‘Öyle Bir Tarzda Koşun Ki, Mükâfatı Elde Edesiniz’
“Bilmez misiniz ki koşu meydanında yarışanların hepsi gerçi koşarlar, fakat mükâfatı birisi alır? Öyle bir tarzda koşun ki, nail olasınız.”—I. Korintoslular 9:24.
1, 2. (a) İsa Mesih’i takip edenler için bugün hangi şey büyük bir facia olacaktı? (b) Pavlus I. Korintoslular 9:24’te hangi öğüdü verdi? Bu öğüt, neden Mesih’in Korintos’taki takipçileri için geçerliydi?
ON İKİ yıl süren çok yorucu bir hazırlıktan sonra, koşucu zirveye ulaşmak üzereydi. Fakat yarışın tam ortasında genç sporcunun sendelemesi, Olimpiyat oyunlarında almayı düşlediği altın madalyayı kaybetmesine neden oldu. Onun düşüşü, yayın organlarınca bir “facia” olarak nitelendi.
2 Oysa, bundan daha feci olan, özellikle vaat edilen Yeni Nizam bu denli yakınken, Yehova’nın bir Şahidinin hayat yarışını tamamlamak işindeki başarısızlığıdır! (II. Petrus 3:13) Resul Pavlus, bu nedenle yerinde olarak şunları söyledi: “Bilmez misiniz ki koşu meydanında yarışanların hepsi gerçi koşarlar, fakat mükâfatı birisi alır? Öyle bir tarzda koşun ki, nail olasınız.” (I. Korintoslular 9:24) İsa Mesih’in eski Korintos şehrindeki bazı takipçileri, başkalarının ‘vicdanlarını yaralamak’ pahasına da olsa, istedikleri gibi bencilce hareket ettiklerinden dolayı mükâfatı elde etme fırsatını kaçırma tehlikesiyle karşılaşmış bulunuyorlardı. (I. Korintoslular 8:1-4, 10-12) Oysa yarışı kazanmak, fedakârlık yapılmasını gerektiriyordu; zira Pavlus şöyle demişti: “Müsabakaya cehdeden her adam her şeyde nefsini zapteder . . . . bedenime cefa verip onu köle ederim; ta ki, başkalara vâzettikten sonra, ben kendim merdut (reddedilmiş) olmıyayım.”—I. Korintoslular 9:25-27.
3. (a) Kolose’de, Mesih’in takipçilerinin yarışı tamamlamalarına engel olabilecek nasıl bir durum vardı? (b) Mesih’in Kolose’deki takipçilerine, felsefe ve mistisizm konularını araştırmaları tavsiye edildi mi?
3 Pavlus, daha sonra Koloselilere yazdığı mektupta, var olabilen başka bir tehlikeye, hayat ‘mükâfatından kendilerini mahrum edebilecek’ insanlara karşı da onları uyardı. (Koloseliler 2:18) Öyle ise, Mesih’in takipçileri nasıl mükâfatı elde edecek tarzda koşabilirlerdi’? Resul Pavlus, sahte öğretmenlerle başarıyla tartışabilmeleri için, acaba onlara felsefe ve mistisizm konularını araştırmalarını mı tavsiye etmişti? Hayır, zira Mesih’in takipçileri ‘dünyanın temel unsurlarına karşı ölmüşlerdi’ ve onun felsefe ve gelenekleriyle artık hiçbir ilgileri kalmış olmamalıydı.—Koloseliler 2:20.
4. “Tam bilgi” elde etmeleri, Mesih’in Kolosedeki takipçilerine nasıl yardım edecekti?
4 Pavlus, bu nedenle iman kardeşlerini, tüm çabalarını Tanrı’nın “iradesinin (tam) bilgisiyle ve bütün hikmet ve (ruhi) anlayışla dol”durmak üzere yoğunlaştırmağa teşvik etti. Evet, aslı olmayan kurgular değil, ancak elde ettikleri “tam bilgi” ‘Yehova’yı memnun etmek üzere O’na lâyık surette yürümelerine’ yardım edebilirdi. (Koloseliler 1:9-12; Koloseliler 3:10’a da bak.) İsa Mesih’in, Kolose’deki takipçilerinin çoğunun herhalde Mukaddes Yazıların temel öğretilerini ezbere söyleyebildikleri gerçi doğrudur; ancak onlar, tetkik ederek ve derin düşünerek esası oluşturan öğretileri artık aşmalı ve Mesih’te kuvvetli imanla “temellenmiş” olmalıydılar. (Koloseliler 1:23; I. Korintoslular 3:11) Böyle bir derinliğe ulaştıktan sonra ‘hiç kimse onları kandırıcı sözlerle yanıltamazdı’. (Koloseliler 2:4) Onlar, Tanrı’nın Sözünü yetenekle kullanarak, meleklere tapınanların veya Yahudileştirme çabasında bulunanların iddialarını etkili şekilde çürütebilirlerdi.—Tesniye 6:13; Yeremya 31:31-34.
5. (a) Mesih’in olgun bir takipçisinin bizzat bilmesi ve anlaması gereken “derin şeyler”in neler olduğuna dair birkaç örnek ver. (b) Bir hemşirenin başından geçen tecrübe, “tam bilgi” almanın önemini nasıl gösterir?
5 Fakat acaba sen, “ilk talim”i geride bırakarak, merakla “Allahın derin şeyleri”ni araştırdın mı? (İbraniler 6:1; I. Korintoslular 2:10) Örneğin, Vahiy’deki canavarların kimliğini teşhis edebilir veya ruhi mabedin ne olduğunu açıklayabilir misin? (Vahiy 13. bap; İbraniler 9:11) Yehova’nın Şahitlerinin çağdaş teşkilatının temelini oluşturan Mukaddes Yazılardaki prensipleri açıklayabilir misin? Mukaddes Kitabın öğretilerinin sağlam temeline sahip misin? Bir hemşire, başka bir kadınla Üçlük öğretisini müzakere ederken kendi inançlarını savunmakta güçlük çekti. Daha sonra bu kadın, hemşiremize, Yehova’nın teşkilatına iftira eden yayınlar verdi. Şimdi bu Şahit, o zaman, ‘ruhen bunalıma düştüğünü’ hatırlıyor. Ne mutlu ki, bir ihtiyar, muhaliflerin iddialarının sahteliğini açığa vurarak hemşiremizin eski imanını kazanmasına yardım etti. (Yahuda 22, 23) Bu hemşiremiz: “Teşkilatın daima, sık sık dua etmemiz, şahsi tetkik yapmamız ve derin düşünmemiz gerektiğini söylemesinin nedenini şimdi daha iyi anlıyorum” dedi.
“İNSAN KORKUSU”
6. (a) Hangi şey Tanrı’nın bazı hizmetçilerine bir tökez oldu? Mukaddes Kitaptan buna dair birkaç örnek ver. (b) Çoğu kez insan korkusuna sebep olan şey nedir?
6 Hikmetli bir adam şöyle uyardı: “İnsan korkusu tuzak kurar.” (Süleymanın Meselleri 29:25) Arasıra sağlıklı olmayan bir “ölüm korkusu”, ya da başkaları tarafından kabul edilmek için duyulan aşırı arzu, kişiyi bu tuzağa düşürebilir. (İbraniler 2:14, 15) Örneğin İlya, bir zaman, Baal tapınmasını uygulayanlara karşı korkusuzca duruş aldı. Fakat Kraliçe İzebel onun öldürülmesini emrettiği zaman, korktu, “ve canından ötürü Yahudanın Beer-şeba şehrine gitti.” (I. Kırallar 19:1-3) İsa’nın yakalandığı gece, resul Petrus da aynı şekilde insan korkusuna boyun eğdi. “Ya Rab, seninle hem zindana, hem ölüme gitmeğe hazırım” diyerek övünmesine rağmen, Mesih’in şakirtlerinden biri olmakla suçlandığı anda, “o adamı tanımam, diye lânet ederek and etmeğe başladı.”—Luka 22:33; Matta 26:74.
7. (a) Kolose’deki bazı kişilerin Hıristiyanlık ile Yahudiliği kaynaştırmağa çalışmalarının gerçek nedeni muhtemelen neydi? (b) Bugün de kimler aynı şekilde etkilenmiş olabilirler?
7 Bazı kişilerin, geçmişte Hıristiyanlık ile Yahudiliği kaynaştırmağa çalışmalarının gerçek nedeni, başkaları tarafından kabul edilmemekten doğan korku olabilir. Galatya’da Yahudileştirme çabasında bulunanlar ortaya çıktığında, Pavlus, onların iki yüzlülüklerini şu sözlerle ortaya koydu: “Bedende gösteriş yapmak istiyenlerin hepsi, ancak. . . . eza çekmesinler diye, sizin sünnet olunmanızı istiyorlar.” (Galatyalılar 6:12) Son zamanlarda Yehova’nın teşkilatını terk eden bazı kişileri böyle bir harekete sevk eden etken, acaba yine başkaları tarafından kabul edilme arzusu olabilir mi?
8, 9. (a) Mesih’in çağdaş bir takipçisi insan korkusuna sahip olduğunu nasıl belli edebilir? (b) O, bu korkuyu nasıl yenebilir?
8 Mesih’in takipçileri bu gibi korkuları yenmeğe çalışmalıdırlar. Sen, evine yakın olan sahalarda vaaz etmekte isteksiz isen veya akrabalara, iş ya da okul arkadaşlarına şahadet etmekten çekiniyorsan, Yehova’nın İşaya 51:12’de sorduğu şu soruyu hatırla: “Sen kimsin ki, ölecek insandan, ve ot gibi olacak adam oğlundan korkuyorsun?” (Matta 10:28 ile karşılaştır) “Yehova’ya güvenen emniyette olur (korunur)” teminatını kendine hatırlat. (Süleymanın Meselleri 29:25) Petrus, sahip olduğu insan korkusunu yenerek sonunda bir şehit olarak öldü. (Yuhanna 21:18, 19) Günlerimizde de birçok kardeş aynı cesareti göstermektedir.
9 Vaaz etmenin yasak olduğu bir ülkede hizmet eden bir öncü şöyle dedi: “Polis tarafından yakalanma ihtimali bilindiği halde ibadete iştirak etmek veya hizmete çıkmak iman ister.” Fakat oradaki kardeşler mezmur yazarının şu sözleriyle hemfikirdirler: “Yehova benimledir; ve ben korkmam; insan bana ne yapabilir?” (Mezmur 118:6) Söz konusu ülkedeki vaaz etme işi gitgide büyüdü, hatta son zamanlarda yasal olarak tanındı. Tarla hizmetine muntazaman katılmakla Yehova’ya karşı aynı güveni muhakkak sen de geliştireceksin.
AİLE BAĞLARI
10. (a) Evrensel olan duygusal ihtiyaçları nedir? Bu, çok kere nasıl karşılanır? (b) Karılarına karşı bağlılıkları, Yehova ile aralarında olan ilişkiden daha kuvvetli olan erkeklere dair Mukaddes Kitaptan bazı örnekler ver.
10 The İndividual, Marriage and the Family (Kişi, Evlilik ve Aile) isimli bir kitapta şöyle bir ifade var: “Tüm toplumlarda ve toplumun her kesiminde, birine ‘ait’ olmak ve kendisi için bir anlam taşıyan, kendisine ‘ait’ olan başka birine sahip olmak, kişi için evrensel bir ihtiyaçtır.” Bu ihtiyaç çok kere Yehova’nın kurduğu aile müessesesi tarafından karşılanır. (Efesoslular 3:14, 15) Oysa Şeytan, sık sık, aile üyelerimize duyduğumuz bağlılığı kötüye kullanmaktadır. Âdem’in karısına karşı beslediği kuvvetli duygular, herhalde sonucu görmezlikten gelerek, karısının isyanına katılmak üzere onu tahrik etti. (I. Timoteos 2:14) Ya Süleyman hakkında ne demeli? Hikmetiyle ünlü olmasına rağmen, “vaki oldu ki, Süleymanın ihtiyarlığı zamanında karıları onun yüreğini başka ilahların ardınca saptırdılar; ve babası Davudun yüreği Allahı RAB (Yehova) ile bütün olduğu gibi onun yüreği bütün değildi. . . . . Ve Süleyman RABBİN gözünde kötü olanı yaptı.”—I. Kırallar 11:4-6.
11. Eli, nasıl oğullarına Yehova’dan ziyade hürmet etti?
11 İsrail’de bir başkâhin olan yaşlı Eli’yi hatırlıyor musun? Onun oğulları olan Hofni ve Finehas, “alçak adamlardı” ve “Yehova’yı tanımıyorlardı”. Onlar, Yehova’ya arz edilen takdimeleri utanmayarak hor gördüler ve “toplanma çadırının kapısında hizmet eden kadınlarla” ahlaksızlıkta bulundular. Bütün olanlara sadece çok uysal bir şekilde itiraz eden Eli, “niçin böyle şeyler yapıyorsunuz?” diyerek, onları imtiyazlı görevlerinden almak için hiçbir çaba göstermedi. Aslında o, ‘kendi oğullarına Yehova’dan ziyade hürmet ediyordu’; bu kendisinin ve oğullarının ölümüyle sonuçlandı!—I. Samuel 2:12-17, 22, 23, 29-34; 4:18.
12. (a) İsa, aile bağlarıyla ilgili nasıl bir uyarıda bulundu? (b) Akrabaları söz konusu olduğunda bazıları nasıl dünyevi mantık izleyebilirler? Fakat bu davranış Mukaddes Yazılara uygun mudur?
12 Şu halde yanlış şekilde yönlendirilen vefakâr davranışlar hayat yarışında seni engelleyebilir. İsa şakirtlerine şöyle demişti: “Babayı ve anayı benden ziyade seven bana lâyık değildir; oğul veya kızı benden ziyade seven bana lâyık değildir.” (Matta 10:37; Luka 14:26) Fakat sevdiğin bir yakının hakikati terk etmiş veya müşareketten kesilmiş olsaydı ne yapardın? Dünyevilerin “et tırnaktan ayrılmaz” düşüncesini benimseyip onun peşinden sen de mi helake giderdin? Yoksa acaba Mezmur 27:10’daki şu sözlere mi iman ederdin: “Anam ve babam beni bıraktıkları zaman, Yehova beni kayırır.”
13. Korah’ın oğulları, Yehova’ya karşı vefalarını nasıl ispat ettiler? Bundan dolayı nasıl nimetlendirildiler?
13 Korah’ın oğulları böyle bir imana sahiptiler. Babaları, Musa ve Harun’un otoritesine karşı bir isyan başlattı. Fakat Yehova, Korah’ı ve beraberindeki isyankârları yok etmekle, Musa ve Harun’u desteklediğini etkin bir şekilde ispat etti. Bununla birlikte “Korahın oğulları ölmediler.” (Sayılar 16:1-3, 28-32; 26:9-11) Herhalde, onlar babalarının isyanına katılmayı reddettiler ve Yehova onları hayatta bırakmakla vefakâr davranışlarını nimetlendirdi. Onların torunları ise, daha sonra Mukaddes Kitabın bazı bölümlerini yazma imtiyazına sahip oldular!—Mezmur 42, 44-49, 84, 85, 87 ve 88’in üst yazılarına bak.
14. Yehova’ya karşı gösterilen vefayı, akrabalara karşı gösterilenden üstün tutmanın nimetlendirici olduğunu hangi tecrübe gösteriyor?
14 Vefakârlık, bugün için de nimetlendiricidir. Genç bir birader, uzun süreden beri faaliyetsiz durumda olan annesinin zina evliliği yapması üzerine, kendisinin ve erkek kardeşlerinin nasıl duruş aldıklarını şöyle anlattı: “Durumdan ihtiyarları haberdar ettik; annemiz bizimle oturmadığı için, ihtiyarlar meseleyi ele alana kadar onunla ilişkimizi kısıtlamağa karar verdik. Bu, o zamana kadar yapmak zorunda kaldığımız en güç şeydi.” Anne ise “ebedi hayatınız, benden daha mı önemli?” diyerek duruma itiraz etti. Bu itiraza onlar, “Yehova ile kurduğumuz ilişki her şeyden daha önemlidir” diyerek cevap verdiler. Bundan sonra kadın, samimi bir tövbe göstererek ruhen yeniden sağlığına kavuştu; şimdi ise iyi haberi tekrar faal bir şekilde vaaz etmektedir.
15. (a) Bazı ana-babalar, çocuklarının kendileri için sürçme taşı olmalarına nasıl izin verdiler? (b) Ana-babalar, hayat kazanma yönünden hem kendilerine hem de çocuklarına nasıl yardımcı olabilirler?
15 Bazıları, çocuklarının kendilerine sürçme taşı olmalarına izin verdiler. Akılsızlığın, gençlerin ‘yüreğinde bağlı’ olduğunu görmezlikten gelen ana-babalar, çocuklarının dünyevi arkadaşlarla yakın ilişkiler kurmalarına, bazı çirkin toplumsal buluşmalara katılmalarına ve hatta evlilik için henüz çok erken bir yaşta iken kur yapmalarına izin verdiler. (Süleymanın Meselleri 22:15) Böyle bir hoşgörünün genellikle feci sonucu ne olabilir? Herhalde ruhen yıkılmaktan başka bir sonuç olamaz. (I. Timoteos 1:19) Bazıları ise, çocuklarının kabahatlerini prensipsizce örtbas etme yoluna başvurarak hatanın etkisini ağırlaştırdılar. (Süleymanın Meselleri 3:32; 28:13) Oysa, Mukaddes Kitap prensiplerine karşı sadık kalan ana-babalar, hayat mükâfatını elde etme yönünden hem kendilerine, hem de çocuklarına yardım etmiş olurlar.—I. Timoteos 4:16.
ARKADAŞLARIN—“HİKMETLİ” Mİ, YOKSA “AKILSIZ” MIDIR?
16. (a) Arkadaşlarımız, üzerimizde nasıl güçlü etkiler yapabilirler? (b) Kimler arkadaşlarından özellikle kolayca etkilenebilir? Neden?
16 Sociology: Human Society (Sosyoloji: İnsan Toplumu) isimli kitap şu düşünceye yer verir: “Yakın arkadaşların itibarını kazanma arzusu, büyük bir gayretle kişiyi onların standardına uymağa zorlar.” Adolescence (Gençlik) isimli kitap ise, özellikle gençlerin bu tip baskılara açık olduklarını belirterek sözlerine şöyle devam ediyor: “[Bu,] onların bedenlerinde meydana gelen değişiklikler, özkavramları ve aileleriyle aralarındaki ilişkiler [yüzündendir]. Sonuç olarak gençler arkadaşlarıyla daha fazla ve aileleriyle daha az birlikte olmağa başlarlar.”
17. (a) Süleymanın Meselleri 13:20’deki sözlerin doğruluğunu bir örnekle göster. (b) Ne tür arkadaşlar “hikmetli” sayılır? (c) Günümüzün gençleri, genç Samuel’in örneğini nasıl izleyebilirler?
17 Süleymanın Meselleri 13:20’deki sözlerin gözden kaçırılmaması gerekir: “Hikmetlilerle yürüyen adam hikmetli olur; fakat akılsızların arkadaşı zarar görür.” İsa Mesih’in takipçisi olan genç bir kız şu itirafta bulundu: “Okulumdaki kötü arkadaşlıklar gerçekten beni etkilemeğe başladı. Bugün, okulda küfürlü bir söz söylemek üzere olduğumu fark ettim. Neredeyse, kötü söz ağzımdan çıkacaktı, fakat kendimi tuttum.” Mesih’i takip eden bazı gençlerin, geçmişte arkadaşları tarafından çok kötü davranışlara itildiklerini söylemek üzücü olsa gerek. Fakat sen, mükâfatı elde etmeğe arzulayan bir genç isen, ruhi düşünüşlü, davranışta dürüst ve konuşmada bina edici olan hikmetli arkadaşlar bulmağa çalış. Genç Samuel’in, Eli’nin kötü oğullarıyla arkadaşlık yapmadığını unutmayalım. Samuel ‘Yehova’ya hizmet etmekle’ meşgul olduğundan, onların kötü yollarından uzak kaldı.—I. Samuel 3:1.
MÜKÂFATI ELDE ET!
18. (a) Bazı kardeşler, belki farkında olmadan hayat yarışında bize nasıl engel olabilirler? (b) Bu gibi zararlı etkilerden bizi hangi şey koruyabilir?
18 Öyle ise, seni hayat mükâfatından mahrum edebilecek herhangi birinden sakın. Elbette bu, kardeşlerine şüphe ile bakman gerektiği anlamına gelmez. Bununla birlikte, arasıra bazı kardeşler belki de farkında olmadan cesaretini kıracak şeyler söyleyebilirler. (“Kendini neden bu kadar zorluyorsun? Ebedi hayatı alacak olan sanki yalnız sen misin?” gibi.) Hatta senin samimi çabalarını sertçe tenkit edebilirler. (“Bir ailen varken nasıl öncülük yapabildiğini bir türlü aklım almıyor. Çocuklarına karşı haksızlık ediyorsun.”) Fakat İsa kendisine ‘kendini fazla yormamasını’ söyleyen Petrus’un tembihini reddetmişti. (Matta 16:22, 23) Mukaddes Kitabın sözleriyle eğitilmiş olan kulaklarını, bazı ‘sözleri denemek’ üzere kullan; doğru gibi gelmeyenden etkilenme. (Eyub 12:11) Pavlus’un şu sözlerini hatırla: “Bir kimse spor müsabakasına girerse, usule (kurallara) göre müsabaka etmedikçe, başına çelenk kormaz.” (II. Timoteos 2:5) Evet, düşüncene—Mukaddes Kitaba aykırı olan fikirler değil—Tanrı’nın “kuralları” rehberlik etmelidir.—I. Korintoslular 4:3, 4 ile karşılaştır.
19, 20. (a) Yusuf’un kardeşleri ona nasıl zarar vermeğe çalıştı, fakat Yusuf, onların kötülüklerine nasıl karşılık verdi? (b) Nakâmil insanların bizi sürçtürmelerine nasıl engel olabiliriz? (c) Mükâfatla ilgili kararımız ne olmalıdır? Neden?
19 Bazen, bir iman kardeşin, düşüncesiz bir sözle sana sanki ‘kılıç saplayabilir’. (Süleymanın Meselleri 12:18) Bu davranışın, hayat yarışını bıraktırmasına izin verme! Yusuf’un örneğini hatırla. Öz kardeşleri onu öldürmek istediler; bunu yapmaktan alıkonmalarına rağmen sonunda insafsızlık göstererek onu köle olarak sattılar. Yusuf, bu davranışın kendisini gücendirmesine veya ‘Yehova’ya karşı öfkelendirmesine’ izin vermedi. (Süleymanın Meselleri 19:3) Daha sonra kardeşlerinden intikam almaktansa, tutumlarının değişmiş olduğunu görmeleri için fırsat tanıdı. Üstelik onların tövbe ettiklerini görünce, “bütün kardeşlerini öpüp onların boyunlarında ağladı.” Yakub’un daha sonra söylediği gibi “okçular [Yusuf’un kıskanç kardeşleri] onu hırpaladılar, ona ok attılar, ve kendisine eza ettiler.” Fakat Yusuf, onların nefretlerine iyilikle karşılık verdi. Bu olay yüzünden zayıflamak yerine ‘elleri kuvvetlendirildi’.—Tekvin 37:18-28; 44:15–45:15; 49:23-25.
20 Öyle ise, nakâmil insanlar yüzünden sürçmektense, mükâfatı ‘elde edecek tarzda koşmağa’ devam et! Yusuf’un örneğinde olduğu gibi, deneme niteliği taşıyan olaylar, seni zayıflatmak yerine güçlendirsin. (Yakub 1:2, 3 ile karşılaştır.) Tanrı’ya karşı beslediğin sevgi o kadar güçlü olsun ki, hiçbir insan sana sürçme taşı olmasın. (Mezmur 119:165) Kelimelerle tarif edilemeyen, zihinlere sığmayan ebedi hayat mükâfatını bizzat Yehova’nın vereceğini asla unutma. Hiç kimse seni bu mükâfattan mahrum etmesin!
HATIRLIYOR MUSUN?
● Mesih’in takipçilerinin tam bilgi edinmesi neden o kadar önemlidir?
● Bazılarının hayat kazanma fırsatını kaçırmalarına neden olan insan korkusunu yenmenin yolu nedir?
● Kişinin ailesi, kendisi için nasıl sürçme taşı olabilir?
● Mesih’in bir takipçisi, iman kardeşlerinden gelen cesaret kırıcı ve hatta incitici sözlere ne şekilde karşılık vermelidir?
[Sayfa 24’teki resim]
Petrus, İsa’yı insan korkusundan dolayı inkâr etti. Daha sonra resul, bu korkuyu yendi. İsa’nın tüm takipçileri de insan korkusunu yenmelidir.
[Sayfa 26’daki pasaj]
“Biraz bekle ve kötü yok olacaktır; onun yerini araştıracaksın, ve yok olacaktır. Fakat halimler dünyayı miras alacaklar, ve selâmet bolluğunda lezzet bulacaklardır.”—Mezmur 37:10, 11.