Tanrı’nın Hükümetinin Vefakâr Bir Tebaası mısın?
1. Sence herkes, hangi türden bir hükümet isteyecektir?
BUGÜN yeryüzünde tebaalarını hastalıklardan kurtarabilen, sakatlarını tedavi edebilen, körlerin gözlerini açabilen, sağırlarının kulaklarından tıkanıklığı giderebilen, hatta ölülerini diriltebilen bir hükümet olsaydı, o milletin hükümeti bu başarılardan dolayı kendini övmez miydi? Ve yeryüzünde bulunan herkes o hükümetin yönetimi altında yaşayabilmek için hemen elinden geleni yapmaz mıydı? Her halde yapardı. Ama tarih, birçoklarının bu konuda böyle davranmadıklarını gösteriyor.
2, 3. İlk yüzyıldaki Yahudi yöneticilerin ve tabaalarının Tanrı’nın kralını reddetmelerine yol açan neydi?
2 Tanrı’nın hükümetinin müstakbel kralı olan İsa Mesih’in böyle harikulade şeyleri başardığı ilk yüzyıldaki durumu bir an gözümüzün önüne getirelim. Halk onu nasıl karşıladı? Yahudi yöneticiler tarafından kolayca etkilendiler ve İsa’ya vefalarını göstermek konusunda bölündüler. Yöneticiler, halkın çıkarlarına en iyi şekilde bakmak yerine, daha çok insani hükümetteki yerlerini ve mevkilerini korumaya çalıştılar. Mukaddes Kitap bunu şöyle anlatıyor:
“İmdi başkâhinler ve Ferisiler bir meclis toplayıp dediler: Ne yapıyoruz? Çünkü bu adam [İsa] birçok alâmetler yapıyor. Böylece onu bırakırsak, herkes ona iman edecek; Romalılar da gelip hem yerimizi, hem de milletimizi kaldıracaklar. Ve onlardan biri, o yıl başkâhin olan Kayafa, kendilerine dedi: Siz bir şey anlamıyorsunuz; bütün millet helâk olmasın diye kavm uğruna bir adamın ölmesi bizim için hayırlı olduğunu düşünmüyorsunuz. . . . İmdi o günden onu öldürmek için öğütleştiler.”—Yuh. 11:47-53.
3 Yahudi yöneticilerinin bencil çıkarları, halkın, Tanrı’nın hükümetine bağlılıklarını göstermelerini önlemekle kalmadı, İsa’yı reddetmek üzere halkı da etkiledi. Mukaddes Kitap, Roma valisi Pontuslu Pilatus: “İşte, kıralınız!” diyerek İsa’yı takdim ettiği zaman halk: “Kaldır, kaldır, onu direğe (YD) ger!” diye bağırdılar. Pilatus onlara dedi: “Kıralınızı direğe (YD) gereyim mi? Başkâhinler cevap verdiler: Kayserden başka kıralımız yoktur.” Böylece anlaşılıyor ki, halkı Tanrı’nın kralına ve krallığına karşı oy vermek üzere kışkırtanlar dinsel liderlerdi.—Yuh. 19:14, 15.
4. Bugün her birimiz hangi seçimle karşı karşıya bulunmaktayız?
4 İster farkında ol, ister olma, sen de bugün, buna benzer bir seçimle karşı karşıya gelmiş bulunuyorsun. Seçim şudur: Ya Tanrı’nın hükümetinin vefakâr bir tebaası olacaksın veya onun hükümdarlığına karşı gelen kişilerin saffında olacaksın. İsa Mesih’in ve onunla beraber göklerde hüküm sürecek olanların görünmez oluşları, onların varlığını gerçek dışı kılmaz. Bu hususta bol deliller var: Mesih diriltildi ve çok yakında kendisi ortak hükümdarlarıyla beraber harekete geçerek yeryüzünde hüküm süren tüm hükümetleri ve onların tebaalarını ortadan kaldırmak üzere Tanrı’nın verdiği emri yerine getirecektir. (Dan. 2:44; II. Sel. 1:6-9; Vah. 2:26, 27) Dolayısıyla senin seçimin nedir? İnsan hükümetleri mi yoksa Tanrı’nın hükümetini mi seçeceksin?
TEBAA OLMAK İÇİN BİLGİ GEREKLİDİR?
5. Bir hükümetin tebaasına geçmek isteyen yabancılar hangi taleplere uymalıdırlar?
5 Sadece elini kaldırıp: “Tanrı’nın hükümetinin bir tebaası olmak istiyorum” demekle yetinemezsin. Anlaşıldığı üzere daha fazlasını yapmak gereklidir. Örneğin, bir yabancı, Amerika Birleşik Devletlerinin bir tebaası olmak isterse, bazı şartları karşılamalıdır. The World Book Encyclopedia bunu şöyle açıklıyor: “Göç ve Uyruğa Geçirme Bürosunun memurları yabancının durumunu araştırıp onunla görüşürler. . . .Sade bir İngilizceyi konuşabildiğini ve yazabildiğini göstermeli. . . .Yabancı, aynı zamanda Amerika Birleşik Devletlerinin tarihi ve hükümet tarzı hakkında da temel bilgi sahibi olduğunu ispat etmelidir.”—1973 baskısı, Cilt 14, s. 52.
6. Tanrı’nın krallığının bir tebaası olabilmek için hangi “dil”i öğrenmeliyiz?
6 Tanrı’nın hükümetinin bir tebaası olmak için de, benzer şartlar karşılanmalıdır. İlk olarak, Tanrı’nın krallığının yönetimi altında yaşayacak olanların “dil”ini öğrenmelisin. Sözü olan Mukaddes Kitapta Yehova şöyle diyor: “Bir yürekle Yehova’ya (YD) kulluk etmek için hepsi Yehova’nın (YD) isimini çağırsınlar diye, kavmlara o zaman temiz dil (YD) vereceğim.” (Tsef. 3:9) Mukaddes Kitapta bulunan bu “temiz dil”, Tanrı ve özellikle O’nun yeryüzüne barış getirecek olan krallığı hakkındaki hakikattir. İsa ve şakirtleri yeryüzünde bulundukları zaman bu “temiz dil”i konuştular. Krallık hakkındaki bu hakikate şahadet ettiler ve onu ön planda tuttular. Bugün Tanrı’nın krallığının tebaası olmak isteyenler aynısını yapmalıdırlar.—Yuh. 18:36, 37: Luka 8:1; 10:8-11.
7. Tanrı’nın hükümetinin bir tebaasının cevaplandırabilmesi gereken bazı sorular hangileridir?
7 Bundan başka, Tanrı’nın krallığının bir tebaası olabilmek için, onun tarihi kadar hükümdarları hakkında da bilgi sahibi olmalısın. Şu sorulara cevap vermekle, bu bilgiye sahip olduğunu gösterebilirsin: Krallık hükümeti için Tanrı ilk düzenlemeleri ne zaman yaptı? Yehova’nın, Hıristiyanlık öncesi adil hükümetinin tebaası olmayı özleyen hizmetçilerinden bazıları kimlerdir? Onlar, O’nun hükümetine olan imanlarını nasıl gösterdiler? Tanrı’nın hükümetinde kaç kişi hüküm sürecek? Mesih’in yanında hükümdar olmak üzere talep edilen şartları karşıladıklarını ispat eden ve Mukaddes Kitapta isimleri geçen bazı kişiler kimlerdir? Onlar sadakatlerini göstermek üzere ne yaptılar? İsa Mesih kral olmak üzere konulan talepleri nasıl yerine getirdi? Tanrı’nın Krallık hükümarlığı altında, O’nun insanlığa dair sevgisini gösterecek olan hangi şartlar hüküm sürecektir? Bizim böyle meseleleri bilmemiz hayatidir, çünkü Babasına dua ederken İsa şöyle dedi: “Ebedi hayat, yegâne hakiki Tanrı olan senin ve gönderdiğin İsa Mesih’in hakkında devamlı olarak bilgi edinmeleri demektir.”—Yuh. 17:3, YD.
ADİL DAVRANIŞ GEREKLİDİR
8. Bir hükümetin tebaasına geçmek isteyen yabancıların üzerine bu hükümetin koyduğu başka bir talep hangisidir?
8 Yeryüzündeki hükümetlerin vatandaşları olabilmek için başka şartların da var olduğu gibi, Tanrı’nın krallığının bir tebaası olmak için de diğer şartlar vardır. The World Book Encyclopedia, A.B.D.’nin uyruğuna geçmek isteyen kişi hakkında şöyle diyor: “Onun ahlaken iyi bir karakteri olmalıdır. . . .Kanuna göre, bir yabancı ayyaş ise, zina işlemişse, birden fazla karısı varsa, geçimini kumar oynamakla kazanıyorsa (v.b.) ahlaken iyi karakteri yok demektir.” Tanrı’nın krallığının tebaası olmak isteyenler de benzer şekilde bazı ahlaki şartlarını karşılamalıdırlar. Bunlar Mukaddes Kitapta gösterilmektedir.
9. Tanrı’nın hükümetinin bir tebaası olabilmek için kişiler hangi ahlaki talepleri karşılamalıdırlar?
9 Krallığın tebaası olmak isteyen bir kimse, örneğin, kendi hayatında, Mukaddes Kitabın dürüstlük hakkında söylediklerini uygulamalıdır. Yalan söyleyen veya hırsızlık yapan biri olmamalı. (Efes. 4:25, 28; Vah. 21:8) Kişi Mukaddes Kitabın sarhoşlukla ilgili yasağına da uymalıdır. (Efes. 5:18; I. Pet. 4:3, 4) Ayrıca fuhuş, zina ve homoseksüellik gibi alışkanlıklar da Tanrı’nın taleplerine karşıdır ve bunları işleyenlerin Tanrı’nın krallığı altında yaşamaları imkânsızdır. (I. Kor. 6:9, 10, 18; İbr. 13:4; Rom. 1:24-27) Bununla beraber, bir zamanlar böyle şeyleri yapan fakat, onlardan vazgeçenler için önceki ahlaksız hayat tarzları geçerli sayılmaz. (I. Kor. 6:11) Asıl önemli olan nokta şudur: Tanrı, kanunlarını kasten çiğneyenlere göz yummaz; eğer kişiler O’nun hükümetinin tebaası olabilecek duruma gelmek isterlerse, Tanrı’nın Sözünün ahlaki teleplerine uymalıdırlar.
10. Tanrı’nın hükümetinin tebaaları yönetimle ilgili hangi düzenlemeye uymalıdırlar?
10 Bu başka sözlerle, Tanrı’nın krallığı altında yaşayacak olanların, Tanrı’nın Sözünün söylediklerine uymaları gerektiği anlamına gelir. Fakat bundan daha fazlası da gereklidir. Onlar aynı zamanda, Tanrı’nın Hıristiyan cemaatinde sorumlu mevkilere koyduğu kişilerin öğüt ve kararlarına da saygı göstermelidirler. Bu kişi, Mesih’in Krallığının yeryüzündeki menfaatlerinin nezaretini emanet ettiği “sadık ve basiretli köle”den alınan rehberliğe aldırış etmeksizin, yalnız kendi başına işlerini yapan biri olamaz. (Mat. 24:45) Resul Petrus otoriteyi hor gören kişilerden bahsederek, onların “şehvet murdarlığında beden arkasından yürü”düklerini söyledi. Resul açıklamalarına devam ederek şöyle dedi: “Cüretkârlar ve mağrurlar izzetlere [Tanrı’nın cemaatinde nezaretin emanet edildiği kişilere] küfretmekten titremezler.”—II. Pet. 2:10.
11. (a) Tanrı’nın kralının hangi emirlerini tüm Krallık tebaaları yerine getirmelidir? (b) Bu emirler nasıl yerine getirilir? Bu neden çok önemlidir?
11 Tanrı’nın hükümetinin tebaalarının, sadece saygısız ve ahlaksız bir yaşayıştan çekinmeden daha fazlasını yapmaları istenir. Onlar aynı zamanda, başkalarına iyiliklerde bulunmak üzere insiyatif de kullanmalıdırlar. Onlar, Kral İsa Mesih’in verdiği şu Tanrısal kurala göre yaşamalıdırlar: “İnsanların size her ne yapmalarını istiyorsanız, siz de onlara öyle yapın.” (Mat. 7:12) Mesih başkalarına sevgisini gösterdi ve hatta insanlık için hayatını vermekle de mükemmel bir örnek bıraktı. Takipçilerine şu emri vermişti: “Sizi sevdiğim gibi, siz de birbirinizi seviniz.” (Yuh. 13:34; I. Yuh. 3:16) Başkalarına gösterilen bu fedakâr sevgi ve ilgi, Tanrı’nın krallığının yönetimi altında, hayatı çok zevkli kılacaktır. Senin şimdiki davranışın, o zamanda yaşamanı mümkün kılıyor mu? Başka insanlara iyilik yapmak üzere gerçekten çaba harcıyor musun?
TANRI VEFAKÂR DESTEK TALEP EDER
12. Bir hükümetin tebaasına geçmek isteyen yabancılardan, o hükümetin istediği başka bir talep hangisidir?
12 Yehova Tanrı’nın, Krallık hükümetinin tebalarının Krallığı vefakâr şekilde desteklemelerini talep etmesine şaşmamalıyız, çünkü insan hükümetleri aynı şeyi istiyorlar. The World Book Encyclopedia Amerika Birleşik Devletlerinin tebaası olmak isteyen bir yabancı hakkında devamen şöyle diyor: “Kendisi Anayasayı savunup desteklemeye ve Birleşik Devletler için silah taşımaya vekarla söz verir.” Bundan başka, “ant için, mevki gösteren tüm yabancı unvanlardan vazgeçer ve başka bir ülkeye bağlılığı reddeder.” O halde, Tanrı kişilerin Kendi krallığını vefakâr şekilde desteklemelerini ne tarzda talep eder?
13. Hıristiyanların Tanrı’nın hükümeti uğrunda maddi silahlar ile savaşmalarının yanlış olduğunu gösteren nedir?
13 Bu, Krallık uğrunda savaşmak üzere harfi silahlarla yapılmaz. İsa, Roma valisi Pontuslu Pilatus’a şöyle bir açıklama yaptı: “Krallığım bu dünyadan değildir; eğer benim krallığım bu dünyadan olsaydı, Yahudiler eline verilmiyeyim diye hizmetçilerim uğraşırlardı; fakat şimdi benim krallığım buradan değildir.” (Yuh. 18:36) Daha önce resul Petrus, Efendisini savunmaya kalkıştığı zaman, İsa ona şunları söyledi: “Kılıcını yine yerine koy, çünkü kılıç tutanların hepsi kılıçla helâk olacaklardır. Yahut ben Babama rica edemez miyim sanırsınız? O da bana on iki lejyondan fazla melekleri şu anda eriştirir.” (Mat. 26:52, 53) Tanrı, düşmanlarını yok ettiği zaman bunda Hıristiyanların payı olmayacaktır; bu iş, Tanrı’nın semavi ordularının işidir. Mukaddes Kitap, Hıristiyanların fiziksel, yani “cismani” bir şekilde savaşmayacaklarını belirtiyor.—II. Korintoslular 10:3-5; Efesoslular 6:12; II. Timoteos 2:24 ile karşılaştır.
14. (a) Tanrı, Krallık tebaalarından hangi işi yapmalarını ister? (b) Onlar Tanrı’ya olan vakflarını nasıl göstermelidirler?
14 Bunun yerine, Tanrı, yeryüzündeki hizmetçilerinin Kendi hükümetinin sözcüleri olmalarını talep ediyor. Onlar Krallığı savunan veya ilan edenler olmalıdırlar. Böylece, onlar ‘kurtuluş için bunu ağızla ikrar ederler.’ (Rom. 10:10) Üstelik Tanrı, tebaalarının hayatlarını Kendisine vakfetmelerini ve bağlılık göstermelerini talep etmektedir. İsa Mesih, Tanrı’nın iradesini yapmak üzere kendini takdim etti ve bunun sembolü olarak da vaftiz edildi. (Mat. 3:16, 17; İbr. 10:5-10) Hıristiyanlar da benzer bir şekilde hareket etmelidirler. Gereken bilgileri edindikten ve Tanrı’nın ahlaki taleplerine uyduktan sonra, hayatlarını O’na vakfetmeli ve suda vaftiz edilmekle bunu sembolize etmelidirler. Bundan sonra Yehova’nın başarılmasını istediği büyük şahadet işine bütün yürekle katılmalıdırlar.
15, 16. (a) Yeryüzündeyken İsa’nın başlıca işi neyid? Şakirtlerine bunun onların da başlıca işleri olduğunu nasıl gösterdi? (b) İsa’nın talimatlarını yerine getirmek için nerede bulunan insanları ziyaret etmek gereklidir?
15 Yehova’nın iradesi, herkesin, Kendi krallığının ne olduğunu ve insanlığın sorunlarını nasıl halledeceğini bilmesidir. O hükümet, Tanrı’nın yüreğinde değer taşımaktadır, çünkü onun vasıtasıyla Kendi ismine sürülen bütün lekeleri temizleyecek ve kavmine bereketler getirecektir. Bununla ilgili Mukaddes Kitap Tanrı’nın Oğlunun yeryüzündeki başlıca faaliyeti hakkında şunları söylüyor: “İsa, bütün şehirler ve köylerde. . . .kralllığın iyi haberini (YD) va’zedip. . . .dolaşıyordu.” (Mat. 9:35) Başka bir fırsatta İsa şöyle dedi: “Tanrı’nın krallığının iyi haberini (YD) öteki şehirlere de vermeliyim; çünkü bunun için gönderildim.”—Luka 4:43.
16 İsa, takipçilerini aynı işi yapmak üzere eğitti. İlk olarak 12 resulünü gönderip onlara şu talimatı verdi: “Giderken: Göklerin krallığı (YD) yakındır, diye vâ’zedin. . . .Ve herhangi şehir veya köye girerseniz, orada değerli kim olduğunu araştırın, ve çıkıncaya kadar orada kalın. Ve evin içine girerken evi selâmlayın. Ve eğer o ev değerli ise, selâmınız onun üzerine gelsin.” (Mat. 10:7-13) Resuller bu talimatları yerine getirmek için insanların evlerine gidip “değerli” olanlarla beraber kaldılar ve onlarla Krallık mesajını paylaştılar. Daha sonra İsa 70 şakirdine şöyle talimat verdi: “Hangi şehre girerseniz, ve sizi kabul ederlerse . . . . onlara: Tanrı’nın krallığı (YD) size yaklaştı, diyin.” (Luka 10:1-10) Evet, İsa takipçilerini aynı Krallık işiyle meşgul olmak üzere göndermişti.
17. (a) İlk yüzyılda Krallığı va’zetmek neden cesaret gerektirirdi? (b) İlk Hıristiyanlar va’zetmekte cesur olduklarını nasıl gösterdiler?
17 Bu faaliyete katılmak, gerçek cesaret talep ederdi. İsa, Krallığa karşı koyanların kışkırtıcılığı sonucu öldürüldü; bir zaman sonra onun takipçileri olan şakirt İstefanos ve resul Yakub da aynı şekilde öldürüldüler. (Res. İşl. 7:54-60; 12:2) Buna rağmen İsa’nın takipçileri bu işten vaz geçmediler. Hatta resuller dövüldükten sonra bile, Mukaddes Kitap, onlar için “her gün mabette ve evden eve (YD) öğretmekten ve İsa Mesihi müjdelemekten vazgeçmiyorlardı” diyor. (Res. İşl. 5:42) Yıllar sonra Selanik’te, bir ayaktakımı, resul Pavlus’u ve arkadaşlarını suçlayarak: “Başka bir kıral vardır, İsa vardır, diye Kayserin kanunlarına karşı hareket ediyorlar,” dediler. (Res. İşl. 17:7) Gördükleri zulümler onları va’zetme işinden vazgeçiremedi. Mukaddes Yazılara göre, Pavlus iyi haberi “beyan etmekten çekinmedi.” Tövbe etmeleri gereken Yahudilere ve başkalarına tam bir şahadette bulunarak ‘alenen ve evden eve giderek öğretti.’—Res. İşl. 20:20, 21, YD.
KİMİN TARAFINDA DURUŞ ALDIN?
18, 19. (a) Tanrı’nın iradesi şimdi neyin yapılmasıdır? (b) Hangi şeyleri hatırlamamız, Krallığı va’zetme işine katılmamıza yardımcı olabilir?
18 Bugün Krallığın bir savunucusu olmak için aynı cesareti göstermek gereklidir. Günlerimizde Krallık mesajına karşı gösterilen muhalefet ilk yüzyılda olduğu kadar büyüktür. O halde soru şöyledir: Sen nerede duruş aldın? Tanrı’nın krallığını vefakâr şekilde destekleyecek misin? Tanrı’nın iradesi, son gelmeden önce, Krallık ile ilgili büyük bir şahadetin verilmesidir. Bu şahadeti vermekte senin payın olacak mı?—Mat. 24:14.
19 Belki başkalarıyla Tanrı’nın hükümeti hakkında konuşmak üzere insiyatif kullanmakta zorluk çekebilirsin. Ama yine de bunu yapabilirsin. Bunu yapman Yehova’ya olan sevgini gösterecektir. (I. Yuh. 5:3) Tanrı’nın, İbrahim’e oğlunu kurban olarak takdim etmek görevini verdiğini her halde hatırlarsın. İbrahim O’na itaat edince, Tanrı onu kurbanını vermekten alıkoydu. Ona şöyle dedi: “Şimdi bildim ki, Allahtan korkuyorsun.” Evet, İbrahim hiç karşı koymadan Tanrı’ya itaat etmesiyle O’na güvendiğini ispat etmişti. (Tekv. 22:12; İbr. 11:17-19) Benzer şekilde, biz de, Krallığı hararetle va’zetmekle O’nun hükümetini vefakâr şekilde desteklediğimizi gösterebiliriz. Tanrı bu desteği tebaalarından talep etmektedir. Aynı zamanda, insanlara karşı da ilgi ve sevgimizi göstermiş oluyoruz, çünkü hızla yaklaşan “büyük sıkıntı”da yok olmaktan kurtulmak için tek çare ve yol, onların da Krallık mesajını dinleyip ona göre harekete geçmeleridir.—Mat. 24:21; I. Yuh. 2:17.
20. Musa’nın örneği Tanrı’nın ahlaki talepleriyle ilgili hikmetli bir duruş almamıza nasıl yardımcı olabilir?
20 Bununla beraber, Tanrı’nın hükümetini vefakâr şekilde desteklemek Tanrı’nın ahlaki taleplerine uymakla da gösterilir. Bu konuda nasıl duruş aldık? Bazıları ‘kendi işlerini yapmayı’, yani kendilerini hoşnut etmeyi ön plana koyarlar. Zevke yönelik ve hafifmeşrep bir yaşayışı takip eden bir kalabalığın peşine takılmanın belki memnuniyet verici yönleri olabilir, ama böyle bir sevinç kısa ömürlüdür. Musa hikmet göstererek böyle bir hareket tarzını seçmedi. “İmanla Musa büyüyünce, Firavun kızının oğlu denilmeği reddetti, Allahın kavmı ile beraber hakaret görmeği, bir müddet günahın safasını sürmeğe tercih etti;. . . .çünkü karşılık mükâfata bakıyordu.” (İbr. 11:24-26) Mesele aslında bizim için en önemli şeyin ne olduğudur. Amacımız sadece bencil eğilimlerimizi tatmin etmek midir? Yoksa Yaratıcımızı memnun eden şeyleri yapmak ve O’nun Krallık hükümetinin menfaatlerine hizmet etmek midir?
21. (a) İsa, hepimizin yapması gereken seçimi nasıl açıkladı? (b) Sen, hangi seçimi yapmaya kararlısın?
21 Gerçekte, karşımızda sadece iki seçenek vardır. Mesih bunu, mevcut iki yolun birini veya öbürünü seçmekle karşılaştırdı. Yollardan birinin ‘geniş ve enli’ olduğunu söyledi. Bu yolda yolculuk edenler, işlerini rahatça ve serbestçe yapabilirler. Diğer yol ise, “sıkışık”tır. Evet, onda yürüyenlerin Tanrı’nın yönetimine uymaları talep edilir. İsa’nın sözlerine göre, çoğunluk enli yolu tutmaktadır, sadece azınlık dar yolu seçmektedir. Sen hangisini seçeceksin? Seçimini yaparken şunu zihninde tut: Geniş yol ansızın harabiyetle sonuçlanacak! Diğer yandan, dar yol bizi, Tanrı’nın yeni sisteminin içine götürecektir; orada Krallığın vefakâr bir tebaası olarak ebediyen yaşamaya devam edebilirsin. (Mat. 7:13, 14) Böylece, seçim hakkı senindir. Acaba seçimin ne olacak?
[Sayfa 16’daki resim]
İsa’nın günlerindeki dinsel liderler, insan hükümetindeki mevkilerini korumak üzere çalıştılar. Bu nedenle onlar İsa’yı öldürmek için birbirleriyle öğütleştiler.
[Sayfa 18’deki resim]
Petrus Efendisini müdafaa etmek üzere harekete geçtiği zaman, İsa ona şöyle dedi: “Kılıcını kınına koy.” Bugün de Tanrı’nın krallığının vefakâr tebaaları, harfi savaşlara iştirak etmezler.
[Sayfa 20’deki resim]
İbrahim, Tanrı’ya itaat etmesiyle O’na tamamen güvendiğini ispat etti. Benzer şekilde biz de Krallığı gayretle ilan etmekle Tanrı’nın hükümetini vefakâr şekilde desteklediğimizi göstermiş oluruz.