Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • go böl. 10 s. 158-172
  • Bir “Büyük Kalabalık” Gelmekte Olan Dünya Hükümetini Selamlıyor

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Bir “Büyük Kalabalık” Gelmekte Olan Dünya Hükümetini Selamlıyor
  • Gelmekte Olan Dünya Hükümeti—Tanrı’nın Krallığı
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • KRALLIĞI DESTEKLEYENLERİ DESTEKLEMEYENLERDEN AYIRMAK
  • GELMEKTE OLAN DÜNYA HÜKÜMETİNİ DESTEKLEMEYENLER
  • “BÜYÜK SIKINTI”DAN SAĞ GEÇENLER
  • “Alâmeti” Görünce Hemen Harekete Geç!
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1985 (Dinsel Seri 48-60)
  • Koyunları ve Keçileri Nasıl Bir Gelecek Bekliyor?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1995
  • Kral Mesih Koyunları ve Keçileri Yargılıyor
    İsa Mesih: Yol, Hakikat, Yaşam
  • Mesih’in Kardeşlerini Vefayla Destekleyin
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2015
Daha Fazla
Gelmekte Olan Dünya Hükümeti—Tanrı’nın Krallığı
go böl. 10 s. 158-172

Bölüm 10

Bir “Büyük Kalabalık” Gelmekte Olan Dünya Hükümetini Selamlıyor

1, 2. Dünyanın bütün milletleri şimdi kimin önünde toplanmaktadırlar?

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER’in içinde veya henüz bu dünya teşkilatının dışında olsunlar, yerin bütün milletleri şimdi Tanrı’nın tahta geçirilmiş Kralı, Oğlu İsa Mesih’in önünde toplanmış bulunmaktadırlar. Tanrı’nın Oğlu, on dokuz yüzyıl önce yeryüzündeyken, bu durumu tam olarak bildirdi. “Huzurunu [parusia] ve şeyler sisteminin alameti”ni ayrıntılı şekilde anlatan peygamberliğinde verilen son meselde İsa Mesih şöyle dedi:

2 “İnsanoğlu bütün melekler kendisile beraber olarak izzetile gelince, o zaman izzetinin tahtı üzerinde oturacaktır; bütün milletler onun önünde toplana”cak.—Matta 25:31, 32.

3. Yukarıdaki sözlere bazıları nasıl itiraz edebilirler?

3 Birçokları, ilham edilmiş bu peygamberliğin günümüzde yerine geldiği gerçeğini tartışma konusu haline getirmek isteyerek, bütün millet, sıpt ve ırklara mensup dört milyardan fazla insanın, gökteki “bütün melekler” tarafından kendisine hizmet edilen İnsanoğlu İsa Mesih’in oturduğu görünür bir semavi tahtın önündeki geniş bir yerde toplanmış bulunduğunu görmediğini ileri süreceklerdir. Böyle milletlerarası bir buluşmayı görmediklerini söyleyerek itiraz edenlerle hemfikiriz. Öte yandan, yerin dört milyar sakini bugün var olan tüm taşıma araçlarını kullansalar bile, böyle bir buluşma yerine nasıl gidebilirler? Böyle bir şey muhakkak ki söz konusu olamaz.

4. Böyle bir toplanma işi şimdi İsa için neden bir sorun değildir?

4 Bununla beraber, geçen yıllarda aya altı defa iniş yapan astronotlar, ayın yüzeyinden yerin doğuşunu ve batışını seyredip uzay gemilerinde ayla yer arasında seyahat ederken, dönen tüm yer küresini de görebildiler. İnsanüstü, izzetlendirilmiş İsa Mesih ayın çok yukarısındaki tahtından tüm yeryüzü sahnesini ne kadar daha iyi şekilde gözleyebilir! MS 33’te semavi Babasının sağına yükseltildiğinden beri bunu yapabilmektedir. Öyleyse, Milletlerin Zamanlarının sona erdiği 1914’te gökte tahta geçirilmesinden sonra, bütün milletler hangi anlamda onun önünde toplanmaktadırlar?

5. Bütün milletler nasıl tahta oturtulan Mesih’in önünde toplanmışlardır?

5 Milletlerin, Tanrı’nın evrensel egemenliği tarafından müdahale görmeksizin sürdürdükleri dünya hâkimiyetine verilen izin 1914’te sona erdiğinden dolayı onlar için durum değişmiştir. (Luka 21:24; Mezmur 110:1, 2) İsa Mesih o zamandan beri dikkatini milletlere çevirirken bunu hüküm süren Mesihî Kral olarak yapmaktadır. (Vahiy 11:15; 12:10) Şimdi meşru Mesihî hükümdarlığa tabiiyet konusundaki tutumları yönünden onları teftiş etmektedir. Tümüne, dünya çapındaki bir tek siyasal sistem olarak, bileşik bir grup gibi davranmaktadır ve onlar ‘birlikte Kral’ın karşısında bulunup üstün dünya hâkimiyeti konusunda onunla davaları vardır. Şimdi Tanrı’nın Mesihî krallığı vasıtasıyla evrensel egemenliği ile milli egemenlik arasında bir seçim yapmalıdırlar. Tanrı’nın tahta geçirilmiş Oğlu, O’nun “Mesihinin yetkisi”ne sahip olduğundan, şimdi “bütün milletleri demir çomakla gü”tmek üzere yetki almıştır. (Vahiy 12:5; 19:15; Mezmur 2:8, 9) Ölüme mahkûm milletler, şimdi Birleşmiş Milletler teşkilatı içinde toplanmışlardır, ama Mesih’in hükümdarlığına boyun eğmeğe niyetleri yoktur.

6. Bütün milletlere durumlarının değişmiş olduğuna dair nasıl haber verildi?

6 “Milletlerin tayin edilmiş zamanları”nı veya Milletlerin Zamanlarını tayin eden Yehova Tanrı’nın önünde durumlarının değiştiği bütün milletlere bildirilmiştir. (Daniel 4:16, 23, 25, 32; Luka 21:24) Nasıl? Yehova Krallık “elçileri”ni milletlere göndermiştir ve onlar, tıpkı İsa’nın Matta 24:14’te önceden söylediği gibi ‘krallığın bu iyi haberini bütün milletlere bir şahadet maksadıyla bütün meskûn yerde va’zetmektedirler.’ Bu Krallık “elçiler”i Tanrı’nın “seçtikleri”, İsa Mesih’in ruhi “kardeşler”idir. (II. Korintoslular 5:20, YD Efesoslular 6:20; Yuhanna 20:17; İbraniler 2:11, 12) Böyle bir elçilik hizmetiyle ve Krallığı bütün milletlere ilan etmek suretiyle bu milletler, elinde demir çomak bulunan Tanrı’nın meshedilmiş Kralı İsa Mesih’in önünde toplanmaktadırlar. Yehova’nın Şahitleri, Krallık mesajını zaten iki yüz beş ülkede bildirmektedirler ve bunun sonucu olarak Kral İsa Mesih’in şakirtleri bütün bu ülkelerde faaliyette bulunmaktadırlar. (Matta 28:19, 20) Bu şekilde bütün milletler bu habere sahip olarak tahta geçirilmiş Kral’ın önünde ortak bir durumda ve eşit sorumluluk altında toplanmışlardır.—Matta 24:31; İşaya 43:9 ile karşılaştırın.

KRALLIĞI DESTEKLEYENLERİ DESTEKLEMEYENLERDEN AYIRMAK

7, 8. (a) Acaba Kral, milletleri siyasal farklılıklarına göre mi ayırmaktadır? (b)  Bu ayırım neye göre yapılıyor?

7 İzzetli semavi tahtında oturan “İnsanoğlu” kendi önünde böyle toplanmış milletlere karşı nasıl muamele eder? İsa Mesih, meseline şöyle devam ediyor: “Bütün milletler onun önünde toplanarak, çoban koyunları keçilerden ayırdığı gibi, onları birbirinden ayıracaktır. Koyunları sağına ve keçileri soluna koyacaktır.”—Matta 25:31-33.

8 Kral İsa Mesih’in, milletleri siyasal yönden birbirine aykırı iki sınıfa ayırmadığına dikkat edelim. Bunun yerine bu milletlerde yaşayan insanları birbirinden ayırır. Bu şekilde herkesin, üstündeki milli hükümetin yaptığına önem vermeden, ferden kendi seçimini yapmasına izin verir. Bu ayırma işi, Mesih’in Krallık kudretinde ve büyük izzetle olan görünmez “huzuru” boyunca yerine getirilir. (Matta 24:3, 37, 39, 40) Bu ayırma işi hangi esasa dayanarak yapılır? İnsanların, Mesih’in krallığını desteklemeleri veya reddetmeleri esasına. Öyleyse hangi hayvan, Krallığı destekleyenleri ve hangisi desteklemeyenleri tasvir eder? Buna bir bakalım:

9, 10. Kralın sağına ayrılan koyun benzeri olanlar ne yapmışlardır?

9 “O zaman Kıral, sağındakilere diyecektir: Ey sizler, Babamın mubarekleri, gelin, dünya kurulduğundan beri sizin için hazırlanmış olan krallığı (YD) miras alın. Zira aç idim, bana yiyecek verdiniz; susamıştım, bana içecek verdiniz; yabancı idim, beni içeri aldınız; çıplak idim, beni giydirdiniz; hasta idim, beni aradınız; zindanda idim, yanıma geldiniz.”—Matta 25:34-36.

10 Böylece “koyunlar,” insanlık dünyasının kuruluşundan beri böyle kimseler için hazırlanan Mesihî krallığı destekleyenleri tasvir eder. Öte yandan kral İsa Mesih, Krallık kudretinde ve izzetle olan şimdiki “huzuru” esnasında bedende görünmediğine göre koyun benzeri bu fertler böyle şeyleri ona nasıl yapabildiler? Onun meseli şöyle devam ediyor:

11. Kral, “koyunlar”ın sorularına nasıl cevap vermektedir?

11 “O zaman adil olanlar (YD) ona cevap verip diyecekler: Ya Rab, biz seni ne zaman aç görüp yedirdik, veya susamış görüp içirdik? Ve ne zaman seni hasta, veya zindanda görüp yanına geldik? Kıral cevap verip onlara diyecek: Doğrusu size derim: Mademki bu kardeşlerimden, şu en küçüklerinden birine yaptınız, bana yapmış oldunuz.”—Matta 25:37-40.

12. Adil “koyunlar” bu şeyleri nasıl yapmışlardır ve neden?

12 Kral İsa Mesih, “kardeşlerim” demekle “onun seçtikleri”ni, “Allahın varisleri, ve Mesihin hemvarisleri” olanları kasteder. (Matta 24:31; Romalılar 8:17) Yeryüzünde bu ruhi kardeşlerden artık küçük bir mütebaki mevcuttur. Onların tümü İsa’nın şu peygamberliğini yerine getirmeğe gayret etmektedirler: “Krallığın bu iyi haberi bütün milletlere bir şahadet maksadıyla bütün meskûn yerde va’zedilecektir.” Çünkü onlar Mesih’in görünmez “huzuru”nun veya parusia’nın “alâmet”inden Tanrı’nın krallığının yakın, kapılarda olduğunu bilmektedirler. Milletlerin Zamanları 1914’te sona erdiğinden beri sadece “krallığın bu iyi haberi”ni va’zettiklerinden dolayı açlık, susuzluk, çıplaklık, hastalık çekmişler ve evsiz kalmışlar, hatta hapiste yatmışlardır. (Matta 24:14 YD, 32, 33; Markos 13:9, 10; Luka 21:29-31) Koyun benzeri “adil olanlar” Hıristiyan “elçiler”in kendilerine va’zettikleri Krallığın lehinde olduklarından ötürü Mesih’in ruhi “kardeşleri”nin yardımına koşuyorlar. Onlar bu krallığı tüm insanlık üzerindeki meşru hükümdarlık olarak selamlıyorlar.

13, 14. (a) Bu “koyunlar” nasıl Kraliçe Ester’in günlerindeki Yahudi olmayanlar gibidirler? (b) Nasıl Kral’ın şakirtleri oluyorlar?

13 Bu dünya hükümeti için dua edip onun tarafını tuttukları için bu Krallık ilanının daha büyük çapta yapılmasına bilerek yardımcıdırlar. Bu sebepten ruhi “kardeşler”ine yaptıkları yardım Kral İsa Mesih için önem taşımaktadır. Bu kişiler, çok zaman önce Pers İmparatoru Ahaşveroş’un hükümdarlığı esnasında Kraliçe Ester ve Başbakan Mordekay’ın günlerinde tehlikeye atılan Yahudilerin yardımına koşan Yahudi olmayanlar tarafından temsil edilmişlerdir.—Ester 8:17; 9:3.

14 Dolayısıyla bunlar için Kral’ın şu vaadi geçerlidir: “Çünkü doğrusu size derim: Siz Mesihin olduğunuz için kim size bir bardak su içirirse, karşılığını hiç zayetmeyecektir.” (Markos 9:41) Böylece şimdi koyun benzeri bu adil yardımcılar “krallığın bu iyi haberi”ni dünya çapında va’zetmekle Mesih’in “kardeşleri”nin mütebakisine katılma ve mütebakinin bu yüzden çektiği eleme iştirak etme imtiyazıyla mükafatlandırılırlar. Aslında Kral’ın semavi Babası Yehova Tanrı’ya kendilerini vakfedip bu vakfın bir sembolü olarak suda vaftiz edilmekle Kral Mesih’in ‘şakirtleri’ olurlar.—Matta 28:19, 20.

15. “Koyunlar” hangi hizmette görevlendirilerek mübarekleniyorlar?

15 Koyun benzeri bu adil kişiler, kendilerini vakfettiklerinden dolayı, Tanrı’nın Mesihi krallığının elçileri olurlar ve bütün sıpt, millet, ırk ve dile mensup insanlara bu teokratik dünya hükümetini va’zetmek üzere tam bir yetki alırlar. Gerçekten onlar Mesih’in ‘Babasının mubarekleri’ olurlar.

16. “Koyunlar” nasıl çok önceden hazırlanan Krallığı miras alacaklardır?

16 Kral’ın Babasının evrensel egemenliğine sadakatleri nedeniyle, İsa Mesih ve ruhi “kardeşleri” ile semavi krallıkta değil, Mesihi krallığın yeryüzü diyarında miras almakla mükâfatlandırılacaklardır. “Krallık” kelimesi, çok defa bir krallığın hüküm sürdüğü diyar kastedilerek kullanılır. Bu Krallık diyarı, yeryüzü Cenneti olacaktır. Bin dokuz yüzyıldan fazla bir zaman önce İsa Mesih, direkte ölmeden hemen önce kendisine duygudaşlık gösterip ölen kişiye bu Cennetten bahsederek şöyle dedi: “Hakikaten bugün [MS 33’ün Fısıh Gününde] sana derim: Sen benimle Cennette olacaksın.” (Luka 23:43, YD) Öte yandan Tanrı, Âdem ile Havva’yı Aden’deki cennetten kovduğu zaman, Tekvin 3:15’te söylediği sözlere göre bu ihya edilen Cenneti kastetmişti. Bu da ‘dünyanın kuruluşu’ zamanında idi.—Matta 25:34.

GELMEKTE OLAN DÜNYA HÜKÜMETİNİ DESTEKLEMEYENLER

17, 18. “Keçiler”e hangi hüküm giydiriliyor? Neden?

17 Kral’ın “dünya kurulduğundan beri [adil koyunlar] için hazırlanmış olan krallık (YD) [diyarını] miras alın” davetine karşıt olarak meseldeki sembolik “keçiler” üzerine hüküm beyan edilir. Bunlar hakkında mesel devamen şöyle der:

18 “O zaman solundakilere de diyecek: Ey lânetliler, benim yanımdan İblis ile onun meleklerine hazırlanmış olan ebedî ateşe gidin. Çünkü aç idim, bana yiyecek vermediniz; susamıştım, bana içecek vermediniz; yabancı idim, beni içeri almadınız; çıplak idim, beni giydirmediniz; hasta ve zindanda idim; beni aramadınız. O zaman onlar da cevap verip diyecekler: Ya Rab, seni ne vakit aç, veya susamış, yahut yabancı, veya çıplak, yahut hasta, veya zindanda gördük de, sana hizmet etmedik? O zaman onlara cevap verip diyecek: Doğrusu size derim: Mademki bu en küçüklerden birine yapmadınız, bana da yapmamış oldunuz.”—Matta 25:41-45.

19. Acaba Kral onların davranışlarını cahillikle yapılan ihmalkârlık mı sayıyor?

19 Burada şunu sormamız yerindedir: Acaba Kral, bu meseleyi sadece “keçi” sınıfının bilmeyerek yaptığı bir hata olarak mı ele alır? Davranışlarını, sadece onların cahillikle yaptıkları ihmalkârlık olarak mı anlar? Kesinlikle hayır, çünkü kendisinin, ihmalkâr davranan bu gibileri “lanetliler” diye çağırdığını ve onların “iblis ile onun meleklerine hazırlanmış olan ebedî ateş”e gitmelerini emrettiğini görüyoruz. Kral, onları Mukaddes Yazıların şu kuralına göre kötü saymalı veya hükmetmelidir: “Yehova’nın (YD) lâneti kötülerin evindedir; fakat salihlerin oturduğu yeri mubarek kılar.” (Süleymanın Meselleri 3:33) Bununla beraber “keçi” sınıfı neden sadece Mesih’in “kardeşler”inin yardımına koşmadığı için lânetlensin?

20, 21. Herhangi bir kuralı bilmeseler bile “koyunlar” ve “keçiler” neyi biliyorlardır?

20 Eğer sembolik “keçiler”in, Mesih’in “kardeşler”ine sadece cahillikle ihmalkâr davrandıklarından dolayı “lânet”lenip helake mahkûm edildiklerini söylersek, mantıken sembolik “koyunlar”ın da Mesih’in “kardeşler”ine sadece cahillikle iyilik ettiklerinden dolayı mübareklenip Krallık diyarında bir yere sahip olmakla mükâfatlandırıldıklarını ileri sürmeliyiz. Öyleyse “koyunlar”ın Mesih’in “kardeşler”ine ettikleri iyiliğin ne gerçek değeri olabilir? Veyahut “keçiler”in ihmalkâr olduklarını fark etmedikleri davranışlarında ne haksızlık bulunur? Durum böyle ise, cahil olan bir sınıfı mükâfatlandırmakta ve cahil olan öbür sınıfı cezalandırmakta ne adalet olur? Böyle hareketlerde herhalde hiç adalet yoktur.

21 Her iki sınıfın, kendilerinin Mesih’in ruhi “kardeşler”ine yaptıkları veya yapmadıkları şeyleri Mesih’in bizzat kendisine yapmış veya yapmamış sayılacakları kuralını bilmediklerini farz edelim. Onlar gene de Mesih’in “kardeşler”inin karşısında bulundukları gerçeğini bilmez değillerdi. Neden değillerdi?

22. Mesih’in “kardeşler”i kimlere va’zetmeliydiler? Hangi tepkiye rağmen?

22 İsa’nın koyunlar ve keçilerle ilgili meselini, onun daha önce “huzurunun ve şeyler sisteminin alâmeti” üzerindeki peygamberliğinde söyledikleriyle birlikte ele almalıyız. (Matta 24:3 YD) İsa, Matta 24:14’te ruhi “kardeşler”ine şunları söylediği zaman onların yapmaları uygun görülen işten bahsetti: “Krallığın bu iyi haberi bütün milletlere bir şahadet maksadıyla bütün meskûn yerde va’zedilecektir. (YD)” Sadece Hıristiyan âleminin sözde Hıristiyan olan ülkelerine değil, “bütün meskûn yerde” bulunan “bütün milletlere” gitmeliydiler. Bununla beraber İsa ruhi “kardeşler”ine şunları da söyledi: “O zaman sizi sıkıntıya koyacaklar, ve öldürecekler; ve benim ismimden ötürü bütün milletler sizden nefret edecekler.”—Matta 24:9.

23. İnsanların, Mesih’in “kardeşler”inin böyle tanımamaları, onun kardeşleri olmadıkları anlamına mı gelir?

23 Onun ismi yüzünden nefrete uğramak, Mesih’in “kardeşler”inin, kendilerini dünya çapında “krallığın bu iyi haberi”ni va’zetmek ve onun için insanları şakirt edip vaftiz etmekle tanıtacakları anlamına gelir. (Matta 28:19, 20) Genel olarak insanlar veya bu insanların destekledikleri milli hükümetler, Krallığın “iyi haberini va’zeden bu kişilerin Mesih’in ruhi “kardeşler”i olduklarını kabul etmek istemezler. Bu durum, onların aslında Mesih’in ruhi “kardeşler”i olmadıklarını mı ispat eder? Hayır!

24. Mesih’in “kardeşler”ine ihmalkâr davrananlar ne zaman mazur görülemezler?

24 İnsanların böyle kimseleri genellikle Mesih’in ruhi “kardeşler”i olarak kabul etmek istememeleri ve onların Krallık hakkında va’zettikleri gerçeklerden dolayı her millette nefretle karşılaşmaları, insanların onlara karşı davranışlarını etkilemiştir. Bir ülkenin din hürriyetini savunan bir anayasası varsa, fertler Mesih’in “kardeşler”ine şiddetle zulmetmeğe katılmayabilirler. Ama kamu oyunda korku yüzünden veya zulmedenlere iştirak etmemelerine rağmen bunu yapanlara hemfikir oldukları için, zulmetmekten uzak duranlar, Mesih’in “kardeşler”ine yardım etmeyi veya destek olmayı bilerek istemezler. Bundan dolayı onların olumsuz tutumları, yani ihmalkârlıkları mazur görülmez.—Süleymanın Meselleri 29:18.

25. Bu meselede kayıtsız davranıp ceza görmemek neden mümkün değildir?

25 İsa’nın koyunlar ve keçilerle ilgili meseli bütün bu etkenleri göz önünde tutar. Mesih’in “kardeşler”ine destek ve yardımda bulunmamak, gelmekte olan dünya hükümeti olan Mesih’in krallığına destek ve yardımda bulunmamak demektir. Bu ciddi bir meseledir. Dünya hükümeti davası hususunda iki tarafın ortası yoktur. Kral İsa Mesih ılık olanlardan nefret eder. (Vahiy 3:16) İsa aynı zamanda şöyle dedi: “Benimle beraber olmıyan bana karşıdır, ve benimle beraber devşirmeyen dağıtır.” (Matta 12:30; Luka 11:23) Bu esasa dayanarak İsa, “taht”ını veya krallığını desteklemeyenlerin “lânetli” olup İblis ve melekleriyle birlikte cezalandırılacaklarını beyan etmekle adaletsiz davranmış olmaz. “İblis” unvanı “İftiracı” demektir ve bu “keçiler” İblis ve meleklerinin iftiralarını dinledikleri ve Mesih’in “kardeşler”ine karşı peşin hükümlü oldukları için Baş olan İblis ile aynı sınıfa konulurlar. (Vahiy 12:10) Onun nasibini paylaşmalıdırlar.

26. Kral, ne zaman “keçiler”in “ateş”e gitmelerini söyleyecektir?

26 Öyleyse Kral Mesih’in adaletinden şüphelenerek “keçiler” için mazeretler aramaktan suçlu olmayalım. Kim beğenirse beğensin veya kim beğenmezse beğenmesin, İsa’nın meseli, kabahatli “keçiler” ve adil “koyunlar” üzerinde yerine getirilen hüküm konusunda şöyle bitiyor: “Ve bunlar [sembolik keçiler] ebedî azaba, fakat adil olanlar (YD) ebedî hayata gideceklerdir.” (Matta 25:46) Kral Mesih, bu lanetli “keçiler”in sembolik “ateş”e, “azaba” (Yunanca: kolasis, kesilme) gitmelerini ne zaman söyleyecektir? Onun ruhi “kardeşler”i dünya çapında Krallığın iyi haberini va’zettikten sonra ‘sona eren’ bu şeyler sistemi üzerine “son” geldiği zaman. (Matta 24:3, 14, YD) O vakit dünya ölçüsünde “büyük sıkıntı” patlak verecek ve “keçiler” bundan asla sağ geçmeyeceklerdir.—Matta 24:21, 22.

27. “Keçiler” neden ‘kesilip atılacaklar’ ve ne kadar zaman için?

27 “Keçiler”in uğrayacakları ebedi “azap” (kolasis, kesilme) “koyunlar”ın mükâfatlandırılacakları “ebedi hayat”ın tam tersidir. Ebedi bir cezadır, çünkü “büyük sıkıntı”da idam edilen bu “keçiler” üzerinden asla kaldırılmayacak bir cezalandırma şeklidir. Onlar, asla diriltilmeyecekler. Onlar, Mukaddes Kitabın, “ateş gölü” tarafından sembolize edilen “ikinci ölüm” diye bahsettiği ölüm şekline uğrayacaklar. Bu “ateş gölü”nden tıpkı İblis Şeytan ve onun cin melekleri kurtarılmayacakları gibi onlar da kurtarılmayacaklardır. (Vahiy 20:10-15; Tekvin 3:15) Armegedon’daki “her şeye kadir Tanrı’nın büyük gününün savaşı”nda zirvesine ulaşan “büyük sıkıntı”da yok edileceklerdir.—Vahiy 16:14 (YD), 16; 19:11-21.

“BÜYÜK SIKINTI”DAN SAĞ GEÇENLER

28, 29. Vahiy 7:13-15’te gösterildiği gibi, “koyunlar” hangi şeyden sağ geçeceklerdir?

28 Yehova Tanrı’nın, Oğlu İsa Mesih’in yönetimindeki dünya hükümetinin gelişine sevinmek istiyorsak, yaklaşan “büyük sıkıntı” da “keçiler”le birlikte ‘ebediyen kesilmek’ istemiyoruz, değil mi? Bizim Tanrı’ya şeref veren makul seçimimiz kendimizin şimdi mübarek “koyunlar” gibi olduğumuzu ispat ettiğimiz anlamındadır. Sembolik “koyunlar” sınıfı “büyük sıkıntı”dan sağ geçecektir. Böylece, gelmekte olan dünya hükümeti altında “ebedi hayat’a gireceklerdir. Mesih’in “kardeşler”inden biri olan resul Yuhanna ile özel bir “ihtiyar” arasında geçen ikili konuşmadan bunu kesin olarak biliyoruz. Bu ikili konuşma hakkında şunları okuyoruz:

29 “Ve ihtiyarlardan biri bana cevap vererek dedi: Beyaz kaftanlarla giyinmiş olan bunlar kimlerdir, ve nereden geldiler? Ve ona dedim: Ey efendim, sen bilirsin. Ve bana dedi: Bunlar o büyük sıkıntıdan gelenlerdir, ve kaftanlarını yıkadılar, ve onları Kuzunun kanında beyaz ettiler. Bunun için Allahın tahtının önündedirler, ve onun mabedinde gündüz ve gece ona hizmet ediyorlar; ve taht üzerinde oturan, çadırını onların üzerine kuracaktır.”—Vahiy 7:13-15.

30. Neyin koruması altında hayatta kalarak kimin önünde duracaklar?

30 Tanrı, beyaz kaftanlı kişiler üzerine koruma “çadır”ını kurar. Bu gerçeğin sonucu olarak, iyilik etmeğe devam ettikleri Mesih’in ruhi “kardeşler”inin mütebakisinden başka sadece onların, yerin tüm nüfusu içinde “büyük sıkıntıdan gelenler” oldukları anlaşılıyor. O “büyük sıkıntı” boyunca milletlerin hükümdarlarının bütün tahtları devrilip yok edilir. (Haggay 2:22) Bundan dolayı, resul Yuhanna’nın gördüğü bu rüyette “Allahın tahtı”ndan başka hiçbir tahttan bahsedilmez. (Vahiy 7:10-15) Tahtta Tanrı’dan başka hiç kimsenin oturmadığı görülür: Yeryüzü dahil olmak üzere evrenin Egemeni olarak O’nun durumunun hakkı teyit edilmiş bulunur!

31. İsa’nın meselinde gösterilmeyen hangi hareket tarzında bulunmuşlardır?

31 Bu rüyet, “büyük sıkıntı”dan sağ geçen bu beyaz kaftanlı kişilerin, İsa’nın koyunlar ve keçiler meselinde gösterilenlerden daha fazlasını yaptıklarını belirtir. Onlar, “kaftanlarını yıkadılar, ve onları Kuzunun kanında beyaz ettiler.” Kayıtlı bu gerçek, onların Tanrı’nın Kuzusu, İsa Mesih’e inandıklarını ve dökülen kanını, günaha kefaret eden kurbanlığını kabul ettiklerini önemle belirtir. Bu gerçek, onları Kuzu’nun ruhi “kardeşler”ine yardım ve destekte bulunup işbirliği yapmağa sevk eden etkenlerden biridir. Her şeyin üstünde onlar Kuzu’nun semavi Babası, Evrensel Egemen’e kendilerini “büyük sıkıntı”dan kurtarması için bakmışlardır.

32. Böyle kurtuluş için koşulan temel şartı nasıl karşılıyorlar?

32 Bu “büyük kalabalık”, Tanrı’nın tahtına karşı tutumlarıyla ve önünde alenen ikrar ettikleri sözlerle böyle bir kurtuluş için koşulan temel şartı karşıladıklarını gösterirler. Bu gerçeği şu okuduklarımızdan anlarız: “Bu şeylerden [144.000 ruhi İsrailli olan Kuzu’nun ruhi kardeşlerinin mühürlenmesinden] sonra gördüm, ve işte, beyaz kaftanlarla giyinmiş ve ellerinde hurma dalları ile tahtın önünde ve Kuzunun önünde durmakta olan, her milletten ve sıptlardan ve kavmlardan ve dillerden, kimsenin saymağa kadir olmadığı büyük kalabalık vardı; “ve büyük sesle çağırıp diyorlardı: Kurtarış, taht üzerinde oturan Allahımıza ve Kuzuya mahsustur.”—Vahiy 7:9, 10.

33. Tanrı ve Oğlunun önünde neyi ikrar ediyorlar? Nasıl?

33 Aralarında hiçbir ruhi İsrailli bulunmayan bu “büyük kalabalık” uygun bir elbiseyle, Dünya Hükümdarı olarak tanıdığı Tanrı’nın tahtı önünde saygılı şekilde durur. (Vahiy 11:15) Hurma dalları ile imiş gibi, birlik içinde, O’nu Evrensel Egemen olarak, evrensel hükümdarlığın bağlı olduğu bir tahtta oturmağa hakkı olan Kimse olarak selamlar. (Yuhanna 12:12, 13) Aynı zamanda Yehova Tanrı’nın kullandığı “hayatın Başvekili” olan “Kuzu”, Oğlu İsa Mesih’i de tanır. (Resullerin İşleri 3:15; Yuhanna 1:29, 36) Böylece onlar göğün ve yerin önünde “büyük sıkıntı”dan kurtuluşlarının kaynağı olan ve O’nun, uğurlarında kullandığı Başvekilini ikrar ederler.

34. Özellikle ne zamandan beri toplanmaktadırlar?

34 Bu “şeyler sisteminin sona erişi”nde, özellikle MS 1935’ten beri bu “büyük kalabalık,” fertleri değişik millet, ırk ve kabilelerden gelmesine rağmen, toplanıp birleştirilmiştir. Onlar dünya çapında “krallığın bu iyi haberi”nin va’zedildiğini duymuşlardır. Onlar The Watch Tower mecmuasının 15 Ağustos 1934 tarihli sayısının 250. sayfasında (paragraf 34) vaktinde yayımlanan bilgilere göre hareket ederek kendilerini Yehova Tanrı’ya Kuzusu İsa Mesih vasıtasıyla vakfettiler. Vakflarını su vaftiziyle sembolize ettiler. “İyi haber”i yerin uçlarına kadar va’zetmekte Mesih’in ruhi “kardeşler”inin mütebakisine katıldılar. Onların böylelikle Yehova’nın gelmekte olan dünya hükümetini selamladıklarını duymak kulaklarımıza ne hoş geliyor!

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş