Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g95 Şubat s. 16-19
  • Kanarya Adaları—Yumuşak İklim, Çekici Manzara

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Kanarya Adaları—Yumuşak İklim, Çekici Manzara
  • Uyanış!—1995
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Tenerife—Bulutların Üzerinde Kayalardan Bir Bahçe
  • La Palma—Yemyeşil Bir Volkanik Kazan
  • Gomera—Amerika’ya Bir Atlama Taşı
  • Lanzarote—Farklı Bir Çöl Ada
  • İnşa Halindeki Adalar
    Uyanış!—1998
  • Faroe Adaları ve Birbirine Kenetlenmiş Halkı
    Uyanış!—2010
  • Uyuyan Bir Devin Gölgesinde Yaşamak
    Uyanış!—2007
  • Kamçatka Rusya’nın Pasifik’teki Harikalar Diyarı
    Uyanış!—2007
Daha Fazla
Uyanış!—1995
g95 Şubat s. 16-19

Kanarya Adaları—Yumuşak İklim, Çekici Manzara

DENİZİN çok ötesinde, Herkül Sütunlarından sonra büyüleyici adalar varmış. Toprak o kadar zengin, iklim o kadar yumuşakmış ki, orada herhangi bir şey ve her şey yetişebilirmiş. Bu adalar Fortunatae Adaları’ymış. Şimdi onları Kanarya Adaları olarak tanıyoruz. “Kanarya” adı bir zamanlar orada çok bol bulunan iri, azgın köpeklerin Latince adı olan canis’ten türetilmiştir.

Gerçekle hayalin, Romalı ve Yunanlı yazarlarca idealize edilen bu romantik karışımı, İsa’dan önce Atlantik’te mekik dokuyan az sayıdaki korkusuz denizcinin öykülerine dayanıyordu. Bugün, o eski denizcilerin adımlarını izleyenler, artık turistlerdir. Büyüleyici şeylerin bir kısmı ve gizemli şeylerin çoğu yok olmuş ise de, adalar yeterince gerçektir. İklim gerçekten Kuzey Avrupa’nın sert kışlarından bir kaçış arayan milyonlarca ziyaretçiyi çekebilecek ölçüde yumuşak ve caziptir.

Cazip olan tek şey yumuşak iklim değildir. Adaların sahip olduğu olağanüstü manzaraların ve bitki örtüsünün çeşitliliği, yedi büyük adanın dördünde milli parkların oluşturulmasını fazlasıyla haklı kılmaktadır.

Tenerife—Bulutların Üzerinde Kayalardan Bir Bahçe

En büyük ada Tenerife’ye hâkim durumda olan Pico de Teide, Atlantik’ten gelen bulut kümelerinin üzerinde bir kule gibi yükselen faaliyetsiz bir yanardağdır. Volkanik kubbeyi çevreleyen ve bitki örtüsüyle kaplı olan muazzam amfiteatr, görkemli yanardağla beraber Teide Milli Parkını oluşturur. Park, bitkilerin kışın yağan karların birikmiş rutubetinden yararlandığı ilkbahar sonu ve yaz başında hayata gelen eşsiz bir floraya ev sahipliği yapmaktadır. Yalçın volkanik arazi birdenbire parlak renklerle bezenmiş kayalardan oluşan bir bahçeye dönüşüverir.

Parkın en olağandışı çiçek türlerinden ikisi dünyanın hiçbir yerinde bulunmaz. Bu çiçekler kırmızı tajinaste ve Teide menekşesidir. Yaklaşık iki metre yüksekliğinde ya da daha uzun tek bir gövdenin etrafını sıkıca sarmalayarak büyüyen sayısız kırmızı çiçek kümelerinden oluşan kırmızı tajinaste, takımadanın en etkileyici bitkisi olsa gerek. Tam çiçeklendiklerinde, koyu mavi gökyüzünü selamlayan uzun kırmızı çiçek bacaları gibi görünürler.

Yanardağın boynunu leylak çelenkleriyle süsleyen Teide menekşesi ise, gösterdiği dirençle dikkati çeker. Başka hiçbir bitkinin hayatta kalamadığı 3.700 metre yüksekliğindeki zirvenin sadece birkaç metre altına kadar yetişebilir.

La Palma—Yemyeşil Bir Volkanik Kazan

La Palma dünyadaki en büyük kraterlerden birine sahiptir. Kraterin çevresi yaklaşık 27 kilometre olup yan yüzeyi hemen hemen 2.400 metre yüksekliğindedir. Adanın ortasını kaplayan aşağıdaki kocaman oyuk ise yıllar boyunca rüzgâr ve yağmurun iri bir kazan görüntüsü verecek şekilde yonttuğu çökmüş bir yanardağdır. Dünyadaki tüm benzer kraterler için de kullanılan İspanyolca adıyla caldera (kazan) kelimesi buradan gelmektedir.a

Şimdi tamamı bir milli park olan caldera, muhteşem bir çam ormanıyla hemen hemen tamamen kaplanmış durumdadır. En yaygın ağaç olan Kanarya çamı, en dik yamaçlar dışındaki her yeri kaplayarak calderanın duvarlarını yeni erozyonlara karşı korumaktadır. Erişilmezliği ile dış dünyadan neredeyse kesilip ayrılmış olan el değmemiş caldera, içeri giren doğa meraklıları için bir güzellik ve huzur sığınağıdır.

Gomera—Amerika’ya Bir Atlama Taşı

Kolomb, bilinmeyene doğru bu tanınmamış adadan açılmıştı. Ada İspanyollarca henüz yeni fethedilmişti ve Kolomb, küçük San Sebastian limanına su ve erzak almak üzere uğramıştı.

Kolomb zamanında adanın sakinleri olan Guançeler, hâlâ ilkel bir yaşam sürmekteydiler, ancak duruma uyum gösteren bir halktılar. Arazinin dağlık yapısından ötürü ıslıklardan oluşan benzersiz bir dil geliştirmişlerdi. Bu sayede birkaç kilometre hatta daha uzak yamaçlardan birbirleriyle konuşabiliyorlardı. Büyük ölçüde unutulmuş olmasına rağmen, bu “tele-ıslık” tekniği, süratle haber iletmek istediklerinde, yaşlılarca hâlâ kullanılmaktadır. Tecrit edilmiş köylerde vaaz eden Yehova’nın Şahitleri, birkaç kez, dağ tepelerinden ıslıkla gönderilen “Yehova’nın Şahitleri burada!” mesajını işitmişlerdir.

Adanın daha yukarısındaki yamaçlarında bulunan çok eski bir ormanı korumak amacıyla bir milli park oluşturulmuştur. Her zaman sisle sarmalanmış ve tüylü likenlerle kaplı bükümlü büyük dallarla dolu olan ormanın karanlık iç kısmı, çoktan unutulmuş olan peri masallarının hatıralarını ortaya çıkarmaktadır. Garip görünebilir ama, yağmur burada genellikle ağaçların altında yağar. Hâkim kuzey rüzgârlarının ormanın üstüne sürüklediği bulutlar, ağaçlar vasıtasıyla sularından “sağılırlar.” Bu nedenle açıklıkta hiç yağmur yağmamakla birlikte, ağaçların altında genellikle devamlı bir çiseleme görülür.

Fosil kalıntıları, laurisilva denilen bu defne ormanının bir zamanlar tüm Akdeniz bölgesinde bulunduğunu göstermektedir. Fakat binlerce yıl önce bir iklim değişikliği, bu orman silsilesini Kanarya Adalarındaki birkaç dağın tepesiyle sınırlayıvermiştir.

Lanzarote—Farklı Bir Çöl Ada

Lanzarote adası, çöl gibi terk edilmiş olmamakla beraber, kesinlikle çöl kadar ıssız bir çöl adadır. Yağmur hemen hemen hiç yağmaz. Adanın küçük nüfusu için yaşam her zaman zordu, ancak iki yüzyıl önce bir dizi volkanik patlama, adanın çehresini değiştirdi. Yanardağlar hem ölüm, hem de hayat getirdi. Ölüm getirdi, çünkü adanın dörtte biri lav akıntılarının birçok köye ve çiftliğe ani bir son getirmesiyle toprağa gömüldü. Hayat getirdi, çünkü adalılar yanardağın küllerinden kendi ekmeklerini kazanabildiler.

Patlamalardan geriye kalan büyük miktardaki geçirgen volkanik çakıl sayesinde adalılar, aylarca yağış olmasa da, meyve ve sebze yetiştirebiliyorlar. Tarlalar yaklaşık on santimlik bir çakıl tabakasıyla kaplıdır. Bu tabaka sadece alttaki toprağın nemini korumakla kalmayıp, rutubetli gece havasının nemini de kaparak alttaki toprağa geçirebilmektedir. Siyah çakıldan beklenmedik biçimde asma kütükleri, incir ağaçları, domatesler, mısır ve diğer tahıllar bitmektedir.

Timanfaya Milli Parkında gösterişli kraterler ve çevrelerinde onların püskürttüğü lavlarla kaplanmış geniş alanlar bulunur. Çöl benzeri iklim, katılaşmış lavları hemen hemen hiç etkilenmeden korumuş olduğundan, parkta dolaşan bir ziyaretçi patlamaların daha dün kesilmiş olduğunu düşünebilir. Çarpıcı volkanik arazi ile güzel beyaz köyleri, adaya kendine has gerçeküstü bir güzellik vermektedir.

Şüphesiz, bu büyüleyici adalar ada sakinlerinin ve orada yetişen bitkilerin uyum yeteneğine bir övgüdür. Her şeyden önce onların doğal güzellikleri de, saygılı ziyaretçileri böylesine bir çeşitliliğin Yaratıcısına hamt etmeye yöneltir.

[Dipnotlar]

a ABD’nin Oregon eyaletindeki Crater Gölü zamanla suyla dolmuş ünlü bir calderadır.

[Sayfa 18’deki çerçeve/resimler]

Kanarya Adaları Hayvanlar ve Bitkiler

Kanarya. (1) İsimlerini takımadadan alan bu kuşlar hâlâ bol bol bulunurlar. Bununla beraber doğadaki yabani türleri, ancak dört yüzyıldan daha uzun zamandır yapılan seçmeye dayalı ıslah çalışmasının sonunda parlak renklerini kazanmış olan yaygın kafes türleri kadar renkli değillerdir.

Aeonium türleri. (2) Adalarda, çoğu kaya yarıklarında büyüyen iki düzineden fazla cinsi bulunmaktadır. Aeonium lancerottensis, (3) gibi bazı cinsleri ise taşlaşmış lavlarda bile büyüyebilir.

Teide menekşesi. (4) Bu zarif çiçekler deniz seviyesinden yaklaşık 3.700 metre yükseklikteki sert volkanik ortamda gelişebilirler.

Muz. (5) Muz, Kanarya adalarında yüzyıllardan beri yetiştirilmektedir. İspanyol sömürgeciler, Amerika’nın keşfinden hemen sonra muzu Karayipler’e götürdüler.

Kırmızı tajinaste. (6) Küçük kırmızı çiçek kümeleri, boyu genellikle iki metreyi aşabilen tek bir gövdenin etrafını sarmalayarak büyür.

Ejder ağacı. (7) Adaların en benzersiz ve sevilen ağacıdır. Resimdeki örneğin üç bin yaşında olduğu söylenmektedir. Bunun gibi tarihi örneklere belediyeye ait parklarda özenle bakılmaktadır.

[Harita]

(Ayrıntılı bilgi için yayına bakın)

La Palma

Tenerife

Gomera

Hierro

Lanzarote

Fuerteventura

Büyük Kanarya

[Resimler]

Tenerife’ye hâkim durumdaki Pico de Teide, faaliyetsiz bir yanardağ

1. Kanarya.

2. Aeonium türleri.

3. Aeonium lancerottensis.

4. Teide menekşesi.

5. Muz.

6. Kırmızı tajinaste.

7. Ejer ağacı.

[Sayfa 16, 17’deki resimler]

1. Granadillo

2. Tabaiba Majorera

3. Verol dulce

4. Ercila

5. Hierba blanca

6. Teide menekşesi

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş