Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • si s. 332-337
  • Konu 9—Arkeoloji ve Kutsal Yazılar

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Konu 9—Arkeoloji ve Kutsal Yazılar
  • ‘Kutsal Yazıların Tümü Tanrı İlhamıdır ve Yararlıdır’
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • ARKEOLOJİ VE İBRANİCE KUTSAL YAZILAR
  • ARKEOLOJİ VE YUNANCA KUTSAL YAZILAR
  • Arkeoloji Mukaddes Kitabı Destekler mi?
    Uyanış!—2007
  • Kutsal Kitap Geleceği Önceden Bildirir: Bölüm 2
    Uyanış!—2012
  • “Eski Ahit”e Ne Derece İnanılabilir?
    Mukaddes Kitap İnsanın Mı Yoksa Tanrı’nın Sözü Mü?
  • Büyük Kyros
    Uyanış!—2013
Daha Fazla
‘Kutsal Yazıların Tümü Tanrı İlhamıdır ve Yararlıdır’
si s. 332-337

Kutsal Yazılar Hakkında Aydınlatıcı Bilgiler

Konu 9​—Arkeoloji ve Kutsal Yazılar

Kutsal Kitap kayıtlarını destekleyen arkeolojik bulgular ve dindışı tarihsel kayıtlar üzerine yapılan bir inceleme.

1. (a) Kutsal Kitap arkeolojisi nedir? (b) Tarihi eser nedir?

KUTSAL KİTAP arkeolojisi, gün ışığına çıkarılan tarihi eserler yoluyla, Kutsal Yazıların kaleme alındığı dönemlerde yaşayan toplumları ve meydana gelen olayları inceleyen bilim dalıdır. Kutsal Kitapta adı geçen yerlerde yapılan arkeolojik bir çalışma, titiz araştırmalar yapmayı ve tonlarca toprağı kazmayı gerektirir. Tarihi eserler, ait oldukları döneme ışık tutar ve orada yaşayan insanlar hakkında çeşitli bilgiler sağlar. Bu eserler arasında çömlekler, yapı kalıntıları, kil tabletler, yazıtlar, belgeler, heykeller ve taş üstüne yontulmuş tarihsel kayıtlar sayılabilir.

2. Kutsal Kitap arkeolojisi ne açıdan önemlidir?

2 Kutsal Kitap arkeolojisi 20. yüzyılın başlarında önemli bir araştırma dalı haline geldi. Avrupa ve Amerika’daki önde gelen bazı üniversite ve müzelerin sponsorluğunda gerçekleşen keşif gezilerinin buna büyük katkısı oldu. Arkeologların yaptığı araştırmalar sonucunda Kutsal Kitabın yazıldığı dönemlere ışık tutan çok sayıda bilgiye ulaşıldı. Ele geçen bazı bulgular Kutsal Kitabın en küçük ayrıntılarda bile güvenilir ve doğru olduğunu gösterdi.

ARKEOLOJİ VE İBRANİCE KUTSAL YAZILAR

3. Hangi tarihi kalıntı ve belgeler eski Babil’deki zigguratların varlığını destekler?

3 Babil Kulesi. Kutsal Kitap kaydına göre Babil Kulesi devasa bir inşa projesiydi (Başl. 11:1-9). Gerçekten de, arkeologlar eski Babil şehrinde ve çevresinde çok sayıda piramit şeklinde basamaklı kule buldular. Ziggurat adı verilen bu yapılardan biri de, Babil surlarının içinde yer alan Etemenanki tapınağıydı. Böyle tapınaklarla ilgili eski kayıtlarda genellikle, “Tepesi göklere erişecek” ifadesine rastlanır. Kral Nabukadnezar’ın şöyle söylediği bilinir: “Etemenanki’deki basamaklı Kulenin tepesi göklere erişsin diye doruğunu yükselttim.” Bir fragman böyle heybetli bir zigguratın yıkılışını şu sözlerle anlatır: “Bu tapınağın inşası tanrıları kızdırdı. Bir gecede tüm yapıyı yıktılar. Oradakileri dağıttılar ve dillerini karıştırdılar. İnşa işini durdurdular.”a

4. Gihon’da hangi arkeolojik bulgular ortaya çıkarıldı? Bunların Kutsal Kitap kayıtlarıyla bağlantısı nedir?

4 Gihon Pınarı’ndaki Su Tünelleri. Charles Warren, 1867’de Yeruşalim dolaylarında, Gihon Pınarı’ndan başlayıp tepenin içine doğru uzanan bir su kanalı ve kanaldan yükselip Davut Şehri’ne doğru açılan bir kuyu keşfetti. Anlaşılan, Davut’un adamları şehre girmek için bu geçidi kullanmışlardı (2. Sam. 5:6-10). 1909-1911 yıllarında Gihon Pınarı’ndaki tünel sistemi temizlenip ortaya çıkarıldı. Sert kaya tabakasına oyulmuş büyük tünellerden birinin ortalama yüksekliği 1,8 metre ve uzunluğu 533 metreydi. Gihon’dan çıkan suyu Tyropoeon Vadisi’ndeki Siloam Havuzuna taşıyan bu kanal, görünüşe göre Hizkiya’nın inşa ettirdiği kanaldır (2. Kral. 20:20; 2. Tar. 32:30). Bu dar tünelin güney ucunda eski İbrani harfleriyle yazılmış bir yazıt bulundu. 1880 yılında bulunup 1882 yılında İstanbul’a getirilen ve şu anda İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen bu yazıtın bir kısmı şöyledir: “. . . . bu şöyle kazıldı: Kazmalar aynı doğrultuda-karşılıklıydılar. Kanalın açılmasına 3 arşınb kala sesler işitildi. Bu sesler karşılıklı bağıranlarındı. Çünkü orada kayanın kuzey ve güneyinden açılan bir yarık birleşiyordu. Ve o gün kanal açılmış oldu. Tünelin açılması ile her iki taraftaki işçiler ve kazmaları karşılaştılar. Sular kaynaktan 1.200 arşın uzaklıktaki havuza aktı ve işçilerin başları üstündeki kayanın yüksekliği 100 arşın idi.”c Bu, o dönem için şüphesiz bir mühendislik harikasıydı!

5. Karnak’ta, Firavun Şişak’ın yaptığı istilayı ve Kutsal Kitapta geçen bazı yer isimlerini gösteren hangi belge bulunmuştur?

5 Şişak’ın Zafer Rölyefi. Mısır kralı Şişak’ın (I. Şeşonk) adı Türkçe Kutsal Kitapta sekiz kez geçer. Yehova, Kral Rehoboam’ın itaatsizliği yüzünden, Şişak’ın MÖ 993’te Yahuda’yı istila etmesine müsaade etmiş, ancak onları tamamen yok etmemişti (1. Kral. 14:25-28; 2. Tar. 12:1-12). Yakın bir zamana kadar, bu istiladan bahseden tek kaydın Kutsal Kitap olduğu düşünülüyordu. Fakat Kutsal Kitapta adı geçen bu Firavunla ilgili önemli bir belge bulundu. Bu belge, Karnak’taki (eski adıyla Teb) büyük bir Mısır tapınağının güney duvarına işlenmiş resim ve hiyeroglifler içeren bir duvar kabartmasıydı. Bu devasa rölyefte, Mısır tanrısı Amon sağ elinde orak şeklinde bir kılıçla resmedilir. Sol elinde ise 156 Filistî tutsağının bağlı olduğu ipler bulunur, onları Firavun Şişak’a götürmektedir. Her tutsak bir şehir ya da köyü temsil eder. Bu şehirlerden ismi hâlâ okunur durumda olanlar şunlardır: Rabbit (Yeşu 19:20); Taanak, Beyt-şean ve Megiddo (Yeşu 17:11); Şunem (Yeşu 19:18); Rehob (Yeşu 19:28); Hafaraim (Yeşu 19:19); Gibeon (Yeşu 18:25); Beyt-horon (Yeşu 21:22); Ayyalon (Yeşu 21:24); Soko (Yeşu 15:35) ve Arad (Yeşu 12:14). “Abram’ın Tarlası”na da değinen bu kabartma Mısır kayıtlarında İbrahim’den bahseden ilk belgedir.d

6, 7. Moab Taşı hakkında bilgi verin. Bu taş eski İsrail ile Moab arasındaki düşmanlık hakkında hangi bilgileri verir?

6 Moab Taşı. Alman misyoner F. A. Klein 1868 yılında Dhiban (Dibon) kentinde çok önemli bir yazıt buldu. Bu eski yazıta sonradan Moab Taşı dendi. Taşın üzerindeki yazıların bir kalıbı çıkarıldı, fakat taş yerinden alınmadan önce Bedeviler tarafından parçalandı. Bulunan parçaların çoğu birleştirildi. Bu eser günümüzde Paris’teki Louvre Müzesi’nde sergilenmektedir, bir kopyası da Londra’daki British Museum’da bulunmaktadır. Eski Moablıların Dibon kentine ait olan bu dikilitaş, İsrail’e karşı kazandığı zaferle övünen Kral Meşa’nın sözlerini içerir (2. Kral. 1:1; 3:4, 5). Yazıtın bir kısmında şu sözler yer alır: “Ben Meşa(yım), [ . . . ] Kemoş’un oğlu, Moab kralı, Dibonlu . . . İsrail’in kralı Omri, Moab’a yıllarca (sözcük anlamıyla günlerce) zulmetti, çünkü [Moab tanrısı] Kemoş onun ülkesine öfkelenmişti. Ve oğlu onun yolundan gitti ve o da ‘Moab’ı alçaltacağım’ dedi. Bu sözleri benim zamanımda söyledi, (bu yüzden) onun üzerinde ve evinin üzerinde zafer kazandım, İsrail sonsuza dek yok oldu! . . . Ve Kemoş bana dedi ki, ‘Git, İsrail’den Nebo’yu al!’ Bu yüzden gece vakti gittim ve sabaha kadar savaştım, orayı ele geçirdim ve herkesi kılıçtan geçirdim . . . Oradan Yahve’nin [kutsal kaplarını] alıp Kemoş’un önüne kadar sürükledim.”e Yazıtta Tanrı’nın kutsal isminin geçmesi dikkat çekicidir. Bu isim aşağıda yer alan resimde görülebilir. Tetragrammaton şeklinde yazılan isim taşın sağ tarafında, 18. satırda yer alıyor.

7 Moab Taşı’nda Kutsal Kitapta belirtilen şu yerlerin isimleri de geçer: Atarot ve Nebo (Say. 32:34, 38); Arnon, Aroer, Medeba ve Dibon (Yeşu 13:9); Bamot-baal, Beyt-baal-mean, Yahats ve Kiryataim (Yeşu 13:17-19); Betser (Yeşu 20:8); Horonaim (İşa. 15:5); ayrıca Beyt-diblataim ve Keriyot (Yer. 48:22, 24). Moab Taşı, ismi geçen bu yerlerin tarihsel gerçekliğini destekler.

8. Kutsal Kitap Sanherib’le ilgili hangi bilgileri içerir? Yapılan kazılarda onun sarayıyla ilgili hangi bilgilere ulaşıldı?

8 Kral Sanherib’in Prizması. Kutsal Kitap, Asurluların MÖ 732’de Kral Sanherib komutasında gerçekleştirdiği işgal hakkında oldukça detaylı bilgiler içerir (2. Kral. 18:13–19:37; 2. Tar. 32:1-22; İşa. 36:1–37:38). İngiliz arkeolog A. H. Layard’ın 1847 ile 1851 yılları arasında yaptığı kazılarda, Sanherib’in eski Asur bölgesinde yer alan büyük sarayının kalıntıları gün ışığına çıktı. Sarayın yaklaşık 70 odası vardı, toplam uzunluğu 3.000 metreyi geçen duvarları oymalı taşlarla döşenmişti. Sanherib, yıllık olayları anlatan tarihsel kayıtları kil silindirler ya da prizmalar üzerine yazdırdı. Anlaşılan, bu kayıtlardan sonuncusu onun ölümünden kısa süre önce hazırlandı. Bugün Taylor Prizması olarak bilinen bu belge British Museum’da korunmaktadır. Eski Asur İmparatorluğu’nun başkenti Nineve çevresinde bulunan daha iyi durumdaki başka bir silindir ise Chicago Üniversitesi Doğu Bilimleri Enstitüsü’nde sergilenmektedir.

9. Sanherib’in Prizmasında kayıtlı sözler hangi yönlerden Kutsal Kitapla uyumludur? Fakat bu kayıt hangi olaya değinmez, neden?

9 Bu son kayıtlarda Sanherib övünerek Yahuda’yı istila etmesinden şöyle söz eder: “Yahudi Hizkiya’ya gelince, o benim boyunduruğum altına girmedi, ben de ona ait olan 46 kuvvetli şehri, hisarları ve etraflarında bulunan sayısız küçük köyü kuşattım ve önlerine toprak yığarak, surlarında gedik açarak, koçbaşları ve kuşatma silahları kullanarak, yaya askerlerle saldırarak fethettim. Ganimet olarak genç, yaşlı, erkek, kadın 200.150 esir, sayısız at, katır, eşek ve deve aldım. Onu [Hizkiya’yı] da kafesteki bir kuş gibi Yeruşalim’deki kraliyet sarayına hapsettim. . . . . Ele geçirdiğim şehirleri, onun ülkesinden aldım ve Aşdod kralı Mitinti’ye, Ekron kralı Padi’ye ve Gazze kralı Sillibel’e . . . . verdim. Daha sonra bizzat Hizkiya bana . . . . kraliyet şehrim Nineve’ye 30 talant altın, 800 talant gümüş, değerli taşlar, antimon, büyük kırmızı taş blokları, fildişi (kakmalı) divanlar, fildişi (kakmalı) nimedu koltuklar, fil derileri, abanoz ve şimşir ağaçları, her çeşit hazineyle birlikte kendi kızlarını, cariyelerini, erkek ve kadın müzisyenlerini gönderdi. Bu haracı teslim etmek ve bana bir köle olarak boyun eğdiğini göstermek için kendi habercisini gönderdi.”f Kutsal Kitap Sanherib’in Hizkiya’dan haraç olarak 30 talant altın aldığını doğrular, fakat 800 değil sadece 300 talant gümüş aldığından bahseder (2. Kral. 18:14). Dahası, Hizkiya’nın bu haracı Sanherib’e Yeruşalim’i kuşatma tehdidinden önce gönderdiğini söyler. Kibirli Sanherib, Asur tarihiyle ilgili bu taraflı kaydında, Yahuda’da yaşadığı feci yenilgiye kasten değinmemiştir. Bu olayda, Yehova’nın meleği onun 185.000 askerini bir gecede yok etmiş ve Sanherib aşağılanmış şekilde Nineve’ye kaçmak zorunda kalmıştı (2. Kral. 19:35, 36). Bununla birlikte, Sanherib’in Prizması, Yeruşalim’i tehdit eden Asurluların memleketlerine geri dönmesinden önce Yahuda’da büyük bir istila gerçekleştiğini gösterir.

10, 11. (a) Lakiş Mektupları nedir ve ne anlatırlar? (b) Yeremya kaydını nasıl desteklerler?

10 Lakiş Mektupları. Kutsal Kitap, ünlü bir kale kenti olan Lakiş’ten 20’den fazla kez söz eder. Lakiş, Yeruşalim’in yaklaşık 45 kilometre güneybatısında yer alıyordu. Bugün, şehir kalıntılarının büyük kısmı ortaya çıkarılmıştır. Şehrin giriş kapısının yanında bulunan bir muhafız odasında, 1935’te 18 ostrakon, yani çömlek parçası bulundu; 1938’de ise bu parçalara 3 yeni ostrakon eklendi. Üzerinde yazılar olan bu parçalar birleştirildiğinde eski İbrani alfabesiyle yazılmış çok sayıda mektup ortaya çıktı. Bu 21 parçanın bir araya gelmesiyle oluşan koleksiyon günümüzde Lakiş Mektupları olarak bilinir. Lakiş, Nabukadnezar’ın saldırılarına karşı korunan son Yahuda kalelerinden biriydi, ancak MÖ 609-607 yıllarında yanarak bir harabe haline geldi. Mektuplar o dönemde yaşanan kargaşayı çok iyi yansıtıyor. Bu mektupların Yahuda’da düşman saldırılarına direnen askeri karakollardan, Lakiş’teki komutan Yaoş’a gönderildiği anlaşılıyor. Mektupların birinde (no. IV) şöyle yazıyor: “YHVH [Tetragrammaton, “Yehova”] komutanımın müjdeli haberler almasını sağlasın. . . . . komutanımızın verdiği tüm işaretlere uygun olarak Lakiş’ten gelecek ateş işaretlerini bekliyoruz, çünkü Azeka’yı göremiyoruz.” Bu satırlar, ‘geriye kalan surlu şehirlerin’ sadece Lakiş ve Azeka olduğunu söyleyen Yeremya 34:7 ayetinin doğruluğunu çarpıcı şekilde kanıtlar. Bu mektuptan Azeka’nın o sırada düşman eline geçtiği anlaşılıyor. Tanrı’nın ismi, Lakiş Mektuplarında sık sık Tetragrammaton şeklinde geçer. Bu, Yehova isminin o dönemde Yahudiler arasında yaygın çapta kullanıldığını gösterir.

11 Başka bir mektup (no. III) ise şu satırlarla başlıyor: “YHVH [Yehova], komutanımın barış haberleri almasını sağlasın! . . . Hizmetkârınıza şu haber bildirildi, ‘Ordunun komutanı Elnatan oğlu Konya, Mısır’a, Ahiya oğlu Hodavya’nın yanına gitmek üzere buraya geldi ve ondan [malzeme] almak için adamlarını gönderdi.’” Anlaşılan bu mektup, Yahuda’nın Yehova’nın emrine itaatsizlik edip kendi yıkımına yol açacak bir adım attığını, yani Mısır’dan yardım istediğini doğruluyor (İşa. 31:1; Yer. 46:25, 26). Bu mektup metninde yer alan Elnatan ve Hoşaya isimleri Yeremya 36:12 ve Yeremya 42:1 ayetlerinde de geçer. Mektuplarda değinilen başka üç kişinin isimleri de yine Kutsal Kitabın Yeremya kaydında bulunur. Bu kişiler Neriya, Yaazanya ve Gemarya’dır (Yer. 32:12; 35:3; 36:10).g

12, 13. Nabonidus Kroniğinde ne anlatılır? Bu belge neden çok önemlidir?

12 Nabonidus Kroniği. 19. yüzyılın ikinci yarısında, Bağdat yakınlarında yapılan kazı çalışmalarında eski Babil tarihine ışık tutan çok sayıda kil tablet ve silindir ortaya çıktı. Bu eserlerden bir tanesi Nabonidus Kroniği olarak bilinen ve şu anda British Museum’da korunan çok önemli bir belgeydi. Babil kralı Nabonidus, Belşazar’ın babasıydı. Nabonidus tahtta olmadığı zamanlar onu kral naibi olarak Belşazar temsil ediyordu. MÖ 5 Ekim 539’da Pers kralı Koreş’in Babil’i ele geçirdiği gece Belşazar öldü, fakat Nabonidus başka bir şehre kaçarak hayatta kaldı (Dan. 5:30, 31). Babil’in düşüşünü kesin tarihler vererek anlatan Nabonidus Kroniği bu olayın hangi gün gerçekleştiğini belirlememize yardım eder. Şu sözler Nabonidus Kroniğinde kayıtlı bir kısmın tercümesidir: “Koreş, Taşritu [tişri (eylül-ekim)] ayında Dicle üzerindeki Opis’e saldırdı . . . . 14. günde Sippar savaşmadan ele geçirildi. Nabonidus kaçtı. 16. günde [MÖ 11 Ekim 539, Jülyen ya da 5 Ekim, Gregoryen] Guti valisi Gobryas’ın (Ugbaru) ve Koreş’in ordusu Babil’e savaşmadan girdi. Bundan sonra Babil’e dönen Nabonidus (orada) yakalandı. . . . . Arahşamnu [markesvan (ekim-kasım)] ayının 3. gününde [28 Ekim, Jülyen ya da 17 Ekim, Gregoryen] Koreş Babil’e girdi, önüne yeşil dallar serilmişti, şehir üzerine ‘Barış’ (sulmu) hâkim oldu. Koreş tüm Babillileri selamladı. Valisi Gobryas, Babil’e (alt)valiler atadı.”h

13 Bu tarihi belgede, Med Darius isminin geçmemesi dikkate değer. Ayrıca, Kutsal Kitap dışında o güne kadar yazılmış hiçbir kaynakta ya da Josephus’tan (MS birinci yüzyılda yaşamış bir Yahudi tarihçi) önceki döneme ait hiçbir tarihi belgede Darius’un ismi belirtilmemişti. Bu nedenle bazıları, Darius’un yukarıda bahsedilen Gobryas olabileceğini ileri sürmektedir. Gobryas’la ilgili bilinenler her ne kadar Darius hakkındaki bilgilerle uyumlu olsa da, böyle bir benzerlik bizi kesin bir sonuca götürmez.i Ne olursa olsun, dindışı tarih Kutsal Kitapta bahsedilen Koreş’in Babil işgalinde kilit role sahip olduğunu ve daha sonra orada kral olarak hüküm sürdüğünü açıkça gösterir.

14. Kyros Silindirinde neler kayıtlıdır?

14 Kyros (Koreş) Silindiri. Koreş’in Pers Dünya İmparatorluğu’nun kralı olarak hüküm sürmeye başlamasından bir süre sonra, MÖ 539’da gerçekleştirdiği Babil fethi bir kil silindir üzerine kaydedildi. Bu paha biçilmez belge de British Museum’da sergilenmektedir. Tercüme edilen metnin bir kısmı şöyledir: “Ben Koreş, dünyanın kralı, büyük kral, meşru kral, Babil kralı, Sümer ve Akad kralı, (yerin) dört bucağının kralı, . . . Dicle’nin öte yakasındaki, tapınakları uzun zamandır harabe olan [daha önce adı geçen] kutsal şehirlere kalıcı tapınaklar kurdum ve oraya ait olan suretleri iade ettim. (Eskiden) oralarda yaşamış bütün insanları (da) toplayıp yaşadıkları yerlere geri gönderdim.”j

15. Kyros Silindiri Kral Koreş hakkında ne gösterir? Bu, Kutsal Kitap kayıtlarıyla nasıl uyumludur?

15 Gördüğümüz gibi Kyros Silindiri, kralın tutsak toplumlarla ilgili izlediği politika hakkında bilgi verir. Bununla uyumlu olarak, Koreş Yahudilerin Yeruşalim’e dönmeleri ve orada Yehova’nın evini tekrar inşa etmeleri için ferman çıkardı (2. Tar. 36:23). İlginç olarak, Yehova 200 yıl öncesinden, Babil’i ele geçirecek ve Yahudileri memleketlerine geri gönderecek kralın Koreş olacağını bildirmişti (İşa. 44:28; 45:1).

ARKEOLOJİ VE YUNANCA KUTSAL YAZILAR

16. Arkeolojik çalışmalar Yunanca Kutsal Yazıların doğruluğunu nasıl destekler?

16 Arkeolojik çalışmalar, İbranice Kutsal Yazıların doğruluğunu desteklediği gibi, Yunanca Kutsal Yazılarla bağlantılı birçok eserin ortaya çıkmasına da katkıda bulunmuştur.

17. Arkeoloji, İsa’nın vergiyle ilgili soruya verdiği cevabı nasıl destekliyor?

17 Tiberius’a Ait Resim ve Yazı İçeren Gümüş Dinar. Kutsal Kitap, İsa’nın Sezar Tiberius’un saltanatı sırasında hizmet ettiğini açıkça gösterir. İsa’ya muhalefet eden bazı kişiler baş vergisiyle ilgili soru sorarak onu tuzağa düşürmek istediler. Kutsal Kitap kaydı bu olayı şöyle anlatır: “İsa onların ikiyüzlülüklerini fark ederek şöyle dedi: ‘Neden beni deniyorsunuz? Bir dinar getirin de bakalım.’ Getirdiler. Onlara, ‘Bu resim ve yazı kime ait?’ diye sordu. ‘Sezar’a’ dediler. O zaman İsa şöyle dedi: ‘Sezar’a ait olanı Sezar’a, Tanrı’ya ait olanı Tanrı’ya ödeyin.’ Bu söz üzerine şaşıp kaldılar” (Mar. 12:15-17). Arkeologlar kazılar sırasında, üzerinde Sezar Tiberius’un sureti olan bir gümüş dinar buldu. Bu para MS yaklaşık 15 yılında tedavüle girmişti. Bu, Tiberius’un imparator olarak MS 14 yılında saltanat sürmeye başladığı gerçeğiyle uyumludur. Ayrıca, Vaftizci Yahya’nın hizmetine Tiberius’un saltanatının 15. yılında, yani MS 29 yılının ilkbaharında başladığını söyleyen Kutsal Kitap kaydı için de ek bir kanıt oluşturur (Luka 3:1, 2).

18. Pontius Pilatus’la ilgili nasıl bir eser ortaya çıktı?

18 Pontius Pilatus’un İsmi. Pontius Pilatus’la ilgili bilgi içeren ilk arkeolojik keşif 1961 yılında yapıldı. Sezariye’de onun isminin Latince yazılı olduğu taş bir levha ortaya çıktı.

19. Elçiler 17:16-34’te kayıtlı sözleri destekleyen hangi kalıntılar bugün Atina’da hâlâ görülebilir?

19 Areopagos. Pavlus Kutsal Kitapta kayıtlı en meşhur konuşmalarından birini MS 50 yılında Atina’da (Yunanistan) yaptı (Elçi. 17:16-34). Bu konuşmayı yaptığı yer Areopagos’tu. Oraya bazı kişiler tarafından götürülmüştü. Areopagos ya da Ares tepesi (Mars Tepesi) çorak ve kayalık bir tepenin ismidir. Yaklaşık 115 metre yüksekliğindeki tepe, Atina Akropolisi’nin kuzeybatısında yer alır. Kayalara oyularak yapılmış basamaklar tepeye kadar yükselir, meydanın üç yanını çevreleyen ve eskiden oturma yeri olarak kullanılan kabaca yontulmuş taş bloklar hâlâ görülebilir. Areopagos’un günümüze ulaşan kalıntıları Pavlus’un Kutsal Kitapta kayıtlı tarihi konuşmasını nasıl bir ortamda yaptığını gözümüzde canlandırmamıza yardım eder.

20. Titus Takı neye tanıklık eder? Nasıl?

20 Titus Takı. Yeruşalim ve içinde bulunan mabet Titus komutasındaki Romalılar tarafından MS 70 yılında yıkıldı. Titus bu zaferi bir sonraki yıl babası İmparator Vespasianus ile birlikte Roma’da kutladı. Zafer alayında, Yahudi tutsaklar arasından seçilen yedi yüz kişi yürütüldü. Ayrıca ele geçirilen savaş ganimetleri ve mabet hazineleri sergilendi. Titus imparator oldu ve MS 79 ile 81 yılları arasında hüküm sürdü. Ölümünden sonra, Titus Takı denen büyük bir anıt kemer inşa edildi ve divo Tito’ya (kutsal Titus’a) adandı. Bu kemerin iki sütununda yer alan alçak kabartmada Titus’un zafer alayı betimlenmiştir. Kemerin bir sütununda, Yeruşalim’deki mabedin kutsal eşyalarını taşıyan Roma askerleri, başlarında defne yaprakları ve ellerinde uçları olmayan mızraklarla resmedilmiştir. Bu eşyalar arasında yedi kollu şamdan ve üzerinde kutsal borazanların bulunduğu huzur ekmeği masası görülür. Kemerin diğer sütununda ise, zafer kazanan Titus dört atın çektiği bir arabaya binmiş şekilde resmedilmiştir; arabayı Roma şehrini temsil eden bir kadın sürmektedir.k Her yıl, binlerce kişi Titus’un zafer takını görmek için Roma’ya gider. Bu eser, İsa’nın önceden bildirdiği sözlerin ve Yehova’nın isyankâr Yeruşalim’e verdiği korkunç hükmün nasıl gerçekleştiğinin sessiz bir tanığı olarak hâlâ ayaktadır (Mat. 23:37–24:2; Luka 19:43, 44; 21:20-24).

21. (a) Arkeoloji hangi anlamda eski elyazmaları ile aynı amaca hizmet eder? (b) Arkeoloji hakkında sahip olunması gereken uygun bakış açısı nedir?

21 Eski elyazmalarının ortaya çıkışı Kutsal Kitabın günümüze kadar değişmediğini anlamamıza yardım ettiği gibi, gün ışığına çıkarılan çok sayıda tarihi eser de Kutsal Kitap kaydının tarihsel, kronolojik ve coğrafi açıdan, en küçük ayrıntısına kadar güvenilir olduğunu gözler önüne serer. Ancak, arkeolojinin her durumda Kutsal Kitabı desteklediği sonucuna varmak yanlış olur. Arkeolojinin yanılmaz bir bilim dalı olmadığını akılda tutmak gerekir. Bu alanda yapılan buluşlar insani yorum ve açıklamalara dayanır ve bunlar zaman içinde değişebilir. Arkeoloji, Tanrı’nın Sözünün doğruluğuna dair zaman zaman beklenmedik kanıtlar sunmaktadır. Dahası, uzun seneler British Museum’da müdürlük ve kütüphanecilik yapmış olan Sir Frederic Kenyon’ın da dediği gibi, ‘arkeoloji, Kutsal Kitabın yazıldığı dönem hakkında sağladığı önemli bilgilerle onun daha anlaşılır hale gelmesini sağlamıştır.’l Fakat imanımız arkeolojiye değil, Kutsal Kitaba dayanmalı (Rom. 10:9; İbr. 11:6).

22. Sonraki bölümde hangi kanıtları ele alacağız?

22 Kutsal Kitap, ‘yaşayan ve ölümsüz olan Tanrı’nın sözünün’ doğru olduğuna dair bizzat kendi içerisinde karşı konulamayacak kadar sağlam kanıtlara sahiptir. Bu kanıtları sonraki bölümde ele alacağız (1. Pet. 1:23).

[Dipnotlar]

a Bible and Spade, 1938, S. L. Caiger, sayfa 29.

b 1 arşın, yaklaşık 44,5 santimetredir.

c İstanbul Arkeoloji Müzesi, Siloa Yazıtı; Insight on the Scriptures, Cilt. 1, sayfa 941-942, 1104.

d Light From the Ancient Past, 1959, J. Finegan, sayfa 91, 126.

e Ancient Near Eastern Texts, 1974, J. B. Prichard, sayfa 320.

f Ancient Near Eastern Texts, sayfa 288.

g Insight on the Scriptures, Cilt 1, sayfa 151-152; Light From the Ancient Past, sayfa 192-195.

h Ancient Near Eastern Texts, sayfa 306.

i Insight on the Scriptures, Cilt 1, sayfa 581-583.

j Ancient Near Eastern Texts, sayfa 316.

k Light From the Ancient Past, sayfa 329.

l The Bible and Archaeology, 1940, sayfa 279.

[Sayfa 333’deki resim]

Moab Taşı

Eski harflerle Tetragrammaton, 18. satırda, sağda

[Sayfa 334’deki resim]

Kral Sanherib’in Prizması

[Sayfa 335’deki resim]

Nabonidus Kroniği

[Sayfa 336’deki resim]

Tiberius’a ait resim ve yazı içeren gümüş dinar

[Sayfa 337’deki resim]

Titus Takı

[Sayfa 337’deki resim tanıtım notları]

Konu 9’un resimleri:

sayfa 333, Louvre Müzesi, Paris;

sayfa 334, Chicago Üniversitesi Doğu Bilimleri Enstitüsü’nün izniyle;

sayfa 335, The British Museum’ın izniyle;

sayfa 336, The British Museum’ın izniyle;

sayfa 337: Soprintendenza Archeologica di Roma.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş