Sözler Silah Olunca

‘Adam var ki, kılıç saplar gibi düşüncesizce konuşur.’—SÜLEYMANIN MESELLERİ 12:18.

ELİFa şöyle anlatıyor: “Olay düğünden sadece birkaç hafta sonra başladı. Kırıcı sözler, küçümseyici ifadeler ve beni aşağılama çabaları. Bu konuda kocamla boy ölçüşemezdim. Çabuk düşünmesi ve hazırcevaplığıyla söylediğim her şeyi çarpıtıp saptırabiliyordu.”

Elif evliliği boyunca, görünür bir iz bırakmayan ve diğer insanlarca pek de anlayış görmediği sinsi bir saldırı altında kalmıştır. Ne yazık ki, zaman onun durumuna çare olmadı. Şöyle diyor: “On iki yılı aşkın bir süredir evliyiz. Bana karşı eleştirici ve alaycı bir tutumla, kaba ve terbiyesiz sözler kullanmadığı tek gün olmuyor.”

Mukaddes Kitap, dilin “durdurulmaz bir kötülük . . . . , öldürücü zehirle dolu” olabileceğini söylerken abartmıyor. (Yakub 3:8; Mezmur 140:3 ile karşılaştırın.) Bu özellikle evlilikte geçerlidir. Leyla adlı evli bir kadın “‘Dil yarası kolay onulmaz’ sözü tümüyle gerçek” dedi.—Süleymanın Meselleri 15:4.

Kocalar da saldırgan sözlere hedef olabilir. Tülay ile olan dört yıllık evliliği boşanmaya doğru giden Melih şöyle söylüyor: “Sana sürekli yalancı, beyinsiz, aptal diyen veya daha kötü laflar söyleyen bir kadınla birlikte yaşamanın nasıl olduğunu bilir misin? Bana söylediği lafları saygın bir ortamda tekrarlamam mümkün değil. İşte bu nedenle onunla konuşamıyorum ve geç saatlere kadar işte kalıyorum. Böylesi çok daha güvenli.”—Süleymanın Meselleri 27:15.

Resul Pavlus’un İsa’nın takipçilerine şu tembihi sebepsiz değildi: “Bağırış, ve küfür sizden kaldırılsın.” (Efesoslular 4:31) Fakat hangi şey “küfür”dür? Pavlus bunu sadece sesi yükseltmek anlamına gelen “bağırış”tan (Yunanca, kraugeʹ) ayırıyor. “Küfür” (Yunanca, blasfemiʹya) daha çok anlatımın içeriğine değiniyor. Eğer söylenen şey ister bağırarak, ister fısıldayarak olsun, despotça, kötü niyetli, aşağılayıcı veya onur kırıcıysa, bu hakaret ya da küfürdür.

Dil Yarası

Okyanus dalgalarının sert kayaları aşındırması gibi, devamlı kaba konuşma alışkanlığı da bir evliliği zayıflatabilir. Dr. Daniel Goleman şöyle yazıyor: “Ne kadar yoğun ve sürekliyse, tehlike o kadar büyüktür. . . . . Alışkanlık haline gelmiş eleştiri, hor görme veya iğrenme tehlike işaretleridir, çünkü bunlar, bir kocanın veya kadının eşi hakkında zaten olumsuz bir yargıya varmış olduğunu gösterir.” Bir kitabın dediği gibi, sevgi azaldıkça, karı koca “duygusal değil, sadece yasal olarak evli” duruma gelir. Zamanla, evlilikleri tamamen bitebilir.

Bununla birlikte, küfürlü bir konuşma tarzı sadece evliliği etkilemekle kalmayabilir. Bir Mukaddes Kitap özdeyişi şöyle der: “Yüreğin elemile ruh kırılır.” (Süleymanın Meselleri 15:13) Ardı arkası kesilmeden gelen kırıcı sözler sağlık üzerinde çok olumsuz bir etki yaratabilir. Örneğin, Washington (ABD) Üniversitesinin yaptığı bir araştırmanın gösterdiği gibi, sürekli sövgü işiten bir kadının soğuk algınlığına, idrar torbası sorunlarına, mantar enfeksiyonlarına ve mide-bağırsak rahatsızlıklarına yakalanma olasılığı daha büyük olabilir.

Hem sözle, hem de fiziksel olarak hırpalanmış birçok evli kadın, sözlerin yumruklardan çok daha acı verebileceğini söylüyor. Betül şöyle diyor: “Attığı tokatlardan kalma çürükler sonuçta iyileşip kaybolurdu, fakat görünüşüm, pişirdiğim yemekler veya çocuklara bakma tarzım hakkında söylediği korkunç şeyleri asla unutamam.” Jülide’nin duyguları da hemen hemen aynı: “Kulağa ne kadar çılgınca gelse de, saatlerce zihinsel acı vereceğine bana vurup konuyu kapatmasını isterdim.”

Fakat bazı kişiler, sevdiklerini iddia ettikleri insanlara neden saldırıyor ve sert çıkışlar yapıyor? Gelecek makale bu soruyu ele alacak.

[Dipnot]

[Sayfa 4’teki pasaj]

“Saatlerce zihinsel acı vereceğine bana vurup konuyu kapatmasını isterdim”

[Sayfa 4’teki pasaj]

“Sana sürekli yalancı, beyinsiz, aptal diyen veya daha kötü laflar söyleyen bir kadınla birlikte yaşamanın nasıl olduğunu bilir misin?”