Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g99 Aralık s. 9-10
  • Geleceğinizi Seçebilirsiniz

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Geleceğinizi Seçebilirsiniz
  • Uyanış!—1999
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Kader ve Özgür İrade
  • Neden ve Sonuç
  • Geleceğiniz Ne Olacak?
  • Kader—Geleceğinizi Tayin Eder Mi?
    Uyanış!—1987 (Bilimsel Seri 21-24)
  • İnsan Kaderini Arıyor
    Uyanış!—1999
  • Geleceğiniz Kader Tarafından Tayin Edildi mi?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1991
  • Geleceğiniz Sizin Elinizde!
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (Halka Yönelik)—2018
Daha Fazla
Uyanış!—1999
g99 Aralık s. 9-10

Geleceğinizi Seçebilirsiniz

ARKEOLOG Joan Oates’e göre, falcılık “eski dünyanın tümünde başlıca entelektüel başarılardan biri olarak kabul edilirken, İbrani peygamberlerce alaya alınan bir sanattı.” Neden böyleydi?

Yazgıcı bir yaşam görüşüne sahip uluslarla çevrili olmasına rağmen, eski İsrailliler, yaşamlarını biçimlendiren kör bir kuvvet düşüncesini reddettiler. Tanrı’nın bu millete verdiği emirler arasında şu da vardı: “Aranızda . . . . falcı, yahut müneccim, yahut sihirbaz, yahut afsuncu, yahut büyücü . . . . yahut bakıcı . . . . bulunmıyacak.”—Tesniye 18:10, 11.

Eski İsrailliler, kader düşüncesi olmaksızın ya da falcılara başvurmaksızın geleceğe güvenle bakabiliyorlardı. Fransız Katolik Ansiklopedisi Théo, söz konusu milletin “insanın ve dünyanın kör bir gücün pençesinde olmadığına, Tanrı’nın insanla ilgili bir amacı olduğuna” inandığını söyleyerek bunun nedenini açıklıyor. Tanrı’nın amacı nedir?

Kader ve Özgür İrade

Tanrı eski İsraillilere, kanunlarına itaat etmeleri koşuluyla barış ve refah vaat etti. (Levililer 26:3-5) Ayrıca, onlar, yeryüzünde adil koşullar oluşturacak olan bir Mesih beklediler. (İşaya 11.bap) Ancak, Tanrı’nın bunları vaat etmesi, bireylerin her şeyi oluruna bırakabilecekleri anlamına gelmiyordu. Tam tersi, onlara şöyle söylendi: “İşlemek için elinin bulduğu her ne ise, onu kuvvetinle işle.”—Vaiz 9:10.

Burada en önemli nokta özgür irade düşüncesidir. O millet Tanrı’ya hizmet etmekte ve geleceklerini şekillendirmekte özgürdü. Tanrı onlara şunu vaat etti: “Vaki olacak ki, eğer Allahınız RABBİ sevmek, ve bütün yüreğinizle ve bütün canınızla ona kulluk etmek için bugün size emretmekte olduğum emirlerimi iyice dinlerseniz, o zaman buğdayını ve yeni şarabını, ve zeytin yağını toplıyasın diye diyarınızın yağmurunu, ilk yağmuru ve son yağmuru vaktinde vereceğim.” (Tesniye 11:13, 14) Onlar itaatli olduklarında Tanrı’dan bereketler aldılar.

Kendilerine vaat edilen ülkeye girmelerinden hemen önce, Tanrı onlara bir seçme fırsatı verdi: “Bak, bugün senin önüne hayatla iyiliği, ve ölümle kötülüğü koydum.” (Tesniye 30:15) Her insanın geleceği kendi davranış ve kararlarına bağlıydı. Tanrı’ya hizmet etmek hayat ve bereket, bunu reddetmekse sıkıntı demekti. Bugün için ne denebilir?

Neden ve Sonuç

İyiliğimiz için konulmuş çok sayıda doğa yasasıyla bağlıyız. Bunlardan biri neden-sonuç yasasıdır; Mukaddes Kitap bunu şöyle dile getirir: “Bir adam ne ekerse, onu biçer.” (Galatyalılar 6:7) Bu ilkeyi kabul ettiğimizde gelecekteki bazı olaylarla ilgili olasılıkları düşünmek mümkün olur.

Umursamaz biçimde aşırı hızla araba kullanırsak, kaza yapma olasılığımız dikkatle kullandığımıza oranla daha fazladır. Sigara içersek, kansere yakalanma olasılığımız daha fazladır. Neyse ki, bu makale dizisinin başında söz edilen terör eylemi gibi olayların başımıza gelmesi pek muhtemel görünmüyor; bununla ilgili olasılık hesabı yapmak anlamsız olur. Ancak, kader düşüncesine başvurarak hiçbir yere varamayız. Bu düşünce, bugünümüz ya da yarınımız konusunda bizi aydınlatmaz. Bir yalana inanmak gelecekle ilgili gerçek bir güvence sağlamaz. Her olayda Tanrı’nın parmağı olduğunu düşünmek de böyledir.

Geleceğiniz Ne Olacak?

Geleceğimiz önceden yazılmadı; onu bugün şekillendiriyor. Yaşam, Tanrı’nın bir hediyesiyse de, Mukaddes Kitap bugünümüzün ve yarınımızın belirlenmesinde bizim kilit bir rol oynadığımızı açıkça gösteriyor. Tanrı’yı mutlu etmenin ya da tersine, O’nu üzmenin bizim seçimimize bırakılmış olması, Tanrı’nın bize yaşamımız üzerinde bir ölçüde denetim yetkisi verdiğini gösterir.—Tekvin 6:6; Mezmur 78:40; Süleymanın Meselleri 27:11.

Buna ek olarak, Kutsal Yazılar geleceğimizin tahammülümüze ve yaşam tarzımıza bağlı olduğunu defalarca vurgular; eğer olaylar önceden takdir edilmiş olsaydı, bunların pek bir anlamı olmazdı. (Matta 24:13; Luka 10:25-28) Öyleyse, Tanrı’ya itaat edip sadık kalmayı seçersek nasıl bir gelecek bekleyebiliriz?

Mukaddes Kitap insanlığın parlak bir geleceği olduğunu ortaya koyuyor. Yeryüzü barış ve güvenliğin hüküm sürdüğü bir cennete dönüştürülecek. (Mezmur 37:9-11; 46:8, 9) Bu gelecek kesindir; çünkü her şeye kadir Tanrı vaatlerini gerçekleştirecek. (İşaya 55:11) Ancak, Cennette yaşam nimeti kadere değil; şimdi Tanrı’nın iradesini itaatli şekilde yapmamıza bağlıdır. (II. Selânikliler 1:6-8; Vahiy 7:14, 15) Tanrı bize özgür irade verdi ve bizi şöyle teşvik ediyor: “Hayatı seç . . . . ta ki, . . . . yaşıyasın.” (Tesniye 30:19, 20) Sizin seçiminiz ne olacak? Geleceğiniz kaderin değil, sizin elinizde.

[Sayfa 10’daki resimler]

Tanrı itaatli insanlar için harikulade bir gelecek amaçladı

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş