Tanrısal Hikmetin Yeni Bir Boyutu
“ALLAH Musaya dedi: Ben, BEN OLANIM; ve dedi: İsrail oğullarına böyle diyeceksin: Beni size BEN İM gönderdi.” (Çıkış 3:14) Yehova, Musa’ya daha önce kendi sadık hizmetçilerinin bile isminin ne anlama geldiğini bilmediklerini söyledi. O, bir maksadı olan Tanrı’dır ve daima iradesini yerine getirir. Durum gerektirirse, maksadına ulaşabilmek için yöntemlerini değiştirebilir. O, bu denli hikmetlidir!
Bizzat Şeytan bile, Tanrı’nın isminin anlamının bilmiyordu. Fakat onun, Aden bahçesindeki hayat ağacından haberi vardı. Eğer Adem ile Havva’yı ona sevk etseydi, Yehova’yı çıkmaza sokmak gibi bir durum yaratabilirdi: Ya günah işlemenin onların ölümüyle sonuçlanacağına dair verdiği sözü tutmak, ya da hayat ağacıyla ilgili sözü tutmak gibi. (Tekvin 2:9; 3:1-16) Her ne ise, bizzat Şeytan hayal kırıklığına uğrayacaktı. Tanrı, şimdi ruh olan oğulları tarafından beklenmeyen ve daha önce de onlara açıklanmayan bir hikmet tarzı göstermeye başladı. (Efesoslular 3:10’u karşılaştır.) Uzun bir süre içinde büyük hikmetini göstererek, bir yeryüzü cennetinde ebediyen ve mutlu olarak yaşayacak vefakâr insanlarla yeri doldurmak olan ebedi maksadını gerçekleştirme yetenğini pek çok beyanlarla önceden bildirdi. (Tekvin 1:27, 28) Tanrı, hiç şüphesiz Şeytan’ın kendi maksadını engelleme çabalarını bozacaktı.
KUTSAL SIRRIN AÇIKLANMASINA BAŞLANIYOR
İlk isyandan hemen sonra, Tanrı harekete geçti. Suçlu olan çifti yargıladı ve onlar için ölüm cezasını tasdik etti. Fakat Adem ile Havva yine de hayat ağacından yiyebilirler miydi? “Ve RAB Allah dedi: İşte, adam iyiyi ve kötüyü bilmekte bizden biri gibi oldu; ve şimdi elini uzatmasın ve hayat ağacından almasın, ve yemesin ve ebediyen yaşamasın diye—böylece RAB Allah onu Aden bahçesinden . . . . çıkardı.”—Tekvin 3:17-23.
Tanrı o vakit İncil Vaizi, veya iyi haberi İlan Eden rolünü üstendi. Böylece ilk peygamberliğini verdi: “RAB Allah yılana dedi: . . . . Seninle kadın arasına ve senin zürriyetinle onun zürriyeti arasına düşmanlık koyacağım; o senin başına saldıracak ve sen onun topuğuna saldıracaksın.” (Tekvin 2:14, 15) Resul Pavlus yüzyıllar sonra şöyle bir açıklama yaptı: “Çünkü [insan] hilkat[ı] kendi iradesile değil, fakat tâbi ettirenin sebebinden batıla tâbi kılındı.”—Romalılar 8:20.
Evet, böylece insan, çaresiz bir şekilde Adem’den miras alınan ölüme, terk edilmiş oldu. Fakat Tanrı, Adem’in itaatkâr zürriyetini ölümden kurtarmak maksadını ilan etti. Ancak “bu ümit” hangi temele dayandırılacaktı? Günah için verilen ölüm cezasından itaatkâr insanlar acaba nasıl kurtarılabilirdi? Bu, Tanrı’nın gizli olan hikmetiydi; ve “dünyalardan (geçmiş şeyler, sistemler ve nesillerden) evel . . . . saklı” sırrını kapsıyordu. (Koloseliler 1:26; I. Korintoslular 2:7, 8) Her ne kadar eski zamanların sadık insanları bu sırrı anlamadılarsa da, Tanrı’nın, herhangi bir şekilde onları kurtaracağına dair ümitleri vardı. Hatta melekler bile, Yehova’nın maksadının nasıl gerçekleşeceğini çok merak ediyorlardı! (I. Petrus 1:10-12) Bu kutsal sırrın ne olduğunu anlayabiliyor musunuz?
FİDYE SAYESİNDE KURTARILIŞ
Yehova, yüzyıllar boyunca ilk vaadine yeni bilgiler ekledi. Sadık İbrahim’e, vasıtasıyla tüm itaatli insanları nimetlendireceği bir zürriyet vaat etti. (Tekvin 22:15-18) Yakub vasıtasıyla bu zürriyetin Yahuda sıptından gelecek bir kral olacağını açıkladı (Tekvin 49:10) Tanrı’dan korkan insanlar, o zaman, bunun nasıl olacağını tam olarak anlamadılarsa da, ölülerin diriltileceğine inandılar. (Eyub 14:14, 15; İbraniler 11:19) Sonunda Tanrı, Kral veya Maşiah’ın kendi zürriyetinden geleceğini ve ebediyen hüküm süreceğini Davud’a vaat etti.—II. Samuel 7:16.
Bütün peygamberler bu kutsal sırra anlayış eklediler; ama insanlar bu sırrı tamamen anlayamadılar. Mesih’in ortaya çıkış vakti geldi ve sonunda Tanrı’nın bu çok çeşitli himeti açıkça berraklaştı. Sırrın odak noktası, insanlık için eşdeğerde bir fidye olarak kâmil insan hayatını verecek İsa Mesih’ti. Bu esasa göre, gökteki Krallığı vasıtasıyla Yehova’nın izzetli maksadı gerçekleşecekti. Bu fidye tedariğini anlıyor musunuz?
Resul Pavlus, Romalılar 5. ve 6. baplarda bununla ilgili güzel bir açıklama yapar. Romalılar 5:12’de günah ve ölümü nasıl miras aldığımızı açıklar. Devamen, kâmil Adem tarafından işlenen günahın etkisiyle zürriyet için hayat nasıl kaybolduysa, kâmil bir insanın adil işiyle hayatın kazanılmasının mümkün olabileceğini gösterir. Bu kâmil insan Mesih İsa’dır. (15-21 ayetleri; I. Timoteos 2:5, 6’ya da bak.) İsa acaba neden istenen fidyeyi verebilirdi? Çünkü Tanrı’nın Oğlu idi; ve “mukaddes, suçsuz, lekesiz, günahkârlardan ayrılmış“tı. (İbraniler 7:26; Luka 1:32, 33) İsa’nın doğumunu etkileyen genetik ayrıntılara değinmemize gerek yok. Melek Cebrail İsa’nın annesi Meryem’e ve tabii bize de Tanrı için hiçbir şeyin imkânsız olmadığına dair deminat verdi. (Luka 1:37) Böylece İsa, Adem’in zürriyetinden gelen bir kadından doğduğu halde, Tanrı’nın Oğlu oldu—gerçekten kâmil bir adamdı. Onun kanı veya hayatı Yeruşalim’deki mabette İsrail’in Haruni kâhinliği tarafından kurban edilen sayısız hayvanların kanından çok daha değerliydi. O, “dünyanın günahını kaldıran Allah Kuzusu”idi.—Yuhanna 1:29; 3:16.
İsa vasıtasıyla böyle bir düzenleme yapan Tanrı adaletini nasıl gösterecekti? Tanrı, Oğlunu üçüncü gün hayata geri getirince fidye ne oldu? Resul Pavlus, Tanrı’nın adil olduğunu söyler. Onun muhakeme tarzı şöyledir: “İsa Mesihte olan fidye vasıtası ile, onun inayetile bedelsiz [ücretsiz] salih sayılırlar; Allahın sabrında evelece işlenmiş günahlardan sarfı nazar dolayısı ile, adaletinin izhari için, yani şimdiki zamanda adaletinin izharı için, onun kanında iman vasıtası ile, kefaret olarak Allah onu arzetti, ta ki kendisi adil olsun ve İsaya iman edeni salih saysın.” (Romalılar 3:24-26) Bu sözlerin anlamı nedir? Şudur: İsa, et ve kandan oluşan kâmil bir insan olarak ölmüştür ve insan olarak da ebediyen ölü durumda kalmıştır. “Kendi kendini takdim ettiği zaman, bunu bir kerede yaptı” işte o zaman öldü. (İbraniler 7:27) Böylece fidye geçerlilik kazandı. İsa, bedende öldükten sonra, üçüncü günde “ruhta diriltildi.”—I. Petrus 3:18.
YENİ AHİT VE YENİ YARATILIŞ
Şimdi, kutsal sırrın en görkemli kısmına bir göz atalım İsa, ölümne kadar sadık kaldı, böylece Başkâhin ve Kral olmasıyla ilgili Yehova’nın talebini karşılamış oldu. İsa’nın dökülen kanı, yeni bir ahdin yürürlüğe girmesini sağlar. Bu yeni ahit, İsa ile birlikte krallar ve kâhinler olarak gökte hüküm sürecek olan arkadaşlarını meydana getirir. (Vahiy 5:9, 10; 20:4-6) Onlar, yeni bir millet “yeni bir hilkat (yaratılış)” olurlar ve bu, muhakkak görkemli bir şeydir!—Galatyalılar 6:15, 16.
Bir an düşünün, Tanrı, İsa Mesih vasıtasıyla hem erkek, hem kadınlardan oluşan bir toplum seçmektedir. Hukuken adil beyan ederek, onları ruhi oğulları olmaya davet edebilir. Tayin ettiği zamanda ve ölümlerinden sonra göğe çıkmak üzere onları diriltip, İsa’ya verdiği gibi onlara da ölmezliği verebilir. (I. Petrus 1:3, 4) Tanrı’nın, bu “yeni yaratılış”a ve onların kendisine gösterecekleri vafalarına ne kadar büyük güveni var! Bu durum, Yehova indinde yalan yere kendilerini suçlayana ne muazzam bir cevaptır! (Vahiy 12:10) İsa Mesih ile birlikte ölümsüz olmalarına rağmen, onlar, hiçbir zaman Yehova’ya vafasız olmayacaklardır. Fakat konu bu kadarla bitmiyor.
CENNET YERYÜZÜ
İsa Mesih, gökteki refik kral ve kâhinlerle birlikte, Milenyum Hükümdarlığı boyunca Yehova’nın insan ve yeryüzüyle ilgili maksadının tam olarak gerçekleşmesini sağlayacaktır. İsa, fidyenin yararlarını uygulamakla, ölüleri diriltecek ve aralarından çıkaçak sadık olanları ve bu kötü şeyler sisteminin sonunda sağ kalanları, insana özgü kâmilliğe kavuşturacaktir. Aynı zamanda yeryüzü bir cennete dönüştürülecektir. O zaman Şeytan’ın bozmak için sarf edeceği son çabaları reddeden sadık kişilere ebediyen olmak üzere kâmil insan hayatı verilecektir. Şeytan ve onun tarafında olan kötülerin tümü ebediyen helak edilecek. Yaratılışın her yerinde barış ve birlik hüküm sürecek. Böylece Yehova’nın egemenliği ve sevgiye dayanan yönetimi tamamen haklı çıkarılmış olacak. Hem melekler, hem de insanlar, Yaratıcı Tanrılarına karşı vefakâr sevgi göstermiş olacaklar.—Vahiy 20. bap.
Şimdi, bu kutsal sırrı daha iyi anlayabiliriz. Böylece bitki ve hayvan âlemindeki yaratma işlerinden çok üstün olan Yehova’nın hikmetini görebiliriz. Şöyle haykırmak için şüphesiz önemli nedenlerimiz var: “Ey Allahın zenginlik ve hikmet ve bilgisinin derinliği! . . . . çünkü bütün şeyler ondan, ve onun vasıtası ile, ve onun içindir. İzzet ebediyen ona olsun. Amin.”—Romalılar 11:33-36.
[Sayfa 6’daki resim]
Kâmil Adem’in işlediği tek günahın etkisi ve kaybomasına neden olduğu hayatın kazanılması, kâmil insan İsa’nın hayatıyla karşılanabilirdi.