Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • tr böl. 8 s. 65-74
  • Tanrı Neden Kötülüğe Günümüze Kadar Müsaade Etti?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Tanrı Neden Kötülüğe Günümüze Kadar Müsaade Etti?
  • Hayata Sevk Eden Hakikat
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • SÖZ KONUSU DAVALAR
  • TANRI BU DAVALARI NASIL ÇÖZÜME KAVUŞTURUYOR
  • SONUÇLAR NEYİ GÖSTERİYOR?
  • DENEME DAHA NE KADAR SÜRECEK?
  • Tanrı Acılara Neden İzin Veriyor?
    Sonsuz Yaşama Götüren Bilgi
  • Neden Hâlâ Kötülük Var?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2007
  • Tanrı Kötülüğe Neden İzin Verdi?
    Yeryüzündeki Cennette Ebediyen Yaşayabilirsiniz
  • Sizi De İlgilendiren Bir Dava
    Gerçek Barış Ve Güvenlik
Daha Fazla
Hayata Sevk Eden Hakikat
tr böl. 8 s. 65-74

Bölüm 8

Tanrı Neden Kötülüğe Günümüze Kadar Müsaade Etti?

1. İnsanlığın kötülükle ilgili tecrübesi nedir?

TÜM insan tarihi boyunca çok kötülük olmuştur; ve bugün dünyanın neresine bakarsanız bakın, kan dökme, suçlar, kin ve ahlaksızlık görürsünüz. Başkalarının kötü hareketlerinden zarar görenler, çoğu kez masum ve dürüst insanlardır. Onlar şiddet yüzünden belki de evlerini, sevdiklerini ve hatta kendi hayatlarını bile kaybedebilirler. Böyle şeyler sizin başınızdan da geçmiş olabilir. Geçmediyse bile, insanın yüreğini sızlatan adaletsizlikler, şefkatsizlikler, hileler veya aldatmalarla herhalde karşılaştınız.

2. Tanrı’nın kötülüğe müsaade etmesinin nedenleri, ne zaman ortaya çıkan davalarla ilgilidir?

2 Tanrı neden bu kötülüklere günümüze kadar müsaade etti? Bunun birçok nedeni var; fakat bu nedenleri tam olarak anlayabilmek için, ilk isyanda ortaya çıkan davaları incelememiz gerekir. Mukaddes Kitapta Tekvin’in üçüncü babında geçen bu konuyla ilgili kayıtları herhalde okudunuz. Şimdi bu olayların gerçek anlamlarını birlikte inceleyelim.

3. İnsan günaha düştüğünde neler olduğunu özetle anlatın.

3 Özetle şunlar olmuştu. Yehova Tanrı insana, hayatta kalabilmesinin Yaratıcısına itaat etmesine bağlı olduğunu, itaatsizliğin ise ölümle sonuçlanacağını bildirdi. (Tekvin 2:17) Tanrı’nın muhalifi Şeytan, bu kesin ifadeyi yalanladı. Şeytan Âdem’in karısına itaatsizlik yapabileceklerini ve buna rağmen “katiyen ölme”yeceklerini söyledi. Bundan başka, böyle bir itaatsizliğin onlar için bir kayıp değil, aksine, kazanç olacağını, çünkü gözlerinin açılacağını ve “iyiyi ve kötüyü bilerek Allah gibi olacak”larını ileri sürdü. (Tekvin 3:4, 5) Acaba, Şeytan’ın bu isyankâr hareketi neleri kapsıyordu?

SÖZ KONUSU DAVALAR

4. İblis’in isyanı yüzünden ortaya çıkan davaların bazılarını sayın.

4 Bu olayla çeşitli davalar ve hayati meseleler ortaya çıktı. İlk dava, Şeytan’ın Tanrı’nın hakikiliği hususunda kuşku uyandırmasıydı. O, hayat ve ölümün söz konusu olduğu bir meselede, aslında Tanrı’nın yalancı olduğunu söyledi. İkinci olarak, insanın devamlı hayat ve mutluluğu için Yaratıcısına bağlı olduğu konusunda kuşku uyandırdı. İnsanın hayatının ve işlerini başarıyla ele alabilmesinin, Yehova’ya itaat etmesine bağlı olmadığını iddia etti. İnsanın Yaratıcısına bağlı olmadan hareket edip, neyin doğru neyin yanlış ya da neyin iyi neyin kötü olduğuna kendi kendine karar verebileceğini ve böylece Tanrı gibi olabileceğini iddia etti. Üçüncü olarak, Tanrı’nın kesin kanununa itiraz etmekle aslında O’nun yönetme şeklinin yanlış olduğunu, yaratıklarının iyiliği için olmadığını iddia etti ve böylece Tanrı’nın yönetme hakkına bile meydan okumuş oldu.

5. Mukaddes Kitabın Eyub kitabında gösterildiği gibi, Şeytan tarafından başka hangi dava ortaya atılmış oldu?

5 Fakat Şeytan’ın bu hareketi, daha sonra Mukaddes Yazıların Eyub kitabının 1. ve 2. baplarında gösterildiği gibi, bir meseleyi daha ortaya çıkarmıştır. Orada, Şeytan’ın, Eyub adında birinin şahsında, bütün yaratıkların, Yehova Tanrı’ya karşı sadakatleri ve vefaları konusunda kuşku uyandırdığı görülüyor. Şeytan, Yehova’ya hizmet edenlerin, O’nu ve O’nun adil hükümdarlığını sevdiklerinden değil, bencil nedenlerle, yani Tanrı’nın kendilerine verdiği maddi nimetlerden ötürü hizmet ettiklerini iddia etti. Şeytan, böyle nimetler geri alınırsa, o zaman Eyub gibi bir insanın bile Tanrı’ya yüz çevireceğini ileri sürdü. (Eyub 1:6-11; 2:4, 5) Evet, Şeytan’ın Aden’deki isyanı yüzünden, Tanrı’nın gökteki ve yerdeki bütün yaratıklarının vefaları hakkında kuşku uyandırılmış oldu. Acaba onlar denemelerle karşılaşırlarsa, semavi Babalarına sevgilerini kanıtlayarak, O’nun yönetimini başka herhangi bir yönetime tercih ettiklerini gösterebilecekler miydi?

TANRI BU DAVALARI NASIL ÇÖZÜME KAVUŞTURUYOR

6. Şeytan, Tanrı’nın gücü hakkında kuşku uyandırdı mı? Öyleyse nasıl bir dava çözüme kavuşturulmalıydı?

6 Şeytan’ın, Tanrı’nın gücü hakkında hiçbir şekilde kuşku uyandırmadığına lütfen dikkat edelim. Şeytan bir muhalif olarak, kendisini yok etme kudretini kullanması konusunda Yehova’ya meydan okumadı. Fakat Tanrı’nın yönetme hakkına ve O’nun yönetme yönteminin doğruluğuna meydan okudu. Aynı zamanda, Tanrı’nın yaratıklarının vefaları hakkında şüphe uyandırdı. Böylece, ahlak ile ilgili bir davanın çözülmesi gerekiyordu.

7. Ahlakla ilgili böyle bir davanın nasıl çözüme kavuşturulacağına dair bir örnek verin.

7 Şeytan’ın Tanrı’ya yönelttiği sahte suçlamalar, insanlarla ilgili bir örnekle bir ölçüde açıklanabilir. Varsayalım ki, kalabalık bir ailesi olan bir baba, kendi ev halkını yönetme şekliyle ilgili olarak bir komşusunun sahte suçlamalarına hedef oluyor. Aynı zamanda söz konusu komşunun, bu aile üyelerinin babalarına karşı duydukları gerçek sevgiden dolayı değil, kendilerine sağladığı yiyeceklerden ve maddi şeylerden dolayı onunla birlikte oturduklarını iddia ettiğini de varsayalım. Bu ailenin babası böyle suçlamaları nasıl cevaplandırabilir? Suçlayana karşı şiddete başvurursa, bu davranış suçlamalara bir cevap olmayacağı gibi, tam tersine onların doğru olduğu izlenimini bile uyandırabilir. Fakat baba, gerçekten adil ve sevgi dolu bir aile reisi olduğuna ve kendisini sevdiklerinden dolayı birlikte yaşamaktan sevinç duyduklarına dair şahitleri olmaları için ailesine fırsat verirse, bu ne kadar yerinde bir cevap olur, değil mi? Böylece kendisi tamamen haklı çıkarılmış olur.—Süleymanın Meselleri 27:11; İşaya 43:10.

8. Davanın şüphe götürmez şekilde çözüme kavuşturulması için Tanrı’nın yeteri kadar vakit vermesiyle ne gösterilmiş oldu?

8 Bu örnek, Tanrı’nın hareket tarzını bazı açılardan tasvir eder. Ayrıca Kendisi, bu davanın şüpheye yer bırakmayacak şekilde çözüme kavuşturulabilmesine yetecek kadar bir zaman, yani bugüne kadar yaklaşık 6.000 yıl müsaade etmiştir. O, bu vakti sadece sadık yaratıklarının Kendisine ve Kendi yönetimine olan bağlılıklarını kanıtlamaları için değil, aynı zamanda başka herhangi bir yönetimin yalnızca kötü sonuçlar verebileceğini göstermek için de vermiştir. (Süleymanın Meselleri 1:30-33; İşaya 59:4, 8) Yehova Tanrı’ya isyan etmekle, Şeytan kendisini rakip bir hükümdar haline getirdi. İlk insan çifti de, Şeytan’ın tavsiye ettiği yolu izlemekle, artık Yehova’nın yönetiminden bağımsız olduklarını ortaya koyarak Şeytan’ın kontrolü altına girmiş oldular. (Tekvin 3:6; Romalılar 6:16) Böylece, hem Şeytan’ın hem de insanın Yaratıcılarına bağlı olmadan hareket etme ve yönetme çabalarında ellerinden geleni yapmalarına Tanrı’nın müsaade etmesiyle, bütün insanlığa gerçek yararlar sağlayabilen iyi bir hükümet kurmaktaki gayretlerin tamamen başarısızlığa uğradığı, bu süre boyunca asla inkâr edilemeyecek şekilde ortaya çıkarılmış olacaktı. Bu arada Yehova, doğru olanı seven ve arayan herkesin aydınlanması için, yeryüzünde Kendisini sevenlerin ismini ve amacını bildirmelerini sağlayacaktı.

9. Tanrı, İblis Şeytan gibi hareket eden bir Mısır firavununa ne dedi?

9 Böyle bir durum, İblis Şeytan’ın Yehova Tanrı’ya karşı gelmesine benzer bir tutum takınan bir Mısır Firavununun durumuna çok benzemektedir. Yehova ona şöyle demişti: “Çünkü şimdi elimi uzatmış olsa idim, ve seni ve kavmını veba ile vurmuş olsa idim, sen de yerden kesilmiş olurdun; fakat gerçekten bunun için, ismim bütün dünyada ilân olunsun diye sende kudretimi göstermek için, seni durdurdum.”—Çıkış 9:15, 16.

SONUÇLAR NEYİ GÖSTERİYOR?

10. Şeytan, Tanrı’nın müsaade ettiği vakti hem gökte hem yerde nasıl kullandı?

10 Mukaddes Kitap Şeytan’ın bu vakti, gökte ve yerde yönetimi altında bir teşkilat kurmak için kullanmakta olduğunu gösteriyor. Yer üzerindeki hâkimiyetinin ne kadar kapsamlı olduğu, İsa’nın kendisine tapınmasına karşılık ona yerin bütün krallıklarını vermeyi önermesinden anlaşılmaktadır. (Matta 4:8, 9) İşte bu nedenle Şeytan “bu dünyanın reisi” diye adlandırılıyor. (Yuhanna 16:11) Bu, insanlık için ne ifade etmiş oldu? İnsanın Tanrı’ya ve O’nun yönetimine bağlı olmamasının sonucu nedir?

11. İnsanın Tanrı’dan ve O’nun yönetiminden bağımsızlığının üzücü sonuçları nelerdir?

11 Tarih, bunun insanlığa barış, mutluluk ve ebedi hayat getirmediğine tanıklık etmektedir. Tam tersine, binlerce yıl boyunca sıkıntı, acı ve ölüm getirdi. Tarih kayıtları ve bugün dünyaya egemen olan korkunç durum, insanın Tanrı’ya bağlı olmadan yönetme işini başaramadığını kanıtlar. İnsan her türlü hükümet şeklini denemiş, fakat güvenliği ve sürekli mutluluğu hâlâ bulamamıştır. Maddi yönlerden ilerlemelerin var olduğu doğrudur. Fakat insanlar aya roketler göndermeyi başarırken yeryüzünde birarada barış içinde yaşamayı başaramıyorlarsa, buna gerçek bir ilerleme denir mi? Her türlü konfora sahip evler yaparlarken, bunlarda oturacak aileler boşanma ve suçlar yüzünden parçalanırsa, bu neye yarar? Savaşlar, sokak gösterileri, can ve mala saldırılar, kanunsuzluğun yaygınlaşması gurur duyulacak şeyler midir? Kesinlikle hayır! Fakat bütün bunlar Tanrı’yı görmezlikten gelen yönetimin sonuçlarıdır. Vaiz 8:9’un söylediği gibi, “bir adamın diğer adam üzerine hâkimiyeti kendi zararınadır.”

12. (a) Yeryüzündeki mutsuzluğun nedeni hakkında, ünlü bir yayımcı ne diyor? (b) Yeremya peygambere göre, insan kendi adımını emin bir biçimde doğrultabilir mi?

12 Böylece, Tanrı’nın kötülüğe uzun bir süre müsaade etmesiyle, insanın ‘Tanrı rolü’ oynamaya kalkışmasının acınacak bir başarısızlık olduğu kuşkuya yer kalmayacak biçimde kanıtlanmıştır. (Mezmur 127:1) Ünlü bir yayımcının dediği gibi: “Ne kadar bahane arasak arayalım, yeryüzündeki mutsuzluğun insan eseri olduğunu görüyoruz. Başlıca zayıflığımız, kendi kendimizi yönetme sorununu çözememiş olmamızdır.”a Mukaddes Kitabın ilham altındaki yazarlarından biri olan Yeremya yerinde olarak şunları söylemiştir: “Ya RAB, bilirim ki, insanın yolu kendi elinde değildir; adımlarını doğrultmak yürüyen insanın elinde değildir; Ya RAB, beni . . . . tedip et.”—Yeremya 10:23, 24; Ayrıca Süleymanın Meselleri 16:25’e de bakın.

13. Şeytan’ın yönetimi başarısızlıkla sonuçlandığına göre Tanrı şimdi ne yapmakta tümüyle haklıdır?

13 Şeytan’ın dünya olayları üzerindeki etkisi ayrılıklara, kötülüklere ve ölüme neden olmuştur; ve onun yönetimi, hile, şiddet ve bencillikle süregelmiştir. Şeytan, kendisinin bir hükümdar olarak yetersiz olduğunu gösterdi. Bundan dolayı Yehova, bu alçaltılmış asiyi ve onun kötü işlerine katılan herkesi yok etmekte artık tamamen haklıdır. (Romalılar 16:20) Fakat Yehova’nın sevgi dolu yönetimine karşı Tanrı’nın yaratıklarının vefası denendiği takdirde, Yehova’ya hepsinin de sırt çevireceğine dair Şeytan’ın iddiası hakkında ne denilebilir?

14. (a) İnsanlar arasında bazı kimseler hangi iyi niyetle Tanrı’ya istekle hizmet ettiler? (b) Eyub, Şeytan’ın baskısına rağmen Tanrı’ya karşı bütünlüğünü korumakla, İblis’in ne olduğunu ortaya koydu?

14 Yehova Tanrı ‘sevginin asla zeval bulmadığını’ biliyordu; ve insanlar arasından bazı kimselerin, onlara rüşvet verildiği veya zorlandıkları için değil, sevgiden kaynaklanan bir isteklilikle Kendisine hizmet edeceklerini biliyordu. (I. Korintoslular 13:8) Binlerce kişi yüzyıllar boyunca bunu yaptı. Eyub bunlardan biriydi. Şeytan’ın ona korkunç bir baskı yapmasına ve onu malından, çocuklarından ve sağlığından etmesine rağmen, Eyub gene de şunları söylemişti: “Son soluğumu verinciye kadar kemalimi kendimden ayırmıyacağım.” (Eyub 27:5) Eyub, Şeytan’ın bir yalancı olduğunu kanıtladı.

15. (a) İsa, Şeytan’ın Tanrı’ya karşı temelsiz meydan okumasına ne şekilde cevap verdi? (b) Kâmil olan Âdem Tanrı’ya tamamen sadık kalabilir miydi?

15 Daha önce gördüğümüz gibi, kâmil insan İsa, Şeytan’ın bütün denemelerine karşı koymuş ve rüşvetlerini reddetmiştir. Ayrıca Roma askerleri tarafından kırbaçlandıktan sonra öldürülmek üzere işkence direğine çivilendiği zaman da, İsa Tanrı’ya olan vefasını korumuştur. (I. Petrus 2:23) Bu, kâmil olan Âdem’in de isteseydi aynı şekilde Tanrı’ya sadık kalabileceğini ve Tanrı’nın insandan tam itaat istemekte adaletsiz olmadığını kanıtlamıştır. (II. Selanikliler 1:4, 5) İsa, Yehova’ya gösterdiği vefayla Şeytan’ın sahte meydan okumasına en iyi cevabı vermiş oldu.

16. (a) Kendisinin bir yalancı olduğu tam olarak kanıtlandığı halde, Şeytan neden hâlâ Tanrı’yı sevenlere eza etmeyi sürdürüyor? (b) Tanrı’nın sadık hizmetçilerinin vefası neyin ikna edici bir delilidir?

16 Fakat, içi bencillik ve gururla dolan Şeytan çılgın yolundan ayrılmak istemedi. Kendisinin haksız ve yalancı olduğu çoktan kanıtlanmış olmasına rağmen, Tanrı’yı sevenlere eza etmeye devam etmektedir. (Vahiy 12:17) İsa’nın ölümünden beri onun binlerce takipçisi, Yehova Tanrı’yı sevdikleri ve sevgi dolu yönetimi altında bulunmak istedikleri için, O’na hizmet ettiler. Şimdi de yüzbinlerce insan, hükümdarları olarak Yehova’ya olan vefalarını ilan ediyorlar. (Vahiy 7:9, 10) Yehova’nın Sözünü sadakatle tuttukları ve kanununa saygı gösterdikleri için, Şeytan’ın bütün muhalefetine rağmen, mutlu şekilde yaşayabilmektedirler. Yüzyıllar boyunca Tanrı’nın hizmetçileri tarafından gösterilen birlik, sevgi ve bütünlük, Yehova’nın sevgiye dayanan yönetme şeklinin yegâne doğru yol olduğuna, insanın en şiddetli deneme altında bile O’na sadık kalabileceğine ve Şeytan’ın tüm zamanların en korkunç yalancısı olduğuna ilişkin bir yığın kanıt oluşturmaktadır.

DENEME DAHA NE KADAR SÜRECEK?

17. Tanrı, kötülüğe sonsuza kadar müsaade edecek mi? Mukaddes Yazıların Daniel kitabı bu soruyu nasıl cevaplandırıyor?

17 Yehova, Şeytan tarafından ortaya atılan davaları çözmek için kötülüğe günümüze kadar müsaade etmiştir. Fakat kötülüğün sonsuza dek sürmesine müsaade etmeyecektir. Buna bir son vermek üzere belirli bir vakit saptamıştır. Mukaddes Kitap yazarlarından biri olan Daniel uzun zaman önce şu sözleri yazdığında bu konuya değinmişti: “Son ancak muayyen vakitte olacaktır.”—Daniel 11:27.

18. İnsan için 6.000 yıllık bir dönem uzun görünse de, bu süre Tanrı için uzun mudur? Öyleyse, Tanrı’nın bakış açısından bin yıl ne anlam taşır?

18 Âdem’in zamanından bu yana geçen yaklaşık altı bin yıllık süre, ömrü yetmiş yıl kadar olan insanın bakış açısından çok uzun görünebilir. Fakat zamanın sınırını bizzat Tanrı saptadığı için, bu konuda O’nun görüşünü takdir etmek doğru olsa gerek. Mezmur 90:4’te peygamber Musa Tanrı hakkında şöyle der: “Çünkü senin gözünde bin yıl geçen dünkü gün . . . . gibidir.” Bir yıl, beş yaşındaki bir çocuk için uzun bir zamandır, fakat altmış yaşındaki bir adam için nispeten kısadır. Bunun gibi, ebediyen yaşayan Yehova için bin yıl bir gün gibidir.—II. Petrus 3:8.

19. Tanrı’nın kötülüğe müsaadesi neden bize karşı yapılan bir adaletsizlik değildir?

19 Kötülüğe müsaade etmek üzere belirlenen bu süre, bize karşı yapılan bir adaletsizlik değildir. Neden? Eğer Tanrı Aden’deki bütün isyancıları hemen helak etseydi, biz şimdi doğmuş bile olmayacaktık! O’nun yeni sistemindeki ebedi hayat için asla bir fırsatımız olmayacaktı. Böylece, Yehova’nın tahammülünü sürdürmesi sayesinde şimdi hayattayız ve ebediyen yaşamayı ümit edebiliriz. (II. Petrus 3:9, 15) Aynı zamanda Tanrı, bu süreyi Mesih aracılığıyla insanlığa bir kurtuluş sağlamak için kullanmıştır.—Galatyalılar 4:4, 5.

20. Mukaddes Kitap, Romalılar 9:22-24’te Tanrı’nın neden kötülüğe müsaade ettiğini nasıl açıklar?

20 Buna ek olarak Tanrı, bu zamanı insanlar arasından “merhamet kaplarını” seçmek ve onları hazırlamak için de kullanmıştır. Bunlar, yeni sistemde yeryüzünde sonsuza dek yaşayacak olanların üzerinde adil bir hükümet oluşturacak olanlardır. Gökteki bu krallık insanlık için büyük nimetlerle doludur. Tanrı, “merhamet kapları”nı hazırladığı süre boyunca çok tahammül göstererek, kötülerin, yani “gazap kaplarının” ortaya çıkmasına izin vermiştir. Onları yok etmeyi ertelemiştir. Neden? Mukaddes Kitap açıkça şöyle cevap veriyor. “Merhamet kapları üzerine . . . . izzetinin zenginliğini bildirmek için.” (Romalılar 9:22-24) Tanrı’nın isminin hakkını teyit etme ve kötüleri, yani “gazap kaplarını” yok etme şerefi, Tanrı’nın Gökteki Krallığına ait olacaktır. Aynı zamanda kötülüğün bir süre devam etmesine müsaade etmesiyle, Tanrı’nın görülmesi her zaman mümkün olmayan nitelikleri, yani tahammülü ve merhameti görülebilmiştir. Bunlar, Yaratıcımıza karşı duyduğumuz takdiri derinleştirir; ve Kendisini örnek aldığımız için, kişiliğimizin değerini artırır.—Efesoslular 5:1.

21. Kötülüğün belirli bir süre devamına Tanrı’nın müsaade etmesiyle başka hangi yarar da elde edilmiş oldu?

21 Tanrı’nın kötülüğe bu kadar zaman müsaade etmesinin bir başka yararı daha olmuştur. Eğer gelecekte bir gün, herhangi biri Tanrı’nın hareket tarzının doğruluğundan kuşku duyacak olursa, başka bir yol denemesi için ona müsaade edilmesine artık gerek yoktur, çünkü Şeytan’ın, cinlerin ve insanların Tanrı’ya bağlı olmadan altı bin yıl boyunca yapmaya çalıştıkları işlerin başarısızlığı yeteri kadar kanıtlanmıştır. Hiç kimse haklı olarak “onlara bir fırsat verilmediğini” iddia edemez, ya da “hiç olmazsa biraz daha vakitleri olabilseydi” diyemez. Müsaade edilen vakit, Yaratıcıya karşı isyanın tam anlamıyla bir felaket olduğunu kanıtlamaya yetmiştir. Böylece Tanrı, gelecekte evrenin barışını tehdit edecek herhangi bir isyancıyı derhal ezmekte tamamen haklı olacaktır.—Mezmur 145:20.

22. Yehova, kötülüğe daha ne kadar zaman müsaade edecektir? Kalan vakit bize hangi fırsatı vermektedir?

22 Yehova’nın bu kötü şeyler sistemini yok etmesine sadece kısa bir süre kalmıştır. Kalan bu vakit, bize O’nun tarafını tutma ve “yüreğini sevindir”me fırsatı veriyor. (Süleymanın Meselleri 27:11) Kendimizi O’nun hükümdarlığına istekle tabi kılarsak, Tanrı bizi yeni sisteminde ebedi hayatla nimetlendirecektir. Her birimiz bunu kabul etme veya reddetme imkânına sahibiz.—Tesniye 30:19, 20.

23. (a) Tanrı’ya itaat etmeye ne gözle bakmalıyız? (b) Vefakâr hizmetçileri ismini ve amacını bütün yeryüzünde ilan ettikten sonra Yehova ne yapacak?

23 Tanrı’ya itaat etmek gerçekten zor değildir. Yehova’nın bizden çok daha hikmeti olduğunu ve sevgi Tanrısı olduğundan yaptığı herhangi bir şeyin bizim iyiliğimize olduğunu takdir edersek, o zaman O’na her konuda itaat edeceğiz. Yehova’nın iradesi ne olursa olsun, güç anlarda ya da günlük işlerde bunu yerine getirmek isteyeceğiz. Tanrı’nın vefakâr hizmetçileri her zaman böyle düşünmüşlerdir. (Daniel 3:16-18; Mezmur 119:33-37) Birinci yüzyılda bunlardan bazıları bir yüksek mahkemeye: “İnsanlardan ziyade Allaha itaat etmek gerektir” demişlerdi. (Resullerin İşleri 5:29) Bugün Yehova, bütün yeryüzünde ismini ve amacını ilan etmek üzere vefakâr hizmetçilerini kullanıyor. (Matta 24:14) Bu iş O’nun istediği şekilde yapıldıktan sonra, Kendisi Şeytan’ı ve diğer bütün isyancıları ezip bu kötü sistemi sona erdirmekle her şeye kadir kudretini Şeytan’a gösterecektir. Böylece Yehova evreni kötülükten temizleyecek ve Kendi yeni sistemine giden yolu açacaktır.

[Dipnotlar]

a David Lawrence, U.S. News & World Report, 25 Eylül 1967, s. 128.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş