Bölüm 2

Mukaddes Kitabın Görkemli Teması

Kutsal Yazıları Yorumlamak Vahiy kitabında saklı bulunan sırlar Mukaddes Kitabı içtenlikle inceleyenleri uzun zaman şaşkınlıkta bıraktı. Tanrı’nın belirlediği zamanda bu sırlar çözülmeliydi, fakat bu nasıl ve ne zaman olacak, kimlere açıklanacaktı? Bunun anlamını, belirlenen vakit yaklaştıkça yalnızca Tanrı’nın ruhu açıklayabilirdi. (Vahiy 1:3) Bu kutsal sırlar Tanrı’nın yeryüzündeki gayretli kullarına açıklanacaktı ve böylece onlar, O’nun hükümlerini bildirmek üzere güçlendirilmiş olacaklardı. (Matta 13:10, 11 ile karşılaştırın.) Bu yayındaki açıklamaların yanılmaz olduğu iddia edilmiyor. Eski çağlarda yaşamış Yusuf gibi biz de şöyle diyoruz: “Tabir Allaha mahsus değil mi?” (Tekvin 40:8) Fakat aynı zamanda burada ortaya konan açıklamaların, Tanrısal peygamberliğin felaketlerle dolu günümüzdeki dünya olaylarıyla nasıl göze çarpar şekilde yerine geldiğini göstererek, Mukaddes Kitabın bütünü ile uyum içinde kaldığına kesinlikle inanıyoruz.

1. Yehova’nın yüce amacı nedir?

MUKADDES KİTAPTAKİ bir mesel şöyle der: “Bir şeyin sonu başlangıcından iyidir.” (Vaiz 7:8) Yehova’nın, ismini bütün yaratılış önünde takdis etmekle ilgili yüce amacının doruğunu Vahiy kitabında okuyoruz. Tanrı’nın, daha önce yaşamış peygamberlerinden biri aracılığıyla defalarca belirttiği gibi: “Bilecekler ki, ben RAB’İM (Yehova’yım).”—Hezekiel 25:17; 38:23.

2. Kutsal Yazıların önceki kitaplarının yanında Vahiy kitabı hangi doyurucu bilgileri almamıza yardım eder?

² Olayların zaferle noktalanan sonu Vahiy’de nasıl bildirildiyse, başlangıcı da Kutsal Yazıların daha önceki kitaplarında bizim için anlatılmıştır. Bu kaydı incelemek, söz konusu davaları anlamamızı ve Tanrı’nın amaçları hakkında etraflı bir görüş edinmemizi sağlıyor. Bu gerçekten doyurucu bir bilgidir! Dahası bu bilgi, insanlığı bekleyen şahane gelecekte bizim de bir yerimiz olabilmesi için bizi harekete geçirecek niteliktedir. (Mezmur 145:16, 20) Bütün insanlığın şimdi karşı karşıya bulunduğu en önemli davayı ve Tanrı’nın bu davayı halletmeye yönelik, açıkça belirtilen amacını aklımızda tutabilmek üzere, bu noktada tüm Mukaddes Kitabın temasını ele almak ve onun hakkında genel bir bilgi edinmek herhalde uygun olacak.

3. Tekvin kitabındaki hangi peygamberlik Vahiy kitabı da dahil tüm Mukaddes Kitabın temasını ortaya koyar?

³ Kutsal Yazıların ilk kitabı Tekvin, ‘başlangıçtan’ söz eder ve yeryüzünde yarattıklarının en başta geleni olan insan da dahil, Tanrı’nın yaratma işlerini anlatır. Tekvin ayrıca yaklaşık 6.000 yıl önce Aden bahçesinde bizzat Tanrı tarafından bildirilen ilk Tanrısal peygamberliği de anlatır. Bundan hemen önce, ilk kadın Havva bir yılan kullanılarak aldatılmıştı; daha sonra o da kocası Âdem’i “iyilik ve kötülüğü bilme ağacından” yiyerek Yehova’nın kanununu çiğnemeye ikna etti. Tanrı günahkâr çifte hüküm bildirirken yılana şöyle dedi: “Seninle kadın arasına ve senin zürriyetinle onun zürriyeti arasına düşmanlık koyacağım. O senin başını ezecek ve sen onun topuğunu ezeceksin.” (Tekvin 1:1; 2:17; 3:1-6, 14, 15) Bu peygamberlik, Vahiy de dahil tüm Mukaddes Kitabın temasını ortaya koyar.

4. (a) Tanrı ilk peygamberliği bildirdikten sonra, ilk ana-babamıza ne oldu? (b) Bu ilk peygamberlikle ilgili hangi sorular doğuyor ve yanıtları bilmemiz neden gereklidir?

⁴ Tanrı bu peygamberliği bildirdikten hemen sonra ilk ana-babamızı Aden’den kovdu. Onlar artık Cennette sonsuz bir yaşam bekleyemezdi; ömürlerini henüz tarıma hazırlanmamış dışarıdaki topraklarda tüketmeliydiler. Ölüm cezasına çarptırılmışlardı ve bu durumda günahın yükünü taşıyan çocuklar meydana getireceklerdi. (Tekvin 3:23–4:1; Romalılar 5:12) Fakat, Aden’deki peygamberlik ne anlama geliyor? Kimleri içine alıyor? Vahiy’le nasıl bir bağlantısı var? Bugün bize hangi mesajı veriyor? Yehova’nın bu peygamberliği bildirmesine yol açan feci olayın etkilerinden kişisel olarak kurtulabilmek için bu soruların yanıtlarını bilmek çok önemlidir.

Olayın Kahramanları

5. Yılan Havva’yı aldattığında Tanrı’nın egemenliği ve ismiyle ilgili hangi gelişmeler oldu ve bu ihtilaf nasıl çözümlenecek?

⁵ Tekvin 3:15’teki peygamberlik yılana hitap ediyordu; o, itaatsizlik nedeniyle ölmeyip bağımsız biri, bir tanrıça olacağı izlenimi uyandırarak Havva’ya yalan söylemişti. Yılan böylece Yehova’yı yalancı çıkarıyor ve insanların Tanrı’nın yüce yönetimini reddetmelerinin kendi yararlarına olacağını ima ediyordu. (Tekvin 3:1-5) Yehova’nın egemenliğine meydan okundu ve iyi ismine leke sürüldü. Vahiy kitabı adil hâkim Yehova’nın, Oğlu İsa Mesih’in Krallık yönetimini, Kendi egemenlik hakkını doğrulamak ve ismini her türlü utançtan temizlemek amacıyla nasıl kullandığını anlatır.—Vahiy 12:10; 14:7.

6. Bir yılanı kullanarak Havva ile konuşan kişinin kimliğini Vahiy nasıl ortaya koyar?

⁶ Acaba “yılan” terimi yalnızca gerçek bir yılana mı uygulanıyor? Kesinlikle hayır! Vahiy bize bu yılan aracılığıyla konuşan kötü ruhi yaratığın kimliğini gösterir. O, ‘Havva’yı kurnazlığı ile aldatan,’ “İblis ve Şeytan denilen büyük ejder, bütün dünyayı saptıran eski yılan”dır.—II. Korintoslular 11:3; Vahiy 12:9.

7. Tekvin 3:15’teki kadının ruh ülkesine ait olduğunu gösteren nedir?

⁷ Tekvin 3:15, daha sonra bir “kadın”dan söz eder. Bu Havva mıydı? Belki o da böyle düşünmüştü. (Tekvin 4:1 ile karşılaştırın.) Fakat Havva günümüzden 5.000 yıldan fazla bir süre önce öldü; böylece Şeytan ile arasında uzun süreli bir düşmanlık olanaksız duruma geldi. Üstelik, Yehova’nın hitap ettiği Yılan görünmez bir ruh olduğuna göre kadının da ruh ülkesinden olmasını beklememiz gerekir. Vahiy 12:1, 2 söz konusu mecazi kadının Yehova’nın ruhi yaratıklarından oluşan semavi teşkilatı olduğunu belirterek bu görüşü doğrular.—Ayrıca İşaya 54:1, 5, 13’e bakın.

Birbirine Karşı İki Zürriyet

8. İki zürriyetle ilgili şimdi söylenenlerle neden yakından ilgilenmeliyiz?

⁸ Bundan sonra Tekvin 3:15’te iki zürriyetten söz edilir. Bunlarla yakından ilgilenmeliyiz, çünkü söz konusu zürriyetler bu dünya üzerindeki meşru egemenlik davasıyla bağlantılıdır. Bu büyük dava, genç ya da yaşlı her birimizi kapsamına alır. Bu zürriyetlerden hangisini destekliyorsunuz?

9. Yılan’ın zürriyetinin kimleri kapsadığı kesindir?

⁹ İlk sözü edilen zürriyet veya soy Yılan’ınkidir. Bu zürriyet nedir? Şüphesiz bu, Şeytan’ın isyanına katılan ve sonunda yeryüzü dolaylarına ‘onunla birlikte atılan’ diğer ruhi yaratıkları kapsar. (Vahiy 12:9) Beelzebul, yani Şeytan “cinlerin reisi” olduğuna göre, cinlerin onun görünmez teşkilatını oluşturduğu ortadadır.—Markos 3:22; Efesoslular 6:12.

10. Mukaddes Kitap başka kişileri de nasıl Şeytan’ın zürriyeti olarak tanıtır?

¹⁰ Üstelik İsa, günlerindeki Yahudi dinsel liderlere şöyle demişti: “Siz babanız İblistensiniz; ve babanızın heveslerini yapmak istiyorsunuz.” (Yuhanna 8:44) Bu dinsel liderler Tanrı’nın Oğlu olan İsa’ya karşı gelmekle kendilerinin de Şeytan’ın zürriyetinden olduklarını gösterdiler. Mecazi babaları olarak Şeytan’a hizmet ettiklerinden onun zürriyetinin bir kısmıydılar. Tarih boyunca başka birçok insan da, özellikle İsa’nın takipçilerine karşı gelip zulmederek Şeytan’ın iradesini yapmakla, aynı şekilde kendi kimliklerini ortaya koymuşlardır. Bu insanların topluca Şeytan’ın yeryüzündeki görünür teşkilatını oluşturduğu söylenebilir.—Yuhanna 15:20; 16:33; 17:15’e bakın.

Kadının Zürriyetinin Kimliği Belirleniyor

11. Tanrı yüzyıllar boyunca kadının zürriyetiyle ilgili neler açıkladı?

¹¹ Tekvin 3:15’teki peygamberlik son olarak kadının zürriyetine değinir. Şeytan kendi zürriyetini ortaya çıkarırken, Yehova da Kendi ‘kadınının,’ yani kadına benzer semavi teşkilatının bir zürriyet oluşturması için hazırlık yapıyordu. Yehova, yaklaşık 4.000 yıl boyunca Tanrı’dan korkar insanlara zürriyetin gelişiyle ilgili ayrıntıları giderek açıkladı. (İşaya 46:9, 10) Böylece İbrahim, İshak, Yakub ve diğerleri, zürriyetin kendi soylarından geleceği vaadine iman geliştirebildi. (Tekvin 22:15-18; 26:4; 28:14) Şeytan ve taraftarları çoğu kez Yehova’nın bu hizmetçilerine, sarsılmaz imanları nedeniyle zulmetmişlerdir.—İbraniler 11:1, 2, 32-38.

12. (a) Kadının zürriyetinin birincil kısmının ortaya çıkışı ne zaman ve hangi olayla oldu? (b) İsa hangi amaçla meshedilmişti?

¹² Sonunda, MS 29 yılında kusursuz insan İsa, Erden Nehrinde kendini sundu ve vaftiz edildi. Yehova orada İsa’nın mukaddes ruh aracılığıyla Kendi evladı olduğunu belirterek şöyle dedi: “Sevgili Oğlum budur, ondan razıyım.” (Matta 3:17) İsa’nın kimliği Tanrı’nın gökteki ruhi teşkilatından gönderilmiş biri olarak orada ortaya konmuştu. Ayrıca kendisi semavi Krallığın atanmış Kralı olarak meshedilmişti; bu Yehova adına yeryüzü hükümdarlığını yeniden kurarak yönetim veya egemenlikle ilgili davayı bir kerede tümüyle çözüme ulaştıracak olan krallıktı. (Vahiy 11:15) O halde, İsa kadının zürriyetinin birincil Kişisi, önceden bildirilen Maşiah’tır.—Galatyalılar 3:16; Daniel 9:25 ile karşılaştırın.

13, 14. (a) Kadının zürriyetinin yalnızca bir tek önemli kişiden oluşmadığını öğrenmek bizi neden şaşırtmamalı? (b) Tanrı, zürriyetin ikincil kısmı olmak üzere insanlar arasından kaç kişi seçti ve onlar ne tür bir teşkilat oluşturuyor? (c) Başka kimler zürriyetle birlik içinde çalışıyor?

¹³ Kadının zürriyeti yalnızca bir tek önemli kişiden mi oluşacaktı? Ya Şeytan’ın zürriyeti hakkında ne denebilir? Mukaddes Kitap Şeytan’ın zürriyetinin, kötü cinler ordusunu ve Tanrı’nın onuruna leke süren insanları içerdiğini belirtir. Öyleyse, Tanrı’nın, Mesihi Zürriyet olan İsa Mesih’le birlikte kâhin ve yöneticiler olacak 144.000 kişiyi bütünlüğünü koruyan insanlar arasından seçmeyi amaçladığını öğrenmek bizi şaşırtmamalıdır. Vahiy, İblis’in Tanrı’nın kadına benzer teşkilatına karşı beslediği düşmanlıkla ‘onun zürriyetinin artakalanları ile savaşmaya gittiğini’ söylerken bu kişilere değinmişti.—Vahiy 12:17; 14:1-4.

¹⁴ Mukaddes Kitapta İsa’nın meshedilmiş takipçileri, İsa’nın kardeşleri diye adlandırılır ve kardeşleri olarak onunla aynı Babaya ve anneye sahiptirler. (İbraniler 2:11) Babaları Yehova Tanrı’dır. O halde, anneleri de söz konusu “kadın,” yani Tanrı’nın kadına benzer semavi teşkilatı olmalıdır. İsa Mesih zürriyetin birincil kısmı olduğuna göre onlar ikincil kısmını oluştururlar. İsa’nın yeryüzündeki ruhla evlat olmuş bu takipçilerinin cemaati Tanrı’nın gökteki kadına benzer teşkilatının yönetimi altında hizmet eden görünür teşkilatını oluşturur; onlar diriltildiklerinde İsa Mesih ile gökte birleşecekler. (Romalılar 8:14-17; Galatyalılar 3:16, 29) Zürriyetin bir kısmı olmasalar da, tüm milletlerden insanların oluşturduğu başka koyunlar grubundan milyonlarca kişi Tanrı’nın yeryüzündeki teşkilatıyla birlikte hizmet etmek üzere bir araya geliyor. Siz de bu başka koyunlardan biri misiniz? O halde sizin de mutluluk veren ümidiniz cennet yeryüzünde sonsuz yaşamdır.—Yuhanna 10:16; 17:1-3.

Düşmanlığın Gelişmesi

15. (a) Şeytan’ın insan ve meleklerden oluşan zürriyetinin gelişimini açıklayın. (b) Nuh’un günlerindeki Tufan’da Şeytan’ın zürriyetine ne oldu?

¹⁵ Şeytan’ın zürriyetinin insanlardan oluşan kısmı insanlık tarihinin en başlarında kendini göstermeye başladı. Örneğin, doğum yoluyla dünyaya gelen ilk insan Kain, “şerirden olan ve kardeşini [Habil’i] öldüren” biriydi. (I. Yuhanna 3:12) Daha sonra Hanok, Yehova Tanrı’nın ‘hepsine karşı hükmü infaz etmek için, Tanrı’dan korkmazca yaptıkları bütün Tanrı’dan uzak işler hakkında, Kendisine karşı Tanrı’dan korkmaz günahkârların söyledikleri bütün uygunsuz şeyler hakkında, bütün Tanrı’dan korkmazları mahkûm etmek için, onbinlerce mukaddesleriyle’ gelişinden söz etti. (Yahuda 14, 15) Ayrıca isyancı melekler de Şeytan’a katıldı ve onun zürriyetinin bir kısmı oldular. Onlar maddi bedenler alarak insan kızlarıyla evlenmek amacıyla göklerdeki ‘kendi meskenlerini terk etmişlerdi.’ Zorbalardan oluşan insanüstü melez bir soy meydana getirdiler. Tanrı şiddet ve kötülükle dolan o dünyayı Tufanla yok etti; sağ kalan insanlar yalnızca sadık Nuh ve ailesiydi. Bugün Şeytan’ın kontrolündeki cinler olan itaatsiz melekler, o zaman ölüme mahkûm edilen karılarını ve melez çocuklarını terk etmek zorunda kaldılar. Maddi bedenlerini bırakarak ruh ülkesine geri döndüler; orada Tanrı’nın Şeytan ve zürriyeti için verdiği hükmün hızla yaklaşan infazını bekliyorlar.—Yahuda 6; Tekvin 6:4-12; 7:21-23; II. Petrus 2:4, 5.

16. (a) Tufan’dan sonra hangi zalim hükümdar sahneye çıktı ve kendisinin Şeytan’ın zürriyetinin bir kısmı olduğunu nasıl gösterdi? (b) Tanrı Babil kulesini inşa etmeye çalışanlara nasıl engel oldu?

¹⁶ Büyük Tufan olayından kısa süre sonra yeryüzünde Nimrod adlı zalim bir hükümdar ortaya çıktı. Mukaddes Kitap onu ‘Yehova’ya muhalif kudretli bir avcı’ olarak tanımlar; o gerçekten Yılan’ın zürriyetinin bir kısmıydı. Şeytan’a benzer bir isyan ruhu sergiledi ve Yehova’nın insanlığın her yere dağılıp yeryüzünü doldurması yönündeki amacını hiçe sayarak Babil şehrini inşa etti. Babil’in en önemli yapısı olarak “başı göklere erişecek” büyük bir kule yapılacaktı. Tanrı bu kuleyi inşa edecek kişilere engel oldu. Dillerini karıştırdı ve “onları bütün yeryüzü üzerine oradan dağıttı;” ancak Babil şehrinin ayakta kalmasına izin verdi.—Tekvin 9:1; 10:8-12; 11:1-9.

Siyasal Güçler Ortaya Çıkıyor

17. İnsanlar çoğaldıkça insan toplumunun hangi yozlaşmış yönü ortaya çıktı ve sonuç olarak hangi büyük imparatorluklar oluşturuldu?

¹⁷ Babil’de, insan toplumunun Yehova’nın egemenliğine meydan okurcasına gelişen bazı yönleri ortaya çıktı. Bunlardan biri siyasaldı. İnsanlar çoğaldıkça, iktidarı ele geçirmek konusunda Nimrod’un örneğini izleyen başka hırslı insanlar da oldu. İnsan insana kendi zararına olacak şekilde hâkim olmaya başladı. (Vaiz 8:9) Sözgelimi, İbrahim’in günlerinde Sodom, Gomorra ve çevre şehirler, Şinar ve başka uzak ülkelerin krallarının denetimi altına girmişti. (Tekvin 14:1-4) Zamanla askerlik ve örgütlenme alanlarındaki dehalar zenginlik ve şöhret edinmek için büyük imparatorluklar oluşturdular. Mukaddes Kitap bunlardan bazılarına, örneğin, Mısır, Asur, Babil, Med-Pers, Yunan ve Roma’ya değinir.

18. (a) Tanrı’nın kavminin siyasal liderlere karşı tutumu nedir? (b) Siyasal yetkililer kimi zaman nasıl Tanrı’nın çıkarlarına hizmet etmiştir? (c) Birçok yönetici Yılan’ın zürriyetinin bir kısmı olduğunu nasıl gösterdi?

¹⁸ Yehova bu siyasal güçlerin varlığına izin verdi. Kendi kavmi de onların kontrolündeki ülkelerde yaşarken bu güçlere nispi itaat gösterdi. (Romalılar 13:1, 2) Bazen, siyasal yetkililer Tanrı’nın amaçları doğrultusundaki gelişmelere katkıda bulundu hatta O’nun kavminin korunmasına hizmet etti. (Ezra 1:1-4; 7:12-26; Resullerin İşleri 25:11, 12; Vahiy 12:15, 16) Bununla birlikte, birçok siyasal yönetici hakiki tapınmaya zalimce karşı koyarak Yılan’ın zürriyetinin bir kısmı olduğunu göstermiştir.—I. Yuhanna 5:19.

19. Dünya kudretleri Vahiy kitabında nasıl tasvir edilir?

¹⁹ İnsan yönetimi genel olarak, biz insanlara mutluluk getirme veya sorunlarımızı çözme konusunda feci şekilde başarısızlığa uğramıştır. Yehova insanların her tür yönetim şeklini denemesine izin verdiyse de yolsuzluğu veya hükümetlerin yanlış yönetimlerini onaylamaz. (Süleymanın Meselleri 22:22, 23) Vahiy, baskıcı dünya kudretlerini, kurumlu, iri bir canavar olarak tasvir eder.—Vahiy 13:1, 2.

Bencil Tüccarlar

20, 21. Şeytan’ın kötü zürriyetinden olan ‘binbaşılara’ ve ‘yiğitlere’ hangi ikinci grup da dahil edilmeli, neden?

²⁰ Bu kez sahnede, ticarette dürüst olmayan yollara başvuran ve siyasal liderlerle sıkı bir işbirliği içinde bulunan tüccarları görüyoruz. Eski Babil’in kalıntılarından çıkarılan kayıtlar, ticari işlemlerde diğer insanların çaresiz durumlarından yararlanarak kazanç sağlamanın o zamanlar çok moda olduğunu gösteriyor. Dünyanın tüccarları şimdiye dek bencil çıkarları için çalışmaya devam etti; öyle ki, bugün birçok ülkede birkaç kişi çok zengin olurken nüfusun çoğunluğu yoksulluk içinde kıvranmaktadır. Endüstri çağı olan 20. yüzyılda tüccarlar ve üreticiler, şimdi insanlığı imha tehlikesiyle karşı karşıya getiren nükleer silah depoları da dahil olmak üzere yok edici şeytani silah stoklarıyla siyasal güçleri destekleyerek büyük kazançlar elde ettiler. Böyle hırslı patronlar ve onlara benzeyen diğer kişiler Şeytan’ın kötü zürriyetinden olan “binbaşılar” ve “yiğitler” arasında sayılmalıdır. Onların hepsi Tanrı ve İsa tarafından ölüm cezasını hak ettiğine hükmedilen dünyevi teşkilatın bir kısmıdır.—Vahiy 19:18.

²¹ Tanrı’nın olumsuz hükmünü hak eden insan toplumunun yolsuz siyaseti ve açgözlü ticaretine, üçüncü bir öğe de eklenmelidir. Bu nedir? Çok iyi bilinen bu küresel olgu hakkında Vahiy’in ne söylediğini öğrenmek sizi şaşırtabilir.

Büyük Babil

22. Eski Babil’de ne tür bir din geliştirildi?

²² İlk Babil’in inşa edilmesi siyasal amacı aşan bir girişimdi. Bu şehir Yehova’nın egemenliğine meydan okunarak kurulduğundan din de söz konusuydu. Gerçekten de, eski Babil bir dinsel putperestlik kaynağı haline geldi. Oradaki rahipler, insan canının ölümden sonra yaşadığı ve öteki dünyanın cinler tarafından yönetilen sonsuz dehşet ve işkence yeri olduğu gibi, Tanrı’nın onuruna leke süren doktrinler öğrettiler. Bazı yaratıklara ve çok sayıda tanrı ile tanrıçaya tapınmayı desteklediler. Yeryüzünün ve üzerindeki insanın kökenini açıklamak üzere mitler uydurdular; sözde, insanda doğurganlığı ve üründe verimliliği, savaşta da zaferi sağlama amacıyla alçaltıcı törenler düzenleyip kurbanlar sundular.

23. (a) Babil’den dağıldıklarında insanlar neyi de beraberlerinde götürdü ve sonuç ne oldu? (b) Sahte dinin tüm dünyayı saran imparatorluğuna Vahiy hangi adla değiniyor? (c) Sahte din neye karşı her zaman savaşmıştır?

²³ Çeşitli dil öbekleri Babil’den bütün dünyaya yayıldıkça Babil kökenli dinlerini de birlikte götürdüler. Bu nedenle Avrupa, Afrika, Amerika, Uzakdoğu ve Güney Pasifik’in ilk sakinleri arasında eski Babil’dekilere benzer ayin ve inançlar gelişti; bu inançların birçoğu bugüne kadar varlığını sürdürdü. Öyleyse sahte dinin tüm dünyayı saran imparatorluğuna, Vahiy’in Büyük Babil adlı şehir olarak değinmesi yerindedir. (Vahiy 17, 18. baplar) Sahte dinin tohumlarının atıldığı her yerde baskıcı rahiplik sistemleri, hurafeler, cehalet ve ahlaksızlık filizlendi. O, Şeytan’ın elinde güçlü bir araç oldu. Büyük Babil, Egemen Rab Yehova’ya sunulan hakiki tapınmaya karşı her zaman acımasızca savaştı.

24. (a) Yılan, kadının Zürriyetinin ‘topuğunu’ nasıl ezebildi? (b) Kadının zürriyetinin ezilmesi neden sadece bir topuk yarası olarak anlatılıyor?

²⁴ İlk yüzyıldaki Yahudilikte Yazıcılar ve Ferisiler, Yılan’ın zürriyetinin en suçlu kısımlarından biri olarak, kadının zürriyetinin birincil temsilcisine zulmetmek ve onu sonunda katletmekte başı çektiler. Böylece Yılan ‘zürriyetin topuğunu ezebilmişti.’ (Tekvin 3:15; Yuhanna 8:39-44; Resullerin İşleri 3:12, 15) Bu neden yalnızca bir topuk yarası olarak adlandırılıyor? Çünkü bu yaralanma onu yalnızca yeryüzündeyken, kısa bir süre etkiledi. Bu kalıcı değildi, çünkü Yehova İsa’yı üçüncü günde diriltti ve onu ruh olarak yaşamak üzere yükseltti.—Resullerin İşleri 2:32, 33; I. Petrus 3:18.

25. (a) İzzetlendirilmiş İsa, Şeytan ve cinlerine karşı zaten nasıl harekete geçmiştir? (b) Şeytan’ın yeryüzündeki zürriyeti ne zaman ortadan kaldırılacak? (c) Tanrı’nın kadınının Zürriyeti tarafından Yılan olan Şeytan’ın ‘başının’ ezilmesi ne anlama gelecek?

²⁵ İzzetlendirilmiş İsa Mesih şimdi Tanrı’nın sağ yanında Yehova’nın düşmanlarına hükmederek hizmet ediyor. Şeytan ve cinlerine karşı zaten harekete geçerek, onları yere atıp etkinliklerini yeryüzüyle sınırlamıştır; bu da yüzyılımızda felaketlerin çoğalmasının nedenini açıklar. (Vahiy 12:9, 12) Fakat Tanrı Büyük Babil’in ve Şeytan’ın yeryüzündeki teşkilatının tüm diğer kısımları üzerine hükmünü infaz ettiğinde, daha önceden bildirildiği gibi, Şeytan’ın yeryüzündeki zürriyeti silinmiş olacak. Son olarak, Tanrı’nın kadınının Zürriyeti olan İsa Mesih, kurnaz eski Yılan olan Şeytan’ın “başını” ezecek; bu onun tamamen ortadan kaldırılması, yani insanlıkla ilgili işlerden tümüyle uzak tutulması anlamına gelecektir.—Romalılar 16:20.

26. Vahiy’deki peygamberliği incelememiz neden çok önemlidir?

²⁶ Bütün bunlar nasıl gerçekleşecek? İşte Kutsal Yazıların Vahiy kitabında bizim için “örtüsü kaldırılan” şey budur. Bu bize, çarpıcı alamet ve simgelerle dikkat çeken bir dizi rüyetle açıklanıyor. Şimdi bu güçlü peygamberliği istekli bir tutumla inceleyelim. Vahiy’in sözlerini dinleyip tutarsak gerçekten mutlu olacağız! Böyle yapmakla, Egemen Rab Yehova’nın isminin onurlandırılmasında payımız olacak ve O’ndan sonsuz nimetler alacağız. Lütfen okumaya devam edin ve öğrendiklerinizi hikmetle uygulayın. Bunu yapmanız, insanlık tarihinin doruğu niteliğindeki bu dönemde kurtuluşunuz anlamına gelebilir.

[Sayfa 13’teki çerçeve/resim]

Ticari işlemlerle ilgili eski çiviyazısı kayıtlar

James B. Pritchard tarafından basılan Ancient Near Eastern Texts kitabı Babil devirlerinde Hammurabi tarafından derlenen yaklaşık 300 kanunu sıralar. Bunlar o günlerde ticaret dünyasını sardığı anlaşılan dürüstlükten uzak pervasız davranışları yasaklama gereği duyulduğunu gösteriyor. Bir örnek ele alalım: “Bir bey, tanıklar veya sözleşme olmadan bir beyin oğlunun veya kölesinin elinden gümüş veya altın veya bir erkek köle veya bir kadın köle veya bir öküz veya bir koyun veya bir eşek veya herhangi çeşit bir şey satın alırsa veya alıkoymak üzere ele geçirirse, bu bey bir hırsız olduğundan öldürülecektir.”