Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w80 1/4 s. 35-40
  • “Başkaları Gibi Uyumıyalım”

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • “Başkaları Gibi Uyumıyalım”
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1980 (İnceleme Serisi 52-59)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • RUHİ UYKU
  • HAKİKİ HIRİSTİYANLAR İÇİN BİR TEHLİKE
  • KENDİMİZİ İMTİHAN ETMEK HAYATİDİR
  • UYUKLAMAKTAN NASIL KAÇINILIR?
  • YEHOVA’NIN UYANIKLIK ÖRNEĞİNİ TAKİP EDİN
  • Bedeninizin Neden Uykuya İhtiyacı Var?
    Uyanış!—1995
  • Uyku—Lüks mü Yoksa İhtiyaç mı?
    Uyanış!—2003
  • Yeterince Uyumak İçin Ne Yapabilirim?
    Gençler Soruyor
  • Uyku Ne Kadar Önemli?
    Uyanış!—2011
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1980 (İnceleme Serisi 52-59)
w80 1/4 s. 35-40

“Başkaları Gibi Uyumıyalım”

“YAŞAMAK ne güzel!” İyi bir gece uykusundan canlanmış, kuvvetlenmiş ve yeniden faaliyete hazır durumda uyandığında hiç böyle düşündün mü? Ya da, üzüntü veya düş kırıklığından kurtulmana yardımcı olması için bazen uykuya sığındın mı? Kim ciddi bir kararla karşı karşıya kaldığında bazen ‘önce biraz uyumak istiyorum’ dememiştir? Son bilimsel incelemeler, uykunun öğrenme ve ezberleme yeteneğine bile yardımcı olabileceğini ortaya koymaktadır. Gerçekten de, uyku, insanın Yaratıcısı Yehova’nın bir hediyesidir.

The Encyclopedia Britannica, uykuyu, “tekrarlanan faaliyetsiz bir durum, bilinçliliğin ve çevredeki olaylara karşılık vermenin azalması” olarak tanımlar. Tabii, “faaliyetsiz bir durum” ya da “bilinçliliğin ve karşılık vermenin azalması” daima arzu edilen bir şey değildir. Yehova Tanrı’nın verdiği diğer hediyeler gibi uykuyu da kendi zararımıza kullanabiliriz. Süleymanın Meselleri 20:13 şu uyarıda bulunuyor: “Uykuyu sevme, yoksa fakir olursun.”

Bundan dolayı Hıristiyanlar uykuya karşı dengeli bir görüşe sahip olmaya çalışmalıdırlar Bir kimse, Hıristiyan sorumluluklarını yerine getirebilmek için şüphesiz yeter derecede dinlenmek isteyecektir. Fakat hayati meseleleri umursamayacak derecede tembelce ‘uykuyu sevmemeliyiz.’

İsa, takip etmemiz için bize mükemmel bir örnek vermiştir. “Akşamlayın” bile hastaları iyileştirip cinleri çıkarmak için yoğun şekilde çalışmaya hazırdı. Buna rağmen, Babasına yalnız başına dua edebilmek için ertesi gün, “sabahlayın, gün doğmadan çok evvel” kalkardı.—Mar. 1:32, 35.

İlk Hıristiyan cemaatinde bir ihtiyar olan resul Pavlus da, bugün Hıristiyan ihtiyarlar için örnektir. O, Efesos’daki cemaatin ihtiyarlarıyla konuşurken: “Üç yıl müddet, gece gündüz, gözyaşları ile herkese nasihat etmekten vazgeçmediğimi hatırlayın” demişti. (Res. İşl. 20:31) Evet, “gece gündüz.” O, aynı zamanda, cemaate yardım etmek üzere gösterdiği vicdanlı çabaları sonucu geçirdiği ‘uykusuzlukları’ da yazmıştı.—II. Kor. 6:5; 11:27.

RUHİ UYKU

Bundan başka bir de ruhi uyku denen bir şey var. Pavlus, I. Selânikliler 5:6’da “Başkaları gibi uyumıyalım” derken bundan söz etmişti. “Uyumıyalım” derken çoğul şeklini kullanan Pavlus, herhalde dinsel yönden faal, Yehova’nın yönetimine karşılık veren ve Tanrı’nın maksatlarının gelişmesini fark eden hakiki Hıristiyanları kastetmektedir. Onlar ruhi bakımdan uyanık olmalıdırlar! “Başkaları” ise, bazı sözde Hıristiyanlar da dahil olmak üzere, ruhi bakımdan uykuda olup, İsa’nın “huzuru” ve kötülerin gelmekte olan ‘ani helâkı’ ile ilgilenmeyen kimselerdir.—I. Sel. 4:15; 5:1-3.

Bugün bu tür bir ruhi uyku ya da ilgisizlik, Pavlus’un günlerindekinden çok daha fazla insanı etkilemektedir. Hatta Hıristiyan âleminin bazı ruhanileri bile bunu fark etmektedirler. “Yeni bir dinsel ‘uyanış’” üzerine verilen ümit dolu tüm söylevler, aslında hüküm sürmekte olan ruhi uykuyu açığa vurmaktadır. Nisan 1978 tarihli The Detroit News gazetesi bu hususta bilgi verip, “dinsel uyanış konusunda Amerika Birleşik Devletlerindeki raporlar abartılmış değillerse, biraz vakitsiz olabilirler. . . .” demişti. Aynı gazete Oklahoma’daki bir Protestan seminerinde dekanın şu yorumundan söz etmişti: “Benim düşünceme göre, kilise imanda yavaş yavaş fakat kesinlikle cahilleştiğinden zor günlere girmiştir.” Ya diğer ülkelerde durum nasıldır? Avusturya’nın dinsel bir gazetesi olan Das Gespraech (sohbet) şunları yazmıştı: “[Avusturyalı] Kardinal König, dünyanın bu çok kötü durumundan kimin suçlu olduğunu açıklamıştır. . . .” Suç büyük ölçüde, sözde “Hıristiyan milletlerin”dir. Onlar, geçmişte hemen hemen tüm dünyayı önce sömürgeleştirip, sonra “Hıristiyanlaştırma” peşine düşmüşlerdir. Ne var ki, aslında Hıristiyanlığın ruhunu değil, sadece ismini getirmişlerdir. İncil’e göre yaşamayı başaramamışlardır.”—Eylül 1976, s. 2.

HAKİKİ HIRİSTİYANLAR İÇİN BİR TEHLİKE

Pavlus’un, “[bizler] uyumıyalım” uyarısı, uyumaktan kaçınmak üzere hakiki Hıristiyanların bile dikkatli olmaları gerektiğini göstermektedir. İsa’nın kendileriyle birlikte olduğu son gece, uyanık durmaları için yaptığı ısrarlara rağmen, şakirtlerinin uyuduklarını hatırlayalım. Gerçi onlar orada fiziksel bakımdan uyumuşlarsa da, bu aynı zamanda ruhi uyuklamaya doğru bir eğilimdi. İsa: “Böyle bir zamanda uyuyor musunuz! (YD)” demişti. (Mat. 26:40-45; Mar. 14:37-41) Bu vaktin nelerle ilgili olduğunu bir düşünelim: Tanrı’nın Sözünün doğruluğu, Oğlunun sadakati, insanlığın mukadderatı. İsa, bütün bu şeylerin tam anlamıyla farkında olup, kendisine gereken kuvveti vermesi için Babasına yalvarıp ruhi bakımdan uyanık kalmıştı. Şakirtleri de onun örneğini takip etmiş olsalardı, iyi edeceklerdi.

İsa onlara: “Uyanık durup dua edin ki, iğvaya düşmiyesiniz” demişti. (Mat. 26:41) Bu uyarı, ne kadar zamanında ve yerindeydi. Bundan kısa bir süre sonra ele verildiği zaman, ‘şakirtlerin hepsi onu bırakıp kaçmışlar, ve Petrus onu üç defa inkâr edecek kadar bile ileri gitmişti. (Mat. 26:56, 69-75) Ruhi uyuklama gerçekten tehlikelidir.

Bunu anlayabiliriz, zira zamansız fiziksel uyku bile felakete yol açabilir. Delila’nın ihanetine uğrayan Hâkim Şimşon’u hatırlayalım. ‘Uykusundan uyandığı’ zaman, “Yehova’nın (YD) kendisinden ayrılmış olduğunu” anlamıştı.—Hâk. 16:19-21.

Uygunsuz zamanlardaki fiziksel uyku felakete yol açabildiğine göre, ruhi uyku ne kadar daha çok felakete yol açabilir. Ruhi uyku daima kötüdür. Vahiy 16:15 bu konuda: “Uyanık olana, ve çıplak gezmesin ve onun ayıbını görmesinler diye, esvabını muhafaza edene ne mutlu!” demektedir. Evet, ruhi uyku, Hıristiyan kimliğimizi oluşturan giysilerimizin kaybına yol açabilir.—Süleymanın Meselleri 23:21 ile karşılaştır.

KENDİMİZİ İMTİHAN ETMEK HAYATİDİR

Acaba hakiki Hıristiyanların, nasıl uyanık kalabileceklerini düşünüyorsun? Bunu bilmemize yardımcı olması için, fiziksel ve ruhi uyku arasındaki bazı paralellikleri düşünelim Bu, ruhi uyuklamaya karşı en ufak bir eğilimin bile önlenmesi yönünde kişisel bir inceleme yapmamıza yardımcı olacaktır.

Öğrendiğimiz gibi uyku, bir “faaliyetsizlik durumu”dur. O halde, İsa’nın Krallık kudretiyle hazır olduğu ve pek yakında kötülerin üzerine “ani helâk” getireceğiyle ilgili ‘iyi haberi’ ilan etmek gibi Hıristiyanlığa ait görevlerde ne ölçüde faaliz? Tabii ki, bunu söylerken, gösterdiğimiz faaliyet ölçüsünü kardeşlerimizinkiyle karşılaştırmak istemiyoruz, zira bu hikmetsiz olduğu kadar sevgisiz bir davranıştır. (Gal. 6:4, 5) Fakat her birimiz, kendi kişisel koşulllarımızı, sağlığımızı, ailemizle ilgili sorumluluklarımızı, yeteneklerimizi ve sınırlarımızı göz önüne alırsak, bu konudu ne derece uyanık olduğumuza ferden karar verebiriz. Bu hasat vaktinde gösterdiğimiz ruhu faaliyet açısından Süleymanın Meselleri 10:5’in söylediklerine dikkat etmemiz yerindedir: “Yazın devşiren oğul akıllıdır; biçim vaktinde uyuyan oğul utanç getirir.

Uyku “bilinçliliğin azalması” olarak da tanımlanıyor. O halde, bu şeyler sisteminin sonuna yakın olduğumuza gerçekten inanan Hıristiyanlar olarak ruhi ihtiyaçlarımızın daima bilincinde miyiz? Bunu, Mukaddes Yazıları muntazaman tetkik etmekle ve toplantılara katılmakla gösteriyor muyuz? Mukaddes Kitabı anlamamıza yardım etmek için yayınlanan en son yayınları okumak üzere arzulu muyuz? Vaktimizi bu şeylerle geçirmemiz, ruhi uykuda olan birçoklarını tanıtan eğlenceler ya da sürekli zevkler peşinde koşmakla geçirmekten ne kadar daha iyidir.—I. Sel. 5:7.

Uyku aynı zamanda “karşılık vermenin azalması” olarak tarif edilir. Kendimize şunları sorabiliriz: ‘Bazı özel Hıristiyan faaliyetlerinde bulunmağa teşvik edildiğimde, buna nasıl karşılık veriyorum? Karşılığım hemen ve coşkuyla oluyor mu? Tanrı’nın Sözünün hakikatini ilk öğrendiğim zamanlarda olduğu kadar şimdi de yeni öğrendiğim şeyleri uygulamak konusunda olumlu karşılık veriyor muyum?

Harfi uykuyu biraz daha fazla tanımlayalım: Uyku, esnasında vücut ısısı düşer ve kalp atışının hızı azalır. Acaba başkalarına karşı gösterdiğimiz gayret ve sevgide bir azalma hissediyor muyuz? Yoksa hâlâ “ruhta hararetli” ve Hıristiyan mesajını paylaşmakta gayretli miyiz? Yeremya gibi biz de, hakikatin içimizde söndüremeyeceğimiz “yanar bir ateş gibi” olduğunu söyleyebiliyor muyuz?—Rom. 12:11; Yer. 20:9.

Uykunun diğer bir özelliği de rüya görmektir. Rüyalar kalıcı mutluluk getirmezler ve aslında uyanıp da katı gerçeklerle yüz yüze gelince hayal kırıklığına bile yol açabilirler. İşaya 29:8 bunu gösteriyor: “Aç adamın ruya görmesi gibi olacak, ve işte, o yer; ve uyanır, ve karnı boştur.”

Bir “ruya”da yaşayıp dünya sahnesinin değişmekte olduğu gerçeğine gözlerimizi kapadığımız, zamanımızın ve paramızın çoğunu maddi menfaatler peşinde harcadığımız söylenebilir mi? Rüya gören kimse zaman duygusunu yitirdiği gibi, biz de içinde yaşadığımız zamanların acilliğine karşı duygularımızı yitirdik mi? Pavlus’un, Selânik’teki Hıristiyanların, bu sistemin sonunun, bazı kimseleri gece gelen hırsız gibi basacağına dair uyarmış olduğunu unutmayalım. (I. Sel. 5:4; Mat. 24:43, 33) Eğlencede, Hıristiyan toplantılarını kaçırabilecek kadar aşırıya kaçtığımız, ya da toplantı vakitlerinin, sürünün ve öğrettiğimiz insanların menfaatlerine uygun olacak yerde, kendi kişisel planlarımıza en uygun düşen saatlere çevrilmesi için uğraştığımız söylenebilir mi? Hayatın şu gerçeklerine karşı uyanık durmak ne kadar daha iyi olacaktır: Tanrı’nın kurulmuş olan krallığı faal şekilde hüküm sürmektedir; bu kötü şeyler sisteminin harabiyeti kapıdadır ve kalıcı olacaktır; şahsi geleceğimiz söz konusudur.—I. Tim. 4:16.

UYUKLAMAKTAN NASIL KAÇINILIR?

Uykuya nelerin sebep olduğunu anlamalıyız. Fiziksel uykuya sadece dış etkiler neden olmaz. Tabii ki, sıcak bir oda, temiz hava noksanlığı ya da sıcak bir süt uykunun gelmesine katkıda bulunabilir. Fakat aslında, uykuya, henüz bütünüyle anlaşılmamış olan bazı iç oluşumlar neden olmaktadır. Benzer şekilde ruhi uykuya da yine dış etkiler katkıda bulunabilirler. Örneğin, va’zetme işimize karşı genel olarak insanların kayıtsızlığı buna neden olabilir. Ya da İsa’nın uyarmış olduğu gibi, ‘aşırı yemek (YD), sarhoşluk ve bu hayatın kaygıları ile yüreklerimizin fazla ağırlaşmasına’ izin vermemiz yine uykuya yol açabilir. (Luka 21:34) Bu tehlikelerden kaçınılmalıdır. Fakat aslında en sonunda dış çevremiz değil, içteki durumumuz bizi ruhi bakımdan ya uyanık tutacak ya da uyumamıza neden olacaktır. Bu nedenle yüreğimizi ilk sevgisine karşı uyanık tutup iç yapımızı korumalıyız. Düşüncelerimize, saiklerimize, isteklerimize göz kulak olmalı, içimizde ne olduğumuza çok dikkat etmeliyiz. (Efes. 3:16-19) Resulun şu nesihati ne kadar mükemmeldir: “Şükran ile duada uyanık durarak ona devam edin.”—Kol. 4:2; I. Sel. 5:8, 11, 16-22.

YEHOVA’NIN UYANIKLIK ÖRNEĞİNİ TAKİP EDİN

Hakiki Hıristiyanlar ‘başkaları gibi uyumamada’ Yehova’nın uyanıklık hususunda verdiği mükemmel örneği takip edebilirler. ‘Başkalarına’, Yehova, bozukluk ve adaletsizlikle dolu bu sisteme son vermeyi yavaştan alıyor gibi görünebilir. (II. Pet. 3:9) Bundan dolayı “büyük sıkıntı”, aniden üzerlerine geldiğinde onlar Hâlâ uykuda olacaklardır. (I. Sel. 5:3) Fakat Yehova Kendisinin uyanık olduğunu gerçekten ispatlayacaktır. O zaman O’nun davranışı, Mezmur 78:65, 66’dakine benzeyecektir: O zaman Yehova (YD), uyanan adam gibi, şaraptan bağıran yiğit gibi uyandı. Hasımlarını vurup geri attı; onlara ebedî bir yüzkarası verdi.”—Yeremya 1:12 ile karşılaştır.

Şimdi, Yehova’nın hizmetinde faal, ruhi ihtiyaçlarımızın ve içinde yaşadığımız kritik zamanların bilincinde olmamız ve O’nun rehberliğine karşılık vermekten Hıristiyan sevinci duymamız zamanıdır. Pavlus’un Mukaddes Kitabın başka bir yerinde: “Zaten sizin için uykudan uyanmak saatidir; çünkü şimdi kurtuluşumuz iman ettiğimiz vakitte olduğundan daha yakındır. Gece ilerledi, ve gündüz yaklaştı” dediği gibi, şimdi ruhi bakımdan uyanık olmak zamanıdır.—Rom. 13:11, 12.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş