Gençler Soruyor . . .
Annem ya da Babam Gerektiği Gibi Davranmıyorsa
“Babam on yıldan beri İsa’nın bir takipçisi. Şimdi faaliyetsiz. Mukaddes Kitabı incelemiyor ve ibadetlere düzenli olarak katılmıyor. Cemaatteki kardeşlerini sürekli eleştiriyor. Irk konusunda ve başka birçok konuda dünyevi görüşleri var. Onun pek çok eksikleri olduğunu düşünüyorum.”—19 yaşında bir genç kız.
HİÇBİR anne veya baba kusursuz değildir. Mukaddes Kitap, “hepsi günah işlediler, ve Allahın izzetinden mahrum kaldılar” diyor. (Romalılar 3:23) Fakat, birinin anne ya da babasının toplum içinde İsa’nın örnek bir takipçisi rolünü oynayıp özel yaşamında kötü bir değişime uğrayarak bambaşka biri olması tamamen farklı bir şeydir. Bir genç kız şunları diyor: “Babam başkalarıyla birlikteyken çok hoş biridir. Fakat kapalı kapılar ardında bambaşka, aksi bir insan olur! Yaptığım her şeyi eleştirir ve ailedeki herkesi üzer. Yaşamdan hiç sevinç alamayacak noktaya geldim. Ona karşı duyduğum tek şey nefret.”
Öfke ve kızgınlık, çeşitli yönlerden gizli tacize uğrayan gençler arasında özellikle yoğun görülen duygulardır. Bu nedenle, Mary ismindeki bir kadın gizli alkolik olan babasından “şiddet, hakaret ve her türlü taciz” gördüğünü yazıyor. Acı içinde şunları hatırlıyor: “İnsanlar bize yaklaşıp ne kadar harika bir babaya sahip olduğumuzu ve ne kadar ayrıcalıklı olduğumuzu söylerlerdi.”
Mukaddes Kitap her tür ikiyüzlülüğü mahkûm eder. (Yakub 3:17) O, Tanrı’nın hakiki tapıcıları arasında bile, ‘ne olduklarını saklayanların’ olacağı konusunda bizi uyarır. (Mezmur 26:4; ayrıca Yahuda 4 ile karşılaştırın.) Ancak bunu bilmek de durumları kolaylaştırmayabilir, çünkü bu durumda ikiyüzlülük yapan kendi anne ya da baban, yani sevmen ve saygı duyman beklenen biridir. Bazı gençler içlerinde doğan çelişkili duyguların ağırlığı altında eziliyor. Bir genç kız üzüntü içinde, “yardıma ihtiyacım var,” diyerek şöyle yakındı: “Mukaddes Kitap ‘Babana anana hürmet et’ diyor, fakat ben edemiyorum.”
Onlara Hürmet Etmek Gerçekte Ne Anlama Gelir?
Mukaddes Kitabın ana-babaya hürmet emrinin, ana-babalarının buna layık olmadıklarını düşünen gençler için bir ‘istisna’ tanımadığı doğrudur. (Efesoslular 6:1, 2) Ancak, anne ya da babana hürmet etmen onun yaşam biçimini onaylamanı veya sana davranış tarzından memnun olmanı gerektirmez. Mukaddes Kitapta “hürmet etmek” basit olarak, uygun şekilde kurulmuş otoriteyi tanımak anlamına gelebilir.
Örneğin, resul Petrus İsa’nın takipçilerinin ‘krala hürmet etmeleri’ gerektiğini yazdı. (I. Petrus 2:17) Petrus, kralların çoğunlukla ahlaksal açıdan iyi durumda olmayan kişiler olduklarını çok iyi biliyordu. Örneğin kral Hirodes I. Agrippa ölçüsüz ve pervasız bir adamdı. Roma tarafından Filistin diyarına kral olarak atandıktan sonra, Hıristiyanlara karşı bir zulüm başlattı. O, “Yuhannanın kardeşi Yakubu kılıçla öldürdü. Ve bunun Yahudilerin hoşuna gittiğini görerek ileri varıp Petrusu da tuttu.” (Resullerin İşleri 12:1-3) Ancak Petrus insanları isyana kışkırtmadı. Aksine, krallara itaati teşvik etti. Üstelik bunun uygun bir nedeni vardı. Dünyevi yöneticilere itaat Yehova’nın iradesidir. Ayrıca Petrus’un günlerinde bazı krallar mutlak güç ve otoriteye sahipti. Kral Süleyman şöyle yazdı: “Kıral dilediği her şeyi yapar. Çünkü kıralın sözünde kuvvet vardır; ve kim ona: Ne yapıyorsun? diyebilir?”—Vaiz 8:3, 4.
Benzer şekilde, annen ya da babanın, eksik yönleri ne olursa olsun, hâlâ onun sorumluluğu altındasın; o senin yaşamında önemli bir etkiye de sahiptir. Bu durumda, isyan etmenin veya ona aşağılayıcı şekilde davranmanın akıllıca bir yol olmadığı açıktır. Böyle davranmak yaşamı senin için daha da zorlaştırmakla kalmayıp Tanrı’nın lütfunu kaybetmene de neden olabilir. (Süleymanın Meselleri 30:17; Vaiz 10:4) Diğer taraftan, elinden gelen en iyi biçimde işbirliği yapmak, ana-babanla ilişkinde en azından bir ölçüde barış ve huzura sahip olmana yardım edebilir.—Koloseliler 3:20.
Öfke ve Kızgınlıkla Başa Çıkmak
Bununla birlikte seni inciten ve düş kırıklığına uğratan birisine nasıl saygıyla davranabilirsin? Bu kolay değil. Fakat sürekli olarak onun hatalarını ve eksikliklerini düşünmek kızgınlığını beslemekten başka bir işe yaramaz. Yapman gereken şey, bulabildiğin herhangi iyi bir niteliği nedeniyle hak ettiği saygıyı ona göstererek annen ya da baban hakkında daha olumlu düşünmek olamaz mı?
Süleymanın Meselleri 19:11’in söylediklerine dikkat et: “İnsanın basireti öfkesini geciktirir.” Anneni ya da babanı anlamaya çalışmak, durum hakkında sana yeni bir bakış açısı kazandırabilir. Gerçekten kötü mü davranıyor? Yoksa sadece zayıf, cesareti kırılmış ve yardıma ihtiyacı olan biri mi? Davranışlarının nedeni hastalık, depresyon, yalnızlık veya iş stresi olabilir mi? Eğer öyleyse bu sorunları anlaman annene ya da babana karşı daha çok merhamet ve belki daha az öfke duymana yardım edebilir.
Durum ne olursa olsun, duyguların hakkında biriyle konuşmanın yardımı olabilir. (Süleymanın Meselleri 12:25) Bir genç kız şunları anımsıyor: “Babam içerdi. Anneme ve babama hissettiklerimi söyleyemezdim, bu nedenle her şeyi içime attım.” Oysa tek başına acı çekmek zorunda değilsin. Ana-babanın yerini alamasa da, İsa’nın takipçilerinin cemaatindeki olgun kişiler evdeki herhangi bir ilgi eksikliğinin yerini doldurabilecek çok şey yapabilirler. (Markos 10:30 ile karşılaştırın.) Süleymanın Meselleri 17:17 şöyle der: “Dost her vakit sever; ve sıkıntı için kardeş doğmuştur.”
‘Onu Değiştirebilirim’
Bazı gençler yanlış yönlendirilmiş bir sorumluluk anlayışı nedeniyle duygusal acılar çeker. Mary, kendisini ve kardeşlerini anımsıyor: “Biri babamın içki sorununu fark edecek korkusu içinde yaşadık.” Başkaları, ihmalkâr anne ya da babalarını değiştirmeye çabalayarak boş yere kendilerini tükettiler.
Anneni ya da babanı ne kadar sevsen ve onun için kaygı çeksen de, hatalarından senin sorumlu olmadığın açıktır. Tanrı önünde sorumluluğuyla ilgili ‘kendi yükünü’ o taşır. (Galatyalılar 6:5 ile karşılaştırın; Yakub 5:14) Onun davranışını izlemek veya kontrol etmek senin sorumluluğun değildir. Yaptıklarını sürekli yüzüne vurmak veya azarlamak sadece allak bullak olmasına neden olur.
Bu yapabileceğin hiçbir şey olmadığı anlamına gelmez. En azından, annenin ya da babanın yüreğinin değişmesi için ‘durmadan dua edebilirsin.’ (I. Selânikliler 5:17) Devamlı olarak ona duyduğun sevgiyi dile getirmen ve uygun durumlarda içten gelen övgülerini sunman da tutumunu yumuşatmasına yardım edebilir. Bunun dışında, yapabileceğin tek şey, elinden geldiğince duruma dayanmaktır.a
Tabii, hem annen ya da baban hem de sen İsa’nın takipçisiyseniz ve o, alkolün kötüye kullanımı veya öfke nöbetlerine kapılma gibi ciddi suçlar işlemişse, konunun cemaatin ihtiyarlarıyla konuşulmasını sağlama yönünde doğal olarak zorunluluk hissedeceksin. (Yakub 5:14) Bu bir vefasızlık olmaz; tersine bunu yapmak, annenin ya da babanın şiddetle ihtiyacı olan yardımı alması için sevgiyle gerekli girişimlerde bulunmaktır. Bazı ana-babaların herhangi bir suçu öfkeyle inkâr ettiği ve bunu anlattığı için çocuklarını etrafa beli etmeden cezalandırdığı doğrudur. Fakat bu konuda, ‘adalet için elem çeken’ gençlere, Yehova’nın onların bu cesur davranışını onayladığı ve Kendisinin uygun gördüğü zamanda gerçeği aydınlığa çıkaracağı yönünde güvence verilebilir.—I. Petrus 3:14; I. Timoteos 5:24, 25.
Kendi Kurtuluşunu Başar
Kral Süleyman, “gerçek gasıplık (baskı) hikmetli adamı delirtir” dedi. (Vaiz 7:7) Yazık ki, bazı gençler annelerinin ya da babalarının kötü örneği yüzünden acı duygularla dolup kendileri de uygunsuz davranmaya başladılar. Hatta bazıları Tanrı’ya öfkelenip İsa’yı izlemekten vazgeçti! (Süleymanın Meselleri 19:3) Mukaddes Kitap şöyle uyarıyor: ‘Sakın, öfken seni kinci davranışlara ayartmasın; Sakın, zarar veren davranışlara başvurma.’—Eyub 36:18-21.
Annenin ya da babanın Tanrı önündeki durumu hakkında aşırı kaygılanmak yerine, ‘korku ve titreme ile kendi kurtuluşunu başarman’ gerekir. (Filipililer 2:12) Eski zamanlarda, Hizkiya adında genç bir prens benzer koşullar altında böyle davrandı. Babası Kral Ahaz, Yehova’ya tapınan biri olduğunu iddia etti. (İşaya 7:10-12) Gerçekte o, put tanrılara tapan biriydi; hatta insan kurbanı olarak kendi oğullarından birini sunmuştu! (II. Kırallar 16:1-4) Genç Hizkiya’nın, o zamanlar hüküm süren bu irtidat yüzünden ne kadar üzülmüş olabileceğini bir düşün! Bazılarınca bu genç prens tarafından kaleme alındığına inanılan Mezmur 119:28 şöyle diyor: “Canım ağırlıktan (kederden) eriyor; sözüne göre beni kuvvetlendir.”
Yehova tam olarak böyle yaptı! Hizkiya kendini duaya ve Tanrı’nın Sözünü incelemeye adadıkça, çevresine rağmen ruhi düşünüşü gelişti. (Mezmur 119:97) Ayrıca arkadaşları konusunda çok dikkatli davrandı. (Mezmur 119:63) Sonuç ne oldu? İkiyüzlü babasının üzücü örneğine rağmen, Hizkiya “RABBE yapıştı.” (II. Kırallar 18:6) Sen de bunu yapabilirsin! Belki annen ya da baban ikiyüzlü davranıyor, fakat onun örneğini izlemen gerekmez. Yehova’ya sıkıca bağlı kal; belki de bir gün, sessiz sadakat örneğin onu değişmeye yöneltir.
[Dipnotlar]
a Bu bir gencin fiziksel veya cinsel tacize katlanması gerektiği anlamına gelmez. Böyle bir durumda olan genç, gerekirse aile dışından bile olsa, yardım aramalı.
[Sayfa 25’teki resimler]
Annen ya da baban gerektiği gibi davranmıyorsa sen de aynını yapmak zorunda değilsin