Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w87 1/7 s. 23-26
  • Öğüdün Asıl Noktasını Her Zaman Anlıyor musun?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Öğüdün Asıl Noktasını Her Zaman Anlıyor musun?
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1987 (Dinsel Seri 73-84)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK YARDIM EDER
  • “İŞİTMEKTE ÇABUK OL”
  • DOLAYLI ŞEKİLDE VERİLEN ÖĞÜDÜ FARK ETMEK
  • ÖĞÜT DİNLEMEK YARAR SAĞLAR
  • ‘Hikmetlilerin Sözlerine Kulak Verin’
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (İnceleme)—2022
  • Yetenekli Öğütçüler Kardeşlerine Bir Nimet
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1987 (Dinsel Seri 73-84)
  • Öğüt Dinleyin, Terbiye Alın
    Tek Gerçek Tanrı’ya Tapının
  • Öğütleriniz Kardeşlerinizin ‘Yüreğine Sevinç Veriyor’ mu?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (İnceleme)—2022
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1987 (Dinsel Seri 73-84)
w87 1/7 s. 23-26

Öğüdün Asıl Noktasını Her Zaman Anlıyor musun?

AĞABEYİ çok öfkeliydi. Bu öfke erkek kardeşine yönelikti. Acaba sebep neydi? Kendi yaptığı reddedilmiş, kardeşininki ise, kabul edilmişti. Öfkesinin arttığını gören ve onu tanıyan hikmetli bir kişi, incinmiş duygularını kontrol etmesi için ona öğüt verdi. Yoksa kötü bir şey olacaktı. Fakat o, iyi öğüdü reddetti. Ve ileri giderek korkunç bir şey yaptı; kardeşini öldürdü!

Bu adam, ilk ana-babamız Adem ile Havva’nın ilk oğlu Kain’dir. Yehova, Habil’in sunduğu kurbanı kabul edip Kain’inkini reddettiği zaman, Kain öfkelenip kardeşi Habil’i öldürdü. Onu tanıyan hikmetli bir kişi, Kain’in reddettiği öğüdü veren Yehova Tanrı’dan başkası değildi. Sonuç olarak hayat yoluna yeni başlayan insan ailesine cinayet girdi ve Kain, ömrünün geri kalan yıllarında bir kaçak olarak yaşamaya mahkûm edildi. Bu, öğüdün asıl noktasını anlamamanın acı bir sonucuydu!—Tekvin 4:3-16.

Kain’in günlerinden birçok yüzyıl sonra, İsrail’in Kralı Davud, Hitti Uriya’nın karısı Bat-şeba ile zina etti ve kadın gebe kaldı. Davud, Uriya’yı, karısının yanına girmeye teşvik ederek olayı örtbas etmeye çalıştı. Uriya bunu reddettiği zaman, Davud, onun savaş alanında ölmesini düzenledi ve sonra da zina işleyen bir kadın olarak öldürülmesini önlemek için Bat-şeba ile evlendi. Tanrı’nın peygamberi Natan, Davud’a geldi ve dikkatini, yapmış olduğu şeyin ciddiyetine çekti. Davud, öğüdün asıl noktasını hemen kavradı. Böylece Yehova, onun yürekten gelen tövbesini kabul etti; ancak Davud ömrünün geri kalan yıllarında bu suçun sonuçlarından acı çekti.—II. Samuel 11:1—12:14.

Bu tarihsel iki örnek, öğüde kulak vermenin önemini vurgular. Öğüt dinlememek, mutlulukla keder, hatta hayatla ölüm arasındaki farkı oluşturur. Mukaddes Kitabın şöyle dediğine şaşmamak gerek: “Sefihin (akılsızın) yolu kendi gözünde doğrudur; fakat hikmetli adam öğüt dinler.” (Süleymanın Meselleri 12:15) Bununla birlikte öğüt dinlemek kolay değildir. Neden? Bu konuda, kral Davud’un iyi davranışını nasıl geliştirebilir ve Kain’in kötü örneğinden nasıl sakınabiliriz?

ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK YARDIM EDER

Çok kere insanlar, yardıma gereksinimleri olduğu gerçeğini kabul edemediklerinden, öğüt dinlemeyi çok zor bulurlar. Veya gereksinimlerini fark etseler bile, neden bu kişiden bu öğüdü kabul etmeleri gerektiğini anlayamazlar. Bu, gerçekten bir gurur meselesidir ve biraz düşünmek, bunun üstesinden gelmemize yardım eder. Örneğin Pavlus, şöyle dedi: “Hepsi günah işlediler, ve Allahın izzetinden mahrum kaldılar.” (Romalılar 3:23) Bu gerçek, herkesin zaman zaman öğüde ihtiyacı olduğunu ortaya koyar. Hatta bize öğüt veren kişilerin de kusurları olduğunu belirtir. Hiç kimse bunun dışında kalamaz. Bu nedenle, sana yardım edebilecek durumda olanın kusurlarının, öğüdünü kabul etmekte seni engellemesine izin verme.

İsa, takipçilerine, “siz dönmez, ve küçük çocuklar gibi olmazsanız, göklerin kırallığına asla girmiyeceksiniz” dediği zaman, gurura karşı mücadele etmenin gereğini vurguladı. (Matta 18:3) Küçük çocuklara ana-babaları öğüt verip yol gösterdiği zaman, onlar bir güvenlik duygusuna sahip olurlar. Biri sana öğüt verdiği zaman bu öğüdün, kişinin sana karşı beslediği sevgi ve ilgisini kanıtladığını anlayarak, sen de aynı şekilde onun düşüncesini paylaşıyor musun? (İbraniler 12:6) Alçakgönüllü olarak öğüdü kabul etme isteği, Yehova’nın nazarında onun tövbesini kabul etme yolunu açarak, Davud’u şunları yazmaya sevk etti: “Doğru kişi bana vursun, inayettir; ve beni azarlasın, başyağıdır.”—Mezmur 141:5.

Böyle yumuşak huylu bir tutum, kural olmayan alanlarla ilgili öğüt verildiği zaman da bize yardım edebilecektir. Örneğin, giyim kuşam biçimimizin cemaatte bazılarını sürçtürdüğü yolunda bir öğüt alıyorsak, bu öğüdün asıl noktasını anlamak, gerçek alçakgönüllülük isteyebilir. Bununla beraber doğru anlayış, resul Pavlus’un şu öğüdüne uymak olacaktır: “Herkes kendisinin iyiliğini değil, fakat başkasınınkini arasın.”—I. Korintoslular 10:24.

Yehova, bize, mükemmel öğütlerle dolu olan Mukaddes Kitabı verdiği için mutluyuz. Aslında “öğüt” sözcüğü onun içinde değişik şekilleriyle 170 kereden fazla geçmektedir. Yehova, aynı zamanda bu öğütleri uygulamamıza yardım etmek için sevgi dolu çobanlar da sağlamaktadır. O, sorumluluklarının bilincinde olan ana-babaların öğüdü vasıtasıyla çocuklara sevgi dolu yardım sunmaları için aile düzenini de kurmuştur. Hepimiz her zaman bu öğütleri alçakgönüllülükle dinleyelim.

“İŞİTMEKTE ÇABUK OL”

Yakub 1:19’da şöyle bir öğüt var: “Her adam işitmekte çabuk, söylemekte ağır, gazapta ağır olsun.” Öğüt aldığımız zaman yukarıdaki öğüt özellikle geçerlidir. Acaba neden? Çoğu kez kendi kusurlarımızın bilincinde olduğumuz veya bize karşı ilgi duyan bir dost onları bize gösterip öğüt verdiğinde, bunun bir sürpriz olmayacağı doğru değil mi? Eğer onun ne söylemeye çalıştığını hemen anlarsak ve sevgi dolu yardımını alçakgönüllülükle kabul edersek, bu, muhakkak tüm ilgililer için de işi kolaylaştıracaktır.

Bir dost öğüt vermek için bize yaklaştığı zaman, onun çok heyecanlı olabileceğini unutmamalıyız. Öğüt vermek kolay değildir. Öğüt verecek kişi, belki sözlerini veya konuya giriş tarzını çok düşünmüştür. Bir ihtiyar, iyi çalıştığımız Tanrısal hizmetin bazı alanlarında bizi överek söze başlayabilir. Fakat daha sonra bize öğüt verirse, bu husus onun saikinden şüphe duymamıza neden olmamalıdır. Öğüt veren kişi önce taktla konuşmaya ve lafını sakınmaya gayret ederek, dolaylı şekilde konuşabilir. Öğüdün asıl noktasını çabuk kavrayacak kadar anlayışlı olmamız, öğüt verenin görevini yapmasına yardım edecek ve belki de incinmiş duygulardan bizi uzaklaştıracaktır.

Öğüt veren, öğüdün asıl noktasını anlamamıza yardım etmek için bazen bir örnek veya bir benzetme kullanabilir. Örneğin, genç bir erkek henüz ciddi bir suç işlememişti ama yanlış yoldaydı. Onunla durumunu muhakeme eden bir ihtiyar, yazı masasının üzerinde duran cetveli aldı ve elleriyle bükerek şöyle sordu: “Bu bükülmüş cetvelle doğru bir çizgi çizebilir miyim?” Genç erkek benzetmenin asıl noktasını hemen anladı. O, kendi arzularına uydurmak için, kuralları eğriltmeye çalışmıştı. Yapılan benzetme onun, Süleymanın Meselleri 19:20’deki şu hikmetli öğüdü izlemesine yardımcı oldu: “Öğüt dinle ve terbiye (disiplin) al.”

DOLAYLI ŞEKİLDE VERİLEN ÖĞÜDÜ FARK ETMEK

Böyle bir anlayış, başka birinin araya girmesine gerek duyulmadan, dolaylı şekilde verilen öğütten yararlanmamıza yardım edebilir. Portekizli bir genç bu uygulamadan yarar gördü. O, Mukaddes Kitabı tetkik ediyordu ve gençler için hazırlanan Yehova’nın Şahitlerinin inancını yansıtan bir yayınıa kabul etti. Birkaç gün sonra yayını üç kez okuduğunu ve ondan yararlandığını söyledi. Acaba ne şekilde yararlanmıştı? İşte genç şunları söyledi:

“Gelecek için hiçbir gerçek ümidim yoktu, fakat kitabın [“Geleceğe Neden Güvenle Bakabilirsin?”] bölümü, hayatıma anlam verdi. [“Kendi Kendini Tatmin Etme ve Homoseksüellik”] başlıklı bölümünü okuduktan sonra birkaç yıldır yaptığım ve zararlı olup, Tanrı’yı memnun etmediğini hiç kimsenin bana söylemediği bu alışkanlığı bırakmaya karar verdim. [“Giyimin ve Görünüşün—Hakkında Konuşur”] bölümü kılık ve kıyafetime itina göstermeme yardım etti ve gördüğünüz gibi, saçlarımı bile kestim.”

O, daha sonra şöyle devam etti: “Yıllar boyu sigara içtim, fakat [“Uyuşturucular—Gerçek Yaşamın Anahtarı Mı?”] bölümü bu konudaki görüşümü düzeltti. Yehova’ya dua ettim ve pazar gününden beri hiç sigara içmedim. Bir süredir kız arkadaşımla cinsel ilişkide bulunuyordum, fakat [“Cinsel Ahlakı Savunmak Makul Müdür?”] bölümü bu konuda, dikkatimi Tanrı’nın görüşüne çekti. Bu meseleyi hemen kız arkadaşımla konuştum ve birlikte ilişkimize son vermeye karar verdik.”

Genç bir kişinin yaşamında, kısa sürede bu tür değişiklikleri görmek ne kadar sevinç vericidir! Bu nasıl mümkün oldu? Bu kişi okuduğu öğütlerin kendisi için geçerli olduğunu fark edebildi.

ÖĞÜT DİNLEMEK YARAR SAĞLAR

Öğüt, ister Mukaddes Kitap veya Mukaddes Kitabı açıklayan yayınlar vasıtasıyla dolaylı şekilde, isterse, bir dost vasıtasıyla direkt olarak verilsin, yararlı olabilir. Bu yarar, kendi cemaatinde ruhi yönden ihtiyar olanlardan yardım arayan bir babanın tecrübesinde görülmektedir. Baba 18 yaşındaki oğlunun, disiplin vermedeki çabalarına karşılık vermediğini görüyordu. Cemaatin ihtiyarları, Tanrı’ya hizmet etmekte coşkulu, fakat ailesine karşı davranışlarında dengeye gereksinimi olan baba ile sevgiyle konuştular.

Ona Pavlus’un şu sözleri okundu: “Ey babalar, çocuklarınızı incitmeyin, fakat onları Yehova’nın disiplin ve yetkili nasihatile yetiştirin.” (Efesoslular 6:4) Babanın şunları düşünmesi istendi: Oğlunu, iyi niyetle teşvik etmesine rağmen, aslında acaba onu sinirlendirdi mi? İbadetler ve Tanrısal hizmet için kendisinin gösterdiği coşkuya oğlunun uymasını bekleyip, bu gibi şeylere karşı yüreğinde sevgi uyandırdımı? Fakat en önemlisi, ‘Tanrısı Yehova’dan korkmayı öğrenmesi’ için oğluna yardım etti mi?—Tesniye 31:12, 13.

Baba, öğüdü dinledi ve uyguladı. Sonuç ne oldu? 18 yaşındaki oğlu, şimdi cemaat ibadetlerde hazır bulunuyor ve birlikte Mukaddes Kitabı tetkik ediyorlar. Baba şunları söyledi: “Oğlumla ilişkim şimdi çok daha iyi.” Evet, hem baba, hem de oğul, öğüdün asıl noktasını anladılar.

Hepimizin hata işlediğine ve zaman zaman öğüde gereksinimimiz olduğuna şüphe yoktur. (Süleymanın Meselleri 24:6) Eğer asıl noktayı anlayıp, hikmetli öğüde kulak verirsek, birçok nimete sahip olacağız. Tüm nimetlerin arasında en değerlisi ise, sevgi dolu semavi Babamız Yehova ile anlamlı kişisel bir ilişki kurup geliştirmek ve onu korumak olacaktır. Böylece, Kral Davud’un şu sözlerini biz de söyleyebileceğiz: “Bana öğüt veren Yehova’yı takdis ederim.”—Mezmur 16:7.

[Dipnot]

a ‘Gençler İçin Faydalı Bilgiler’ başlıklı bu makaleler özellikle Nisan 1975’e kadar olan yayınlar arasında çıktı.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş