Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w80 1/7 s. 45-48
  • Dağdaki Vaız—“Dilemeye Devam Edin”

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Dağdaki Vaız—“Dilemeye Devam Edin”
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1980 (İnceleme Serisi 52-59)
  • Benzer Malzeme
  • İsa’nın Sözleri Dualarınızı Etkiliyor mu?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2009
  • Duayı İşiten Yehova’dan Kork
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1990 (Dinsel Seri 109-112)
  • Altın Kural Nedir?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1990 (Dinsel Seri 109-112)
  • Yehova “Kendisinden İsteyenlere Kutsal Ruh” Verir
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2006
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1980 (İnceleme Serisi 52-59)
w80 1/7 s. 45-48

Dağdaki Vaız—“Dilemeye Devam Edin”

KOMŞULARINI hükmederek mahkûm etmekten sakınmaları için dinleyicilerine öğüt verdikten sonra, İsa şöyle dedi: “Devamlı dileyin, size verilecektir; devamlı arayın, bulacaksınız; devamlı kapıyı çalın, size açılacaktır.”—Mat. 7:7, YD.a

Tanrı’nın Oğlu bu sözlerle, duaya devam etmeleri için şakirtlerini ısrarla teşvik etti. Bunun sebebi son derece önemlidir. Dağdaki Vaız, Tanrı’nın görüş açısından adaletin, sadece dinsel ve hayırsever işleri yapmaktan ibaret olmadığını açıkça gösterdi. (Mat. 5:20; 6:1) Anlamlı olabilmeleri için tapınma fiilleri bağışlayıcı olmak, iffetli olmak, hakikati söylemek ve sevgi dahil olmak üzere doğru yürek saiklerinden meydan gelmeli. (Mat. 5:22, 28, 33-37, 43, 48) Bu nitelikler, günahkâr insan tabiatına aykırı geldiğinden ötürü, şakirtler, Tanrı’nın hakiki tapınmasının taleplerini karşılamak için muntazaman Tanrı’dan yardım dilemeliydiler.

Bundan dolayı, Tanrısal bir hayat yaşamak üzere kuvvet ve hikmet için “dilemeye devam et”meliydiler. (II. Kor. 4:7; II. Pet. 1:3) Saklanmış bir hazine gibi bunu “aramaya devam et”meliydiler. (Matta 13:44 ile karşılaştır.) Tanrı’nın, tasvibine lâyık olanlara vereceği bereketlere tamamen sahip olmaları için “kapıyı çalmaya devam et”meliydiler.—Luka 13:24, 25’e bak.

Böyle bereketler için ciddiyetle dua eden ve dualarına uygun hareket eden kişiler, İsa’nın bundan sonraki sözleriyle teşvik olunabilirler: “Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, ve kapıyı çalana açılır.” (Mat. 7:8) Bu, insanların istedikleri herhangi bir şey için dua edebilecekleri ve cevap alabilecekleri anlamına gelmez. Uygun bir dua, Tanrı’nın iradesiyle daima uyum içinde olmalıdır. (I. Yuh. 5:14) İsa’nın şakirtleri, hakiki tapınmayı yerine getirebilmekte yardım için yaptıkları dualarını Tanrı’nın cevaplandıracağından emin olabilirler.

Bu konuyla ilgili, Tanrı’nın Oğlu şöyle bir örnek verdi: “Sizden, hangi adam, oğlu ondan ekmek ister de, ona taş verir? veya balık ister de, ona yılan verir?—Mat. 7:9, 10.

Filistin diyarında, M.S. İlk yüzyılda, ekmek bazı taşlara benziyen kaplarda pişirilirdi. Bazı küçük yılanlar, ekmekle sık sık yenilen balıklara benzerdi. (Yuh. 6:9’a bak.) Eğer bir genç babasından ekmek isterse, ana-babası ona taş vermekle onu incitmeyecekti ve aldatmayacaktı. Eğer oğlu babasından ekmekle balık yemeği istediyse, babası ona yılan vermeyecekti. Baba oğul arasındaki doğal sevgi, babanın böyle hareket etmesini ihtimal dışı bırakacaktı.

İsa “imdi” diye devam etti, “sizler kötü olduğunuz halde, çocuklarınıza iyi hediyeler vermeği bilirseniz, göklerde olan Babanız kendisinden dileyenlere ne kadar ziyade iyi şeyler verir.”

Yeryüzündeki babalar, her ne kadar miras alınan günah sebebiyle “kötü” iseler de rica edilen şeylerin yerine benzerliği olan zararlı maddeleri çocuklarına vermezler. Bunun yerine, insan olan ana-babalar, çocuklarına “iyi hediyeler” sağlamaya gayret ederler. Sevgisi kâmil olan Tanrı, sadık olan tapıcılarının dualarına “ne kadar ziyade” olumlu cevap verecektir. (I. Yuh. 4:8) O, hizmetçilerine “iyi şeyler” özellikle Tanrı’nın taleplerini karşılayacak kutsal hizmeti yerine getirmekte devam etmeleri için, onları kuvvetlendirebilen mukaddes ruhunu ihsan edecektir. (Luka 11:13 ile karşılaştır.) Fakat Yüce Olan bunu, sadece “onu aramak”ta ısrar eden kişiler için yapacak.

Bundan sonra, İsa, çok tanınan davranış kuralını ilâve etti: “İmdi, insanların size her ne yapmalarını istiyorsanız, siz de onlara öyle yapın; çünkü şeriat budur, peygamberler de.”—Mat. 7:12.

Tanrı, dualarına cevap vermekle hizmetçilerine babalarına benzer bir tutumla davranır. “Bundan dolayı” onlar da, hemcinslerine uygun muamele etmelidirler. Ancak bu yolla, Tanrı’nın oğulları, yani O’nun iyiliksever tutumunu takip eden ve duaları Gökteki Babaları tarafından cevaplandırılmaya hazır olan kişiler olduklarını ispat edebilirler.—Mat. 5:44-48; I. Pet. 3:7 ile karşılaştır.

Bu “altın kaide” hakkında A Pattern for Life (Hayat için Bir Örnek) adlı kitapta şunlar deniliyor:

“Bu kaidenin paralellerini, İsa’nın gelişinden önce Tanrı’nın insanlığı en yüksek ahlâk kavramından yoksun etmediğini ispat edermiş gibi, hem Yahudi, hem de Yahudi olmayan kaynaklarda bulabiliriz. Tabit’de [Apokriflerin bir kitabı] 4:15’te şöyle okuyoruz: ‘Nefret ettiğin şeyi bir insana yapma’ Hillel [İsa’nın zamanında yaşayan bir haham] şöyle dedi: ‘Senin nefret ettiğin şeyi, bir başkasına yapma’ Konfüçyus’un öğretilerinde de şunu buluyoruz: ‘Kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkalarına yapma’”

Fakat bu sözlerin hepsi olumsuzdur, yani insanları, başkalarından görmek istemedikleri muameleyi başkalarına yapmamaya teşvik ediyor.

Oysa, Tanrı’nın Oğlunu kabul edip, ona itaat eden kişiler, başkalarına iyi davranmakta ilk adımı atmalıdırlar, evet, ‘insanların kendilerine yapılmasını istedikleri her şeyi’ onlara yapmalıdırlar. Bu nasihati, Mukaddes Kitap dışı yazılarda bulunan benzer ama olumsuz şekildeki ifadelerle karışlaştırarak, A. B. Bruce, The Expositors Greek Testament’te şunları belirtiyor:

“Olumsuz şekil bizi adalet bölgesine kapatıyor; olumlu şekil ise bizi cömertlik veya merhamet bölgesine götürüyor, böylece o hem peygamberlikleri, hem de kanunları kapsıyor. İhtiyacımız olandan çok daha fazlasını arzu ederiz. ihtiyacımız olduğunda yardım görmek, çabalarımızda teşvik edilmek, yanlış tanıtıldığımızda müdafaa edilmek ve zor durumda iken bize dostane davranılmasını isteriz. Mesih, bütün bunları bizim âlicenaplıkla yapmamızı, [adil] olmaktan ziyade [iyi] olmamızı, istedi.”—Rom. 5:7’ye bak.

“Kanun ve Peygamberlikler” ilham edilmiş, önemli İbranî Yazılara işaret ediyor. Kişiler, insanlara, başkalarının davranmalarını istedikleri tarzda davranırlarsa, Tanrı’nın kanunuyla tam ahenkte hareket etmiş olurlar. Pavlus şunları yazdı: “Birbirinizi sevmekten başka, kimseye bir şey borçlu olmayın çünkü diğerini seven şeriati itmam etmemiştir [etmiştir]. Çünkü: ‘Zina etmiyeceksin; katletmiyeceksin; Çalmıyacaksın; tamah etmiyeceksin; ve eğer başka bir emir varsa, o da bu sözde icmal olunur: ‘Komşunu kendin gibi seveceksin.’ ‘Sevgi komşuya kötülük etmez; imdi sevgi şeriatin itmamıdır.”—Rom. 13:8-10; Mat. 22:37, 40 ile karşılaştır.

[Dipnotlar]

a Matta 7:7-11’deki ve ayrıca Dağdaki Vaızın verilmesinden bir buçuk yıl sonra Yahudiye eyaletinde olan bir olayla ilgili İsa’nın sözleri Luka 11:9-13’te bulunmaktadır. Açıkça görülüyor ki, İsa, öğüdünü tetrarlamaya gerek gördü.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş