Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • gt böl. 75
  • Mutluluğun Kaynağı

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Mutluluğun Kaynağı
  • Dünyada Yaşamış En Büyük Adam
  • Benzer Malzeme
  • Gerçek Mutluluğun Kaynağı Nedir?
    İsa Mesih: Yol, Hakikat, Yaşam
  • Mucizelerin Ardındaki Güç
    İsa Mesih: Yol, Hakikat, Yaşam
  • İsa Ferisileri Azarlıyor
    Dünyada Yaşamış En Büyük Adam
  • Tartışmaların Merkezindeki Adam
    Dünyada Yaşamış En Büyük Adam
Daha Fazla
Dünyada Yaşamış En Büyük Adam
gt böl. 75

Bölüm 75

Mutluluğun Kaynağı

İSA Galile’deki hizmeti sırasında mucizeler yapmıştı; bu kez onları Yahudiye’de tekrarlıyordu. Örneğin adamın birinden, konuşmasını engelleyen cini çıkardı. İnsan kitleleri hayretler içinde kalmıştı; kendisini eleştirenler ise Galile’de olduğu gibi aynı itirazı ortaya attılar. “Cinlerin reisi Beelzebul ile cinleri çıkarıyor” iddiasında bulundular. Başkaları da, İsa’dan kimliğiyle ilgili daha büyük bir delil istediler ve gökten bir alamet isteyerek aklını çelmeye çalıştılar.

İsa, onların düşüncelerini bildiğinden, Yahudiye’deki bu eleştiricilerine de Galile’dekilere vermiş olduğu yanıtı verdi. Kendi içinde bölünmüş olan bir krallığın yıkılacağını belirtip sordu: “Şeytan da kendisine karşı ayrılık ederse, onun ülkesi nasıl durur?” “Fakat ben Allahın parmağı ile cinleri çıkarıyorsam, bu halde Allahın melekûtu [krallığı] üzerinize gelmiştir” diyerek, kendisini eleştirenlerin içinde bulunduğu tehlikeyi gösterdi.

İsa’nın mucizelerini görenlerden, yüzyıllar önce Musa’nın yaptığı bir mucizeyi görenlerinkine benzer bir tepki göstermeleri beklenirdi. Onlar, “bu Allahın parmağıdır,” diye haykırmışlardı. Taş levhaların üzerine On Emri oyan da ‘Tanrı’nın parmağıydı.’ İsa’nın cinleri çıkarıp hastaları iyileştirmesini mümkün kılan da ‘Tanrı’nın parmağı,’ diğer bir deyişle O’nun mukaddes ruhu ya da faal kuvvetiydi. Böylece, Krallığın tayin edilen Kralı İsa orada ortalarında bulunduğuna göre, Tanrı’nın Gökteki Krallığı bu eleştiricileri gerçekten gafil avlamıştı.

İsa sonra, cinleri çıkarma yeteneğinin kendisinin Şeytan üzerindeki gücünü kanıtladığını göstermek amacıyla bir örnekleme kullandı; bu, konağını korumak için tepeden tırnağa silahlanmış ev sahibinin üzerine yürüyüp onu yenen daha güçlü bir adamla ilgiliydi. Kötü bir ruhla ilgili Galile’de yaptığı örneklemeyi de burada yineledi. Kötü ruh bir adamdan ayrılır, fakat adam ortaya çıkan boşluğu iyi şeylerle doldurmazsa, ruh başka yedi ruhla birlikte geri döner; o adamın durumu başlangıçtakinden de kötü olur.

Bu öğretilenleri dinlerken kalabalığın içinden bir kadın, heyecanla, “Seni taşıyan rahme ve emziren memelere ne mutlu!” diye haykırma gereği duydu. Bir peygamberin ve özellikle Mesih’in annesi olmanın her Yahudi kadının arzusu olduğu göz önüne alındığında onun sözleri anlaşılabilir. Belli ki, İsa’nın annesi olduğundan, Meryem’in özel bir mutluluk duyması gerektiğini düşünüyordu.

Fakat İsa hemen, gerçek mutluluğun kaynağı konusunda kadının sözlerini düzeltti. ‘Hayır’ diye karşılık verdi, ‘Asıl Tanrı’nın Sözünü işitip onu tutanlar mutludur!’ İsa, hiçbir zaman annesi Meryem’e özel olarak onur verilmesi gerektiğini ima etmedi. Bunun yerine, gerçek mutluluğun, herhangi bir akrabalık bağında veya başarıda değil, Tanrı’nın sadık bir hizmetçisi olmakta yattığını gösterdi.

İsa Galile’deki gibi, Yahudiye halkını da gökten bir alamet istediğinden azarladı. Onlara Yunus’un alametinden başka bir alamet verilmeyeceğini söyledi. Yunus, hem balığın içinde üç gün kalması hem de Ninevelilerin tövbe etmesiyle sonuçlanan cesur vaazıyla bir alamet olmuştu. “İşte” dedi İsa, “Yunustan daha büyüğü buradadır.” Benzer şekilde, Şeba kraliçesi de Süleyman’ın hikmetine hayran kalmıştı. İsa, yine, “işte, Süleymandan daha büyüğü buradadır” dedi.

İsa, kandil yakan birinin onu gizli bir yere ya da bir sepetin altına değil, insanların ışığı görebilmesi için şamdana koyduğunu söyledi. Belki de, dolaylı olarak, dinleyicileri arasındaki bu dik başlı insanların önünde öğretim verip mucizeler yapmanın kandilin ışığını saklamaya benzediğini anlatmak istedi. Bu tür gözlemcilerin gözleri saf değildi ya da başka sözlerle hedefi net görememekteydi; böylece onun mucizeleri amacına ulaşmıyordu.

İsa, az önce bir cini çıkarmış ve dilsiz bir adamın konuşmasını sağlamıştı. Bu, gözleri saf olan, yani net gören kişileri, bu görkemli işi övmeye ve iyi haberi ilan etmeye yöneltmeliydi. Oysa, onu eleştirenler bu durumda değildi. Bu nedenle, İsa sözlerini şöyle bitirdi: “İmdi sakın, sendeki ışık karanlık olmasın. Eğer bütün bedenin bir karanlık kısmı olmayıp nurlu ise, bir çerağ seni parıltısı ile aydınlattığı zaman nasılsa, öylece bedenin bütün nurlu olur.” Luka 11:14-36; Çıkış 8:18, 19; 31:18; Matta 12:22, 28.

▪ İsa’nın adamı iyileştirmesi nasıl karşılandı?

▪ ‘Tanrı’nın parmağı’ neydi ve Tanrı’nın Gökteki Krallığı İsa’nın dinleyicilerini nasıl gafil avlamıştı?

▪ Gerçek mutluluğun kaynağı neydi?

▪ Bir kimsenin gözü nasıl saf olabilirdi?

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş