Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w80 1/4 s. 40-44
  • “Bu Benim Kabahatim Değil!”

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • “Bu Benim Kabahatim Değil!”
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1980 (İnceleme Serisi 52-59)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • GADDARLIK VE HAKSIZLIK BAŞKALARI TARAFINDAN TERK EDİLMEMİZLE SONUÇLANIR
  • UYGUN YARDIM VERİLMEZSE
  • BASKI OLUNCA
  • SEVGİ VE GÜVEN İHTİYACI
  • CİDDİ BİR MESELE
  • Başkalarının Günahına Katılmayın
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1986 (Dinsel Seri 61-72)
  • Kötü Olanı Neden Bildirmeliyiz?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1997
  • Hata Kimde?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1995
  • Birinin ‘Hatasını Açığa Vuracak’ mısın?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1981 (Dinsel Seri 1-12)
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1980 (İnceleme Serisi 52-59)
w80 1/4 s. 40-44

“Bu Benim Kabahatim Değil!”

DAİMA böyle söyleyebilir misin? İnsanlar başkalarının sözlerinden ve hareketlerinden etkilenirler. Bazen insanlar, ilişkide bulundukları kimseler yüzünden haklı olarak öfkelenir ya da derin bunalımlar geçirebilirler.

Belki böyle tecrübeleri sen de geçirdin. Bununla beraber acaba sen başkalarının acı çekmesi, bunalım geçirmesi veya öfkelenmesinden sorumlu olmadığına emin misin? Gerçekten daima “bu benim kabahatim değil!” diyebilir misin?

GADDARLIK VE HAKSIZLIK BAŞKALARI TARAFINDAN TERK EDİLMEMİZLE SONUÇLANIR

Normal olarak insanlar hemcinsleriyle hoşça varit geçirmek amacıyla az da olsa arkadaşlık kurmayı arzu ederler. Fakat insanlar başkaları tarafından önemsenmezlerse, hayal kırıklığına uğrarlar. Kendilerinden uzaklaşan kimselerin sevgisiz ve düşüncesiz olduklarını bile düşünebilirler.

Bununla beraber kabahat tamamen “kaçınılan” kimsenin arkadaşlarında olmayabilir. İlham edilmiş mesellerden biri şöyle diyor: “Merhametli adam kendi canına iyilik eder; fakat gaddar adam kendi etine işkence eder.” (Sül. Mes. 11:17) Evet, başkalarına karşı yaptığımız gaddarlığı ve merhametsizliği, aslında kendimize yapmış olabiliriz. Bu yüzden sonunda kaba davrandığımız kimseler arkadaşlığımızı istemeyebilirler. Başka sebep yoksa bile sadece gaddarlığımızdan ötürü artık tekrar kırılmak istemediklerinden bizden uzak kalabilirler.

Yanlış davranışlarımız yüzünden herkes bizimle ilgisini kesebilir. Eski İsrail’de, Tanrı’nın emirlerini yerine getirmeyen aile reisleri, kavimle kendi aileleri arasındaki ilişkinin kesilmesine sebep olabilirlerdi. Örneğin, Akan, Babil işi olan bir kaftanı, iki yüz şekel gümüşü ve bir külçe altını kendine mal ederek, Tanrı’ya tahsis olunan malı çaldı. Fakat Akan’ın suçu ortaya çıkınca, Yehova, onu ‘sıkıntıya düşürdü’ ve hem o, hem de ailesi taşlanarak öldürüldü. (Yeşu 7. bap) Bugün, bir Hıristiyan ailede, aile reisi ve ailenin diğer üyeleri suç işleyebilirler ve bunun sonucunda onların Hıristiyan cemaatiyle müşareketleri kesilebilir. Gerçekte, Tanrı’nın Sözünü şahsen bozan ve ailesinin ciddi suçlar işlemesini hoş gören bir adam, ‘evine düzensizlik getirir.’ (Sül. Mes. 11:29) Hem o, hem [de] ailesinin diğer üyeleri, tövbe etmeyen suç işleyenler oldukları için sadık Hıristiyanlar tarafından haklı olarak müşareketten kesilirler. (I. Kor. 5:11-13) İşlenen suçun doğurduğu bu sonuç karşısında, böyle bir adam hiç “bu benim kabahatim değil!” diyebilir mi?

UYGUN YARDIM VERİLMEZSE

Hıristiyan ihtiyarlar gayet tabii, farkında olmadan yanlış adım atan imandaşlarına yardımcı olmaya gayret etmelidirler. Resul Pavlus meseleyi şöyle ortaya koyuyor: “Ey kardeşler, siz ki, ruhanisiniz, eğer bir adam bir suçta tutulursa, böyle birini hilim ruhu ile ıslah edin [doğrultun, YD]; sen de imtihan olunmıyasın diye, kendini sakın.” (Gal. 6:1) Bununla beraber, yanlış yola sapan kişi, cemaatin tayin edilen ihtiyarları kendisine uygun zamanda ruhi yardım vermedikleri için iğvaya düşerse, ihtiyarlar bu sorumluluktan kaçınabilirler mi?

Diğer yandan, birçok şey, yardımın veriliş tarzına bağlıdır. Pavlus, ruhi yeteneklere sahip olanların, yanlış yola sapan kimseyi “hilim ruhu ile” doğrultmalarını söylüyor, Farz edelim ki, bir ihtiyar, öğüdünü hilim ruhuyla vermiyor ve sonuç olarak öğüt alan sahıs bunalım geçiriyor, öfkelenip üzüntüye kapılıyor. Böylece, yanlış yola sapan kişi kendisine kaba muamele edildiğinden ‘doğrultulmayıp’ tuttuğu yolda ısrar edebilir. Bu durumda ona şefkat göstermeyen ihtiyar gerçekten: “Bu benim kabahatim değil!” diyebilir mi?—Luka 17:1, 2; II. Korintoslular 6:3 ile karşılaştır.

BASKI OLUNCA

Bundan başka birçok kimsenin üzerinde yetki sahibi olan bir kişi zalim olduğunu gösterirse ne olur? Çevresindekilere karşı sert davranışlarından ötürü, bazıları, huzurlu olmanın hemen hemen imkâsızlaştığını fark edebilir ve kendilerine hâkim olmak için büyük bir gayret göstermek zorunda kalabilirler. Bu şaşırtıcı bir şey değildir, çünkü Mukaddes Kitap bize şöyle diyor: “Gerçek gasıplık hikmetli adamı delirtir; ve rüşvet anlayışı yok eder.”—Vaiz 7:7.

Uzun süren baskı, hikmetli bir kişinin aceleyle hareket etmesine sebep olabilir. Örneğin o, zaptı nefsini kaybedip yanlış bir harekette bulunabilir. Eğer böyle yaparsa, zalim olan kişi sorumluluğu bir kenara atarak, “Bu benim kabahatim değil!” diyebilir mi?

Diğer yandan Vaiz 7:7, zulmedilenlerin kötü durumlarını görmezlikten gelip insafsızca davranan, hikmetli bir kişinin yaptığı baskıya atfeder. Bu kişi, ezici bir ruhun kendisine hakim olmasına müsaade ederek çılgın bir şekilde hareket edebilir. Kendisini, yöntemlerini tenkit etmeye cesaret edenleri ezme hakkına sahip olan büyük bir velinimet olarak görebilir. (II. Tarihler 16:10 ile karşılaştır.) Fakat zalimin yanlış düşünüşü kendisini kesinlikle suçsuz kılmaz.

SEVGİ VE GÜVEN İHTİYACI

Yukarıda bahsedilen prensip, hayatın birçok yönlerinde uygulanabilir. Örneğin, evlilik müessesesini ele alalım. Sevgi, şefkat ve karşılıklı ilgi, evlilikte mutluluğun gerekli şartlarıdır. Fakat ya eşlerden biri bu nitelikleri göstermezse? Ya biri, eşini kasten ve devamlı şekilde evlilik hakkından mahrum ederse?

Bu mahrumiyetin baskısı altında, sevgi, şefkat ve gerçek ilginin eksikliğiyle reddedilen eş, iğvaya düşerek zina işleyebilir. Böyle bir şey olunca, eşine sevgi göstermeyen kimse bütün sorumluluktan kaçınarak, “Bu benim kabahatim değil!” diyebilir mi? Asla!

Resul Pavlus, bu tür gelişmeleri önlemek için şunları yazdı: “Birbirinizi mahrum etmeyin, meğer ki dua ile meşgul olmanız için iki tarafın rızasile muvakkaten olsun, ve tekrar birleşin, ta ki imsaksizliğinizden dolayı Şeytan sizi iğva etmesin.”—I. Kor. 7:5.

Bir Hıristiyan, ailesinin bir üyesiyle ya da ailesinin dışında bir kimseyle ilgilendiği zaman, onlara güven verecek şekilde davranmalıdır. Başkalarının refahını düşünmeden kendi hedeflerine ulaşmakta kararlı olan bir kişi, gaye vasıtayı mübah kılar prensibine uygun olarak dolambaçlı işlere baş vurmak üzere denenebilir. Fakat bir kimsenin ‘dilinin aldatıcı’ olduğu arkadaşları tarafından anlaşılırsa, sonuç çoğu kez ne olur? (Mika 6:12) Arkadaşları daha sonraları, aldatan kişiye güvenmeyip ondan uzak durabilirler. Herhalde bu, onun için üzücü olacak. Fakat böyle bir şey başına gelirse, “bu benim kabahatim değil!” diyebilir mi?

CİDDİ BİR MESELE

Aldatıcı bir kişinin kurbanı olanlar, onun ne yaptığını daima fark etmeyebilirler. Fakat onu daima fark eden Biri vardır ve O, kabahat işleyen kimseyi sorumlu tutar. Mukaddes Yazılarda şu teminatla karşılaşıyoruz: “Çünkü sapık adam Yehova’ya (YD) mekruhtur; fakat Yehova’nın (YD) dostluğu doğrularladır.” (Sül. Mes. 3:32) Gerçi, sözleri ve hareketleriyle başkalarını aldatan kişi, dilini kurnazca kullanmakta ve şüpheli yöntemlere baş vurmakta haklı olduğunu düşünebilir. Böyle bir durumda belki hemcinsleri onu ‘azarlamak’ için yeterli delillere sahip olmayabilirler. (Luka 17:3) Fakat böyle bir insan yollarını düzeltmezse, Tanrı’nın önündeki durumu ümitsizdir. Yehova, aldatıcı insanlardan iğrenir ve ancak adil olanlar onunla samimi bir ilişki kurabilirler.

Her şeyin sonunda, herkes Yüce Olan’a hesap vermek zorunda kalacak. (Rom. 14:10-12) Bu, Tanrı’nın ruhu ve Sözünün rehberliği tarafından sevk edilmeye müsaade etmenin önemini vurgular. Bunu yaparken, şahsen güvenilmez olmaktan, sevgisizce davranmaktan, zalim yöntemlerden, sorumsuzluktan, suç işlemekten ve gaddarlıktan uzak kalabilmek için dua vasıtasıyla Yehova’dan daima yardım dilemeliyiz. Evet, bir kişi çoğu zaman, “bu benim kabahatim değil!” demekle sorumluluktan kaçınamayabilir.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş