Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w81 1/8 s. 8-10
  • Eski Çağlarda Tanrı’nın İsmi

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Eski Çağlarda Tanrı’nın İsmi
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1981 (Dinsel Seri 1-12)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • ESKİ TARİHSEL KAYIT
  • KRAL DAVUD’UN HÜKÜMDARLIĞI
  • DEĞİŞEN GÖRÜŞ AÇILARI
  • MESİH VE ŞAKİRTLERİ NE YAPTILAR?
  • Yehova’nın Büyük İsmini Yüceltin
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2013
  • Tanrı’nın Adını Gizleme Çabaları
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2010
  • Yaratıcımızın İsmi
    Uyanış!—2017
  • Yehova
    Kutsal Yazılardan Kanıtlar Gösterin
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1981 (Dinsel Seri 1-12)
w81 1/8 s. 8-10

Eski Çağlarda Tanrı’nın İsmi

EVRENİN arkasındaki Güç gerçek bir Şahsiyettir. Bundan başka, O’nun Yehova (veya Yahweh, İbranice’de YHWH) olan müstesna, özel bir isme sahip olduğunu gördük.

Bu ismin tarihsel geçmişi hakkında ne denilebilir? Tarih bu Tanrısal isme ışık tutuyor mu?

ESKİ TARİHSEL KAYIT

Şimdi M. Ö. 16. yüzyıla dönelim. İsrailliler Mısır’da, Firavun’un acımasız yönetimi altında eziliyorlardı. Musa, İsraillilerin serbest bırakılmalarını rica etmek üzere, Yehova tarafından görevlendirilmişti. Tanrı, kimin ismiyle konuşması ve hareket etmesi gerektiğini anlatmak için, Musa’ya şöyle demişti: “İsrail oğullarına böyle diyeceksin: Atalarınızın Allahı . . . . Yehova beni size gönderdi; ebediyen ismim bu . . . .”—Çık. 3:15.

Firavun bu ricayı dinlemek istememiş, sonra da şöyle karşılık vermişti: “Yehova kimdir. . . .Yehovayı tanımam. . . .” (Çık. 5:2) Birkaç beladan sonra, Tanrı, Firavun’a şöyle dedi: “Gerçekten bunun için, ismim bütün dünyaya ilân olunsun diye sende kudretimi göstermek için, seni mevcut bıraktım (YD).”—Çık. 9:16.

Yukarıdaki kaydı veren, Mukaddes Yazıların ilk 5 kitabında, Tanrı’nın ismi sık sık geçiyor. O, sadece Tesniye’nin İbranice metninde 550 defa geçer. Bu isim sadece kâhinler ve Levililer tarafından kullanılmıyordu. Musa, şöyle yazmıştı: “Dinle, ey israil: Tanrımız Yehova bir olan Yehova’dır; ve Tanrın Yehova’yı (YD) bütün yüreğinle ve bütün canınla, ve bütün kuvvetinle seveceksin. Ve bugün sana emretmekte olduğum bu sözler senin yüreğinde olacaklar; ve onları oğullarının zihnine iyice koyacaksın, ve evinde oturduğun, ve yolda yürüdüğün, ve yattığın, ve kalktığın zaman bunlar hakkında konuşacaksın.” (Tesn. 6:4-7) Şüphesiz o günlerde Tanrı’ya tapınan o aileler O’nun yüce ismini açıkça kullanıyorlardı.

KRAL DAVUD’UN HÜKÜMDARLIĞI

Kral Davud’un hükümdarlığında, Yehova’nın isminin kullanılışı yeni ve izzetli boyutlara erişti. Tanrısal ilham altında Davud, Yehova’ya birçok güzel mezmur veya hamt ilahisi yazdı. Davud ayrıca binlerce şarkıcı ve çalgıcıdan oluşan mabedin büyük korosunu ve orkestrasını düzenledi. ‘İsmine terennüm ederek’ onlar muntazaman Yehova’ya duygulu, zarif hamt ilahileri çaldılar ve söylediler.—Mezm. 68:4.

Yehova, isminin halk ve aileler arasında çekinmeden kullanılmasından ötürü gücendi mi? “Tanrın Yehova’nın ismini layık olmayan tarzda kullanmamalısın” diyen üçüncü emirle ilgili Davud’u ve çağdaşlarını mahkûm etti mi? (Çık. 20:7, YD) Açıkça hayır! Davud Tanrı tarafından zengince bereketlendi ve onun hükümdarlığı son derece başarılıydı.

DEĞİŞEN GÖRÜŞ AÇILARI

Bu tarihten aşağı yukarı 500 yıl sonra, Yehova’nın sadık peygamberi Malaki, peygamberliğinin 4 kısa babında 48 kez Tetrgrammaton’u (Tanrı’nın isminin İbranicedeki 4 harfi) kullandı. Malaki vasıtasıyla söylenen Yehova’nın sözü kısmen şöyleydi: “Güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar ismim Milletler arasında büyük olacak.” Bu isim vurgulanmak üzere tekrarlandı: “İsmim Milletler arasında büyük olacak, orduların Yehova’sı (YD) diyor.”—Mal. 1:1, 11.

Ayrıca Malaki’nin, günlerindeki bazı kâhinler hakkında ne yazdığına dikkat edin: “Oğul babaya, ve kul efendisine hürmet eder; ismimi hor gören kâhinler, eğer ben baba isem, hani benim izzetim? Eğer ben efendi isem, hani benden korku? Orduların Yehova’sı (YD) size diyor.”—Mal. 1:6.

Bundan önceki ve sonraki ayetler, kâhinlerin, Tanrı’nın ismini kullanmamaktan dolayı değil, fakat kabul edilmez kurbanlar takdim etmekle O’na ve ismine karşı saygısız ve suçlu olduklarını gösterir. Bu zaman devresinde ve diğer zamanlarda yazılan Mukaddes Yazılar Yehova’nın isminin geniş çapta kullanıldığını gösterir. Örneğin M. Ö. 5. yüzyıla ve Yukarı Mısır’daki bir Yahudi sömürgesine ait (Elephantine Papyri denilen) yazılar bu Tanrısal ismi kullanır. Bununla birlikte, Yeruşalim’in Romalılar tarafından imha edilmesinden önce, Tanrısal ismi kullanmaktan kaçınmakla ilgili batıl itikatlara doğru bir eğilimin geliştiğine dair bazı deliller var.a

Bu, Tanrı’nın ismini layık olmayan tarzda kullanmış olmamak için, üçüncü emrin son derece tutucu ve yobazca yorumlanmasından ileri gelmiş olabilir. (Çık. 20:7) Fakat Tanrı bu emri verdiği zaman, acaba isminin sadece mabette, özel olaylar ve istisnalar için kullanılması ve onların dışında kullanılmaması gerektiğini mi söylemek istemişti. Böyle bir şey kastetmiş olamazdı, çünkü (Davud’un günlerinde olduğu gibi) İsrail’de Tanrısal ismin kullanılmasının yaygın olduğu günlerde, İsrail’in Tanrı tarafından bereketlendiği açıkça görüldü. Fakat dinsel ananeleri nedeniyle Yahudilerin Tanrı’nın ismini kullanmadıkları, İsa Mesih’in yeryüzünde yaşadığı ve hizmet ettiği zaman boyunca bu milletin bir tüm olarak Tanrısal bereketten yoksun olduğu açıkça görüldü. O günün Yahudi dinsel liderleri, Tanrı’dan ve prensiplerinden öylesine uzaklaştılar ki, Tanrı’nın isimini gizlemekle kalmadılar, aynı zamanda O’nun sevgili Oğlunun öldürülmesinden de sorumlu oldular. Fazla bir zaman geçmeden, M. S. 70’te mukaddes Yeruşalim şehri, mabediyle birlikte Roma orduları tarafından yerle bir edildiği zaman Yahudiler bunların hesabını korkunç şekilde ödemek zorunda kaldılar.

MESİH VE ŞAKİRTLERİ NE YAPTILAR?

Acaba İsa Mesih ve şakirtleri, Tanrı’nın ismiyle ilgili Yahudi ananesini tuttular mı? İsa, Ferisilerin ve Yazıcıların ananelerini korkusuzca mahkûm ederek, ruhi açıdan böyle öldürücü etkilerden şakirtlerini korudu. Bu dinsel “ikiyüzlülere” şunları dedi: “Siz de niçin kendi ananeniz ile Allahın emrini bozuyorsunuz? . . . . siz ananeniz ile Allahın sözünü bozmuş oldunuz.”—Mat. 15:3-9.

Öyleyse İsa ve şakirtleri Tanrı’nın ismini çekinmeden kullandılar mı? Şüphesiz evet, çünkü onlar Yehova ismini kullanan Mukaddes Yazılardan sık sık iktibaslar yaparak konuştular. Onlar, M. Ö. 3. yüzyılda İskenderiye’de Yunanca’ya çevrilmeye başlanan Tetrgrammaton’u hâlâ kullanan İbranice Yazıların Septuagint Tercümesi’ni sık sık kullandılar. Septuagint Tercümesi’nin yüzlerce yıl sonra çıkarılan kopyalarından, Yahudi ananesine uygun olarak, Tanrı’nın isminin kaldırıldığı gerçi doğrudur, bununla beraber İsa’nın yeryüzünde bulunduğu zamana ait Yunanca Septuagint’in bazı tomar ve kısımlarında Tetragrammaton, İbranice harflerle bulunuyor.—İnceleme Serisinin 49. Kitabının 6. sayfasına bakın.

İsa, bizzat Tanrısal ismi kullandığını açıkça gösterdi. Örneğin, Babasına dua ederken şöyle dedi: “Dünyadan bana verdiğin adamlara senin ismini gösterdim; . . . . senin ismini onlara bildirdim ve bildireceğim.” (Yuh. 17:6, 26) Bundan başka İsa, şakirtlerine şöyle dua etmelerini öğretti: “Ey göklerde olan Babamız, ismin mukaddes olsun.” (Mat. 6:9) İsa, Tanrı’nın ismini kullanmasaydı böyle bir şey söyler miydi?

Öyleyse, Tanrı’nın ismi, yeni seçtiği millet, yani ruhi İsrail olan Hıristiyan cemaati tarafından çekinmeden kullanıldı. (Gal. 6:16) Bu nedenle (“İncil” olarak bilinen) Yunanca Mukaddes Yazıların bazı tercümelerinde Tanrı’nın ismi Yehova olarak geçiyor. Yehova ismini kullanan tercümelerden bazıları şunlardır: Franz Dyelitzsch’in (1877) Yunanca Mukaddes Yazılar; Benjamin Wilson’un (1864) The Emphatic Diaglott; George N. Le Fevre’nin (1928) The Christain’s Bible-New Testament ve New World Translation of the Christian Greek Scriptures (1950) Buna karşıt olarak tercümelerin çoğunda, Yahudilerin ananesine uyularak Tanrı’nın ismi kaldırıldı.

İsa’nın günlerinden kısa bir süre sonra, önceden bildirilen irtidat, hakiki Hıristiyan öğretisini ve ruhunu saptırmaya başladı. (II. Sel. 2:3; II. Pet. 2:1-3) “Karanlık çağ”ın uzun gecesi başlayınca Tanrısal ismin kullanılışı azaldı.b Birçok yüzyıl boyunca, genel olarak Tanrı’nın ismi, manastırlardaki rahipler gibi bilginlerden başkaları tarafından bilinmiyordu.

Öyleyse, bugün bilindiği gibi, bu Tanrısal isim dünya çapında nasıl tanınmaya başladı?

[Dipnotlar]

a M. S. ilk yüzyıldaki birçok Yahudi dini lider, putperest Yunan felsefesi tarafından kuvvetle etkilendi. Örneğin, İskenderiye’li Yahudi filozof Philo, ünlü Yunan felsefecisi Eflâtun’un Tanrısal ilham altında olduğunu ve ayrıca Tanrı’nın varlığının kavranılamaz ve dolayısıyla isimlendirilemez olduğunu öğretmişti.

b Hıristiyan âleminin teolojisi, 1000’den fazla yıl boyunca Eflâtun’un öğretilerinin etkisi altında kaldı. H. A. L. Fisher’in A History of Europe, s. 52 ve The Encylopaedia Britannica, 1964 baskısı, Cilt 18, s. 63’e bakın.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş