Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • lp böl. 4 s. 38-47
  • Tanrı’nın Yönetimine Gerek Var mı?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Tanrı’nın Yönetimine Gerek Var mı?
  • Hayatın Bir Amacı Var
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • İRADE ÖZGÜRLÜĞÜ ŞART
  • TANRI “ÖLÜ” MÜ?
  • TATMİN EDİCİ TEK YÖNETİM: TANRI’NIN HÜKÜMDARLIĞI
  • Tanrı’nın Gökteki Krallığı Yerin Yeni Yönetimi
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2000
  • Tanrı’nın Krallığına Neden İhtiyacımız Var?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (Halka Yönelik)—2020
  • Tanrı’nın Acılara İzin Verdiği Süre Yakında Bitiyor
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2001
  • Yehova’nın Yönetiminin Haklılığı Kanıtlandı!
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2010
Daha Fazla
Hayatın Bir Amacı Var
lp böl. 4 s. 38-47

Bölüm 4

Tanrı’nın Yönetimine Gerek Var mı?

1, 2. Dünya çapında yaygın olan kötü durumları gören kişi neler düşünebilir?

ÇEVRENİZE baktığınızda tanık olduğunuz veya küre çapında süregelen hastalıklar, adaletsizlikler, nefret ve savaş gibi arzu edilmeyen durumlar, evreni yöneten üstün bir gücün varlığına inanmanızı zorlaştırabilir.

2 ‛Ben Yaratıcı olsaydım, bu durumlara son vermek için hemen bir şeyler yapardım’ diyebilirsiniz. ‛Tanrı neden bir şeyler yapmıyor? Acaba olanlar karşısında ilgisiz ve kayıtsız mı?’ gibi sorular soran pek çok kişi de sizinle aynı duyguları paylaştığını gösteriyor.

3. Dünyada zor kullanarak değişiklikler yapma gücüne sahip bir kişi, bunu yapmakla insanları mutlu kılabilir mi?

3 Diğer yandan, sıkıntıya yol açan her şeye aniden son verecek güce sahip olduğunuzu ve bunu yaptığınızı varsayalım. Acaba insanların tümü sonuçtan mutlu olur mu? Böyle bir hareket, bu dünyanın tüm sistem ve kuruluşlarında, dolayısıyla dünyanın işleyiş tarzında köklü ve geniş kapsamlı bir değişiklik yapmanızı gerektirecektir. Şahısların yaşam tarzlarınada ağır ve kesin değişiklikler getirecektir. Zor kullanılarak yapılan bu değişikliklerin herkes tarafından hoş karşılanması mümkün mü? Bu hemen hemen olanaksızdır. İnsanlar, belirli bir yaşam tarzını zorla benimsemek istemezler. Onlar, ifadelerine göre ‛kendi bildikleri yolda’ gitmektedirler.

İRADE ÖZGÜRLÜĞÜ ŞART

4, 5. Yaşamları her yönüyle başkaları tarafından düzenlenen kişiler mutlu olabilirler mi? Bir örnek ver.

4 İnsanların bir arada mutlu olabilmeleri için, zihin ve yüreklerini değiştirmeleri gerekir. Bu değişiklik, insanlarda güç ve baskıyla yaratılamaz. İnsanlar değişmeye arzulu olmalıdır.

5 Örnek olarak, çocuğunun temel ihtiyaçlarını fazlasıyla karşılayan bir baba düşünelim. Çocuk büyüdüğünde baba, hâlâ yetkisini onun yaşamının her yönünü en küçük ayrıntısına kadar düzenlemek için kullanırsa, ne olacak? Gerçi ilk bakışta çocuğun maddi yönden eksiksiz ve güvenli bir hayata sahip olabileceği doğrudur. Fakat acaba mutlu olacak mı? Hayır. Zengin ve güçlü babaların çocuklarının, çok defa durumlarından yakındıklarına tanık olmuşuzdur. Onlar, ‛ben kendi hayatımı yaşamak istiyorum. Kendi kendime karar vermek istiyorum. Bazı hatalar yapabilirim, fakat hiç değilse hayatım gerçekten benim olur’ demektedir. Bu durumdaki kişiler, görünüşte bazı avantajlara sahipseler de, aslında huzursuzluk içinde olduklarını böylece göstermiş oluyorlar. Şu halde, yaşamın her yönünü kapsayan baskıcı bir yönetim, insanlara mutluluk getirmemektedir.

6. İnsanlar aslında neden uygun gördüklerini yapma özgürlüğü isterler?

6 İnsanı yaratan Tanrı, insanların içinde bu köklü duygunun bulunduğunu zaten biliyor. Onları “kendi suretinde” yaratmış olması, onlara geniş ölçüde irade ve seçim özgürlüğü verdiğini gösterir. (Tekvin 1:27) Tanrı, insanları, asla hata yapamayacak şekilde tasarlanan robotlar gibi yaratabilirdi. Fakat öyle yapmadı. Onları içgüdüleri tarafından yönlendirilen hayvanlar gibi de yaratmadı. Hayır! Tanrı, insanı, özgür bir irade ve bu iradeyi gerçekleştirme arzusu ile yarattı.

7. (a) İnsanların kendi özgür iradelerini hikmetle yerine getirebilmeleri için Tanrı hangi etkeni sağlamıştır? (b) Tanrı, insanları kendisine zorla itaat ettirmemekle, Romalılar 2:4 ve II. Petrus 3:15’te belirtilen hangi nitelikleri göstermektedir?

7 Bu nedenle, insanların özgürlükleri bazen hayatlarından bile önce gelir. Bununla birlikte, Tanrı, insanların, iradelerini yerine getirirken hikmetli bir yol izleyebilmeleri için, hem insanların içine koyduğu vicdan, hem de Kendi hikmetli öğüt ve emirlerinden oluşan bir rehber sağlamıştır. Fakat Tanrı diktatör değildir. Önerdiği hareket tarzını insanlara zorla kabul ettirmez. Bizimle olan ilişkisinde izlediği bu hikmetli tavır için gerçekten O’na teşekkür borçlu olmalıyız.—Romalılar 2:4; II. Petrus 3:15.

8. Birçok kişi neden insan yönetimini Tanrısal yönetime tercih ediyor?

8 Birçokları, Tanrı’nın varlığını kabul edip O’nun yönetimine tabi olmanın sonuçta irade özgürlüklerini kısıtlayacağını düşünebilirler. Bu nedenle onlar, yine kendilerine özgü kısıtlama ve hatta sıkıntıları olan insan yönetimlerini tercih ederler. Tanrı’nın hükümdarlığını aramaktansa, insan yönetiminin sıkıntılarına katlanmayı seçerler. Acaba neden? Çünkü insan yönetimleri bencilliğe büyük ölçüde hoşgörüyle bakar. İnsanlara, kişiliklerinde köklü değişiklikler yapmalarını şart koşmaz. İnsan yönetimi, Tanrı’nın hükümdarlığının yaptığı gibi, kişinin hayatını tamamen doğru olan ilkelerle uyumlu hale getirmesini zorunlu kılmaz. Bundan şüphe eden biri, sadece çevresine şöyle bir baksın: İnsanların büyük bir çoğunluğunun hayatında gerçek komşu sevgisine, temiz, namuslu ve dürüst ilkelere rastlamayacaktır.

9. Pek çok kişi insan yönetimini seçtiği halde, mutlu ve hoşnut olup olmadıkları hakkında deliller ne gösteriyor?

9 Bununla birlikte, insan yönetimi bile insanları hiçbir zaman gerçek anlamda memnun etmemiştir. Bugün insanlar, her tür insan yönetimi altında giderek daha hoşnutsuz hale geliyorlar. Hükümetlerin izlediği bazı politikalara karşı düzenlenen gösteriler bunun kanıtıdır. Dünya çapında görülen iç ayaklanmalar, devrimler ve hükümet değişiklikleri, insan yönetimine karşı duyulan hoşnutsuzluğun daha da kuvvetli kanıtlarıdır. Buna rağmen pek çok kişi, Tanrı’nın yönetiminin gerçek refaha ulaştıran tek yol olduğunu düşünmüyor. Acaba neden?

TANRI “ÖLÜ” MÜ?

10. “Tanrı ölüler” diyen insanlar, bununla ne demek istiyorlar? Onların yanlış düşündüklerini gösteren kuvvetli bir kanıt nedir?

10 Bazıları, “Tanrı ölüdür” diyerek, O’nun insan işlerine karşı kayıtsız ve ilgisiz kaldığını, insanları yönetimi altına almaya pek niyeti olmadığını düşünür. Bu, asla doğru değildir! Tanrı’nın evreni yaratırken en küçük ayrıntıları bile hesaba katarak gösterdiği şaşırtıcı özen, O’nun yaratıklarına ve özellikle de ‛suretine göre yapılan’ insana karşı duyduğu derin ilginin bir kanıtıdır.

11. Hem İsa Mesih’in hem de bizzat Yehova’nın sözleri, Tanrı’nın insan işleri ile ilgilendiğini nasıl gösterir?

11 İsa, yeryüzündeyken, iman edenlerin Tanrı’ya şöyle dua etmeleri gerektiğini öğretti: “Krallığın gelsin; Gökte olduğu gibi yerde de senin iraden olsun.” (Matta 6:10) Böylece insanları, Tanrı’nın yeryüzünde mutlak hakimiyet sürdüreceği bir zamanı beklemeye teşvik etti. Tanrı, kendileriyle ilgilendiğinden ve onun “yaşadığından” kuşku duyan bazı kişilerle bizzat konuştu. O, ‛Yehova’nın hakikat, adalet ve doğrulukla yaşadığını’ gerek sözleri, gerekse de işleriyle onlara açıkça gösterdi.—Yeremya 4:2.

12. Tanrı, neden insanlardan Kendisinin yegane hükümdarları olmasını istemelerini beklemiyor?

12 Öyle ise, acaba Tanrı, insanların yönetimi bırakarak Kendisinden yegâne hükümdar olmasını isteyecekleri zamanı mı bekliyor? Hayır. Milletler hiçbir zaman otoritelerini Tanrı’ya isteyerek teslim etmeyeceklerdir. Mukaddes Kitap bununla ilgili şöyle bir peygamberlik veriyor: “Niçin milletler kaynaşıyor, ve ümmetler boş şey düşünüyor? Dünyanın kıralları kalkıyor, ve hükümdarlar RABBE (Yehova’ya) karşı ve mesihine karşı, birbirile öğütleşiyorlar: Onların bağlarını koparalım, ve iplerini [Tanrısal yönetimin getireceği tüm kurallar ve kısıtlamaları] kendimizden atalım diyorlar.”—Mezmur 2:1-3.

13. (a) Tanrı, ‛Alfa ve Omega benim’ derken neyi ifade etmek istiyor? (b) Tanrı’nın insan işlerine el attığına dair deliller var mı?

13 Yehova şöyle diyor: “Alfa ve Omega, birinci ve sonuncu, başlangıç ve son benim.” (Vahiy 22:13) Alfa ve Omega Yunan abecesinin ilk ve son harfleri olduğuna göre, Tanrı, başladığı bir işi sonuna kadar götürdüğünü söylemek istemektedir. Nitekim, Mukaddes Kitaptaki tarihsel kayıtlar, Tanrı’nın insan işlerine defalarca el attığını gösteriyor. Bu adımlar, Tanrı’nın o zaman istediği şeyi başarıyla yerine getirmekle ne kadar yakından ilgilendiğini gösterdi. Geçmişteki bu girişimlerin hepsi, daha sonra müzakere edileceği gibi, Tanrı’nın kendi tayin ettiği zamanda yeryüzüne Tanrısal iradenin getirilmesini hedefleyen amacının gerçekleştirilmesine yönelik adımlardı.

14. İnsan yönetiminin yeryüzüne asla barış ve mutluluk getiremeyeceğinden nasıl emin olabiliriz?

14 İhtiyacımız olan yönetim, neden Tanrı’nın hükümdarlığı olsun? Yeryüzüne barış ve birliği getirecek olan yönetimi başka bir kaynak sağlayamaz da ondan! Erkek veya kadın olsun, insanlar arasından çıkan hiçbir kişi veya kurum, insanları doğru bir şekilde yönetemez. Tanrı, insanı yaratırken insanları insanın yönetmesini amaçlamamıştı. İsrailliler, diğer milletlerde olduğu gibi başlarına bir kral istediklerinde, Tanrı, bunun, özgürlüğün yitirilmesi de dahil çeşitli sorunlara yol açacağını açıkça belirtti. Bunların hepsi doğru çıktı. (I. Samuel 8:7-9) Hatta İsrail’in krallarından ve uzun hayat tecrübesi olan bir kişi, ‛adamın diğer adam üzerine hakimiyetinin kendi zararına’ olduğundan söz etmiştir.—Vaiz 8:9.

15. Tanrı insanı ne ölçüde bir hakimiyet verdi?

15 Başlangıçta, Tanrı insana insanı yönetme veya ona hakim olma yetkisi vermedi. Tanrı, onlara “semereli olun, ve çoğalın, ve yeryüzünü doldurun, ve onu tabi kılın; ve denizin balıklarına, ve göklerin kuşlarına, ve yer üzerinde hareket eden her canlı şeye hakim olun” dedi. (Tekvin 1:28) Fakat insanlar bu emrin dışına çıkıp başka insanlara hakim olma görevini de üstlenerek bunun için mücadele etmişlerdir.

16, 17. (a) Tanrı’nın hikmeti, insana insanlar üzerinde egemenlik vermeyişinden nasıl bellidir? (b) Tanrı’nın ilham altındaki bir peygamberi, insanın insanı yönetmekteki güçsüzlüğünün nedenini nasıl dile getirdi?

16 Tanrı’nın insana insan üzerinde hakimiyet vermemesindeki Tanrısal hikmet, dünya tarihinin incelenmesiyle anlaşılabilir. İnsan olan herhangi bir hükümdar, bir süre için iyi bir yönetim sağlayabilir. Fakat koltuğunda oturdukça giderek insanların yararları onun gözündeki önemini yitirecektir. ‛Bir insanın nasıl bir adam olduğunu görmek istiyorsan ona yetki ver’ sözü doğrudur, çünkü güç, kudret insanı bozar ve zamanla yetkisini kötüye kullanmasına yol açar. Çoğu kez taraf tutarak sevdiği kişileri ve özellikle de çıkar elde ettiklerini kayırır; hem de başkalarının zarar görmesi pahasına. Genellikle, onun yakın çevresindeki kişiler gerçekleri kendisinden saklayarak başkalarının ona yakınlaşmasını önlerler. Yakın çevresindeki başka kişiler de, işin aslını ona açmaktan korkarlar.

17 İnsanları yönetmek, insan yeteneğini aşan bir iştir. Hükümdar konumundaki bir kişi, halk ile arasındaki ilişkinin giderek zayıflaması sonucu “en alt tabakada” olup bitenleri bilemez duruma gelir. Mukaddes Kitap kayıtları, insanlar arasından çıkan en iyi yöneticilerin bile ciddi hatalar yaptığını gösteriyor. İnsanın durumu aynen bir peygamberin söylediği gibidir: “Ya RAB (Yehova), bilirim ki, insanın yolu kendi elinde değildir; adımlarını doğrultmak yürüyen insanın elinde değildir.”—Yeremya 10:23.

TATMİN EDİCİ TEK YÖNETİM: TANRI’NIN HÜKÜMDARLIĞI

18. Tanrı’nın hükümdarlığı neden tatmin edici tek yönetimdir?

18 Oysa Her Şeye Kadir olan Tanrı için durum böyle değildir. O’nun anlayış yeteneğinin ne denli büyük olduğu, evrenin yaratılışında görülen hikmetinden bellidir. (Mezmur 147:5) Yaratılışın her ayrıntısı ve onu yöneten her kanun hakkında eksiksiz bir bilgiye sahiptir. (İşaya 40:12-14) Mantıklı bir düşünce tarzı izlemekle, üstün bir gücün evrendeki maddeyi desteklediği, sürekliliğini sağladığı ve denetlediği sonucunu çıkarırız. Böyle bir hükümdarın yönetimine tabi olmak, hikmetlilik değil midir?

19. Tanrı, fertlerle olan ilişkilerinde, insan olan yöneticilere kıyasla ne yönlerden göze çarpar derecede üstündür?

19 Tanrı’nın hükümdarlığı, insanlarınki gibi taraf tutan bir hükümdarlık değildir. O’nun hükümdarlığında herkes Tanrı’nın arkadaşı olma fırsatına sahiptir. Tanrı, yaratıklarının vereceği hiçbir şeye muhtaç değildir. Bu nedenle rüşvet kabul etmez. (Mezmur 50:9-12) O’nun önünde herkes eşittir, zira Yaratıcı’ya kim bir şey verebilir? Resul Pavlus bunu şu soruyla belirtir: “Kim ona önce verdi ki, kendisine yine karşılığı verilsin?”—Romalılar 11:35.

20. Herkes için en iyi olanı bilebilen tek Hükümdar neden Tanrı’dır?

20 İnsanları yönetmekle sorumlu gerçek bir hükümdar, insan yapısını tam olarak bilmelidir. Bununla ilgili olan aşağıdaki sözler sadece Yehova için geçerlidir: “Bütün yollarımı iyi bilirsin. Çünkü dilimde bir söz yokken, işte, ya RAB (Yehova), sen onu tamamen bilirsin. Gözlerin beni cenin iken gördü; ve daha onlardan hiç biri yokken, benim için tayin olunan günlerin hepsi senin kitabında yazılmıştır.”—Mezmur 139:3, 4, 16.

21. Tanrı’nın salt kitlelerle değil, fertlerle de ilgilendiğini gösterin.

21 Tanrı her birimizle yandan ilgilenmektedir. Süleyman, ilham altında “Şerirleri ve iyileri gözeterek, RABBİN (Yehova’nın) gözleri her yerdedir” demiştir. (Süleymanın Meselleri 15:3; ayrıca II. Tarihler 16:9 ve I. Petrus 3:12 ile karşılaştır.) Acaba Tanrı’nın özenine ne ölçüde güvenebiliriz? İsa Mesih şöyle demişti: “İki serçe kuşu bir paraya satılmaz mı? ve Babanızın izni olmadıkça onlardan hiç biri yere düşmez. Ve sizin başınızın saçları bile hep sayılıdır. İmdi korkmayın, siz birçok serçe kuşlarından daha değerlisiniz.” (Matta 10:29-31) İnsanların zihin ve yüreklerinde ne olduğunu ancak Yaratıcı bilir. Çünkü Yehova “yüreğe bakar”. (I. Samuel 16:7) Bozulmuş bir yüreğe sahip olan insanları Kendisiyle ve birbirleriyle birlik ve barış içine getirmek üzere, onların nasıl şekle sokulmaları gerektiğini sadece Tanrı biliyor.

22, 23. ‛Tanrı, yeryüzünün yönetimini neden şimdi ele almıyor? Acaba yavaş mı davranıyor?’ şeklindeki sorular nasıl yanıtlanabilir?

22 ‛Öyle ise, Tanrı neden insanların hüküm sürmesine izin veriyor? Egemen hükümdarlığını neden şimdi zorla ele alarak insanların acılarına son verip barışını getirmiyor?’ gibi sorular zihninize takılabilir. Zaten Tanrı, bunları yapacağına dair kesin söz vermiştir. Fakat bunun için de belirli bir zaman saptamıştır. Tanrı’nın, tam ihtiyacımız olan zamanda duruma el koyacağından emin olabiliriz. Tanrı’nın ağırdan aldığını düşünen bazılarına resul Petrus şunları yazdı: “Bazılarının gecikmek zannettikleri gibi Rab (Yehova) vaadi hakkında gecikmez, fakat bazılarının helak olmalarını istemiyerek ancak bütün insanlar tövbeye dönsünler diye, sizin hakkınızda tahammül ediyor.”—II. Petrus 3:9.

23 Petrus şunu da öğütlemişti: “Fakat, ey sevgililer, şu bir şeyi unutmayın ki, Rabbin (Yehova’nın) indinde bir gün bin yıl, ve bin yıl bir gün gibidir.” (II. Petrus 3:8) Yehova, ebediyen yaşadığı için ve zamanı kısıtlı olmadığından, amaçlarını gerçekleştirmeyi sayılı yıllara sığdırmak zorunda olan insanlardan farklıdır. Geçmişin, zamanımızın ve geleceğin görünümü üzerinde sınırsız bir görüş açısına sahip olduğundan dolayı, mümkün olan en çok sayıda insanın kurtulması ve hayat almasıyla sonuçlanacak en uygun zamanda harekete geçebilir. Ayrıca Tanrı, ölüleri bile diriltme gücüne sahip olduğu için, onların başına gelmiş olan herhangi bir zararı silip, etkisini tersine çevirebilir.—Luka 20:37, 38.

24. (a) Dev boyutlu evrenin Hükümdarı olan Tanrı, evrene kıyasla çok küçük olan gezegenimize karşı ilgisiz midir? (b) Yıldızların ve gezegenlerin Kendi iradesine göre hareket etmesini sağlamaktan ziyade, insanların Kendisine itaat etmesini sağlamak, Tanrı’ya neden daha büyük şeref kazandırır?

24 Yıldızlarla dolu evrenin Hükümdarı ve İdarecisi Yehova, bunların arasında küçücük bir “nokta” durumunda olan yeryüzüyle daha az ilgilenmiyor. Tam tersine, gerek gökte, gerekse yerdeki tüm zeka sahibi yaratıkları üzerinde egemen hükümdarlığını kurmak ve onların mutluluğunu sağlamakla candan ilgileniyor. Zeka sahibi canlı yaratıklara hükmederek onları kendi istekleriyle ve bilinçli şekilde egemenliğine tabi ettirmesi, hem Tanrı, hem de O’nun hükümdarlığının ihtişamı için, yörüngelerinde dönen zekası olmayan cansız yıldızları kendisine tabi kılmaktan çok daha izzet vericidir. İşte, Tanrı böyle bir zeka uyumunu yeniden kurmayı amaçlamaktadır. (Mezmur 66:3, 4) Bunu gerçekleştirirken, gerekenden ne fazla, ne de eksik bir şey yapacaktır.

25. Üzerinde düşünme sırası, hangi önemli soruya geldi?

25 Fakat yeryüzünde uyumsuzluğa yol açan ve Tanrı’nın barışı tekrar oluşturmasını gerektiren şey acaba neydi? Bu soruya verilecek yanıt, aynı zamanda başka birçok soruya daha yanıt oluşturur: ‛Kötülüğe neden izin verildi?’ ‛Üstelik bu, neden bu kadar uzun sürdü?’ gibi. Bu konuda doğru ve tam bir anlayışa sahip olmamız hayati önem taşır. Öyleyse şimdi bunu inceleyelim.

[Sayfa 39’daki resim]

İyi bir baba, oğlunun karar vermesi gerektiğini bilerek onunla birlikte meseleleri makul olarak muhakeme eder. Aynı şekilde Tanrı da, zeka sahibi yaratıklarının özgür iradesine yer verir

[Sayfa 45’teki resim]

Tanrı doğuştan itibaren niteliklerimizi ve ihtiyaçlarımızı biliyor; O tüm insanlar için doğru olan hükümeti sağlayabilir.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş