Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • tp73 böl. 7 s. 79-97
  • Önceden Bildirilen Dünya İmhası Ne Zaman Olacak?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Önceden Bildirilen Dünya İmhası Ne Zaman Olacak?
  • Hakiki Sulh ve Güvenlik—Hangi Kaynaktan?
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • M.S. 1914—İşaretlenmiş Bir Yıl
  • Özel Anlam Taşıyan Olaylar
  • Dinde Önemli Gelişmeler
  • “Bu Nesil Geçmiyecektir”
  • Önceden Bildirilen Dünya İmhası Ne Zaman Olacak?
    Gerçek Barış Ve Güvenlik
  • Tanrı’nın Gökteki Krallığı Düşmanlarının Arasında Hüküm Sürmeye Başlıyor
    Hayata Sevk Eden Hakikat
  • 1914 Yılı Sizin İçin Ne Anlam Taşıyabilir?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1985 (Dinsel Seri 48-60)
  • Son Günler
    Kutsal Yazılardan Kanıtlar Gösterin
Daha Fazla
Hakiki Sulh ve Güvenlik—Hangi Kaynaktan?
tp73 böl. 7 s. 79-97

Bölüm 7

Önceden Bildirilen Dünya İmhası Ne Zaman Olacak?

1. Tanrı’nın insanlarla ilgili harikulâde maksadı nedir?

SAVAŞLAR, kötülükler ve çevre kirlenmesinin sona ermesinin sizi kavuşturacağı huzuru bir düşünün! Sizin ve ailenizin güvenlik altında olacağı âdil bir idarenin yönetimi altında yaşamak ne kadar sevinç verici olacak! Mukaddes Kitap, Tanrı’nın bu şeyleri gerçekleştireceğini bildiriyor. Fakat ne zaman?

2. (a) “Yehova’nın Günü” geldiği zaman, kimler gafil avlanacaklar? (b) Bunun bizim başımıza gelmesine nasıl engel olabiliriz?

2 Bu âdil yeni nizamın gelmesi için gerekli olan bu dünyanın imhası hakkında İsa’nın bir resulü şöyle yazdı: “Yehova’nın (YD) günü, gece hırsız nasıl gelirse, öyle gelir.” Sonra da Tanrı’nın Sözünü tetkik edip hayatlarında uygulayanlara hitaben şunları ilâve etti: “Fakat siz, ey kardeşler, karanlıkta değilsiniz ki gün hırsız gibi sizi bassın.” (I. Selânikliler 5:2, 4) Bu uyarıya kulak vermeyenler gafil avlanacaklardır. “Yehova’nın günü” geldiği zaman, kendileri kurtulması imkânsız bir tuzağa düşen hayvanlara benzeyecekler. Fakat siz bu tuzağa yakalanmayabilirsiniz. Mukaddes Kitabın gösterdiği gibi, fazla hikmetli olduklarından ötürü değil, Tanrı’nın Sözünü tetkik edip bunu yürekten kabul ettikleri için ‛karanlıkta’ olmayan insanlar vardır. Tanrı’nın bu Sözü günümüz hakkında ne söylüyor?—Luka 21:34-36.

3, 4. (a) Yirminci yüzyılın olaylarının tam anlamının izahı nerede bulunur? (b) Mukaddes Kitapta zikredilen hangi dört noktayı tetkik edeceğiz?

3 Tanrı, Sözünde tam iki bin yıl önce, günümüzde, yani yirminci yüzyılda olacak olayları tasvir etmiştir. Bu olayların çoğunu genellikle bildiğimiz halde, sadece Mukaddes Kitap bunların tam anlamını bize açıklıyor.

4 Günlerimize dair Mukaddes Kitap, meselâ şunları bildiriyor: (1) Tanrı’nın, “dilediği adamı” “insanların krallığı” üzerine hükümdar yapacağı kesin yılı. (2) Bu “şeyler sisteminin sona erişi” olarak bilinen devir boyunca yer alacak önemli olayların sıralanışını. (3) “Şeyler sisteminin sona erişi”nin başlangıcından, önceden bildirilen dünya imhasına kadar süren vaktin uzunluğu hakkında bilgileri. (4) Dünya olaylarında cereyan eden önemli gelişmelere dair bu imhanın gelmek üzere olduğunu belirtecek son bir işareti. Bu noktaların her birini tetkik edelim.

M.S. 1914—İşaretlenmiş Bir Yıl

5. Yehova’nın Şahitleri hangi tarihten beri, Mukaddes Kitabın işaretlediği M.S. 1914 yılının önemli bir yıl olduğunu anladılar?

5 M.S. 1914 yılı, göklerde olan bazı çok önemli olayların yeryüzünü uzun bir süre boyunca etkileyeceği yıl olarak Mukaddes Kitap peygamberliği tarafından işaretlenmiştir. M.S. 1876 yılından beri o zaman “Mukaddes Kitap Tetkikçileri” olarak tanınan Yehova’nın Şahitleri bu gerçeği anlamışlar ve bunu geniş çapta ilân etmişlerdir. Bu peygamberliğin ayrıntılarını kendi Mukaddes Kitabınızdan tetkik edebilirsiniz.

6. (a) Mukaddes Kitabından Daniel’in 4. babını açarak 3 ve 17 ayetlerinde hangi şeyden bahsedildiğini anlatın? (b) Yehova’nın “krallığı” verdiği şahıs kimdir?

6 Kendi Mukaddes Kitabınızdan Daniel’in 4. babını açın. Orada Tanrı’nın yeryüzü üzerinde egemen olma maksadiyle ilgili bir peygamberlik bulacaksınız. Bu peygamberliğin veriliş nedeni de şu şekilde açıklanıyor: “Yaşıyanlar şunu bilsinler, insanların kırallığı üzerinde Yüce Olan saltanat sürer, ve dilediği adama onu verir.” (3. ve 17. ayetleri) Yüce Olan’ın, “kırallığı” vermeye karar verdiği “adam”ın Mesih İsa olduğunu biliyoruz. Mukaddes Yazıların son kitabı, “dünyanın kırallığı”nın semavî kral Mesih’e verildiği zamandan bahseder. (Vahiy 11:15; 12:10) Bu, Daniel’in peygamberliğinin, Yüce Tanrı’nın yeryüzü işlerine müdahale edip “dünyanın kırallığı”nı Oğlu İsa Mesih’e verdiği zamandan bahsettiği anlamına gelir. Peygamberliğe göre bu olay ne zaman olacak?

7. Daniel 4. baptaki peygamberane rüyeti özetleyin. Bu rüya kral Nebukadnetsar’ın vakasında nasıl yerine geldi?

7 Daniel, bu peygamberane rüyada, kesilip üzerinden “yedi vakit” geçinceye kadar demir ve tunçla çemberlenen büyük bir ağaçtan bahseder. Bu zaman süresince ona “hayvan yüreği” verileceği söylendi. (Daniel 4:10-17) Bu ne demekti? Daniel, Tanrı’nın ilhamıyla şu izahatı verdi: Babil kralı Nebukadnetsar, tahtından indirilecek ve insanların arasından uzaklaştırılarak bir hayvan gibi yaşayacaktı. Yedi yıl sonra kral zihnî dengesine yeniden kavuştu. Tanrı’nın hükümdarlığının üstünlüğünü kabul etti ve yeniden kral olmasına izin verildi. (Daniel 4:20-37) Fakat bütün bunların daha büyük bir anlamı vardı ve bu nedenle Mukaddes Kitaba kaydedildi.

8. (a) Peygamberliğin daha büyük anlamı hangi krallıkla ilgiliydi? (b) Bu daha büyük gerçekleşmede ağacın kesilmesiyle hangi şey temsil ediliyor ve “hayvan yüreği” verilmesi ne anlama gelir?

8 Bu daha büyük anlam, yeryüzünde bütün yaşayanların faydalanacakları bir hükümdarlıkla ilgilidir. Peygamberliğin söylediğine göre, bu hükümdarlık “herkes için yiyecek” temin edecek ve hatta hayvanlar ve kuşlar için dahi himaye olacaktır. (Daniel 4:12; Matta 13:31, 32 ile mukayese et.) Bunu temin edebilecek tek hükümdarlık, Tanrı’nın krallığıdır. Bu krallığın âdil prensipleri, yüzyıllar boyunca, Davud’un kral hattından gelen bir krala sahip olan Yahuda hükümeti tarafından ispat edildi. Fakat sadakatsiz davranışı yüzünden, Yehova, Yahuda Krallğının Babil kralı Nebukatnetzar tarafından fethedilmesine izin verdi. Rüyadaki büyük ağaç mecazî şekilde kesilip kökünün kütüğü çemberlendi. Daha sonra Putperest milletler dünyaya hâkim oldular ve Nebukatnetzar tarafından yönetilen Babil göze çarpar bir dünya kudreti oldu. Bu Putperest krallıklar Mukaddes Kitapta “hayvanlar”la edilirler. (Daniel 8:1-8, 20-22) Sonuç olarak hükümetler işlerinde aynen gökteki meleğin söylediği gibi davranacaklardı: “Ona hayvan yüreği verilsin, ve üzerinden yedi vakit geçsin.” (Daniel 4:16) Nihayet bu “yedi vakit” geçecek, ‘çemberler’ sökülecek ve Yehova’nın “dünyanın krallığı”nı vereceğini söylediği kimse dünya hâkimiyetini başlatacağından dolayı “ağaç” yeniden büyüyecekti.

9, 10. (a) “Yedi vakit”in her bir vakti ne kadar uzunluktadır? Mukaddes Kitap bunu nasıl gösteriyor? (b) “Yedi vakit” ne zaman başladı? Kaç yıl sürdü? Ne zaman sonra erdi?

9 Bu “yedi vakit” ne kadar sürecekti? Onlar harfî yedi yıldan çok daha fazla sürecekti, çünkü yüzlerce yıl sonra İsa Mesih, bu zamanın henüz sona ermediğini söyledi. Millâttan Sonra birinci yüzyılda bunlardan “milletlerin tayin edilmiş zamanları” olarak bahsetti; yani Yahudi olmayan milletlerin, M.Ö. 607’de Yeruşalim’in Babil tarafından fethedilmesinden beri dünya hâkimiyetine sahip olduklarını belirtti.—Luka 21:24.

10 Bu “vakitlerin”, Mukaddes Kitaba göre nasıl peygamberane bir anlam taşıdıklarını bir görelim. Vahiy 11:2, 3’e göre, 1.260 gün, kırk iki aylık veya üç buçuk yıllık bir süredir. Vahiy 12:6, 14 aynı gün sayısından (1.260) bahseder, fakat onların “vakit ve vakitler ve yarım vakit” veya üç buçuk “vakit” olduğunu söyler. Böylece bu “vakitler”in her biri 360 gün (3 1/2×360=1260) olması gerekir. Bundan başka, ilham altında Tanrı’nın iki ayrı peygamberi tarafından kaydedilen “her gün için bir yıl” kuralına göre, Daniel’in peygamberliğinde peygamberane “vakitlerin” her günü, bir tam yılı temsil eder. (Sayılar 14:34; Hezekiel 4:6) Bu şekilde “yedi vakit”in (7×360) 2.520 yıla eşit olduğu sonucuna varmak zor değildir. Tanrı’nın Yahuda’daki tipik krallığının Babil tarafından M.Ö. 607’nin sonbaharında yıkıldığı zamandan başlayarak sayıldığında 2.520 yıl, bizi M.S. 1914 yılının sonbaharına getirir. (606 1/4+1913 3/4=2520) Mukaddes Kitaba göre, İsa Mesih “dünyanın kırallığını” almak üzere bu tarihte semavî tahtına oturmuştur.

11. 1914 yılının önemi bakımından tarihçiler ne diyorlar?

11 Mukaddes Kitabın gerçekten M.S. 1914 yılına işaret ettiğini idrak ettikten sonra, Yehova’nın Şahitleri, bu tarihte neler olacağını görmek için yıllarca beklediler. 1914 yılının başında, dünya durumunun sakinliği, dünya liderleri dahil olmak üzere birçok insana hiçbir şey olmayacağı intibaanı veriyordu. Fakat yaz bitmeden dünya, bütün insan tarihinde misli görülmemiş bir savaşın içine sürüklenmiş bulundu. O yılın olayları hakkında Oxford tarihçisi A. L. Rowse şöyle yazmıştı:

“Tarihinin herhangi bir anında, bir çağın sonunu ve bir diğerinin başlangıcını işaretleyen bir yıl olduysa, bu yıl, 1914 yılıdır. Bu yıl, insanların kendilerini güven içinde hissettikleri eski dünyayı sona erdirmiş ve günlük yaşamımıza kadar giren yeni bir güvensizlik çağını açmıştır.”(23)

İngiliz devlet adamı Winston Churchill’in hayatının anlatıldığı bir kitapta şunlar yazılıdır:

“28 Haziran 1914’te Sarajevo’da atılan kurşun, dünyanın güvenliğini ve doğru şekilde muhakeme edebilen yaratıcı zekâsını yok etti. . . . . Dünya o zamandan sonra eski durumuna dönmedi . . . . Bu, bir dönüm noktası oldu; dünün harikulâde sakin ve cazip dünyası bir daha geri dönmemek üzere kayboldu.”-Review of the book Winston S. Churchill, Randolph Churchill tarafından yazılmıştır. 2. Cilt. (24).

Takriben iki bin beş yüz yıl önce Mukaddes Kitap peygamberliği tarafından işaretlenen bu yıl, gerçekten tarihte bir dönüm noktası olmuştur. Bu yılın gerçek önemi, daha sonra meydana gelen olaylarla da belirgin bir şekilde anlaşıldı.

12. 1914’te ve ondan sonra insan işlerinin büyük ölçüde karışmasının sebebi neydi?

12 Mesih’in insan dünyası üzerine hüküm sürmek için tahtına geçeceği zamanın yeryüzünde misli görülmemiş bir savaşla işaretleneceği, ilk bakışta garip görünebilir. Fakat unutulmayalım ki, Tanrı’dan uzaklaşmış bu “dünyanın reisi” İblis olan Şeytan’dır. (Yuhanna 14:30) Kendisi Mesih’in yönetimi altında olan Tanrı’nın yeni doğmuş Krallığının dünya üzerine hüküm sürmeye başlamasını istemiyordu. Herhalde insanların dikkatini evrensel önem taşıyan bu olaydan uzaklaştırmak maksadıyla onları kendi egemenliklerini ön plana alacakları bir savaşa sürükledi. Bundan başka, Mukaddes Kitabın gösterdiği gibi, Krallık doğup faaliyete başladığı zaman, Şeytan ve onun cinleri yeni doğan hükümeti yutmağa hazırlandı. Sonuç olarak “gökte cenk oldu.” “İblis ve Şeytan denilen büyük ejder, bütün dünyayı saptıran eski yılan, yeryüzüne atıldı, ve onun melekleri kendisiyle beraber atıldılar.” Şeytan “vaktinin az olduğunu” biliyordu. Onun gazabı çok büyüktü. (Vahiy 12:3-12) Sonuç ne olacaktı? On dokuz yüzyıl önce Mukaddes Kitap bunu kesin olarak açıkladı.

Özel Anlam Taşıyan Olaylar

13. İsa’nın, ‛huzurunun ve şeyler sisteminin sona erişinin alâmetinin’ konusunu açmasının sebebi neydi?

13 M.S. 33 yılında İsa, ayrıntılı olarak “huzurunun ve şeyler sisteminin sona erişinin alâmetinin ne olacağını” anlatmıştı. Bu, Mukaddes Kitapta Matta 24 ve 25, Markos 13 ve Luka 21. baplarda kaydedilmiştir. İsa, Yeruşalim’de şakirtlerinin bir kaçıyle birlikteyken şehrin, muhteşem mabedin harabiyetini önceden bildirmişti. Ondan kısa bir süre sonra kendisi şehrin dışındaki bir tepeye oturduğu zaman, şakirtleri kendisinden daha fazla bilgi istiyerek şöyle sormuşlardı: “Bize söyle, bu şeyler ne zaman olacak, ve senin huzurunun ve şeyler sisteminin sona erişinin alâmeti ne olacak?”—Matta 24:1-3, YD.

14. İsa’nın “alâmet”e dahil ettiği bazı önemli olayları say.

14 Kendilerine muakkipler bulmak maksadiyle Mesih olduklarını iddia edecek sahtekârlar tarafından aldatılmamaları için uyanık olmalarını uyardıktan sonra cevap olarak şunları söyledi: “Siz cenkler ve cenk sözleri işiteceksiniz. Sakın sıkılmayın; çünkü bunların vaki olması gerektir; fakat daha sonu değildir [veya son hemen gelmeyecektir]. Çünkü millet millete karşı, ülke ülkeye karşı kalkacaktır; yer yer kıtlıklar, zelzeleler olacak. Ve bütün bu şeyler ağrıların başlangıcıdır.” Luka 21:11’in gösterdiği gibi, “yer yer vebalar”dan bahsetti. “Kanunsuzluğun çoğalacağını” ve bundan dolayı “birçoklarının sevgisi soğuyacağı”nı önceden bildirdi. Daha sonra diğer önemli bir olayı da şöyle bildirdi: “Krallığın bu iyi haberi bütün milletlere bir şahadet maksadiyle bütün meskûn yerde va’zedilecektir; ve son o zaman gelecektir.”—Matta 24:4-14 (YD).

15, 16. (a) Bu şeylerin herhangi biri Yeruşalim’in harap olduğu M.S. 70 yılından önce meydana geldi mi? (b) Daha önemli ve daha büyük çapta başka bir gerçekleşmenin olacağını nasıl biliyoruz?

15 Fakat makbul olarak şunu sorabiliriz: Bu peygamberliklerin bazıları M.S. 70 yılında Romalılar tarafından Yeruşalim’in harabiyetinden önce gerçekleşmemiş miydi? Evet, bunların bazıları gerçekleşmişti. Fakat bu peygamberliklerin gösterdiği gibi, daha birçok şeyler ilerde olacaktı. İsa, şakirtlerini direkt olarak ilgilendiren bir soruya cevap veriyordu; fakat bu fırsattan istifade ederek onlara bundan daha önemli meseleler hakkında istikballe ilgili bilgiler verdi. Kendilerine “İnsanoğlunun . . . kudret ve büyük izzetle geldiği” zamandan da bahsetti ve o söylediklerinin “Tanrı’nın krallığı (YD)”nın gelmesiyle ilgili olduğunu bildirdi.—Luka 21:27, 31.

16 Bu şeyler, M.S. 70 yılında, Yeruşalim harap edildiği zaman meydana gelmedi. Birinci yüzyılın sonundan kısa bir süre önce yazılan Mukaddes Yazıların son kitabı olan Vahiy, Krallıkla ilgili bu olayların istikbalde meydana geleceğini gösterir. (Vahiy 1:1; 11:15-18; 12:3-12) Aynı zamanda Vahiy kitabı, İsa’nın önceden bildirmiş olduğu savaş, açlık ve vebaların, Mesih’in, Tanrı’nın krallığının bütün muhaliflerini yenilgiye uğratacağı sırada, olağanüstü bir çapta gerçekleşeceğini sembolik bir dille göstermiştir. (Vahiy 6:1-8) Fakat İsa’nın, şakirtlerine verdiği peygamberliğin büyük bir kısımlarının birinci yüzyılda gerçekleşmesi, onun doğru olduğunu gösterdi ve bu, peygamberlikte bulunulan diğer bütün şeylerin gerçekleşeceğine dair bize güven kazandırdı.

17. Dünyamızın bugünkü durumu, 1914 yılının durumundan gerçekten çok farklı mıdır?

17 Acaba bu peygamberliklerin daha büyük çapta ve tam anlamdaki gerçekleşmesi yirminci yüzyılda mı meydana geldi? Bütün bunlar hakkında bilgili olmayan yetmiş yaşına varmamış insanlara bugünkü dünyanın durumu özellikle önemli görülmeyebilir. Kendileri hayatın çok daha değişik olduğu bir zamanı hatırlamadıklarından belki bizim zamanımızın gayret ‘normal’ olduğunu düşünebilirler. Fakat daha yaşlı kimseler ve tarih bilgisi olan insanlar, bunun böyle olmadığını bilirler. M.S. 1914 yılında dünya üzerinde cereyan eden olaylar hakkında İsviçre okulllarında kullanılan bir tarih dersi kitabı şunları yazıyor:

“Bu savaşa sadece on beş ülke iştirak etmedi. . . . . Fakat onların arasında arabulucu olarak hareket edebilecek kudrete sahip bir tek büyük ülke yoktu. Bu, dünya tarihinde hiçbir zaman görülmedi; hiçbir savaş bu kadar büyük olmadı. Mukaddes Kitabın: ‛Millet millete karşı ülke ülkeye karşı kalakcaktır’ peygamberliği harfiyen gerçekleşmişti.”—Szchweizergeschichte von Drellandrebund bis zum Völgesbund, Gustav Wiget tarafından hazırlanmıştır. (25)

18. Dünya çapındaki savaşın, “alâmet”le ilgili yegâne şey olduğu sonucuna varmamız, neden yanlış olur?

18 Fakat İsa, “alâmet” olarak ‘milletin millete karşı ve ülkenin ülkeye karşı kalkmasından’ bahsetmedi. Bir ağacı örnek olarak kullanıp şunları söyledi: “İncir ağacına, ve bütün ağaçlara bakın. Onlar filiz sürdükleri zaman, siz bunu görürsünüz ve kendiliğinizden bilirsiniz ki yaz artık yakındır. Böylece siz de bu şeylerin vaki olduklarını gördüğünüz zaman bilin ki, Tanrı’nın kırallığı (YD) yakındır. Doğrusu size derim: Bütün bu şeyler yerine gelinciye kadar, bu nesil geçmiyecektir.” (Luka 21:29-32) Tek bir ağacın mevsimsiz çiçek açtığını görmeniz, sizi yazın geldiğine inandırmaz, değil mi? Fakat bütün ağaçların tomurcuklandığını gördüğünüz zaman, bunun ne demek olduğunu bilirsiniz. Aynı şekilde İsa kendi “huzur”u ve “şeyler sisteminin sona erişi”nin sadece savaşlarla değil, bir tek nesilde meydana gelecek birçok şeyler tarafından işaretlenmiş olacağını önceden bildirmiştir.

19. (a) Arka sayfadaki tabloda gösterildiği gibi, “alâmet”in muhtelif özellikleri 1914’ten beri nasıl yerine geldi? (b) Bundan önceki savaşlar, kıtlıklar, depremler ve benzeri afetler, İsa’nın bahsettiği “alâmet”i neden teşkil etmezler?

19 Bu şeylerin hepsi de gerçekleşti mi? Arka sayfadaki “Alâmet Ne Olacaktır?” başlıklı tabloyu bir tetkik edin. Tetkik ederken belki daha önceki yüzyıllardaki savaşları hatırlayacaksınız. Fakat I. Dünya Savaşının diğer bütün savaşlardan, tarihte bir dönem noktası teşkil ettiğinden, değişik olduğu ortadadır. Tarihçilerin 1914’ten önce meydana gelen önemli kıtlıklar, vebalar, depremler ve kanunsuz harektleri naklettiklerini de hatırlayabilirsin. Buna rağmen, tarihte hiçbir anında bir tek nesilde hepsinin birden bu kadar geniş çapta geldiği görülmemiştir. İncil yazarları tarafından kaydedilen, (alâmet)in diğer özellikleri de açık bir şekilde gerçekleşmektedir. Öyleyse dürüstlükle bakalım. Hâlâ 1914’ten beri süregelen olayların alâmeti gerçekleştirmediğini iddia ediyorsak, daha fazla ne istiyoruz? Hiç şüphesiz İsa’nın bahsettiği nesilde yaşıyoruz.

20, 21. İsa’nın önceden bildirdiği gibi I. Dünya savaşıyla ilgili olayların sadece “ağrıların başlangıcı” olduğunu nasıl görüyoruz?

20 “Alâmet”in bu özelliklerinin görülmesi, Tanrı’nın Krallığının yeryüzünden bütün kötülüğü derhal sileceği anlamına gelmez. İsa’nın önceden bildirdiği gibi, “bütün bu şeyler ağrıların başlangıcıdır.” (Matta 24:8) Başka sıkıntılar bunları takip edecektir. Bu gelişmeler hakkında The World Book Encyclopedia şunları yazıyor: “I. Dünya Savaşı ve onu takip eden olaylar 1930’ların başında dünya tarihinin en büyük ekonomik krizine neden olmuştur. Savaşın sonuçları ve sulh devresine geçişin problemleri hemen hemen her millette huzursuzluklar yaratmıştır.”(26) I. Dünya Savaşından birkaç yıl sonra ondan çok daha feci sonuçlar getiren II. Dünya Savaşı patlak verdi. O zamandan beri hayata ve mala saygısızlık artmış ve korku günlük hayatın bir parçası olmuştur. İyi ahlâk ortadan kalkmıştır. Liderler, “nüfus patlaması”na yapıcı çözüm yolları bulunamayacaklarını itiraf ediyorlar. Çevre kirlenmesi bütün yaşayan yaratıkları ölümle tehdit ediyor. Zaten şimdiden bizi büyük ölçüde rahatsız etmektedir. Bunun bir sonucu olarak, Birleşmiş Milletlerin, “İnsanın Çevresi” ile ilgili konferansı hakkındaki bir rapor “insan ailesinin şimdiye kadar karşılaştığı afetlerden daha anî, küre çapında, daha kaçınılmaz ve daha şaşırtıcı bir krizin” eşiğinde bulunduğunu söylemektedir. (27)

21 Bu “ağrılar” ne zaman başladı? London Star gazetesi şunu yazmıştır: “Gelecek yüzyılın bazı tarihçileri dünyanın çıldırdığı yılın . . . . 1914 olduğu sonucuna varabilirler.”(28) Daha önce gördüğümüz gibi, M.S. 1914 yılı çok zaman önce Mukaddes Kitap peygamberliği tarafından işaretlenmişti.

Dinde Önemli Gelişmeler

22. (a) İsa, artan kanunsuzluklara sevginin soğumasının hangi şeyle bir ilişkisi olduğunu gösterdi? (b) Hıristiyan âleminin ruhanîlerinin öğretileri bu durumun gelişmesine nasıl katkıda bulunmuştur?

22 İsa’nın “şeyler sisteminin sona erişi”nde meydana geleceğini söylediği önemli olaylar arasında şunlar vardı: “Bir çok yalancı peygamberler kalkıp bir çoklarını saptıracaklar. Ve kanunsuzluk (YD) çoğalacağından ötürü, bir çokların sevgisi soğuyacak.” (Matta 24:11, 12) İsa’nın, kanunsuzluğun artışının ve sevginin soğumasının sahte peygamberlerle, yani Tanrı’nın namına konuştuklarını yalan yere iddia eden din adamlarıyla bir ilişkisi olduğunu belirtmesi oldukça ilgi çekicidir. Bu kitabın daha önceki sayfalarında Hıristiyan âleminin ruhanîlerinin milletlerin savaşlarını takrdis etikleri, Mukaddes Kitabın ahlâk standartlarının modasının geçtiğini söyledikleri görülmüş ve Mukaddes Kitabın bazı kısımlarını “efsane” olarak niteledikleri hakkında deliller sunulmuştu. Sonuç ne oldu? Onların böyle davranışı, Tanrı sevgisinin soğumasına, O’nun verdiği kanunlara karşı lâkayıt bir davranışa yol açtı. Ahlâki çöküntü, otoritelere karşı saygısızlık ve komşuya karşı ilgisizliğin başlıca nedeni bu olmuştur.—II. Timoteos 3:1-5.

23, 24. Kiliselerin başına son zamanlarda neler gelmektedir?

23 Gelişen bu durumlar yüzünden, binlerce kişi Hıristiyan âleminin dinsel teşkilatlarını terk ediyorlar. Bazıları, Mukaddes Kitaba dönüyor ve hayatlarını onun yollarına göre düzenliyorlar. Diğerleri ise, kiliselerin gerçek ruhî destek sağlamadığını gördüklerinden hayal kırıklığına uğrayıp tiksintiyle çekiliyorlar. Birçokları kiliselere düşman oluyorlar.

24 Bu nedenle New York Post şunları yazabiliyor: “Din, ışık hızıyle tarihe gömülen eski sistemin bir kısmını teşkil ediyor.” (29) New York Times şunları yazıyor: “Bir Alman din toplum bilim uzmanı, Teşkilâtlanmış dinin kaybolmak üzere olduğunu bildirmiştir.” (30) Vatikan’ın haftalık dergisi olan L’Osservatore Della Dominca Amerika Birleşik Devletlerinde Katolik kilisesinin “şiddetli bir deprem” tarafından sarsılmış olduğunu kabul etmiştir. (31) Bu dergi, görevlerini terk eden papazlar ve rahibeler ile kapanan Katolik okulları ve seminerlerinin hemen her gün kilisenin üzerine “yeni bir felâket” gibi indiğini ilâve ediyor. Hıristiyan âleminin bütün mesheplerindeki seminerlere yazılan erkeklerin sayısı azalmakta, dinsel okullar kapılarını kapamakta ve birçok dinsel dergiler yayın hayatlarına son vermektedirler. Kiliseye gidenlerin sayısı azalmakta ve birçok kilise binaları satışa çıkarılmaktadır.

25. (a) Mukaddes Kitap, bu zamanda hakiki tapınma konusunda ne olacağını söylüyor? (b) Hakikî Tanrı’nın bu tapıcılarının bir araya getirilmesi kimin yönetimi altında ve hangi esasa göre yapılıyor? (c) Bütün milletlerden insanlar hangi dava ile karşı karşıya bulunuyorlar?

25 Bunun aksine Mukaddes Kitap, bütün milletlerden “büyük bir kalabalık”ın bu sonun vaktinde hakikî tapınmaya yöneleceklerini bildirmektedir. (Vahiy 7:9, 10, 14) Hakiki Tanrı’nın tapıcılarının bir araya getirilmesi, Mesih İsa’nın yönetimi altında yapılmaktadır. Kendisi “izzetle” döndüğü zaman, dikkatini tüm milletlerden insanlara yönelteceğini ve onları ya “büyük sıkıntıdan” kurtarmak, ya da ebedî helâke terk etmek üzere ayıracağını önceden bildirmişti. (Matta 25:31-33) Bu insanlar hangi esasa göre ayrılıyorlar? İsa, onların yeryüzündeki ruhî “kardeşlerine” karşı davranışlarına göre ayrılacaklarını söyledi. Neden? Çünkü onlar İsa Mesih’in yönetimindeki Tanrı’nın kırallığının temsilcileridirler. Va’zettikleri mesaj “krallığın bu iyi haberi”dir. Ve bunu “bütün miletlere bir şahadet maksadiyle, bütün meskûn yerde” yapıyorlar. (Matta 24:14, YD) Krallığın bu iyi haberi, bütün milletlerdeki insanları evrensel egemenlik davasıyla karşı karşıya bırakmaktadır. Onlar, Tanrı’nın hükümdarlığını mı destekliyorlar? Yoksa Şeytan’ın, Aden’deki teşviklerine uyarak insanların bağımsız bir yönetimini mi tercih ediyorlar? Yehova Tanrı, oğlu vasıtasiyle insanlara seçme fırsatı veriyor.

26, 27. (a) Bu şahadet faaliyeti şimdiye kadar hangi çapta yapılmıştır? (b) Bir şahsın Krallık mesajına gösterdiği tepki neden önemlidir?

26 Dünya çapında bir şahadet verilmiştir. Yehova’nın Şahitleri 216 memleket ve adada insanları evlerinde ziyaret edip Mukaddes Kitabı ücretsiz olarak tetkik etmeyi her aileye veya şahsa teklif ediyorlar. Onların Tanrı’nın krallığını ilân etmek için kullandıkları yayınlar, şimdiye kadar dünyada en çok dağıtılan yayınlar arasındadır. 190’ı aşkın dilde yayın dağıtıyorlar.

27 Bu ayırma faaliyeti birçok yıldan beri yapılmaktadır ve şimdi sonuna çok yaklaşılmıştır. Tanrı’nın Sözüne göre, onun krallık yönetimini bilerek reddetmiş olanlarla Tanrı hakkında bilgi alma fırsatını kayıtsızlıkları yüzünden kaçıranlar o zaman ebediyen yok edilecekler. (Matta 25:34, 41, 46; II. Selânikliler 1:6-9) Kendilerini Tanrı’nın krallığının gerçek destekleyicileri olarak istek ve sevinçle tanıtan diğer kiselere gelince, bu, onlar için büyük bir ferahlama dönemidir. Öyleyse Mukaddas Kitaba göre, hükmü infazının gelmesi ne kadar yakındır?

“Bu Nesil Geçmiyecektir”

28. İsa, önceden bildirilen harabiyetin ne kadar yakın olacağını söyledi?

28 İsa, “gün ve saat hakkında ne göklerin melekleri ne de Oğul, yalnız babadan başka kimse bir şey bilmez” demişti. (Matta 24:36) Fakat İsa, şu sözleri söylerken çok önemli bir vakit hakkında bir açıklama yapmıştır: “Bütün bu şeyler oluncıya kadar bu nesil geçmiyecektir.” (Matta 24:34) Hangi bütün şeyler? Hakkında konuştuğu “alâmetin” bütün özellikleriyle birlikte “büyük sıkıntı”. Bu da, 1914’te, “şeyler sisteminin sona erişini” gören kimselerin “büyük sıkıntı” başladığı zaman hâlâ hayatta olmaları gerektiğini gösterir. 1914’teki olayları hatırlayanlar şimdi yaşlanmış kimselerdir. Aralarından birçoğu vefat etmiştir. Fakat, İsa, bize “bu nesil” tamamen tükenmeden, bu kötü sistemin harabiyetinin geleceğine dair teminat veriyor.

29. 1914’ten beri olayların günümüzdeki boyutlara erişmesine izin vermekle, Tanrı insanların doğru olan kararı vermelerine nasıl yardım etmiştir?

29 Bu zaman devresine müsaade etmekle Tanrı ne kadar sabır gösterdi! Tarihte ilk kere ancak bu nesil boyunca savaş, çevre kirlenmesi, nüfus patlaması gibi birbirini takip eden problemler muazzam boyutlara erismiştir. Bunların herhangi biri tam bir harabiyet getirebilirdi. Delillerin birikmesine izin vermekle, Tanrı insanların kendi kendilerini yönetemediklerinin farkına varmalarını temin etmiştir. Aynı zamanda Tanrı, “krallığın iyi haberi”nin v’zedilmesiyle dürüst yürekli kişilerin O’nun Krallığının hakikî sulh ve güvenlik için yegâne ümit olduğunu anlamalarına ve Davada kendilerinin O’nun tarafında olduklarını göstermelerine yardım etmiştir.

30. Mukaddes Kitap, dünyanın imhasının yakın olduğuna dair hangi nihaî işareti veriyor?

30 Böyle olmakla beraber dünya imhasının yakın olduğunu gösteren yanılmaz işaret olarak başka bir kesin olay daha vuku bulacaktır. Resul Pavlus bu işareti şu sözlerle bildirmiştir: “Yehova’nın günü, gece hırsız nasıl gelirse, öyle gelir. Sulh ve güvenlik (YD) dedikleri zaman . . . . onlara âni helâk gelecektir; ve asla kurtulmıyacaklardır.”—I. Selânikliler 5:2, 3; Luka 21:34, 35.

31, 32. (a) Siyasal yöneticilerin ilân edecekleri “sulh ve güvenlik” gerçekten böyle bir durum meydana getirecek midir? (b) Bu ilân tarafından aldatılmak neden tehlikeli olur?

31 Dünyanın siyasal liderleri, bir nükleer savaşa giriştikleri takdirde hiç kimsenin kazanamayacağını çok iyi bilirler. Bu, ancak büsbütün bir imha ile sonuçlanacaktır. Bundan başka, çevre kirlenmesi, “nüfus patlaması” gibi ciddî ve diğer sosyal problemlerin halledilmesi büyük ölçüde maddî olanaklara ve ilgiye bağlıdır. Bundan ötürü milletler aralarındaki gerginlikleri hafifletme yoluna baş vurmuşlardır ve halen bu alanda yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Fakat onların çalışmaları, insanların birbirini sevmelerine sebebiyet veren değişiklikleri temin edemez. Cürüme son verilmemiştir, hastalığa ve ölüme çare bulunamamıştır. Buna rağmen peygamberlik, sonunda milletlerin “sulh ve güvenlik” çağına gelindiğini ilân edecekleri bir zamanın geleceğini göstermektedir. O zaman dünyayı yanlış yolda yönetenlerin ve bütün güvenlerini onlara bağlayanların üzerine “anî helâk gelecektir.”

32 Fakat sağ kalanlar olacaktır. Acaba siz onların arasında bulunacak mısınız?

[Sayfa 90’daki çerçeve]

“ALÂMET NE OLACAKTIR?”

“MİLLET MİLLETE KARŞI KALKACAK”—

“Birinci Dünya Savaşı topyekûn savaş yüzyılının başlangıcı oldu veya ilk defa kelimenin tam anlamıyla bir dünya savaşı . . . 1914-1918’den önce hiçbir zaman bir savaş . . . dünyanın bu kadar büyük bir kısmını kapsamamıştı. . . . Katliam hiçbir zaman bu kadar geniş çapta ve ayrım gözetmeksizin olmamıştır.”—I. Dünya Savaşı, H. Baldwin.

I. Dünya Savaşı 9 milyondan fazla askerin ve milyonlarca sivilin ölümüne sebep verdi.

II. Dünya Savaşı, 55 milyon kişinin ölümüne sebebiyet verdi.

II. Dünya Savaşını takip eden yirmi yıl boyunca dünya çapında 300’den fazla hükümet darbesi, ayaklanma ve isyan oldu.

“KITLIKLAR OLACAKTIR”—

Kıtlıklar hem I. Dünya Savaşından hem de II. Dünya Savaşından sonra birçok yeri kasıp kavurmuştur.

Bilimin dev adımlarla ilerlediği yıllara rağmen, 1967’te her gün 10.000 kişinin her yıl 3.500.000 kişinin gıdasızlıktan öldüğü rapor edilmiştir.

1970’lerde dünya kıtlıklarla karşılaşacak ve milyonlarca insan şimdiden tatbik edilmeye başlanan âcil programlara rağmen, açlıktan ölecektir.—Nüfus Bombası “Dr. Paul Ehrlich.

“VEBALAR”—

Hiç bir salgın, 1918-1919 yıllarında İspanyol gribi salgınıyla mukayese edilmez. 500 milyon kişi hastalandı ve 20 milyon kişi öldü.

Tıp alanındaki araştırmalar, kalp hastalıklarının yaygın hale gelmesine engel olamamıştır. Kanser çok yaygındır. Zührevi hastalıklar çok çabuk artmaktadır.

“YER YER DEPREMLER”—

1915’te İtalya’da Avezzano depreminde 29.970 kişi öldü; 1920’de Çin’de 180.000; 1923’te Japonya’da 143.000 kişi ölü; 1953’te Hindistan’da 60.000 ölü; 1960’larda İran, Şili, Fas, Yugoslavya, Libya, El Salvador, Rusya, Kolombiya, Fransa, Endonezya, Türkiye’de ve başka yerlerde büyük depremler oldu. 1970’te Peru’da bir depremde 70.000 ve 1972’de Nikaragua’da 12.000’den fazla kimse öldü.

“KANUNSUZLUĞUN ARTMASI”—

Gerçekleri biliyorsunuz. Siz de bundan etkileniyorsunuz. Sizin oturduğunuz muhitte okullarda neler oluyor? Yaşadığınız yerde, kanuna aykırı olarak uyuşturucu maddeler kullanılıyor mu? Ticaret alanında dürüstlük mevcut mu? Gece sokakta bulunduğunuz zaman kendinizi güven içinde hissediyor musunuz?

“Cürüm” o kadar yaygındır ki, 1972’de Birleşmiş Milletlerin Genel Sekreteri uluslar arası bir karşı koyma hareketi için çağrıda bulundu.

Sadece insan kanunlarına uymamakla kalınmıyor, Tanrı’nın kanunu da görmezlikten geliniyor.

‛TANRI’NIN KRALLIĞININ DÜNYA ÇAPINDA VAAZ EDİLMESİ’—

Bu faaliyet 216 memlekette muntazaman bir şekilde yapılmaktadır.

Geçen otuz yıl boyunca Yehova’nın Hıristiyan Şahitleri tarafından bu mesajın alenen va’zedilmesi için 3.676.343.869 saat sarf edildi. Bu aynı süre içinde 194 dilde, insanların yegâne ümidi olarak Tanrı’nın krallığına işaret eden 5 milyarı aşkın yayın yayımlamışlardır.

Bütün Bu Şeyler Neyin “alâmeti” Oluyor? Şimdi “şeyler sisteminin sona erişinde” yaşadığımızın, Mesih’in semavi tahtına geçtiğinin ve Tanrı’nın iradesini gerçekten yapanları dünyanın bütün milletlerinden ayırdığının, “büyük sıkıntı”nın çok yakın olduğunun alâmeti!

(Daha fazla bilgi için, Matta 24, 25; Markos 13. ve Luka 21. baplarını lütfen okuyun.)

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş