Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • go böl. 2 s. 17-36
  • Sonu Başlangıçtan Beri Bilen Hükümdar

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Sonu Başlangıçtan Beri Bilen Hükümdar
  • Gelmekte Olan Dünya Hükümeti—Tanrı’nın Krallığı
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • ŞAHİTLER MEYDANA GETİRMEK
  • ÇAĞDAŞ YEHOVA’NIN ŞAHİTLERİ
  • SONU BAŞLANGIÇTAN BERİ BİLEN KİMSE
  • O’NUN İYİ VAATLERİ KESİNDİR
  • ‘Siz Şahitlerimsiniz!’
    İşaya’nın Peygamberliği: Tüm İnsanlık İçin Işık II
  • Seni İlgilendiren Evrensel Dava
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1988 (Dinsel Seri 85-96)
  • Sizi de Teselli Edecek Peygamberlikler
    İşaya’nın Peygamberliği: Tüm İnsanlık İçin Işık II
  • Yehova—‘Adil Tanrı ve Kurtarıcı’
    İşaya’nın Peygamberliği: Tüm İnsanlık İçin Işık II
Daha Fazla
Gelmekte Olan Dünya Hükümeti—Tanrı’nın Krallığı
go böl. 2 s. 17-36

Bölüm 2

Sonu Başlangıçtan Beri Bilen Hükümdar

1. Gelecek hakkında bilgi almak için politikacılara başvurmaktansa, Kime başvurmalıyız?

ÇAĞLAR boyunca, eski Babil’in günlerinden şimdiye kadar, hükümdarlar, geleceği bilmek için astrologlara, falcılara veya medyumlara danışmışlardır. Tebaalarını başarıyla yönetmelerine yardımcı olması için doğaüstü bilgiyi aramışlardır. Yirminci yüzyılın son çeyreğine kadar süren siyasal tarih, bu tarzda edinilen bilginin onlara yararlı olmadığını ispat etmektedir. Bu yüzden dünyanın siyasal durumu büyük bir karışıklık içindedir. İnsanları yönetenler, kendi yollarını şaşırmışlardır. Büyük ıstırap ve şaşkınlık içinde olan milletler zorbaca tedbirler almakta ve insanlar daha da kötü şeylerden korkmak için yeterli nedenlere sahip olmaktadırlar. Gerçek bir çare bulmak için yeryüzünde başvuracak kimseleri yoktur. Bu durumda tek uygun yol, astrologları, medyumları gaipten gelen ve yanlış yolu gösteren bilginlerin kaynağını terk etmek ve bütün şeylerin üstün Hükümdarına, yani gelmekte olan dünya hükümetinin kaynağı olan Yüce Tanrı’ya başvurmaktır.

2. Tanrılığın ispatı peygamberliklerle ilgili hangi güce bağlıdır?

2 Hiçbir tarihçi, bilgili hiçbir kimse, en eski zamanlardan beri milletlerin görünür ve görünmez tanrıları olduğunu inkâr edemez. II. Dünya Savaşının 1945’te sona ermesinden kısa bir zaman sonra, Japon İmparatoru, kendisinin Japon güneş tanrıçası Amaterasu’nun soyundan geldiği ve tanrı olduğu iddiasından vazgeçti. Buna rağmen bugüne kadar tutucu dindarlar, bu “Doğan Güneş Ülkesi”nde İmparatora tapınmaya devam etmektedirler. Milletlerin bu sözde “tanrılar”ının yeryüzünde peygamberleri olmuştur. Örneğin, Birinci Kırallar kitabının on sekizinci babının yirmi ikinci ayetinde kaydedilmiş olduğu gibi, Milattan Önce, onuncu yüzyılda, Orta Doğu’daki İsrail milletinde Kral Ahab ile Kraliçe İzebel’in hükümdarlığı boyunca Baal tanrısının dört yüz elli peygamberi vardı. Bu gibi peygamberler, tanrıları adına gelecek hakkında kehanette bulunuyorlardı. Bir tanrı adına yapılan peygamberliğin gerçekleşmemesi, bu tanrının sahte olduğunu, gerçekten onun tanrı olmadığını ispat eder. Bir tanrının peygamberliğini yerine getirme gücü, onun hakiki olduğunun ispatıdır.

3. Peygamberler, tanrıları için hangi yönden şahit olmalıdırlar?

3 Peygamberliğin bu kesin mihenk taşına uygun olarak kim kendisinin gerçek Tanrı, yaşayan ve hakiki Tanrı olduğunu ispat etti? Milletlerin tanrılarının peygamberleri, tanrılarının şahidi olarak gerçekleri ortaya koymak ve tanrılarının gerçekleştirdikleri peygamberliklere işaret etmek zorundaydılar. Bu milli tanrılardan bazıları bugün de değerli olan, bizim zamanımızda gerçekleşen peygamberliklerde bulunmuşlar mıydı? Herhangi bir kimse, herhangi bir tarihçi delil olarak böyle bir peygamberlik sunabilir mi? Hiç kimse bunu yapamaz! Böyle olmakla birlikte, peygamberlikleri daima yerine gelen ve önceden bilme yeteneği olup geleceği önceden bildirebilen hakiki ve yaşayan tek Tanrı olduğunu ispat etmek için peygamberliğin bu mihenk taşının uygulanmasını kabul etmeğe hazır olan tek bir Tanrı vardır. Kendisinin hakiki peygamberlik Tanrısı olduğunu tarihsel delillerle desteklemek için kendi şahitlerini gösterebilir. O Kim’dir? İsmi nedir?

4-6. İşaya 43:9 milli tanrılara nasıl meydan okuyor?

4 Milattan Önce sekizinci yüzyılda O’nun, yaşayan peygamberlerinden biri, Orta Doğu’daki Yahuda krallığının tebaalarından biri olan Amots’un oğlu İşaya idi. Üzerine gelen ruhun ilhamıyla milletlerin tüm tanrılarına meydan okuyan şu sözleri söylemek üzere bir sözcü olarak kullanıldı:

5 “Bütün milletler bir araya gelsinler, ve ümmetler [milli gruplar, YD] toplansınlar; aralarında [milletlerin ve kavimlerin tanrılarının arasında] kim bunu bildirebilir, ve önceki şeyleri bize gösterebilir? [tanrılar olarak] şahitlerini getirsinler de [tanrılar olarak] hak kazansınlar; yoksa [milletler ve milli gruplar] dinlesinler de: Doğrudur, desinler.”—İşaya 43:9.

6 Bu sözlerle milletlerin ve milli grupların tanrılarına peygamberlik güçleri konusunda meydan okunuyor. Bu milli tanrılar arasından kim peygamberlikte bulunarak İşaya’nın bu babının daha önceki ayetlerinde önceden bildirilenleri beyan edebilir? Bu milli tanrılar arasından kim bize geleceğin en son olayları bir yana, yakında olacak ilk olaylarını söyleyebilir?

7. Kimler onların Şahitleri olarak hizmet etmelidirler? Kimler onları işitmelidirler?

7 Bu milli tanrılar, geleceğin olaylarını doğrulukla peygamberlik ettiklerine şehadet etmeleri için yeryüzünde kendi şahitlerini göstersinler. Böylelikle, hakiki, güvenilir tanrılar olduklarını, geleceği yanılmaz şekilde önceden bildirme yeteneğine sahip tanrılar olarak tapınılmaya layık olduklarını, doğru ve âdil beyan edilmeyi hak ettiklerini ispat etsinler. Milletler ve milli gruplar da toplanıp bu tanrıların böyle şahitlerini getiremediler. Onların, şahadetlerine bizim “Hakikattir” diyebileceğimiz nitelikte şahitleri yoktur.

8. Meydan okuyan Şahıs kendisini Kim olarak tanıtıyor?

8 Daha sonra, meydan okuyanın beyanı gelir: O, Kendisini ismiyle şöyle tanıtır: “Yehova (YD) diyor: Siz şahitlerim, ve seçtiğim kulumsunuz, ta ki, bilip bana inanasınız ve ben o olduğumu anlayasınız; benden önce Allah olmadı, ve benden sonra olmayacak. Ben, ben Yehova’yım (YD); ve benden başka kurtarıcı yoktur. Ben bildirdim, ve ben kurtardım, ve ben işittirdim; ve aranızda ecnebi ilâh yoktur; ve siz şahitlerimsiniz, Yehova (YD) diyor, ve ben Allahım. Evet gün olalıdan beri ben oyum; ve benim elimden kurtaran yoktur; ben işlerim, ve kim engel olabilir?”—İşaya 43:10-13.

9. Yehova kimleri Kendi Şahitleri yaptı? Nasıl?

9 Meydan okuyucu soruyu soran kimse, kendisini açıkca Yehova olarak tanıtıyor. Meydan okunan tanrılar, tanrı olduklarına dair delil getiremezlerken Yehova kendi şahitlerini ortaya çıkarır. O’nun sayesinde şahitleri yeryüzü sahnesindedirler. Kendisi onlara hitap ederek nasıl şahitleri olduklarını hatırlatır. Onlar kimlerdir? Yehova onlardan bir topluluk veya grup olarak “seçtiğim kulum” diye bahseder. Onlar, Yehova’nın meydan okuduğu birçok tanrıları olan milletlere ve milli gruplara tezat halindedirler. Yehova’nın Şahitleri O’nun Kendi hizmetçisi, Kendi seçtiği millettir. Bu milletin O’nun birleşik şahitleri olabilmesi için Yehova onu Kendi hizmetçi sınıfı yapmıştır. Bunun amacı, onların Kendisini tanımaları, Kendisini bilip inanmaları, dolayısıyla Kendisinin ebede kadar yaşayan tek Tanrı olduğunu anlamalarıdır. Böylece dünyanın bütün putperest milletleri önünde O’nun şahitleri olarak hizmet etmeleri için hazırlıklı olmaları mümkün olmuştur.

10. Yehova’dan önce ne bakımdan başka bir tanrı olamaz?

10 Adı Yehova olan Tanrı’dan önce tanrı olarak başka bir şey veya kişi yoktur. Yehova Tanrı’nın bir başkası tarafından meydana getirilmiş olması da söz konusu olamaz. Eğer tanrıtanımaz çağdaş kişiler gibi, Yehova Tanrı’nın meydana getirilmiş olduğunda direnseydik, mantıken şunu da sormak zorunda kalırdık: Yehova Tanrı’yı meydana getiren kimdir? Bu da şu soruya açar: Öyleyse, Yehova Tanrı’yı meydana getiren kişiyi kim meydana getirdi? Aynı zamanda: Yehova Tanrı’yı meydana getiren kişiyi meydana getiren kimseyi kim meydana getirdi? Aslında aynı soruyu tekrar ve tekrar sormamızın sonu yoktur. Bu tarzda Tanrısal Varlık hakkındaki sır gitgide daha da karanlık olur, daha da karışık bir hal alır ve düşünen bir zihni tatmin edemez. Meydana geliş hakkındaki bu soruyu sormaktan, yalnız başlangıcı olmayan, daima var olan, meydana getirilmemiş bir Meydana Getiren olduğu cevabına varılarak vazgeçilir. Yehova’nın “kul” sınıfını teşkil eden şahitlerinden biri olan peygamber Musa, bu meseleyi vakit kaybetmeksizin çok basit bir şekilde hallederek göğün ve yerin Yaratıcısı Rab Yehova’ya şöyle diyor: “Ezelden ebede kadar, sen Allahsın.”—Mezmur 90:1, 2.

11. Yehova’dan önce neden başka bir tanrı meydana getirilemedi?

11 Öyleyse Yehova neden: “Benden önce Allah olmadı” dedi? (İşaya 43:10) Bunun nedeni, sahte tanrılar dünyanın putperest milletleri tarafından meydana getirildikleri halde, Yehova’nın, Tanrı olarak onlar tarafından meydana getirilmemiş olmasıdır. Onlar, sahte tanrılardan herhangi birini Yehova’dan önce meydana getirmediler. Yerin ve sakinlerinin Yaratıcısı olan Yehova, mevcut bütün bu milletlerden önce vardı. Bu nedenle putperest milletler tarafından hiçbir tanrı Yehova’dan önce meydana getirilmemiştir.

12. Yehova’dan sonra neden başka bir tanrı meydana getirilmeyecektir?

12 Yehova bununla yetinmeyerek şöyle diyor: “Benden sonra olmıyacak.” Yehova, “ezelden ebede kadar” Tanrı olduğundan varlığı asla sona ermeyecek. Varlığı ebedi olmayan putperest milletler, hemen önümüzde olan dünyanın en büyük sıkıntı zamanında yeryüzü sahnesinden kaybolacaklar, oysa Yehova ebede kadar yaşayacaktır. Böylece milletler, Yehova’dan sonra değil, Yehova, milletlerden sonra da var olacak. Dolayısıyla putperest milletlerin Yehova’dan sonraki zamanlarda sahte tanrılar meydana getirmeleri imkânsızdır. Onların meydana getirilmiş veya insan yapısı olan tanrıları kendileriyle beraber kaybolacaklar. (İşaya 2:18-21) Oysa hakiki peygamberlik Tanrısı Yehova ebede kadar yaşayacaktır. Aynı zamanda O’nun sadık şakirtleri de ebediyen yaşayacaklar, dilleriyle daima Yehova’nın Tanrı olduğunu destekleyerek şahadette bulunabiliceklerdir.

13. Hangi durumlarda Yehova’dan sonra başka tanrılar yaşamağa devam etmediler?

13 Eski milletlerden birçoğu, Babil, Asur, Med-Pers, Edom (İdumea), Moab, Ammon ve başkaları çoktan varlıktan silinmişlerdir ve meydana getirdikleri tanrılar da kendileriyle beraber yok olmuştur. Bu milli tanrılar hakkında Yehova Tanrı şöyle diyebilir: “Benden sonra olmıyacak. Ben, ben Yehova’yım (YD); ve benden başka kurtarıcı yoktur.”—İşaya 43:10, 11.

ŞAHİTLER MEYDANA GETİRMEK

14, 15. Yehova, Kendi Şahitlerini hiç yardım görmeden nasıl meydana getirdi?

14 Başlangıcı olmayan, hiç kimse tarafından meydana getirilmemiş olan bu Tanrı’nın şahitler meydana getirmesi için, gözlemcilerin veya yaptığı işlerin yararını görenlerin önünde bir şeyler yapması, söylemesi veya peygamberlik etmesi gerekirdi. Uğurlarına bir şeyler yapmakla şahitler meydana getirdi, böylece onlar, O’nun hakkında hakikate uygun olarak şahitlikte bulunabildiler. O, önceden söylediği gibi bu şahitlerini kurtardı. Bunu da “tanrı” denilenlerden hiçbirisinin yardımını görmeksizin yaptı. Bu şekilde Kendisinin Tanrı, evet, tek yaşıyan ve hakiki Tanrı olduğunu açıkca gösterdi. Peygamber İşaya’nın devamen söylediği şu sözlerle Kendisi bu gerçeğe dikkatimizi çekti:

15 “Ben bildirdim ve ben kurtardım, ve ben işittirdim; ve aranızda ecnebi ilah yoktur; ve siz şahitlerimsiniz, Yehova diyor, ve ben Allahım. Evet, gün olalıdan beri ben oyum; ve benim elimden kurtaran yoktur; ben işlerim, ve kim (hareketime engel olabilir?”—İşaya 43:12, 13.

16. Kurtarılanlar, kurtuluşlarını kime atfetmek zorunda kaldılar?

16 Kurtarılanlar, kurtuluşlarını, bunu yapacağını önceden bildiren Şahıs’tan başka hiç kimseye atfetmediler. Dolayısıyla kurtarılanlar başkalarının sadece işittikleri haberleri doğrulamak için O’nun şahitleri olarak hareket etmek zorunda kaldılar. Kendisi Tanrı olduğunu ispat ettiğinden dolayı, hakikat hakkında güvenilir şahitleri olmayan bir tanrı değildir.

17. Yehova harekete geçtiği zaman, neden hiç kimse onu geri çeviremez?

17 Bundan başka, Kendisi, kadirimutlak Tanrı’dır, çünkü hiç kimse kendisini veya bir başkasını O’nun elinden kurtaramadı. Yehova, harekete geçtiği zaman, hiç kimse buna engel olamaz veya sonucunu bozamaz. Kendisi önceden söylediği veya peygamberlik ettiği şeyleri gerçekleştirebilecek güçtedir.

18. Yehova kurtarışını daha büyük çapta nasıl tekrarladı?

18 Yehova, şahitlerinden oluşan “kul” sınıfını daha önce MÖ  1513’te kurtardı ve onları gene kurtarabilir. Mısır İmparatorluğu, Mukaddes Kitap kaydında bildirildiği gibi, Birinci Dünya Kudreti olduğu sıralarda Yehova İsrail’i ondan kurtardı. Daha sonra Babil İmparatorluğu da, Mukaddes Kitap tarihinde Üçüncü Dünya Kudreti olduğu sıralarda, Yehova’nın kulunu ikinci defa kurtarışına engel olamadı. Milattan Önce altıncı yüzyılda geçen bu kurtarma hareketine önceden bakarak Kadirimutlak Tanrı peygamberi İşaya vasıtasıyla bu olaydan iki yüzyıl önce şunları söyledi: “Yehova (YD), Kurtarıcınız, İsrailin Kuddûsu şöyle diyor: Babile sizin uğrunuzda gönderdim, ve üzerine terennüm ettikleri gemilerde Kildanîleri kaçaklar olarak hep birden indireceğim. Kuddûsunuz, İsrailin Yaratıcısı, Kıralınız, Yehova (YD) benim.”—İşaya 43:14, 15.

19. Kurtarıcı Yehova, Kildani denizcileri nasıl haykırttı?

19 Sanki esarette bulunan kavmi İsrail’in kurtuluşu zaten olmuş gibi, bu milleti yaratan Tanrı, Kendisinden Kavmini Babil Dünya Kudretinden Kurtaran olarak bahseder. Kendisi onların uğruna MÖ 539’da Babil İmparatorluğunu devirmek için Büyük Koreş’in komutası altında Med ve Perslerin birleşik askeri kuvvetini gönderdi. Babil’in Fırat Nehrindeki bütün askeri ve ticari gemileri, Babil’in düşüşünü önleyemediler. Denizciler zaferi değil, yenilgiyi haykırdılar. Bu böyle oldu, çünkü askeri stratejisini kullanan Koreş, askerlerinin nehrin çamurlu yatağından geçip nehre bakan kapılardan şehre girmeleri için, Fırat Nehrinin sularının yolunu başka yöne çevirdiği zaman, denizcilerin gemiler nehrin yatağında oturdu kaldı.

20. Büyük Koreş, zindan kapılarının sürgülerini kimler için kırdı? Nasıl?

20 Eski Babil, bir dünya kudreti olarak, İsraillileri, ıssız bırakılan vatanları Yeruşalim ve Yahuda krallığı diyarının bin altı yüz kilometre uzağında sürgünlükte tuttuğu hapisten bırakmayı reddetti. Bununla beraber fatih Koreş, İşaya’nın Peygamberliğine göre (İşaya 44:28-45:4) önceden bildirilen rolünü yerine getirerek hapis kapılarının sürgülerini açmağa sevk edilip özgürlüğü seven İsrailli sürgünlerin MÖ 537’de ıssız kalan ülkelerine dönmelerine izin verdi. Peygamberliğini yerine getiren Yehova Tanrı, Kurtarıcı Koreş’e olan borcunu ödedi. İsrail’i fidye ile kurtaran Şahıs olarak Koreş’i uygun tarzda mükâfatlandırdı.—İşaya 43:3, 4.

21. Kim Kendisinin kurtarılan İsrail’in Kralı olduğunu ispat etti?

21 MÖ 607’de Yeruşalim ile mabedin Babilliler tarafından gerçekleştirilen yürek parçalayıcı harabiyetinden sonra, İsrailli krallar, artık o başkentte “Yehova’nın tahtı” üzerine oturmadılar. (I.Tarihler 29:23, YD) MÖ 537’de ise, Yehova Tanrı, sürgün edilmiş kavmini kurtarmak suretiyle onların hâlâ semavi kralları olduğunu ispat etti. (İşaya 52:7; Matta 5:35) Onları Kralı yaratılmış herhangi bir insan değil, Tanrı idi. Kendileri ilk başta O’nun tebaalarıydılar. O’na vefa borçluydular. Babil’den kurtuluşlarını da yeryüzünde vasıta olarak kullanılan Persli Koreş’e değil, O’na borçluydular. Tanrı onları bir zindancı gibi olan Babil’den geri satın alacağını önceden bildirdi ve sözünden asla dönmedi. Böylece sadece ataları değil, kendileri de O’nun şahitleri oldular.

22, 23. (a) Yehova hangi yönden yerinde olarak “ilk benim, ve son benim” diyebilir? (b) Bu gerçeğe şahadet eden kimler O’nun şahitleridirler?

22 Eğer bütün bunlar O’nun yaşayan tek hakiki Tanrı olduğunu ispat edemezse, Kendisinden daha fazla ne talep edilebilir? Başlangıçtan sona, ezelden ebede kadar yalnız O, Tanrılığını korur. Yeryüzünde O’nun Tanrılığına şehadet eden kişiler eksik olmadı. Bütün milletlerin tanrıları önünde üstün Tanrılığına güvenerek şu meydan okuyan beyanda bulunabilirdi:

23 “Yehova (YD), İsrailin kıralı, ve kurtarıcısı, orduların Yehovası (YD) şöyle diyor: İlk benim, ve son benim, ve benden başka Allah yoktur. Ve eski kavmı kurduğundan beri benim gibi çağıran kim var? Bunu bildirsin ve benim önüme dizsin; ve gelecek şeyleri ve olacak şeyleri bildirsinler. Yılmayın, ve korkmayın; ben eski zamandan sana işittirmedim mi, ve bildirmedim mi? ve siz şahitlerimsiniz. Benden başka Allah var mı? Evet, başka Kaya yok, ben bilmiyorum.”—İşaya 44:6-8.

24, 25. O’nun Şahitleri olarak hitap edilmek neden bir şereftir?

24 Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Mukaddes Kitabın Tanrısı Yehova bize “Siz şahitlerimsiniz” deseydi, kendimizi şereflendirilmiş hissetmez miydik? Bizi çok şerefli bir sınıfa koyduğundan kendimizi şereflendirilmiş hissetmemiz doğaldır.

25 İşaya peygamber, Yehova’nın şahitlerinden biriydi, değil mi? Altmış altı baplık İşaya adlı peygamberlik kitabı ve ilham edilmiş Hıristiyan Mukaddes Yazılarda Matta’dan Vahiy’e kadar yapılan iktibaslar, muhakkak ki İşaya’nın Yehova’nın bir şahidi olarak göze çarptığını ispat eder. İsa Mesih hakkında ne denilebilir? Gökte ve yerde bulunan herhangi bir kimse onun da Yehova’nın bir şahidi olduğunu inkâr edebilir mi? Herhangi bir yerde ve herhangi bir zamanda yaşayan hiçbir kimse İsa’dan daha büyük şahit değildi. Bir Yahudi veya İsrailli olarak doğan İsa Mesih, İşaya 43:10’daki sözlerle hitap edilen milletin bir kısmıydı: “Yehova (YD) diyor: Siz şahitlerim, ve seçtiğim kulumsunuz”. Herkesten önce resul Yuhanna onu “İsa Mesih,” ‘Sadık Şahit’ diye adlandırıyor. Yuhanna, diriltilmiş olan İsa’nın sözlerini şöyle aktarıyor: “Amin, sadık ve hakiki şahit, Allahın hilkatinin başlangıcı, bu şeyleri diyor.”—Vahiy 1:4; 3:14.

ÇAĞDAŞ YEHOVA’NIN ŞAHİTLERİ

26, 27. (a) Gerçek Hıristiyanlar da neden Yehova’nın Şahitleri olmalıdırlar? (b) Kendisi onları imparatorluğa benzer hangi teşkilattan kurtardı?

26 İsa Mesih, Yehova’nın şahidi olup bunu ikrar ettiğine göre, Mesih’in örneğini sadakatle takip eden bu kişiler, İsa’nın Matta 24:14’teki peygamberlik sözlerine uygun olarak Yehova ve O’nun krallığı hakkında dünya çapında şahadette bulunmak suretiyle, Yehova’nın Şahitleri oldukları iddialarına göre yaşamağa gayret ederler. Şahitleri oldukları Yehova, tek yaşayan ve hakiki Tanrı olarak tapındıkları Varlık’tır. O’nu, Fırat nehri kıyısındaki eski Babil’den daha güçlü olup Mukaddes Yazıların son kitabında Büyük Babil diye adlandırılan siyasal ve dinsel teşkilattan kendilerini kurtaran Şahıs olarak tanıyıp kabul ederler.

27 Birçok Mukaddes Kitap tetkikçisi, Büyük Babil’in, merkezi yedi tepeli Roma şehrinde bulunan Roma Katolik Kilisesini sembolize ettiğini zannetti. Bazıları onun, çok sayıda mezhepleri olan ve döktüğü kanlarla lekenlenmiş Hıristiyan âlemini sembolize ettiğini sandılar. Fakat Mukaddes Kitap ise, Büyük Babil’i Hıristiyan âlemi dahil olmak üzere sahte dinin dünya imparatorluğu olarak tanıtır.—Vahiy 14:8; 17:3 ilâ 18:4.

28. Daha Büyük Koreş kimdir? Hangi bakımdan kartal gibi olmuştur?

28 Hıristiyan âlemi değil, Mukaddes Kitaba dayanan Hıristiyanlık, Büyük Babil’den kesinlikle ayrı ve uzak durur. Bugün, Yehova’nın kendilerini Büyük Babil adlı dinsel dünya imparatorluğundan kurtardığına şahadet edebilen hakiki Hıristiyanlar vardır. Onlar, Mukaddes Kitap peygamberliklerinden, Yehova’nın MÖ 537’de İsraillilerin tövbekâr bir mütebakisini kurtarmak örneğiyle bu çağdaş kurtuluşu önceden bildirmiş olduğunu biliyorlar. Onlar şimdi Yehova’nın kendilerini kurtarmak amacıyla, eskiden bir dünya kudreti olan Babil’i devirmek için kullandığı, şehrin doğu yönünden gelen Büyük Koreş’ten daha güçlü bir kimseyi kullandığını biliyorlar. Yehova, çağdaş şahitlerinin kurtarıcısı olarak, Erden Nehrinde vaftiz edildiğinde Mukaddes ruhuyla meshettiği İsa Mesih’i kullandı. Meshedilmiş olan bu kişi, antitipik Koreş’tir ve Yehova’nın çağdaş şahitlerini, Büyük Babil’den kurtarmak için bir kartal gibi hızlı hareket eder. Kurtarılan Şahitler, daha büyük Koreş’i yırtıcı bir kuş gibi Büyük Babil üzerine saldırdıp kendilerini onun dinsel zindanından kurtarmağa gönderdiğinden dolayı, Yehova’ya müteşekkirdirler.

29, 30. Yehova’nın Şahitleri O’nun kararı hakkında hangi şahadette bulunabilirler?

29 Kurtarılan bu şahitlerin, Yehova’nın Tanrı olduğuna imanları pekiştirilmiştir. O’nun kurtuluşlarını çok önceden bildirdiğini ve yaptırdığını biliyorlar. Çok zaman önce yerine getirmek üzere tasarladığı öğüdünü ve kararını bugün parlak bir başarıyla gerçekleştirdiğini bilmek, imanlarını kuvvetlendirir. Bu şahitlerden isteyin, Tanrılarının, İşaya 46:8-11’de yazılı şu peygamberane beyanına nasıl uygun tarzda hareket ettiğine şahadet edeceklerdir:

30 “Bunu anın da er olun; ey günah işleyenler, bunu tekrar yüreğinize koyun. Eski zamandan olan önceki şeyleri anın, çünkü Allah benim, ve başkası yoktur; sonu başlangıçtan ve henüz olmıyan şeyleri kadimden bildiren: Öğüdüma duracak, ve muradımı yapacağım, diyerek, şarktan yırtıcı kuşu, uzak memleketten öğüdümü yapacak adamı çağıran benim; evet, ben söyledim ve yerine getireceğim; ben tasarladım, ve onu yapacağım.”

SONU BAŞLANGIÇTAN BERİ BİLEN KİMSE

31, 32. Yehova, Asur’a karşı kararını nasıl tuttu?

31 Bugün yerin bütün milletleri bu yenilmez Tanrı’yı göz önünde bulundurmalıdırlar. Kendisi, yanılmaz öğüde sahip Tanrı olduğundan dolayı “sonu başlangıçtan ve henüz olmayan şeyleri kadimden bildiren” Tanrı’dır. (İşaya 46:10) Yeryüzündeki milletlerin, Yehova Tanrı’yı artık ciddiye alma ve O’nun Mukaddes Kitapta açıkça bildirilen maksatlı öğüdünü düşünme zamanı geldi. Tanrı, bugün var olan herhangi bir dünya kudreti nükleer silahlarla ne kadar güçlenmiş olursa olsun, onun meydan okumasını kabul edecek güçtedir. MÖ altıncı yüzyılda Kendi Şahitlerini amansızca ezen Babil Dünya Kudretinin meydan okumasını kabul etti. Ondan da önce şahitlerine saldıran bir başkasını, Asur Dünya Kudretinin meydan okumasını da kabul etti ve Asur’un istilacı ordularını askeri açıdan rezil ettikten sonra artakalanlarını sendeleterek başkentleri Nineve’ye geri gönderdi. İşaya 14:24-27’de yazılı şu sözlerle savaşçı Asur’a ne yapacağını önceden bildirmişti:

32 “Orduların Yehova’sı (YD) and edip dedi: Gerçek, nasıl düşündümse öyle olacak; ve nasıl tasarladımsa öyle duracak; şöyle ki, kendi memleketimde Aşurluyu kıracağım, ve dağlarımın üzerinde onu ayak altında çiğneyeceğim; ve boyunduruğu onların üzerinden kalkacak, ve yükü onların sırtından kalkacak. İşte bütün dünyaya karşı tasarlanan tertip budur; ve bütün milletlere karşı uzanmış olan el budur; Çünkü orduların Yehovası (YD) tasarladı, ve kim bozar? ve onun eli uzanmıştır, ve onu kim geri çevirir?”

33, 34. Kararını yerine getiren Yehova, bununla Sanherib’i nasıl etkiledi?

33 O zamandan 2.700 yıl sonra bugün şunu sormak hakkımız ve imtiyazımızdır: Acaba her şey, tam Yehova’nın düşündüğü gibi oldu mu ve tam Kendisinin karar verdiği gibi gerçekleşti mi? Orduların Yehovası Kendi Vaat Edilmiş Diyarını istila eden Asurluları kırdı mı ve onları o memleketin dağlarında ezdi mi? Bu soruların cevabını almamız için yapmamız gereken şey, MÖ 732 yılının o ünlü gecesine dönmektir. Kral Sanherib’in temsilcileri, Yeruşalim ile ilgili en son teklifini sunmuştu. Yehova, peygamberi İşaya vasıtasıyla Yeruşalim’den 32 kilometre batıda bulunan Libna şehrini kuşatan Sanherib’e kesin cevabını gönderdi. Ondan sonra Sanherib’in savaşçılarından yüz seksen beş bin kişi bir gece, bir daha asla uyanmayacakları derin bir uykuya daldılar. Yehova’nın meleği, ölüm saçan sessiz bir darbe ile onları vurdu.

34 Övünücü Sanherib sabahleyin uyandığı zaman askeri kampını görünce dehşete kapılmış olmalı. Ezilmiş bir durumda, Yehova gibi bir Tanrı ile çekişmede başarı kazanamayacağını nihayet fark etti. Bu korkunç gecede sağ kalan askerleriyle birlikte Yahuda diyarından hızla kaçıp Asur’un başkenti Nineve’ye döndü. Yehova, Sanherib’in askerlerini Yeruşalimden henüz otuz iki kilometre uzakta iken kılıçtan geçirtebildiyse, bu Tanrı, Yeruşalim’i kuşatan Asur ordusuna kim bilir neler yapabilirdi? Bunun düşüncesi bile Sanherib için dehşetli idi. Kendisi Büyük Kral Yehova’nın şehrini tehdit etmeye bir daha asla çalışmadı.—İşaya 36:1 ilâ 37:38; II. Tarihler 32:20-22.

35. Tanrı elini hangi kararı yerine getirmek için şimdi uzatmıştır?

35 Eski tarihin bu gerçek olayı, gerek Anglo-Amerikan Dünya Kudretini, gerek Komünist milletler blokunu, gerekse, siyasal renkleri ne olursa olsun, bugünün bütün milletlerini düşündürmelidir. Bu milletler, MÖ sekizinci ve yedinci yüzyılda dünyaya hâkim olan Asur Dünya Kudretinin Kralı Sanherib’e karşı kararını yerine getiren bu aynı Tanrı’yı göz önünde bulundurmalıdırlar. Bu Tanrı Yehova, yirminci yüzyılın dünya sahnesinde bulunan bütün milletler hakkında düşüncelerini bildirdi. O’nun bu düşüncelerinin bizim zamanımızda yerine getirildiğini şimdiki nesle ait olan bizler muhakkak göreceğiz. Tanrı bu özel kararını bize açıklamıştır. Bunu Mukaddes Kitabın sayfalarında bulmaktayız. Bugün yeryüzünde O’nun kararını bozabilen kim vardır? Tanrı şimdi adli kararını yerine getirmek için her şeye kadir olan elini uzatmıştır ve birlik içinde hareket eden bütün milletler bile O’nun elini durdurarak helakten kurtulamazlar.

O’NUN İYİ VAATLERİ KESİNDİR

36. O’nun hükümet konusundaki düşüncesi ve kararı neden boş fikirler değildir?

36 Bugün insanlık, nükleer bir Üçüncü Dünya Savaşının getireceği harabiyetle ve insanın doğal çevresinin mahvolmasıyla karşı karşıya kalmaktadır. Öyleyse Yehova’nın bir dünya hükümeti hakkında kararı nedir? İnsan, yolunu saptırıp semavi Babasından bağımsız olarak kendini yönetmeğe başladığından beri, Yehova Tanrı, insanlığın artan dert ve problemlerine tek çare olarak bir dünya hükümetini düşünmüştür. Kendisi Üstün Yöneticisi olduğu bu küresel hükümetin lehinde derhal bir karar verdi. O’nun düşüncesi ve kararı boş fikirler değildir. Düşündüğü ve kararlaştırdığı şeyleri gerçekleştirmeyi tam anlamıyla bilir. O düşüncesinin ve kararının nasıl yerine getirileceğini, bunun neyle sonuçlanacağını bilir. Bu şahane sonuca ulaşmak için kullanabileceği tüm güce ve dinamik enerjiye sahiptir. Dolayısıyla Kendisi “sonu başlangıçtan . . . bildiren” Şahıs’tır. Sonu başlangıçtan beri bilen Yönetici’dir. (İşaya 46:10) Neleri yapacağını önceden tam olarak bildiğinden dolayı, Kendisi, “kadimden bu şeyleri bildiren Yehova (YD)”dır.—Resullerin İşleri 15:17, 18; Amos 9:12.

37, 38. Tekvin 3:15 ve Vahiy 11:15-18, Yehova’nın hükümetle ilgili hakkında neyi gösteriyor?

37 Tüm yaratılışın Kadirimutlak Hükümdarı, yerin bütün sakinlerinin hayati ihtiyacı olan dünya hükümeti hakkındaki temel düşüncesini, Mukaddes yazıların ilk kitabı olan Tekvin 3:15’te bildirdi. Mukaddes Yazıların son kitabı olan Vahiy’de 11:15-18 ayetlerinde tüm insanlığın meşru Hükümdarının, uzun bir zaman boyunca ertelenmiş olduğu hükümdarlığını ele almasını peygamberane tarzda şöyle tarif ediyor:

38 “Ve yedinci melek boru çaldı ve: Dünyanın kırallığı Rabbimizin ve onun [Tekvin 3:15’te önceden bildirildiği gibi kadının “zürriyeti” olan] Mesihinin oldu; ve ebetler ebedince saltanat sürecektir, diyerek gökte büyük sesler oldu. Ve Allahın önünde tahtlar üzerinde oturan yirmi dört ihtiyar yüz üstü yere kapandılar ve Allaha secde kılarak dediler: Ey her şeye Kadir olan, var olan ve var olmuş olan Rab Allah, sana şükrediyoruz; çünkü kendi büyük kudretini aldın, ve saltanat sürdün. Ve milletler gazaplandılar, ve senin gazabın geldi, ve ölülerin hükmolunmak ve senin peygamber kullarına ve mukaddeslere ve senin isminden korkanlara, küçüklere ve büyüklere, ücretlerini vermek, ve yeri harap edenleri harap etmek vakti geldi.”

39. Yehova, Kendi Krallığını bize ne şekilde göstermelidir?

39 Bugün dünyanın durumuna bakınca, Kadirimutlak Yehova Tanrı’nın artık yeri harap edenleri harap etme vaktinin geldiğini düşünmüyor muyuz? Yerin, üzerinde artık yeri harap edenleri harap etme vaktinin geldiğini düşünmüyor muyuz? Yerin, üzerinde artık bizim oturamayacağımız bir duruma gelmesini istemiyoruz! “Dünyanın kırallığı”nın, hükümette yanında Kendi “Mesih”i bulunan Kadirimutlak Rab Tanrı’nın olması, mutlak bir zorunluluk olmuştur. Kendisi “ebetler ebedince” hüküm sürmeli ve mülkü olan yeri harap edenleri harap etmekle krallığını hepimize göstermelidir. Vahiy 11:15 bundan sanki zaten olmuş gibi, mutlak bir kesinlikle bahsediyor. Bu beyan, geri alınamayacak Tanrısal bir vaattir. Asla bozulmayacak, yok olmayacaktır!

40. O’nun, İsrail’e verdiğinden daha büyük vaatleri neden kesindir?

40 Tanrı’nın bu vaadi, O’nun sözünü sadakatle tutan kişi tarafından yönetilen dünya hükümeti altında birleşecek bir insan dünyasını özleyen bizim neslimize ait olanların hepsi için iyilik demektir. O’nun âdeta inanılmaz şeyleri vaat ettiği doğrudur. Şimdi, Kendisi bize, Milattan Önce on beş yüzyıldan fazla zaman önce, kavmi İsrail’e vaat ettiği şeylerden çok daha büyük vaatlerde bulunmaktadır. Şüphesiz Yehova bu daha büyük vaatleri de yerine getirebilecek güçtedir.

41, 42. Yehova, Yeşu 21:44, 45’in kaydedilebilmesi için neler yaptı?

41 Yehova, esir edilmiş kavmi İsrail’i kurtarmak için Mısır Dünya Kudretinin boyunduruğunu kırmak zorundaydı. Daha sonra, kurtarılmış kavminin kuru toprak üzerinden geçmesi için Kızıl Deniz’in sularını yarması gerekti. Bunu yaptıktan sonra İsraillileri kovalamakta olan Mısırlı süvarileri onların arabalarını ve gururlu Firavunu suların kaplamasını sağladı. Kırk yıl sonra Yehova, kavminin Erden Nehrinden Vaat Edilen Diyar’a geçmesi için nehrin taşan sularını bir duvar gibi durdurmalıydı. Bundan sonra geçen altı yıl boyunca onların uğrunda savaşmak zorunda kalarak Eriha’nın duvarlarını çökertip diyarın en büyük kısmını İsrail’in on iki sıptına bölüştürmek üzere tabi kıldırdı. Aşılmış çok güç engeller bulunmasına rağmen, yalan söyleyemeyen Tanrı kavmine verdiği vaatleri yerine getirdi. Peygamber Musa’nın halefi olan Hâkim Yeşu bu tarihsel gerçeğe şehadet ederek hatırlanmağa değer şu sözleri kaydetti:

42 “Yehova (YD) bütün düşmanlarını onların eline verdi. Yehova’nın (YD) İsrail evine söylemiş olduğu bütün iyi sözlerden hiç bir söz boşa çıkmadı; hepsi oldu.”—Yeşu 21:44, 45; 23:10.

43. Bizim “Doğrudur” diye şahitlikte bulunacağımız hangi zaman yaklaşmaktadır?

43 Neslimizden o zaman yaşayacak kimselerin, Tanrı’nın adil bir dünya hükümeti hakkındaki vaatlerinin hepsinin yerine geldiğine, yerine gelmeyen hiç birisinin olmadığına şahadet edebilecekleri gün yaklaşmaktadır. Kendisi bütün vaatlerini gerçekleştirmiş olacaktır. Bundan dolayı biz O’nun dünya hükümetiyle ilgili şahane vaatlerini O’na tam bir güvenle incelemeğe koyulabiliriz. Eğer sonunda O’nun Şahitleri olmamız ve vaatleriyle ilgili olarak “Doğrudur” dememiz mümkün olacaksa, bize ne mutlu!—İşaya 43:9, 10.

[Dipnotlar]

a Burada öğüt olarak tercüme edilen kelime, Tanrı’nın kesin azmi, kararı veya fermanı anlamında kullanılır. God’s “Eternal Purpose” Now Triumphing for Mankinds Good. s. 19. par. 25.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş