Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w81 1/6 s. 3-5
  • Hükümetlere Meydan Okuyan Sorunlar

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Hükümetlere Meydan Okuyan Sorunlar
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1981 (Dinsel Seri 1-12)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • KARŞILANMASINI İSTEDİĞİMİZ İHTİYAÇLAR
  • HÜKÜMETLERİN ROLÜ
  • BU MEYDAN OKUMAYI KİM KARŞILAYABİLİR?
  • Tanrı’nın Barış Hükümeti
    Yeryüzündeki Cennette Ebediyen Yaşayabilirsiniz
  • Tanrı’nın Krallığı Nedir?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1983 (Dinsel Seri 25-36)
  • Tanrı’nın Hükümetinin Bir Tebaası Olmak
    Yeryüzündeki Cennette Ebediyen Yaşayabilirsiniz
  • Bütün Yeryüzü İçin Gelecek Olan Bir Hükümdarlık
    Gelmekte Olan Dünya Hükümeti—Tanrı’nın Krallığı
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1981 (Dinsel Seri 1-12)
w81 1/6 s. 3-5

Hükümetlere Meydan Okuyan Sorunlar

İKİ yüzyıldan fazla bir zaman önce, bir kavim, tebaası olduğu hükümetin ezici etkisi altında idi. Büyük Britanya olan bu hükümetin boyunduruğundan ayrılıp, bağımsızlığını ilan ederken Amerika’nın bir devlet adamı Thomas Jefferson, “Hayat, Hürriyet ve Mutluluk elde etmek” gibi “bazı doğal haklar”dan söz etmişti.

O zaman olduğu gibi, bugün de hükümetlerin karşı karşıya bulundukları ve kendilerine meydan okuyan sorun, ve bu “haklar”ın insanlara sağlanmasıdır. Günümüzde çok az insan, gerçek anlamda hür, mutlu, tatmin edici ve dolgun bir yaşama sahiptir. Böyle bir yaşamı gerçekleştirmek, sizce acaba ne gibi değişikliklerin yapılmasını gerektirir?

Birçok insan bu konu hakkında çok düşündü. A Sane and Happy Life: A Family Guide. (Sağduyu ile Mutlu bir Yaşam: Bir Aile Rehberi) adlı kitapta doktor Abraham ve Rose Franzblau şunları yazıyorlar: “Herkesle dünya çapında bir anket yapıp, hepimizin ne tür bir dünyada yaşamak istediğimiz konusunda sorarsak, büyük ihtimalle aranan bazı temel şartlarda birleşebiliriz.” Acaba, bu “temel şartlar” veya ihtiyaçlar nelerdir?

KARŞILANMASINI İSTEDİĞİMİZ İHTİYAÇLAR

Bu iki Doktor, “savaş olmayan bir dünya”yı listenin başına yazdılar. Şüphesiz, savaşların durdurulmasına karşı duyulan ihtiyaç konusunda hepimiz hemfikiriz. Savaşların, ülkelerin ekonomisi için hem ağır bir yük, hem de sevdiğimiz kimselerin ya sakat kalmasına, ya da ölmesine sebep olması ne kadar fecidir! Fakat herhangi bir hükümet, savaşlara bir son vermekle kendine meydan okuyan bu soruna bir çözüm getirebilir mi?

Bu Doktorlar, “ikinci olarak, açlığın ve yoksulluğun olmadığı, evet, bunların ebediyen olmayacağı bir dünya”yı yazdılar. Herkese yeterli gıdayı sağlamak ne kadar acil bir ihtiyaçtır. Bir daha kemirici açlıkla veya dengesiz beslenmeyle karşılaşmamak ve herkesin istediği kadar yiyeceğe sahip olacağını bilmek, ne harikulade bir şey olurdu! Hükümetlerin bu gıda yetersizliği sorusuna [sorununa] bir çözüm getirmelerini ümit etmek, aşırı bir talep midir?

“Üçüncü olarak” doktorlar şöyle devam ettiler: “Hastalığın olmayacağı, herkesin sıhhatli olarak büyüyebileceği ve hayatlarının sonuna kadar önlenebilecek ve tedavi edilebilecek bir hastalığa tutulmadan yaşayabileceği bir dünya.” Şüphesiz hepimizin hayattan tam bir sevinç duyabilmemizin sıhhatimizin yerinde olmasına bağlı olduğunu biliriz. Hiç kimsenin artık hastalanmayacağı, gribin veya herhangi bir rahatsızlığın olmayacağı bir dünyada yaşayabilmek, ne kadar arzu edilen bir ferahlık getirirdi! Hükümetlere meydan okuyan bu ihtiyaç, acaba karşılanamayacak kadar büyük müdür?

Bununla birlikte, insanların “hayat, hürriyet ve mutluluk”tan tam anlamıyla yararlanabilmeleri için, bir hükümet bundan daha da başka temel ihtiyaçları karşılamalı. Hepimizin yaşamak istediği bir dünyada, doktorlara göre, “herkesin, hem kendi, hem de ailesinin geçimini sağlayabileceği bir işi” olmalıydı. Evet, işsizlik olmamalı, bunun yerine, herkesin doyurucu ve yapıcı bir uğraşı olmalı. Hükümetler bu ihtiyacı karşılayabilirler mi?

Doktorlar devamen şunu eklediler: “Herkese aynı adaletin uygulanacağı ve her insanın, kanun altında hür olabileceği bir dünya olmalıydı” ve “insan, yeteneklerini ve istidatlarını tam bir şekilde geliştirebilme, peşin hüküm olmaksızın mükâfatlandırılma fırsatına sahip olmalıydı.” Muhakkak hepimiz, bugünkü müthiş adaletsizliğin, eşitsizliğin ve peşin hükümlerin kalkması konusunda hemfikiriz. Fakat herhangi bir hükümet gerçekten bunu başarabilir mi?

Çoğumuz, içinde yaşamasını arzu ettiğimiz dünyada, bundan başka ihtiyaçların da karşılanması gerektiğine dair hemfikir olacağız. Bahis konusu doktorların söylediğine göre, ‘böyle bir dünya, bütün insanlara hayatı zevkli kılan şeyler için bol vakit veren bir yer olmalıydı!’ Onlar, raporlarını şu sözlerle bitirdiler: “En yüksek değer, hemcinslere gösterilen vefa, sevgi diğerkâmlık ve ilgi gibi niteliklere verilmeliydi.’

Her ne kadar bugün bu ihtiyaçlar genel olarak karşılanmıyorsa da, bunların olacağını beklemek gerçekten çok fazla iyimserlik mi olur? İnsanlığın gerçek ihtiyaçları nasıl karşılanabilir?

HÜKÜMETLERİN ROLÜ

Amerika Bağımsızlık Bildirisini düzenlerken, Thomas Jefferson şunları yazdı: “Hayat, Hürriyet ve Mutluluk elde etmek gibi bu doğal hakları korumak üzere insanlar arasında hükümetler kurulmaktadır.” İnsanlığın ihtiyaçlarını karşılamak için, iyi bir hükümet şarttır. Amerika’nın eski siyasi liderlerinden olan John C. Calhoun şunları söylemiştir: “İnsan öyle bir yapıya sahiptir ki, toplum, hükümetin varlığı için ve hükümet, toplumun varlığı için gereklidir.”

Fakat acaba hükümet nedir? O, “yetkili idare veya kontrol” olarak tanımlanmıştır. İnsanların davranışlarını düzenleyici kanunlar yapar ve onları icra eder. Özellikle toplumumuzun karmaşık oluşundan ötürü, hükümetlerin, bunu yapmasına şükretmeliyiz. Örneğin, eğer trafik akışını kontrol eden düzenleyici bir kanun olmasaydı, işlek bir sokakta facialar olurdu.

Fakat trafik akışını kontrol etmek aslında zor bir şey değildir. İnsanlar arasındaki sulhu korumak için kanunlar koymak ve onları uygulamak, herkesin yeterince beslenebilmesi için gerekli gıdanın üretimi ve dağıtımını yönetmek, herkesin sağlık hizmetlerinden yararlanmasını ve doyurucu bir iş bulmasını, v.b. sağlamak çok daha zordur. İnsanların hayattan tam anlamıyla zevk almalarını sağlayan bu ve buna benzer birçok başka ihtiyaçları karşılayabilmek için, her bakımdan ustalıkla yöneten bir hükümet gereklidir.

BU MEYDAN OKUMAYI KİM KARŞILAYABİLİR?

İnsanların Yaratıcısı, insanların “yetkili bir idareye veya kontrole”, yani hükümete ihtiyacı olduğunu bilir. Öyleyse, Mukaddes Kitabın, Tanrı’nın rehberliği altındaki bir hükümetten söz etmesi, bir tesadüf değildir. Hatta, Tanrı’nın yönetimiyle ilgili bir vaat, Mukaddes Kitabın başlıca konusudur. Bunu öğrenmek belki sizi şaşırtır.

Belki, “Mukaddes Kitabın neresinde Tanrı’nın hükümetinden bahsediliyor?” diye sorabilirsiniz. Mukaddes Kitabı açıp, İşaya’nın dokuzuncu babının altıncı ve yedinci ayetini okur musunuz? Orada şunlar yazılıdır:

“Çünkü bize bir çocuk doğdu, bize bir oğul verildi; ve reislik onun omuzu üzerinde olacak, ve onun adı: Acîp Öğütçü, Kadir Allah, Ebediyet Babası, Selâmet [sulh] Reisi çağırılacaktır. Onu Davudun tahtı üzerinde, ve ülkesi üzerinde, şimdiden ebede kadar hakla ve doğrulukla pekiştirmek ve desteklemek için, reisliğinin ve selâmetin [sulhun] artmasına son olmıyacak. Orduların RABBİNİN gayreti bunu yapacak.”

Tanrı’nın peygamberi İşaya, bu ayetlerle gelecekte prens olacak bir çocuğun doğumuna değinir. Sonuçta bu çocuk ‘Kralın oğlu’ “Selâmet [Sulh] Reisi” diye tanımlanan büyük bir hükümdar olacak. O, sonu olmayacak bir sulhu getiren ve gerçek anlamıyla ustalıkla yönetilen bir hükümetin başında bulunacak. Belki bu çocuğun kim olduğunu fark ettiniz. Cebrail, onun doğumunu ilan ederken, isminin İsa olacağını söyledi ve şunları ekledi: “Saltanat sürecek; ve onun Krallığına (YD) hiç son olmıyacak.”—Luka 1:31-33.

İsa Mesih’in ve onun yeryüzündeki şakirtlerinin başlıca faaliyetlerinin konusu, Tanrı’nın Krallığını va’zetmek ve öğretmekti. Onlar, Mukaddes Kitapta 140’dan fazla bu hükümete değindiler. İsa’nın şakirtlerine Tanrı’ya şöyle dua etmelerini öğrettiğini de hatırlarsınız: “Krallığın gelsin; gökte olduğu gibi yerde de senin iraden olsun.”—Matta 6:10, (YD).

Acaba, bu Krallık nasıl kurulacak ve nasıl çalışacak? Onu insanlar mı kurup yönetecek? Acaba insanlar, hepimizin içinde yaşamak istediğimiz bir dünyayı yaratacak bir hükümeti kurabilirler mi?

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş