Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w84 1/2 s. 17-21
  • Zorba Bir Dünyada Tanrı ile Yürümek

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Zorba Bir Dünyada Tanrı ile Yürümek
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1984 (Dinsel Seri 37-47)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • TANRI ZORBALIĞI NASIL TELAKKİ EDİYOR
  • ZORBALIĞIN ARTMASI
  • İSA’NIN TAKİPÇİLERİ ZORBALIĞA HANGİ GÖZLE BAKIYORLAR?
  • Biz Daima Tanrımız Yehova’nın İsmiyle Yürüyeceğiz
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2005
  • Uyanık Kalmamız Şimdi Çok Daha Acildir
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2003
  • Şiddetin Kesin Sonu—Nasıl?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1996
  • Tanrı Şiddete Ne Gözle Bakar?
    Uyanış!—2002
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1984 (Dinsel Seri 37-47)
w84 1/2 s. 17-21

Zorba Bir Dünyada Tanrı ile Yürümek

“Bunu unutma ki, son günlerde korkunç anlar olacaktır.”—II. Timoteos 3:1, The New Amerikan Bible (Katolik)

1. Hangi durum gerçekten “son günlerde” yaşadığımızı gösteriyor?

GÜNLERİMİZİN korkunç anlarla dolu olduğunu kabul etmiyor musun? Mukaddes Kitabın yukarıdaki ayetinde geçen “korkunç” sözcüğü, Yunanca khalepos sözcüğünden çevrilmiştir. Bu kelime “başa çıkılması zor”, “korku verici”, “tehlikeli”, “kederli”, “güç”, “çok zor” olarak da tercüme edilmiştir.a Matta 8:28’de, cine tutulmuş iki adamın olağanüstü ‘azgınlığından’ veya ‘zorbalığında’ söz edilirken de yine bu kelime kullanılmıştır?b Korkunç ve çetin anlarla dolu bir ortamda yaşadığımız ne kadar doğrudur! Bu anlar, resul Pavlus’un, sözü geçen peygamberliğinin yerine geldiğini ve “son günlerde” yaşadığımızı şüphe götürmez şekilde gösteren anlardır!

2. (a) Tanrıtanımaz kimseler bu korkunç anları nasıl meydana getirdiler? (b) Mukaddes Kitaptaki hangi ayetler, günümüzün vaylarının ana kaynağını göstermektedir? Bu vaylar ne derece yaygındır?

2 Korkunç veya çetin anlarla dolu ‘son günlerin’ meydana gelmesine acaba neler sebep oldu? Pavlus’un önceden bildirdiği gibi, insanların ‘kendilerini seven, parayı seven, nefsine mağlûp, azgın, iyilik düşmanı, hain, inatçı, kibirli’ olmaları değil midir? Mukaddes Kitap, “bu şeyler sisteminin (YD) ilahı”nı ‘İblis ve Şeytan, bütün dünyayı saptıran’ diye tanımladı; bu varlık, Tanrıtanımaz kimseleri kışkırtmaktadır. Bunun sonucu olarak da şok geçirtici durumlar oluşmaktadır; örneğin, hükümetlerde, iş dünyasında, dinlerde, genel olarak insan toplumunda, yani tüm çevremizde bunları görmekteyiz.—II. Timoteos 3:2-5; II. Korintoslular 4:4; Vahiy 12:9, 12.

3. Zorbalığın dünyada neden salgın haline geldiği söylenebilir?

3 1980’ler ilerlerken, zorbalık salgını dünyada daha da artmaktadır. Sadece 1980 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde 25 ile 44 yaşları arasında olanlar tarafından 1,3 milyon cinayet işlendi. Bu cinayetler, bir önceki yıla oranla yüzde 13 artmıştır. Aynı yılın sonunda İngiltere, cinayet olaylarının yüzde 50, soygunculuk olaylarının yüzde 300, vandalizm olaylarının ise, yüzde 200 arttığını rapor etmiştir. Fransa’da da işlenen tüm cinayetler 1963’den beri yüzde 260’dan fazla artmıştır. Dünyanın her tarafından buna benzer raporlar gelmektedir.

4. 1914’den beri insanlığın tutumu nasıl değişti? Bu durum hangi sorulara neden oluyor?

4 Tarihçi Walter Laqueur şunları yazdı: “Birinci Dünya Savaşına kadar dünyada daha çok insanlık duygusu vardı. Özellikle Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında yapılan kitle katliamlarının sonucu, insan hayatının şimdi 19. yüzyılda yaşamamış olan, fakat zorbalığın şahane olduğunu, psikolojik bir etki yaratmakta olduğunu ve zorbalığa gerçekten ihtiyacımız olduğunu söyleyen filozoflara da sahibiz.” 1914’de patlayan Birinci Dünya Savaşından beri dünyada zorbalık dizginsiz bir duruma geldi. Acaba Tanrı zorbalığı nasıl telakki ediyor? İsa’nın takipçileri zorbalığı nasıl tellaki ediyorlar?

TANRI ZORBALIĞI NASIL TELAKKİ EDİYOR

5. (a) Zorbalık nasıl başladı? (b) İsa, ilk zorbanın kimliğini nasıl açıkladı?

5 Mukaddes Kitap geçmişte “yeryüzünün zorbalıkla dolmuş” olduğu bir zamandan söz eder. Zamanımızdan 4300 yıl önce, itaatsiz Âdem ve Havva’nın Aden bahçesinden kovulmalarıyla kötü bir başlangıcı olan insanlık dünyası bu durumdaydı. Âdem ve Havva’nın ilk oğulları olan Kain kardeşi Habil’i öldürmüştü. Tanrısal kayıt şunları anlatır: “Şerirden [kötüden] olan ve kardeşini öldüren Kain . . . . Ve onu niçin öldürdün? Çünkü kendi işleri kötü, fakat kardeşinin işleri adil idi (YD).” (Tekvin 6:11; I. Yuhanna 3:12) İsa, “O başlangıçtan katil idi” diyerek bu ‘kötü olanın’ İblis olduğunu belirtmektedir. (Yuhanna 8:44) Şeytan, Aden’den beri insanları zorbalık yapmağa kışkırtarak kendine nam yapmıştır.

6. (a) Hanok’un günlerinde Yehova’nın hükmünü gerektiren ne gibi şok geçirtici olaylar olmuştu? (b) Tanrı, Hanok’u nasıl “aldı?” (Tekvin 5:24)

6 Kain’in Habil’i öldürmesinden sonra, dünyadaki durum daha da kötüleşti. Kain’in soyundan gelen Lamek’in de katil olduğu açıklandı. (Tekvin 4:23, 24) O sıralarda yaşayan “Ademden sonra yedinci olan [ve Şit’in soyundan gelen] Hanok, bunlara da [kötüler hakkında] peygamberlik ederek dedi: Bütün insanlara karşı hüküm icra için, ve Tanrıtanımazlıkla yaptıkları bütün Tanrıtanımaz işleri hakkında ve kendisine karşı Tanrıtanımaz günahkârların söyledikleri bütün kötü şeyler hakkında, bütün Tanrıtanımazları mahkûm etmek için, işte Yehova onbinlerce mukaddeslerile geldi.” (Yahuda 14, 15, YD) Kötü insanların zorbalığından ve saldırısından daha fazla etkilenmemesi için, Tanrı, Hanok’u o zamanki dünyadan aldı. Hanok, Yehova’nın yaratacağı barış dolu ‘yeni yerde’ diriltildiğinde ne büyük bir mükâfata erişecektir!—II. Petrus 3:13; İbraniler 11:5.

7. Nuh’un zamanında dünya nasıl zorbalıkla doldu?

7 Hanok’un torunu olan Nuh’un günlerinde, görünmez kötü bir kuvvet olan Şeytan’a bazı melekler de katıldılar. Onlar, Tanrı’nın itaatsizlik ederek, insan kızlarıyla evlenmek için yeryüzüne inen ve Nefilim denilen melez bir soy meydana getiren melek oğullarıydı. Nefilim ismi, “zorbalar” anlamına gelir. Onlar, isimlerinin anlamına uygun olarak birçok insanı öldürmüşlerdi. “Bunlar eski zamanlarda zorbalar, şöhretli adamlardı . . . . Ve Allah Nuha dedi: Önüme bütün beşerin sonu geldi; çünkü onların sebebile yeryüzü zorbalıkla doldu, ve işte, ben onları yeryüzü ile beraber yok edeceğim.”—Tekvin 6:1-13.

8. (a) Dünyanın bugünkü durumu, Nuh’un zamanındakiyle nasıl karşılaştırılabilir? (b) Nuh, bize nasıl bir örnek bıraktı? Bu örneğe uygun hareket etmekten ne gibi yararlar sağlayabiliriz?

8 Resul Petrus, bu durumla ilgili olarak şunları dedi: “O zamanki dünya su ile bastırılmış olarak helâk oldu; fakat şimdiki gökler ve yer ayni [Tanrı’dan gelen] söz ile ateş için saklanılarak hüküm, ve Tanrıtanımaz adamların helâk gününe kadar muhafaza ediliyorlar.” Mukaddes Kitabın gerçekleşen peygamberlikleri, günlerimizdeki dünyanın, sözü geçen hüküm gününe yaklaştığını kanıtlamaktadır. O halde hayatta kalabilmek için ne yapmalıyız? Nuh ve ailesi ne yapmıştı? Mukaddes Kitap şu açıklamayı yapıyor: “Nuh hakiki Tanrı (YD) ile yürüdü . . . . Nuh Yehova’nın (YD) kendisine emrettiği bütün şeylere göre yaptı.” (II. Petrus 3:6, 7, YD; Tekvin 6:9, 22; 7:5) O, ayrıca ‘adalet (YD) vaiziydi’ de. İmanıyla, ‘dünyayı mahkûm etti.’ (II. Petrus 2:5; İbraniler 11:7) Gerçekten ‘kötü olanın kudreti altında’ olan çağdaş dünyadan kurtulmak istiyorsak, Nuh ve ev halkının şahane örneğine uygun hareket etmemiz gerekmiyor mu?—I. Yuhanna 5:19.

ZORBALIĞIN ARTMASI

9. (a) Nuh’un zamanında zorbalığın artması neye yol açtı? (b) Tufan’dan sonra hangi paralel gelişme oldu? Nereye ulaştı?

9 Tanrı, yeri harap edenleri Tufan’da harap ederek hükmünü yerine getirinceye kadar, yani Büyük Tufan’dan önce, dünya zorbalık dolmuştu. (Tekvin 6:13, 17) Nuh’un torunu ve “Yehova’ya muhalif kudretli avcı” olan Nimrod’un zamanında yeniden başlayan zorbalık, çağlar boyu belki önceleri yavaş yavaş, sonra ise büyük bir hızla yine arttı. (Tekvin 10:1, 6, 8, 9, YD) Kılıç, ok, yay ve mızrak gibi silahlar, yerini tüfek, top ve diğer geliştirilmiş silahlara bıraktı. Özellikle MS  1914 yılında başlayan I. Dünya Savaşı, zorbalık alanında şaşkınlık verici yeni silahların, yani uçakların, tankların, zehirli gazların kullanımına yol açtı. Bu savaşta kullanılan denizaltı, büyük korku yarattı ve makineli tüfekler ise, milyonlarca cana mal oldu.

10. (a) İsa’nın, “Rabbin gününde”ki olaylarla ilgili peygamberliği nasıl yerine geldi? (b) Yehova’nın yakında hükmünü yerine getireceğini neden beklemeliyiz?

10 Rab İsa Mesih, 1914’ten beri içinde bulunduğumuz “Rabbin gününde” böyle bir gelişmenin olacağını önceden bildirmişti. (Vahiy 1:10) İsa, yeni taç giymiş bir Kral olarak, bir kır atla nasıl ilerleyeceğini ve al atlının kendi ardından nasıl geleceğini açıklamıştı. Bu al atlıya ‘dünyadan barışı’ kaldırmak ve birbirini boğazlatmak için ruhsat verilmiş; ve kendisine büyük bir kılıç, yani ‘Toplu Savaşların Kılıcı’da verilmişti. Bu sembolik kılıç, şimdi insanlar tarafından bulunan ve yapılan korkunç ve zorlu silahları da kapsamaktadır. Bunlar arasında, tüm insan nüfuzunun birkaç katının küremizin yüzeyinden silebilecek güçte olan nükleer başlıklı füzeler de bulunmaktadır. Nuh’un zamanındaki dev yapılı Nefilimin varlığı, insanların büyük kötülüğü ile birleşince, ‘yeryüzü zorbalıkla doldu’ ve Yehova’nın ‘bütün beşerin sonunu getirmesine’ yol açtı; böylece bugün de aynı Egemen Rabbin “yeri harap edenleri harap edeceğini” beklememiz için pek çok neden vardır! (Tekvin 6:4, 7, 13; Vahiy 6:1-4; 11:18) Rab İsa, zamanındaki Tanrıtanımaz insanlar hakkında şöyle demişti: “Nuhun günleri nasıl idi ise, İnsanoğlunun gelişi de öyle olacaktır . . . . Tufan gelip hepsini alıncaya kadar . . . . bilmediler.”—Matta 24:37, 39.

İSA’NIN TAKİPÇİLERİ ZORBALIĞA HANGİ GÖZLE BAKIYORLAR?

11. (a) Tanrı, geçmişte İsraillilerin yaptığı savaşları neden tasvip etmişti? (b) Tanrı ve Mesih, çağımızdaki savaşlara hangi gözle bakıyorlar?

11 Geçmişte de Tanrı’nın hizmetçileri savaşmışlardı; bu bir gerçektir. Tanrı’nın emriyle yapılan bu savaşların teokratik savaşlar olduğunu unutmamalıyız. İsrailliler, cinlere tapınan ahlaksız Tanrıtanımaz milletleri Tanrı’nın ‘diyarından’ atmak için savaştılar. (Levililer 18:24-27; Tesniye 7:1-6) Acaba milletler arasındaki savaşlar ve özellikle 1914’den beri dünya hakimiyeti için yapılanlar, Tanrı’nın tasvip ettiği savaşlar mıdır? Acaba Katolikler Katolikleri, Protestanlar Protestanları, Budistler Budistleri, Müslümanlar Müslümanları öldürdükleri zaman, onlar, ‘insanların her milletini bir adamdan yaratmış’ olan Tanrı’nın görüşüne uygun davranmış oluyorlar mı? Acaba Barış Prensi olan Mesih, patlak veren I. Dünya Savaşıyla II. Dünya Savaşında Hıristiyan âlemi içinde dökülen kanlara hangi gözle bakıyor? (Resullerin İşleri 17:24-26; İşaya 9:6) Zorbalıkla öldürülmeden önce, Barış Prensinin takipçilerine verdiği yeni ve yüksek standartlara dikkat edelim.

12, 13. (a) İsa, şakirtlerinin neden kılıç kuşanmalarını istemişti? (b) Daha sonra teokratik savaşla ilgili açıkça ne gösterdi?

12 İsa, peygamberliği yerine getirmekteki rolünü zihninde tutarak, tutuklanmadan bir gün önce şakirtlerine şunları söylemişti: “Olmıyan esvabını satsın, ve kılıç satın alsın. Çünkü ben size derim: Bu yazılmış olan: “Ve günahkârlarla sayıldı” sözü bende tamamlanmak gerektir.” Onlar, “Rab, işte, burada iki kılıç” var dedikleri zaman onlara “Yeter” cevabını vermişti. (Luka 22:36-38) Acaba niçin yeter demişti? Önce İşaya 53:12’yi yerine getirmek ve sonra da takipçilerine önemli bir ders vermek için.

13 Tanrı’nın Oğlunu korumak için herhalde kılıç kullanmaktan başka çare yoktu. Oysa, Tanrı, o sırada İsa’nın korunmasını istemiyordu. Bu nedenle, resul Petrus başkâhinin kölesine karşı kılıcını kullanırken, İsa Petrus’a: “Kılıcını yine yerine koy, çünkü kılıç tutanların hepsi kılıçla helâk olacaklardır” demişti. (Matta 26:52, 53; Yuhanna 18:10, 11) Böylece İsa o günden sonra yapılacak teokratik savaşta, dünyevi silahların kullanılmayacağını açıkça göstermiş oldu.

14. İsa’nın belirtmiş olduğu gibi, ‘dünyanın bir kısmı olmamak’ ne anlama gelir?

14 Bu görüş, İsa’nın aynı akşam şakirtlerine söylediği sözlerle açıkça uyum içindeydi; yani onlar ‘dünyanın bir kısmı’ olmadıkları için zulüm göreceklerdi. O akşam İsa, ‘Babasına dua ederken, şakirtlerinin de kendisi gibi dünyanın bir kısmı olmadıklarını kuvvetle belirtmişti; bu, yukardaki şu sözlerle de paralellik içindeydi: “Benim Krallığım bu dünyadan değildir; eğer benim Krallığım bu dünyadan olsaydı, Yahudiler eline verilmiyeyim diye hizmetçilerim uğraşırlardı; fakat şimdi benim kırallığım buradan değildir.”—Yuhanna 15:19, 20; 17:14-16; 18:36.

15. (a) Dünyadan ayrı olma, hangi birliği oluşturdu? (b) İşaya 2:2’de bu birliğin hangi değişik yönleri tanımlanıyor?

15 İsa ve birinci yüzyıldaki şakirtleri gibi, sen de bu dünyadan ve onun zorba yollarından ayrıldın mı? Eğer ayrıldınsa, dünya çapında sadece Yehova’nın Şahitlerinin sahip oldukları şahane birliğe katıldın demektir. Bu birlik, Tanrı’nın günümüzle ilgili kanunlarına ve iradesine itaat etmekten doğmaktadır. Bugün “her milletten ve sıptlardan ve kavmlardan ve dillerden” gelen İsa’nın barışsever hakiki takipçilerinden oluşan bir “büyük kalabalık”, tapınmak üzere Yehova’nın yüce ruhi mabedine doğru akmaktadır. (Vahiy 7:9, 10, 15) İşaya 2:2-4 onları şöyle tanımlıyor: “Son günlerde vaki olacak ki, dağların başında Yehova’nın (YD) evinin dağı pekiştirilecek, ve tepelerden yukarı yükselecek; ve bütün milletler ona akacaklar. Ve çok kavmlar gidecekler, ve diyecekler: Gelin, ve Yehova’nın (YD) dağına, Yakubun Allahının evine çıkalım; ve kendi yollarını bize öğretecek, ve onun yollarında yürüyeceğiz. Çünkü kanun (YD) Sion’dan: ve Yehova’nın (YD) sözü Yeruşalimden çıkacak. Ve milletler arasında hükmedecek, ve çok kavmlar hakkında karar verecek; ve kılıçlarını sapan demirleri, ve mızraklarını bağcı bıçakları yapacaklar; millet millete karşı kılıç kaldırmıyacak, ve artık savaşı (YD) öğrenmiyecekler.”

16. (a) Yehova’nın Şahitleri dünyadan nasıl farklıdırlar? (b) Mika 4:1-5 ayetleri nasıl Tanrı’nın kavminin refahını, nedenini ve sonucunu önceden bildiriyor? (c) Hangi nedenle yeni bir soru doğuyor?

16 Bahsi geçen bu kişiler, aşırı milliyetçi kimseler değillerdir, tam tersine, her milletten gelen barışçı, birlik içinde yaşayan kimselerdir. Onlar savaşan bir dünyada tarafsızlıklarını gerçekten koruyan insanlardır. Mika 4:1-5 ayetleri bize onların nasıl “kılıçlarını sapan demirleri” yaptıklarını söyledikten sonra, sahip oldukları ruhi refahlarını ve yeryüzünde ebediyen birlik içinde yaşama ümitlerini anlatıyor. Bu peygamberlik, dünyanın insanlarıyla aralarındaki farkı şu sözlerle ortaya koyuyor: “Çünkü bütün kavmlar, her biri kendi ilâhının ismile yürüyor; biz de daima ve ebediyen Tanrımız Yehova’nın (YD) ismile yürürüz.” Fakat, Tanrı’nın ismiyle yürümeğe devam ederken zorbalıkla dolu olan dünyadan gelen birçok baskıyla karşılaşacaklar. Bu baskılarla acaba nasıl başa çıkabilecekler? Gelecek makale, bu soruya Mukaddes Kitaptan cevap verecektir.

[Dipnotlar]

a “New World Translation”, “King James Version”, “Douay Version”, “English Revised Version”, “Moffatt”, “The Living Bible”.

b “New World Translation”, “The New English Bible”.

AŞAĞIDAKİ SORULARI NASIL CEVAPLANDIRIRSIN?

Dünyanın durumu, son günlerde yaşadığımızı nasıl gösteriyor?

Tekvin’deki kayda göre, Tanrı zorbalığa hangi gözle bakıyor?

Nuh’un günleriyle zamanımız arasında hangi paralellik var?

İsa’nın örneğine ve sözlerine uygun olarak, onun takipçileri hangi durumu korumalıdırlar?

İşaya 2:2-4 ve Mika 4:1-5 ayetleri, Tanrı’nın hizmetçilerinin ne yapmaları gerektiğine ve nasıl yürüyebildiklerine dair neler söylüyor?

[Sayfa 20’deki resim]

İsa şöyle dedi: “Kılıcını yine yerine koy, çünkü kılıç tutanların hepsi kılıçla helak olacaklardır.”

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş