“Mekruh Şey” Barış Getirmez
1, 2. (a) İnsanlar, neden Birleşmiş Milletler gibi teşkilatlar vasıtasıyla gerçek barışı asla getiremeyeceklerdir? (b) Tanrı yeryüzüne barışı nasıl getirecektir?
İNSANLAR, Birleşmiş Milletler gibi teşkilatlar vasıtasıyla gerçek barışı getirmeğe ne kadar çaba harcarlarsa harcasınlar, asla başarıya ulaşamayacaklardır. Neden? Çünkü insanlar, bugün Tanrı ile barış içinde değillerdir; oysa kalıcı bir güvenlik, sadece insanın Yaratıcısıyla barış içinde olmasına bağlıdır. (Mezmur 46:1-9; 127:1; İşaya 11:9; 57:21) Bu sorun acaba nasıl çözülebilir? İyi ki, Yehova bu meseleyi bizzat ele aldı! Doğumu sırasında meleklerin: “En yücelerde Allaha izzet, ve yeryüzünde razı olduğu adamlara selamet [barış]” dedikleri Tanrı’nın oğlu olan İsa Mesih’in başında bulunduğu Tanrı’nın Krallığı vasıtasıyla yeryüzü, yakında barışa ve güvenliğe kavuşacaktır.—Luka 2:14; Mezmur 72:7.
2 Birinci yüzyılda İsa, Tanrı’nın Krallığını ilan etmiş ve barışsever insanlara Tanrı’nın oğulları ve Krallığında kendisiyle beraber hükümdarlar olma fırsatını vermişti. (Matta 4:23; 5:9; Luka 12:32) Bunun ardından gelen olaylar, yüzyılımızdakilere çok benzer. Bu olayları incelememiz, insanların, “barış ve güven”liği getirecek teşkilatları olan Birleşmiş Milletlerin geleceği hakkında bize çok şeyler öğretecektir.
TARİHTE YAHUDİLER BİR SEÇİM YAPMIŞTI
3. Kim, İsa’nın zamanında uluslararası barışı ve güvenliği sağlamak istemişti? Fakat, neden tam anlamıyla başarılı olamayacaktı?
3 İsa’nın zamanında yerin büyük bir kısmı Roma İmparatorluğunun yönetimi altındaydı ve bu imparatorluğun barış ve güvenlik konusunda kendine özgü fikirleri vardı. Roma İmparatorluğu o zaman bilinen dünyanın büyük bir kısmı üzerinde lejyonları vasıtasıyla Pax Romana (yani Roma Barışını) sağlamıştı. Fakat Pax Romana sürekli bir barış olamazdı, çünkü putperest Roma lejyonları, insanlarla Tanrı arasında asla barış kuramazlardı. Bu nedenle, İsa’nın ilan ettiği Krallık bundan daha üstündü.
4. Yahudilerin çoğu, İsa’nın vaazlarına karşı nasıl bir tepki gösterdiler? Bununla beraber birinci yüzyılda giderek hangi durum gelişti?
4 Ne var ki, Yahudilerin çoğu Tanrı’nın Krallığını reddettiler. (Yuhanna 1:11; 7:47, 48; 9:22) Onları yönetenler, milli güvenliklerini tehdit ettiğini düşünerek, “Kayserden baka kıralımız yoktur” deyip, İsa’yı idam edilmesi için Romalılara teslim ettiler. (Yuhanna 11:48; 19:14, 15) Bununla beraber, önce bazı Yahudiler, sonra da Milletlerden gelen birçok kişi, İsa’yı, Tanrı’nın seçtiği Kral olarak sevinçle kabul etti. (Koloseliler 1:13-20) Birçok ülkede onu ilan ettiler ve Yeruşalim, İsa’nın takipçilerinin uluslararası birliğinin merkezi oldu.—Resullerin İşleri 15:2; I. Petrus 5:9.
5, 6. (a) Yahudiler ile Romalılar arasındaki ilişki hangi yönden gelişti? (b) İsa, hangi uyarıda bulundu ve bu uyarı MS 70 yılında takipçilerinin hayatını nasıl etkiledi?
5 Yahudilerin, Kayser’i Mesih’e tercih etmelerine rağmen, Yeruşalim ile Roma arasındaki ilişki kısa zamanda kötüleşti. Zilot diye adlandırılan ve Romalılara düşman olan Yahudi partizanlar, MS 66 yılında açık savaş patlayıncaya kadar terörist hareketlerini sürdürdüler. Roma orduları Pax Romana’yı yeniden kurmağa çalıştı ve kısa bir süre sonra Yeruşalim’i kuşattılar. İsa’nın takipçileri için bu kuşatma çok önemli bir olaydı. Yıllar önce, İsa şu uyarıda bulunmuştu: “Yeruşalimi ordularla kuşatılmış gördüğünüz zaman, bilin ki, onun yıkılması yakındır. O vakit, Yahudiyede bulunanlar dağlara kaçsınlar, ve onun içinde olanlar çıksınlar.” (Luka 21:20, 21) Yeruşalim artık kuşatılmıştı ve İsa’nın takipçileri kaçmak için fırsat kolluyorlardı.
6 Onların uzun süre beklemeleri gerekmedi. Romalılar, mabet duvarının altına tüneller kazdılar ve Romalı komutan Cestius Gallus, beklenmedik bir şekilde ordusunu geri çekip kuşatmayı kaldırdığı sırada, Yahudilerden birçoğu zaten teslim olmak üzereydi. Zilotlar, savunma siperlerini yeniden düzenlemek üzere uygun bir fırsat yakaladılar, oysa İsa’nın takipçileri mahkûm edilen bu şehri terk ettiler. MS 70 yılında Roma lejyonları yeniden geri döndüler, Yeruşalim surlarının çevresinde ordugâh kurdular ve bu kez şehri harap ettiler. Bu tarihsel trajedi, bizi nasıl etkilemeli? Şu şekilde: İsa’nın takipçilerinin hayatlarını kurtaran uyarısı, bugün bizim için de bir anlam taşımaktadır.
BİRDEN FAZLA KEZ GERÇEKLEŞİYOR
7-9. (a) İsa’nın, Yeruşalim’in ordularla kuşatılması hakkında verdiği peygamberliğin birden fazla gerçekleşeceğini nereden biliyoruz? (b) Daniel’in kitabı anlayışla okunduğunda bu gerçek nasıl anlaşılır?
7 İsa’nın bu uyarısı, kendisine yöneltilen önemli bir soruya verdiği geniş kapsamlı bir peygamberliğin sadece bir kısmıydı. Takipçileri ona: “Bu şeyler [Yahudilerin mabedinin harabiyeti] ne zaman olacak, ve senin huzuruna ve şeyler sisteminin sona erişine alâmet ne olacak?” diye sordular. İsa cevap olarak onlara, Yeruşalim’in kuşatılmasını da kapsayan ve birçok özellikleri olan bir alamet verdi. (Matta 24; Markos 13; Luka 21) Bu peygamberliğin birçok özelliği, İsa’nın ölümünden sonra yerine geldi ve MS 70 yılında Yeruşalim’in ve Yahudi şeyler sisteminin yıkılmasıyla da doruğuna ulaştı.—Matta 24:7, 14; Resullerin İşleri 11:28; Koloseliler 1:24.
8 Ne var ki, şakirtler, İsa’ya, ‘huzurunun’ ne zaman olacağını da sormuşlardı. Mukaddes Kitap onun ‘huzuru’ ile tüm dünya sisteminin sonu arasında bir bağlantı kurar. (Daniel 2:44; Matta 24:3, 21) İsa’nın ruhi ‘huzuru’ ve dünya çapındaki şeyler sisteminin sonu birinci yüzyılda gelmediğine göre, onun verdiği peygamberliğin, ileride daha geniş boyutlarda gerçekleşmesi ve bu sebepten birinci yüzyıldaki olayların, ilerdeki gerçekleşecek olayların bir örneğini oluşturması beklenebilirdi. Aynı şekilde İsa’nın, Yeruşalim’in harabiyeti hakkındaki uyarısı da, daha geniş çapta gerçekleşecekti.
9 Mukaddes Yazıların diğer iki kitabında bu uyarının ne şekilde kaydedildiğini inceleyecek olursak, bu gerçeği daha iyi anlarız. Matta’nın kaydında Yeruşalim’i kuşatan ordular, ‘Daniel peygamber vasıtasıyla söylenmiş olan ve mukaddes yerde dikilen mekruh şey’ olarak tanımlanır. (Matta 24:15) Markos’un kaydında ise, “mekruh şey”, “lâyık olmıyan yerde” dikilir. (Markos 13:14) Matta’nın kaydı, Daniel’in kitabında “mekruh şey”den söz edildiğini söyler. Gerçekten de Daniel’in kitabında “mekruh şey” ifadesi üç defa geçer: Birincisi (çoğul olarak) Daniel 9:27’deki peygamberliktir; bu, MS 70 yılında Yeruşalim’in harabiyetiyle gerçekleşmiştir; ikincisi, Daniel 11:31’de ve üçüncüsü ise, Daniel 12:11’de geçer. Bu son iki ayete göre, “belli (tayin edilen) vakitte” veya “sonun vakti”nde bu “mekruh şey” dikilecektir. (Daniel 11:29; 12:9) MS 1914 yılından beri “sonun vakti”nde yaşıyoruz; öyle ise İsa’nın uyarısı bugün de geçerlidir.—Matta 24:15.
HIRİSTİYAN ÂLEMİNİN SEÇİMİ
10, 11. Yüzyılımızdaki olaylar, birinci yüzyıldakilere nasıl benzemektedir?
10 Yüzyılımızdaki olaylar, birinci yüzyıldakiler gibi gelişmektedir. O zaman olduğu gibi, bugün de dünya sahnesinde bir imparatorluk hüküm sürmektedir. Bu imparatorluk, insanlığa barış ve güvenlik hakkındaki kendi fikirlerini kabul ettirmeğe çalışan Anglo-Amerikan ikili dünya kudretidir. Birinci yüzyılda, bedeni İsrailliler, İsa’yı, Tanrı’nın meshedilmiş Kralı olarak reddetmişlerdi. 1914 yılında, İsa’nın, Yehova tarafından tahtına oturtulan Kralı olarak onun ‘huzuru’ başladı. (Mezmur 2:6; Vahiy 11:15-18) Fakat Hıristiyan âlemindekiler de içinde olmak üzere, milletler, onu tanımayı reddettiler. (Mezmur 2:2, 3, 10, 11) Aslında uluslararası egemenlik davası yüzünden feci bir savaşı başlattılar. Yahudi dinsel liderlerin yapmış olduğu gibi, Hıristiyan âleminin dinsel liderleri de İsa’yı reddetmekte liderlik yaptılar. 1914’ten beri politik arenada hareket etmekte ve Krallığın iyi haberinin vaaz edilmesine karşı gelmektedirler.—Markos 13:9.
11 Bununla beraber, İsa’nın zamanında olduğu gibi, bugün de birçok kimse Yehova’nın Kralını sevinçle kabul etmekte ve Krallığın iyi haberini dünya çapında yaymaktadır. (Matta 24:24) Bugün Yehova’nın iki buçuk milyonu aşan Şahidi, Tanrı’nın gökteki Krallığına karşı vefasını göstermektedir. (Vahiy 7:9, 10) Onlar dünya politikasında tamamen tarafsız kalıp, barışı ve güvenliği getirmek üzere Yehova’nın yaptığı düzenlemeye tam iman göstermektedirler.—Yuhanna 17:15, 16; Efesoslular 1:10.
BUGÜNKÜ “MEKRUH ŞEY”
12. Günlerimizdeki “mekruh şey” nedir?
12 Öyle ise, günümüzdeki “harap edici mekruh şey” nedir? O, birinci yüzyılda Pax Romana’yı tekrar sağlamak üzere Yeruşalim’e gönderilen Roma ordusuydu. Çağımızda ise, I. Dünya Savaşına katılan uluslar, topyekûn bir savaş vasıtasıyla dünyada barışın sağlanamayacağını artık anladılar ve bu sebepten yeni bir deneyime giriştiler; onlar dünya barışını korumak amacıyla uluslararası bir teşkilat kurdular. Bu teşkilat önce 1919 yılında Milletler Cemiyeti adıyla kuruldu ve şu anda Birleşmiş Milletler Teşkilatı adı altında varlığını sürdürmektedir. İşte, günümüzdeki “harap edici mekruh şey” budur.
13, 14. (a) Hıristiyan âlemi, “mekruh şey”i öven ne gibi sözler söyledi? (b) Bu, neden putperestlik demektir? “Mekruh şey” neyin yerine dikildi?
13 İlginç olarak Daniel’in kitabında “mekruh şey” diye tercüme edilen İbranice sözcük şikkuts’dur. Mukaddes Kitapta bu sözcük genellikle putlar ve putperestlik için kullanılmaktadır. (I. Kırallar 11:5-7) Bunu zihninde bulundurarak dinsel liderlerin, Milletler Cemiyeti hakkındaki sözlerinden bazılarını lütfen okuyun:
“İnsanlığın dünya federasyonunun bu rüyeti . . . . Tanrı’nın Krallığından kaynaklanmıyor mu?” “Milletler Cemiyetinin kökü İncil’de bulunmaktadır.” (Amerikan Mesih Kiliseleri Federal Meclisi) “[Milletler Cemiyetinin] bütün amacının ve işinin, İsa Mesih’in öğretilerinde bildirilen Tanrı’nın iradesini yerine getirmek olduğu söylenebilir.” (İngiltere Kilisesinin Piskoposları) “Toplantımızda, tüm Hıristiyanların, [yeryüzüne barışı] getirmek üzere mevcut tek araç olarak Milletler Cemiyetini destekleyip onun için dua etmesini tavsiye ediyoruz.” (Britanya’daki Baptistlerin, Kongregasyonalistlerin, Presbiteryenlerin Genel Kurulu) “[Milletler Cemiyeti] Papalığın sürekli dileklerini yerine getirmek üzere tek teşkilatlanmış çabadır.”—Westminster’in Başpiskoposu, Kardinal Bourne.
14 Milletler, Tanrı’nın Krallığını reddetmekle kalmayıp, barış getirmek üzere kendi teşkilatlarını kurdukları zaman, aslında Tanrı’nın Krallığına isyan ettiler. Hıristiyan âleminin dinsel liderleri, bu teşkilatı Tanrı’nın Krallığına ve İncil’e benzettikleri ve barışı getirecek “tek araç” olarak onu ilan ettikleri zaman, Mukaddes Kitap açısından putperestlik yaptılar. Onlar, “mukaddes yerde”, yani Tanrı’nın Krallığının yerinde bu teşkilatı diktiler. Kesinlikle o, “layık olmıyan yerde” dikildi. (Matta 24:15; Markos 13:14) Dinsel liderler, kurulmuş olan Tanrı’nın Krallığını insanlara bildirecekleri yerde, o teşkilatın halefi olan Birleşmiş Milletler Teşkilatını hâlâ destekliyorlar.
HIRİSTİYAN ÂLEMİNE YÖNELEN TEHLİKE
15, 16. Hıristiyan âlemi ile “mekruh şeyi” destekleyen uluslar arasındaki ilişkiler nasıl gelişmektedir?
15 Hıristiyan âleminin dinlerinin, Milletler Cemiyetini ve halefini Tanrı’nın Krallığına tercih etmesine rağmen, bu teşkilata üye olan uluslarla ilişkileri bozuldu. Yahudilerle Roma arasında da benzer bir durum vardı. MS 1945 yılından beri birçok Hıristiyan olmayan ülkeler de Birleşmiş Milletler Teşkilatına üye oldular. Bu durum Hıristiyan âlemi için hiç de iyi bir alamet değildir.
16 Üstelik, birçok ülkede Hıristiyan âleminin dinleriyle Devlet arasında bir sürtüşme vardır. Polonya’da Katolik Kilisesinin, oradaki rejime ters düşen bir tutuma sahip olduğu görülmektedir. Kuzey İrlanda ve Lübnan’da, Hıristiyan âleminin dinleri, barış ve güvenlik sorununu daha da güç duruma getirmişlerdir. Ayrıca, Zilotlar gibi, Hıristiyan âleminin dinleri de, şiddeti teşvik eden kişiler meydana getirdiler. Böylece Katolik papazları ihtilalci hükümetlere hizmet edip, balta girmemiş ormanlarda gerilla savaşı verirken, Protestan Dünya Kiliseleri Konseyi de teröristleri desteklediler.
17. (a) Çağımızdaki Yeruşalim’in karşılığı nedir? (b) Sonunda başına ne gelecek?
17 Hıristiyan âleminin dinleri ile uluslar arasındaki ilişkilerin ne oranda kötüleşeceğini ancak zaman gösterecek; bununla beraber birinci yüzyıldaki olaylar, zaten bunların nasıl sona ereceğinin örneğini vermektedir. İsa’nın önceden söylemiş olduğu gibi, birinci yüzyılda Roma orduları büyük bir sıkıntıya neden olarak Yeruşalim’i harap etmişlerdi. Bu peygamberliğin bir benzeri olarak, bugün Birleşmiş Milletler Teşkilatı ve ona üye olan milletler de, antitip “Yeruşalim”i, yani Hıristiyan âleminin dinsel yapısını harap edeceklerdir.—Luka 21:20, 23.
DAĞLARA KAÇIN
18. Alçakgönüllü insanlar, “mekruh şeyin” dikildiğini gördükleri zaman ne yapmalıdırlar?
18 Birinci yüzyıldaki İsa’nın takipçilerinin, “mekruh şey”in ortaya çıkmasından sonra kaçmak için fırsatları olmuştu. İsa, bunu hemen yapmalarını söylemişti, çünkü bu fırsatın ne kadar süreceğini bilmiyorlardı. (Markos 13:15, 16) Aynı şekilde bugün de alçakgönüllü kimseler, “mekruh şey”in varlığını fark ettikleri zaman, Hıristiyan âleminin dinsel alanından hemen kaçmalıdırlar. Onun içinde kaldıkları sürece ruhi hayatları tehlikededir; ayrıca bu kaçma fırsatının ne kadar süreceği belli değildir.
19, 20. (a) İsa’nın ilk yüzyıldaki takipçileri, Yeruşalim’in Roma ordularıyla kuşatıldığını gördüklerinde ne yaptılar? (b) Bugün “dağlar” neyi temsil eder? Alçakgönüllü insanları bugün dağlara kaçmağa sevk eden ne olmalıdır?
19 Luka’nın incili, İsa’nın o zamanki takipçilerini “Yeruşalimi ordularla kuşatılmış gördükleri zaman” kaçmaları için uyarmıştı. Daha önce belirtilmiş olduğu gibi, bu ordular, MS 66 yılında geldiler ve aynı yıl Cestius Gallus askerlerini geri çektiği zaman, kaçmak için bir fırsat doğdu. İsa’nın takipçileri kaçtıktan sonra, Yeruşalim’in dışında da Yahudilerle Romalılar arasında savaş devam etti. İmparator Neron tarafından Filistin’e gönderilen Vespasian, MS 67 ve 68 yıllarında başarılı seferler yaptı. Neron’un ölümünden sonra Vespasian, İmparator olma uğraşısı içine girdi. Fakat MS 69 yılında imparator olduktan sonra, savaşı bitirmek üzere Yahuda’ya oğlu Titus’u gönderdi. Sonuçta MS 70 yılında Yeruşalim harap edildi.
20 Ne var ki, İsa’nın takipçileri, bütün bu olayları görünceye kadar Yeruşalim’de beklemediler. Kuşatan orduları görür görmez, şehrin ölümcül bir tehlike içinde olduğunu anladılar. Aynı şekilde bugün de Hıristiyan âlemini harap edecek olan araç ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, Hıristiyan âleminin içinde bulunduğu tehlikeyi görür görmez, Yehova’nın yönettiği teşkilatı olan sığınağı temsil eden ‘dağlara kaçmalıyız.’ Başka peygamberlikler, Hıristiyan âlemine yapılacak ilk saldırı ile onun yıkılması arasında soluk alacak bir zamanın olacağını göstermiyor. Gerçekten de, bu savaşta böyle bir zamana ihtiyaç olmayacak. Alçakgönüllü kişilerin Hıristiyan âleminden şimdi kaçmaları hikmetliliktir.
YERUŞALİM VE HIRİSTİYAN ÂLEMİ
21. “Mekruh şey” Yeruşalim’in son günlerinin sonunda ortaya çıktığı halde, neden yüzyılımızda bu sistemin son günlerinin başlangıcında ortaya çıktı?
21 “Mekruh şey” birinci yüzyılda, Yeruşalim’in harabiyetinden hemen önce ortaya çıktığı halde, bugün dünyanın son günlerinin başlangıcında ortaya çıktığı için şaşmalı mıyız? Hayır. Her iki olayda da “mekruh şey”, Yehova’nın kavminin kaçmasını istediği sırada ortaya çıktı. Birinci yüzyılda, İsa’nın takipçilerinin vaaz edebilmeleri için bir süre Yeruşalim’de kalmaları gerekmişti. (Resullerin İşleri 1:8) Fakat harabiyetin yakın olduğu MS 66 yılında “mekruh şey”in ortaya çıkması, kaçmaları için bir uyarı teşkil etti. Oysa çağdaş Yeruşalim’in “içinde” olmak, Hıristiyan âleminin dinsel alanının bir kısmı olmak demektir.a Böylesine bozuk ve irtidat etmiş bir çevrenin içinde Yehova’ya memnun edecek şekilde hizmet etmek olanaksızdır. Bundan dolayı “mekruh şey” bu dünyanın son günlerinin başlangıcında ortaya çıktı ve İsa’nın takipçilerine kaçmaları için bir uyarı teşkil etti. Hıristiyan âleminden kaçış hâlâ devam ediyor ve herkes “mekruh şeyin” dikildiğini görür görmez kaçmak üzere uyarılıyor.
22. Hangi soruların cevaplandırılması gerekiyor?
22 Birleşmiş Milletler Teşkilatı içindeki militarist elemanların Hıristiyan âlemini beklenmedik şekilde harap etmesine hangi şey yol açacak? Bu olay ne zaman gerçekleşecek? Bu olay yeryüzünde barış ve güvenliğin sağlanmasına nasıl katkıda bulunabilir? diye sorabiliriz. Bu soruları gelecek makalede ele alacağız.
[Dipnotlar]
a M.S. 537 yılında Yahudilerin içinden kaçtıkları Babil şehri ile bugün İsa’nın takipçilerinin içinden çıktıkları çağdaş Büyük Babil arasında oldukça benzer bir karşılaştırma yapılabilir.—İşaya 52:11; Yeremya 51:45; Vahiy 18:4.
HATIRLIYOR MUSUN?
● İsa’nın “mekruh şey” hakkındaki peygamberliği neden günlerimizde de yerine gelmelidir?
● Günlerimizdeki “mekruh şey” nedir? Ne zamandan beri dikildi?
● İsa’nın peygamberliğindeki çağdaş Yeruşalim nedir?
● Luka 21:20, 21, kaçışın acil olduğunu görmemize nasıl yardımcı oluyor?
● Alçakgönüllü kişilerin kaçtığı “dağlar” nedir?