Kim Durumundan Memnun Olabilir?

BİRÇOK insan, ücra ve emniyetli tropikal bir adaya taşınabildikleri takdirde, nihayet memnuniyet duyabilecekleri bir duruma kavuşabileceklerine inanırlar. Onlar, orada bol bol yemekle ve güneşin altında yatmakla, dünyanın kaygılarından uzak ve mutlaka sakin bir yaşam sürdüreceklerini düşünüyorlar.

Rascais İn Paradise (Cennetteki Çapkınlar) adlı kitapta, J. A. Dichener ve A. Grove Day “yakın geçmişte Pasifik tarihinde cereyan eden efsane haline gelmiş bir olay”dan söz ederler. Hikayenin özeti şöyledir: 1930 yıllarında bir Avustralyalı, büyük bir savaşın patlak vereceği sonucuna varmış. Böyle bir dünya felaketine karışmaktan kaçmak maksadıyla titizlikle bir sığınak yeri aramaya koyulmuş.

Hikaye şöyle devam ediyor: “Sonunda, çok dikkatli şekilde yaptığı bir muhakemenin sonucu, dünyanın deliliğinden uzak, sığınabileceği tek emniyetli yerin tropikal bir ada olduğuna karar vermiş . . . . Pasifiği incelemiş ve ücra, emniyetli ve iyi bir yaşamı karşılayacak şekilde her avantaja sahip adalardan birini seçmiş . . . . 1939 yazının sonunda, Almanya Polonya’yı işgal etmeden bir hafta önce, bu akıllı Avustralyalı Güney Pasifikte seçtiği sığınağa yerleşmiş. Hemen hemen hiç tanınmayan Guadalcanal adasına gitmiş.” Acaba orada emniyet ve mutluluk buldu mu?

Bu mülteciye çok yazık oldu, çünkü ücra olduğunu sandığı Guadalcanal adası, 1942-1943 yıllarında şiddetli çatışmalara sahne oldu! Gerçekten II. Dünya Savaşının büyük bir süresinde orası, kaygılardan uzak tropikal bir cennetin tam tersiydi.

Bütün bunlar yıllar önce cereyan etmişti. Acaba günümüzle ilgili ne diyebiliriz. Bugün dürüst bir gözlemci neler görüyor?

Grevler, protesto yürüyüşleri, çocukların evden ve okuldan kaçması, uyuşturucu maddelerin kanuna aykırı kullanımı, çökmüş aileler ve boşanmalar, sık sık görülen şeyler haline geldi. Acaba neden? Bu tür problemlerin çoğunluğunun ortak noktası nedir? Mutsuzluk!

Ayrıca bugün dünya barışının tehdit edildiğini, nükleer bir felaketin patlak verebileceğini de düşün. Böyle şartlar altında kim memnun olacağı bir durumu bulabilir?

İkinci Dünya Savaşında olduğu gibi, bugün de sığınabileceğin ücra ve emniyetli tropikal bir ada yoktur. Hava ulaşımı, kitle haberleşmesi ve hava kirliliği varken, hiç birimiz şimdi tam emniyetli ve bize rahatlık veren bir yer bulamayacağız. Fakat bu, erkek, kadın ve gençlerin tümünün, mutsuzluk ve hoşnutsuzluk getiren bir yaşamı sürdürmeye mahkûm oldukları anlamına mı gelir? Katiyen hayır! Dikkatimizi, acil bir sorun olan “Hayattaki durumunuzdan memnun olabilir misiniz?” sorusuna yönelttiğimiz zaman, bunu göreceğiz.