Bu Şiddet Çağında Güven Dolu Olmak
“Egemen Rab Yehova söyledi; kim peygamberlik etmez?”—Amos 3:8.
1. (a) Yehova’nın ismi konusunda hangi harikulade imtiyazımız var? (b) İsa ve Pavlus Yehova’yı ve ismini nasıl izzetlendirdiler?
“EGEMEN Rab Yehova”—Bu sözler evrenin En Üstün Hükümdarı içinde kadar uygun bir tanımlamadır. Mezheplere dayanan itirazlara rağmen, Yehova’yı ismiyle çağırmak, onunla yakın bir ilişkiye sahip olmak ve ismini ve maksatlarını başkalarına bildirmek harikulade bir imtiyazdır . . . . fakirlere müjdeyi vâzetmek için o beni meshetti.” Yehova’ya dua ederken de şakirtleri hakkında şöyle dedi: “İsmini onlara bildirdim ve bildireceğim.” Resul Pavlus da, eski zamandaki İbrani peygamberlerin sözlerinden iktibas ederek şöyle dedi: “Her Kim Rabbin (Yehova’nın) ismini çağırırsa, kurtulacaktır.”—Luka 4:18; Yuhanna 17:26; Romalılar 10:13; Yoel 2:32.
2. (a) Amos, Yehova’ya nasıl hamt etti? (b) İsminin anlamıyla uyumlu olarak Amos’a hangi görev verildi?
2 Amos, o İbrani peygamberlerden biri idi. Yehova’nın ismine hamt etti, zira bizzat kitabın, “Egemen Rab Yehova” olarak Tanrı’nın ismi 21 defa geçer. Amos ismi “yük taşıyan” anlamına gelir. O, şüphesiz, günlerimizdeki Yehova’nın vefakâr şahitlerinin de taşıdıkları gibi ağır bir yük taşıyordu. Amos hem çobandı, hem de meyve yetiştiren biriydi. Görüldüğü gibi peygamberlik işi için özel olarak yetiştirilmemişti. Fakat Tanrı’nın Sözünün iyice bildiği ve bu güç görevi gerçekleştirebilmesi için Yehova’nın ruhunun bizzat üzerinde olduğu belliydi. Acaba bu görev neydi? Yahuda’daki memleketini terk edip, bir uyarıcı olarak, yolundan sapmış olan kuzeydeki on sıptlık İsrail krallığına gitmesi gerekmişti. Başkenti Samiriye olan İsrail krallığında hiç de hoş olmayan bir mahkûmiyet mesajını ilan etmeliydi.
3. Tam zamanında Amos vasıtasıyla hangi “sır” açıklandı?
3 Acaba Amos bu görevinden kaçmak istedi mi? Asla! Şiddet dolu bir çağda yaşamakla beraber, kavim, bundan daha da feci bir şeyin, yani bir “belâ günü”nün geleceğini bilmeliydi. Oradaki İsraillilerin işi sadece yemek içmekti. Fildişi yataklar ve gösterişli sedirlere uzanıyorlar, fakat Yehova’ya ve pak tapınmasını akıllarından bile geçirmiyorlardı. (Amos 6:3-6) Yehova, onları cezalandırma için kararlıydı, fakat bunu yapmadan önce, onları peygamberi vasıtasıyla uyarmak istemişti. Bu nedenle şöyle demişti: “Gerçekten Rab Yehova peygamber kullarına sırrını açmadıkça bir şey yapmaz.”—Amos 3:7.
ZAMANIMIZDAKİ GERÇEKLEŞMESİ
4. (a) Geçmişteki peygamberlikler neden günlerimize kadar korundu? (b) Bugün hangi kanal vasıtasıyla bunların anlamı açıklanmaktadır?
4 Geçmişe ait olan bu peygamberlik acaba bugün için bir anlam taşıyor mu? Şüphesiz; o bizim için güçlü bir mesajdır. Tanrı’nın ilham edilmiş Sözü, Tanrısal rehberlik altında derlendi ve “devirlerin sonuna yetişmiş olan” Tanrı’nın kavminin yararına, ta “sonun vakti”ne kadar da korundu. Onun peygamberane anlamı, Rab İsa Mesih’in şimdi Tanrı’nın kavminin tümü için kullandığı meshedilmiş Tanrı’nın hizmetçilerinden oluşan bir grup, yani “sadık ve basiretli köle” vasıtasıyla bize açıklanmaktadır.—Daniel 12:4; I. Korintoslular 10:11; Matta 24:45-47.
5. Yehova’nın Amos’a söylediği sözlere hangi tepkiyi göstermeliyiz?
5 Amos’un peygamberliğindeki bu “sırrı” bir bakıma ikinci plandaki, yani eğer vaktimiz olursa, uğraşabileceğimiz bir şey gibi mi telakki ediyoruz? Ağaçsız bir ovada tek başımıza bulunurken, çevremizdeki sessizlik birdenbire bir aslanın kükreyişiyle bozulsaydı, tepkimiz acaba ne olurdu? Bu ölüm kalım durumunda hemen harekete geçmeyecek miydik? Hem de nasıl, bir an bile tereddüt etmeyecektik! Bu nedenle, Yehova’nın peygamberane sözlerine de aynı tepkiyi göstermemiz gerekmez mi? Bizzat Yehova şöyle demektedir: “Aslan gümürdedi; kim korkmaz? Egemen Rab Yehova söyledi; kim peygamberlik etmez?” (Amos 3:8) Böylece bu peygamberliği ve anlamını başkalarına bildirmemiz hayatidir. Fakat acaba nasıl?
“GİT . . . . PEYGAMBERLİK ET”
6. Hıristiyan âlemi hangi yönden eski Samiriye kırallığına benziyor?
6 Yehova Amos’a şöyle emretti: “Git, kavmım İsraile peygamberlik et” (Amos 7:15) İrtidat etmiş İsrail krallığının günlerimizdeki benzeri maddiyatçı görüşlü, hayatta kalabilmek için şiddete ve tehdite başvuran, Egemen Rab Yehova’ya düşman olan ve isminden nefret eden Hıristiyan âlemidir. “Hıristiyan” adına gelince, onu sadece laf olsun diye taşımaktadır, zira Mesih’in gelmek üzere olan gökteki adil Krallığının düşmanıdır. Bizzat İsa, Hıristiyan âleminin dinlerine üye olanları “fesat (kanunsuzluk) işliyenler” diye nitelemişti.—Matta 7:21-23.
7, 8. (a) Yıllar geçtikçe Hıristiyan âleminin başına gelecek hükmün ilanı nasıl büyüdü? (b) “Sürgünlere” ne tür bir “hürriyet” ilan edildi ve hangi sonuçla?
7 Tanrı’nın Krallığı 1914’te göklerde kurulduğundan beri, çağdaş Amos sınıfı, yani Yehova’nın Şahitleri, Hıristiyan âleminin tümünde Yehova’nın öç alma gününü ilan ettiler. Hıristiyan âleminin içinde olan ülkelerde, özellikle 1919’dan 1939’a kadar bu uyarı açıkça duyuruldu ve günlerimize kadar da duyurulmaktadır. II. Dünya Savaşının yapıldığı 1939-1945 yılları, Yehova’nın Şahitleri için zulüm dolu, fakat aynı zamanda yeniden teşkilatlanma yıllarıydı. 1943’te Gilead okulunda incil vaizleri yetiştirme işi başladı ve onlar, II. Dünya Savaşının sonlarında gökteki Krallık hakkındaki şahadeti genişletmek üzere değişik ülkelere gönderildiler. Böylece Hıristiyan âleminin ülkelerinde özellikle İtalya, Portekiz, İspanya ve oldukça geniş bir saha olan Latin Amerika’da bu iş yoğunlaştırıldı.
8 Şu çağrı yapıldı: “Git, . . . . peygamberlik et.” Kanada, Birleşik Amerika Devletleri, İngiltere, Avrupa’nın diğer ülkeleri ve Avustralya’dan gelen imanlı aileler, ihtiyacın büyük olduğu sahalarda çalışmağa başladılar. ‘Bizzat Rab Yehova’nın söylediklerini’ güvenle ilan ettiler. Dünya çapında Hıristiyan âleminin başına gelecek olan Tanrı’nın “öç alma günü”nü ve aynı zamanda sahte dinde bulunan “sürgünlere hürriyeti” ilan etmek üzere Yehova’nın ruhu şahitler üzerinde işliyordu. (İşaya 61:1, 2; Zekarya 4:6) Sonuç olarak 40 yıl içinde, her ay gökteki Krallığı ilan eden Şahitlerin ortalama sayısında hayret verici bir artış oldu: Örneğin 1943 yılında 109.794’ten 1983 yılında 2.501.722’ye yükseldi.
TÜM DÜNYA BİR ÖRNEK
9, 10. (a) Amos’un günlerinde mesaj ne çapta ilan edildi ve günlerimizde de buna paralel hangi durum var? (b) Amos’un peygamberliğinde önceden belirtildiği gibi putperest diye adlandırılanlar Hıristiyan âlemine hangi gözle bakmaktadırlar?
9 Bu durum, Amos’un günlerindeki örneğe uygundur, zira o zaman hükmün ilanı Aşdod’da—yakın olan Filistîdeki putperest bir tapınma merkezinde— ve ta uzaklardaki Mısır’da bile ilan edilmeliydi. Zira Egemen Rab Yehova konuşup şöyle dedi: “Aşdodda, saraylarda, ve Mısır diyarında, saraylarda işittirin, ve diyin: Samiriye dağları üzerinde toplanın; ve onun ortasındaki büyük karışıklıkları, ve onun içindeki gaddarlıkları görün. Çünkü onlar doğruluk yapmağı bilmiyorlar. RABBİN sözü, onlar ki saraylarına zorbalık ve soygunculuk yığmışlardır.”—Amos 3:9, 10.
10 Aynı şekilde, Hıristiyan âleminin üzerinde infaz edilecek olan Yehova’nın öç alışıyla ilgili mesajı, onun kapladığı alanın çok ötesine kadar—Afrika’da, denizlerdeki adalarda ve Doğunun birçok yöresinde de ilan edildi. Mukaddes Kitapta, sözü geçen Mısır, Tanrı’ya yabancı olan tüm kötü dünyanın sembolü olarak kullanılmıştır. Böylece Hıristiyan âleminin başına gelecek olan mahkûmiyet de bütün dünyada ilan edildi. (İşaya 19:19, 20’yi karşılaştır.) Birçok putperest diye adlandırılan millet, Hıristiyan âlemindeki ‘karışıklığı, gaddarlığı, doğruluk noksanlığını, zorbalığı ve soygunculuğu’ gayet iyi biliyor. Yüzyıllar boyunca, Hıristiyan âleminin misyonerlerinin ideolojik savaş ve ihtilallere katıldıkları ve uluslararası silah ve uyuşturucu madde ticaretine de ön ayak oldukları izlendi. Fakat Yehova’nın bir şahidi ilk defa bir Budist ile konuştuğu zaman, çoğu kez şu itirazla karşılaşır: “Ama lütfen Hıristiyanların ahlaksal durumuna bakın. Biz Budistler ahlakça daha iyi durumdayız. O halde biz neden değişelim?” Söz konusu şahit daha sonra Hıristiyan âleminin, Mukaddes Kitaba özgü Hıristiyanlıktan çok farklı olduğunu açıklamalı. Ancak ondan sonradır ki, dinleyen bir kulak bulabilir.
11. Samiriye’deki genel ahlak bozukluğunun günlerimizdeki karşılığı nedir?
11 Geçmişteki Samiriye’de olduğu gibi, Hıristiyan âlemindeki yüksek veya yüksek olmayan mevkilerde bulunan politikacılar ve memurlar için de: “Doğruluk yapmağı bilmiyorlar” denebilir. Ayrıca sözde Hıristiyan olan ülkelerin çoğunda, sokaklarda şiddet ve kanunsuzluk gittikçe çoğalıyor. (Matta 24:3, 12) Bu durum, birçok “Hıristiyan” olmayan ülkelerdeki daha huzurlu bir ortam karşısında göze çarpan bir tezattır.
12. Hıristiyan âlemi nasıl ‘zorbalık ve soygunculuk yığmıştır?’
12 Aynı zamanda, “zorbalık ve soygunculuk”, şok geçirtecek ölçüde uluslararası alanlarda mevcuttur. İki dünya savaşını kışkırtması ve bu yüzden de 69.000.000 insanın öldürülmesiyle kan suçu altına girmesi sanki yetmiyormuş gibi, şimdi de Hıristiyan âlemi “cenup [güney] kıralı” ve “şimal [kuzey] kıralı” yani iki süper güç arasındaki mücadeleye de karışmış durumdadır. Bunun sonucu olarak, Hıristiyan âlemine ait uluslar, ülkelerine, kitleleri yokedebilen nükleer silahla yerleştirmektedirler.
13. Şiddet kullanan siyasal tarafların Daniel 11:40 ve Luka 21:25’in gerçekleşmesine nasıl katkıları oldu?
13 “Cenup [Güney] kıralı”nın baş sözcüsü Japonya’ya yaptığı bir ziyaret sırasında şunları söyledi: “Atom silahlarının yegâne değeri, onların hiçbir zaman kullanılmamasının sağlanmasıdır.” O halde onlara sahip olmanın bir değeri var mı? Bu, dünyanın tanrısı olan Şeytan’ın, milletler içinden çıkamayacakları bir çıkmaza soktuğundan böyledir. “Cenup [Güney] kıral”ının “İşitmesine” karşılık olarak “Şimal [Kuzey] kıralı”nın baş sözcüsü, hedefleri A.B.D.’nin toprakları olan orta menzilli roketleri “okyanus ve denizlere yerleştireceklerini” ilan etti. Bütün bunlar, İsa’nın “denizin ve dalgaların uğultusundan dolayı şaşkınlıkta olan milletlere yeryüzünde sıkıntı olacaktır” diyen peygamberliğinin bir gerçekleşmesidir.—Daniel 11:40; Luka 21:25; Vahiy 12:9, 12.
14. Günlerimizdeki ortam hangi açıdan bize Nuh’un günlerindeki olayları hatırlatmaktadır?
14 İnsanlık, Nuh’un günlerinden beri bu kadar kötü durumlarla ve bundan daha büyük şiddet tehditleriyle karşı karşıya gelmemişti. Nuh’un günleri hakkındaki tarihsel kayıt şöyle der: “Ve RAB gördü ki, yeryüzünde adamın kötülüğü çoktu, ve her gün yüreğinin düşünceleri ve kuruntuları ancak kötü idi . . . . Ve Allahın (hakiki Tanrı’nın) önünde yeryüzü bozulmuştu, ve yeryüzü zorbalıkla dolmuştu.” Yehova kötülükleri ve şiddet girişimleri yüzünden kötüleri ve Tufan’la yok etti. Günlerimizde de, “yeri harap edenleri harap etmek” maksadını gütmektedir.—Tekvin 6:5-13; Vahiy 11:18; Luka 17:26, 27.
HIRİSTİYAN ALEMİNİN YAĞMA EDİLMESİ
15. Yehova, Samiriye üzerinde hükmü infaz etmek üzere hangi “düşmanı” gönderdi?
15 Dünyanın süper güçleri arasındaki bu çatışma acaba nasıl sonuçlanacak? Amos 3:11’de okuduğumuz gibi, bu hususta Yehova’nın söyleyeceği var: “Bundan dolayı Rab Yehova şöyle diyor: Düşman çıkacak, ve diyarı kuşatacak, ve kuvvetini senden soyacak, ve sarayların çapul edilecek.” Bu “düşman” acaba kimdir? Amos’un günlerinde bu “düşman” Asur Dünya Kudreti idi. Asur’un güçlü ordusu, Yehova tarafından sevk edilip, İşaya 10:5, 6’da dile getirilmiş olduğu gibi, irtidat etmiş Samiriye’nin üzerinde hükmünü infaz etmek için sembolik “değnek” olarak kullanıldı: “Ey Aşurlu, öfkemin değneği! ve onun elindeki asa benim gazabımdır. Onu fasık millete karşı göndereceğim, ve onları sokakların çamuru gibi çiğnesin diye gazap ettiğim kavma karşı ona emredeceğim.”
16. (a) Vahiy 17. bap, zamanımızdaki bu tür bir çatışmayı nasıl dile getirir? (b) Hangi gelişmeler, Hıristiyan âleminin yok olmasının yakın olduğunu göstermektedir?
16 Yehova böylece ağır şekilde silahlanmış olan çağdaş Aşurlu’yu hükmünü infaz etmek için irtidat etmiş olan Hıristiyan âlemi’nin üzerine bir “değnek” veya “balta” gibi gönderecek. Gerçekten sahte dinin dünya imparatorluğunun tümü, yani Büyük Babil bir anda hep birlikte günlerimizde B.M.’in üyeleri olan silahlanmış siyasal güçler—yani canavarca davranan—“boynuz”lar tarafından harap edilecektir. (İşaya 10:15; Vahiy 17:5, 16, 17) Yaklaşmak üzere olan bu çatışmanın sesleri, sık sık gündelik haberlerde duyulmaktadır. Örneğin U. S. News and World Report, geçenlerde şunları yazdı: “Görüldüğü gibi Polonya doğumlu II. J. Paul Papa olduğundan beri Katolik kilisesi ile Komünizm arasında bir çatışma ve gerginlik tehlikesi sadece Polonya’da değil, tüm doğu Avrupa’da gittikçe artmaktadır. Sovyet blokunda Katolik episkoposlar arasında, yeni ortaya çıkan bir çatışma ruhu belirlenmektedir . . . . Papa’nın Katoliklik davası için kesin bir duruş alması, çatışma havasını artırdı . . . . Komünist hükümetler, Papa hakkındaki hoşnutsuzluklarını hiç de gizlememektedirler.”
17. Amos kitabı ve diğer peygamberlikler sahte dinin çapul edilişine dair ne söylüyorlar?
17 Böylece sonuç, Yehova’nın Amos 3:15’de söylediği gibi olacak: “Ve fil dişinden evler yok olacaklar; ve büyük evler harap olacaklar, RABBİN (Yehova’nın) sözü.” Hıristiyan âleminin zenginliği, mal ve mülkü tüm sahte dinle birlikte harap edilecektir.—Hezekiel 7:19; Vahiy 18:15-17.
18. (a) “Asurlu” daha sonra, hangi kibirli eylemde bulunacak? (b) Bu neye yol açacak ve bu durum, Yehova’nın kavmi için nasıl sonuçlanacak?
18 Fakat bu, acaba Yehova’nın vefakâr hizmetçilerinin, Şeytan’ın dünyasının başlarına getirdiği takbihten, zulüm ve baskılardan hemen kurtulacakları anlamına mı gelir? Hayır, hemen değil! Zira irtidat etmiş olan Hıristiyan âlemi üzerinde hükmünü infaz etmek için Yehova’nın kullanacağı “değnek” ve “balta”, yeryüzündeki sadık şahitlerine karşı da dönerek, kendini bizzat Yehova’ya karşı büyütecek. Fakat başarılı olmayacak! (İşaya 10:15-19) Resul Yuhanna’nın rüyette gördüğü gibi, “yerin kıralları”, yani bir “canavar”la tasvir edilen B.M.’nin siyasal güçleri, Tanrı tarafından tahtına oturtulan “KIRALLARIN KIRALI VE RABLERİN RABBİ”ne karşı savaşmak için toplancaklar. Bu “her şeye kadir olan Allahın büyük günün cengi”, yani Armagedon’un başlangıcı için bir işaret olacaktır. Bu savaşta, Şeytan’ın yeryüzündeki tüm güçleri helak edilecekler ve “her kim Rabbin (Yehova’nın) ismini çağırırsa, kurtulacaktır.”—Vahiy 16:14, 16, 19-21; Romalılar 10:13.
19. Amos’un örneği ve Samiriye’ye karşı yaptığı peygamberliğin gerçekleşmesi bize nasıl güven vermeli?
19 O halde bu şiddet çağında sen nasıl hareket ediyorsun? Herhalde, Yehova’nın peygamberlik Sözünün doğruluğunu teyit edeceğine dair tam bir güvenle yaşıyorsun! Ve hiç de hoş olmayan bir hüküm mesajını irtidat etmiş bir kavme ilân eden Amos’a benzer bir kararlılıkla davranıyorsun. Fakat Egemen Rab Yehova’nın Kendisini sevenler için hazırladığı harikulade Yeni Nizama geçmek için acaba nasıl sağ kalabilirsin? Bundan sonraki makale bu soruyu cevaplandıracak.
TEKRARLAMA İÇİN SORULAR
Şiddet çağında yaşayan bizler için Amos nasıl mükemmel bir örnektir?
Günlerimizde hangi “sırrı” ilan etme imtiyazına sahibiz?
Geçmişteki Samiriye krallığı hangi açıdan Hıristiyan âleminin temsil etmektedir?
Şimdiki şiddet çağı nasıl sona erecek ve bu şeyler sisteminin sonunu yakın olduğu nasıl bellidir?