Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • bt böl. 27 s. 211-217
  • ‘Tanrı’nın Krallığını Etraflıca Anlattı’

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • ‘Tanrı’nın Krallığını Etraflıca Anlattı’
  • Tanrı’nın Krallığına Tam Anlamıyla Tanıklık Edin
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • “Pavlus . . . . Tanrı’ya Şükretti ve Cesaret Buldu” (Elçiler 28:14, 15)
  • ‘Her Yerde Bu Mezhebin Aleyhinde Konuşuluyor’ (Elçiler 28:16-22)
  • Bizim İçin Bir Örnek: ‘Tanrı’nın Krallığını Etraflıca Anlattı’ (Elçiler 28:23-29)
  • “Tanrı’nın Krallığını Duyuruyor” (Elçiler 28:30, 31)
  • Pavlus Roma’da
    Mukaddes Kitap Öyküleri
  • Cesur Olun, Size Yardım Eden Yehova’dır!
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (İnceleme)—2020
  • Yehova’nın Gökteki Krallığını Cesaretle İlan Edin!
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1990 (Dinsel Seri 109-112)
  • ‘Hiçbir İnsanın Kanından Sorumlu Değilim’
    Tanrı’nın Krallığına Tam Anlamıyla Tanıklık Edin
Daha Fazla
Tanrı’nın Krallığına Tam Anlamıyla Tanıklık Edin
bt böl. 27 s. 211-217

27. BÖLÜM

‘Tanrı’nın Krallığını Etraflıca Anlattı’

Roma’da hapis olan Pavlus iyi haberi duyurmaya devam eder

Bu bölüm Elçiler 28:11-31’e dayanmaktadır

1. Pavlus ile arkadaşları hangi güvenceye sahipti? Neden?

“ZEUS’UN OĞULLARI” armasını taşıyan, muhtemelen tahılla yüklü büyük bir gemi Malta Adası’ndan İtalya’ya doğru yol alıyordu. MS yaklaşık 59 yılıydı. Gemide muhafız gözetiminde yolculuk eden Pavlus ile iman kardeşleri Luka ve Aristarhos vardı (Elçi. 27:2). Mürettebatın tersine bu vaizler Yunan tanrısı Zeus’un ikiz oğulları Kastor ve Polluks’un kendilerini korumasını beklemiyorlardı (Elçi. 28:11, dipnot). Onlar, Pavlus’un Roma’da hakikate tanıklık edeceğini ve Sezar’ın önüne çıkacağını bildiren Yehova’ya hizmet ediyordu (Elçi. 23:11; 27:24).

2, 3. Pavlus’un bindiği gemi hangi rotayı izledi? Yolculuğunun başlangıcından itibaren Pavlus’u kim destekledi?

2 Gemi Atina ile Roma kadar önemli ve güzel bir şehir olan Sirakusa’da üç gün kaldıktan sonra, İtalya’nın güney kıyısında bulunan Regium’a doğru yola koyuldu. Sonra güneyden esen bir rüzgârın yardımıyla İtalya’nın Puteoli limanına (bugünkü Napoli yakınları) normalden çok daha hızlı şekilde, ikinci günde vardı (Elçi. 28:12, 13).

3 Pavlus, İmparator Neron’un önüne çıkmak için yaptığı Roma yolculuğunun artık son kısmındaydı. “Her tesellinin kaynağı olan Tanrı” yolculuğun başından sonuna dek Pavlus’la birlikteydi (2. Kor. 1:3). Göreceğimiz gibi ne Tanrı’nın desteği azaldı, ne de Pavlus bir görevli vaiz olarak coşkusunu kaybetti.

“Pavlus . . . . Tanrı’ya Şükretti ve Cesaret Buldu” (Elçiler 28:14, 15)

4, 5. (a) Pavlus ve arkadaşları Puteoli’de nasıl bir konukseverlik gördüler? Ona neden bu kadar çok özgürlük tanınmıştı? (b) İsa’nın takipçilerinin iyi davranışları onlara hapiste bile nasıl yarar sağlayabilir?

4 Pavlus ile arkadaşları Puteoli’de ‘kardeşleri buldular’ ve kardeşler onlara ‘yanlarında yedi gün kalmaları için yalvardılar’ (Elçi. 28:14). İsa’nın takipçilerinin konukseverliğine şahane bir örnek! Herhalde Pavlus ile arkadaşları da o konuksever kardeşleri ruhi konularda bol bol teşvik ettiler. Acaba tutuklu birine neden bu kadar çok özgürlük tanınmıştı? Çünkü muhtemelen elçi Romalı muhafızların güvenini kazanmıştı.

5 Çağımızda da hapishanelerde ya da toplama kamplarında bulunan Yehova’nın hizmetçilerine, Kutsal Yazılara uygun davranışları nedeniyle sık sık özgürlükler ve ayrıcalıklar tanınmıştır. Örneğin Romanya’da hırsızlık suçundan 75 yıl hapse mahkûm edilen bir adam Tanrı’nın Sözünü incelemeye başladı ve kişiliğinde çarpıcı değişiklikler oldu. Bunun üzerine cezaevi yetkilileri ona, tek başına kasabaya gidip hapishane için alışveriş yapma görevi verdi. Tabii her şeyden önemlisi iyi yaşayışımızın Yehova’yı yüceltmesidir (1. Pet. 2:12).

6, 7. Romalı kardeşler nasıl olağanüstü bir sevgi gösterdiler?

6 Pavlus ile arkadaşları Puteoli’den Capua’ya kadar herhalde yaklaşık 50 kilometre yürüdüler. Capua, Roma’ya giden Appia Yolunun üzerindeydi. Düz, geniş lav bloklarıyla döşeli bu ünlü yolda, İtalya’nın şahane kır manzaraları görülebilirdi ve bazı noktalarda bu görüntülere Akdeniz manzaraları da eklenirdi. Bu yol balçık kaplı bir alan olan ve Roma’dan yaklaşık 60 kilometre uzaktaki Pontino Bataklıkları denen yerden de geçerdi. Appius Çarşısı bu bataklık bölgenin yakınında bulunuyordu. Luka’nın yazdığına göre, Roma’daki kardeşler onların ‘haberini alınca’ bazıları Çarşıya kadar geldi, diğerleri de Roma’dan yaklaşık 50 kilometre uzakta bir mola yeri olan Üç Hanlarda bekledi. Ne büyük bir sevgi! (Elçi. 28:15).

7 Appius Çarşısı zahmetli bir yolculuktan sonra bitkin düşmüş yolcular için pek rahat bir dinlenme yeri değildi. Romalı şair ve yergi yazarı Horatius, Çarşıyı “gemicilerle ve kavgacı hancılarla dolu” bir yer olarak tanımlar. O, “suyun son derece iğrenç” olduğunu ve orada yemek bile yemediğini yazar. Ancak tüm bu olumsuz şartlara rağmen, Roma’dan gelen kardeşler Pavlus ve arkadaşlarını orada sevinçle beklediler. Çünkü vaizlere yolculuklarının son kısmında eşlik edeceklerdi.

8. Pavlus iman kardeşlerini “görünce” neden Tanrı’ya şükretti?

8 Kayıt şöyle der: “Pavlus onları görünce Tanrı’ya şükretti ve cesaret buldu” (Elçi. 28:15). Evet, bu sevgili kardeşleri görmek bile elçiyi güçlendirdi ve teselli etti; belki de onlardan bazılarını şahsen tanıyordu. Pavlus Tanrı’ya neden şükretti? O özverili sevginin ruhun meyvesini oluşturan niteliklerden biri olduğunu biliyordu (Gal. 5:22). Bugün de kutsal ruh İsa’nın takipçilerini birbirleri için özveride bulunmaya ve muhtaç durumda olanları teselli etmeye yöneltiyor (1. Sel. 5:11, 14).

9. Pavlus’u karşılayan kardeşlerinkine benzer bir tutumu nasıl gösterebiliriz?

9 Örneğin kutsal ruh konuksever kardeşleri çevre gözetmenlerinin ve tamgün hizmet eden diğer kişilerin ihtiyaçlarıyla ilgilenmeye yöneltir. Tamgün hizmet eden kardeşlerden birçoğu Yehova’ya daha fazla hizmet edebilmek için büyük özverilerde bulunmuştur. Öyleyse siz de kendinize şunları sorun: ‘Çevre gözetmeninin ziyaretini desteklemek, belki de ona ve evliyse eşine konukseverlik göstermek üzere daha fazla şey yapabilir miyim? Onlarla tarla hizmetinde birlikte çalışmak için program yapabilir miyim?’ Böyle yaparsanız zengin nimetler elde edeceksiniz. Örneğin Pavlus ile arkadaşlarının iman güçlendirici tecrübelerini onların ağzından dinlerken Romalı kardeşlerin duyduğu sevinci bir düşünün (Elçi. 15:3, 4).

‘Her Yerde Bu Mezhebin Aleyhinde Konuşuluyor’ (Elçiler 28:16-22)

10. Pavlus Roma’da hangi koşullardaydı? Elçi oraya vardıktan kısa süre sonra ne yaptı?

10 Sonunda yolcular Roma’ya girdiğinde Pavlus’un “asker gözetiminde tek başına kalmasına izin verildi” (Elçi. 28:16). Ev hapsinde olan biri firar etmemesi için muhafızına zincirle bağlanırdı. Durum böyle bile olsa, Pavlus bir Krallık müjdecisiydi ve zincirler onu susturamazdı. Dolayısıyla, yolculuğun yorgunluğunu atmak için sadece üç gün dinlendikten sonra, kendini tanıtmak ve şahitlikte bulunmak amacıyla Roma’daki Yahudilerin ileri gelenlerini çağırdı.

11, 12. Pavlus soydaşlarıyla konuşurken nasıl onların olası önyargılarını yıkmaya çalıştı?

11 Pavlus şöyle dedi: “Efendiler, kardeşler, ben halkın aleyhinde veya atalarımızın âdetlerine ters hiçbir şey yapmadığım halde, Yeruşalim’de tutuklanıp Romalıların eline teslim edildim. Onlar beni sorguladıktan sonra serbest bırakmak istediler, çünkü ölümü gerektirecek bir suçum yoktu. Ancak Yahudiler buna karşı çıkmaya devam edince, davamı Sezar’a arz etmek zorunda kaldım; fakat bunu milletimden şikâyetçiymişim gibi yapmadım” (Elçi. 28:17-19).

12 Pavlus Yahudi dinleyicilerine “kardeşler” diye hitap ederek onlarla ortak bir zemin oluşturmaya ve olası önyargılarını yıkmaya çalıştı (1. Kor. 9:20). Ayrıca orada olma sebebinin soydaşlarını suçlamak değil, davasını Sezar’a arz etmek olduğunu açıkladı. Fakat Roma’daki Yahudi topluluğu Pavlus’un temyiz başvurusunda bulunduğunu bilmiyordu (Elçi. 28:21). Onlarla Yahudiye’deki Yahudiler arasında neden böyle bir iletişim kopukluğu olmuştu? Bir kaynak şunu belirtiyor: “Pavlus’un gemisi kışın ardından İtalya’ya gelen ilk gemilerden biri olmalıydı; ne Yeruşalim’deki Yahudi yetkililerin temsilcileri ne de bu davayla ilgili bir mektup Roma’ya gelebilmişti.”

13, 14. Pavlus Krallık temasını anlatmaya nasıl başladı? Onu nasıl örnek alabiliriz?

13 Pavlus Yahudi misafirlerinin merakını uyandıracak bir sözle Krallık temasını anlatmaya başladı. Şöyle dedi: “İşte bu nedenle sizi görmek ve sizlerle konuşmak için ricada bulundum, çünkü İsrail’in ümidinden ötürü bu zincirlerle bağlıyım” (Elçi. 28:20). Elbette bu ümit, Hıristiyan cemaatinin duyurduğu Mesih ve onun Krallığıyla bağlantılıydı. Yahudi ihtiyarlar şöyle cevap verdiler: “Bizce doğru olan, senin görüşlerini senden dinlemektir, çünkü her yerde bu mezhebin aleyhinde konuşulduğunu biliyoruz” (Elçi. 28:22).

14 İyi haberi paylaşma fırsatı bulduğumuzda bizi dinleyenlerin ilgisini uyandırmak için düşündürücü ifadeler ve sorular kullanarak Pavlus’u örnek alabiliriz. Kutsal Yazılardan Kanıtlar Gösterin, Vaizlik Eğitim İbadetinden Yararlanın ya da Okumak ve Öğretmek Konusunda Kendinizi Geliştirin gibi yayınlarda harika öneriler bulabiliriz. Bu yardımcı yayınlardan tam olarak yararlanıyor musunuz?

Bizim İçin Bir Örnek: ‘Tanrı’nın Krallığını Etraflıca Anlattı’ (Elçiler 28:23-29)

15. Pavlus’un şahitliğinde göze çarpan dört nokta nedir?

15 Roma’daki Yahudiler kararlaştırdıkları gün Pavlus’un kaldığı yere “daha kalabalık geldiler.” Pavlus “Tanrı’nın krallığını etraflıca anlatarak ve İsa hakkında hem Musa kanunundan hem Peygamberlerin kitaplarından ikna edici kanıtlar göstererek sabahtan akşama dek konuştu” (Elçi. 28:23). Pavlus’un şahitliğinde dört nokta göze çarpmaktadır. İlk olarak o, konuşurken Tanrı’nın Krallığına odaklandı. İkinci olarak Kutsal Yazılardan mantık yürüttü. Üçüncü olarak, “ikna edici kanıtlar göstererek” dinleyicilerinin dikkatini çekmeye çalıştı. Dördüncü olarak, “sabahtan akşama dek” şahitlikte bulunarak özverili bir tutum sergiledi. Bizim için ne kadar güzel bir örnek! Peki sonuç ne oldu? “Söylediklerine bazıları inanmaya başladı”, diğerleriyse inanmadı. Luka’nın bildirdiğine göre ziyarete gelenler anlaşmazlığa düştüler ve “çıkıp gitmeye başladılar” (Elçi. 28:24, 25a).

16-18. Roma’daki Yahudilerin olumsuz tepkisi Pavlus’u neden şaşırtmadı? Mesajımız reddedildiğinde neler hissetmeliyiz?

16 Yahudilerin bu tepkisi Pavlus’u şaşırtmadı; çünkü o daha önce de bu tepkiyle karşılaşmıştı ve Kutsal Yazılarda böyle olacağı bildirilmişti (Elçi. 13:42-47; 18:5, 6; 19:8, 9). Bu yüzden Pavlus çıkıp giden duyarsız ziyaretçilerine şunları dedi: “Kutsal ruhun atalarınıza İşaya peygamber aracılığıyla söylediği şu sözler boşuna değil: ‘Bu halka git ve söyle: “Çok şey duyacaksınız, fakat hiçbir şey anlamayacaksınız; çok şey göreceksiniz, fakat hiçbir şey seçemeyeceksiniz. Çünkü bu halkın yüreği duyarsızlaştı”’” (Elçi. 28:25b-27). “Duyarsızlaşmak” olarak tercüme edilen kelime orijinal dilde “kalınlaşmak” ya da “yağ bağlamak” anlamına gelir ve bu durumdaki bir yürek Krallık mesajının içine işlemesine izin vermez (Elçi. 28:27). Ne acı bir durum!

17 Pavlus sözlerini sona erdirirken o Yahudilerin tersine ‘diğer milletlerin kesinlikle dinleyeceğini’ söyledi (Elçi. 28:28; Mezm. 67:2; İşa. 11:10). Gerçekten de elçi bunu kesinlikle söyleyebilirdi. Çünkü başka milletlerden olan birçok kişinin Krallık mesajına olumlu karşılık verdiğini şahsen görmüştü (Elçi. 13:48; 14:27).

18 İnsanlar iyi haberi reddettiğinde biz de Pavlus gibi bunu kişisel bir mesele haline getirmeyelim. Ne de olsa hayata giden yolu nispeten az sayıda kişinin bulacağını biliyoruz (Mat. 7:13, 14). Ayrıca doğru tutuma sahip kişiler hakiki tapınmadan yana tavır aldıklarında sevinelim ve onlara içtenlikle kucak açalım (Luka 15:7).

“Tanrı’nın Krallığını Duyuruyor” (Elçiler 28:30, 31)

19. Pavlus içinde bulunduğu şartlardan nasıl en iyi şekilde yararlandı?

19 Luka, kitabını sıcak bir izlenim bırakan şu olumlu sözlerle sonlandırır: “Pavlus kendi kiraladığı evde tam iki yıl kaldı. Yanına gelen herkesi kabul ediyordu. Hiçbir engelle karşılaşmadan, büyük bir cesaretle onlara Tanrı’nın krallığını duyuruyor ve Efendimiz İsa Mesih’le ilgili gerçekleri öğretiyordu” (Elçi. 28:30, 31). Pavlus konukseverlik, iman ve gayret konusunda çok çarpıcı bir örnekti!

20, 21. Pavlus’un Roma’daki hizmetinden yararlanan bazı kişiler kimlerdi?

20 Pavlus’un kabul ettiği kişilerden biri, Kolose’den kaçıp gelmiş Onisimos isminde bir köleydi. Elçi onun İsa’nın takipçisi olmasına yardım etti ve o da elçinin “sadık ve sevgili kardeşi” oldu. Gerçekten de Pavlus ondan “manevi babası olduğum evladım” diye söz etti (Kol. 4:9; Filim. 10-12). Onisimos’un hakikate gelmesi Pavlus’u çok teşvik etmiş olmalı.a

21 Pavlus’un güzel örneğinden başkaları da yararlandı. O Filipililere şöyle yazdı: “Başıma gelen olaylar aslında iyi haberin yayılmasıyla sonuçlanmıştır. Mesih uğrunda hapsedildiğimi, İmparatorluk Muhafız Alayı da dahil olmak üzere herkes öğrendi. Böylece, Efendimizin hizmetindeki kardeşlerin çoğu, zincire vurulmuş olmamdan aldıkları güvenle, Tanrı’nın sözünü korkusuzca bildirmek üzere daha büyük bir cesaret gösteriyorlar” (Filip. 1:12-14).

22. Pavlus Roma’da hapiste geçirdiği dönemden nasıl yararlandı?

22 Pavlus Roma’da hapiste geçirdiği dönemden yararlanarak Yunanca Kutsal Yazıların bir kısmı olan önemli mektuplar yazdı.b Bu mektuplar, birinci yüzyılda onları okuyan Hıristiyanlara çok yarar sağladı. Bugün biz de Pavlus’un mektuplarından yararlanıyoruz, çünkü onun Tanrı ilhamıyla kaleme aldığı öğütler günümüzde de geçerlidir (2. Tim. 3:16, 17).

PAVLUS’UN ROMA’DA İLK TUTUKLULUĞU SIRASINDA YAZDIĞI BEŞ MEKTUP

Elçi Pavlus mektuplarından beşini MS yaklaşık 60-61’de, Roma’daki ilk tutukluluğu sırasında yazdı. İman kardeşi Filimon’a yazdığı mektupta, onun kaçak kölesi Onisimos’un İsa’nın bir takipçisi olduğunu açıklar. Pavlus Onisimos’un manevi babasıydı ve ‘daha önceleri işe yaramaz’ olan bu köleyi şimdi bir kardeş olarak efendisine geri gönderiyordu (Filim. 10-12, 16).

Pavlus Koloselilere yazdığı mektupta Onisimos’un artık iman kardeşlerinden biri olduğunu belirtir (Kol. 4:9). Onisimos ve yine İsa’nın bir takipçisi olan Tihikos, sözü edilen bu iki mektubun yanı sıra Pavlus’un Efesoslulara yazdığı mektubu da yerine ulaştırma imtiyazına sahip oldu (Efes. 6:21).

Pavlus Filipililere yazdığı mektupta ‘zincire vurulduğundan’ söz eder ve yine mektubu götüren kişinin, yani bu kez Epafroditos’un durumundan bahseder. Filipi cemaati Epafroditos’u Pavlus’a yardımcı olması için göndermişti. Fakat Epafroditos çok hastalanmıştı, öyle ki ölümün eşiğine gelmişti. O, Filipi’deki kardeşler ‘hasta olduğunu işittikleri’ için de çok üzülmüştü. Pavlus onlara “böyle kişilere” değer vermelerini söyledi (Filip. 1:7; 2:25-30).

İbraniler mektubu Yahudiye’deki İbrani Hıristiyanlara yazıldı. Her ne kadar bu mektupta yazarın kimliği tam olarak belirtilmiyorsa da, kanıtlar onun Pavlus olduğunu gösteriyor. Mektupta yürütülen muhakeme onun tarzını yansıtır. Pavlus İtalya’dan selam söyler ve Roma’da yanında olan Timoteos’tan söz eder (Filip. 1:1; Kol. 1:1; Filim. 1; İbr. 13:23, 24).

23, 24. Çağımızda İsa’nın birçok takipçisi haksız yere hapsedilmelerine rağmen nasıl Pavlus gibi olumlu bir tutum sergiledi?

23 Elçilerin İşleri kitabında Pavlus’un ne zaman serbest bırakıldığından söz edilmese de, o iki yıl Sezariye’de iki yıl da Roma’da olmak üzere yaklaşık dört yılını tutuklu olarak geçirmişti.c (Elçi. 23:35; 24:27). O tutukluluk döneminde Tanrı’ya elinden geldiğince hizmet ederek olumlu tutumunu korudu. Çağımızda da Yehova’nın birçok hizmetçisi inançları nedeniyle haksız yere hapsedilse de sevincini korudu ve iyi haberi duyurmaya devam etti. İspanya’da tarafsızlığı nedeniyle hapsedilen Adolfo adlı İsa’nın takipçisinin örneğini düşünelim. Bir subay ona şöyle dedi: “Sana hayret ediyoruz. Senin için hayatı çekilmez kılıyoruz, fakat biz kötü davrandıkça sen gülümsüyorsun ve bize nazik davranıyorsun.”

24 Zamanla Adolfo’ya hücresinin kapısını açık bırakacak kadar güvendiler. Askerler Kutsal Kitap hakkında sorular sormak üzere onun yanına gelmeye başladılar. Hatta bir gardiyan Kutsal Kitabı okumak üzere hücresine her geldiğinde Adolfo onun için gözcülük yaptı. Yani bir tutuklu olmasına rağmen gardiyanın görevini yerine getirdi. Böyle sadık şahitlerin güzel örneği bizi “Tanrı’nın sözünü korkusuzca bildirmek üzere daha büyük bir cesaret” göstermeye yöneltsin.

25, 26. Pavlus 30 yıldan kısa bir süre içinde hangi şaşırtıcı peygamberlik sözlerinin gerçekleştiğini gördü? Bu peygamberlik sözleri günümüzde nasıl gerçekleşiyor?

25 Mesih’in ev hapsindeki elçisi kendisini ziyaret eden herkese ‘Tanrı’nın krallığını duyuruyordu.’ Sürükleyici bir kitap olan Elçilerin İşleri kaydı için ne etkileyici bir son! Birinci bölümde İsa’nın, takipçilerine şu görevi verdiğini okuyoruz: “Kutsal ruh üzerinize inince güç kazanacaksınız; Yeruşalim’de, bütün Yahudiye’de, Samiriye’de ve yeryüzünün en uzak yerlerine dek şahitlerim olacaksınız” (Elçi. 1:8). Bu sözlerin söylenmesinin üzerinden 30 yıl geçmeden Krallık mesajı “gök altında tüm insanlar arasında duyurulmuştu”d (Kol. 1:23). Tanrı’nın ruhunun gücünü gösteren ne büyük bir kanıt! (Zek. 4:6).

26 Bugün de Tanrı’nın ruhu Mesih’in kardeşlerinin artakalanı ile onların ‘başka koyunlardan’ olan arkadaşlarına güç veriyor. Bu sayede onlar dünyanın 240’tan fazla yerinde ‘Tanrı’nın krallığını etraflıca anlatmaya’ devam ediyorlar (Yuhn. 10:16; Elçi. 28:23). Siz de bu işe tam anlamıyla katılıyor musunuz?

PAVLUS’UN MS 61’DEN SONRAKİ YAŞAMI

Pavlus İmparator Neron’un önüne herhalde MS yaklaşık 61’de çıkarıldı ve anlaşılan imparator onun suçsuz olduğuna karar verdi. Daha sonra Pavlus’un neler yaptığı hakkında çok şey bilmiyoruz. Eğer planladığı İspanya yolculuğunu gerçekleştirdiyse, bu o döneme rastlamış olmalı (Rom. 15:28). MS 95’te Romalı Clemens, Pavlus’un “[Batının] en uç noktasına” kadar gittiğini yazdı.

Pavlus’un serbest bırakıldıktan sonra yazdığı üç mektuptan (1. ve 2. Timoteos ve Titus) Girit, Makedonya, Nikopolis ve Troas’ı ziyaret ettiğini öğreniyoruz (1. Tim. 1:3; 2. Tim. 4:13; Tit. 1:5; 3:12). Tekrar tutuklandığı yer Yunanistan’ın Nikopolis şehri olabilir. Bilinen şu ki o, MS yaklaşık 65’te yeniden Roma’da hapisteydi. Fakat bu sefer Neron merhamet göstermedi. MS 64’te bir yangın yüzünden şehir harap olduğunda, Romalı tarihçi Tacitus’a göre Neron haksız yere Hıristiyanları suçladı ve onlara karşı acımasız bir zulüm kampanyası başlattı.

Ölümünün yakın olduğunu bilen Pavlus Timoteos’a yazdığı ikinci mektupta ondan ve Markos’tan kısa sürede yanına gelmelerini istedi. Pavlus’u teselli etmek için hayatlarını tehlikeye atan Luka ve Onisiforos’un cesareti de dikkate değerdir (2. Tim. 1:16, 17; 4:6-9, 11). Gerçekten de herkesin önünde Hıristiyan olduğunu söylemek tutuklanmayı ve işkence görerek öldürülmeyi göze almak anlamına geliyordu. Pavlus büyük ihtimalle MS yaklaşık 65’te Timoteos’a son mektubunu yazdıktan kısa süre sonra öldürüldü. Bundan yaklaşık üç yıl sonra Neron’un da feci bir şekilde hayatını kaybettiği biliniyor.

İYİ HABER “TÜM İNSANLAR ARASINDA DUYURULMUŞTUR”

Elçi Pavlus MS yaklaşık 61’de Roma’da tutukluyken ‘iyi haberin gök altında tüm insanlar arasında duyurulmuş’ olduğunu yazdı (Kol. 1:23). O bu sözlerle acaba ne demek istedi?

Anlaşılan Pavlus ‘iyi haberin’ ne kadar geniş bir alana yayıldığını anlatmak için genel bir ifade kullandı. Örneğin Büyük İskender MÖ dördüncü yüzyılda Asya’ya girmiş ve Hindistan sınırlarına dayanmıştı. Julius Sezar MÖ 55’te Britanya’yı istila etmişti; Klaudius da adanın güney kısmını kontrolü altına alarak MS 43’te burayı Roma İmparatorluğunun bir kısmı haline getirmişti. Ayrıca Uzakdoğu da biliniyordu, çünkü has ipeğin anavatanıydı.

Acaba iyi haber Britanya’da, Çin’de ve Uzakdoğu’da duyurulmuş muydu? Pek öyle gözükmüyor. Örneğin, MS yaklaşık 56’da Pavlus henüz “ayak basmadığı” İspanya’da iyi haberi duyurmak istediğini söylemişti. Fakat Koloselilere yukarıdaki sözleri yazdığında bu amacına hâlâ ulaşamamıştı (Rom. 15:20, 23, 24). Yine de MS yaklaşık 61’e gelindiğinde Krallık mesajı geniş çapta biliniyordu. İyi haber en azından MS 33 yılının Pentikost’unda vaftiz edilen Yahudilerin ve Yahudiliği benimsemiş olanların memleketlerine, ayrıca İsa’nın elçilerinin gittiği topraklara kadar yayılmıştı (Elçi. 2:1, 8-11, 41, 42).

a Pavlus Onisimos’u Roma’da yanında tutmak istedi. Fakat bu, Roma kanunlarına aykırıydı ve Onisimos’un bir Hıristiyan olan efendisi Filimon’un haklarını çiğnemek anlamına gelecekti. Dolayısıyla Onisimos Filimon’a döndü ve yanında Pavlus’tan bir mektup götürdü. Bu mektupta elçi, Filimon’dan kölesini dostça ve bir iman kardeşi olarak karşılamasını rica ediyordu (Filim. 13-19).

b “Pavlus’un Roma’da İlk Tutukluluğu Sırasında Yazdığı Beş Mektup” başlıklı çerçeveye bakın.

c “Pavlus’un MS 61’den Sonraki Yaşamı” başlıklı çerçeveye bakın.

d “İyi Haber ‘Tüm İnsanlar Arasında Duyurulmuştur’” başlıklı çerçeveye bakın.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş