlar ise sökülerek tünelden çıkarıldı.
Tekdüze Fakat Hızlı
Paul, “şimdi tünel insana çok somut, nesnel bir şey hissi veriyor” dedi. “Tünel çok tekdüze. Tünelde yolculuk ederken pistonlu hava boşaltma kanal ve borularının yer aldığı delikler dışında görülecek bir şey yok.” Tünelin hizmete girişi ertelenmiş olmasına rağmen açılış töreni 6 Mayıs 1994’te yapıldı. Acaba nasıl bir şey?
Bunu öğrenmek için Folkestone veya Calais’de anayoldan ayrılın. Sonra terminale girin, (mevsime ve arabaya göre 220 ile 310 sterlin arasında değişen) bilet parasını ödeyin, arabanızla gümrük kontrollerinden geçin, rampadan aşağı platform boyunca devam edin ve özel olarak tasarlanmış trene, Le Shuttle’a binmek üzere yolunuza devam edin. Yaklaşık 35 dakika ve 50 kilometre sonra Manş’ın karşı yakasına varırsınız. Trenden inin ve arabanızı doğruca anayola sürün; basit, huzurlu bir geçit, yolculuğunuza hızla devam etmenize olanak verecek. Veya Londra’ya ya da Paris’e giden trende kalın—ancak bir değişiklikle—Paris’e saatte 290 kilometre ve Londra’ya saatte 80 kilometre hızla varırsınız. Folkestone-Londra ekspres hattı 2002 yılına kadar hazır olmayacak!
Ancak verilen uğraş devam ediyor. Londra’yı tünele bağlayacak hızlı demiryolu hatları üzerindeki tartışmalar ısrarla sürüyor. Şu halde, o amansız TBM’lerin çalışmasını unutmayın. Bunlardan Folkestone’da tünel sergi merkezinin dışında bulunan birinin üzerinde şu ilan var, “Satılık—İlk Sahibinden” evet, başka bir uğraş vermeye hazır!
[Dipnotlar]
a Japonya’da Honşu ve Hokkaido adalarını birbirine bağlayan ve 53,9 kilometre olan Seikan Tüneli, 49,4 kilometrelik Manş Tüneli ile kıyaslandığında daha uzundur, ancak sualtındaki kısmı Manş Tünelinden 14 kilometre kadar daha kısadır.
[Sayfa 15’teki harita]
(Ayrıntılı bilgi için lütfen yayına bakın)
İngiltere
Folkestone
Calais
Fransa
[Sayfa 15’teki resimler]
Aşağıda: Dünyanın en uzun sualtı tünelinin tamamlanışını kutlayan işçiler
Sağda: Bir TBM
[Tanıtım notu]
İşçiler: Eurotunnel Ph. DEMAIL; TMB: Eurotunnel